Etiket arşivi: İzzet

4 Günlük Bebek Anjiyo ile Hayata Döndü

4 Günlük Bebek Anjiyo ile Hayata Döndü

Henüz 4 günlükken ana damarında darlık olduğu ortaya çıkan bebek, zamana karşı bir yarışta hayata döndürüldü. Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Taner Yavuz ve ekibinin 3 saat süren müdahalesi sonucunda, bebeğin damar yoluna makara ipliğinden ince kıldan biraz kalın bir telle, damar yolundan geçilerek açıldı.unnamed (8)

Doğumundan 4 gün sonra bebeklerinin karnında şişlik şikâyeti yaşadığını fark eden aile Abant İzzet Baysal Tıp Fakültesine başvurdu. Acilen yoğun bakıma yatırılan bebeğe konulan teşhiste kalbinin kasılmadığı belirlendi.

1 gün boyunca çocuk kardiyolojisi yoğun bakım merkezi arayan aileye, Okan Üniversitesi Hastanesinde hem çocuk kardiyolojisinde hem de yenidoğan yoğun bakımda yer olduğunun bildirilmesi üzerine, bebek ambulansla Okan Üniversitesi Hastanesi yenidoğan yoğun bakım servisine getirildi.

“Hastaneye Geldiğinde Organ Yetersizlikleri Mevcuttu”

Hastaneye geldiğinde yaşam fonksiyonlarının nerdeyse durmak üzere olduğunu söyleyen Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Taner Yavuz, “Hastanemize geldiğinde bebeğin akut kalp yetersizliği ve buna bağlı çoğul organ yetersizliği vardı. Çevreyle teması kesilmiş, uykuya meyilli, emmesi, beyin fonksiyonları ve böbrek kan akımı bozulmuştu.  Ayrıca idrar çıkaramıyor, karaciğer dolaşımının bozulmasına bağlı olarak değerleri yükselmişti.” şeklinde konuştu.

Solunum sıkıntısı yaşayan bebek acilen solunum makinesine bağlandı ve ana damar-orta kapağındaki darlığa bağlı olarak vücuda kan gitmediği saptandı. Damarlarındaki darlığın çok ciddi boyutta olması ve buna bağlı olarak kalp kasılmasında bozulma olduğu belirlendi.

“Kıldan Biraz Kalın Bir Telle Kalp Kapağından Geçildi”

Damar darlığı çok ciddi boyutta olup, damardan çok az kan geçen bebek derhal ameliyata alındı. Makara ipinden (1,8 mm) daha ince ve kıldan (0,1 mm) biraz kalın (0,3 mm) bir telle kalp kapağından geçilerek, kapakta önce 5 mm daha sonra 7 mm çapında balonlar şişirilerek kapak genişletildi. Kalp kapağı açıldıktan hemen sonra kalp kasılması düzelen bebeğin saatler içerisinde karaciğer ve böbrek işlevleri düzeldi. İdrar çıkarmaya başlayan bebek ameliyattan 1 gün sonra da solunum makinesinden ayrıldı.

Bebeklerinin mucizevi bir şekilde sağlına kavuştuğu için çok mutlu olduklarını söyleyen aile, Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Taner Yavuz’a ve Yeni Doğan Uzmanı Yrd. Doç Dr. Şenol Bozdağ’a çok teşekkür ettiklerini, bebeklerinin rutin kontrolleri bittikten sonra kucaklarına alacakları günü sabırsızlıkla beklediklerini ifade ettiler.

İNGİLİZ GÖZÜYLE ‘MİLLÎ MÜCADELE’MİZ – 2

 

 

 

süleyman pekinİngiliz Yüksek Komiseri Calthorpe, İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a gönderdiği 6, 11 ve 21 Haziran tarihli raporlarında Damat Ferit Paşa tarafından iyi niyetlerle bölgeye gönderilen M. Kemal Paşa’nın bir hareket organize ettiğini ve bu hareketin çıkış yolu bulmasının da muhtemel olduğunu beyan etmektedir. Dolayısıyla Mustafa Kemal’in görevden alınması için Osmanlı Harbiye Nezâreti’ne bazı talimatlar verildiğini de eklemektedir. Bununla da yetinmeyen İngilizler, Temmuz ayında İngiliz Yüksek Komiserliği Tercümanı Mr. Ryan’ı ve General Deeds’i Sadrazam Vekili Şeyhülislam Sabri Efendi’ye Mustafa Kemal’i bir isyan çıkarmadan geri getirmesi için bizzat görüşmeye göndereceklerdir.

