Etiket arşivi: Karaboğazı

KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ’NDE TÜRK OKU ATILDI

 

Gecenin geç saatlerine kadar halaylar, türküler ve yarışmalar eşliğinde devam eden 17. Geleneksel Çukurova Karboğazı Zafer Şöleni ilk gününde renkli görüntülere sahne oldu. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve protokol üyeleri eşliğinde çekilen dostluk halayı ile Karboğazı Zafer Şöleni dolu dolu geçti.DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (1)

Karboğazı Zafer Şöleni’nin ilk gününde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın yanı sıra, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Oktay Öztürk, MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay, MHP Mersin İl Başkanı Zeynel Uğur Gölgeli, MHP Adana İl Başkanı Sertan Duran,  Ülkü Ocakları Mersin İl Başkanı Gökhan Demir, Taş Medreseli Ülkücüler Genel Başkanı Naim Yanık, Tarsus Ülkü Ocakları İlçe Başkanı Emre Bircan,  MHP İlçe Başkanları ile çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (9)

Alana geldikten sonra tek tek çadırları ziyaret eden Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve beraberinde ki protokol üyeleri şölen için hazırlanan alanı gezerek vatandaşlarla sohbet ettiler.

Türk Kültürü YaşatıldıDOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (36)

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Tarsus Belediyesi işbirliğinde düzenlenen Karboğazı Zafer Şöleni Geleneksel Türk Okçuluk Müsabakaları ile başladı. Geleneksel Türkmen Oyunları ile devam eden şölende kaşıkla yumurta taşımadan, çuval yarışına; halat çekmeden, direğe tırmanmaya kadar Türk kültürüne ait çeşitli yarışmalar düzenlendi. Etkinlik alanında gerçekleştirilen Türkmen oyunları yarışmaları büyük küçük demeden herkesin katılımı ile gerçekleşirken, vatandaşlardan da yoğun ilgi gördü.DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (18)

Şölende, Geleneksel Türk Okçuluk Müsabakalarında Hareketli Puta Erkekler Koşusu, Hareketli Puta Kadınlar Koşusu ve Hareketli Puta 14 Yaş ve Altı Karma Koşusunda dereceye giren yarışmacılara ödülleri takdim edildi.DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (19)

Ödül töreni sonrası Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sergilenen Köy Seyirlik Oyunu vatandaşları hem güldürdü, hem de eğlenceli vakit geçirebilmelerine vesile oldu.

Mersin Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları Ekibi’nin Anamur yöresine ait folklor gösterileri de şölene katılan vatandaşlardan tam not aldı.DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (20)

 

 

Şölene vatandaşlardan yoğun ilgi

Geleneksel Türk Okçuluk Müsabakalarında yarışan ve Osmaniye Cebelibereket Geleneksel Okçuluk Kulübünde okçu olan Mehmet Şeref Poyraz, etkinliğe ilk defa katıldığını belirterek, “Burası muhteşem bir alan ve muhteşem bir atmosfer. Emeği geçen bütün yetkililerden, en alttan en üste kadar herkese çok teşekkür ederiz. Bu tarz şenliklerin ülkemizin birçok alanında yapılmasını bekliyoruz” diye konuştu.DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (22)

Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkan Yardımcısı ve gönüllü izci olan Ayşe Kandemir bu tarz şenliklere mutlaka gelinmesini gerektiğini dile getirerek, “Buraya ilk defa geliyorum ve benim yüreğim coştu. Burhanettin Kocamaz Başkanımıza da hakikaten yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki var, o olmasa bu etkinlikleri herhalde göremeyiz. İnşallah devam ederler. Buralar hakikaten destanların yazıldığı yerler ve bunların yaşatılması lazım” ifadelerini kullandı.

“Bu kadar güzel bir şöleni nasıl kaçırdım?”DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (28)

Mersin Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Gülcan Boyraz, “Buraya ilk defa geliyorum ve çok güzel bir atmosfer.  Daha öncesinde hep duyardım ama bu kadar güzel bir şölen olduğunu tahmin etmiyordum. Bu kadar güzel bir şöleni nasıl kaçırdım bu zamana kadar diye hayıflanıyorum. Mersin Büyükşehir Belediyesini ve diğer belediyeleri tebrik ediyorum. Sosyal belediyecilik anlayışını burada sonuna kadar bize hissettirdiler. Beklentilere cevap verecek bir şölen düzenlenmiş. Heyecanla konserleri bekliyorum. Mersin daha önce görmediği hizmetleri Burhanettin Kocamaz Başkanla gördü. Tebrik ediyor ve çalışmalarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (43)

