Etiket arşivi: Güvenliği

Türkiye’nin ilk “İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvarı” Üsküdar Üniversitesinde açıldı

 

Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvarı ve Eğitim Sahası, Üsküdar Üniversitesinde açıldı. Türkiye’nin ilk İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvarının açılış töreni, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un katılımları ile gerçekleşti.

Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyan, “Prof. Dr. Hilmi Sabuncu İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvarı ve Eğitim Sahası”, 19 Nisan 2019 Cuma günü, Üsküdar Üniversitesi Çarşı Yerleşkesinde açıldı.

Açılışı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk yaptı

Bu yıl 6.’sı düzenlenen Bilim ve Fikir Festivali Ödül Töreni’ne katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, program sonunda Türkiye’nin ilk İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvarının açılışını da gerçekleştirdi. Laboratuvarı gezen Selçuk, yetkililerden laboratuvarla ilgili de bilgi aldı. Bakan Selçuk, burada baretli İSG öğrencileriyle fotoğraf da çektirdi.

“Uzaktan eğitim ile bu alanda insan yetiştirmek mümkün değil”

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şunları kaydetti:

“Bugün Sayın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Zehra Zümrüt Selçuk’un katılımı ile Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümüne bağlı ‘Prof. Dr. Hilmi Sabuncu İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvarı ve Eğitim Sahası’nın açılışı yapıldı. Türkiye’de bu konuya yönelik ilk laboratuvar ve eğitim sahası olarak uygulamalı eğitim imkânı sunulacaktır.”

“İSG’de uygulamalı eğitim çok önemli”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın da yer aldığı törende Tarhan ise; “İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimi insan sağlığıyla doğrudan bağlantılı olduğu için uzaktan verilen eğitim, muhakkak dokunarak, uygulamalı olan eğitimle desteklenmelidir. İdeal olan eğitim uygulamalı olarak verilmesidir. Açılışını gerçekleştirdiğimiz bu laboratuvar bu anlamda büyük önem taşımaktadır. ‘Prof. Dr. Hilmi Sabuncu İş Sağlığı ve Güvenliği Laboratuvarı ve Eğitim Sahası’nın oluşmasına katkı sağlayan herkese teşekkür ediyoruz” İfadelerini kullandı.

ABD’Yİ NASIL BİLİRSİNİZ?

ABD’Yİ NASIL BİLİRSİNİZ?seyfettin karamızrak

 

 

 

  1. Arabistan’da gerçekleştirilen “yolsuzluk operasyonu” dalgasında ilk gün 11 prens ve 38 bakan gözaltına alındı. Daha sonra başka isimler de ilave edildi. Operasyon, derin darbe olarak değerlendirilmektedir.

Saray darbesinin hemen ardından, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kral Selman’ı arayarak destek vermesi çok düşündürücüdür.

Trump’ın damadı ve danışmanı Jared Kushner,  darbeden bir hafta önce Riyad’a gizli bir ziyaret gerçekleştirmişlerdi.

Bu gerçekler, S. Arabistan’ da ki saray darbesinin, ABD’nin isteği doğrultusunda ve ABD destekli yapıldığını göstermektedir.

Darbenin arkasındaki gerçeklere gelince:

– Kral Salman, Amerika’nın desteği ile tahta geçmek için önündeki engelleri tamamen kaldırmıştır.

– ABD, Salman’ın tahta geçmesi ile birlikte Suudi Arabistan’a 20 milyar Dolarlık yeni savunma sistemleri satmaya hazırlanmaktadır.

– Krallık teamüllerine aykırı yöntemle veliaht olarak atanan Muhammed Bin Selman’ın; ülkenin üst düzey isimlerini, 11 prensi, Türkiye’ye yakın isimleri ülkenin ekonomi ve medya alanında etkin isimlerini gözaltına alması dikkat çekicidir.

– S. Arabistan merkezli değişimin, domino etkisi yaparak tüm bölgeyi etkileyeceği yorumları yapılmaktadır.

-ABD, bölgedeki İran tehlikesine karşı Suudilere daha fazla silah ve savunma sitemi satacak, istediklerini daha rahatlıkla yaptırabilecektir.

