Etiket arşivi: Gazi

Menderes Türel’in Çanakkale Mesajı

ataÇanakkale Zaferi’nin 100. yılında Çanakkale’de ve vatanımızın her yerinde, “bir Hilal uğruna, tertemiz alnından vurulup toprağa düşmüş, şehit oğlu şehitlerimizi”, Çanakkale kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte bütün gazileri saygıyla, minnetle bir kez daha yad ediyor, Allah’tan rahmet diliyorum.

Yurdun her bir köşesinden giderek, Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Filistin Çölleri’nde toprağı kanlarıyla sulamış o kahramanlar, bizlere büyük bir destan, güzel bir vatan, şanlı bir bayrak miras bırakmışlardır. 100 yıl sonra bu emanete sahip çıkmak için milli ve manevi birliğimizi güçlendirecek, bizi her şekilde bölmeye kalkanlara, içimizde bize tuzak kuranlara karşı her türlü dini ve etnik ayrımı reddederek vatan, bayrak ve insan sevgisiyle bir araya geleceğiz. Çanakkale’de, Sarıkamış’ta beraberce toprağa düşen atalarımızın hakkı için bugün de bir ve beraber olacağız.

Antalya, Çanakkale’de ve bu yurdun her yerinde toprağa düşmüş şehitlerinin anısına her zaman onurla sahip çıkmıştır.

Çanakkale’de dev Türk Bayrağı direği 2008 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak tarafımızdan dikilmiş ve bayrağımız törenle göndere çekilmiştir.

Kurtuluş Savaşı’nda Kaş ilçemizde işgalci uçak gemisini batırarak tarihe geçen kahramanımız Yüzbaşı Muhsin Ertuğrul anıtı 2007 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak tarafımızca yapılmış, ayrıca şehitler anıtımız restore edilerek bugünkü haline getirilmiştir.

Her yıl yüzlerce Antalyalının Büyükşehir Belediyesi organizasyonuyla Çanakkale törenlerine katılması da bize büyük bir gurur ve mutluluk vermektedir.

Bu gururla, Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında, Antalya olarak şehit ve gazilerimize sesleniyoruz: Bir hilal uğruna toprağa düşmüş, kanıyla toprağımızı sulamış büyük kahramanlar! 100 yıl sonra büyük Türk milletinin kalbinde yaşamaya devam ediyorsunuz. Hatıranız sonsuza dek yaşayacak,  bizlere emanet ettiğiniz bayrak asla yere düşmeyecektir!

 

Türel, “Mustafa Kemal’in Düşüncelerinin Önemli Destekçisiyim”

menderes2
18 Mart’ın önemini şehitliğe çelenk sunmakla, bir dakikalık saygı duruşu ile anlaşılamayacağını kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “18 Mart’ın önemini o insanlarımızın neden şehit olduğunu idrak ettiğimizde anlarız” dedi. Çanakkale Şehitliğine gerçekleştirilen ziyaretlerin önemine değinen Başkan Türel, “Bugün 77 milyon Çanakkale Şehitliği’ni görmüş olsa, yaşadığımız sıkıntıların birçoğunu yaşamamış olurduk. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir toplumu nasıl birleştirdiğini, bu toplumun nasıl milli bütünlüğünü sağladığını çok daha iyi anlamış olurduk” şeklinde konuştu

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ‘Başkan Türel Gençlerle Buluşuyor’ projesi kapsamında İstek Antalya Yeditepe Koleji’nde öğrencilerle bir araya geldi. Öğrenciler, Başkan Türel’i kapıda çiçeklerle, okulda alkışlarla, salonda ise piyano resitali ile karşıladı. Bakan Menderes Türel’de 9. sınıf öğrencisi Melisa Biryılmaz’ın piyano dinletisinin ardından piyanonun başına geçerek gençleri müzikle selamladı. Salonu dolduran değişik sınıflardan yüzlerce öğrenci Başkan Türel’e alkışlarla eşlik etti.piyano

TECRÜBE PARA İLE SATIN ALINMAZ

Başkan Türel konuşmasında tecrübe üzerinde durdu ve dünyada tek satın alınmayan şeyin tecrübe olduğunu söyledi. Gençlere öğretmenleri ve ailelerinin söylediklerini dinlemeleri tavsiyesinde bulunan Türel, konuşmasında şunlara değindi: “Bugün öğretmenler ve aileleriniz bir şey söylüyorsa bunu geçmiş tecrübeleri ile söylüyorlar. Çok okuyorsunuz, bilgili gençlik olmak çok önemlidir ama tecrübe size bilgili toplumun ferdi olarak, ilerde farklı bir kazanç sağlar. Tecrübe yaşamadan öğrenilmez. Büyüklerin tecrübelerinden istifade etmeye çalışın.”

