Etiket arşivi: İşleri

Türkiye-Hollanda gerginliğini körüklemeyelim

Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in, Hollanda’ya gelişinin iptal edilmesi hakkında yapılmakta olan yayınlar, iki ülke arasındaki krizin daha gergin bir hale gelmesine yol açabilir.
Türk yayın organlarının, ‘Skandal’, ‘rezalet’ gibi başlıklarla yayınladıkları haberlerde, iki ülke arasındaki gerginlik adeta körükleniyor.

Nedir bu son olay?
Avrupa Türk Demokratlar Birliği (Union of European Turkish Democrats UETD’nin Hollanda kolu tarafından organize edilen, Dünya Kadınlar Günü kapsamındaki
‘Terör Mağduru Aileler & Terörle Mücadele’de Kadın’ konulu toplantıya davet edilen Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in bu toplantıya katılması Hollanda tarafından istenmedi.
Hollanda’nın çiçeği burnunda yeni Dışişleri Bakanı Stef Blok, bir yıl önce yaşanan olaylardan sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulduğunu ve bu nedenle de, Fatma Şahin’in anlamlı bir şekilde tam bir yıl sonra bir toplantıya katılmak istemesini garip karşıladığını ve bu konuyu görüştüğü Türkiye Dışişleri Bakanı ile anlayış çerçevesi içinde hallettiklerini belirtti.
Stef Blok’un isteği üzerine, Fatma Şahin’in Hollanda ziyareti, Türkiye tarafından iptal edildi.

Durum böyle iken, Türk medyasının konuyu yeniden alevlendirip körüklemesi, iki ülke arasındaki gerginliğin iyileşmesine değil, daha da gerginleşmesini yol açacak niteliktedir.
Öyle ya, iki ülkenin dostluk ilişkileri, aşağıda hatırlatacağım nedenlerle tam bir yıl önce bozulmuş iken, yani iki ülke birbirlerine küs iken, hatta geçen hafta bu küskünlük perçinlenmişken, Türkiye’den bir politikacının yeniden Hollanda’ya getirilmek istenmesi ve toplantılarda konuşturulmak istenmesi, Hollanda tarafından ‘Provakasyon’ olarak nitelendirilmektedir.

Hatırlanacağı gibi, geçen yıl 11 martta yaşanan olaylardan sonra yazdığım yorumlarda, gerek Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve gerekse Rotterdam Belediye Başkanı Ebutalep’i sert bir şekilde eleştirmiş ve hatta Başbakan Rutte’ye özel bir mektup da göndermiştim.
Daha sonra da hem Rutte’yi ve hem de Ebutalep’i yalancılıkla suçlayacak kadar ileri gitmiştim.

 

Peki şimdiki tepkim ne mi olacak?
Hiç. Bu olaya hiçbir tepki koymayacağım.
Neden mi?

Türkiyemiz ve Hollanda birbirlerine küs değiller mi?
Türkiye, Hollanda büyükelçisini bir yıl öne ‘İstenmeyen diplomat’ ilan etmedi mi?
İlişkilerin iyileşmesi için yapılan çalışmalar, daha geçen hafta, özür dilemek istemeyen Hollanda tarafının, kendi büyükelçilerini resmen geri çektikleri açıklamasıyla sonuçlanmadı mı?
Bu soruların tamamnın yanıtı tabii ki ‘Evet’tir.

O halde, istenmediğimiz bir ülkeye neden illa da gelme mecburiyeti hissediyoruz?
Bakınız, bizim Dışişleri Bakanımız, Hollandalı meslektaşının uyarısını haklı bulmuş ve Fatma Şahin’in seyahatini kendisi iptal etmiş.
Bu durumda, ‘Skandal’ ve ‘Rezalet’ gibi haberlerin yapılması da abesle iştigaldir.
Haaa, Hollanda akıllı olsaydı bu toplantıya izin verirdi ve o zaman da donmuş olan ilişkiler belki de erimeye başlardı. Ama Hollanda’da engin daldan murt yemek istemedi.

Deventer Belediye Başkanı Andries Heidema, Dışişleri Bakanı Stef Blok’un açıklamasını anlayışla karşıladığını belirtti ve  ‘Bu toplantı yapılsaydı, Deventer’deki hava çok gerginleşebilirdi’ dedi.

 

Neler yaşanmıştı?

Hollanda hükümeti, 16 Nisan 2017’deki anayasa değişikliği referandumu öncesi Türkiye’den siyasilerin ülkelerinde miting yapmalarına izin vermeyeceklerini açıklamış, Hollanda’ya gelmek isteyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına iniş izni verilmemişti.
Ancak aynı gün Almanya’da bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, karayoluyla Rotterdam kentine gelmişti. Polis tarafından durdurularak Türkiye’nin Rotterdam Konsolosluğu’na gidişine izin verilmeyen Sayan Kaya, polis konvoyu eşliğinde sınır dışı edilmişti. Bu gelişme üzerine Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan Ankara’ya çağrılmıştı. Türkiye, istişareler için ülkesine giden Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Cornelis van Rij’ın dönmesine izin vermemişti.

