Hz. Musa ayağına diken batan köpeğin dikenini çıkarırken hayvan can acısıyla O’nu ısırır. “Biz size demiştik” diyenlere; “O hayvanlığının gereğini yaptı, biz de insanlığımızın” cevabını verir.
Son seçimlerden zaferle çıkmış 2 Başkan’ın görüşme ve açıklamalarını sosyal medyadan hep birlikte takip ettik. Görüşmeler ne kadar misafirperver geçse de ABD’in dünya siyasetinde ‘vahşi kapitalist’ yapısının doğal bir gereği olarak herhangi bir değişiklik olmayacaktır. İktidar olmasına rağmen henüz muktedir olamamış Trump Yönetimi, derin devletin emrine uygun olarak dünya üzerinde sömürge faaliyetlerine devam edecektir.
Amerikan’ın emperyalist icraatlarını özetlersek; Bölgede Türkmen ve Araplar çıkarılarak yerlerine Kürtlerin yerleştirilmesine, Pkk, Ypg ve Pyd gibi piyon terör guruplarını silahlandırmaya-desteklemeye, Ülkemizin kuzeyinde güdümlü bir kürt devleti kurulmasına ve küçük Amerika İsrail’in büyümesi çalışmalarına devam edecektir .Fetö elebaşısı iade edilmeyecektir. Amerika’nın kısa 300 yıllık tarihi de kanla doludur. Kızılderililerin kafa derisi başına 5 dolar verilerek ve yardım battaniyelerindeki çiçek mikrobuyla 60 milyon Kızılderili yok edilmiştir. Japonya’ya attığı 2 atom bombasıyla yarım milyon insan katletmiştir. Son 30 yılda ise güdümlü liderler işbaşına getirilmiş ve demokrasi adına milyonlarca Müslüman öldürülmüştür.
Peki, mazisi ve bu günü kanla dolu Amerikan’ın emperyalist siyasetinin değişmeyeceği bilindiğine göre, niçin bu görüşme yapılmıştır? sorunuzu duyar gibiyim. Erdoğan, dünyanın ve Trump’ın gözünün içine baka baka “Türkiye’nin siyasi-askeri beklentilerini açıklaması ve diri duruşu” olumlu görülmüştür. Ayrıca,” dünya 5’ten büyüktür” sözünün mimarı Erdoğan; “Dünya’da yeni dengeler kurulmalı ve Türkiye de bunun merkezinde yer almalıdır” mesajını vermek istemiştir. Bunun ne kadar etkili olduğu ve başarısını zaman içerisinde hep birlikte göreceğiz.
Burada üzücü olan husus, bu olumlu mesajları dünya petrol üretim devleri İran ve S. Arabistan’ın desteklemeyecek olmasıdır. Hatta İran, Rusya ve Çin desteği, Arabistan ise Batı desteği ile bölgemizde farklı siyasi-askeri faaliyetlerde bulunmaktadır. ABD Başkanı Trump’ın 20 Mayısta ilk ziyaretini Arabistan’a yapması da dikkate değerdir. İslâm Dünyası birleşmediği ve üzerindeki ölü toprağı atmadığı sürece “karınca ezer gibi” Müslüman kanı dökülmeye devam edecektir. Türk-İslam Birliği’ne çalışan ve “dünyada dengeler yeniden kurulmalı” diyen tek devlet Türkiye’yi, hasta Osmanlı’nın marazi çocuğu olarak görmek ve Türkistan’a geri göndermek Haçlı-Yahudi ittifakının temel siyasetidir.
Lakin, dünyanın kalbinde yaşayan, AB sanayisi ve ısınmasının can damarı enerji hatlarını ulaştıran topraklara sahip, dünyanın ilk 20 ekonomik gücü ve ilk 5 askeri gücü arasındaki Türkiye silkinmek istemektedir. Bölgesinde de şimdilik ABD-Rusya-Çin-AB arasında bir denge siyaseti izlemeye devam etmelidir.
Sonuç olarak, Osmanlı’dan sonra dünyada adalet ve huzur mumla aranmaktadır. Gelir eşitsizliği ve adaletsizlik en son safhadadır. Türk-İslam Dünyası’nın ve dünya halklarının gözü-kulağı ve duaları üzerimizdedir. Siyasetçilerimiz, öğretmenlerimiz ve gençlerimiz bu aşkla çalışmalı ve geleceğe hazırlanmalıdır. Her yönüyle millî, güçlü, adalet dağıtan ve lider bir Türkiye için.
Selam ve saygılarımla.


