Etiket arşivi: Gün

Trafik Otoritmi Açıklandı: Bakın Hayatınız Boyunca Kaç Gününüz Yolda Gidiyor?

 

 

Beykoz Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi akademisyenleri bir araya gelerek İstanbul trafiğindeki 500 bin aracın koordinatlarını ve hızını 5 yıl boyunca takip etti. Raporun sonuçlarına göre İstanbul’da yaşayanlar hayatlarının ortalama 3.5 yılını trafikte geçiriyor. Bu da haftada bir iş günü mesai fazladan yapmış etkisi yaratıyor. Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serkan Gürsoy, trafik nedeniyle kısa vadede zaman, enerji ve fırsat kaybı; orta vadede çevre kirliliği ve sağlık kayıpları; uzun vadede ise sosyoekonomik ve sosyokültürel kayıplar yaşattığını söyledi 

 

Beykoz Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi’nden akademisyenler bir araya gelerek, ‘İstanbul Trafik Otoritmi 2017’ raporunu açıkladı. İstanbul ili ana arterlerindeki trafik yoğunluğuna bağlı gecikmelerin düzeylerini ölçerek kent sakinlerinin hareketlilik kabiliyetlerini konu alan rapor, çarpıcı bilgileri ortaya koydu.

Raporun sonuçları, trafiğin insanı çevreleyen insanlar ve diğer unsurları anlatmak için kullanılan ‘Bir şehirde trafik yoksa, hayat da yoktur’ sözünün anlamını resmen değiştirdi. Trafikteki yoğunluktan kaynaklanan gecikmeler ilişkileri de olumsuz etkiledi. Girilen zahmetin, gidilecek yere değip değmeyeceği ikilemleri de artış gösterdi.

Rapora göre; İstanbul’da yaşayanlar hayatlarının ortalama 3,5 yılını şehir trafiğinde yaşanan yoğunluktan kaynaklanan gecikmelere feda ediyorlar.

 

Zamanın yüzde 67’si trafikte geçti

2017 yılında İstanbul ana arterlerinde hareket eden sürücüler ve yolcular seyahatleri süresince harcadıkları zamanın yaklaşık yüzde 55’ini trafik yoğunluğu nedeniyle kaybettiler. Açık trafikte 20 dakikada alacak mesafeleri yaklaşık 45 dakikada ancak kat edebildiler. Ortalama sürüş hızı 36 km/saat olarak belirlendi. Trafik yoğunluğu sabah ve akşam saatlerinde daha da arttı. Hafta içi sabahları ortalama hız ana arterlerde yaklaşık 27 km/saate indi, trafikte kaybedilen süre toplam zamanın yüzde 67’sine ulaştı. Açık trafikte 20 dakika süren mesafe, sabah ve akşam saatlerinde yaklaşık 1 saat sürdü. Hafta içi sabah ve akşamlarında 30 km araç kullanan kişiler yaptıkları her seferde 40’ar dakika kaybettiler. Günde 2 saatlerini harcadıkları trafikte, 1 saat 20 dakika yoğunluktan dolayı harcandı. 5 gün boyunca benzer yoğunluk seviyelerinin yaşanmasından dolayı haftalık kayıp 7 saate başka bir ifadeyle neredeyse 1 iş günü mesaisine yaklaştı.

 

 

10 dakikalık yol 47 dakika sürdü

Raporun verilerine göre;

– 7.5 km’lik Maslak-Mecidiyeköy arası 2017 yılı sabahlarında ortalama 25 dakika sürdü, tersi yönde aynı rota 23 dakika sürmüş. Trafik açık olsaydı yalnızca 12 dakika sürecekti.

– 17 km’lik Taksim-Kozyatağı arasında 2017 akşamlarında sürüş hızı ortalama 15 km/s olmuştur. Açık trafikte yaklaşık 15 dakika sürmesi gereken yol bir saatten fazla sürmüştür (69 dk). Aynı saatlerde tersi yönde hareket eden sürücüler ise aynı mesafeyi yaklaşık 45 dakikada almışlardır.