Tüm bunlar işin başından beri M.Kemal Atatürk’ün İngilizlerle danışıklı Samsun’a gittiği yada İngilizlerin işine geldiği noktasındaki söylentileri de boşa çıkarmaktadır. Her ne kadar güçlü olursa olsun İngiltere’nin Türkiye’deki tüm faaliyetlere vâkıf ve tüm olaylara müdâhil olamadığı, aksine bazı hususlarda endişeli ve aşırı temkinli oldukları ve genellikle diğer İşgal Devletlerinin de olurunu alır bir politika izledikleri göze çarpmaktadır kitabın genelinde.

İngilizler, kendi aralarındaki yazışmalarda oldukça objektif ve akıl yürütme temelli gerçekçi değerlendirmelerde bulunuyorlar fakat adım atma sırası teoriden pratiğe geldiğinde geleneksel politika alışkanlığından ve hantallıktan kurtulamıyorlar. İkinci bölümde gerek Yunanlıların isteklerinin sınırsızlığı ve İzmir’i harabeye çevirmeleri, gerek Pontusçuluğun baş propagandisti olan Samsun’daki Ortodoks Piskopos’un daha fazla karışıklığa meydan vermeden bölgeden ayrılmasının istenmesi ve tüm bunların Millî Hareket’in etrafında halkın bloklaşacağı kanaatinde olan İngilizler, 7 Ağustos’taki Erzurum Kongresi’nin sonuçlarını da ciddiyetle irdelemişlerdir.

Yeni İngiliz Yüksek Komiseri Robeck de Amiral Calthorpe ile stratejik analizlerde yarışır vaziyettedir. Mustafa Kemal Hareketi’nin büyümesinin en önemli sebebi olarak Yunanlıların İzmir’i işgali olarak gören Robeck, bu Hareketin Anadolu’da bağımsız bir cumhuriyet olma yolunda ilerlediğini tespit ederken takvimler 17 Eylül 1919’u göstermektedir. Barış şartlarına mukavemet kararı verdiği takdirde Mustafa Kemal etrafındaki Türk vatanseverliğinin I.Dünya Savaşı’ndan daha büyük sıkıntılar meydana getirebileceğini öngören İngilizler, Milliyetçilerle çarpışmamak için kuvvetlerini yalnızca demiryolu hatları boyuna çekme kararı almışlardır.

Calthorpe da Anadolu’daki Müslüman nüfusun büyük kısmının politikayla ilgilenmediğini, sadece huzur ve güvenli bir hayat istediklerini söylemekle kalmaz; “Bir kâhinlik yapsaydım şunu derdim: Milliyetçiler, ya vilâyetlerde yaptıkları gibi burada (İstanbul) da bir üstünlük kuracaklar yada bazı vilâyet merkezlerinde İstanbul’a karşı teşkilatlanacaklardır” diyerek gerçekleşen bir kehânette bulunacaktır.

Üç arada bir derede sıkışan İngilizler; hem kanunlara uyarak mevcut İstanbul Hükümeti’nin otoritesinin desteklemenin, hem Mütarekenin şartlarını güçlendirmeye çalışmanın, hem de devamlı artan Millî Hareket’e karşı pasif kalmanın mümkün olmadığı görüşündedirler. Calthorpe, Amasya ve Sivas’taki Milliyetçi toplantıları İttihatçı organizasyonları olarak nitelerken Damat Ferit de Millî Hareket’i kesildikçe başı büyüyen bir yılana benzetmekteydi.

Osmanlı yönetici elitini başta Vahdettin olmak üzere Damat Ferit, Tevfik Paşa, Ahmet İzzet Paşa ve tüm kabine üyelerini kişisel özellikleriyle de tanımlayan İngiliz Yüksek Komiserler, saltanata muhalif olan Veliaht Abdülmecit Efendi gibi kimselerle de özel görüşmeleri ihmal etmemişlerdir. Fakat protokole dikkat ederek en üst düzeyde görüşmemişlerdir. Bu görüşmeden anladığımız Abdülmecit’in Vahdettin’le ciddi ihtilafları olduğu ve Türkiye’nin bir millî devlet olarak korunması fikriydi. Bu da Saltanat’ın Lâğvedilmesi sonrası kendisine TBMM’ce Halifelik imkânı hazırlanmasını açıklar niteliktedir.