 

ABD, hiç bir zaman Türkiye’nin dostu olmamıştır. Özellikle de son yıllarda Türkiye’nin aleyhine gelişen her olayda ABD’nin parmağı vardır.

ABD, Türkiye’ye düşman olan her oluşumun yanındadır. PKK’nın diğer bir adı olan PYD’ yi alenen destekleyerek her türlü silahı veren ABD’dir.

ABD, dolaylı olarak da Türkiye’nin menfaatlerini engellemektedir. Katar’a uygulanan ambargo kararının altında Türkiye düşmanlığı vardır. Katar’ın işgal edilmesi oyununu Türkiye bozmuştur.

 

ABD, Katar’ın dışındaki S. Arabistan-Mısır ve Körfez ülkelerini “İsrail’in güvenliği için” İran ile savaşa sokmaya çalışmaktadır.

 

  1. Arabistan’da ki saray darbesinin ardında ABD’nin başka menfaatleri de bulunmaktadır: “İslamiyet’i “ılımlı İslam” altında sulandırmak, İran’ı güçsüzleştirerek saf dışı etmek, Türkiye’nin Orta Doğu’daki nüfuz gücünü kırmak. S. Arabistan’ı birbirine düşürerek parçalayıp bölmek.” İlk akla gelenlerdir.

Suriye’nin Irak’ın, Mısır’ın ve S. Arabistan’ın parçalanması, ABD’nin birinci hedefidir. ABD, Orta Doğu’nun petrollerini ele geçirmeyi ve İsrail’in geleceğini planlamaktadır.

İlk hedefte S. Arabistan petrol şirketi Aramco’ nun Yahudi ağırlıklı ABD sermayesi tarafından ele geçirilmesi var.

  1. Arabistan-İran savaşı, S. Arabistan’ın bölünmesi demektir. İslam dendiğinde akla, “Sünnilik” gelir. “Ilımlı İslam” ın Ehli Sünnet ile bir bağı yoktur. ABD ve İsrail’e hizmet etmenin diğer adıdır “ılımlı İslam”.

ABD, bir taşla birkaç kuş vurmanın peşindedir. Orta Doğu, dünyadaki sürpriz gelişmelerin en yoğun yaşandığı bir bölge durumundadır artık. Bekleyip göreceğiz.

Sevgiyle kalın…

 

 

 

 

Sevgiyle kalın…

 

 

 

ANKAR İş Güvenliği şirketinin ortaklarından A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı ve İş Hukuku Uzmanı Ümit Sedat Bayram: “İş Kazası Olunca İş Güvenliği Akla Geliyor, Bu Algıyı Kırmalıyız”

 

Türkiye’de hayati sorunların başında ‘İş Güvenliği’ gelmesine rağmen halen bu konu istenilen düzeye ulaşabilmiş değil. İlköğrenimden başlayarak, iş sağlığı ve güvenliği alanında davranışsal değişimler getirecek bir sistem kurulması şart. İş Güvenliği ve İş Hukuku Uzmanı Ümit Sedat Bayram; geçen onca yıla rağmen Türkiye’de halen iş güvenliği kültürünün edinilemediğini söyledi.

 

Ümit Sedat BayramYapılması gerekenler

Türkiye işçi ölümlerinin en çok yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Her yıl yüzlerce işçi ya iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu hayatını kaybediyor. Toplu işçi ölümlerinin yaşandığı dönemlerde sadece iş sağlığı ve güvenliğinin konuşulduğu ülkemizde işçi ölümlerinin önüne geçmek için pek de kayda değer bir ilerlemenin olmadığı ifade ediliyor. İş Güvenliği Uzmanı ve İş Hukuku Uzmanı Ümit Sedat Bayram’la iş sağlığı ve güvenliğinin alanlarını, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun getirdiği yükümlülükleri, iş yerlerinin denetimi, incelenmesi ve işçi ölümlerinin önüne geçilmesi için yapılması gerekenleri anlattı.

Türkiye’de İş Güvenliği Ne Düzeyde?