Hollanda, ilişkilerin normalleşmesi için yapılan görüşmelerde Türkiye’nin “özür dilenmesi” ön koşulundan vazgeçmemesi üzerine, büyükelçisini resmen geri çekme kararı almıştı.

Türk-Amerikan İlişkileri Geri Dönülmez Bir Şekilde Zarar Görür

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “YPG/PKK’ya yönelik alacağımız tedbirler sadece Afrin’le sınırlı olamaz, burada Münbiç ve Fırat’ın doğusu da var.” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, SDG ismini kullanan PYD/PKK terör örgütü öncülüğünde Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan “Sınır Güvenliği Gücü” konusunda ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile net bir şekilde konuştuğunu vurgulayarak, “Böyle bir oluşumda Türk-Amerikan ilişkileri geri dönülmez bir şekilde zarar görür.” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Kanada’nın Vancouver kentinde düzenlenen Kuzey Kore konulu Dışişleri Bakanları Zirvesi’nde ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ile görüşmesinin ardından basın mensuplarına açıklamalar yaptı.

Çavuşoğlu, Tillerson ile görüşmesinde “ABD’nin terör örgütü YPG’ye desteği” ve “Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in iade edilmemesi” gibi iki sorunun ilişkilere zarar verdiğini anlattığını belirtti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD'li mevkidaşı Tillerson ile görüştü
“Geri dönülmez bir sürece girebilir”

“Bu iki sorunun yanı sıra bu durumun çok ciddi vahim bir durum olduğunu ve ilişkilerimizi ciddi şekilde tehlikeye sokacak bir adım olduğunu ve geri dönülmez bir sürece girebileceğimizi (Tillerson’a) açık bir şekilde söyledim.” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, Tillerson’ın “gazetelerde çıkan haberlere itimat edilmemesi gerektiğini söylediğini” aktardı.

Çavuşoğlu ise Tillerson’a, bunların sadece gazete haberleri olmadığını, bazı Amerikalı komutanların ifadeleri olduğunu hatırlattığını söyleyerek, “Biz ilişkilerimizin o noktalara gitmesini arzu etmeyiz. Ancak o noktaya giderse çok ciddi karşılığı da olur dedim.” yorumunu yaptı.

 “Karşımıza kimse çıkmasın”

Türkiye’nin Afrin’e yönelik muhtemel operasyonuyla ilgili de muhataplarıyla konuştuğunu kaydeden Çavuşoğlu şunları söyledi:

“Afrin’de bulunan YPG/PKK teröristlerinin hem İdlib’deki gözlemcilerimize, hem Fırat Kalkanı bölgesindeki askerlerimize, hem Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarına yönelik hem de Türkiye’ye yönelik saldırılarına karşılık vereceğimizi ve karşımıza kimsenin çıkmaması gerektiğini söyledik. YPG/PKK’ya yönelik alacağımız tedbirler sadece Afrin’le sınırlı olamaz, burada Münbiç ve Fırat’ın doğusu da var.”

“Daha önce verilen sözler tutulmadı”

ABD’nin daha önceki “YPG stratejik ortağımız değil, sadece DEAŞ’la mücadele için işbirliği yaptık” açıklamasını hatırlatan Çavuşoğlu, “Madem stratejik ortağınız değil, bu desteğinizi sonlandırın, verdiğiniz silahları geri alın. Hatta seri numaralarını aldıklarını ve bu silahları toplayacaklarını söylemişlerdi. Ancak bizim şüpheci olmamız için çok sebebimiz var. Münbiç’te verilen söz tutulmadı. Rakka’da bize ve Batı Avrupa ülkelerine verilen söz tutulmadı.” şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu ayrıca dün akşam ABD Savunma Bakanı James Mattis ile de Suriye konusunu konuştuklarını, hem muhtemel sınır birlikleri hem de Türkiye’nin Afrin’e düzenleyeceği operasyonu ele aldıklarını kaydetti.

Mattis’ten “haberlere inanmayın” yorumu

Çavuşoğlu, Mattis ile görüşmesine ilişkin, “Dün akşam yemekte olası kuzey ordusu oluşturulma konusunu konuştuk. Kendisi bu konudaki haberlere inanmamamızı ve bu konuyu bizzat takip ettiğini söyledi.” dedi.

Bakan Mattis’in Türkiye’yi seven ve önemini anlayan bir kişi olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, olası bir sınır güvenliği gücüne ilişkin, “Ben kendisine böyle bir oluşumda Türk-Amerikan ilişkilerinin geri dönülmez bir şekilde zarar göreceğini, hasar göreceğini net bir şekilde anlattım. Mattis de Kanada’ya gelirken bile bu konuyu yakından takip ettiğini, bundan sonra da edeceğini ve bizimle de temas içinde olacağını söyledi.” değerlendirmesini yaptı.

ABD içinde farklı kurumlar arasında farklı bazı açıklamaların yapıldığını gördüklerini kaydeden Çavuşoğlu, konuyla ilgili daha önce ABD Başkanı Donald Trump’ın da sözlerinin “havada kaldığını” ifade etti.

