Etiket arşivi: İlişki

Cinsel ilişkiyi başlatmanın 9 yolu varmış!

Cinsel ilişkinin faydalarını duymuşsunuzdur; sağlık üzerinde olumlu etkileri vardır, rahat uyumaya yardım eder ve hepimizin bildiği gibi ilişkileri güçlendirir. Daha fazla cinsel birlikteliğin en iyi yolu da, bunu talep edebilmektir. Ancak söylemesi kolay olsa da bazı kadınlar için bu oldukça zor. Sex Talk’un yazarı, terapist Dr. Aline Zoldbrod’a göre bunun nedenleri; yorgun ya da çekingen olmanız, mesajı partnerinize nasıl ulaştıracağınızı bilmemeniz ya da sadece pratik eksikliğinizden kaynaklanıyor. Partnerinize nasıl ipucu vereceğinizle ilgili Denise Schipani’nin paylaştığı birkaç öneriyi,  derledik: cinsel-iliski-icerik

1. Yazıya dökün
Bazen yüksek sesle “seni istiyorum” demek, sizi utandırabilir ya da gözünüzü korkutabilir, özellikle de bu doğal bir şekilde içinizden gelmiyorsa. Ancak arzularınızı yazıya dökmek, söylemek istediğinizi bir temas olmadan ilettiği için, sizi engelleyen nedenlerden kurtulmanıza yardımcı olur. Partneriniz işe gitmeden önce paltosunun cebine bir not koyun, kişisel hesabına e-posta yollayın ya da cep telefonuna kısa bir mesaj atın. Ne söyleyeceğiniz ilişkinize göre değişir, ancak Getting the Sex You Want kitabının yazarı, çift ve seks terapisti Dr. Tammy Nelson, “Erotik beklentiler yaratmanıza yardımcı olması için, rahat olduğunuz alandan çıkmaya çalışın” diyor. “Bu akşam için sabırsızlanıyorum” ya da “Şu an seninle ilgili muzip şeyler düşünüyorum” gibi mesajlar atmak, heyecan yaratmada işe yarayabilir. Öte yandan Dr. Nelson’ın önerdiği gibi, yüz yüze söylemekten ziyade yazarken daha rahat olacağınız, biraz daha canlı ve hayal gücünü çalıştıracak cümleler kurabilirsiniz: “Bu akşam sana XYZ yapacağım” gibi.summer-couple-icerik

2. “Havamdayım” anlamına gelecek bir şifre oluşturun
Sadece ikinizin bileceği, cinsel beraberliğe davet eden bir kelime ya da cümle bulun. Çocuklarınızın, hatta ailelerinizin önünde söylemekten utanmayacağınız bir şey olsun. Söylediğinizin gerçekten ne anlama geldiği ve diğerleri için ne kadar sıradan olduğu arasındaki karşıtlık, heyecanınızı körükleyecek ve aranızdaki yakınlığı artıracaktır. “Bulaşıkları yerleştirmeme yardım eder misin?” ya da “Başım çok ağrıyor” gibi cümleleri deneyebilirsiniz.

3. Havaya girin ve öyle kalın
Havaya girebildiyseniz, işin yarısı bitmiş demektir. Dr. Zoldbrod’a göre, eğer öncelikli olarak kendi duygularınızla ilgilenirseniz, sonrasında cinsel birlikteliği başlatmanız daha kolay olur. Kama sutra gibi erotik imgelere bakabilir ya da en sevdiğiniz aşk romanından birkaç paragraf okuyabilirsiniz. Eğer bunlar işinize yaramıyorsa, en son cinsel beraberliğinizi detaylı bir şekilde gözünüzde canlandırın. Dr. Zoldbrod bunların yanında, endorfini artırması için yürüyüşe çıkmanızı, seksi iç çamaşırları giymenizi, hatta çok beğendiğiniz ünlü birini düşünmenizi de tavsiye ediyor. Cinsel ilişkiyi gün boyunca aklınızın bir köşesinde tutarak, olumlu havanın yatana kadar devam etmesini sağlayabilir ve böylece ilk adımı atabilirsiniz.sexualsign-icerik