  • Devam edecek – 

Azerbaycan toprağını vatan bilen Mehmetçiğin “Tenha mezar” ı

pervane memedli1918 yılının Mart ayında Ermeni baskınına maruz kalmış, Azerbaycan’ı kurtarmak için Türkiye’den ünlü komutan Nuri Paşa’nın komutasında Kafkas İslam Ordusu gönderilmişti.Türk ordusunun bir subayı sucaetle savaşmış, Şamahı civarında Ermeni güllesine tuş gelmiştir. 0, kendi, arzusu ile yaralandığı yerde de defn olunmuştur. Sovyet döneminde Bakü’den bölgelere arabayla periyodik sefer edenler Qobustan yolunda tenha mezarlıkla rastlanırdılar.Yaşlı neslin temsilcileri orda Uyuyanın kimliğini biliyordu. O yıllarda bu konuda ilk kez duyduğumda çok teeccüblenmişdim, o yüzden ki bu konuda hiçbir yerde yazılmamışdı.Amma artık bu tenha kabir bizden gizlenmiş tarihimizden, teklennmiş Azerbaycan’ı kurtarmaya gelen kahraman Türk ordusunun mertliğinden, onun 18 yaşındaki şehit mehmetciyinden bir simgedir..Bu Abide- komleks onlarca Türk askerinin o yıllarda torpağımız uğruna canından geçmiş kahraman Türk askerlerinin anısına inşa edildi. Azerbaycan’ın her köşesinde yerel sakinler bile gizli Türkiyeli şehit askerlerinin mezarını uzun zaman gizli koruyup saxlayıblar.Azerbaycan’ı kurtarmak için gelen Kafkas İslam Ordusu sıralarında şehit düşen Mehmetciklere olan sevgi basit insanların kalbinde her zaman yaşadı. Şamahı yakınlarındaki tenha asker mezarını da Rus işgali yıllarında köy nüfusu koruyarak kaybolmaya qoymayib. Bu anıtın üzerine Bahtiyar Vahapzade “Tenha mezar” şiiri kazınmış edildi.sa2

TENHA MEZAR

Yolun kenarında tenha bir mezar
Üstünde ne adı, ne soyadı var.
Ey yolçu, masını eyle bu yerde
Soruş kimdir yatan tenha qebirde?

O, bir türk zabiti, qehreman, metin!
Doğma qardaşına yardıma geldi.
Qırğına tutulan milletimizin
Haqlı savaşına yardıma geldi.

Uzaqdan hay verib senin sesine,
Geldi, qayıtmadı öz ölkesine.
Düşmen seflerini o, soldan sağa
Biçib destesiyle cebheni yardı.
Torpağın yolunda düşüb torpağa
Senin torpağını sene qaytardı.

Özü qoruduğu, hem can verdiyi
Yolun kenarında defn edildi o.
Uğrunda canını qurban verdiyi
Torpağı özüne veten bildi o.

Yolçu, masınını bu yerde eyle
O mezar önünde sen tezim eyle.
Secde qıl, dua ver onun ruhuna
Ayaq basdığın yer borcludur ona.

07.1998.

