Etiket arşivi: Gazi

İKÇÜ’lü Şehit ve Gazi Yakınları 18 Mart’ı unutmadı

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Şehit ve Gazi Yakınları, 18 Mart Şehitler Günü vesilesiyle tüm şehitlerimizin anısına anlamlı bir etkinliğe imza attı.

Vatan uğruna canını veren tüm kahramanlarımızın anısına düzenlenen tavuklu pilav hayrına İKÇÜ Ailesi yoğun ilgi gösterdi. 

Etkinlik alanını ziyaret eden Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Turan Gökçe, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.Dr. Mehmet Çevik ile Genel Sekreter Yardımcısı Enes Uzun, kazanın başına geçerek katılımcılara ikramda bulundu.

Etkinlikte mevlitler okundu, şehitler için dualar edildi.

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tokaç, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103. yıl dönümü sebebiyle mesaj yayınladı. Prof. Dr. Tokaç mesajında şunları kaydetti:

“18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi, öz yurdunu korumak için şahlanan yaralı bir milletin, sayı ve maddi açılardan üstünlüğü tartışılmaz olan düşmanlarını yenerek; onları felce uğrattığı, bu durumuyla dünya harp tarihine geçmiş bir savaştır.

Birinci Dünya Savaşı’nın önemli cephelerinden olan Çanakkale, tarihte emsali olmayan bir başarının imzası, Türk ve Dünya tarihinin önemli bir dönüm noktasıdır. Dünya, bu savaşta Çanakkale’de Türk insanının kahramanlığına, cesaretine, onuruna, centilmenliğine tanıklık etmiştir

Toprağı kanla yoğuran, “Bir gül bahçesine girercesine” toprağa düşen kınalı kuzular, ‘Çanakkale Geçilmez’i tarihimize altın harflerle yazdırmışlardır.

Bu şanlı zafer, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur” sözlerinde anlam bulmuştur.

İnsanlık artık geçmişten gerekli dersleri çıkararak, her türlü nedenden kaynaklanan çatışmaları sonlandırmalı, tüm dünya insanlarının huzur ve sevgi içerisinde bir arada yaşayacakları barış dolu bir dünyanın temelleri atılmalıdır.

Bugün, Çanakkale’de ülkeleri için seve seve canlarını veren şehitlerimiz ve onlarla yan yana yatan binlerce yabancı asker, savaşların acı sonuçlarını, barışın önemi ve zorunluluğunu tüm insanlara anlatmaktadır.

Milletimiz, şehitlerimizin ve gazilerimizin değerini daima bilmiştir, onları asla unutmamıştır, unutmayacaktır. Bize düşen Çanakkale’de, kahramanca savaşan, vatanımızı kanıyla, canıyla müdafaa eden şehitlerimizi ebediyen şükranla hatırlamak, şehitlerimizin aziz emaneti olan ülkemizi korumak, maddi ve manevi bütün değerlerimizi daha yükseğe taşımak için çalışmak ve üretmeye devam etmektir.

Bu büyük zaferin yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını canlarını ortaya koyarak “Çanakkale Geçilmez” dedirten kahraman şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.”

 

                                                                          Prof. Dr. Mehmet Tokaç

                                                             İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü

Millî Merkez Basın Açıklaması; TÜRK MİLLETİNİN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN

 
Doksandört yıl önce 29 Ekim 1923’de, Anadolu’ya yönelik batılı haçlı emperyalistlerin Anadolu’yu istilâ ve Türk Milletini yok etme emellerini sonsuza kadar tarihin çöp sepetine gömmüş olan Türk Milleti, ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “en büyük eserim” dediği TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ bütün dünyaya ilân etmiştir.
 
Bugün Türk Milleti’nin birliği, Türk Devleti’nin varlığı, Türk vatanının bölünmez bütünlüğü tehdit altındadır.
 
 
Türk Milleti’nin tarihte olduğu gibi bugün de, yarın da; devletin bekasına ve Cumhuriyetimizin sonsuzluğuna yapılan saldırılara sessiz kalmadığı ve kalmayacağı, vatanın ve milletin parçalanmasına müsaade etmeyeceği, Cumhuriyetimizi ilelebet muhafaza ve müdafaa
azim ve kararında olduğu bilinmelidir.
 