Ümit Sedat Bayram şunları söyledi “İş güvenliği ile ilgili son zamanlarda algı henüz çok açılmış değil. Sadece bir iş kazası olduğu zaman farkındalığımız artıyor. İş kazası olduğu zaman iş güvenliği uzmanlarının ya da iş yeri hekimlerinin önemi biraz daha anlaşılıyor. İş kazası olmadan önce yapılması gerekenleri dikkatli bir şekilde irdelersek kazaların daha çok önüne geçebiliriz. Ancak ülkemizde yaşanan bu iş kazalarının sayısının azaltılmasında işverenlerin bilinçlenmesi çok önem arz ediyor. Halen iş güvenliği konusu bir maliyet unsuru olarak görülüyor. İnsanlar iş güvenliği hizmetine para vermeyi gereksiz bir araç olarak görüyorlar. Bu konuya zaman ayırmayı, bedel ödemeyi ve yatırım yapmayı gereksiz görenlerin sayısı hiç de azımsanacak gibi değil”

İşyerlerindeki Kazaların Önüne Geçilmeli

İşyerindeki tehlikelerin önüne geçilebilmesi, kazaların engellenebilmesi, çalışanların eğitilmesi, onların sağlıklarının ön planda tutulması, ticari kaygıların önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizen Bayram konuşmasını şu şekilde sonlandırdı “Biz işyerinde ne kadar ticari kaygı ile hareket edersek, şirketimizin daha iyi noktaya gelmesi, çalışanların iş farkındalığı ile hareket etmesi daha anlamlı oluyor. Bu tamamen ekonomi üzerine kurulu. İnşaatlarda çalışan işçilerin ölümlerinin çok büyük kısmı yüksekten düşmeyle meydana geliyor. Bu yüksekten düşmeleri engelleyebilmek içinde işverenin, müteahhidin, kalıpçısından iskelecisine kadar tam bir kontrol içinde çalışması gerekiyor. Yüksekte çalışma ekipmanlarını kullanmak gerekiyor. Bir emniyet kemerinin maliyetinin minimum 150 – 200 TL olduğunu varsayarsak 100 tane işçi çalışıyorsa her biri için o imkanı sağlamanız gerekiyor. Dolayısıyla da bunu bir maliyet olarak görüyorlar. Örneğin, bir inşatta bir tane yüksekten düşme vakası meydana gelse ve işçi hayatını kaybetse maddi ve manevi tazminatlar ortalama 300-500 bin liraları buluyor. İnsana verilen değer ayrı ölçülmeli! Bu bedel de olumsuzluk yaşanmadan ödenmeli”

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MALİYETLERİ ETKİLEMEZ

 

 

Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 1 Temmuz’dan itibaren iş güvenliği uzmanı denetimlerinin başlayacağını hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ‘Esnaf ve Sanatkarlar ile yanlarında çalışanların iş kazaları, meslek hastalıkları ve idari yaptırımlarla karşı karşıya kalmamaları için İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda önlem almaları gerekiyor. İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminden hizmet alma yükümlülüğü 1 Temmuz 2017’den itibaren yürürlüğe girecek. İş Sağlığı ve Güvenliği için alınacak tedbirler bir maliyet olarak görülmemeli. Çünkü maddi kayıplar telafi edilse de kaybedilen yaşamların telafisi mümkün olmamaktadır‘ dedi.iş sağlığı

 

‘ÇALIŞANLAR DA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ ALMALIDIR’

Esnaf ve Sanatkarların yerine getirmesi yükümlülükleri sıralayan Palandöken, “Esnaf ve sanatkarlarımız, işyerinde risk değerlendirmesi yapmalı, acil durum planı hazırlamalı veya bu hizmetleri ilgili yerlerden temin etmelidir. Yangınla mücadele ve ilk yardım konularında önlem almalıdır. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutmalı ve belirlenen süre içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmelidir. Çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitim almalarını sağlamalıdır. Çalışanlarının, işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak, sağlık gözetimine tabi tutmalıdır” diye belirtti.

 

‘İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI BULUNDURMA ZORUNLULUĞU 1 TEMMUZ’DA BAŞLIYOR’

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri sahiplerini bilgilendirerek,  ‘1 Temmuz’dan itibaren işyerlerinde iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorunlu hale gelecek. Bu tarihten itibaren denetimler de başlayacak. Bununla birlikte 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri gerekli sertifikaya sahip olmaları halinde (işe giriş ve periyodik muayeneler hariç) iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini kendileri yürütebilecek’ şeklinde konuştu.