ATATÜRK’E HİZMET MEMLEKETE HİZMETLE OLUR

18 Mart Çanakkale destanın yazıldığı günlerin yıl dönümünü yaşadıklarını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Türel “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk büyük bir destana imza atmıştır. Yokluk içinde o dönem, o destan yazılmış. Yaralı olan düşman askerleri Mustafa Kemal’in askerleri tarafından tedavi edilmiş. Cumhuriyet kolay elde edilmedi. Zorluklarla bu kazanımı sağladık. Biz her zaman her yerde Cumhuriyet’e sahip çıkmalıyız derken, geçmişte almış olduğumuz tecrübelere dayalı olarak bunu ifade ediyoruz.” dedi.

Demokrasisi gelişen ülkelerin güçlendiğine dikkat çeken Türel, “Demokrasisi en güçlü olan ülke, ekonomik olarak ta en güçlü oluyor. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak demokrasiyi bu ülkeye getiriyorken, bugünleri işaret etmiş ve ‘Muassır medeniyet’ demiştir. Atatürk’e hizmet, bu memlekete hizmet etmekle olur. Biz bugün gece gündüz çalışıyorsak sizlere daha iyi bir ülke teslim etmek için çalışıyoruz. Siyasi hırsımız yok. Tek hırsımız, bir tek arzumuz var o da gençliğe daha iyi bir Türkiye armağan etmektir” diye konuştu.
18 MART’IN ÖNEMİNİ İYİ ANLAMALIYIZ
Büyükşehir Belediyesi olarak zaman zaman gençleri Çanakkale’ye götürdüklerini belirten Menderes Türel şöyle konuştu: “Bugün 77 milyon Çanakkale Şehitliği’ni görmüş olsa, yaşadığımız sıkıntıların birçoğunu yaşamamış olurduk. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir toplumu nasıl birleştirdiğini, bu toplumun nasıl milli bütünlüğünü sağladığını çok daha iyi anlamış olurduk. Gidin bakın şehitliğimize, Türk Ahmet’te orada yatıyor, Kürt Mehmet’te, Laz Temel’de Çerkez Hasan’da orada yatıyor. Bunların hepsi bizim mezhebimiz ayrı, etnik kökenimiz ayrı dememişler. Bu vatan toprakları için ölüme gitmişler. 18 Mart’ın önemini sadece şehitlerimizin anıtına çelenk sunmakla, bir dakikalık saygı duruşu ile idrak edemeyiz. 18 Mart’ın önemini o insanlarımızın neden şehit olduğunu idrak ettiğimizde anlarız.”
menderes3

Konuşmanın ardından öğrenciler Başkan Türel’e ücretsiz internet bağlantısından Antalyaspor’a, toplu taşımadan eğitime verilen desteğe kadar merak ettiklerini sordu. Başkan Türel de öğrencilere tek tek cevap verdi. Başkan Türel bir öğrencinin “Mustafa Kemal’in askeri misiniz?” sorusuna “Atatürk, bu ülkeyi muasır medeniyet çizgisine taşıyacak bir hedefle ayağa kaldırmıştır. Ben Mustafa Kemal’in düşüncelerinin her zaman önemli destekçisiyim. Askerliğimi Türkiye Cumhuriyeti ordusunda yaptım. Türkiye Cumhuriyeti ordusunun askeriyim. Biz toplum olarak birbirimizi saygı ile hoşgörü ile karşılayacağız” cevabını verdi.
Başkan Menderes Türel, daha sonra okulun çeşitli branşlarında dereceye giren öğrencilere plaket verdi. Türel, okulu gezerek, öğrencilerle birlikte yemek yedi.menderes

“En Hüzünlü Zafer”

gebze

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yıl dönümünü idrak etmenin onurunu yaşadıklarını ifade eden Saadet Partisi Gebze Karargah Başkanı Necati Korkmaz, Şanlı ecdadımız tarafından tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’ni kutlamanın onurunu yaşadıklarını söyledi.