Gazi Mustafa Kemâl başta olmak üzere, İstiklâl Savaşının kahramanlarını, şehitlerini saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anarken,
Türk Milletinin
 
CUMHURİYET BAYRAMINI
kutluyoruz.
 
Hüsamettin CİNDORUK
Millî Merkez Başkanı
TBMM 1991-95 Dönemi Başkanı2017.10.29 Cumhuriyet

 

TAHSİN ERTUĞRULOĞLU’NA KULAK VERİN

 

 

süleyman pekinOsmanlı’nın iki kurucusu var kabul edilir: İlki Osman Gazi ve ikincisi Çelebi Mehmet. Ankara Savaşı’yla dağılan devlet mekanizmasını I.Mehmet toplayamasa belki de ‘the end’..

İstanbul’un da iki fatihi var sayılmalı: İlki Fatih Sultan Mehmet ve ikincisi Gazi Mustafa Kemal. Kurtuluş Savaşı’nın galibi Atatürk 6 Ekim 1923’te İstanbul’u geri almasaydı ‘went to went’ / ‘gitti de gitti’..

Kıbrıs’ın da iki fatihi var tarihte: İlki Lala Mustafa Paşa ve ikincisi Bülent Ecevit. İlki 307 yıllık hükümranlığımızın mimarı, ikincisi ise ilk fetihten tam 404 yıl sonra adanın hiç olmazsa yarısını geri kazandıran adam. Ve Kıbrıs mücahidi Erbakan’la birlikte.. Hem de Kurtuluş Savaşı kahramanlarından İsmet İnönü’nün 4 yılda başaramadığı..

Bu Hükümet’in Kıbrıs politikası “Çözümsüzlük çözüm değildir” saçmalığından beri hiç millî olmadı. Merhum Ecevit’le Denktaş’ın “Eğer AB, Güneyli Rumlar’ı Kıbrıs diye Birliğe alırsa, o zaman Kuzey de Türkiye ile tam entegrasyona geçer” sözünü bırakın miras almayı 2004’te uluslararası anlaşmalara aykırı düzenlemeyi bile zamanla kabullendi.

Şunun şurasında 3 ay önce hem toprak, hem asker, hem de garantörlük tavizi verdiğimiz halde sağolsun milliyetçi Rumların bununla yetinmek istememeleri bizi geçici de olsa kurtardı. Bizimkilere kalsa iş tamamdı.

2015’e kadar Ortadoğu’da Amerikan çıkarlarını önceleyen İktidarımız, sonra nasıl Fırat Kalkanı Harekâtı’nı yapabildiyse ve bugün İdlip’te ABD’ye rağmen Rusya’yla birlikte düzen tesisi yoluna girebilmişse umut var demektir. Türkiye’ye kaşı vize yaptırımını bu ‘rağmen’likte aramak gerek. Türkiye’nin de aynı yaptırım kararı alması ‘mütekabiliyet’ esasına uygundur ve devlet olmanın gereğidir.

Bu karmaşada kaçırılmaması gerek çok önemli bir husus var; o da KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun sözleri: “Artık uluslararası tanınma için çalışmaya başlamanın zamanı geldi. Bugüne kadar bundan imtina ettik. Önümüzdeki ikinci bir seçenek ise Özerk bir Cumhuriyet.. Yani dışişleri ve savunma alanlarındaki yetkilerimizi Türkiye’ye devredip gerisini kendi içimizde yönettiğimiz bir cumhuriyet.. Henüz hangi yolu seçeceğimize karar vermedik. Ankara ile birlikte oturup karar vereceğiz.”

Futbolda buna ‘muz orta’ derler. Bırakın Ecevit-Erbakan olmayı, Hatay’ı anavatana katma başarısını gösteren Atatürk’ün yaptığını bir başka noktada egale etme şansınız var. 1936 Hatay özerk, 1938 Hatay bağımsız, 1939; Hatay Türkiye’ye katıldı.