 

Palandöken iş sağlığı ve güvenliği için alınacak tedbirlerin önemini vurgulayarak, ‘İş sağlığı ve güvenliği, işyerinin daha huzurlu, çalışanların daha mutlu ve işletmelerin daha verimli olabilmesi için bir gerekliliktir. İlerleyen günlerde iş sağlığı ve güvenliği kültürünün daha da yaygınlaşmasını umuyor, esnaf ve sanatkarlarımıza sağlıklı ve güvenli bir işyeri ortamında kazasız günler diliyorum’ dedi.

 

İMO İzmir Şubesi’nden İşçi Sağlığı ve Güvenliği Haftası değerlendirmesi

31. İşçi Sağlığı ve Güvenliği Haftası (4 – 10 Mayıs 2017) dolayısıyla İMO İzmir Şubesi İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Komisyonu  Basın Açıklaması yaptı. İMO’dan yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere dikkat çekildi; inşaat mühendisleri odası izmir

Genellikle kolay ve düşük maliyetli tedbirlerle % 98`i önlenebilen iş kazaları basit ihmallerden kaynaklanmaktadır. Ancak, görünür sebeplerin arkasında kazaların kök nedenleri incelendiğinde, asli sebeplerin; aşırı kar hırsı, sigortasız çalıştırma, yanlış taşeron sistemi, denetim eksikliği ve en önemlisi işçilerimize insan olarak yeterince değer verilmemesi olup iş kazası tanımlaması yerine iş cinayeti söylemi daha doğrudur.

Beş yıl önce yürürlüğe giren, birçok eksiklikleri ve yanlışlıkları içeren iş sağlığı ve güvenliği kanunu, iş cinayetlerinde Dünya`da üçüncü, Avrupa`da ise birinci sırada olmamızı engelleyememiştir. Dolayısıyla, 4 – 10 Mayıs 2017 tarihlerinde 31. İşçi Sağlığı ve Güvenliği Haftası`nı kutlayarak değil iş cinayetlerini tartışılarak değerlendirilmelidir.

Türkiye`de her üç iş cinayetinden biri, ekonominin ve iş gücünün lokomotifi olan inşaat sektöründe meydana gelmektedir. Çok tehlikeli işler sınıfında yer alan inşaat sektöründe işçi sağlığı ve iş güvenliği en önemli sorunlardandır. Ölüm ve ağır yaralanma ile sonuçlanan kaza haberleri her gün medyada yayımlanmaktadır. Yüksekten düşmeye karşı tedbirlere önem verilmemesi, sermaye sahiplerindeki duyarlılık eksikliği, taşeronların seçiminde sadece düşük teklifin tercih edilmesi, iş güvenliği uzmanlarının eğitimlerindeki yetersizlik ve deneyim eksiklikleri, yetki kullanımındaki sorunlar, inşaatı bilmeyenler uzmanların da inşaat sektöründe görevlendirilebilmesi iş cinayetlerinin artmasına sebep olmaktadır.

Meslek Odamız iş cinayetlerinin önlenmesi için ısrarcı tutumunu devam ettirmekte, sempozyum ve çalıştaylar düzenlemekte, işçi sağlığı ve iş güvenliği komisyonları çalışmaları ile sorunlara çözümler getirmektedir. Mesleki hastalıksız ve kazasız, sağlıklı, güvenli, sigortalı, örgütlü ve mutlulukla çalışmak herkesin temel haklarındandır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kültürü, bilinci, farkındalığı ve duyarlılığı iş birliği ile toplumun her alanında oluşturulmalıdır.

Bir insanın sağlığının ve hayatının bedeli parayla ölçülebilir mi? Soma, Ermenek, Torunlar gibi işçi katliamları ne zaman bitecek? İş cinayetlerinde yitirdiğimiz emekçilerimizi üzüntüyle tekrar anıyoruz.

 

İntihar, genetik mi?