– 10 km’lik Mecidiyeköy Bakırköy arası açık trafikte 10 dakika sürebilecekken, sabahları 17 dakika akşamları ise yoğunluktan dolayı 47 dakika sürmüştür. Tersi yönde hareket eden sürücüler Bakırköy’den Mecidiyeköy’e giderken yolda sabahları 42 dakika akşamları ise yaklaşık 30 dakika harcamışlardır.

 

500 bin araç 5 yıl takip edildi

Trafipper ve Başarsoft iş birliği ile desteklenen çalışma 500 binden fazla aracın 5 yıl boyunca kesintisiz takip edilmesi sonucu elde edilen koordinat ve hız verilerinin analiz edilmesi ve işlenmesiyle oluşturuldu.

Bu çalışma için işlenen veriye İstanbul’da yaklaşık 4 bin km’lik bir yol ağı takip edilerek ulaşıldı. Bu uzunluk İstanbul ile Atlantik Okyanusu’na kıyısı olan Lizbon arasındaki karayolu mesafesine (4.092 km) eşit. 5 yıl boyunca, 120 arterde her 2 saniyede bir bu mesafedeki hareket kayıt altına alındı. Çalışma, trafiği 3 farklı hareketlilik üzerinden değerlendirmeye aldı: Ana Koridor, Doğu-Batı Aktarma Koridoru ve Batı-Doğu Aktarma Koridoru.

 

Orta vadede sağlık kaybı uzun vadede ekonomik ve kültürel kayıp

Trafik yoğunluğunun yarattığı gecikmelerin neden olduğu kayıpların kısa, orta ve uzun vadede değerlendirilmesi gerektiğini belirten projenin sorumlusu Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serkan Gürsoy, “Kısa vadede ortaya çıkan zaman, enerji ve fırsat kayıpları orta vadede genişleyerek çevre kirliliği, sağlık kayıpları, aşınma ve yıpranma artışları olarak ortaya çıkıyor” dedi. Gürsoy, uzun vadede ise kent insanın eş zamanda erişebileceği çevrenin giderek küçülmesinin yaratacağı sosyoekonomik ve sosyokültürel kayıpların boyutlarına dikkat çekti.

 

www.türkiyeokuyor.com Okuruna Önemli Not: İstanbul Kavacık’ta 2016 yılında kurulan Beykoz Üniversitesi’nin temeli, 2008’de Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu’nun kurulması ile atıldı. Rektör Prof. Dr. Mehmet Durman’ın yönetimindeki Beykoz Üniversitesi’nde; ‘İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi’, ‘Sanat ve Tasarım Fakültesi’, ‘Sosyal Bilimler Fakültesi’, ‘Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’ olmak üzere dört fakülte, ‘Yabancı Diller Yüksekokulu’, ‘Sivil Havacılık Yüksekokulu’ olmak üzere iki yüksekokul, ‘Meslek Yüksekokulu’, ‘Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu’ olmak üzere iki meslek yüksekokulu ve yüksek lisans ve doktora programlarının sunulacağı bir ‘Lisansüstü Programlar Enstitüsü’ yer almaktadır.

BAKAN MÜEZZİNOĞLU’NDAN ÖNEMLİ UYARI

 

 

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, yapılandırma süresinin 30 Haziran cuma günü dolduğunu belirterek, “Sosyal Güvenlik Kurumuna borcu olanların bu fırsatı kaçırmamaları için mutlaka başvuru yapması gerekiyor. Çünkü bu yapılandırma ile birlikte vatandaşlarımıza daha esnek ve kolay ödeme imkânı getiriyoruz” dedi.

 

Bakan Müezzinoğlu, yapılandırma ile vatandaşlara birçok kolaylık getirildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı;çsg

 