Hatay’ın plakası eskidi, sıra 82’de.. Afakî Kerkük, Musul konuşmalarını bir kenara bırakırsak Tahsin Ertuğruloğlu’nun çıkışını CB Mustafa Akıncı’nın da iradesiyle millî iradeye dönüştürmek ve bu pası gole çevirmekte tarihî güzellikler var.

 

 

MİLLÎ MERKEZ, TÜRK MİLLETİNİN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN

MİLLÎ MERKEZ,

TÜRK MİLLETİNİN

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN

 milli merkez logo

Doksanbeş yıl önce 30 Ağustos 1922’de, Başkumandanlık Meydan Muharebesi ve Dumlupınar Zaferi ile Anadolu’ya yönelik batılı haçlı emperyalistlerin Anadolu’yu istilâ ve Türk Milletini yok etme emelleri sonsuza kadar tarihin çöp sepetine gömülmüştür.

Ancak ne hazindir ki, 95 yıl önce yenip, ülkemizden kovduğumuz batılı emperyalistler, bu yenilgilerinin rövanşını almak için, Türkiye’nin NATO’ya katılmasından itibaren ülkemizin bağımsızlığını yok edecek gizli faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. İşbirlikçi iktidarlar eliyle ve özellikle 1980 Amerikancı-faşist darbe sonrasında yetiştirilen vatan haini-dindar-kindar-katil nesiller, 15 Temmuz 2016 günü ABD+NATO organizasyonu olan kanlı bir isyana kalkışıp, ülkemizi 95 yıl önce tepelediğimiz emperyalistlerin işgaline açık hale getirmeye kalkışmışlardır.

Bu kalkışma 95 yıl önce olduğu gibi yine “karakteri bağımsızlık olan Türk Milletinin” sergilediği “ordu+millet” birlikteliği ile defedilmiştir.

 

Bugün Türk Milleti’nin birliği, Türk Devleti’nin varlığı, Türk vatanının bölünmez bütünlüğü tehdit altındadır. Türk Milleti’nin engin hoşgörüsü altında varlıklarını sürdüren ancak kin ve nefret duygularından sıyrılamayanlar, Türk Ordusuna karşı zehir kusmaya devam etmektedirler.

Türk Milleti; azınlıkçılar, vatansız dincilerce teslim alınmaya çalışılmaktadır.

Türk Devleti; Türk düşmanı azınlıkçı kişilerce ve gruplarca sarsılmaktadır.

Türk vatanı; teröristlerin açık alanı haline getirilmiştir.

 Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olanlarca;

Türkiye’nin Türk Milleti’nin vatanı, ülkesi olduğu gerçeği inkâr edilmeye,

Tarih bilinci köreltilmeye, Millî devlet tasfiye edilmeye, Türk Milleti bölünmeye,

Türk Ordusu küçültülüp, yokedilmeye, Dinî vesayet egemen kılınmaya,

Çağdışı ortaçağ Arap hurafeleriyle beyinler yıkanmaya, Bilim ve teknoloji yerine Arap masalları ile gençlik uyuşturulmaya,Türk kahramanları yerine ortaçağ Arap önderleri ve hayali Amerikan çizgi roman karakterleri kahraman gösterilmeye, Hırsızlığın ve yalancılığın ahlâki değerler olarak kabul ettirilmeye çalışılmaktadır.

Din istismar aracı kılınmış, haçlı irtica Ortadoğu’da kan dökmektedir.

Türk Milleti’nin tarihte olduğu gibi bugün de, yarın da;

yapılan saldırılara sessiz kalmadığı ve kalmayacağı, vatanın ve milletin parçalamasına müsaade etmeyeceği bilinmelidir.