 Vatanını, milleti ve kutsal değerlerini korumak için savaşarak, bu uğurda canını vermiş aziz şehitlerimizi minnetle andıklarını ifade eden Saadet Partisi Karargah Başkanı Necati Korkmaz, “Tarihimizin en hüzünlü zaferi Çanakkale’dir. Yokluklar içindeki bir milletin çağın en güçlü devlet ve silâhlarına topyekûn direnişin gerçek bir destanıdır. Bu destanın her satırında insanlık onuru vardır. Bu onur, düşmana sadece silahla değil, verdiği insanlık dersi örnekleriyle de baş eğdiren aziz Mehmetçiklerimize aittir. Tarihimizdeki her savaşın, her muharebenin ayrı bir önemi ve bizim için manevi bir değeri vardır. 250 bin insanımızın şehadet mertebesine ulaştığı Çanakkale’de her yaştan insanımız gönüllü olarak savaşmış, vatanın her bir ferdi kendisine yönelen akına elbirliğiyle dur demesini bilmiştir. Hepimiz tarafından bilindiği gibi Çanakkale Savaşları, başlangıcı, gelişimi ve sonuçları ile dünyada mevcut başka milletler tarafından bile unutulamayan muharebe özelliği göstermiştir. Üzerinde yaşadığımız bu kutsal vatan topraklarını bizlere armağan eden, milletimizin varlığının, birliğinin ve beraberliğinin ölümsüz sembolleri aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, şükranlarımı sunuyorum. Bu duygularla; Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitleri Anma Günü münasebetiyle de bu toprakları bize mukaddes bir vatan kılan tüm aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi de minnetle anıyorum” dedi.

Mehmet Yılmaz’dan Çanakkale Zaferi Mesajı

887Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gülnar İlçe Başkanı Mehmet Yılmaz, “18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yıl dönümü ve Şehitleri Anma Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Başkan Yılmaz mesajında, “Çanakkale Savaşı yüz binlerce şehit ve gazi verilen destansı bir zaferdir. Çanakkale destanı, milletimizin her türlü yokluk ve acı içinde bile birlik ve beraberliğiyle neler başarabileceğini göstermiştir.18 Mart 1915, bağımsızlığımızı milli karakterimizin değişmez bir parçası olarak bütün dünyaya gösterdiğimiz şanlı destanımızın tarihidir.” dedi.
Yılmaz mesajının devamında şunları kaydetti:
“Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin hürriyet meşalesini, Çanakkale’de yakmış, daha sonraki yıllarda Samsun’a çıkarak bu istiklal meşalesi altında milletimizi bir araya toplamış ve nihayet adeta ikinci bir Çanakkale destanıyla da düşmanı İzmir’den denize dökerek kurtuluş mücadelemizi zaferlerle sonuçlandırmıştır. Şehitlik yüce dinimizde çok üstün bir makamdır. Milletimiz tarihi boyunca bu makamı hem mukaddes bilmiş hem de muhabbet beslemiştir. Din uğruna, vatan millet uğruna canını verenlerin adıdır şehit. Bu vesileyle Çanakkale’de, milletimizin ölüm kalım savaşında kahramanca mücadele edip adını tarihe altın harflerle yazdıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi ve fedakar milletimizin nice adsız kahramanlarını minnet, saygı ve şükranla yad ediyorum.”

Başkan Rafet Vergili’nin 18 Mart Şehitler Günü Mesajı

Kara0664bük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümü ve Şehitler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Başkan Vergili: “Milletimizin birlik ve beraberliğini gösteren bu zafer, binlerce şehidin verildiği Çanakkale Savaşları’nda yansıtılan bu ruh, bugün hepimizin kılavuzudur. Tarihe baktığımızda, haksızlığa karşı her zaman dik duran bir milleti görüyoruz. Tarih boyunca istiklal ve bağımsızlığını, milli birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutan, bu uğurda büyük bedeller ödeyen aziz milletimiz, hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmemiş, canından aziz bildiği kutsal vatan topraklarını, canı ve kanı pahasına korumasını bilmiştir.