“Bilindiği üzere  27 Mayıs 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan yapılandırma kanunu ile, sigortalılarımıza ve işverenlerimize; sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, idari para cezaları, diğer kurumlar adına tahsil edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile rücuen alacaklara yönelik ödeme kolaylığı sağladık. Vatandaşlarımızın kamuya olan bu borçları için 30 Haziran 2017’nin (Yarın) son gün olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Sosyal Güvenlik Kurumuna borcu olanların bu fırsatı kaçırmamaları için mutlaka başvuru yapması gerekiyor. Çünkü bu yapılandırma ile birlikte vatandaşlarımıza daha esnek ve kolay ödeme imkânı getiriyoruz. Yapılandırmadan faydalanan vatandaşlarımız hem prim teşvikinden yararlanmaya devam edecekler hem de  borçları nedeniyle uygulanması gereken icra işlemleri durdurulacak. Yapılandırmadan yararlanan borçluların gecikme zammı ve cezasını Yİ-ÜFE ile güncelliyoruz. Ayrıca ilk taksitlerini ödemeleri halinde “borcu yoktur” yazısı da alabilmeleri mümkün olabilecek. Borç aslı ödenmiş olan ancak ferileri ödenmemiş olan durumlarda feri alacağın %60’ının tahsilinden vazgeçiyoruz. Taksitli ödemelerde; 6, 9, 12 veya 18 eşit (2 şer aylık) taksitte ikişer aylık dönemlerde ödeme imkanı getiriyoruz. Peşin ve ilk taksit için de Ağustos sonuna kadar süre tanıyoruz. Borcu olup sağlık hizmetlerinden yararlanamayan 4/b kapsamındaki (Bağ-Kur) sigortalılar sağlık hizmetlerinden yararlanma yolunu açıyoruz. Bu düzenlemede son başvuru süresi uzatılmayacak. Dolayısıyla 30 Haziran (Yarın) mesai bitimine kadar kurumumuza şahsen, posta ile yahut elektronik ortamda müracaat etmelerini bekliyoruz.  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bu yapılandırma ve benzeri uygulamalarla çalışma hayatına daha dinamik bir yapı ve işverenlerimizi biriken borç yükünün altında ezmeden taksitlendirme seçenekleriyle esnettik ve rahatlattık. Bu vesile ile bir kez daha işverenlerimiz ve sigortalılarımızı borç yapılandırma uygulaması için kurumumuza davet ediyor ve bu fırsatı kaçırmayın diyoruz “

 

 

 

 

PALANDÖKEN, “KOSGEB KREDİ BAŞVCURULARI 20 ŞUBAT’TA SON”

Bilindiği üzere, 2016 yılı Aralık ayında KOSGEB tarafından verilen 50 bin TL üst limitli Sıfır Faizli İşletme Kredisi için 244 bin 988 kişinin müracaat ettiğini sadece 15 bin kişinin yararlandığını belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Kredi alamayan 230 bin kişinin 2017 yılında yeniden müracaat etmelerine gerek yok. Ayrıca işlerinin yoğunluğu ve gerekli evrakları hazırlayamadığı için kredi için mürücaat edemeyenlere de yeni bir hak verilerek kredi için müracaat edebilecekler” dedi.kosgep

            -“2016 YILINDA YAPILAN MÜRACAATLAR GEÇERLİ”

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bu çerçevede, KOSGEB tarafından KOSGEB veri tabanına kayıtlı, güncel KOBİ Beyannamesi onaylı ve KOSGEB desteklerinden yasaklı olmayan KOBİ’lere, yine aynı şekilde 50 bin TL üst limitli, 12 ay ödemesiz, geri kalanı 3 ayda bir eşit taksitler halinde ödemeli toplam 36 ay vadeli KOSGEB Sıfır Faizli İşletme Kredisi Faiz Desteği verilecektir. 2016 yılı Aralık ayında verilen KOSGEB Sıfır Faizli İşletme Kredisi Faiz Desteğinden yararlanamayan ve gerekli şartları taşıyan yaklaşık 230 bin KOBİ’nin tekrar başvuru yapmalarına gerek kalmaksızın önceki başvurularının geçerli sayılacak” diye konuştu.