4. Sözel olmayan bir işaret verin
Eğer cinsel birliktelikle ilgili konuşmak pek hoşunuza gitmiyorsa, üzülmeyin: sözel olmayan girişimler de bir o kadar güçlü olabiliyor. Dr. Nelson, partnerinizi boynundan öpmenizi ya da bilgisayar/TV başındayken kulağına küçük öpücükler kondurmanızı öneriyor. Daha sonra yan yana oturduğunuzda, kolunu okşayarak jestlerinizi artırabilirsiniz. Hareketlerinizin bu şekilde yavaşça artması, iki şeye yarayacaktır: Birincisi, sürpriz öğesi cinsel duyguları artırır. İkincisi, sözlü olmayan ipuçları beklenmedik olduğu için spontane bir seksi başlatabilir.

5. Beraber yeni şeyler deneyin
Bir sanat kursuna katılmak, yabancı bir film izlemeye gitmek ya da gönüllü bir iş yapmak gibi, beraber bir çift olarak denemediğiniz yeni şeylere başlayın. Dr. Zoldbord’a göre, çiftler birlikte yeni bir şey denediklerinde, beynin iyi hissettirici kimyasalı olan dopamin salgılanır. Bu da sizi birbirinize daha çok yaklaştırır. Eğer sanat kursundan ya da gittiğiniz filmden memnun kalıp eve döndüğünüzde cinsel birliktelik yaşarsanız, bu bir alışkanlığa dönüşebilir. Böylece yaptığınız her gezintiden sonra uyguladığınız heyecanlı bir geleneğiniz olur.

6. İltifat etmek konusunda cömert olun
İlişkiler ilerledikçe, çiftler birbirlerine daha az iltifat etmeye başlarlar. Birbirinizin olumlu davranışlarını fark edip bunları takdir etmek sadece aranızdaki samimiyeti artırmaz; aynı zamanda size, cinsel birlikteliğin daha fazla ve sarhoş edici olan ilişkinin ilk dönemlerini hatırlatır. Dr. Nelson, partnerinizi seksi bulduğunuz ya da onun sizi gerçekten etkilediği zamanları fark etmenin ve bunu kendinize saklamak yerine partnerinize söylemenin önemli olduğunu belirtiyor. “Yemek yaparken çok seksi oluyorsun” gibi beğeni belirten cümleler, cinsel birlikteliğe başlamada çok etkili olabiliyor.

7. Zamanlamayı değiştirin
Dr. Nelson, cinsel ilişkiye başlamak için yatmadan önce dişlerinizi fırçaladığınız anı beklemektense, alışkanlığınızın dışında bir vakitte harekete geçin, diyor. Burada fikir, hem partnerinizi hem de kendinizi hazırlıksız yakalamak. Bu sayede, durum her zamanki bağlamından çıktığı için, sizi engelleyen şeylerden kurtulabilirsiniz. Dr. Nelson, “Rutininizin dışında bir şey deneyin. Mesela, bulaşıkları yıkarken ona arkadan sarılın ve kulağına “Yapmak ister misin?” diye fısıldayın” diyor. Beklentinin dışına çıkmak ikinizin de heyecanını artıracaktır. Diğer taraftan, aynı etkiyi cinsel birlikteliği planlayarak da yaratabilirsiniz. Yaratılan beklenti ve bütün o alışkanlıklar, siz “başlama” zamanına kadar geri sayımda bulunurken, cinsel bir heyecan yaratacaktır.