Bakan Çavuşoğlu, “Kore Yarımadası’nın Güvenlik ve İstikrarı İçin Vancouver Dışişleri Bakanları Zirvesi”ne katılmak üzere Kanada’nın Vancouver kentinde bulunuyor.

Sakarya Ve Kocaelili Arıcılara Müjde

SAKARYA VE KOCAELİ’NDE KURULAN BAL ORMANLARI ARICILARIN HİZMETİNDE…

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tabiatın mucizevi besinlerinden olan balın üretiminin artması için bütün yurtta uygulamaya koyduğu “Bal Ormanları Eylem Planı” kapsamında çalışmalarına devam ediyor.

Bakanlığa bağlı Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından yürütülen çalışmalarla Sakarya ve Kocaeli’nde kurulan toplam 12 bin 300 kovan kapasiteli 13 bal ormanı bölgedeki arıcılığın gelişimine destek sağlıyor.bal

12 Bin 300 Kovan Kapasiteli, 13 Adet Bal Ormanı Kuruldu

OGM tarafından 10’u Sakarya’da 3’ü Kocaeli’nde olmak üzere tesis edilen toplam 13 adet bal ormanı 29 bin 123 dekar alanı kapsıyor. Bal ormanları ile biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesine katkı sağlanırken, bal üretiminin artırılmasına da destek olunuyor.

Adapazarı, Akyazı, Hendek, Geyve, Karasu ‘da 18 bin 863 dekarda 8 bin 550 kovan kapasiteli, İzmit ve Gölcük’te 10 bin 260 dekarda 3 bin 750 kovan kapasiteli olarak kurulan 13 bal ormanının yanı sıra bu yıl içerisinde toplam bin dekarlık 750 kovan kapasiteli 2 adet bal ormanı daha tesis edilecek.

 “Vatandaşımız da Devletimiz de Kazanacak”bal1

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bal üretiminde marka oluşturmayı hedeflediklerini ifade ederek “Bal Ormanları Projesi ile her ilimizde bal ormanları kuruyoruz. Bu çalışmalarımızın karşılığında ülkemiz, bal üretiminde Dünya ikinciliğine yükseldi. Orman teşkilatımızın özverili çalışmalarıyla bal üretimimizi daha da artıracağız. Böylece vatandaşımız da devletimiz de kazanacak” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

 

Tüpraş Hakkında Açılan dava Körfez Adliyesi’nde Çarşamba günü görülecek

Gölün hukuksuz kullanımında yeni celsecelse

Tüpraş Hakkında Açılan dava Körfez Adliyesi’nde Çarşamba günü görülecek.

 

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin de dahil olduğu ve hukuksuz bir şekilde Sapanca Gölü’nden endüstriyel kullanım amaçlı su çektiği iddiasıyla TÜPRAŞ hakkında açılan davanın 2. celsesi, 11 Ocak Çarşamba günü görülecek. Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilecek duruşma, saat 10.00’da başlayacak. Geçtiğimiz yıl 9 Kasım’da gerçekleştirilen duruşmada davaya Orman ve Su İşleri Bakanlığı da dahil olmuş ve mahkeme konunun bilirkişi tarafından incelenmesi amacıyla duruşmayı 11 Ocak’a ertelemişti.

 

İç İşleri Bakanlğı’ndan Duyuru

İçişleri Bakanlığında istihdam edilmek üzere 02/07/2015 tarihli ve 29404 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İçişleri Bakanlığına Ait Hukuk Müşaviri ve Avukat Kadrolarına Atama Yapmak İçin Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında Avukatlık Hizmetleri Sınıfından boş bulunan ve aşağıdaki tabloda dağılımı gösterilen 20 adet Avukat kadrolarına 16-20 Ocak 2017 tarihleri arasında Ankara’da Giriş (Sözlü) Sınavı ile personel alımı yapılacaktır.

 

BİRİM ADI ADET
Bakanlık Hukuk Müşavirliği 3
Aydın Valiliği 1
Artvin Valiliği 1
Batman Valiliği 1
Denizli Valiliği 1
Erzincan Valiliği 1
Kayseri Valiliği 1
Kilis Valiliği 1
Kocaeli Valiliği 1
Malatya Valiliği 1
Manisa Valiliği 1
Muğla Valiliği 1
Nevşehir Valiliği 1
Ordu Valiliği 1
Rize Valiliği 1
Sivas Valiliği 1
Tekirdağ Valiliği 1
Tunceli Valiliği 1
TOPLAM 20

 

 

GİRİŞ SINAVINA BAŞVURU ŞARTLARI

1-) 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımak,

2-) Hukuk fakültelerinden ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,

3-) ÖSYM tarafından 22 Mayıs 2016 tarihlerinde yapılan “Kamu Personel Seçme Sınavı (B) Grubu KPSSP3” puan türünden en az 70 ve üzerinde KPSS puanı almış olmak kaydıyla başvuruda bulunanlardan en yüksek puanlı 100 kişi içerisinde bulunmak (100 üncü aday ile aynı puana sahip diğer adaylar da giriş (sözlü) sınavına alınacaktır.),

4-) Son başvuru tarihi itibariyle avukatlık ruhsatına sahip olmak.