-“BAŞVURALAR 20 ŞUBAT 2017’YE KADAR YAPILACAK”

Konuyu Birlik ve Federasyonlara genelge ile de duyurduklarını kaydeden Palandöken, “Ayrıca, daha önce başvuru yapamayan özellikle mikro işletmelerin (net satış hasılatı 1 milyon TL’nin altında olan ve 10 kişiden az çalışanı bulunan) yeni başvuru yapabilecekler. Başvuru yapan tüm işletmeleri öncelikle güvenlik soruşturmasından geçirilecek. Güvenlik soruşturmasında sorun çıkmayan işletmelerin çalışan sayısı ve net satış hasılatı daha az olandan başlayarak sıralanarak  kredilendirilecek. Başvurular 20 Şubat 2017 tarihine kadar “sifirfaiz 2017.kosgeb.gov.tr” internet adresi üzerinden yapılacak. Yeni başvuru yapacak olan KOBİ’lerin KOSGEB veri tabanına kayıt olmaları ve onaylı KOBİ Beyannamelerinin olması gereklidir. Ayrıca, teminat sıkıntısı çeken işletmelere Kredi Garanti Fonu ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliklerinin de taraf olacağı ve böylelikle bankaların teminat ve kefalet konusunda daha olumlu değerlendirme yapacak. 27 Şubat 2017 tarihinden itibaren de kredi faiz desteğine hak kazanan işletmelere SMS ve bilgilendirme e-postası gönderilecek.” Şeklinde konuştu.

”Bir Gün Değil Sana Her Gün Yalvardım Duymasın Sesimi,Sürünüyorum”

 

 

süleyman pekinİslam aklının öncülerinden Ebu Hanife’ye göre Allah’ın subûtî sıfatlarının ‘hayat’tan sonra ikincisi “ilim”dir. O aklın son yüzyıldaki öncülerinden Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü tamamen bu hususu niteler. Ve bu söz ‘İlmin Kapısı’ lâkaplı Hz. Ali’ye ait olsa bile durum aynıdır.

Kuran’da “Esmâ’ül-hüsnâ” olarak geçen Allah’ın güzel isimlerinin yaygın kabullerinden olan 99 İsmin yirmincisi “Alîm” ismidir ve bilmekle, bilgiyle alâkalıdır. Allah tarafından gönderilmiş bütün peygamberler ise birer ‘muallim’dirler. Yani bilen ve bildiren, yani öğreten..

Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir” sözünü ‘ümmetleri kurtaranlar da muallimlerdir’ şeklinde anlayabiliriz. Allah’tan gelen vahyi ve bilgiyi akılla algılayıp kendi hayatından başlayarak devrinin tüm insanlarının yaşamına yansıması için varlığını milletlerine / ümmetlerine adayan büyük ruhlardır Peygamberler. Onların bugünkü izcileri ise idealist öğretmenler..

Kuran-ı Kerim’in ilk emri, ilk beyanı, ilk kelimesi “oku”dur. Yaratan Rabb’imiz adını ortaya koyarak bize Kitabını okutmak, okutarak büyük ödülle buluşturmak istiyor. Oku’madan sonra Müslümanlara inen ikinci sûre ‘yaz’ma suresidir, yani Kalem: “Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun!

Demek ki neymiş; okur-yazar’lık Allah’ın namaz – niyazdan önce gelen ilk iki emriymiş. Demek ki neymiş; bu evrensel emirleri yerine getiren topluluklar – Hıristiyanmış, Musevîymiş, Budistmiş fark etmez – yükselirler, felâha ererler. Ve neymiş; Müslüman’ın kitabının en başında bunlar olsa da Müslümanların bu kavramlarla ilgisi yoksa sonuç şimdiki gibi kan ve gözyaşından başka bir şey olmaz.

Allah aşkına Türkiye’de öğretmenliğin itibarı var mı? İlmin haysiyeti kaldı mı? Bilgiye talep yerlerde sürünmüyor mu? Talebelerin talepleri teknolojiyi tüketmek mi, üretmek mi? Ve insanımızın derdi çalışarak hem rızık hem de Allah’ın sevgisini kazanmak mı yoksa çalışmadan yada mümkün olduğu kadar az çalışarak zenginler gibi yaşamak mı?

“Ve en leyse li’l-insâni mâ sa‘a / Ve insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır” (Necm 39). Bizim liderimiz (Atatürk) “Tek bir şeye ihtiyacımız var; çalışmak, çalışmak, çalışmak” demiş. Fransızların lideri (Napolyon) ise “para, para, para” demiş. Soru: Biz Fransız mıyız, Türk müyüz?