Karboğazı Zafer Şöleni’ne katılan ve Tarsus ilçesinin Çamalan Mahallesi’nden gelerek milli oyunları olan Mengi’yi sahneleyen ekipten Güler Ünal, “Karboğazı zafer şölenine ilk defa geliyoruz. Karboğazı bizim memleketimiz, havası güzel, etkinlikler güzel. Böyle etkinlikleri yaptığı için Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Burhanettin Kocamaz’a çok teşekkür ediyoruz” dedi.

 “Türk kültürüyle vatandaşlar bilinçleniyor”DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (55)

Karboğazı Zafer Şöleni’nde yeni çıkardığı kitapları ‘Şu Yalanın Dini Yok’ ve ‘Vefa Mostralık’ın imza gününü gerçekleştiren İlhami Erdoğan Ozan İlo, “Allah nasip kısmet ederse bugün ve yarın buradayız. Bu güzel organizasyonu yapan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Burhanettin Kocamaz’a ve diğer belediyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum. İnsanları bu güzel ortamda toplamaları ve Türk kültürüyle alakalı vatandaşların bilinçlenmesine vesile olmalarından dolayı kendilerini tebrik ediyorum” diye belirtti.

“Çocuklarımız tarihleriyle gurur duysunlar”DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (57)

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin alanda kurduğu çadırda Yörük kültürüne ait 60 çeşit yemeği tanıtan ev hanımı Ayşe Aydın, “Tarsus’un yöresel yemeklerini yapıp tanıtıyorum. Buradaki amacımız Yörük kültürünü ile Mersin ve Tarsus yemeklerini tanıtabilmek. Onun için 60 çeşit yemek yaptık. Onları sergiliyoruz. Mersin Büyükşehir Belediye Bakanımız Sayın Burhanettin Kocamaz ile diğer protokol üyelerimizde çadırımıza geldiler. Hepsi yemekleri çok beğendi. Ben her yıl Karboğazı Şöleni’nde yer alıyorum. Karboğazı bizim tarihimizde çok önemli bir yer. Fransız askerlerini, kahramanlarımız buraya esir etmişlerdi. Onun için tarihimizde Karboğazı çok önemlidir. Bunları da çocuklarımıza anlatmamız lazım ki tarihleriyle gurur duysunlar” dedi.DOLU DOLU GEÇEN KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ (60)

Gerçekleştirilen etkinlikler sonrasında sahne alan Ahmet Öngel, Atilla Yılmaz, Gülşen Kutlu, Ahmet Şafak ve Kaya Kuzucu gibi isimler seslendirdikleri parçalarla alandaki vatandaşların milli duygularına hitap ederken, verilen konserler Karboğazı Zafer Şöleninin atmosferine yakışan bir şekilde gerçekleşti.

KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ ŞEHİT DOLAYISIYLA İPTAL EDİLDİ

 

 

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Tarsus Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği 17. Geleneksel Çukurova Karboğazı Zafer Şöleni’nin ikinci gününde gerçekleştirilecek olan tüm programlar gelen şehit haberi dolayısıyla iptal edildi.

Adana Pozantılı Polis Özel Harekât Erhan Konuk’un Hakkari’de şehit düşmesi münasebetiyle, gerçekleştirilecek olan tüm etkinlikler Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve diğer belediye başkanlarının ortak kararıyla iptal edildi.

 

Başkan Kocamaz teröre lanet okurken, şehit düşen polis Erhan Konuk’a Cenab-ı Allah’tan rahmet, dost ve yakınlarına baş sağlığı diledi.

 

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, 17. Geleneksel Karboğazı Zafer Şöleni ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada ise şunları söyledi:KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ ŞEHİT DOLAYISIYLA İPTAL EDİLDİ (1)

 

“Bugün 6 Ağustos 2017…

 

Şanlı tarihimiz boyunca nice zaferler kazandığımız Ağustos ayı, Türk’ün zafer ayıdır.

