Etiket arşivi: Görüş

Bizim Kıbrıs diye bir meselemiz yok

DEVLET BAKANI VE BASBAKAN YARDIMCISI NECMETTIN ERBAKAN, KIBRIS TURK FEDERE DEVLETI PARLAMENTO BASKANI OSMAN OREK BASKANLIGINDAKI KTFD HEYETINI  BASBAKANLIKTA KABUL ETTI. BASBAKANLIK BASIN MUSAVIRI RESAT YAZICI (AYAKTA SOLDA),  AA MUHABIRI UNAL KURGAN (SOL 3), GAZETECI SERMET IPEKCIOGLU (SOL 4), TRT KAMERAMANI HALIL KUMONOVA (CEKIM YAPAN). ISMET KOTAK (SAGDA (ANADOLU AJANSI - MEHMET UNLU) (19770406)
Resim Bilgisi: DEVLET BAKANI VE BASBAKAN YARDIMCISI NECMETTIN ERBAKAN, KIBRIS TURK FEDERE DEVLETI PARLAMENTO BASKANI OSMAN OREK BASKANLIGINDAKI KTFD HEYETINI BASBAKANLIKTA KABUL ETTI. BASBAKANLIK BASIN MUSAVIRI RESAT YAZICI (AYAKTA SOLDA), AA MUHABIRI UNAL KURGAN (SOL 3), GAZETECI SERMET IPEKCIOGLU (SOL 4), TRT KAMERAMANI HALIL KUMONOVA (CEKIM YAPAN). ISMET KOTAK (SAGDA (ANADOLU AJANSI – MEHMET UNLU) (19770406)

Irkçı emperyalizm ülkemiz üzerinde yine sessiz sedasız bir operasyon yürütüyor. Türkiye’nin tüm dikkati terör saldırıları ve soruşturmalara yoğunlaşmışken Akdeniz’in sigortası Kıbrıs’ımızda esrarengiz gelişmeler yaşanıyor.

Pazar günü Kıbrıs’ta Türkiye, İngiltere, Yunanistan, Rum tarafı, ve KKTC yönetimi arasında yapılacak beşli görüşme, bölge güvenliği açısından büyük önem arz ediyor. Gerek Türkiye’nin güvenliği açısından gerekse İsrail tehdidi açısından sigorta niteliği taşıyan KKTC tarihi bir dönüm noktasında bulunuyor. Erbakan Hocamızın harekÂt emri vererek düşman işgalinden kurtardığı KKTC’nin, masada döndürülen oyunlar ve ferasetsiz liderler eliyle yeniden fiili işgal tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylemek gerekiyor. Onun için Kıbrıs fatihi Milli Görüş lideri Erbakan Hocamızın uyarılarını bir kez daha dikkatlerinize sunuyoruz.
İZİM için en başta Kıbrıs sorunu diye bir sorun yoktur. Sorun olmayınca da, çözümü için bir gayret göstermek veya alternatifler aramak beyhudedir. Bizim için gerçek olan şudur; Türk askeri, Kıbrıs`taki ırkdaşlarımızı korumak ve yıllardır süren tüm zulme son vermek için 1974 yılında Ada`ya asker çıkarmış ve vatandaşlarımızı zulümden kurtarmıştır. Ve 1974`ten beri Yeşil Hatla çizili olan sınıra kadar KKTC dediğimiz bölgede Kıbrıs Türk`ü huzur içerisinde yaşamaktadır. Bu bölge şimdi tam bir bağımsız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Bu devletin bağımsızlığı ilan edilmiş ve Türkiye bunu tanımıştır. Askerlerini bulundurmakla da bu işe fiilî destek verdiğini dünyaya göstermiştir.
Şimdi kalkıp böyle bir yapıda, durup dururken ortaya Kıbrıs sorunu diye bir sorun atmak başımıza iş almak demektir. Orada bizim için iki devlet vardır. Ve ikisi de birbirinden bağımsızdır.
…Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir vakıa olarak vardır. Bunu ister Rum tarafı, ister Yunanistan, ister Batı ve ister Amerika kabul etsin etmesin, bizi hiç enterese etmez. Onlar kabul etmiyorlar diye mevcut statüyü bozmak, dengeler gözeteceğiz diye tavizler vermek akıllı insanların yapacağı iş değildir. Ayrıca bu dava bizim bir manevî davamız olduğu için Kıbrıs`tan taviz verdirici her görüş ve her zihniyet “hain”lik suçlamasına muhatap olacaktır.
Tekrar ediyorum; bizim Kıbrıs`ta hiçbir meselemiz yoktur. Meselesi olanlar Rum tarafı, Yunan tarafı ve Helen Hıristiyan âlemidir.” (Erbakan -1988-, Özel Röportaj, Dış Politika Dergisi, s.3)

