Etiket arşivi: Kalın

İbrahim Kalın’dan Bülent Arınç’a Ahmet Türk yanıtı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk açıklamalarıyla ilgili yorumda bulundu.

mask

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın, görevden uzaklaştırılarak yerine kayyum atanan HDP’li Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’le ilgili sözlerini, “Yaptığı bu açıklamalar şahsi fikirleridir. Cumhurbaşkanlığını bağlamaz” şeklinde değerlendirdi.

Cumhubaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kalın, gazetecilerin sorusu üzerine YİK üyesi Bülent Arınç’ın, HDP’li Ahmet Türk için söylediği, “Ben sadece Ahmet Türk’ü tanıyorum ve ona saygı duyuyorum. Ahmet Türk’ün benim üzerimdeki hakkı şudur. Bu kişinin terörle alakası yoktur. Ahmet Türk’ün terörle alakası yoktur. Barış olsun isteyen biridir” sözlerini değerlendirdi.

Kalın, “Sayın Arınç tecrübeli bir siyasetçidir. Büyüğümüzdür. Yaptığı bu açıklamalar şahsi fikirleridir. Cumhurbaşkanlığını bağlamaz. Bu konuda alınmış kararlar hukuki olarak alınmış kararlardır. Devletin kanunları bellidir. Bunu hangi parti yaparsa yapsın fark etmez. Bir belediye başkanı yolsuzluğa bulaştığında bir kusur oluştuğunda bu süreç işlenir. Seçilmiş olmak kimseyi masum kılmaz” dedi.

Burcunuza uygun detoksu yapın, her daim zinde kalın!

 

Yaz tatilinde doyasıya yediniz içtiniz. Şimdi de yaz bitmeden aldığım tüm toksinlerden arınmalıyım diyorsanız, Astroloji Platformu Moyra’nın burcunuza özel hazırladığı detoks tariflerine mutlaka göz atın.

Koç

Kendini motive eden, girişimci ve hemen harekete geçen Koçlar; detoks işi tam size göre! Bir Koç olarak genelde baş ağrısı ve sinüs iltihabından muzdaripseniz ekinezyanın dahil olduğu detoks tarifleri seçmenizde fayda var. Limon, zencefil, kırmızı biber, portakal ve ekinezyayı karıştırdığınız şifalı bir detoks pek çok sıkıntınızı çözmüş olacak.

Boğa

Keyfine düşkün ve yemeyi fazlasıyla seven Boğalara, şişkinlik ve yedikten sonra keşke yemeseydim hissini geçirecek bir tarif öneriyoruz. Nane yaprakları, zencefil, yeşil elma, salatalık ve rezene ile hazırlayacağınız bu yemyeşil detoks ile kendinizi hiç olmadığı kadar rahatlamış hissedeceksiniz.

 

İkizler

Çeşitlilik arayan, ruhunu zaman zaman kararsızlıktan yoran İkizler, zihniniz ve bedeniniz için bir şeyler yapmanın zamanı sizce de gelmedi mi? Sadece üç malzemeyle hazırlayabileceğiniz bu tarifle hem sinir sisteminiz rahatlayacak hem de vücudunuzda biriken ödemden kurtulacaksınız. Salatalık, pırasa ve tonik karışımı tam da sıcak yaz günlerine yaraşır ferahlıkta!

 

Yengeç

Yazı ailesi ile havuz başında ya da yeşilliklerin içinde dinlenerek geçirmeyi seven Yengeçler, şimdi size vereceğimiz tarifi hem kendiniz için yapabilir hem de sevdiklerinize ikram ederken hoş sohbeti garanti edebilirsiniz. Bu tarif hem vitamin deposu hem de cilt dostu! Mango, hindistan cevizi suyu ve ananası karıştırıp içine istediğiniz kadar buz ekleyin ve detoks içeceğinizin keyfini çıkarmaya bakın!

Aslan

Enerji verici ve canlandırıcı bir şeyler denemeye her zaman hazır olan Aslanlar, yıllardan beri güçlenmek ve gençleşmek için pek çok ürün içerisine katılan zencefil ile tatlandıracağınız ve sizi 10 aslan gücüne çıkaracak bu detoks tarifini çok seveceksiniz. Elma, portakal, havuç ve zencefili sıkıp gerisini doğa anaya bırakabilirsiniz.