26 Ağustos 1071 Malazgirt; 11 Ağustos 1473 Otlukbeli; 23 Ağustos 1514 Çaldıran; 24 Ağustos 1516 Mercidabık; 29 Ağustos 1521 Belgrad’ın Fethi; 29 Ağustos 1526 Mohaç; 1 Ağustos 1571 Kıbrıs’ın Fethi; 23 Ağustos 1921 Sakarya; 26-30 Ağustos 1922 Büyük Taarruz…

 

9 kutlu ışık gibi şanlı tarihimizi aydınlatan bu 9 büyük zafer, kazandığımız daha nice zaferlerle birlikte vatan topraklarımızın tapu senetleridir.

 

Kutlu bir Ağustos günü kazandığımız Malazgirt Zaferi ile kapısını açtığımız Anadolu’nun “ebedi Türk yurdu” olarak kalması, yine kutlu bir Ağustos günü kazandığımız Büyük Taarruz Zaferi ile sağlanmıştır.

Bizler bu vatanı kolay kazanmadık… Uğruna milyonlarca şehit verdik… Bugün de o mübarek şehitlerle aynı karardayız. Yurdumuza, canımız pahasına, kara sevdalılar gibi sevdalıyız.

Merhum Osman Yüksel Serdengeçti’nin ifadesiyle;

“Ben Türküm! Ben kıtalara, iklimlere sığmayan, milletlere hükmeden bir ırkın çocuğuyum. Damarlarımda üç kıtanın ırmakları dolaşır. Denizlerde hür dalgalar beni anar, beni söyler.”

Türlü hile ve tezgâhlarla bizi bin yıllık vatanımızdan koparmak isteyenler, bölücü ve paralel hainleri içimize salanlar, üç kıta ve yedi iklime hükmeden Türk’ün şanlı tarihini sakın ha sakın unutmasınlar.

 

Türk’e kefen biçmeye kalkanlar bu gerçeği akıllarından çıkarmasınlar. Ellerindeki topa, tüfeğe, füzeye; içimize sürdükleri Truva atlarına güvenmesinler… Türk’ün ayranını kabartmasınlar… Bozkurt’un cesaretini sınamasınlar…

Türk, gerektiğinde ölebilen bir milletin adıdır. Ve vatan için ölmek, ölümlerin en güzelidir. Peygamber Efendimizin de buyurduğu gibi; “Vatan sevgisi imandandır.”

 

Torosları yurt tutan vatansever yiğitler,KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ ŞEHİT DOLAYISIYLA İPTAL EDİLDİ (3)

 

Tarih boyunca verdiğimiz şehitler, hem içimizi sızlatan derin acılarımızın, hem de çağları aşan kıvanç ve sevinçlerimizin ilham kaynağıdır.

Atlas, kana boyandıkça bayraklaşır; toprak, kanla sulandıkça vatanlaşır; toplumlar ölmesini bildikçe milletleşir.

 

Bir milletin, kahramanlarını saygı ile anması ilerde de büyük kahramanlar yetiştireceğinin müjdesidir. Gençlerimiz çevrelerinde ne kadar çok kahraman örneği görürlerse, yiğit yetişme ihtimalleri o kadar artacaktır.

 

Bugün burada hatıralarını yâd ettiğimiz 44 Gülekli kahramanın yazdığı destan, günümüz ve yarınlarımız için altın öğütlerle doludur.

 

Asker sayısı bakımından kendisinden 15 kez daha kalabalık, silah gücü bakımından kendisinden onlarca kez daha güçlü Fransız birliğini esir almayı başaran 44 Gülekli kahraman ile ne kadar öğünsek azdır.

 

Karboğazı zaferi, sadece Pozantı’yı işgal eden Fransız Taburunun esir edilmesi olayı değildir. Bu zafer aynı zamanda yeni başlayan Milli Mücadelenin moral gücünü de arttıran büyük bir motivasyon kaynağıdır.

 

Çukurova, Milli Mücadelemizin başlangıcı bakımından da önemlidir.

 

Türk’ün son kalesi Türkiye’yi elimizde tutan bu kutlu mücadelenin ilk ateşi; son siperimiz Çanakkale’nin parlayan yıldızı, Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal tarafından Çukurova’da yakılmıştır.

 

Birinci Dünya Savaşını sona erdiren Mondros Mütarekesi’nin imzalanması üzerine Mareşal Liman Von Sanders’in yerine Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa, 31 Ekim 1918’de Adana’ya gelerek komutanlığı devralmıştır.

 

3 Kasım günü Adana’da gerçekleştirdiği toplantıda alınan kararları duyurmak üzere 5 Kasım 1918’de Mersin’imizi şereflendirmiştir.