AB’YE GİRMEK ZORUNDA DEĞİLİZ

“…Kıbrıs’ta, bildiğiniz gibi, ilk önce birinci hareket oldu. Bu birinci hareket bölgesinde durmamız mümkün değildi; çünkü, biz daha baştan hükümet olarak bugünkü hudutları yeşil hat olarak, en asgarî buraya gitmemiz lazımdır diye tespit ettik, en asgari, bu, bizim asgari haddimizdir. Bunu bir defa tespit edelim. Şimdi, biraz önce buyurduğunuz gibi, buraya gelmişiz, aradan otuz küsur sene geçmiş, burada bağımsız bir devlet kurmuşuz, haklarımızı korumuşuz. Gelmişler, şimdi bize, efendim, Avrupa Birliğinden siz bir takvim istiyorsunuz ya, bu müzakere takvimini size söyleyebilmemiz için, bu Kıbrıs’ı Yunanistan’a vereceksiniz. Oynanmak istenen oyun bu. Farz ediniz ki bir anda bu takvimi verdiler. Bu takvim ne ifade eder? Efendim, dört sene müzakere edeceğiz dedi, üçüncü sene sonunda yine bir bahane buldu. Kaldı ki, Avrupa Birliği meselesine geleceğiz. Biz, Avrupa Birliği’ne girmeye mecbur değiliz.
“Kıbrıs`tan taviz verdirici her görüş ve her zihniyet “hain”lik suçlamasına muhatap olacaktır. Tekrar ediyorum; bizim Kıbrıs`ta hiçbir meselemiz yoktur. Meselesi olanlar Rum tarafı, Yunan tarafı ve Helen Hıristiyan âlemidir.”
Gelmişler, şimdi bize, efendim, Avrupa Birliği’nden siz bir takvim istiyorsunuz ya, bu müzakere takvimini size söyleyebilmemiz için, bu Kıbrıs’ı Yunanistan’a vereceksiniz. Oynanmak istenen oyun bu.

UZAKTAKİ TEHLİKEYE İŞARET EDİYORUM!

Bak, ben, bulutları görüyorum, uzakta tehlikeye işaret ediyorum, benim vatanî vazifem bu. Bir defa, bu işlerde böyle her ağızdan bir ses çıkmaz; madde bir.
Madde iki, efendim, kendine güveniyorsan masaya otur, git fikrini söyle. Böyle yağma yok, masaya oturulacak şey var, oturulmayacak şey var.
Bu plan, işaret ettiğiniz gibi, bu Ada’nın Yunanistan’a verilmesidir; çünkü, buraya gelecek Rumlar, yerleşecekler bizim bölgemize, bizim hâkimiyetimiz kalmayacak; çünkü, sonunda Mecliste çoğunluk nüfusa göre olacağı için, hâkimiyet Rumlara geçmiş olacak. Biz askerimizi çekeceğiz, insanımız orada yarın katledilse koruyamayacağız ve buradan birtakım topraklan onlara elimizle götürüp vereceğiz biraz önce işaret ettiğiniz gibi. Ne demekti bunun manası; burası Türkiye’nin stratejisi için o kadar hayatî ki, biz istediğimiz bir askerî harekâtta burayı kullanabilmeliyiz. Şimdi, bu söyledikleriniz yapıldığı zaman, Kıbrıs’a siz başınızı çevirip bakamazsınız; çünkü, o Kıbrıs Avrupa Birliğine girecek, karşınızda Avrupa Birliği var ve bir daha barış harekâtını da yapamazsınız. Ondan dolayı, bu adımların en ufak bir tanesinin atılması, Ada’nın Yunanistan’a verilmesi demektir. Bizim Kıbrıs meselemiz diye hiçbir meselemiz yok. (Erbakan, Özel TV Yayını, 28 Kasım 2002)