Başak

Sade ve gösterişsiz ama bir o kadar da etkileyici ruha sahip Başaklar, tam da sizlere hitap eden bu süper yeşil detoks tarifiyle ruhunuzdaki, bedeninizdeki ve zihninizdeki bütün toksinleri dışarı atacağınızdan emin olabilirsiniz. Malzemelere gelecek olursak; kale, ıspanak, salatalık, maydanoz ve pırasa.

Terazi

Terazilerin hayatındaki denge ve ahenk düşkünlüğünü detoks seçiminde de devam ettirmeleri gerekir. Bu Ph dengeleyici detoks tarifi tam da size göre. Salatalık, limon, rezene ve ıspanak ile vücudunuzdaki su oranının alkali ve asitlik oranını mükemmel bir dengeye kavuşturabilirsiniz.

Akrep

Duygularını yoğun yaşamayı seven Akreplerin içeceği detoks suyu da yoğun olmalı! Okülte (Simya, Astroloji, Nümeroloji, Sembolizm, Kahinlik, Telapati, Hipnoz gibi gizli bilimler) meraklı oluşunuzdan dolayı, doğanın sunduğu renklerden beslenen bu içecek sayesinde zevkten dört köşe olacaksınız. İhtiyacınız olan malzemeler ise; yaban mersini, böğürtlen, ahududu ve pancar şerbeti. Bu mor güzelliğe hazırlıklı olun.

Yay

 

Yeni şeyler denemeyi seven, yabancı diyarları keşfetmekten fazlasıyla keyif alan Yaylar, şimdi vereceğimiz tarif adeta ruhunuzu yenileyecek. Enerjinize enerji katacak olan bu tarifin egzotik malzemeler tam da sizlere göre. İhtiyacınız olan malzemeler ise şöyle: Zerdeçal, ginseng, mangostan, kivi ve bergamot.

Oğlak

Çalışmayı çok seven Oğlaklar, ofiste geçirdiğiniz uzun ve hareketsiz saatler ayaklarınızda, bacaklarınızda ve eklemlerinizde sıkıntılar yaratabilir. Kiraz, üzüm ve şeftali gibi meyveler ödem atmaya yardımcı oluşlarıyla bilinirler ve eklem sıkıntılarını azaltmada kullanılırlar. Bu yüzden şimdi vereceğimiz tarif, özellikle sizin gibi işkolikler için mükemmel bir seçenek. Malzemeler; kiraz, greyfurt ve istediğin bir başka çekirdekli meyve.

Kova

Kovaların özgür ve sıra dışı ruhunu, tıpkı ona yaraşır bir tarifle taçlandırmak gerekir. Kivi, ıspanak ve son zamanların oldukça popüler olan içeceklerinden biri olan hindistan cevizi ile hazırlayacağınız detoks, kalbinizin ve sinir sisteminizin arasındaki dengeyi sağlayıp korurken yaptığınız spor antrenmanları sonrasında kaslarınızın hızla iyileşmesine de yardımcı olacak.

Balık

Zamanının çoğunu hayal kurmakla geçiren Balıklar, öyle ki bazen bu durum yattığınız anda uykularınızın kaçmasına bile neden oluyor. Bu yüzden size önereceğimiz detoks tarifi, tam da yatmadan kısa bir süre önce içip rahatlamak ve adeta bir tatlı huzur almak için yaratılmış gibi. Muz, hindistan cevizi suyu, bir parça lavanta yağı ve yaban mersini ile tatlı rüyalara dalacaksınız. Yalnız uyaralım, eğer detoks tariflerinize daha önce lavanta yağı eklemediyseniz, oldukça az bir miktarla deneyerek başlamalısınız!

Kocaeli Kartepe Zirvesi

Kocaeli Kartepe Zirvesiata-atun-Hoca (1)

26 Ekim Perşembe günü Kocaeli’nin ünlü Kartepesi’ndeki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonu ile “The Green Park Kartepe Otel”de yapılan “Uluslararası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu”na katıldım.

