Etiket arşivi: İlham

Vatana çizdiği tablolarla bakan ressam

pervane memedli Eşref Heybetov ressamdır. Çektiği eserlerin çoğu Azerbaycan’a, Türk dünyasına adanmıştır. Kataloglarda eserlerinin adı Bakü ve Karabağla başlar. Almanya’da yaşıyor. Almanya’dan önce ise Rusya’da yaşayıb.Azerbaycana sık sık gelir, doğduğu İşerişeherdeki eski siteyi, kıyısında büyüdüğü denizi görmek için. Darıhmağa vakti olmuyor. Her yıl dünyanın bir birinden farklı yerlerinde eserleri sergilenir. Çoh zaman da bu mekana ayağı ilk çarpan Azerbaycan türkü oluyor. Ressam olmaya, Vatanı, edebiyatı çok sevdiğine göre kendini iki kişiye borçlu sayıyor. Onda kitaplara, kültüre ilgi yaratan bunun için ise elinden geleni esirgemeyen beyin cerrahı olan babalığı Surhay Ahundova ve Azerbaycan’da adı efsanelerde dolaşan ressam Settar Behlulzadeye. Settar Behlulzade ona renkler, çizgiler bir de onlardan doğan hisler, duygular dünyasının sırrını anlattı. Sürekli gökyüzüne bakıp, yetmediyi sevgilisin gözlerini mavi ummanlarda arıyan, gözyaşlarını bağrında açtığı oyuğa akıtan kocaman ağaca yağmur selinin içinden bakan ressamdan çok şey öğrendi. Sonraları Azerbaycan’a uzaktan bakıp yaşamak düştü kısmetine. Ama kendisinin dediği gibi cismi Almanya’da, ruhu Azerbaycan’da, fikirleri ise Rusya’da olur. Böylece Bakü-Moskova-Berlin üçgeninde, yolayırıcında yaşıyor.Ama bu ne Bermuda üçgeni ne de üç yolayırıcıdır, bu belki de yollar kavşağı..    Eşref Heybetov Cenevre’de BM Sarayı’nda, Romanya Cumhurbaşkanı sarayında, NATO’nun ikametgahında, Ürdün kral sarayında, Lüksemburg hersoqunun ikametgahında, Vatikan Bürosu sarayında gibi Malta’nın, Hindistan’ın önde gelen salonlarında sergileri düzenlenen ilk azerbaycanlı ressamdır.

