Etiket arşivi: Göl

Sıcak Havalarda Çocuklarınızı Hastalıklardan Koruyun

Yaz aylarında çocukları pek çok hastalıktan korumak şart. Özellikle de sıcak hava, havuz, böcek sokmaları ve gıdalar hastalıklara yol açabiliyor. Güneş yanıkları, güneş çarpması, burun kanamaları, ishaller, böcek sokmaları, isilik, havuz-deniz kirliliğine bağlı enfeksiyonlar; yaz aylarında çocuklarda en sık görülen hastalıklar arasında sayılabilir. Ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bu hastalıklar aslında ailelerin alabilecekleri basit önlemlerle önlenebiliyor diyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Yrd. Doç. Dr. Canan Abdullah Göl, çocuklarda sık görülen yaz hastalıkları ile ilgili önemli bilgiler verdi.canan abdullah gül okan hst

Güneş Yanıkları

Yaz aylarında sıcakların artmasıyla birlikte çocuklarda en sık güneş yanıkları görüyoruz. Ultraviyole ışınları, bebek cildini olumsuz etkiliyor. Güneşten koruyucu kremlerin sadece güneşin en dik geldiği 10.00-15.00 saatleri arası deniz kenarında değil, bebekler açık havada gezdirilirken bile sürülmesini öneriyoruz. Çünkü güneş ışınları 15’ten sonra da, gölgede bile çocuklara, hassas ciltli bebeklere yansıyarak onları olumsuz etkileyebiliyor. Güneşten koruyucu kremlerin içinde katkı maddesi bulunmamalı, fiziksel bariyer oluşturacak özellikte olmalı. Bunun dışında kaliteli gözlük, şapka, şemsiye gibi önerilerimiz var.

Güneş Çarpması

Güneş çarpmalarıyla da sık karşılaşıyoruz. Güneşte 2-3 saat boyunca oyun oynayan çocuklar acil servise bulantı, kusma ve yüksek ateşle başvuruyor. Çocukların ilk olarak ateşini düşürüyoruz. Eğer ağır bir güneş çarpması varsa, yani çocuğun genel durumu ve bilinci yerinde değilse hastaneye yatırıp, terlemeyle kaybettiği eksikleri yerine koymaya çalışıyoruz. Hafif güneş çarpmalarında aile evinde de müdahale edebilir. Çocuğun üzerindeki giysiler çıkarılıp serin bir yerde hemen ılık suya sokulabilir mesela.

Burun Kanaması

Bu da sıcağın ve güneşin etkisiyle ortaya çıkabilen bir sorun. Ayrıca burnuyla oynamaya bağlı olarak da burun kanayabilir. Gribal üst solunum yolu hastalıklarında burun kanaması olabilir. Eğer güneşe ve sıcağa bağlı bir burun kanaması varsa, acil müdahale olarak soğuk su kompresiyle burun yıkanmalı. Genellikle burnu kanayan çocuklara kafasını geri atması söylenir ancak bu hatalı bir uygulamadır. Burnu kanayan çocuk kafasını dik tutmalı. Burun kanatlarına mekanik baskı uygulamak gerekiyor. Eğer durmayan bir kanamaysa, hastanede burun tamponu konarak kanama durduruluyor.

REFERANDUMU MAÇA ÇEVİRMEK VE SİYASETÇİDEN GOL KRALI ÇIKARMAK

 

 

süleyman pekinHeyecanı severiz. Orta Asyalardan ta buralara ne maceralarla geldik. Ve Anadolu’da da ne badireler atlattık. Zihnimiz hep iyimser çalıştığı için de geçmişin kötümserliklerini çabucak kafamızdan attık.

Atarlanmayı severiz. Kendi kendimizi gaza getiririz.  Okuyarak fehmeden değil yaşayarak öğrenen bir milletin mensuplarıyız.

16 Nisan’da ne oldu? Sarı lacivertlilerle Sarı kırmızıların maçı oynandı, Sağ & Sol / Alevî & Sünnî kavgası oldu. Hangi taraf kazandı yada kazanan oldu mu?