 

BAŞVURU USULÜ VE GİRİŞ SINAVINA KATILMAYA HAK KAZANAN ADAYLARIN TESPİTİ

1-) Adaylar; Bakanlığımızın www.icisleri.gov.tr adresli internet sitesinde yer alan “2016 yılı Avukat Giriş (Sözlü) Sınavı İş Talep Formuna” 05-09 Aralık 2016 tarihleri arasında ilgili sınav duyurusu bölümünde yayımlanacak olan başvuru linki aracılığıyla e-Devlet şifresi ile erişip elektronik ortamda doldurarak müracaat edeceklerdir.

2-) Başvurular e-Devlet şifresi ile yapılacağından, adayların www.turkiye.gov.tr hesabının bulunması zorunludur. Söz konusu hesabın kullanılabilmesi için, adayların e-Devlet şifresi almaları gerekmektedir. Adaylar, e-Devlet şifresini içeren zarfı, PTT Merkez Müdürlüklerinden, şahsen başvuru ile üzerinde T.C. Kimlik numarasının bulunduğu kimliğini ibraz ederek temin edebilirler.

3-) Adayların başvurularını tamamlayabilmesi için İş Talep formunu doldurduktan sonra “Başvuru Formunu Onayla” butonuna basmaları gerekmektedir. Bu işlemi gerçekleştirmeyen adayların başvuruları sisteme kaydedilmeyecek olup, bu durumda olan adaylar herhangi bir hak talebinde bulunamayacaklardır.

4-) Adaylar, İş Talep Formunu doldurup, “Başvuru Formunu Onayla” işlemini gerçekleştirinceye kadar müracaat süresi içerisinde İş Talep Formu üzerinde değişiklik yapabileceklerdir. Elektronik ortamda başvurusunu sorunsuz bir şekilde tamamlayan adayların, İş Talep Formunun çıktısını belirtilen başvuru tarihleri arasında almaları gerekmektedir.

5-) “Başvuru Formunu Onayla” işlemini yapıp, “Yazdır” butonunu kullanarak İş Talep Formunun çıktısını aldıktan sonra hatalı giriş yaptığını fark eden adaylar; www.icisleri.gov.tr adresli internet sitemizde ilgili sınav duyurusu bölümünde yer alan “Hatalı Kayıt Bildirim Dilekçesi” ile Personel Genel Müdürlüğü İşlemler Şube Müdürlüğüne faks yoluyla (Faks: 0 312 425 61 30, Tel: 0 312 422 41 64) müracaat ederek, mevcut kayıtlarına yeniden giriş yapabilmek için, İş Talep Formunun güncellenebilir duruma getirilmesini 09 Aralık 2016 tarihi saat 16:00’a kadar talep edebilecektir.

6-)  İlgili sınav bürosunca, hatalı giriş nedeniyle yeniden giriş yapmak isteyen adaylara 09 Aralık 2016 tarihi saat 17:30’a kadar elektronik başvuru formunda değişiklik yapabilme imkanı verilecektir. Elektronik ortamda yapılacak müracaatlar aynı gün saat 17:30 itibari ile sona erecektir.

7-) KPSSP3 başarı puan sıralamasına göre belirlenen Giriş (Sözlü) sınavına katılacak adaylara ait kesin olmayan değerlendirme sonuç listesi 13 Aralık 2016 tarihinde Bakanlığımız www.icisleri.gov.tr adresli internet sitesinde ilan edilerek duyurulacaktır.

😎 KPSSP3 başarı puan sıralamasına göre ilan edilen kesin olmayan değerlendirme sonuç listesine itirazlar 13-14 Aralık 2016 tarihlerinde (09:30-17:30) saatleri arasında ilgili Sınav Kuruluna yazılı olarak, itirazda bulunulan hususun belgelendirilmesi şartı ile kabul edilecektir. 14 Aralık 2016 tarihinde saat 17:30’dan sonra Bakanlığımız evrak kaydına veya faksına iletilen itiraz dilekçeleri işleme alınmayacaktır.

9-) Sınav Kurulunca itiraz üzerine yapılan inceleme sonucu, ilgili adaya yazılı olarak bildirilecektir. İtiraz üzerine Sınav Kurulunca verilen kararlar kesindir.

10-) KPSSP3 başarı puan sıralamasına göre Giriş (Sözlü) sınavına katılacak adaylara ait kesin sonuç listesi, 20 Aralık 2016 tarihinde Bakanlığımız www.icisleri.gov.tr adresli internet sitesinde ilan edilerek duyurulacaktır.