Türkiye’de gerçekleştirilen 15 Temmuz 2016 kalkışması ve dünya üzerinde yapılan darbelerin ekonomik ve politik etkilerinin ele alındığı sempozyum gerçekten muhteşemdi. Birbirinden kıymetli katılımcılar konu ile ilgili görüşlerini dile getirdiler.

Türkiye Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un ve 2004 döneminin Avrupa Birliği (AB) Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günther Verhougen’in yaptığı konuşmaların içeriği çok önemliydi. Özellikle …; Devamı İçin Lütfen:

Reading in the Summer?

ibrahim kalınThe key to meaningful reading is to read what is essential and do it in a disciplined way. In the summer or winter, at home or on the road, read to unveil the signs in the horizons and within our souls

I don’t like the so-called “summer reading lists” because they undermine the value and seriousness of reading. “Light reading” stuff seems to me an affront to both the author and the reader. Instead of treating reading books as a hobby or killing time, we should treat it as an invitation to engage with ideas, concepts, feelings and dreams that good authors of various vocations present to us.

Reading is a serious business. Whether we read a cookbook or Plato, we let the author and the book into our world of the mind. We engage, like, dislike, accept or criticize their ideas and concepts. Whatever the end result, we accept their invitation to set out on an intellectual journey. How enriching, depressing or disappointing the journey may turn out to be depends as much on the books we read as on our state of the mind and spirit when we read them.

Reading is an act of the mind as well as the heart. We read with our minds but also with our feelings and emotions. Whether reading a novel or a book on cosmology, we respond to its main ideas and propositions with the intellectual and emotional background we have. Books shape our thinking but also we shape the books in the various ways we respond to them.

Reading a good book may bring joy and comfort. Some may see it as a good investment for leisure time. There is nothing wrong with reading to relax the mind and uplift the spirit. But anyone who takes reading seriously would gain more than just relaxation from reading books. What is really wrong is the belief that we should read in our leisure time.

Reading, when done properly and intelligently, nourishes the mind and the soul. It is therefore important to know what to read and how to read. Each book is a journey when written by an author and when read by a reader. We have to take this journey seriously if we are to achieve something good at the end. A book may make us laugh, think or cry. These are all serious matters when placed within our larger journey on this earth.

Reading requires discipline and concentration. This does not mean that one has to go to a big research library or sit in an isolated office to read all the time. Spending time in libraries is an extremely rewarding experience. Just looking at book titles may open up numerous possibilities in our minds. Given the opportunities we have to access books easily today, we may set our own rhythm to read. And of course, we can read anywhere. All we need is a mental discipline and concentration.

Admittedly, this is not an easy task in an age in which we are bombarded with millions of sound bites and braking news headlines. What is worse, we are expected to respond to the “instant messaging” of the modern world of communication and social media in the same ways it is produced: short, swift, scandalous, shallow, aggressive, invasive. Every news story is now produced to immediately move to the next one: instantly produced, instantly consumed without any depth.

This makes the act of reading even more important. We are supposed to read in order to expand our knowledge and increase our understanding, not kill time. Therefore what we read and how we read does matter.

But reading is not limited to reading books (or screens these days). It encompasses other states of existence such as nature, visual arts and music. Just as a book tells us many things, nature also speaks to us. If we have the ears to hear and the eyes to see, nature can teach us profound lessons about beauty, balance and harmony. Art works can evoke sublime feelings in us so that we can go beyond form to reach meaning. They can also teach things through “shock therapy.” Music can be a mentor for those who want to experience meaning beyond words. These are all different forms of reading in our quest to discover ourselves and our place in the great chain of being.

Reading is essentially an act of unveiling and attaining meaning that comes in different forms. The truth and meaning that become available through reading books, art or nature open up our doors of perception and invite us to discover diverse worlds that we otherwise are not aware of. But since each discovery is also a process of self-discovery, we gain an inner understanding of things as they stand in the world of existence. We discover ourselves in every attempt to understand the meaning of things.