Gazi Mustafa Kemâl başta olmak üzere, İstiklâl Savaşının kahramanlarını, şehitlerini saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anarken, Türk Milletininmm

Başkumandanlık Meydan Muharebesi ve Dumlupınar Zaferini ve

30 Ağustos Zafer Bayramı kutluyoruz.

Olba Antik Kenti’nde Kazı Çalışmaları Aralıksız Sürüyor

 

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin’in Silifke İlçesi’ne bağlı Uzuncaburç beldesinin doğusunda bulunan Olba Antik Kenti’nde 2017 yılı yaz döneminde başlayan arkeolojik kazıları inceleyerek, görevlilerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.BAŞKAN KOCAMAZ, OLBA KAZILARINI İNCELEDİ (1)

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 3 yıldır sağladığı maddi desteği bu yıl da devam ettirdiği ve 60 bin TL destek verdiği kazı çalışmalarını inceleyen Başkan Kocamaz, “Mersin’in turizm hayatına, kültürel değerlerine yeni değerler katmak istiyoruz” dedi.BAŞKAN KOCAMAZ, OLBA KAZILARINI İNCELEDİ (7)

Göreve geldikleri günden bu yana destek verdikleri kazı çalışmalarından bahseden Başkan Kocamaz, verilen desteğin devam edeceğini belirterek, “Bu bölgede 8 ayrı yerde kazı çalışmalarımız devam ediyor. Müze müdürümüz, kazı başkanımız ve kazı heyetimiz burada. Bu bölge tarihte çok önemli bir yerleşim birimiydi. Bunların kalıntılarını hep birlikte gün yüzüne çıkaracağız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu tür yerler çok fazla ilgi görüyor. İlgi görürken de bölgede yaşayan insanların günlük hayatına da bazen engeller çıkarabiliyor. Ama Devletimiz büyük devlet, güçlü devlet. İnşallah bu konuyu Bakanlık yetkilileri ile görüşüp en kısa sürede çözmek istiyoruz” şeklinde konuştu.BAŞKAN KOCAMAZ, OLBA KAZILARINI İNCELEDİ (17)

Roma mozaiği gün yüzüne çıkarıldı

Silifke İlçesi’ne bağlı Olba Antik Kenti’ndeki kazılar, Gazi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Erten başkanlığında ve Gazi Üniversitesi ile Mersin Üniversitesi doktora, yüksek lisans ve lisans öğrencilerinden oluşan 20 kişilik bir ekip ile sürdürülüyor. Arkeolojik kazılarda aynı zamanda ilgili alanlardaki uzmanlar, eğitim için gelen öğrencileri de yetiştiriyor.

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 3 yıldır destek verdiği kazılarda ortaya çıkarılan mimari eserlerin görsel belgelemeleri yapılırken, eski eser restorasyonu ve küçük eser konservasyonunun yerinde yapılabilmesi adına kurulan laboratuvar ile eserlerin ön temizlikleri ve bakımı sağlanabiliyor.

Dağlık Kilikya olarak adlandırılan bölgenin önemli bir merkezi olan Olba Antik Kenti’nin yerleşim tarihine ışık tutmak amacıyla 17 yıldır devam ettirilen kazılar, her yıl olduğu gibi bu yıl da hız kesmeden sürdürülüyor. İlk olarak 2001 yılında yüzey araştırmaları olarak başlayan çalışmalar, 2010 yılında arkeolojik kazı çalışmalarına dönüştü. 2017 yılı kazı çalışmaları, daha önceki yıllarda başlamış olan Roma Dönemi tiyatrosunda, Hıristiyanlık Dönemine ait manastırda ve kentin akropolisinde devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda kazı alanında devam eden çalışmalar sırasında, MS. 2. yy sonu 3. yy başlarına ait bir Roma mozaiğine rastlandı. Olba’da rastlanılan ve değerli, seçkin bir eser olan Roma mozaiği, Silifke Müzesi’ne kaldırıldı ve sergilenmeyi bekliyor.BAŞKAN KOCAMAZ, OLBA KAZILARINI İNCELEDİ (29)

“Arkeolojik kazılar için ilk defa yerel yönetimden böyle bir destek aldık”