 

Toros eteklerindeki karakolların artırılmasını, depodaki silah ve cephanenin dağ köylerine dağıtılmasını isteyen Gazi Paşa, “Harp bitmedi, asıl mücadele bundan sonra başlayacaktır, silahlarınıza sahip olunuz” diyerek, Milli Mücadelenin ilk işaretini Mersin’de vermiştir.

Ata’larını mahcup etmeyen Çukurovalı yiğitler, Karboğazı ile birlikte daha nice zaferler kazanarak bölgemizi düşmanlardan temizlemişlerdir.

Büyük önderimizin şu sözleri, bu emsalsiz yiğitliğin ve Ata’mızın milletimize olan sarsılmaz inancının veciz bir ifadesidir:

 

“Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa; şunu çok iyi biliniz ki, bu dünyada hiç bir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”

 

Bin yıldır neden bu topraklarda bulunduğumuzun en net bir ifadesi olan bu sözlerin sahibi Gazi Mustafa Kemal, Torosların zirvelerini yurt tutan Yörük-Türkmen yiğitlerini; yani sizleri, bizleri, hepimizi tarif etmektedir.

 

Büyük Atatürk’e, bu tarihi cümleyi söyleten, Toroslar ve Çukurova’da destan üstüne destan yazan Kuvayı Milliyecilerin torunları olarak, ecdadımızla ne kadar iftihar etsek azdır.

Önemli olan tarihten ve yaşananlardan dersler çıkarmaktır. Tarihten ders alınmazsa tekerrüre devam eder.

 

Nitekim 15 Temmuz’da yaşadıklarımız, geçmişte yaşananlardan yeterince ders alınmadığını göstermektedir. Hiç olmazsa şimdi dersler çıkarılmalı, aynı hatalara bir daha düşmemek için tedbirler alınmalı, gaflete düşülmemeli, uyanık olunmalıdır.

Kahraman Çukurovalılar,

 

Zaferler, milletler için soluk almak gibi temel bir ihtiyaçtır. Zaferlerin törenlerle kutlanması ise oksijenin ciğerlere dolması gibidir.

 

Bugün burada yüce Torosların tertemiz havasını, Karboğazı zaferinin kıvancı ile birlikte ciğerlerimize dolduruyoruz. Kalplerimiz, tıpkı Akdeniz gibi gurur ve heyecanla çırpınıyor.

Tarihin hiçbir döneminde devletsiz kalmayan Türkler, Mondros Mütarekesi ve Sevr Anlaşmasının dayattığı gurur kırıcı şartları elbette kabul edemezlerdi. Esaret, Türk’ün kaderi olamazdı.

 

Yalnız, ölmesini bilenler yaşama hakkına sahiptirler. Bugün bizler, ölmesini bilen ecdadımız sayesinde hâlâ bu topraklardayız. Onların hatıralarını yaşatmak, emanetlerine sahip çıkmak boynumuzun borcudur.

 

Bir milleti yok etmenin en kestirme yolu, onu mazisinden koparmak; inanç ve ideallerini yok etmektir. Bu nedenle tarihimize sahip çıkacağız. İdeallerimizin ilham kaynaklarını şanlı mazimizde bulacağız.

 

“Tarih, coğrafyayla insanın izdivacıdır” diyor Cemil Meriç. Biz bin yıldır bu topraklarla nikâhlıyız. Ayrılmaya da hiç niyetimiz yok.

 

Hayatın kanunu, dün olduğu gibi bugün de kavga… Dünya yangın yerine dönmüşken başımızı kuma gömemeyiz, karamsarlık haram bize…

Her zamankinden daha uyanık olmalı, birlik ve beraberliğimizi korumalı, içimizdeki Truva atlarına ve bölücülere göz açtırmamalıyız.

 

Milletler, paylaşılmayan acılarla yıkılır, paylaşılan sevinçlerle büyürler. Bizler, acılarını da sevinçlerini de paylaşmayı bilen; birliğin, beraberliğin en güzel örneklerini veren asil bir milletin mensuplarıyız.

 

Ulu ağaçlar fırtınalı bölgelerde boy atarlar. Yeryüzünün en fırtınalı coğrafyası olan Anadolu’da bin yıl varlık gösterecek Türk’ten başka bir millet daha yoktur. Bu nedenle Türk, tüm zamanların en ulu çınarıdır.