11-) Adaylar, Bakanlığımız www.icisleri.gov.tr internet sitesinde ilan edilen;

  1. a) Başvuru sırasında aday tarafından elektronik ortamda doldurulan iş talep formunun imzalanmış ve resim yapıştırılmış bilgisayar çıktısı,
  2. b) Diploma veya mezuniyet belgesinin aslı veya onaylı örneği (eğitimini yurtdışında tamamlamış olanlar için Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış diploma denklik belgesinin aslı veya onaylı örneği),
  3. c) Üç adet vesikalık fotoğraf,

ç) KPSS sonuç belgesinin bilgisayar çıktısı,

  1. d) Özgeçmiş,
  2. e) Avukatlık ruhsatnamesinin baro veya noterden onaylı örneği
  3. f) Görev yeri tercih formu,

ile birlikte İş Talep Formunun çıktısını imzalayıp, resim yapıştırılmış olarak 20-26 Aralık 2016 tarihleri arasında (09:00-12:00/13:30-17:30) saatleri arasında ilgili sınav bürosuna elden teslim edeceklerdir. İstenilen belgeleri süresi içerisinde ilgili sınav bürosuna teslim etmeyen adaylar Giriş (Sözlü) sınavına alınmayacak olup, bu adaylar herhangi bir hak talebinde bulunamayacaklardır.

12-) İstenilen evrakları süresi içerisinde teslim eden adaylar Giriş (Sözlü) sınavına çağrılacaktır. Bu adaylara, Giriş (Sözlü) sınavının günü, saati ve yeri 26 Aralık 2016 tarihinden itibaren Bakanlığımız www.icisleri.gov.tr adresli internet sitesinde ilan edilerek ve ayrıca İş Talep Formunda belirttikleri yazışma adreslerine tebligat yapılarak bildirilecektir. Adayların sınav saatinden en az yarım saat önce sınava girecekleri yerde hazır bulunmaları ve yanlarında onaylı kimlik belgelerinden (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi veya geçerlilik süresi bitmemiş pasaport) herhangi birini yanlarında bulundurmaları gerekmektedir. Söz konusu belgeleri ibraz edemeyen adaylar sınava alınmayacak olup, bu adaylar konu ile ilgili olarak herhangi bir hak talebinde bulunamayacaklardır.

13-) Gerçeğe aykırı beyanda bulunan adaylar İçişleri Bakanlığı Avukat Giriş (Sözlü) sınavını kazanmış olsalar dahi sınavları geçersiz sayılarak atamaları yapılmayacak, ataması yapılmış olanların ise atamaları iptal edilecektir. Bu adaylar hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.

14-) Müracaatlar; elektronik ortamdaki İş Talep Formu ile alınacağından, posta yoluyla veya bizzat müracaatlar kabul edilmeyecektir.

 

SINAV YERİ

Giriş (Sözlü) Sınavının günü, saati ve yeri Bakanlığımız www.icisleri.gov.tr adresli internet sitesinde 26 Aralık 2016 tarihinden itibaren ilan edilerek duyurulacaktır. Ayrıca, sözlü sınava alınacak adayların İş Talep Formunda belirttikleri yazışma adreslerine tebligat yapılarak da bildirilecektir.

 

SINAVIN ŞEKLİ VE KONULARI

Giriş Sınavı;

Anayasa Hukuku, Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku, Medeni Usul Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, İdare Hukuku, İdari Yargılama Hukuku, Ceza Hukuku, Ceza Usul Hukuku, İş Hukuku ve 26/09/2011 tarihli ve 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname konularına ilişkin bilgi düzeyi (50) puan,

Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü (10) puan,

Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu (10) puan,

Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı (10) puan,

Genel yetenek ve genel kültür (10) puan,

Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı (10) puan

üzerinden değerlendirilerek sözlü olarak tek aşamada yapılacaktır.

 

GİRİŞ (SÖZLÜ) SINAV SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ VE İTİRAZ

Sözlü sınavda başarılı sayılmak için Komisyon Başkan ve üyelerinin yüz (100) tam puan üzerinden verdikleri puanların aritmetik ortalamasının en az yetmiş (70) olması şarttır.

Giriş (Sözlü) Sınavı sonucuna göre, başarı puanı en yüksek puanlı adaydan başlanmak üzere oluşturulan kesin olmayan başarı listesi Bakanlığımız www.icisleri.gov.tr adresli internet sitesinde ilan edilerek duyurulacaktır. Söz konusu listeye itirazlar ilan tarihinden itibaren üç iş günü içerisinde hafta içi (09:30-17:30) saatleri arasında ilgili Sınav Komisyonuna yazılı olarak, itirazda bulunulan hususun belgelendirilmesi şartı ile kabul edilecektir. Sınav Komisyonunca itiraz üzerine yapılan inceleme sonucu, ilgili adaya yazılı olarak bildirilecektir. İtiraz üzerine Sınav Komisyonunca verilen kararlar kesindir.

 

GİRİŞ (SÖZLÜ) SINAV SONUÇLARININ DUYURULMASI

Kesin başarı sıralaması adayın sözlü sınavda aldığı puana göre yapılır. Başarı puanının eşitliği halinde KPSSP3 puanı yüksek olan adaya öncelik verilecektir.