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın kazı çalışmalarına verdiği desteğin önemine değinen Olba Antik Kenti Kazı Başkanı Gazi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Erten, “Sayın Başkan, göreve geldiği tarihten itibaren kazılara destek vermekte. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Çünkü yerel yönetimlerden ilk defa böyle bir destek aldık. Bu sadece Mersin ve bölge arkeolojisi değil aynı zamanda ülkemizin tarihinin, kültürünün aydınlatılması açısından çok değerli bir destek. Sayın Burhanettin Başkanımıza huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Yardımlarının her kuruşunun bizim için çok kıymetli olduğunu, çok önemli işlerimizi bu sayede hallettiğimizi belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.BAŞKAN KOCAMAZ, OLBA KAZILARINI İNCELEDİ (35)

Silifke Müzesi Müdürü Nilgün Yılmazer, “Ben öncelikle Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Burhanettin Kocamaz Bey’e bölgemizdeki kazılara, yüzey araştırmalarına verdiği destekten dolayı sonsuz teşekkür ediyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız bu konuda oldukça duyarlı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Burhanettin Bey’in, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile bölgede çok güzel çalışmalar yapılacağı inancındayım” diye belirtti.

Kişiye Özel Kanser Tedavisi Kansere Teslim mi Olmak Lazım?

Kişiye Özel Kanser Tedavisi

Kansere Teslim mi Olmak Lazım?

 

Okan Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Karagöz kanser tedavisi konusunda  ilgi çekici açıklamalar yaptı.

Yakın bir geçmişe kadar onkoloji hastaları kanser gelişen organa göre tedavi ediliyor, aynı tanıyı alan hastalara benzer kemoterapi ilaçları veriliyordu. Son yıllarda onkoloji alanındaki gelişmeler gösterdi ki meme kanseri derken ya da akciğer kanseri derken biz tek bir hastalıktan bahsetmiyoruz. Tedaviye olan yanıtın farlılıkları ve yeni geliştirilen hedefe yönelik ilaçların hedeflerinin tespit edilmesi gerekliliği kanserin patolojik, moleküler biyolojik ve genetik testlerle alt tiplerin  ortaya konulması zorunluluğunu doğurdu. Artık birçok hastane bünyesinde moleküler patoloji departmanları bulunmaktadır. Kanser teşhisi moleküler ve genetik testlerle desteklenmekte, alt tiplemesi yapılmaktadır. Hastalıkların bu moleküler ve genetik özelliklerine göre tedavi belirlenmektedir ve kanser tedavisi için hazırlanan tedavi kılavuzlarında da hangi hastaya hangi yaklaşımla tedavi yapılmasının kararı bu testler ışığında verilmektedir.

bülent karagöz okan ünvTedavide kullanılan klasik kemoterapi ilaçlarında bile kanser tiplerinin bazı alt gruplarında daha etkili olduğu bazılarında hiç etkisi olmadığı gösterildi. Hardal gazının 1. Dünya savaşında kullanılması, sonrasında 1940’lı yıllarda Nitrojen mustard adındaki ilk kemoterapi ilacının keşfinden bu yana yaygın olarak kullandığımız ve halen klinik pratiğimizin en önemli öğesi olan kemoterapi ilaçlarının seçiminde kanserin bazı özelliklerini dikkate almaktayız. Prof. Dr. Bülent Karagöz, ‘’Bir kemoterapi ilacı akciğer kanserinin bazı patolojik alttiplerinde etkili iken bazılarında etkili olamamaktadır. Bir baş boyun tümörü olan orofarinks kanserlerinde bir virüsün varlığı tedaviye yanıtı öngörmemizi sağlamaktadır. Bazı merkezi sinir sistemi (beyin) tümörlerinde bazı kromozomlardaki kısmi kayıpların varlığının tespiti kemoterapi verme kararımızı etkilemektedir’’ dedi.

Kemoterapi dışında kanser tedavisindeki hedefe yönelik ilaçların kullanımında da sıklıkla moleküler, genetik testlere gerek duyulmaktadır. Kolon kanseri tedavinde kemoterapi yanında verilecek hedefe yönelik ilacın seçimi tümör dokusunda bazı genlerde mutasyon olup olmamasına bağlıdır. Akciğer kanserinde hap olarak kullanılan hedefe yönelik ilaçların kullanılabilmesi tümörde ilacın hedefinin varlığına bağlıdır. Malign melanom adındaki cilt kanseri tedavisinde bir gendeki mutasyon varlığı bazı özel tedavi ilaçları ile tedavi şansının olduğunu göstermektedir.

