Etiket arşivi: gazeteci

​Kanal İstanbul’un amacı bu mu? Aytunç Altındal’ın sözleri paylaşılıyor

Kamuoyunda ‘Kanal İstanbul’a yönelik tartışmalar sürerken sosyal medya kullanıcıları Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal’ın dikkat çeken sözler sarf ettiği bir videoyu paylaşıyor.

reklam alanı

Son günlerde kamuoyunun en çok konuştuğu konuların başında ‘Kanal İstanbul’ geliyor. ‘Kanal İstanbul’ konusu tüm yönleriyle tartışılırken söz konusu projenin Montrö Sözleşmesi’ni riske sokabileceği de kaydediliyor. ‘Kanal İstanbul’ konusu vatandaşlar tarafından merakla takip edilirken sosyal medyada çok sayıda etkileşim alan bir bir video dikkat çekti.

Söz konusu videoda geçtiğimiz senelerde vefat eden Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal dikkat çeken sözler sarf ediyor. ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği bir ziyarete dair değerlendirmelerde bulunan Altındal, ABD’nin Karadeniz’e donanma çıkarmak istediğini belirtiyor.

Aytunç Altındal konuya ilişkin şu ifadeleri kullanıyor:

Türk basınında ne hikmetse yer verilmeyen fakat muhtemelen yarın veya öbür gün en geç Condoleezza Rice’ın açıklayacağı başka bir olay var. Bu geliş gidişler içinde bundan hiç söz edilmedi. Nedir o? ABD Deniz Kuvvetleri’nin donanmasının Karadeniz’e çıkma isteği var. Ve bu bizim Montrö anlaşmamızın 11 ve 12. maddelerinin ihlal edildiği takdirde çıkabiliyor. Demek ki Montrö gündemde. Ve diyor ki ABD; ‘Benim Akdeniz’deki donanmamı ben Karadeniz’e çıkartacağım’. ‘Bana izin vereceksin’ diyor Türkiye’ye.

Bir kere daha söylüyorum. Bunu Türkiye’de Condoleezza Rice hükümete bildirmiştir. Ama açıklamasını Bulgaristan’a gidecek ya şimdi. Bulgaristan’da, Sofya’da yapacak açıklamayı. Kuvvetle muhtemelen yarın ya da öbür gün gazetelerde okuyacaksınız.

FATİH PORTAKAL’DAN DİKKAT ÇEKEN İDDİA

Araştırmacı, Gazeteci, Yazar Aytunç Altındal’ın Montrö Sözleşmesi’ne ilişkin sözleri sosyal medyada geniş yankı uyandırırken Gazeteci Fatih Portakal da dikkat çeken bir paylaşımda bulundu.

reklam alanı

Sosyal medya hesabı hesabı aracılığıyla paylaşımda bulunan Fatih Portakal, ‘Kanal İstanbul’un yapılmak istenme nedeninin ‘ABD donanmasının Karadeniz’e çıkışının ve yerleşmesinin önünü açmak’ olduğunu savundu.

Fatih Portakal konuya dair şu ifadeleri kullandı:

Kanal İstanbul’un yapılmak istenme nedeni bana göre, ne ihtiyaçtan, ne ticari bir gereksinimden. Parasal rant da ilk sirada değil. Bana göre #ABD donanmasının #Karadeniz’e çıkışının ve yerleşmesininönünü açmak. Gizli ajandanın bu olduğunu düşünüyorum. ABD ne düşünüyor acaba?

2017 Yılının “Fark Yaratan Kadınları” Açıklandı

Dünyanın en büyük pazarlama iletişimi yayını Advertising Age tarafından iş dünyasındaki en başarılı kadınları onurlandırmak üzere düzenlenen, Türkiye’de ise MediaCat Dergisi himayesinde Brand Week İstanbul kapsamında bu yıl beşinci kez gerçekleştirilen “Women to Watch 2017″nin fark yaratan kadınları belirlendi.kadın fark

Women to Watch en büyük marka ve pazarlama yayını olan Advertising Age’ın, 1997 yılından bu yana gerçekleştirdiği; marka, pazarlama, reklam ve medya dünyası başta olmak üzere iş dünyasındaki fark yaratan kadınların başarılarını gözler önüne sermek için yapılan bir seremoni. ABD ve Türkiye’nin yanı sıra Çin, Brezilya, İngiltere, Kolombiya ve Arjantin’de de düzenlenen seremoninin amacı, iş dünyasında fark yaratarak öne çıkan kadınlardan meydana gelen global bir network oluşturmak. Türkiye’de 2013 yılından bu yana MediaCat liderliğinde düzenlenen “Women to Watch 2017: Fark Yaratan Kadınlar” seremonisi ile bu yıl beşinci kez iş dünyasının başarılı kadınları ödüllendirildi.