8. “Hatırlıyor musun?” oyununu oynayın
Koltuğunuza yerleşmiş beraber oturuyorken ya da yemek sırasında, en seksi zamanlarınızı hatırlatın. Dr. Zoldbord “Bodrum’daki tatilde bir türlü odadan çıkamadığımızı hatırlıyor musun?” gibi şeyler söyleyerek, onu cinsel açıdan düşündüğünüzü hissettirin diyor. Geçmiş deneyimlerinizi beraber yad etmek sadece cinsel ilişki yaşamanızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bir çift olarak aranızdaki bağı da kuvvetlendirir.

summer-couple-icerik

9. Açık sözlü olun
Sözünü sakınmadan konuşmak bazı kadınlar için çok doğal olsa da, bazıları için daha zordur. Dr. Nelson, bunu ustalıkla yapabilmenin, cinsel ilişkiye giden yolda en iyi yöntem olduğunu söylüyor. “Duş alacağım, gelmek ister misin?” ya da “Yatağa gir. Hemen.” gibi cümleler işinize yarayabilir. Açık sözlü davranarak hem zeki veya yaratıcı görünmek için uğraşmaktan kurtulursunuz hem de cinsel birliktelik istediğinizi ima edecek şeyler bulmak için zamanınızı ve enerjinizi fazlasıyla harcamak zorunda kalmazsınız. En iyi sonuçlara ulaşmak için pratik yapın. Cinsel birliktelik istediğinizi dolaysız bir yoldan söylemeyi ne kadar fazla denerseniz, o kadar kolay alışkanlığa dönüşecektir.

Kaynak: Woman’s Day

Devamı: https://www.uplifers.com/cinsel-iliskiyi-baslatmanin-9-yolu/#ixzz4xNeJDEoq 

Vajinismus Sadece Kadının Değil Çiftlerin Problemi!

 

 

 

Vajinismus, cinsel ilişki esnasında kadınların istemsiz olarak kasılması, bu kasılmaların genital bölgede yoğunlaşması ve kadının erkeği kendinden iterek uzaklaştırmasıdır.

 

GÖKÇENUR GÖNENÇOkan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gökçenur Gönenç, vajinismus hakkında, ‘’Vajinismuslu kadınlar yaşadıkları hissi tarif ederken “sanki genital bölgelerinin girişinde bir duvar varmış gibi hissettiklerini, bu duvarın ilişkiye engel olduğunu” söylerler. Gerçekte olmayan bu duvarı farkında olmadan kendileri oluşturmaktadır aslında. Bilinçaltı, bedenin bir tehditle karşı karşıya olduğu algısı ile bedene vajina girimindeki kasları kastırmakta, “tehdidi” içeri almasını engellemektedir.

 

Vajinismusun görülme sıklığı kültürel farklılıklar gösterebilir. Dünya genelinde yaklaşık görülme sıklığı %1-2 civarındayken ülkemizde görülme sıklığı %10 civarındadır. Cinsel eğitimin tabu olduğu kültürlerde bireyler cinselliği arkadaşlarından, akrabalarından, gizlice sahip oldukları dergi ve kitaplardan edinirler. Edindikleri bilgiler yaşanmışlıklardan ibaret olan kadınlarda doğru bilgini yerini başkasının tecrübesi alır. Bu tecrübe olumsuz ise kadının cinsellikle ilgili ilk duvarları örülmüş olur’’ dedi.

 

Yrd. Doç. Dr. Gökçenur Gönenç, ‘’Bilinçaltımız çocukluğumuzdan itibaren duyduklarımızla, gördüklerimizle ve yaşadıklarımızla şekillenir. Biz farkında olmadan, korkularımız, alışkanlıklarımız, kişilik özelliklerimiz belirlenir. Çocuklukta yaşanan bir takım travmalar bize hatıra olarak korkularımızı bırakır. Bu korkulardan biri ilk gece deneyimidir. Anlatılan hikayelerin çoğunda ilk gecenin çok ağrılı olduğu, çok kanama olduğu, kızlık zarının yırtıldığı, hatta kadın çok kasılırsa erkeğin içerde kalacağı ve o pozisyonda hastanelere gidip rezil olunacağı gibi gerçekte olmayan şehir efsaneleri bulunmaktadır. Bilinç altı bu hikayeleri alıp özümsemekte ve kadını ilk gece bütün bu “tehlikelerden” korumayı amaçlamaktadır. Zaman gelip çattığında korkular hortlayıp kadının bütün vücuduna yayılan, eşini itip kendinden uzaklaştıracak kadar kuvvetli kasılmalar şeklinde ortaya çıkmaktadır. Kadın o aşamada kendini o kadar çok kasar ki, genital organın girişi, geçişe izin vermeyecek şekilde kapanır. Zorlandığında sanki hiç geçilemeyecekmiş hissi uyandırabilir. Daha sonraki denemelerde de hüsran ile sonuçlanan girişimler çiftlerin zamanla birbirlerinden uzaklaşmalarına, ilişkilerinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olabilir. Vajinismuslu kadın kendini eksik hissedebilir, eşine karşı suçluluk duygusu içine girebilir. Erkekte ise reddedilmişlik duygusu, öfke ve hatta bekaret ile ilgili soru işaretleri oluşabilir’’ diye konuştu.