sa3Bu mezar Kafkas İslam Ordusu askerlerinden birine aittir . O , burada şehit oldu ve burada defnedilmesini istedi . Kafkas İslam Ordusu askerleri ve generalleri buraya toprakları işgal edilen ve katledilen Azerbaycanlı qardaşlarımza yardım etmek için gelmişti . Subaylardan biri qetle yetirilidi , bu toprakta da defnedildi . Mezarın Sovyet döneminde 70 yıl boyunca korunarak saklanması da , bizim kardeşliğimizin göstergesidir . Bu toprakları vatan bildik . Azerbaycan topraklarının her yerinde Türk askerlerinin mezarı var diye söylemişti , Türkiye’nin Azerbaycan dakı keçmiş Büyükelçisi – Hulusi Kılıç Şamahı yakınlarında savaşlarda şehit olan bu Türk subayının sorağı dillere destan olmuştu: “Türk subayı İzzet Bey, Aşot adlı Ermeni’nin güllesine tuş gelir. Ağır yara alan binbaşının yardımına çevrede yaşayan insanlar gelirler … Orada Gülbahar adlı bir kadın mendili çıkarıp askerin yarasını sarmak ister. İzzet bey kadına: – Bacım kolumu sağlam tut, füzeyi ordan çıxardım.O, füzeyi çıkarıyor, mendile büküyor ve der: – Şimdi her şey yolunda, yaramı bağlamaya gerek yok, Kanım bu toprağa axsın.Izzeti yaralayan Aşot oracıkta güllelenir. Ölümcül durumda olan İzzet Nuri Paşa’yı karşısında görünce heyecanlanır. Nuri Paşa askerin başını dizlerine koyur. Artık İzzet Bey son anlarını yaşamaktadır. O, yüzünü Nuri Paşa’ya tutup diyor:- Paşam, Türk paşasının dizlerinde can vermek benim için büyük bir onurdur.Böylece, İzzet Bey vurulduğu yerde gözlerini sonsuza dek kapadır “. (Elfayım Aziz “Özgürlük uğruna” adlı kitabından)Yerel sakinler İzzet Bey’i Şamahı’ya götürmek istiyor. Ancak askerin kendi vasiyetine göre şehit olduğu yerde – Şamahı’nın yakınlarındaki Acıderede gömüldü. O günden de kabrin adı “Türk mezarı” gibi dillere düşmüştür.Bu mezar defalarca çeşitli takiplere maruz kalsa da, halk mezarı tamir edip korumuştur. Bu mezara ilk kez anıt koyan şahsı sonraları bolşevikler güllelemişdi. Yıllar geçtikten sonra “Tenha mezar” abidesi olarak bilinen bu arazi akın akın insanların ziyaret yerine dönüşmüştür.sa4

 

 

23 Nisan Kaymakamları Ayşe ve Rüveyda oldu

 

Büyükorhan Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı Dolayısıyla Büyükorhan Kaymakamı İzzet Cem ESER’i makamında ziyaret etti.100
Her 23 Nisan’da olduğu gibi bu 23 Nisan’da da öğrenciler temsilen Kaymakam koltuğuna oturdu. Atatürk İlköğretim Okulu 4. Sınıf öğrencileri Ayşe KAYDI ve Rüveyda MENGE 23 Nisan Kaymakamı oldu. Ziyarete Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü Yasin KAHRAMAN ve Sınıf Öğretmeni Erkan ÖZCAN da katıldı.231
Okulun öğrencileri Kaymakam İzzet Cem ESER’e çiçek verdiler.  Kaymakam İzzet Cem ESER ise öğrencilere çikolata ve meyve suyu ikramında bulundu.

Karabük Belediye Meclisi Nisan Ayı Toplantısı Yapıldı

rafet

Karabük Belediyesi Nisan Ayı Meclis toplantısı Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili Başkanlığında Yeşil Mahalle Nikah Salonunda yapıldı.

Yoklamanın ardından gizli oylama sonucunda Belediye Encümen Üyesi, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve İmar Komisyonu Üyesi seçimlerinin yapıldığı toplantıda Belediye Encümen Üyeliğine Cenk Gedikoğlu, Metin Başkaya ve Mehmet Çetin seçilirken, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyeliğine Ahmet Arslan, Kazım Özcan, İdris Kul, İzzet Çelik ve Erdal Cinkavuk seçildi. İmar Komisyonu Üyeliğine ise Harun Cebeci, İsmail Hakkı Demir, Celal Yörür, Dursun Armağan ve Kenan Şentürk seçildi.

İmar Komisyonu ve Denetim Komisyonu 01.01.2014 – 31.12.2014 tarihleri arası 1 yıllık faaliyet raporlarının görüşüldüğü toplantıda ayrıca bazı maddeler incelenmek üzere ilgili komisyonlara havale edildi.

Karabük Belediye Meclisi Mayıs Ayı toplantısı 06 Mayıs 2015 Çarşamba günü saat 17.00’de Kent Meydanı Nikâh Salonunda toplanmak üzere sonra erdi.rafet2