MİLLÎ GÖRÜŞ’ÜN KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI

Kıbrıs, bilindiği gibi, asırlar boyu bizim bir adamızdır. Bu Adamıza zaman içerisinde çeşitli göçler yaptırıldı planlı olarak tıpkı Girit gibi. Bizim olan Ada’nın bizden alınması için her türlü entrika çevrildi, birçok katliamlar yapıldı bizim insanlarımızı yok etmek için. Biz 1974’te hükümet olduk, geldik. Geldiğimiz zaman, bizden önce Johnson’ın mektubu… Halk Partisi bir şey yapamamış katliama karşı. Sayın Demirel’in bir dönemi olmuş, o bir şey yapamamış katliama karşı. Biz geldiğimiz zaman işin şekli değişti. Bilindiği gibi, biz dedik ki, hayır, biz Millî Görüşçüyüz… Sayın Ecevit de o zaman görüşlerimize destek verdi. Hayır, bu katliama göz yumamayız, bunlar bizim kendi soydaşlarımız, kardeşlerimiz, bunu önlememiz lazım. Sampson’un yapmış olduğu büyük katliamlar karşısında, her türlü tedbire riayet ederek, Yunanistan mukabil hareketler yapmasın diye oraya kuvvetlerimizin çıkarılmasının her türlü hazırlığını yaptık. Kuvvetlerimize emir verdik, gideceksiniz ve buradaki kardeşlerimizi kurtaracaksınız.
Askerî kuvvetlerimiz, Sayın Semih Sancar, Allah gani gani rahmet etsin, çok muhterem bir Genelkurmay Başkanımızdı, Kıbrıs harekâtımızda baştan sona kadar en büyük kahramanlıklar yapmıştır. Sizi mareşal yapalım dedik, kabul etmedi; bir maaş ikramiye verelim dedik, kabul etmedi; böyle muhterem bir insandır. En büyük fedakârlıkları yapmıştır ve çok başarılı bir şekilde bu işi yönetmiştir.

 

 

SAADET VADİYE SIĞMADI

 

 

Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanlığı Tatlıkuyu Vadisinde düzenlediği İftar Programı ile Milli Görüşçüleri bir araya topladı. İftar programında 7 Haziran Genel seçimlerinde çalışmaları ve destekleri ile büyük emek gösterenlere teşekkür belgeleri verildi.

 

 

Tatlıkuyu Vadisinde tüm Milli Görüşçüleri bir araya toplayan Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanlığının iftar programına ana kademeden mahalle teşkilatlarına kadar tüm yönetimler ve Milli Görüş davasına gönül verenler katıldı. Büyük bir izdihamın yaşandığı iftar programında 5 yüz kişilik masalar haricinde piknik havasında çimlerin üzerinde iftarlarını açan Milli Görüşçülerde oldu.

saadet tatlıkuyu

“İSLAM DÜNYASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayının sonlarına yaklaştığımız bu günlerde gerçekleştirdiğimiz birlik beraberlik iftarında siz değerli dava kardeşlerimiz ile bir arada olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek sözlerine başlayan Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanı Necati Korkmaz, “Bu Ramazan vesilesiyle Cenab-ı Allah’tan niyazımız odur ki, Alemi İslam’ın bir çok noktasında zulüm altında baskı altında ekonomik yokluk altında yaşayıp ağız tadıyla Ramazanı geçiremeyen evinde çoluğuna çocuğuna iftar ve sahur sofrası kuramayan milyonlarca Müslüman kardeşimin de yaşadıkları baskı ve zulümlerden kurtulmalarıdır. Zannetmeyelim ki bizim bu duamız sadece kavli bir duadır. Şunu hiçbir zaman unutmayın bizler Türkiye’de siyasi çalışma yapıyoruz ancak sadece Türkiye’de yaşayan insanların mutluluk ve refahını hedef alıyoruz. Ülke insanımızla beraber bütün İslam Dünyasında yaşayan kardeşlerimizi Saraybosna’mızın da, Mora’nın da, Doğu Türkistan’ın da, Halep’in de, Şam’ın da, Bağdat’ının da, Gazze’nin de velhasıl yeryüzünde ki bütün Müslüman Kardeşlerimizin geleceği için siyaset yapıyoruz. Tabiri caizse biz siyasi çalışmalarımızı kendimiz, şahsımız için değil bir bütün İslam Dünyası için yapıyoruz.” dedi.

 

“DAHA AZİMLİ DEVAM EDECEĞİZ”

Bu sıcak günlerde açık havada düzenlenen iftar programından son derece hoşnut kaldığını ifade eden Saadet Partisi Kocaeli İl Müfettişi Nurettin Çelik, “Zor ve yorucu bir seçim dönemi geçirdik. Seçim döneminde ailelerinden uzak kalan kardeşlerimiz Ramazan ayında bunu inşallah bol bol telafi ettiler. Biz kendi nefsimiz için değil kardeşimiz için siyaset yapıyoruz. Bu anlamda çalışınca yorgunluk yaşamıyoruz. Şimdi Ramazan ayının enerjisi ile bayram sonrasında çalışmalarımıza eskisinden daha istekli ve azimli bir şekilde devam edeceğiz.” dedi.

Saadetli Kadınlar Yemin Etti

saadet

Saadet Partisi Gebze Kadın Kolları Şubat Ayı Genişletilmiş İlçe Divanını Dilek düğün salonunda geniş bir katılımla gerçekleştirdi. Divanın sonunda ayakta yapılan Milli Görüş yemini ile yaklaşan yerel seçimlerde Saadet’in meclise girmesi için canla başla çalışılacağının sözü verildi.