OECD 2012 verilerine göre Türkiye’de öğretmen maaşı yıllık 13.500 iken Yunanistan’da 17.700, İspanya’da 38 bin, Japonya’da 40 bin, Almanya’da 56 bin, İsviçre’de 93 bin dolar. Türkiye’deki üniversitelerde dirsek patlatan bir profesör Spor Toto 2.Lig’de top oynayan bir futbolcu kadar para kazanabiliyor mu? Hayır. Orta halli bir manken ajansındaki askılıklar (mankenler) kadar kazanabiliyorlar mı? Tabii ki hayır..

Hayat hareketlerimiz üzerinde etkili olanlar ilim erbapları ve bilgi kaynakları mı, popüler kültür temsilcileri mi? Çocuklarımıza işte böyle bir gelecek bırakıyoruz ve sonra düşünüyoruz; terör niye var, kadına şiddet, trafik kazaları, uyuşturucu, aldatma, yalan-dolan, dedikodu, haset, kötü komşuluk, mutsuzluk, tatminsizlik, cinnet…

Milletlerin itibarı ilmin ve öğretmenin itibarı kadardır.

Günü kurtarabildiysen kutlu olsun Öğretmenim!

İLKÇEV Gençlik ‘Her Gün Bir İyilik Yap’ Sloganıyla Çalışmalarına Devam Ediyor!!!

İLK-ÇEV’de Gençlere ‘’Zamanı Etkili Kullanma’’ Anlatıldı ff.jpg görüntüleniyor

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2014 yılı Gençlik Projeleri Destek programı kapsamında, İLK-ÇEV tarafından yürütülen ‘’Sanayi Bölgesi Gebze’de,Çocuklar İzcilikle Tanışıyor”Projesi kapsamında gençlere ‘’Zamanı Etkili Kullanma’’konulu seminer düzenledi.ffff.jpg görüntüleniyor

”İzci Her Gün İyilik Yapar’’ temalı seminerde kulüp önderi Eğitimci Fikret Tonyalı zamanı etkin kullanmayı, zamanı doğru ve etkili kullanımın toplum ve fert üzerindeki faydalarını anlattı.

Zamanın yerine konulması mümkün olmayan, geri döndürülemeyen olduğunu anlatan Tonyalı,Geçmiş geçmiştir gelecek belli değildir, An yaşadığın andır diyerek zaman planlamada yapılan hataları vaktim yok, bırak planı, faydasız şey, kendimi uzun vadede nasıl sınırlayayım şeklinde alt başlıklarla açıkladı Son olarak amaçsız toplantı yapılmamasını problemlerin bölüp parçalanarak yönetilmesini iş planlamada sevilen şeye öncelik verilmesini söyledi,

f.jpg görüntüleniyor
İLKÇEV  Gençlik Komisyonu Başkanı ve proje üyesii Safa Tonyalı ise seminerin çok faydalı geçtiğini, gençlere yeni ufuklar açtığını, hedeflerinde yol gösterici olduğunu belirterek İlkçev Gençlik Spor ve İzcilik Kulübünün bu tür faaliyetlere devam edeceğini söyledi.

Rıdvan Şükür; Kırımda geçmişte sürgün, bu gün işgal var!

 

kırımDağcı ve doğa sporcusu Rıdvan Şükür,  18 Mayıs 1944 tarihinin deki acı sürgün sırasında Kırım Türklerinin yok edilmeye çalışıldıklarını, üzerinden 71 yıl geçmesine rağmen hayvan vagonlarına yüklenerek ölüme gönderilen bu insanların günümüzde de acılarının son bulmadığını söyledi.  

18 Mayıs 1944 tarihindeki Stalin’in zulmünde hayatlarını kaybeden soydaşlarını rahmetle andıklarını söyleyen Şükür, dün Kırım’da Kırım Türklerini sürgün edenlerin,  bu gün Kırım’ı işgal etiklerini belirtti, ayrıca bu toprakların gerçek sahiplerini göçe zorladıklarını söyledi. Ailesi Kırım göçmeni olan Dağcı Şükür, Gebze’de yaptığı açıklamada Kırım ‘da insanların güven içinde olmadıklarını dile getirdi.