1951 yılında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde doğan Heybetov, A. Azimzade Ressamlık Yüksekokulu’nda, Tiflis Ressamlık Akademisi’nde ve Bakü Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde eğitim aldı. Azerbaycan, Almanya, İsviçre, Belçika, Malta, Rusya, Türkiye ve birçok ülkede resimleri sergilendi. Aynı zamanda akademisyen olan sanatçının sanat üzerine yazdığı yüzü aşkın yazı çeşitli dillerdeki (Türkçe, Rusça ve İngilizce) dergi ve gazetelerde yayımlandı. Çeşitli televizyon kanalları için dört uzun metrajlı film çalışması yürüten ressamın resimlerinden bazıları, uluslararası resim kataloglarında yer aldı. Sanatçı ayrıca UNESCO Ressamlar Federasyonu, SSCB ve Rusya Ressamlar Birliği, Rusya Şarkiyatçılar Birliği, Almanya Bakü Derneği, Almanya Uluslararası Cengiz Aytmatov Vakfı üyesidir.
20 yıldır Almanya’da yaşayır.Ondan geri 15 yıl Moskova’da yaşadı. Orada «Bakı» toplumunu kuranlardan olup. Moskova’dan köçenden orada yaşayan arkadaşları ünlü ressam Tahir Salahov ünlü Azerbaycanlı yazar Cengiz Hüseynov ve b. özlüyor.
Bakü’de Sanat Enstitüsünü bitirdikten sonra ünlü Halk ressamı Tahir Salahovun yardımıyla Moskova’ya gitti. 1980 yılında Moskova’da Olimpiyat kutlanıyordu. Bu sırada spor kompleksleri ve belirli binaların üzerine mozaiklerle çalışıyordu. 1981 yılında Moskova Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde ilk sergisi olur.Serginin yapılması o yıllarda üniversitede öğretim üyesi olan bugünkü Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in girişimi ve yardımıyla olur. Cengiz Aytmatovla uzun yıllar dostluk etti. O.Lüksemburqda Büyükelçi çalıştığı zamanlar bu şehirde birkaç kez sergileri olmuştu. Ünlü Kırgız yazarı Cengiz Aytmatov onun yaratıcılığına yüksek fiyat vererek deyib: “Eşref’in eserlerinde Doğu’nun eski gelenek ve Batı’nın modern plastikası organik şekilde birleşir. Bu da seyrçini düşünmeye zorlar ”
Eşref Heybetov yetenekli, iyi tanınmış Azerbaycan ressamıdır, kendi sanatında Azerbaycan levhalarını, doğasını, geleneklerini ve kültürünü yansıtır. Eserlerinin katalog sıralanması ülke hakkında belirli fikir oluşturur: “Abşeron motifi”, “Azerbaycan kendinin bir günü”, “Merhaba, Azerbaycan”, “Azerbaycan dağları”, “Bakü ve bakılılar”, “Eski Bakü”, “Şuşa Camii”, “Hocalı katliamı “,” Karabağ manzarası “,” Gelin “,” Sarvan “.
Eserlerinin çoğu yağlı boya ve grafik üslubdadır. Eskizler bazında Nepal’de Tibet motifleri konusunda halı dokundu. Bu bizim Doğu halılarının nahışlarından farklıdır. 2010 yılında Frankfurt’ta Alman nağıllarına kopyalarını ve iki kitabı olarak yayımlandı.
Son yıllar Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ona ev verdikten sonra Bakü’ye sık sık geliyor. Menzil çektiği eserlerle beraber uzun Yıllar gezdiği ülkelerden getirdiği sergi ve suvenirlerle baş-başa. 600 civarında eser ve sergi içeren bu üçotaqlı konut küçük müzeni hatırladır…Burada İtalaiyadan getirilmiş çoklu porselen gelincik ve maskeler, Hindistan’dan her çeşit hediyelik eşya ve Doğu ülkelerinden çeşitli silah koleksiyonu var.
Eşref Heybetov der ki, “Frankfurt’ta” Dünya kültürü “(Weltkulturen Muzeum) müzesi var. Ben gelecekte Bakü’de da böyle bir müzenin olmasını istiyorum. Ev-muzeyimi devlete hediye etmek niyyetindeyem.Vetenden kenarda yaşayan soydaşlarımız Azerbaycana her geldiğinde bir hediye getirse, Azerbaycanda da bele bir müze ola bilir. ”
Söz yok ki, küçük müzenin en değerli eserleri Eşref Heybetovun manzara, natümort, peyzajları, eserleridir. Onun çalışmalarının baş konusu Azerbaycan ve onun tarihi, gelenekleridir. Yılın büyük kısmını Almanya’da ve Moskova’da geçiren ressamı ümumtürk ölçekli konular da maraqlandırır.Dünyanın “renkler ve barış elçisi” ne dönüşmüş ressam sergilediği eserlerinin dili ile vatanı Azerbaycan’ı kamuya yöneltmektedir
ressam1Ressamın hobilerinden biri de kitap yazmaqdır.Harici ülkelerde basılmış yüze yakın makale yazarı hazırda “Zaman ve tesadüfler” adlı kitap üzerinde çalışıyor. Dokuz bölümden oluşan bu kitap bir anı -hatire türünde olup hayatında buluştuğu ilginç ve tanınmış kişiler hakkında fikirleri ve seyahat ettiği ülkeler hakkında materyaller yer alacak.