Kanser tedavisi ile ilgili, Okan Üniversitesi Hastanesi Prof. Dr. Bülent Karagöz bilgi verdi:

‘’Kemoterapi ve hedefe yönelik ilaçların yanı sıra immünolojik tedavi yöntemleri ağırlık kazanmaya başladı. O kadar ki kanser ile ilgili klinik çalışmaların yaklaşık beşte biri bu yöntemlerle ilişkilidir. Bu immünolojik tedavilerin son halkası olan immünoonkoloji ilaçları da kanser tedavisinin bir parçasıdır. Bu ilaçların etkin olması kanserin immünojen özelliği olmasına bağlıdır. Bu ilaçlar immünojen bir tümör olan malign melanomda etkin olarak kullanılmaktadır. Yine bu ilaçlar meme kanserinin ancak immünojen özellik gösteren tiplerinde etkili olabilmektedir. Son yapılan çalışmalar bir immünoonkoloji ilacının etkinliğinin kanser tipinden bağımsız olabileceğini gösterdi. Bu ilacın etkili olabilmesi için DNA onarım mekanizmalarının birinde hasar olması yeterliydi. Bu gelişme belki de ileride kanserin adlandırılmasını değiştirecektir’’.

Prof. Dr. Bülent Karagöz, ‘’Kanserin bireyselleştirilmiş tedavisindeki bu denli hızlı gelişme biz doktorları tıp fakültesi yıllarında sık duyduğumuz bir cümleye götürüyor: “HASTALIK YOKTUR, HASTA VARDIR” dedi.

Ukraynalı şehit ve gazi çocukları Türk kültürüyle tanışacak

 

 

Ukrayna Ailesi Derneği ve Ukrayna Büyükelçiliğinin projesi kapsamında gelen 12 şehit ve gazi çocuğu, ülkemiz ve kültürümüzle tanışacak

 

 

12 çocuk 12 gün kalacakua

Antalya’da bulunan Ukrayna Ailesi Derneği; Ukrayna Büyükelçiliğinin yardımı kapsamındaki projeyle Ukraynalı savaş gazileri ve şehitlerinin çocuklarından oluşan bir grubu, Antalya tatiline davet etti. Yaşları 10-16 arasında değişen 12 çocuk, 10-21 Haziran 2017 tarihleri arasındaki Yaratıcı Atölye Kültür ve Eğitim Projesi kapsamında Larissa Hotel Beldibi’nde konaklayacak. Ukrayna’nın farklı bölgelerinden gelen 12 çocuğa, Viktoriia Honchar ve Oleksandra Syrotenko isimli 2 yetişkin sorumluluk edecek.

 

Türk kültürünü tanıyacaklar

Çocuklar proje kapsamında Türk kültürüyle tanışacak, cazip sanat etkinliklerine katılacak ve tatil yapma imkanına sahip olacak. Ukrayna Ailesi Derneği Başkanı Vita Mykhaylova; Ukrayna’nın Türkiye Büyükelçiliği ile birlikte gerçekleştirdikleri proje ve kapsamındaki etkinlikler sayesinde Türk kültürünün tanıtılacağını vurguladı. Mykhaylova, 10 Haziran akşamı Türkiye’ye giriş yapan çocukları ve sorumlularını Antalya Havalimanında karşıladı.

 

