Etiket arşivi: Graham

İSRAİL NEYİN PEŞİNDE

İSRAİL NEYİN PEŞİNDE

seyfettin karamızrakİsrail askerlerinin, 1967’den beri ilk kez Mescid-i Aksa külliyesinin ana mihrabının bulunduğu kubbenin altına kadar girerek mihrabı postallarıyla çiğnemiştir.

Mihrabın hemen bitişiğinde yer alan Selahaddin Eyyubi’den kalma minber, 1969 yılında, Yahudiler tarafından yakılmış, minberin benzeri Türk ustaları tarafından tekrar yapılarak 2007’de yerine konulmuştu.

Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıların tek sorumlusu İsrail değil elebette, bu ülkeye göz yuman ülkeler de bu suça ortaktır.

Mescid-i Aksa, İslam dünyasının  kutsal makamıdır. Kudüs’ün, İsrail’in işgali altında olması, Müslümanların en büyük ayıbıdır. Müslümanım diyen her sorumlu yürek için, Kudüs kanayan bir yaradır.

Siyonist İsrail’in, Mescid-i Aksa’ya karşı yaptığı uygulama; hakaret ve terbiyesizlik sınırlarını aşmış, haramilik ve haydutluğa dönüşmüştür.

İsrail, devlet olmanın gerektirdiği sorumluluğunu ve ciddiyetini hiçe sayarak, çirkin terörüyle Filistinlilere soykırım uygularken,  Türkiye’nin dışındaki sözde İslam devletleri, bu zulüm karşısında dut yemiş bülbül gibi gıklarını çıkarmamaktadır.

Bu durum, İsrail’i şımartmakta, zulmünü daha cesaretle uygulamasına zemin hazırlamaktadır. Sözde İslam devletlerinin  pısırık ve korkak tavırları, Mescid-i Aksa’ ya yapılan hakaretlere razı olmak anlamına gelmektedir.

Türkiye’nin dışındaki  İslam ülkelerinin büyük çoğunluğu, menfaatleri için ABD ve diğer emperyalist devletlerin kölesi durumundadır.

  1. Arabistan ve Mısır, Katar’a horozlanarak ambargo ilan ederken, İsrail’in Mescid-i Aksa’da yaptığı hakaretleri görmezlikten gelmektedir. Çünkü bu devletlerin yöneticileri, Müslümanların temsilciliğini yapmaktan aciz, ABD’nin uşaklarıdırlar. İsrail’e tavır aldıklarında, sırça saraylarının başlarına yıkılacağını çok iyi bilmektedirler.

İsrail, Kudüs’ü işgal ettikten sonra, yoktan bahanelerle, uyduruk arkeolojik araştırmalar yaparak, Mescid-i Aksa’nın altını ve etrafını oyarak yıkılmasını sağlamaya çalışmaktadır. Maksadı, yıkacağı Mescid-i Aksa’nın  yerine, Yahudi tapınağı yapmaktır.

Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri; “Arap dünyasının Mescid-i Aksa’ya yapılanlara sustuğunu, sorumluluklarını yerine getirmediğini, meydan okuma ile karşı karşıya olduklarını”,  bundan büyük üzüntü duyduğunu ifade etmiştir.

Mescid-i Aksa kutsaldır ve bütün Müslümanlarındır. Fakat ne yazık ki Müslümanlar bu emanete yeterince sahip çıkamamıştır.

Geçmişte savaşların ve darbelerin planlamaları büyük gizlilik içerirken, günümüzde aleni meydan okumalar ve gözdağı vermeler gündemdedir. Türkiye’nin ve dünyadaki Müslümanların düşmanları bu tavırlarını, artık küstahça, arsız bir üslupla dile getirmekten kaçınmamaktadırlar.

CIA’nın eski başkanı Graham Fuller, “İslamsız Dünya” adlı eserinde;  “ABD’nin, dünya hâkimiyetinin önündeki tek engelin, Sünni Müslümanlar olduğunu, Vehhabilerle ortak çalıştıklarını, Şiileri kullandıklarını, Sünni iktidarların yıkılmasının, Sünniliğin kalesi olan Türkiye’nin yıkılması ile mümkün olacağını, Nil’den Fırat’a Büyük İsrail ile Orta Doğu’ya yerleşerek, bütün enerji kaynaklarını ve enerji güzergâhlarını alacaklarını, bu hedefe ulaşmak için, ABD ve İsrail’in vesayeti altında, Kuzey Suriye’de bir Kürt devleti kurulması gerektiğini”  yazmaktadır.

Aleni yazılan ve icra edilen bu sinsi tuzaklara, Arap dünyası, uyuşmuş şekilde saraylarının penceresinden bakmaktadır.

Bir gün bu tuzaklar, kendilerine döndüğünde, pişmanlıkları tahtlarını ve tatlı canlarını kurtarmaya yetmeyecektir.

Orta Doğu’daki bütün savaşların temelinde, İsrail’in “Nil’den Fırat’a” projesi yatmaktadır.

Sevgiyle kalın…