Brand Week Istanbul kapsamında 7 Kasım Salı günü Zorlu PSM‘de gerçekleşecek Women to Watch Paneli‘nde bir araya gelecek olan 2017’nin Fark Yaratan Kadınları, iş dünyasında yaşadıkları zorlukları, kendi çözüm yollarını ve başarı hikayelerini paylaşacaklar. Panel sonrasında düzenlenecek törende ödüller sahipleriyle buluşacak.

 

İşte Türkiye’nin Fark Yaratan 8 Kadını

Bu yılın fark yaratan 8 kadını da mesleki başarılarının ötesinde kendi endüstrileri için birer rol model olarak, kadınların iş dünyasındaki önemini ortaya koyuyor. Topluma örnek işlerinin yanı sıra sektörlerinde iz bırakan, geleceği şekillendiren gelişmelere liderlik eden bu 8 kadının her birinin başarı hikâyesinde biraz yenilikçilik, biraz girişimcilik, biraz da yaratıcılık saklı. Tasarım Lideri, Marka Lideri, Pazarlama Lideri, Marka Yönetimi Lideri, Teknoloji Lideri, Global Lider, Dijital Lider ve Medya Lideri olarak belirlenen “Türkiye’nin Fark Yaratan 8 Kadını”nın isimleri şöyle:

* Tasarım Lideri: Defne KOZ – Koz Susani Design, Tasarımcı

* Marka  Lideri: Ebru ÖZDEMİR – Limak Yatırım Holding, Yönetim Kurulu Başkanı

* Pazarlama Lideri: Ebru ÖZGÜÇ – Vodafone Türkiye, Marka ve Pazarlama Stratejisi Direktörü

* Marka Yönetimi Lideri: Nazan SOMER – Yapı Kredi Perakende Bankacılık Genel Müdür Yard.

* Global Lider: Oya CANBAŞ – Bayer, Tüketici Sağlığı İngiltere ve İrlanda Ülke Müdürü

* Dijital Lider: Didem Dinçer BAŞER – Garanti Bankası Dijital Bankacılık Genel Müdür Yard.

* Teknoloji Lideri: Magdalena YEŞİL- Salesforce Yönetim Kurulu Üyesi

* Medya Lideri: Aslı ŞAFAK – Bloomberg HT Programcısı, Gazeteci, Yazar

Fark Yaratan 8 Kadın Nasıl Seçildi?

Women to Watch hayat boyu başarı ödülü olmaktan ziyade; son bir yılda gösterilen performansların değerlendirilmesiyle belirleniyor. Women to Watch kadınlarının belirlenmesinde herhangi bir başvuru söz konusu değil. Advertising Age’in belirlediği kriterler çerçevesinde belirlenen adaylar, Ad Age ve MediaCat’in editöryal standartları içinde incelenerek ve titiz bir çalışma sonrasında kazananlar finalize edilmesi ile kamu oyuna duyuruluyor. Yeni ve heyecan yaratan bir marka/kategori yaratarak iş dünyasına zenginlik katmak, attığı adım ve aldığı kararlarla global seviyede liderlik özellikleri sergilemek, uluslararası platformlarda ses getirmek, yaratıcılığı ve yarattığı değerlerle medya dünyasına, reklam ve pazarlama endüstrisine yeni kaynaklar sağlamak, üstlendiği başarılı ve istikrarlı sosyal sorumluluk projeleriyle topluma örnek olmak, ülke genelinde ya da firma/marka özelinde bir krizi başarıyla yönetmek ve/veya yaratıcı çözümlerle aşmak, toplumda fark yaratmak, topluma cesaret aşılamak, demografik olarak erkek egemen bir sektörde sivrilmiş olmak Women to Watch kriterlerinden bazıları.

 

2016’da kimler seçilmişti?

Geçtiğimiz yıl listede; Nurten Öztürk Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Gözde Akpınar Marka Lideri, Beyza Kapu Pazarlama Lideri, Nil Bağcıoğlu Yaratıcı Lider, Yonca Brunini Pazarlama ve Teknoloji Lideri, İdil Yiğitbaşı Marka Lideri, Ela Gökkan Savcı Yaratıcı Lider, Sanem Oktar Girişimci Lider, Kamuran Uçar Pazarlama Lideri ve Burçak Günsev Dijital Lider olarak yer almıştı.