Kişisel Gelişim ve İş Güvenliği Uzmanı Ümit Sedat Bayram çarpıcı bir açıklamada bulundu. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre intiharın genetik olabileceğini söyleyen Bayram, önemli tavsiyelerde de bulundu. Kan testi ile intihar etmeyi düşünen kişilerin tespit edilebileceği de belirten Ümit Sedat Bayram, bu tespit ve araştırmalar neticesi ile özellikle askeri alanlarda, güvenlik güçleri içinde intihar risklerinin azaltılabileceğini vurguladı.

Erkekler intihara daha fazla meyilli!

hocaYaşam karşısında çözümsüz kalma, ekonomik bunalımlar, borçlar, eşten veya sevgiliden ayrılma, aile içi baskı ve şiddet, toplumsal baskı, tecavüze uğrama, uyuşturucu madde kullanımı intihara sürükleyen baş nedenler arasında yer alıyor. Kişisel Gelişim ve İş Güvenliği Uzmanı Ümit Sedat Bayram, araştırmalara göre erkeklerin kadınlara oranla 30 kat daha fazla intihara meyilli olduğunu göstermiş olduğunu ifade etti ve sözlerine şu şekilde devam etti;  “Buradan şu sonuca varabilir miyiz? Annelik duygusu ya da geride kalanları yalnız bırakmama içgüdüsü kadınları daha sabırlı kılıyor olabilir mi? 3.sayfa senaryoları hep aynı dikkat ettiniz mi? Ekonomik sorun, aile içi kavga, öldürülen eş ve çocuklar, intihar eden koca. Ya da; ekonomik kriz, iflasa sürüklenen patron, yalnız binilen bir araba, ıssız bir orman, bir ip ya da bir silah.İntihara sürükleyen nedenler yaşam ortamının bozuk olması mı? Bu ortamı genler mi hazırlıyor yoksa yaşadıklarımız mı? Bu sürece iten yolların hepsini gözden geçirmek gerekiyor.”

İntihar riskini azaltmak için kan testi şart!

İntihar riskini azaltmak için kan testinin gerektiğini söyleyen Ümit Sedat Bayram şu önemli açıklamalarda bulundu: “Psikiyatri dünyasında otorite kabul edilen AmericanJournal of Psychiatry’de son dönemlerde yayınlanan yeni araştırmaların ortaya koyduğu genetik bir mutasyon, insanların yüzde 20’lik bir sapma payı ile intihar etme riski taşıyıp taşımadıklarını tespit edebiliyormuş.

Çalışmalarda geliştirilecek basit bir kan testi ile intihar etmeyi düşünen kişilerin tespit edilebileceği belirtiliyor.Bu tespit ve araştırmalar neticesi ile özellikle askeri alanlarda, güvenlik güçleri içinde intihar risklerinin azaltılabileceği düşünülüyor. İntihara sürükleyen bir diğer faktör ise genetik yatkınlık; ailesinde mental bozukluk olan veya intihar etmiş akrabaları bulunan kişilerde intihar riskinin de arttığı ifade ediliyor.Mevcut şartlarda intihara yatkınlığı olan kişiler ancak terapi ve gözlem yolu ile tahmin edilebiliyor. Çevrenizde sürekli intihardan bahseden, intihar yazıları yazan, silah satın alan, uyuşturucu ilaç kullanan, şiddete maruz kalan birileri var ise bu sinyalleri veriyor olabilir”

İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimleri Devam Ediyor

45Büyükşehir Belediyesi, kurum içi iş sağlığı ve güvenliği bilincini daha da artırmak amacıyla tüm personeline İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi veriyor.

 

Sakarya Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı kurum içi eğitim programlarına tüm hızıyla devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi çalışanları A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanları Bülent Odabaş ve Yasemin Düzgün ile İşyeri Hekimi Ayhan AK’ın katılımlarıyla gerçekleştirilen eğitimlerde çalışma mevzuatı ile ilgili temel bilgileri alıyor. İşyeri temizliği ve düzeni, iş kazası ve meslek hastalığından doğan hukuki sonuçlar ve iş kazalarının sebepleri ile korunma prensipleri de seminerlerde katılımcılar ile paylaşılıyor.