Kesin başarı puanı en yüksek olan adaydan başlanmak suretiyle ilanda yer alan boş sayısı kadar asil aday ve Sınav Komisyonu tarafından belirlenecek en fazla kadro sayısının yarısı kadar yedek aday olmak üzere açıklanır. Başarılı olan adayların listesi, sınav komisyonunca Bakanlığın www.icisleri.gov.tr adresli resmi internet sitesinde ilan edilerek duyurulacaktır.

 

ATAMA İŞLEMLERİ

Giriş (Sözlü) Sınavına katılmaya hak kazanan adaylardan; belirtilen süre içerisinde Bakanlığımızın www.icisleri.gov.tr adresli resmi internet sitesinde yayımlanacak olan Avukat kadroları için atamaya esas görev yeri tercih formu alınacaktır. Tercihte bulunmayan veya ilan edilerek duyurulan süre içerisinde formunu Personel Genel Müdürlüğü İşlemler Şubesi Müdürlüğüne ulaştırmayan ya da tercihte bulunduğu halde başarı puan sıralamasına göre tercihlerine atanamayacak olan adayların atama görev yerleri Giriş Sınav Komisyonunca belirlenecektir. Bu durumdaki adaylar herhangi bir hak talebinde bulunamayacaklardır.

Giriş (Sözlü) Sınavını kazanan adayların başarı puanı ve tercih sıralamasına göre atamaları yapılır.

 

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

HİLALİYE KUR’AN KURSLARI 41. HAFIZLIK MERASİMİ 15  MAYIS PAZAR  GÜNÜ YAPILACAK

 

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Akhisar Hilaliye Kur’an Kurslarında, Kur’an eğitimi, ilk olarak 1962 yılında merhum Şahin YILMAZ Hocaefendinin rehberliğinde başlamış, zamanın şartlarına uyum sağlayarak Kuran eğitimi ve hafızlıkta ihtiyaç duyulan birimleri de bünyesine katıp günümüze kadar gelmiş bulunuyor.cami

2007 yılı mayıs ayında vefat eden Şahin YILMAZ Hocaefendinin bıraktığı bu kudsi Kur’an eğitim hizmeti, kaldığı yerden devam ettirilmektedir. 

Kur’an eğitim ve öğretiminde 54.yılını tamamlamak üzere olan Hilaliye erkek ve kız Kur’an kurslarından bugüne kadar yaklaşık 3.000 civarında hafız yetişmiş ve 15.000’e yakın kursiyer de Kur’an-ı Kerim ile gerekli dini bilgileri öğrenip, yüzüne Kur’an-ı Kerim okuma  belgesi almıştır. 

İlköğretim 4.sınıfı bitirenler ile 8.sınıfı bitiren öğrencilerin yüzüne Kur’an ve hafızlık eğitimi gördüğü kurslardaki öğrenciler, ayni zamanda  özel orta okul, özel lise ve imam hatip ortaokul ile imam hatip lisesini de okumaktadırlar. Hafızlığını bitiren öğrenciler Vakıf yönetimince derecelerine göre, umre, burslu özel okul ve bilgisayar ile ödüllendirilmektedir. 

Türkiye’nin değişik 50 ayrı vilayeti ile (yabancı uyruklu olarak) Etiyopya’dan 3, Suriye’den 3 ,Amerika’dan 1, Cezayir’den 1 öğrencinin bulunduğu Hilaliye erkek ve kız Kur’an kurslarında toplam 650 öğrenci eğitim görmektedir.Bu yıl; 65 erkek ve 40 kız olmak üzere toplam 105 öğrenci hafız olmuştur.cami1

Mezun olan 105 hafız öğrenci için 15 Mayıs Pazar günü (41.) hafızlık merasimi tertip edilecektir. 

Hafızlığın en mutlu günlerinden biri, bunun tescillendiği ve taçlandırıldığı hafızlık merasimi günüdür.

Sabah saat 09.00 da başlayacak hafızlık merasimi halen inşaatı devam etmekte olan Hilaliye Külliyesinin geçen sene hizmete giren Şahin Hoca Camiinde yapılacak.

Türkiye’mizde tanınmış hafız okuyucular ile Diyanet İşleri Başkanlığı temsilcileri ,öğrenci velileri ve Kur’an dostlarından oluşan yaklaşık on beş bin kişinin katılımı beklenen tören, Kurrâ hafızların ve katılımcı misafirlerin okuma ve konuşmalarından sonra hafız öğrencilerin okuyuşu ve Diyanet Haseki Eğitim Merkezi Hocası Kurra Hafız Ramazan PAKDİL Hocaefendinin duası ile sona erecektir.

Merasimin icra edileceği Hilaliye Külliyesi; ihtiyaçlara daha rahat cevap verebilmek ve Kuran kurslarında okuyan ve Kuran’ımızı ezber ederek büyük bir manevi yükü omuzlarımızdan kaldıran öğrencilerin en güzel ortamlarda yetişmelerini sağlamak gayesi ile örnek bir proje olmaya adaydır.