Şimdengerü ne olacak? 1982 ve 1961 Darbe Anayasalarını hatta 1924’teki Kurucu Anayasayı aştık, 1921 Savaş Anayasasına ulaştık. Yalnız bir farkla; onda TBMM Hükümeti sistemi vardı,  bunda CB Hükümeti sistemi.

Devleti yönetme makamında – mevkiinde kim var kim yoksa bütün sorumluluklarını gayri tek kişinin sırtına attılar. Onlarca kişi ve kurum yetkisini bir kişiye verirseniz aslında ihaleyi de ona çıkaracaksınız demektir.

Hani “omuzlar çok olunca yük hafifler”di? Hani “bir elin nesi var, iki elin sesi var”dı?

Tarihi hep kişi bazlı takip ettik. Mete’den Fatih’e, Atilla’dan Atatürk’e ve Süleyman Şah’tan Erdoğan’a alışkanlığımız değişmedi. ‘Ya hep ya hiç’ten ‘ya herro ya merro’dan bir türlü kopamadık. Ya o ya bu’dan Hem o hem bu’ya hiç geçemedik.

En yakın ihtimalde Barzanî Kürdistanı bir referandumla kurulursa Türkiye yani Tayyip Erdoğan ne yapacak: Tanıyacak mı, tanımayacak mı? Amerika ve şeriklerinin baskılarına ne şekilde direnecek veyahut nasıl bir ortak tavır içine girecek?

Yarın Kıbrıs’ta Türklerle Rumların Tek Devlet’te birleşmeleri ve bunun için Kuzeydekilerin bir miktar toprak tavizinde bulunmaları istendiğinde İngiltere’ye karşı ne duruş sergileyeceğiz yani Cumhurbaşkanı ne tutum sergileyecek?

Diyelim ki ‘he’ dedik; 40-50 sene önceki kanlı sahneleri tekrar yaşarsak ne olacak? Kıbrıs’ın 5’te 2’sini alarak tarihe geçti rahmetli Ecevit’le Erbakan; Tayyip Bey tarihe ne şekilde geçecek?

Barzanî Kürdistanı’ndan sonra Rusya’nın kontra atağıyla 3 PYD Kantonu Suriye’nin kuzeyinde Özerklik ilan ettiğinde ne yapacağız yani Sayın C.Başkanı ne yapacak? Rusya’ya karşı ABD, İsrail ve Barzanî’yle mi denge kurulmaya çalışılacak? Rusya’yla ters düştüğümüzde 7 ayda 70 şehitle oluşturabildiğimiz Güvenli Bölge’nin üstüne su mu içeceğiz?

Barzanî Bölgesindeki Kandil’den çekilen PKK, IŞİD’in dibindeki ve Suriye sınırındaki Sincar’a (Şengal) tam yerleştiğinde PKK – PYD hattı Irak – Suriye koridorunu belirlemeyecek mi?

Ege’de statüsü belirsiz Adaların Yunanistan’a geçmesiyle veya 24 Nisan sözde Ermeni Soykırımı’yla ilgili Diasporalarla mücadeleyi kim, hangi dış dengelerden pozisyon üreyerek sağlayacak?

Ekonomi, adalet, eğitim mevzularına hiç girmiyorum. Yok 3 büyük ilde Hayır’lar 1-2 puan öndeymiş de Türkiye genelinde gerideymiş kısmında hiç değilim.

Suriye politikasındaki hataları Prof. Davutoğlu’na, Çözüm Sürecindeki hataları PKK ve HDP’nin arsızlığına, 17/25 ve 15 Temmuz’daki sıkıntıları da kandırıkçı Cemaat’e yüklediydik. İmdi Millî Takımlar Tek Teknik Direktörü olarak tüm ipleri tek elde toplayan kişiden başka kime çemkirilecek? Daha ötesi çevremizdeki bu ateş çemberinde bütün dış ve iç baskılar o kişiye yönelmeyecek mi?

Allah bizi yönetecek kişiye kolaylık versin. Zira her yaptığının yarısına iyi, yarısına kötü diyecek iki keskin taban var. Dahası bu iki fay hattının bizim gibi dışarıya fazlasıyla açık toplumlarda provoke edilmesi an meselesidir.