18 Mart Çanakkale Zaferinin 100. yıldönümü vesilesiyle, milletimizin birlik ve beraberlik içinde tüm zorlukların üstesinden gelebileceğini bir kez daha hatırlatıyor, vatan topraklarını savunmak üzere canlarını ortaya koymaktan çekinmeyen aziz şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını ve kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz” dedi.

Bu Ülke ve Millet, Şehit ve Gazilerimizin Yüzü Suyu Hürmetine Ayaktadır

321Devlet Övünç Madalyası ve Beratı Tevcihi törenine katılarak madalya ve beratları sahiplerine veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlik ve gazilik makamlarının her bakımdan yüce olduğuna işaret ederek, “Bizim kültürümüzde savaşa gidenin ardından güzel bir söz kullanılır. Denilir ki, ‘iki güzelden biri’, yani şehitlik veya gazilikten biri temenni edilir. Sizler, ‘iki güzelden biri’ne kavuşmanın şerefine, izzetine ve ikramına nail olmuş nadide insanlarsınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı Tevcihi törenine katılarak madalya ve beratları sahiplerine verdi.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmasına, “Değerli kardeşlerim, değerli şehit aileleri, değerli gazilerimiz, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum” şeklinde başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı alacak tüm asker ve polis kardeşlerimize, onların ailelerine, ülkemize yaptıkları hizmetler için şükranlarımızı sunuyorum. Şehitlerimizi rahmetle, minnetle, hürmetle yâd ediyor, Allah onlardan razı olsun diyorum. Gazilerimize, mücadeleleri, fedakârlıkları sebebiyle samimi şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam’a göre inançları, vatanları, milletleri için mücadele ederken hayatlarını kaybedenlerin makamının şehitlik olduğunu, ilahi emirde de “Onlara ölüler demeyiniz, zira onlar diridirler” denildiğini söyledi.

“ŞEHİTLİK VEYA GAZİLİKTEN BİRİNE KAVUŞMANIN ŞEREF, İZZET VE İKRAMINA NAİL OLMUŞ NADİDE İNSANLARSINIZ”

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim kültürümüzde savaşa gidenin, mücadeleye gidenin ardından güzel bir söz kullanılır. Denilir ki, ‘iki güzelden biri’. Yani, bu insanlar için, şehitlikten veya gazilikten biri temenni edilir. Sizler, ‘iki güzelden biri’ne kavuşmanın şerefine, izzetine, ikramına nail olmuş nadide insanlarsınız. Sadece dünya hayatına ait zevkleri seçenlerle ebedi mutluluğu, yani şehitliği, gaziliği seçenler arasındaki mücadelenin kazananı, esasen en baştan bellidir. Buradaki kazanç, dünyadaki geçici başarıyı kimin elde ettiğiyle ilgili değildir; bu ebedi saadete nail olmakla ilgilidir. Bunun için şehitler, kıyamette şefaat ayrıcalığına sahip kılınmış zümreler arasında yer alır. Gazilerimiz, ‘Allah bize yeter. O ne güzel vekildir’ emri ilahisine uygun olarak verdikleri mücadeleyle bu şerefli unvana sahip olmuşlardır. Peygamberimiz, ‘Allah rızası için sınırda bir gece nöbet beklemek, dünyadan ve dünyadakilerden hayırlıdır’ buyuruyor. ‘Allah yolunda ayağı tozlanan kimseye cehennem ateşi dokunmuyorsa’, bu uğurda yaralanan, kanını döken, uzuvlarını kaybedenlerin ecrini artık siz hesap edin. Allah sizlerin nezdinde tüm gazilerimizden, şehitlerimizden razı olsun” diye konuştu.

“Bu ülke, bu millet, şehitlerimizin ve gazilerimizin yüzü suyu hürmetine ayaktadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultan Alparslan’dan başlayarak, Osman Gazi’lere, Fatih’lere, Yavuz’lara, Gazi Mustafa Kemal’lere kadar uzanan büyük mücadele zincirinin halkasında yer alan her bir gazi ve şehidin bu toprakları vatan yapan ilahi beratın birer mühürleri olduğunu belirtti.