This approach is firmly enshrined in the Islamic tradition. The very first revelation that was sent to Prophet Muhammad was “Iqra!” meaning both “read” and “recite.” This suggests that we read the Quran as a sacred book but also seek to gain insight into the inner nature of things through it. The Quran urges people to read the signs within their souls and the universe so that they can be better human beings by using their intelligence and appropriating virtues. Those who fail to read in this sense basically accept to live under their true potential to become full human beings.

We should read to increase our knowledge, widen our horizons and discover new worlds. This leads me to one conclusion only: read what is really essential and enduring. Trendy stuff comes and goes. Do not waste your time and taint your mind with them. Read those authors and books that have shaped human thinking, forced our imagination beyond the average and urged us to be better and more intelligent beings. Read Plato and Aristotle and do not listen to those who say that it is heavy stuff. Read Marcus Aurelius to see how a philosopher-king struggles with ideals and realities, principles and facts – the same challenges we deal with at various levels every single day. Read St Augustine to understand how a first-rate mind deals with issues of faith and reason.

Read T. S. Eliot and C. S. Lewis to make sense of our modern predicaments.Spend serious time with al-Farabi, Ibn Sina, Ibn Rushd, Ghazali, Suhrawardi, Mulla Sadra and other Muslim thinkers to see how a believing mind can make sense of the world without sacrificing either God or human reason and freedom. Leave your mind and heart to Rumi and Ibn al-Arabi to take you to places of wonder, love and compassion. Turn to Ibn Jubair, Ibn Battuta and other Muslim travelers to see how Muslim men of learning developed a notion of the global world before the era of modern globalization. Plunge yourselves into the timeless poetry of Hafiz, Sa’di, Khayyam, Attar, Yunus Emre, Baki, Fuzuli and other poets who sing the songs of divine and human love, wayfaring and companionship.

This list can be expanded to include works from the other great traditions of the world including the Chinese and Indian civilizations. No matter how wide we throw our net, though, the key to meaningful reading is to read what is essential and do it in a disciplined way. In the summer or winter, at home or on the road, read to unveil the signs in the horizons and within our souls.

 

Gazetemiz Türkçe’ye çeviri yapmaktadır! Keyifli Okumalar dileriz

DUYARLI OLMAK ZORUNDAYIZ

DUYARLI OLMAK ZORUNDAYIZ

seyfettin karamızrakVatan sevgisi imandandır. Vatanını, Milletini Bayrağını sevmek de Türk Milletinin değerli bir ferdi olan herkesin görevidir.

Fakat çoğumuz bu sevgi ve fedakârlık hususunda eksiğiz. İnsanın duyguları çocukken daha katıksız, kavi ve yürekten oluyor san ki. Büyüdükçe içimizde bencillikler yeşermeye yüz tutuyor.

Öğretmenliğimden hatırlarım. Çocuklara çevre temizliği yaptırırken, birinci sınıf öğrencilerinin tamamı, güzelim önlüklerinin eteğine çöpleri toplayıp koyardı. Beşinci sınıf öğrencilerinin bazıları da çöpleri toplar gibi yaparak sadece eğilir kalkarlardı.

Günümüzde ise büyükler olarak, gençlere ve çocuklara örnek olacağımıza, onlar örnek davranışlarıyla, fedakârlıklarıyla ve hatta hayatlarını hiçe sayan kahramanlıklarıyla yetişkinleri şaşırtmakta, mahcup etmekte, hatta gözlerimizi yaşartarak yüreklerimize dokunmaktadırlar.

Bu kahramanlardan birisi Eren Bülbül’dür. Geçtiğimiz gün Trabzon’un Maçka ilçesinde, PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen Eren Bülbül, bu kahramanlığı ile tüm Türkiye’yi ağlatmıştır.

15 yaşındaki Eren Bülbül, Vatanına kast eden PKK’lıların girdikleri evi güvenlik güçlerine gösterirken teröristler tarafından şehit edildi. Hayatının baharında, gencecik bedenini Vatanına armağan etti… Makamın Cennet olsun sevgili Eren…

Nemelazımcılığın, “bana dokunmayın da…”  mantığının kol gezdiği günümüzde, duyarlılıklarımızın olduğunu, olması gerektiğini bize hatırlatan yine çocuklarımızdır.