Saadetli Kadınlar Yemin Etti

saadet

Saadet Partisi Gebze Kadın Kolları Şubat Ayı Genişletilmiş İlçe Divanını Dilek düğün salonunda geniş bir katılımla gerçekleştirdi. Divanın sonunda ayakta yapılan Milli Görüş yemini ile yaklaşan yerel seçimlerde Saadet’in meclise girmesi için canla başla çalışılacağının sözü verildi.

Dilek düğün salonunda gerçekleşen Şubat Ayı genişletilmiş ilçe divanına Saadet Partisi Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün, Körfez İlçe Başkanı Firdevs Gün, Çayırova İlçe Başkanı Arzu Bayrak, Darıca İlce Başkanı Fatma Aydın Alp ve çok sayıda Saadet Partili bayan katıldı.

“HOCAMIZDAN BUNU ÖĞRENDİK”

Divanın açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Gebze Kadın Kolları Başkanı Şükran Gümüş, “7 Haziran’da yapılacak olan genel seçimlere 3 aydan kısa bir zaman kaldı. Bu anlamda artık biz Gebze teşkilatı olarak Karargah çalışmasına geçerek sahaya iniyoruz. Tüm Mahalle teşkişatlarımızla yapacağımız plan ve program doğrultusunda Gebze’de çalınmadık kapı bırakmamak şartıyla evlere girmeyi hedefliyoruz. Biz biliyoruz ki seçimler yemek masalarında değil sokaklarda kapı kapı gezerek kazanılır. Bu anlamda en büyük görevde biz kadın kollarına düşmektedir. Ana kademenin çalışmalarına katkı sağlamak için evlere çay sohbetlerine gireceğiz. Gece gündüz ayırt etmeden kapıları çalıp derdimizi anlatacağız. Bizim bir derdimiz var. Biz kendi nefsimiz için çalışmıyoruz biz kardeşimizin daha rahat bir ülkede ferah içerisind eyaşaması için çalışıyoruz. Biz Hocamız’dan bunu öğrendik” dedi.

“MUTLAKA MECLİSE GİRMELİYİZ”

Saadet Partisinin yer yüzünde yaşayan btün insanların huzur ve barış içinde yaşamasını kendisine gaye edinmiş ve “Yeni bir Dünya” kurma amacını ilan etmiş tek siyasi parti olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan İl Başkanı Şengün, “Bunun için 1997 yılında dönemin Başbakanı Milli Görüşün Merhum Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan D8’leri kurdu. Bugün D8 aktif olarak çalıştırılsaydı dünyada ve islam coğrafyasında kan ve gözyaşı asla olmayacaktı. Biz ülkenin bozuk çarklarına alternatif olarak. Önce ahlak ve maneviyat diyoruz. Milli sanayi ve kalkınma hamlesi başlatılmalı. Faizsiz bir ekonomik sistem diyoruz. Kamp

laşma – kutuplaşmadan uzak bir siyaset diyoruz. Bütün çalışanlara işçiye, memura, emekliye, engelliye insanca yaşama imkanı sağlanmalı diyoruz. Şahsiyetli ve dirayetli bir dış politika diyoruz. Bunları sağlamak içinde Saadet Partisinin bu seçimlerde mutlaka ve mutlaka meclise girmesi gerekmektedir. Bunun içindir ki tüm teşkilatlar olarak çalışmamız gerekir.” dedi.saadet2

AFA’da ‘80 Günde Devri Alem’ Sahnelendi

afa

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Mart Kültür Sanat Etkinlikleri, Erzurum Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen ‘80 Günde Devri Alem’ isimli tiyatro gösterimi ile devam etti.  Ahmet Faik Abasıyanık Kültür Merkezi’nde tiyatroseverlerin yoğun katılımı ile gerçekleştirilen buluşmada, Phileas Fogg’un tehlikeli ve sürprizlerle dolu yolculuğu sahneye taşındı. Kültür sanat dostları üstün bir sahne performansı ortaya koyan oyuncuları oyunun sonunda ayakta alkışladı.afa1