“VATANIMIZI KORUYAN KAHRAMAN ASKERİMİZ VE POLİSİMİZ, TOPRAĞIMIZDAKİ EBEDİ VARLIĞIMIZIN SEMBOLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 gün sonra 18 Mart’ta Çanakkale Deniz Zaferimizin 100’üncü yıldönümünün kutlanacağına işaret ederek, “24 Nisan’da da Çanakkale Kara Savaşlarının yıldönümünü idrak edeceğiz. 23 Nisan’da Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun, yani Kurtuluş Savaşı’nı yöneten millî iradenin tescilinin 95’inci yıldönümünü kutlayacağız. 1985’ten itibaren Türkiye’nin 30 yılına ve 40 bin cana mal olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzdaki hadiseler, burada olduğu gibi, tüm canlılığıyla hafızalarımızda. Süleyman Şah Türbesi’ni, hem oradaki manevi mirasımızı korumak, hem de orada nöbet tutan askerlerimizin can güvenliğini sağlamak için sınırımıza yakın bir bölgeye naklettik. Sınırlarımızda vatanı koruyan, şehirlerde terörle mücadele eden her kahraman askerimiz, her kahraman polisimiz, bizim bu vatan topraklarındaki ebedi varlığımızın birer sembolüdür, birer garantisidir. Bu ülkenin 78 milyon vatandaşının her biri, erkeğiyle, kadınıyla, hatta çocuğuyla, yaşlısıyla, gerektiğinde şehit olmayı şeref olarak gördüğü içindir ki, bu topraklar hala bizim vatanımızdır. Aksi takdirde, bizi burada bir gün barındırmazlar. Sanmayın ki, Hakk ile batıl arasında bin 400 yıl önce başlayan mücadele bitti. Sanmayın ki, bin yıl önce bu topraklara gözlerini diken, burada üzerinde yaşayan bizleri ebediyen bu toprakların altına gömmeyi düşünenler bu amaçlarından vazgeçti. Sanmayın ki, yüz yıl önce Çanakkale’ye, hemen ardından Anadolu’nun dört bir köşesine, dönemin en güçlü ordularıyla, silahlarıyla, teknolojisiyle dayananlar yaptıklarından nedamet getirdi. Asla… Bu kadim mücadele sürüyor, sürecek. Bize düşen, bu bilinçle, ‘iki güzelden biri’ne daima hazır olarak çalışmak, tedbirlerimizi almaktır. Türkiye’yi Endülüs yapmak isteyenler, Türkiye’yi Orta ve Doğu Afrika’ya çevirmek isteyenler, Türkiye’yi Doğu Avrupa ve Balkanların akıbetine uğratmak isteyenler bu niyetlerinden asla vazgeçmiş değiller” dedi.

“HERKES ZULME, BOYUNDURUĞA RAZI OLABİLİR; BİZ OLAMAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada ve bilhassa Avrupa’da “Müslüman” denildiğinde ilk akla bu toprakların insanının geldiğini belirterek şunları söyledi: “Türk, sadece bizim ülkemizde etnik anlam taşır. Batılılar gözünde geçmişten bu yana her Müslüman, Türk’tür, öyle tanımlanır. Bu asla bir üstünlük ifadesi değildir; sadece tarihi hakikatlerle çerçevelenmiş bir tespittir. Bu durum aynı zamanda, tarihin milletimize yüklediği sorumluluğun da ifadesidir.” Herkes mücadeleden kaçabileceğini, mücadeleyi bırakabileceğini, ancak kendilerinin böyle bir lükslerinin olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Herkes zulmete, boyunduruğa razı olabilir; biz olamayız. Herkes ölümden, canını feda etmekten imtina edebilir; biz edemeyiz. Onun içindir ki, bizim şehidimiz, gazimiz çoktur. Bizim şehitliğimiz de çoktur. Ülke içinde 349, ülke dışında da 34 ayrı devletin sınırları içinde 78 şehitliğimiz var. Böyle bir şeref kaç millete nasip oluyor, soruyorum sizlere… Hamdolsun, şehitlerimizin dökülen tek bir damla kanı dahi boşa gitmemiştir. Gazilerimizin verdiği mücadelenin tek bir anı dahi boşa gitmemiştir” diye konuştu.