Külliye yaklaşık 36.000m2 kapalı alana sahip bulunuyor. Yüzüne Kuran eğitimi, hafızlık ve hafızlık sonrası eğitim binaları ile sosyal ve sportif faaliyet alanlarını ihtiva eden ve  tefrişâtı ile beraber 40 milyon liraya mâl olacağı tahmin edilen Hilaliye Külliyesi tamamlandığında 900 öğrenciye yatılı olarak hizmet verebilecektir.

Bu sene kaba inşaatı tamamlanmış olan Hilaliye Külliye inşaatı  borçlardan dolayı geçici olarak beklemeye alınmış durumdadır.

Bir an önce hizmete başlaması için Hayırseverlerin yardımlarını bekliyor.

Daha geniş bilgi: hilaliye.org.tr Web sahifemizi ziyaret edebilirsiniz.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı

ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby’nin PYD’ye ilişkin ifadeleri nedeniyle öğle saatlerinde Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığı bildirildi.

dış işleriAlınan bilgiye göre, bakanlıkta, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ümit Yalçın, Büyükelçi Bass’e, Kirby’nin PYD’ye yönelik açıklamalarından Türkiye’nin duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Kirby, günlük basın toplantısında, “Biz, PYD’yi terör örgütü olarak tanımlamıyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Türkiye ile bu konuda konuşmaya devam edeceklerini belirten Kirby, “Türkiye bir müttefik, dost ve ortaktır” demişti.

 