 

Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi Fatih Ortaokulu’nun bahçesindeki gönderde asılı olan Türk Bayrağı, 15 Ekim’de top oynayan bir grup çocuk tarafından indirilmiştir.

Okul bahçesinde oynayan 10-13 yaşları arasındaki 4 çocuk, yere atılan bayrağı gördüklerinde bu hakarete tahammül edemeyerek, şanlı Bayrağımızı yerden alarak tekrar yerine asmışlardır.

Okula yakın bir bölgede oturan Uğur Saraç adındaki çocuk, yaşananları şöyle anlatmıştır:

“Okul bahçesinde maç oynuyorduk. 5-6 kişilik bir çocuk grubu geldi. Yan taraftaki okulun bayrağını parçalayıp yırttılar. Bizim olduğumuz okulun bayrağını indirip yere sürtünce müdahale ettim. Çok zoruma gittiği için ağladım. Bayrağı ellerinden alıp daha sonra öptükten sonra 3 arkadaşımın yardımı ile direğe çıkıp astım. Kamera olduğunu bilmiyordum, görüntüleri izleyince kendimle gurur duydum. Bayrak sevgisi vatana olan sevgimden geliyor. Zaten bayrağı da vatan için astım. Yere düşen bayrağın öpülerek yerine asıldığını televizyonda görmüştüm.”

 

Buna benzer bir olay da, 31 Temmuz 2017 tarihinde gerçekleşmiştir. Fırtınada koparak yere düşen bayrağımızı gören bir çocuk, koşarak yerden alıp kaldırmıştır.

Reklam için haber kanallarını ayarlamadan, herhangi bir beklenti içinde olmadan; tanık oldukları üzücü bir duruma tahammül edemeyen mangal yürekli bu çocuklar, bizim hem göz nurumuz, hem de en büyük dersi veren öğretmenlerimiz olmuştur.

Eğitim, doğru davranışlarla örnek olmaktır. Biz büyükler ne yazık ki bu konuda çoktan sınıfta kalmışız. Doğruları çocuklarımıza sadece söyleriz, ancak kendimiz ne kadar yapmaktayız. Buna rağmen çocuklar bizden daha bilinçli ve doğruları uygulama hususunda “yukarıdaki örneklerde olduğu gibi” daha da kararlılar.

Vatan, bayrak, ezan vb. kutsal değerlerimiz için, gencecik çocuklarımız, askerlerimiz, polislerimiz şehit düşerken, bazıları; “ ye iç gül oyna…” felsefesi ile gününü gün etmeye çalışmaktadır. Kimsenin yaşam tarzına elbette ki karışılmamalı. Ancak ortak değerlerde duyarsızlıklar ve nemelazımcılıklar toplum vicdanını rencide eder ve kanatır.

Bodrum’da konser veren Emma Shapplin, coşkunun en had safhaya ulaştığı noktada, ezan okununca konserine ara vermiş. Bunun üzerine Shapplin’in gösterdiği hassasiyete bazı seyircilerden protesto alkışı yükselmiştir.

Emma Shapplin’ in bu kıytırık hayranları, her konuda O’na benzemeye yırtınırken, ezana saygı konusunda karakterlerini ortaya koyarak O’nu protesto etmişlerdir. Bu bir çelişki değil midir? Orada protesto edenlere suskun kalanlar da, en az onlar kadar hatalı değil midir?

Eren Bülbül’den, Uğur Saraç’tan ders almayanlar, hassasiyetlerimize duyarsız kalanlar, bu Vatana nasıl sahip çıkacaklar. Bir toplumun değerlerinin toplamı, “millet” olmanın gereği değil midir?

Görüşümüz ve yaşam tarzımız, ortak değerlerimizi ötelememize asla engel olmamalıdır. Vatan, bayrak ve ezan Türk Milletinin ortak paydasıdır. Bir bütün ve var olmanın gereğidir.

Unutmayalım ki; bunlara gelebilecek bir zarar, bazılarımızı değil, hepimizi derinden üzecektir.

Birlik olma, duyarlı, saygılı, hoşgörülü olma zamanıdır.