İstiklal Marşı’nın “Arkadaş yurdumu alçaklara uğratma sakın / Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın / Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın / Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın” dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin yurduna yönelen hayasızca akınları gövdesini siper ederek durdurması sayesinde bin yıldır bu vatanın sahibi olduğunu belirtti.  Bugün de aynı gayeyle çalıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi, geçen 12 yılda bu amaçla 3 kat büyüttüklerini, Türkiye’nin 30 yılına, 40 bin canına, yüzlerce milyar dolar kaynağına mal olan terör meselesini bitirmek niyetiyle Çözüm Süreci’ni bunun için başlattıklarını kaydetti.

“ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİN BIRAKTIĞI KUTLU MİRASA SAHİP ÇIKTIK, ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Vatan savunmasının sınırlarımızdaki tel örgülerde değil, sınırlarımızın ötesindeki gönüllerde başladığı bilinciyle, tüm dost ve kardeş toplumlarla yakınlaşma çabasına bunun için girdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Eğer biz güçlü olmazsak, o kardeşlerimize de yardım edemeyiz. Onlar Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında, bizim zor zamanlarımızda yanımızdaydı. Biz de bugün onların zor zamanlarında yanlarında olacağız ki, yarın ‘kardeşim’ diyerek boyunlarına sarılmaya yüzümüz olsun. Şehitlerimizin, gazilerimizin bıraktığı bu kutlu mirasa biz sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin, gazilerimizin emanetine saygı göstermek, öyle sözle, kuru hamasetle olmuyor. Bunun için çalışmak gerekiyor, üretmek gerekiyor, Türkiye’yi ileriye götürmek gerekiyor. Bakınız, buradan Gölbaşı’na gidecek, ASELSAN’ın Radar ve Elektronik Harp Merkezi’nin açılışını yapacağız. Burası, savunma sanayimiz bakımından önemli bir tesistir. Türkiye’nin savunma sanayi alanında geçtiğimiz 12 yılda kat ettiği mesafe dahi, başlı başına bir başarı destanıdır. Biz, kendi savaş gemilerimizi, uçaklarımızı, helikopterlerimizi, füzelerimizi, tanklarımızı, silahlarımızı üreterek şehitlerimize, gazilerimize layık olmanın çabası içindeyiz. Al bayrağı şerefle, gururla göklerde dalgalandırmak, üzerinde bu bayrağın bulunduğu pasaportun itibarını yükseltmekle olur. Bu milletin onurunu korumak, onun refah seviyesini yükseltmekle olur. Biz, başkaları gibi hamasetle, lafla, sözle, bağırarak, çağırarak değil, işte bu şekilde Türkiye’mize hizmet ediyoruz. Türkiye’ye, mugalatayla değil, 2023 hedeflerine ulaşarak sahip çıkmayı sürdüreceğiz.”

“DEVLET ÖVÜNÇ MADALYASI, ŞEHİT VE GAZİLERİMİZE VEFAMIZIN BİR SEMBOLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitler ve gazilerin gönüllerinin en mutena köşesinde yer aldığını vurgulayarak, şehit ailelerini ve gazileri de asla ihmal etmediklerini, bundan sonra da etmeyeceklerini kaydederek, “Şehitlik ve gazilik makamlarına bu dünyada bir değer biçmek mümkün değil, onu biliyoruz. Onlar en büyük mükâfatı, Rabbimden alacaklar, onu da biliyoruz. Biz, sadece kendilerine küçük bir teşekkür babında bu hizmetleri yapıyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin imkânları arttıkça şehit yakınları ve gazilere sunulan hizmetlerin de arttığına, önümüzdeki dönemde, bu çalışmaları artarak devam edeceğini vurguladı. Şehit yakınları ve gazilere takdim edilen Devlet Övünç Madalyası’nı, bu devletin, bu milletin bir vefa sembolü olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun nesilden nesile gururla, kıvançla aktarılmasını temennisini dile getirdi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN MADALYA SAHİPLERİ ONURUNA RESEPSİYON

Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da ikamet eden 27 şehit yakını ve gaziye Devlet Övünç Madalyalarını tevcih etti. Madalya alan gazi ve şehit yakınlarının aileleriyle hatıra fotoğrafı da çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tevcih töreninin ardından madalya sahipleri onuruna resepsiyon verdi.