Cumhuriyet Mitingleri sırasında Vatanseverler adı altında yapılan istihbarî teşkilatlanmalar şimdi de Osmanlıseverler adıyla aynı merkezlerin elinden sulanarak saksılarda büyütülüyor. 7 Ağustos’taki gibi bir kucaklaşma sağlanamazsa iş nerelere kadar gider; düşünmek bile istemiyorum.

Yani benim güzel annem”, Şafak saymaya devam.

Toçoğlu: ‘Tüpraş Davasının Takipçisiyiz’

tüpraş

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, SASTOP (Sakarya Sivil Toplum Platformu) üyelerini makamında ağırladı. Gerçekleştirilen ziyarette platform çalışmaları ile ilgili Başkan Toçoğlu’na bilgiler veren SASTOP Başkanı Önder Döker, Sapanca Gölü ile ilgili tüm gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceklerini vurguladı. Göl’ün insani tüketim amaçlı kullanılması gerektiğini bir kez daha hatırlatan Döker, Sapanca Göl havzasını korumaya dönük çalışmaları için Büyükşehir Belediyesi ve SASKİ’yi tebrik etti.

‘Kararlıyız’

Sapanca Gölü’nün maksimum seviyeye ulaşmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Başkan Zeki Toçoğlu, “Sapanca Gölü her zaman için gündemimizi belirleyen ana konuların başında geliyor. Büyükşehir Belediyesi olarak gölden insani tüketim amacı dışında su kullanılmaması gerektiği yönünde ilkesel bir duruş sergiliyoruz. TÜPRAŞ’ın Göl’den su tahsisini belgelemesi amacıyla başlatılan hukuki süreç de devam ediyor. Bu konuda kararlıyız. Davanın takipçisiyiz” diye konuştu.

Sağlam Altyapı Sorunsuz İçmesuyu

Başkan Toçoğlu, “Sapanca Gölü’nün bu şehrin tek içmesuyu kaynağı olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Akçay Baraj Projesi, tamamlanmasının ardından yılda 40 milyon metreküp su biriktirecek. Aynı şekilde Ballıkaya’da hayata geçirilecek dev baraj projesi yılda 190 milyon metreküp su tutma kapasitesine sahip olacak. Söz verdiğimiz gibi; ‘Sağlam altyapı sorunsuz içmesuyu’. Bu doğrultuda önemli altyapı yatırımlarını hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.

Geleceğe Dönük Yatırımlar

Konuşmasının devamında Büyükşehir sınırlarına yeni katılan ilçelerde hayata geçirilen altyapı çalışmalarına da değinen Başkan Zeki Toçoğlu, “Şuanda şehir genelinde toplam değeri 220 Milyon TL olan altyapı yatırımlarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaştığımız 40 Milyon TL değerindeki yeni yatırımlar da şehrimizin altyapı ve içmesuyu garantisinin Büyükşehir’in güvencesi altında olduğunu göstermektedir. Hedefimiz daha bol ve kesintisiz içmesuyu. İnşallah geleceğe dönük yatırımlarımız artarak devam edecek” ifadelerini kullandı.

Gelecek Nesiller İçin

Şehrin meselelerinin sahiplenilmesi gerektiğinin de altını çizen Başkan Toçoğlu, “Şehrin gelişmesi ve ekonomik göstergelerin yükselmesinde OSB’lerin önemli bir yeri var. İstihdama yönelik atılan yeni adımlar konusunda desteklerimiz devam etmeli. Tarım alanlarını korumaya dönük çalışmalarımız kadar, çevre, hava ve altyapımızı da korumalıyız. Çünkü biz şehrimizin yarınlarını kurarken; bizden sonra gelecek nesillerin de geleceklerini belirliyoruz. Bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Önemli Başlıkları Değerlendiriyoruz

Önder Döker, “Değerli Büyükşehir Belediye Başkanımız ile şehrimizi ilgilendiren önemli başlıklarda görüş alışverişlerimize devam ediyoruz. Sapanca Gölü, Yeni Adliye Binası ve Tren Garı gibi konularda istişarelerimiz sürüyor. Bu konuda vatandaşlarımızdan gelen talepleri de şehrimiz yöneticileri ile paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.