 

 

Ülkemizde yaklaşık her 10 kadından 1’inde hafif veya ağır formda vajinismus görülebilir. Hafif vakalarda çiftler kendiliğinden bu sorunu aşabilirken orta ve ağır vakalarda tedavi gereksinimi olmaktadır.  Çocuk yaştan itibaren muhafazakar yetiştirilen kadınlarda daha sık görülmesinin nedeni ise; ayıp, günah gibi kavramların çocukluktan beri beyne işlenmiş olması ve evlendikten sonra bile bilinçaltındaki bu fikirlerin kafadan kolay kolay atılamamasıdır. Kadın eşi ile birlikte olurken bile bilinçaltı onun suçlu, günahkar, utanması gereken bir insan olduğunu söyler. Cinselliği yaşamanın “temiz aile kızı” olmakla bağdaşmadığını düşünen kadınlarda daha sık görülen bu rahatsızlıkta kadın sadece eşinin mutluluğu için çaba gösterir ama bedeni buna izin vermez.

 

 

Gerçekte üreme organlarının sorunu değil de bilinçaltının yani beynin sorunu olan vajinismusun tedavisi de genellikle ilaçlarla veya ameliyatlarla değil, bilinçaltındaki yanlış inanış ve bilgilerin değiştirilmesi esasıyla sağlanır. Yrd. Doç. Dr. Gökçenur Gönenç, ‘’Vajinismus sadece kadının değil çiftin problemidir. Bu nedenle tedavide çiftin birlikte katılımı, uyumu, birbirlerine olan sevgi, saygısı ve sabrı temel taşları oluşturur. Tedavide amaç sadece fiziksel bütünlüğün değil, aynı zamanda ruhsal bütünlük ve doyumun sağlanmasıdır. Tedavisi aslında çok da zor olmayan bu problemin en sıkıntılı kısmı bunun aile meclislerinde dile gelmesi, aile büyükleri tarafından fikir beyanları, çözüm önerileri, sorgu – sualler ve doktora gitmekten çekinme, bu nedenle de mutluluğun ertelenmesidir’’ dedi.

 

Deneyimli bir hekimle sorun çözülebilir

Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gökçenur Gönenç, ‘’Bu aşamaları atlatıp profesyonel destek almak için başvuran kişilerde tedavinin süreci kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Terapist öncelikle çifti tanımaya çalışır. Bir dizi soru ve gözlemlerinde sonra yetiştikleri aile, evlerinin fiziki yapısı, yaşadıkları ortam hakkında fikir sahibi olmaya çalışır. Bu kadar detay bilgilerin edinilmeye çalışmasında amaç kişinin bu sıkıntısına neden olabilecek faktörlerin aydınlatılmasıdır. Bazen cümle içinde geçen bir kelime terapiste ışık tutabilir. Sorunun tespiti de tedavi sürecini hızla başarıya götürebilir. Bazı kadınlarda jinekolojik muayene konuya hakim bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından daha tedavi başındayken yapılırken bazı kadınlarda jinekolojik muayene bir süre yapılan egzersizlerden sonraya bırakılabilir. Tedavide standart yoktur. Kişiye özel tedavi planı uygulanır. Sonuca ulaşacağına inanmış bir çift ve onları bu amaca götürmek için deneyimli bir hekim birlikteliğinde çözülmeyecek sorun yoktur’’ dedi.