DEVLET ÖVÜNÇ MADALYASI TEVCİH TÖRENİ, 2010’DAN BU YANA İLK DEFA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Devlet Övünç Madalyası tevcih töreni, 2010’dan bu yana ilk defa gerçekleştirilirken, tören 44 ilde eş zamanlı olarak yapıldı. İllerde valiliklerin organizasyonuyla madalyalar sahiplerine verildi. Adana, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Kırşehir, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Sakarya, Samsun, Tokat, Trabzon, Uşak, Aksaray, Karaman, Bartın, Batman, Yalova, Karabük ve Osmaniye illerinde düzenlenen törenler kapsamında toplam 212 gazi ve şehit yakınına madalyaları verildi.

Törene Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Yalçın Akdoğan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kuvvet komutanları ve şehit yakını ve gaziler katıldı.

Sakarya’ya Şehitlik Müzesi Kurulmalı

cihat zafer gazi

Muharip Gaziler Derneği Sakarya Şubesi’ni ziyaret eden AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, “Bütün zamanlarının şehitlerini ve gazilerini temsil eden dev bir müze ve anıt Sakarya’nın mukaddes ve mübarek adını tüm dünyaya duyuracaktır” dedi

AZİZ BİR SEMBOL

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, 18 Mart Çanakkale Şehitleri Haftası öncesi Türkiye Muharip Gaziler Derneği Sakarya Şubesi’ni ziyaret etti. “Çanakkale Şehitleri’ne, Mehmed Akif’e duyduğumuz saygı imanımızın ta kendisidir” diyen Demirel, “Sakarya’nın adının şehitler yurdu olarak Tüm İslam coğrafyasında şerefle anılmasını sağlamalıyız. Sakarya’nın Kurtuluş Savaşımızın en büyük meydan muharebesine adını veren aziz bir sembol olduğunu asla unutmamalıyız. Sakarya’ya Türkiye’nin en büyük Şehitlik Müzesi yakışır” ifadelerini kullandı.

İMAN ABİDESİ PROJESİ

Cihat Zafer Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sakarya’nın sınırları Çanakkale’den başlar. Kore’ye, Kıbrıs’a kadar gider. Şehitlerimizin, Gazilerimizin şerefi, vatan toprağına saygısı, Hz. Hamza’nın şehid olduğu Uhud’a kadar uzanır. Müsümanların, bütün mazlum milletlerin, gönül ve iman coğrafyamızın bütün şehirlerinin, bütün zamanlarının şehitlerini ve gazilerini temsil eden dev bir müze ve anıt, Sakarya’nın mukaddes ve mübarek adını tüm dünyaya duyuracaktır. Bu anıtta, bu topraklar için toprağa düşmüş aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin şeref ve haysiyeti ölümsüzleştirilmelidir.”

ŞEHİDİN HİZMETÇİSİ OLMALI

“Çocuklarına şehitlik ve gazilik nedir öğretemeyen bir ülke dünyanın en zengin ülkesi olsa neye yarar? Bereket ve haysiyet olmadıktan sonra servet neye yarar?” diyen Demirel, şöyle devam etti: “Gazi ve yakınlarımız için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın çok önemli çalışmaları ve projeleri var. Gazilerimiz ve yakınları otobüse bedava binme hakkı tanıdığımız muhtaç insanlar değil, istiklalimizi, şerefimizi, vatanımızı ve ekmeğimizi borçlu olduğumuz yaşayan iman abideleridir. Yahya Kemal’in ‘İslam’ın son ordusudur bu’ dediği ordu çok şükür bizim ordumuzdur. Her zaman da öyle olacaktır. Pakistanlı büyük şair ve düşünür Muhammed İkbal’in, meşhur meydan konuşmasında binlerce insana söyledikleri bizim hayatımızın amacıdır. ‘Rüyamda bana Rasulullah, ‘Bana dünyadan ne getirdin İkbal?’ diye sordu. Ben de, ‘Ya Rasulullah, dünyadan size getirebileceğim değerli ne olabilir ki? Ben size, Çanakkale Şehitleri’nin kanını getirdim’ diyor Muhammed İkbal. Biz de Muhammed İkbal’in kıymetini bildiği şehitlerimizin şerefiyle şereflenmek istiyoruz. Dedemden bana kalan Kurtuluş Savaşı Madalyasını ben de kendi oğluma bunları söyleyerek emanet edeceğim. Bu milletin vekili olacak herkes önce şehitlerin hizmetçisi olacaklarını unutmamalıdır.”