 

“TANAP; Barış, Huzur ve Refah ile Birlikte Zikredilecek Bir Projedir”

58Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Gürcistan Cumhurbaşkanı Margvelaşvili ile birlikte Kars’ta gerçekleştirilen TANAP temel atma törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projeyle doğal kaynakların kullanımı konusunda yeni bir yaklaşımı tüm dünyaya gösterebileceklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temelini attığımız TANAP, 1900 kilometre uzunluğu ve 10 milyar dolar maliyetiyle, bu misyonu ziyadesiyle hak eden bir projedir” dedi.                    

CumhurbaşkanıAzerb Recep Tayyip Erdoğan,  Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili ile birlikte Kars’ta gerçekleştirilen TANAP temel atma törenine katıldı.

Törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Gaz Koridoru Projesi’nin ana omurgasını oluşturan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı TANAP’ın temel atma töreninin ülkelerimiz, milletlerimiz, bölgemiz için hayırlara vesile olması temennisini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada petrol ve doğalgaz projelerinin, çoğunlukla çatışmalarla, çekişmelerle, kavgalarla, savaşlarla, sömürüyle anıldığına işaret ederek, “Ben, bu projenin barışla, refahla, huzurla birlikte zikredileceğine inanıyorum.  Biz, hiçbir zaman başka toplumların, başka ülkelerin mağduriyeti üzerine bir refah düzeni kurma peşinde olmadık, böyle bir anlayışı asla kabul etmedik. Siz değerli Cumhurbaşkanlarının da aynı yaklaşıma sahip olduğunu biliyorum. Dünyayı daha adil, daha yaşanabilir, daha huzurlu bir yer haline getirme konusunda, hepimiz de sorumluluklarımızın bilincindeyiz” dedi.

“BU PROJE, DOĞALGAZLA BİRLİKTE BARIŞ VE HUZURUN DA TAŞIYICISI OLACAKTIR”

Bu projeyle, doğal kaynakların kullanımı konusunda yeni bir yaklaşımı tüm dünyaya gösterebileceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin doğu sınırından başlayıp batı sınırında bitecek olan ve Şahdeniz gazını Avrupa’ya taşıyacak olan bu boru hattının, doğalgazla birlikte barış ve huzurun da taşıyıcısı olması dilediğini ifade etti.

Doğalgazın üç “T” üzerinde tanımlandığını, bunların; tedarikçi, transit ve tüketici olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın tedarikçi, Gürcistan ve Türkiye’nin hem transit, hem de tüketici, Avrupa’nın da tüketici konumunda olacağını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik kaynaklar, insanlığın hizmetinde değilse, felaketinin sebebi olduğunu, yaşadığımız iki büyük dünya savaşıyla, büyüklü, küçüklü sayısız savaşla, çatışmayla bunun görüldüğüne işaret ederek, “Biz, bu projeyle, aynı zamanda, sahip olduğumuz kaynakları kendi vatandaşlarımızın, onlarla birlikte tüm bölge halklarının, tüm insanlığın hizmetine sunma irademizi de ifade etmiş oluyoruz.  Bu yola birlikte çıktığımız için, bu yolda birlikte ilerlediğimiz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Türkiye’nin, geçtiğimiz 12 yılda gerçekleştirdiği büyük reformlarla, hem demokrasi, hem de ekonomi alanında çok büyük ilerlemeler kaydettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte ülkemizi her alanda 3 kat büyüterek, temel altyapı yatırımlarını gerçekleştirerek, yatırım ortamını iyileştirerek, geçmişin eksiklerini telafi etmenin çabası içinde olduklarını söyledi.

TÜRKİYE’NİN SON DÖNEMDEKİ GELİŞİMİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde, ülkemizde fert başına millî gelirin 3 bin 500 dolardan 11 bin dolar seviyelerine yükseldiğini belirterek şunları söyledi: “İhracatımızı 36 milyar dolardan 157 milyar dolara çıkardık. Turizm gelirlerimizi 12,5 milyar dolardan 34,5 milyar dolar seviyelerine ulaştırdık. 6 bin 100 kilometreden aldığımız bölünmüş yol uzunluğuna 17 bin 591 kilometre daha ilave ettik. Hızlı tren hatlarıyla, havalimanlarıyla ülkemizin her köşesini süratle ve güvenle ulaşılabilir hale getirdik. İşte buraya da gelirken bu şehrimizin de adeta bir şantiye halinde olduğunu gördünüz. Toplu konut projeleriyle tüm dünyada örnek alınan bir şehirleşme hamlesi başlattık. Barajlarla, sulama tesisleriyle, arıtma tesisleriyle, kırsal kalkınma projeleriyle, her alandaki altyapı yatırımlarıyla, ülkemizin adeta çehresini değiştirdik.”