 

Zaferleri, kahramanları yaşatmak, milleti yaşatmaktır. Kahramanlık duygumuz canlı, şanlı ordumuz sağlam kaldıkça; bütün kayıpları telafi eder, bütün zorlukların üstesinden geliriz.

Bu nedenle, hangi gerekçe ile olursa olsun, Silahlı Kuvvetlerimizi zaafa uğratmak, Türk’ün ordu-millet karakterinde gedikler açmak, eğer gaflet değilse büyük bir ihanettir.

 

Yüce Torosların Korkusuz Yiğitleri,

 

Bizleri bugün burada buluşturan Karboğazı Zaferinin gözüpek yiğitlerinden de kısaca bahsederek konuşmamı noktalamak istiyorum.

 

Bu önemli zaferin kazanılması sırasında Kuvayı Milliye Çukurova Genel Komutanı olan Tekelioğlu Sinan ve Karboğazı destanını yazan Kara Bomba Müfrezesinin komutanı Kara Afet Ütğm. Hasan Fehmi Beye…

 

Gülek’teki işgalci Fransız Birliği’ne yardım için tankla, topla, uçakla hücuma geçen 5.000 kişilik işgal kuvvetine Kavaklıhan’da iki kez geçit vermeyen Tğm. Cemal Efe, Tğm. Veli Haşim, Molla Kerim ve diğer kahraman müfreze komutanlarımıza…

 

Fransız taburunu Karboğazı’na doğru süren Kumcu Veli’ye, işgalcilerin seyir güzergâhını Milli Kuvvetlere bildiren Gülekli Hatice Hanım’a, Tarsus Grubu’nun Demirtaş, Çeliktaş, Tozkoparan, Bozkurt, Tarsus Gençler, Gökbayrak, Selçuk, Kayıhan, Süvari ve Baltalı müfrezelerine…

 

Kavaklıhan Grubu’nun Karayayla, Göçüklü, Kara Mehmet Ağa, Bucaklı Hasan Ağa, Polatlı Emin Ağa, Urgankıranlı Molla İzzet, Aktaşlı Ali Efendi, Kurbanlılı Akış Ağa, Yanıkkışlalı Tekelioğlu Mustafa, Kamberhüyüklü Veysel Çavuş ve Eminlik’ten Molla Nasuh müfrezelerine…

 

Mersinli Yedek Teğmen Hilmi Gök komutasındaki bölüğü oluşturan; Müdafaa-i Vatan, Berdan, Efeler, Karacaaslan, Kumdere, Karafaki Aslanyürek, Urfalı Mehmet, Pozçalılı Deli Mehmet, Küçük Karayaylalı İnad Ali ve Selim Çavuş müfrezelerine binlerce şükran…

 

Mersin cephesindeki Başnalar, İçme, Gudubes, Emirler, Birinci ve İkinci Su Bendi savaşlarında; Mezitli ve Kızılyar Çiftliği Baskınlarında…

 

Tarsus cephesindeki;  Birinci, İkinci ve Üçüncü Eshabıkehf, Birinci ve İkinci Hacı Talip, Bağlar, Küçük Ziyaret, Karadirlik savaşlarında; Rasim Bey Fabrikası baskınında…

 

Kavaklıhan cephesindeki; Birinci ve İkinci Kavaklıhan, Ballıca ve Karboğazı savaşlarında aslanlar gibi çarpışan Çukurovalı yiğitleri şanla, şerefle, gururla anıyoruz.

 

Ayrıca Türkistan’dan gelerek halife toprağına ayak basıp Hacca giderken buradaki soydaşlarının savaştığını gören ve burada soydaşlarımız savaşırken bu hac bize haram diyerek savaşa katılan büyük fayda göstererek komutanlığa yükselen, daha sonra şehit düşen, halende Tarsus Şehir Mezarlığı’nın girişinde yatan Hacı yoldaş ve 13 arkadaşını rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum.

 

Aziz hatıraları önünde saygı ve tanzimle eğiliyoruz. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.

Ne mutlu, kendini aziz milletimizin ayrılmaz bir parçası, kahraman Kuvayı Milliyecilerin torunları olarak görenlere…

 

Ne mutlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar yaşayacağına, tıpkı bizler gibi iman edenlere…KARBOĞAZI ZAFER ŞÖLENİ ŞEHİT DOLAYISIYLA İPTAL EDİLDİ (2)

 

Ne mutlu Türk’üm diyene…”