Sevgiyle kalın…

 

 

Cumhurbaşkanlığı’ndan Körfez krizi açıklaması

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Erdoğan’ın Katar ziyaretine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Kalın’ın açıklamasında ” Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin Körfez bölgesinde yaşanan krizin aşılması amacıyla destek verdiğini ifade etmişler ; Krizin müzakere ve diyalog yoluyla çözümü için mevcut girişimlerin devam ettirilmesi hususunda muhataplarıyla mutabık kalmışlardır ” denildi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: Almanya kanun kaçaklarını koruyor!

 

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: Almanya kanun kaçaklarına kol kanat geriyor ibrahim kalın cs

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan Almanya’ya yönelik sert açıklamalar geldi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: Almanya kanun kaçaklarına kol kanat geriyor.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Türkiye’ye ders vermeye kalkanlar terör örgütlerine darbecilere terör örgütlerine darbecilere ve kanun kaçaklarına kol kanat geriyor. Cumhurbaşkanımızın yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla buluşmasının sudan sebeplerle engellenmeye çalışılması müttefiklikle bağdaşmaz. Provokatif ve art niyetli açıklamalar kabul edilemez” dedi.

İbrahim Kalın: ABD’nin DEAŞ ile Mücadelesi Sıkıntılı!

Katıldığı televizyon programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan İbrahim Kalın, ABD’nin DEAŞ ile mücadelesinde ciddi zaafları olduğunu belirtti.ibrahim-kalin

Başkent Kulusi programında Musul operasyonu’nu değerlendiren İbrahim Kalın, Musul’da daha operasyonun başında olunduğunu vurgulayarak, bu işin o kadar kolay olmayacağını ve içeri girdikçe çatışmaların artacağını söyledi. Kalın, Musul konusunda uyarıda bulunarak, “2003 ‘de yapılan hatalar ve Amerikan işgali DEAŞ’i Irak’ta icat etti ve tüm dünyanın başına bela etti. Bugün Musul Operasyonu’nda aynı hatalar yapılırsa başka canavarlar ortaya çıkar. “dedi.

Irak’tan Türk askerinin Başika’daki varlığına yönelik gelen eleştirilere de değinen Kalın, “Siz Irak’ta gereğini yapın. PKK ve DEAŞ’i bertaraf edin, Türkiye’nin tezkereye ihtiyacı kalmayacak.” dedi.

İşte o konuşmadan satır başları

-CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN AÇIKLADIĞI YENİ GÜVENLİK DOKTRİNİ

Bölgemize bakın. Bugün Suriye’yi kim yönetiyor? Aynı şekilde Irak. Devlet dışı aktörler siyasi süreçleri belirliyor. Yemen ve Lübnan da öyle. Bölgede ciddi bir yönetilemezlik bir sorunu var. Bu konu ile ilgili tezler Türkiye’nin bölgede aktif olmasını istemeyenlerin dile getirdikleri. Tek istedikleri Türkiye bölgede söz sahibi olmasın. Türkiye’nin bölgedeki pozitif etkisini negatife çevirmek isteyenler yine aynı. Türkiye dışarıda dursun denildiği zaman hangi aktörlerin oraya girmesi için zemin hazırlanıyor, ona da bakmak lazım.

IRAK’A TEZKERE CEVABI

Bugüne kadar Türkiye tarafından Irak’a yönelik bir tehdit olmadı. Terör örgütleri Irak topraklarını kullanarak bize saldırıyor. PKK sadece bizle değil, Barzani ile de savaşıyor. Biz Irak’a diyoruz, bu örgüt yıllardır sizin komşunuza saldırıyor ve siz bir şey yapmıyorsunuz ve ya yapamıyorsunuz. Tezkere de bu yüzden çıktı. Sonra Irak’tan sanki bu ilkmiş gibi açıklamalar geldi. Siz orada gereğini yapın. PKK ve DEAŞ’i bertaraf edin Türkiye’nin tezkereye ihtiyacı kalmayacak.