Dilek düğün salonunda gerçekleşen Şubat Ayı genişletilmiş ilçe divanına Saadet Partisi Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün, Körfez İlçe Başkanı Firdevs Gün, Çayırova İlçe Başkanı Arzu Bayrak, Darıca İlce Başkanı Fatma Aydın Alp ve çok sayıda Saadet Partili bayan katıldı.

“HOCAMIZDAN BUNU ÖĞRENDİK”

Divanın açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Gebze Kadın Kolları Başkanı Şükran Gümüş, “7 Haziran’da yapılacak olan genel seçimlere 3 aydan kısa bir zaman kaldı. Bu anlamda artık biz Gebze teşkilatı olarak Karargah çalışmasına geçerek sahaya iniyoruz. Tüm Mahalle teşkişatlarımızla yapacağımız plan ve program doğrultusunda Gebze’de çalınmadık kapı bırakmamak şartıyla evlere girmeyi hedefliyoruz. Biz biliyoruz ki seçimler yemek masalarında değil sokaklarda kapı kapı gezerek kazanılır. Bu anlamda en büyük görevde biz kadın kollarına düşmektedir. Ana kademenin çalışmalarına katkı sağlamak için evlere çay sohbetlerine gireceğiz. Gece gündüz ayırt etmeden kapıları çalıp derdimizi anlatacağız. Bizim bir derdimiz var. Biz kendi nefsimiz için çalışmıyoruz biz kardeşimizin daha rahat bir ülkede ferah içerisind eyaşaması için çalışıyoruz. Biz Hocamız’dan bunu öğrendik” dedi.

“MUTLAKA MECLİSE GİRMELİYİZ”

Saadet Partisinin yer yüzünde yaşayan btün insanların huzur ve barış içinde yaşamasını kendisine gaye edinmiş ve “Yeni bir Dünya” kurma amacını ilan etmiş tek siyasi parti olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan İl Başkanı Şengün, “Bunun için 1997 yılında dönemin Başbakanı Milli Görüşün Merhum Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan D8’leri kurdu. Bugün D8 aktif olarak çalıştırılsaydı dünyada ve islam coğrafyasında kan ve gözyaşı asla olmayacaktı. Biz ülkenin bozuk çarklarına alternatif olarak. Önce ahlak ve maneviyat diyoruz. Milli sanayi ve kalkınma hamlesi başlatılmalı. Faizsiz bir ekonomik sistem diyoruz. Kamp

laşma – kutuplaşmadan uzak bir siyaset diyoruz. Bütün çalışanlara işçiye, memura, emekliye, engelliye insanca yaşama imkanı sağlanmalı diyoruz. Şahsiyetli ve dirayetli bir dış politika diyoruz. Bunları sağlamak içinde Saadet Partisinin bu seçimlerde mutlaka ve mutlaka meclise girmesi gerekmektedir. Bunun içindir ki tüm teşkilatlar olarak çalışmamız gerekir.” dedi.saadet2

Çayırova’da Erbakan Haftası

erbakanSaadet Partisi Çayırova İlçe Başkanlığı, Her Yıl Geleneksel Olarak Tüm Türkiye Ve Dünyanın Çeşitli Ülkelerinde Düzenlenen ‘’Erbakan Haftası’’ Etkinlikleri Kapsamında Çayırova’da Bir Program Düzenliyor.

Saadet Partisi Çayırova ilçe başkanlığı tarafından 14 Mart Cumartesi günü saat 20.00 da Çayırova Belediyesi kültür salonunda düzenlenecek olan Erbakan Haftası programı ile ilgili yazılı açıklamada bulunuldu.

Açıklamada şunlara yer verildi. Milli Görüş Lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının yıl dönümünde Türkiye başta olmak üzere dünyada yüzlerce program ve etkinlikle anılıyor. Her yıl değişik bir konunun işlendiği bu programlarda bu yıl ‘’ERBAKAN VE D8 İSLAM BİRLİĞİ’’ anlatılacak.  Merhum Erbakan hocamız son yüzyılın en önemli devlet ve siyaset adamıdır” Erbakan’ın ülke siyasetinde yeni bir çığır açtığının altını çizerek, “Ülke siyasetinde yeni bir çığır açmış, ‘Hakkı üstün tutan’ bir anlayışı savunarak, ‘kuvveti üstün tutan’ zihniyetlere karşı ömrü boyunca ve bütün gücüyle mücadele etmiştir. Emperyalist, küresel ırkçı zihniyetlerin emellerini deşifre etmiştir, oyunlarını bozmuştur. Devlet adamı olarak; ülkemize çok önemli hizmetler ortaya koymuş, İslam dünyasına, dünyadaki diğer mağdur ve mazlum toplumlara model ortaya koymuştur. Vefatında milyonların duasını alarak Hakk’a yürümüştür”  14 Mart Cumartesi akşamı Çayırova belediyesi kültür salonunda düzenlenecek olan programa tüm Çayırova halkını davet ediyoruz denildi.