Müslüman Türk’ün Balkanlar’daki Tapusu

alptekin cevherliBu hafta sonu Kosova’da evlâd-ı fatihanı ziyarete ve onları yerinde görmeye gittik. Gittiğimizde de adetten olarak yörenin en ulu kişisini ziyaret etmemiz kaçınılmazdı. Bu amaçla da Sultan 1’inci Murat Hûdavedigâr’ın kabrini de ziyaret ettik.
 * * *
Orhan Gazi’nin vefatından sonra Sultan Murat Hûdavendigâr döneminde de Osmanlı Devleti Balkanlarda hızla büyümeye ve ilerlemeye devam eder…
Osmanlı Devleti’ni Balkanlardan uzaklaştırmak isteyen bölge devletleri de Sırp Kralı Lazar komutasında büyük bir Haçlı ordusu oluştururlar. Sultan 1’inci Murat, iki oğlu ile birlikte 20 Haziran 1389 tarihinde Kosova’da Haçlı ordusunu karşılar. Sekiz saat süren uzun bir savaşın sonunda Haçlı ordusu, kumandanları Sırp Kralı Lazar da dâhil imha edilir. Balkanlardaki Müslüman Türk hâkimiyeti bir kez daha çok net bir şekilde ilan edilmiştir…
Savaş meydanını gezen Sultan 1’inci Murat yaralılara su vermekte her iki tarafın ordusundan da askerlerin tedavisiyle bizzat ilgilenmektedir. Ancak yaralı bir Sırp askeri (Miloş Obiliç) kendisine yardım etmek için eğilen Sultan’ı sakladığı hançeri ile şehit eder. Suikasta uğradığı yerden derhal Otağ’a getirilen Sultan Murat Hûdavendigâr son nefesini burada vermiştir. Miloş Obiliç derhal idam edilir.
Sultan’ın naaşı Bursa’ya getirilmek üzere mumyalama (tahnit) işlemine tabi tutulur, iç organları Kosova Ovası’na defnedilir. Yeni Sultan, Yıldırım Beyazıt buraya babası için derhal bir türbe yaptırır. Bugün o türbe Meşhed-i Hûdavendigâr adıyla Başkent Priştine’ye yaklaşık 25 dakikalık mesafede Mazgit köyündedir.
Önemli bir ayrıntı olarak ayrıca Türk bayrağının, şehit kanları (Söylenceye göre Sultan Murat’ın kanının) üzerinde gece doğan hilâl ve yıldızın yansımasının düşmesi ile bu savaşta ortaya çıktığı iddia edilmektedir.
Bu arada Sırplar, Yugoslavya döneminde Miloş Obiliç’in adına Gazi Mestan Bey’in türbesinin hemen yanına dev bir anıt dikerler. Bu anıt aynı zamanda Sultan Murat’ın türbesinde de 2 – 3 km. kadar mesafededir.
 * * *
Kosova’da türbeye gidince, yaklaşık 170 yıldır Sultan Murat’ın kabrinin türbedarlığını yapan Buharalı Hacı Ali Bey’in ailesinden torunu Saniye Ablamızla da konuşma imkânımız oldu.
Saniye Hanım bize dedesinin rüyasında gördüğü bir işaret üzerine Buhara’daki (Özbekistan) Medrese Hocalığı görevini bırakarak o devirler henüz Osmanlı toprağı olan Kosova’ya Sultan Murat’ın türbesini korumak üzere geldiğini o gün bugündür aile fertlerinin bu türbeyi koruyup bakımını yaptığını anlattı. Düşünsenize Balkan Savaşı, 1’inci Dünya Savaşı, 2’nci Dünya Savaşı, Komünist dönem, Kosova’nın Bağımsızlık Savaşı ve daha pek çok olaya rağmen türbe, bu aile ile birlikte varlığını devam ettirebilmiş.
Sultan Murat Türbesi’ndeki Buharalı bu aile, 1854 yılında devrin Padişahı Sultan 1’inci Abdülmecit tarafından ayrıca görevlendirilmiştir. İlk türbedar böylece Buharalı Hacı Ali Bey olmuştur. Dolayısıyla da aile, kesin olarak 162 yıldır; yaklaşık olarak da 170 yıldır Sultan Murat Hüdavendigâr’ın türbedarıdır.
Saniye Abla, orada pek çok hikmetli söz söyledi bizlere, ama en önemlisi bence şuydu: “Bu türbe, Müslüman Türklerin Balkanlardaki tapusudur. Sizler gelip malınıza sahip çıkıyorsunuz!”
Biz oradayken NATO görev kuvvetinde vazifeli iki Müslüman Hırvat askeri de gelip türbede dua etti ki, bu bizleri daha da memnun etti.
Türkiye bütün varlığı ile bölgede kendini hissettiriyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, TİKA ve Yunus Emre Enstitüleri canla başla çalışıyorlar.  TİKA yüzlerce eserimizi restore edip yeniden hayat vermiş.
Diyanet İşleri Başkanlığı gönderdiği imam ve hatiplerle Katolik kilisesinin misyonerlik çalışmalarına set çekerek hem dini eğitimi sağlıyor, hem de Türkçe’nin yaşamasına vesile oluyor. Çünkü Vatikan, özellikle Arnavutları Hıristiyanlaştırmak için Rahibe Teresa üzerinden yoğun bir propaganda sürdürüyor.
Yunus Emre Enstitüsü de açtığı Türkçe kurslarıyla yeni neslin Türkçe’yi öğrenmesini kolaylaştırıyor. Ayrıca Türk şirketleri de önemli başarılara imza atmışlar.
Ancak ne yazık ki şu iki hususa da değinmeden geçemeyeceğim:
Kosova’da Türkçe ciddi bir baskı altında. Hatta dediklerine göre eskiye göre çok daha fazla baskı görüyorlar. Türkler, kendi aralarında bile Türkçe konuşmaya korkar durumdalar. Yasal olarak değil belki ama moda tabiriyle söyleyelim “mahalle baskısı” yüzünden kendi aralarında dahi Arnavutça konuşmak zorunda kalıyorlar. Meselâ dükkânda Türkçe konuşarak alışveriş ediyorsunuz, o sırada içeriye yabancı biri giriyor diyelim, o az önce bülbül gibi Türkçe konuşan esnaf, bir anda Türkçe’yi unutuveriyor ve sizinle Arnavutça konuşmaya başlıyor. Bu nedenle devletimizin Kosova hükümetini acil olarak bu konuda uyarması gerekiyor. Din kardeşliğimiz mevzuu ne yazık ki hep Arnavutların lehine çalışıyor.
İkinci husus da Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın onca çalışmasına rağmen Suudi Arabistan ve İran’ın bölgede ciddi bir mezhep taassubu hareketi gözleniyor. Kosova Hükümeti de bunun farkında ve önlem olarak da camileri namaz vakitleri dışında kapatmakta çareyi bulmuş. Ancak sanırım farkında değiller ama bu daha fazla tepki çekip, mütedeyyin insanları da uç fraksiyonlara yönlendiriyor. Laiklik yapalım derken insanları daha da katı hale getiriyorlar. Bu nedenle Kosova Hükümeti acil olarak Türkiye ile iş birliği içerisinde bu yabancı etkileri ortadan kaldırarak gerçek İslâm’ın bölgede varlığını devam ettirmesini sağlaması lazım. Yoksa sıkıntı yaşamaları uzak değil.
Şimdilik Kosova’dan bu kadar, devamı gelecek yazımızda…alptekin cevherli kosava

Türkiye Dünya Mazlumlarının Umut Adasıdır

toçBaşkan Toçoğlu, Sapanca’da gerçekleşen ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in de yer aldığı eğitim programına katıldı.

 

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Yurtdışı Din Hizmetlerinde Yeni İletişim İmkânları ve Eğitim Paradigmamız’ konulu konferansa katıldı. Sapanca Güral Otel’de gerçekleştirilen programa Başkan Toçoğlu’nun yanı sıra, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Halife Keskin, Vali Hüseyin Avni Çoş, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, İl Müftüsü İlyas Serenli ve çok sayıda temsilci katıldı.

 

toç1Birliğimiz Daim Olsun

Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlayan programda söz alan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “İslam coğrafyası son günlerde büyük acılara şahit oluyor.  Bütün dünya mazlumlarına bir umut adası olan ülkemizin birliğini, dirliğini ve huzurunu bozmak isteyenlere Rabbim fırsat vermesin. Küresel ölçekte meydana gelen bütün değişim ve gelişmeler, coğrafyamızda yaşanan büyük acılar, Dünya’nın her yerinde oluşan mağduriyetler Türkiye’nin önemini arttırıyor” diye konuştu.