Hepsi şehit ve gazi çocuğuua1

Ukrayna Ailesi Derneği Başkanı Vita Mykhaylova şöyle konuştu: Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gerilimde yaşamını yitiren Ukraynalı şehitler ile gazilerin çocuklarına psikolojik destek olabilmek ve onları bir nebze mutlu edebilmek adına Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği, Ukraynalı sivil toplum örgütü “Poltava Tabur” ve biz Ukrayna Ailesi Derneğinin ortaklaşa düzenlediği bu organizasyona Antalya Büyükşehir Belediyemiz de destek vermiştir. Ana sponsorluğunu üstlendiğimiz bu çalışma ve motivasyon kampında çocuklarımıza Türkiye kültürünü ve Antalyamızı tanıtmak için heyecanlıyız. Anavatan toprağımızı korumak için canlarını ortaya koymuş askerlerimizin bize emanet edilmiş yavrularına minnet duygularımızı sunabilmek için çabalıyoruz. Bu amaçla bize destek veren, katkı sağlayan sponsorlarımıza teşekkürlerimizi sunarız. Türkiye kültürünü ve Antalya’nın daha iyi bir şekilde tanıtımını sağlayacak her türlü yardıma da açığız.”

 

Ukrayna Ailesi Derneği-Vita Mykhaylova: 0242 311 25 89

 

Haber: Şükrü AĞIRMAN

 

 

FETÖ’DEN İHRAÇ OLDUĞUNU DUYUNCA CAMLARI KIRDI!

Malatya Battalgazi İlçe Kaymakamlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında beş personelin işine mütevelli heyetin aldığı karar ile son verildi.

FETÖ ile mücadelenin simge ismi haline gelen Battalgazi Kaymakamı Vedat Yılmaz’ın yürüttüğü soruşturma kapsamında yaklaşık 50 vakıf personeli hakkında detaylı bir FETÖ araştırması yapıldığı bilgisi edinildi.bg

Yapılan inceleme neticesinde Battalgazi Kaymakamlığı’na bağlı,devlet adına ihtiyaç sahiplerine yardımların yapıldığı kurum olan Battalgazi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan FETÖ/PDY ile ilişkisi tespit edilen ikisi karı koca olmak üzere toplam beş kişinin vakıftan ihracına karar verildi.

Battalgazi Kaymakamı başkanlığında toplanan ve içinde muhtarları,hayırseverleri,dernekleri temsil eden şahıslar ile kurum müdürlerinin yer aldığı mütevelli heyet,oy birliği ile FETÖ ile ilgisi olduğuna kanaat getirilen personellerin işine son verdi.

İşlerine son verildiğini duyan ve vakıfta karı koca olarak görev yapan iki çift sinir krizleri geçirirken ihraç olan ve isminin Kenan olduğu öğrenilen diğer erkek şahıssın ise devletin malı olan vakıf mallarına saldırmaya başladığı bunun neticesinde vakıf kapısının camlarını yumruklayarak kırmak sureti ile devlet malına zarar verdiği bilgisine ulaşıldı.

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ihraç olan şahsın kendini yaraladığı için daha sonra hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi.Şahıs hakkında devlet malına zarar vermekten işlem yapılıp yapılmayacağı ise merak konusu oldu.

İlerleyen günlerde vakıf ile ilgili yeni ihraçların olabileceği konuşulurken, ihraçlar yapılmadan önce çok hassas bir incelemenin olduğu TMSF kayıtları,dernek üyelikleri,sendikal bağlar,sosyal çevre araştırmalarının esas alınarak en son olarakta mütevelli heyet onayı ile işten çıkarılma yapıldığı bilgisi elde edildi.

Eğitime Anlamlı Bir Destek Daha

Şampiyonlara eğitim desteği sağlandı.

 

Bölgesel amatör ligde gösterdiği başarı ile Türkiye Kadınlar Hentbol 2. Liginde mücadele etmeye hak kazanan Antalya Gazi Gençlik Spor Kulübünün 11 öğrencisinin eğitimini Antalya Özel Işıklar Lisesi üstlendi.sampiyonlar

 