MUSUL OPERASYONU’NDA TÜRKİYE’NİN ROLÜ

Hava operasyonu ile ilgili hazırlıklar yapıldı. Bizim burada birinci önceliğimiz DEAŞ’in temizlenmesi. Bir diğer ise sonrası. 2003 ‘de yapılan hatalar ve Amerikan işgali DEAŞ’i Irak’ta icat etti ve tüm dünyanın başına bela etti. Bugün Musul Operasyonu’nda aynı hatalar yapılırsa başka canavarlar ortaya çıkar. Yapılan operasyonlar Irak’ın dinamiklerine uygun olmalıdır. Şimdi bize diyebilirler ki Musul’dan size ne. Bu bizi de etkiliyor. Biz Musul’da yaşananlara sessiz kalabilir miyiz? Suriye meselesini gördük.

MUSUL’DA İÇERİ GİRDİKÇE ÇATIŞMALAR ARTACAK

Türkiye Suriye ve Irak’ta DEAŞ’le mücadele konusunda koalisyonla beraber hareket ediyor. Fırat Kalkanı bir ayrıcalıktır ama burada da koalisyon güçleri sürekli bilgilendirildi. Cerablus’ta hayat normale döndü ama Musul’la ilgili daha işin çok başındayız. Bu çok kolay olmayacak. Şu an Musul’un çevresi sarılmış durumda.İçeri doğru girildikçe çatışmaların şiddeti artacak.

KERKÜK’DEKİ PKK’LI SAYISI ABARTILIYOR

PKK Kerkük’te DEAŞ’le mücadele ediyor gibi onların reklamını yapan haberler yapıldı. Kerkük’teki PKK’lı sayısı abartılıyor. 2-3 araçlık bir ekibin girmeye çalıştığı bilgisi geldi. Onun da önüne geçilir. Orada PKK’nın olması ne bizim ne de Kerküklülerin kabul edeceği bir şey değil.Bizim bu konudaki hassasiyetimiz çok nettir.Aynı şekilde Haşti Şabi konusunda da hassasiyetimiz var. Haşdi Şabi’nin Musul’a girmeyeceği konusunda Amerika’nın teminatı var.erdogan-ve-hasdi-sabi

-Türkiye ve ABD anlaştı mı, ABD Türkiye’nin taleplerini dikkate alıyor mu?

Bizim ABD ile anlaştığımız noktalar var. DEAŞ’le mücadele konusunda hemfikiriz. Ama ABD’nin DEAŞ’le mücadelesinde ciddi zaafiyetler var. Bizim bu konuda çok ciddi şüphelerimiz var.

 

Cumhurbaşkanlığı Sofrası’nda 1915 Olayları Ele Alındı

1915

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sofrası’nda 1. Dünya Savaşı ve 1915 olaylarının 100. yıl dönümü nedeniyle tarihçileri misafir etti.

 

 

 

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen yemeğe  Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun,  Prof. Dr. Ali Birinci (Polis Akademisi), Prof. Dr. Arif Bilgin (Sakarya Üniversitesi), Prof. Dr. Cemil Koçak (Sabancı Üniversitesi), Prof. Dr. Erhan Afyoncu (Marmara Üniversitesi), Prof. Dr. Hakan Erdem (Sabancı Üniversitesi), Prof. Dr. Hakan Kırımlı (Bilkent Üniversitesi), Prof. Dr. Haluk Selvi (Sakarya Üniversitesi), Prof. Dr. Heath Lowry (Bahçeşehir Üniversitesi), Prof. Dr. İ. Erol Özvar (Marmara Üniversitesi), Prof. Dr. Mehmet Öz (Hacettepe Üniversitesi), Prof. Dr. Refik Turan (Türk Tarih Kurumu Başkanı), Prof. Dr. Tufan Bozpınar (29 Mayıs Üniversitesi), Prof. Dr. Zekeriya Kurşun (Marmara Üniversitesi), Prof. Dr. Yusuf Sarınay (TOBB Üniversitesi), Dr. Mehmet Genç (İstanbul Şehir Üniversitesi), Murat Bardakçı (Habertürk Gazetesi), Mustafa Armağan (Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni) ve Mustafa Budak (Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı) katıldı.

Yemekte ayrıca Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın da yer aldı.101