“TÜRKİYE’Yİ BÖLGESİNİN ENERJİ DAĞITIM MERKEZİ HALİNE GETİRMEYİ PLANLIYORUZ”

Ülkemizin, şimdi de asıl hedefe, 2023 hedeflerine hazırlandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amacımız, 500 milyar dolar ihracatla, 2 trilyon dolar millî gelirle, tek haneli rakamlardaki işsizlikle, enflasyonla, genç ve eğitimli nüfusumuzu en iyi şekilde değerlendirerek, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmaktır. Bu çerçevede, Türkiye’yi bölgesinin enerji dağıtım merkezi haline getirmeyi de planlıyoruz. Ceyhan, artık dünyanın en önemli petrol dağıtım merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Irak ve Suriye’de durumun normale dönmesiyle, Ceyhan’ın bu konumu daha da güçlenecek, kapasitesi daha da artacaktır. Aynı şekilde, diğer ülkelerle olan doğalgaz ve petrol boru hattı projelerimiz devam ediyor” dedi.

“AVRUPA İLE HAZAR BÖLGESİ ARASINDA GÜÇLÜ BİR BAĞ OLUŞACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TANAP’ın, tüm bu projelerin içinde, güzergâhı ve hedefleriyle, ayrı bir yere sahip bulunduğunu, bu projenin, başka hiçbir projenin alternatifi olmadığı gibi, bu projeye alternatif başka bir projenin de bulunmadığını ifade etti.

Bu bakımdan gerçekten özgün bir proje olan Güney Gazı Koridoru’nun bütün etaplarıyla tamamen hayata geçirdiğinde, Avrupa ile Hazar bölgesi arasında güçlü bir bağ oluşacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projeye, Azerbaycan’dan, Gürcistan’dan, Türkiye’den ziyade tüm Avrasya coğrafyasının ihtiyacı olduğunu söyledi.

“1900 KİLOMETRE UZUNLUĞUNDAKİ HATTIN SÜRATLE TAMAMLANARAK HİZMETE GİRMESİNİ TEMENNİ EDİYORUZ”

Bu projenin ekonomik işlevinin yanında, barışa ve huzura yapacağı katkının da ilgiyle karşılanacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temelini attığımız TANAP, 1900 kilometre uzunluğu ve 10 milyar dolar maliyetiyle, bu misyonu ziyadesiyle hak eden bir projedir. 16 milyar metreküpten başlayıp, kademeli olarak 22 milyar metreküpe ve 31 milyar metreküpe kadar çıkacak kapasitesiyle bu projede doğalgaz akışının, hedeflediğimiz tarihte, inşallah 2018’de başlamasını temenni ediyorum. Planımız bu. Bu hattın geçtiği Ardahan, Kars, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Sivas, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ, Edirne illerimize de hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizi en doğudan en batıya kadar kat edecek 20 ilimizden, 67 ilçemizden ve 600 köyümüzden geçecek 1900 kilometre uzunluğundaki hattın süratle tamamlanarak hizmete girmesini temenni ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Başkan Yardımcısı’nın konuşmasının girişini Türkçe yapmasından duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, “Şunu hatırlatayım ki, bu Türkçesi ile bile Adriyatik’ten Çin Seddi’ne hiç acıkmadan gidebilir. Bu konuda rahat olsun” dedi.

Konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışmaları yürütecek firmalara, mühendisleri, teknisyenlere, işçilere başarılar diledi, projenin bugüne gelmesinde emeği geçen, katkısı olan herkese de teşekkür etti.