İki yıl öncesinde kurulmasına rağmen Bölgesel Amatör Lig’de yapılan grup maçlarını kazanarak Türkiye Kadınlar Hentbol 2. Liginde mücadele etmeye hak kazanan Antalya Gazi Gençlik Spor Kulübünün 11 sporcusuna eğitim desteği geldi. Antalya’nın tanınmış öğretmenlerinden Halef Kartal tarafından kurulan Özel Işıklar Lisesi şampiyon takımın 11 öğrencisinin eğitimini üstlendi. Yıllardır eğitimin içerisinde olması nedeniyle özellikle kızların eğitiminin kendisi için çok önemli olduğunu ifade eden Özel Işıklar Lisesi Kurucusu Halef Kartal “Bu çocuklarımız her türlü imkansızlıklara rağmen çok önemli başarı kazandılar. Bu başarının karşılıksız kalmaması ve şampiyon kızlarımızın daha iyi şartlarda eğitim görmesi adına bu evlatlarımızın eğitimini kurum olarak üstlendik. Kızlarımızın hentbol maçlarında olduğu gibi derslerinde de başarılı olacaklarına yürekten inanıyorum. Hepsine de hem eğitim hem de spor hayatlarında başarılar diliyorum” dedi.

 

Hiçbir kurum ve kuruluş desteği olmamasına rağmen Antalya’nın Kadınlar Hentbol 2.Liginde temsilcisi olan Gazi Gençlik Spor Kulübünün antrenörleri Onur Yüksel ve Emin Kurtak önemli bir başarı kazandıklarını belirterek “ Kurulduğumuz günden bu yana hiçbir kurum ve kuruluştan destek görmedik. Sponsorumuz yok. Eşimizden, dostumuzdan kendi imkanlarımızla sağladığımız bütçeyle bu takımı bu günlere getirdik. Kızlarımız olağanüstü bir mücadele örneği sergileyerek Antalya’yı 2. Ligde temsil etme hakkı kazandılar. Bu başarının karşılığı olarak Özel Işıklar Lisesinin eğitim desteği son derece anlamlı oldu. Bizler de bu jeste  2.Ligde başarılı olarak karşılık vereceğiz. Tüm Antalyalıları takımımıza destek olmaya çağırıyoruz” dediler.

Gazimağusa Sancağ’nda ki Mücahit Komutanlar Anıldı

gazi

Gazimağusa Sancağı’nda görev yapmış mücahit komutanlarını anma töreninin 4.’cüsü Gazimağusa Mezarlığı’nda dün yapıldı. Saygı Duruşu ile başlayan anma töreninde gün dolayısıyla konuşmalar yapıldı, merhum komutanlar için dua okundu ve kabirler ziyaret edildi.gazi1
Törene Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter, Gazimağusa Kaymakam Vekili Mehmet Nurettin, bazı komutanlar, üst düzey yetkililer ve merhum komutanların yakınları katıldı.
İlk olarak Mücahit Komutanları Derneği Başkanı Gözkamaş Ergüneş bir konuşma yaptı. Ergüneş bu yıl 4.sü düzenlenen Kıbrıs’ta Türklüğün yaşatılması için Mağusa Sancağı’nda görev yapan merhum mücahit komutanlarını anma törenini gerçekleştirmekten onur duyduklarını belirtti. Gözkamaş Ergüneş geçen yıl düzenlenen törende ‘Onur Madalyası ve Beratı’ takdim etmek üzere bir söz verdiklerini, bu çerçevede Mehmetçik Sancağı’nda görev yapan dernek üyelerine madalya ve beratlarının takdim edildiğini, Gazimağusa’daki komutan ailelerine de Kasım ayının sonlarında madalya ve beratlarını vereceklerini kaydetti.gazi3
Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Ergüneş, kendilerinin ancak Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin olduğu, Türk ordusunun Kıbrıs’ta kalacağı, iki bölgeli bir anlaşmaya evet diyebileceklerini ifade etti.gazi2
Törende merhum komutan aileleri adına Dr.Özkan Korun da bir konuşma yaparak, merhum mücahit komutanlarının anılmalarının vefa duygusunun önemli bir adımı olduğunu söyleyerek, rahmetli komutanların bugün Kıbrıs’ta devam eden Türk varlığının sahipleri olduğunu belirtti.
Korun, Kıbrıs Türk halkına düşen görevin onların bıraktığı onurlu mücadeleye sahip çıkmak olduğunu vurgulayarak, merhum komutanları rahmet ve saygıyla andı.gazi4
Törende daha sonra din görevlisi İbrahim Yazıcı tarafından dua okundu ve şehitlik ziyaret edilerek kabirlere karanfil bırakıldı.