 

7 Asırlık Darphane Para Müzesi Oldu

745Bursa Büyükşehir Belediyesi, 1300’lü yıllarda Orhan Gazi tarafından ilk paranın bastırıldığı harabe halindeki darphane binasını restorasyonun ardından ilk günkü ihtişamı ile para müzesi olarak ziyarete açtı. Tarihi darphane binası, Bursa’nın darphaneleri ve Bursa’da basılan paralarla ilişkin bilgi ve materyallerin sergilendiği para müzesi, bahçesindeki iki katlı betonarme bina ise bölgenin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde dizayn edildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, tarih başkenti Bursa’nın tüm değerlerine sahip çıktıklarını belirterek, “Osmanlı tarihi boyunca yaklaşık 40 merkezde para basıldığını biliyoruz. Bursa’yı bu merkezlerden ayıran en önemli özellik ilk Osmanlı sikkelerinin basılmasıdır” dedi.

Bursa’yı yaşayan canlı bir tarih kenti haline getirmek amacıyla Bitinya’dan arkeolojik döneme, Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemi eserlerine kadar her alanda yoğun bir çalışma sürdüren ve bu çalışmaların meyvesini Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesiyle alan Büyükşehir Belediyesi, kente kazandırdığı tarihi eserlere Osmanlı’da ilk paranın basıldığı tarihi darphane binasını da ekledi. Orhan Gazi döneminde 1300’lü yıllarda ilk paranın basıldığı, bir dönem konut olarak kullanılan ve zaman içinde ilgisizlikten harabe haline dönen tarihi yapı, restorasyonun ardından ilk günkü ihtişamı ile kent ziynetleri arasındaki yerini aldı. Maksem Mahallesi’ndeki tarihi yapı gerçek kimliğine uygun olarak Bursa’nın darphaneleri ve Bursa’da basılan paralarla ilişkin bilgi ve materyallerin sergilendiği para müzesi olarak, hemen karşısına yapılan iki katlı betonarme bina ise sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılabileceği bir mekan olarak bölgeye kazandırıldı. Tarihi yapı, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun, Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Halil Döner, Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala ve çok sayıda davetlinin katıldığı törenle ziyarete açıldı.

İlklerin şehri; Bursa
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Osmanlı’nın ilk çarşıları kurduğu, ilk parayı bastığı, han, hamam, şifahane, tekke gibi mimari eserlerin ilklerinin yer aldığı Bursa’da bir değeri daha gün yüzüne çıkarmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Paranın her devirde toplumları yönlendiren, şekillendiren bir vazgeçilmez olduğunu dile getiren Başkan Altepe, “Tarihte ilk para Lidyalılar tarafından Anadolu’da basılarak kullanılmaya başlandı. Bu da Anadolu’nun medeniyetler arasındaki öncü kimliğini göstermektedir. Tarih boyunca Türk devletlerine ait sikkeleri bugün müzelerimizde görebiliyoruz. Osmanlı tarihi boyunca yaklaşık 40 merkezde para basıldığını biliyoruz. Edirne, İstanbul, Amasya, Konya, İzmir, Selanik, Üsküp, Bosna, Şam, Bağdat bu merkezlerden bazılarıdır. Bursa’yı bu merkezlerden ayıran en önemli özellik ilk Osmanlı sikkelerinin basılmasıdır. Orhan Gazi tarafından Bursa’nın fethinden hemen sonra basılan sikkelerin tedavüle girmesiyle Selçuklu paraları yavaş yavaş kullanımdan çekilmiştir. Tarihimiz açısından bu kadar önem taşıyan bir değeri yeniden halkımızın hizmetine açtığımız için mutluyuz” dedi.
Törene katılan Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Halil Döner ile Maksem Mahallesi Muhtarı Mehmet Güleç, bölgeye böyle bir eser kazandırdıklarını için Başkan Altepe’ye teşekkür etti.
Konuşmaların ardından açılış kurdelesini kesen Başkan Altepe ve protokol üyeleri, para müzesi ve karşısına yaptırılan idari binayı gezdi.952