Woman to Watch Hakkında

Dünyanın en büyük marka ve pazarlama yayını olan Advertising Age tarafından 1997 yılından bu yana gerçekleştirilen Women to Watch, 2012 yılında dünyanın diğer ülkelerine de taşınmış ve Amerika’dan sonra ilk olarak Çin’de düzenlenmiştir. 2013’den itibaren Brezilya ile birlikte Türkiye’de de gerçekleşmeye başlayan organizasyonun bu yıl MediaCat liderliğinde beşincisi düzenlenmiştir. Women to Watch bir ödül töreni değil, onurlandırma seremonisidir.

 

Busra-Cicek_avatar_1502636104-186x186POSTED BY: Büşra Çiçek

 

 

 

 

 

Türkiye Okuyor Gazetesi olarak, 2017 yılının fark yaratan iş kadınlarını kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

kocaeli-okuyor-haber- yusuf ünelHaber Yayın Dairesi: Yusuf Ünel

Gazeteci Susturmak!

 

cengiz_yucak_2(7)Gazeteci”     hem patronu hem de çalışanı itibariyle haber yapan muhabiri de, yorum yazan köşe yazarını da ve hatta gazetenin baskı ve dizgisinde emeği geçen herkesi kapsayan geniş bir kimliktir..Sırtında toplumu bilgilendirmek ya da olayları aydınlatmak gibi bir yükümlülüğü olan gazetecinin elindeki tek silahı ise kalemi ve fotoğraf makinesidir..

Haberinden ya da yorumundan rahatsızlık duyarak bir gazeteciyi etkisiz kılmak isteyenlerin ilk başvurduğu yöntem ise o gazetecinin kalemini veya fotoğraf makinesini, yetmediği yerde ise de en sonAhmet Hakan Coşkun örneğinde olduğu gibi burnunu kırmaktır..

Dünden bugüne gazeteciyi susturmaya çalışma yöntemleri ise hiç ama hiç değişmiyor;

çalışan ise patronuna etki ederek kovdurmak..

patron ise para kartı ile durdurmak..

namlu ya da yumruk ile susturmak..

yetmediği yerde de İftira ve kumpaslarla içeri tıktırmak..

Peki tüm bu çabalar yeterli oluyor mu?

Asla..

İftira ve kumpaslarla içeri tıkılan gazetecilerin daha sonra dışarı çıkınca daha acar gazeteci olduklarına ve hatta Tuncay Özkan ileMustafa Balbay misali milletvekiliğine terfi ettiklerine hep beraber tanık olmadık mı?

Bugün Silivri’de olan Hidayet Karaca, Mehmet Baransu, Gültekin Avcı ve diğerleri yarın özgür kaldıklarında gazetecilik yapmayacaklar mı?

Burnu kırılan Ahmet Hakan‘ın şimdi Hürriyet gazetesinde daha ateşli yazılarını okuyup ve Cnn’de daha sert söylemlerini dinlemiyor muyuz?

Geçen yıl İzmit’te bir gazete genel yayın yönetmeninin, kendi odasında başka bir gazete patronu tarafından darp edilmesinden sonra halen haberlerine ve köşe yazılarına devam ettiğini görmüyor muyuz?

O halde !?

O hali belli; haberinden veya yorumlarından rahatsız olduğunuz bir gazeteciyi bu tür yöntemlerle susturmaya kalkışmak doğru bir yöntem olmadığı gibi hedefe konulan o gazeteciden daha çok yeltenene zarar veren bir davranış biçimidir..

Peki ne yapılmalı?

Yapılacak olan da belli; o gazetecinin size ve kendinizi ait hissetiğiniz kesime bir zarar verdiğine inanıyorsanız, o gazeteciyi “bize veya bizlere hakszılık yapıyorsun” tezine ikna etmeye çalışacaksınız..

İkna olmuyor mu?

O zaman tezinizde haklı iseniz yargıya gidip size haksızlık yaptığına inandığınız o gazeteci ile hukuk önünde hesaplaşacaksınız..

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir‘ sözleri, tıpkı karşınızdakini yaralamaya çalıştığınızda sizi de yaralayabilecek olan iki ucu da keskin bir bıçak gibidir..

Evet gazetcilikte çeyrek yüzyıla doğru yol alırken, gazetecilere karşı yapılan her türlü susturma ve sindirme girişimleri bir gazeteci olarak beni yürekten üzüyor ve düşüncelerini paylaşmasam dahi onlarla birlikte yaralandığımı hissediyorum..

Hele hele geçen yıl İzmit’te ve dün de Gebze’de olduğu gibi bir gazetecinin diğer bir gazeteciyi döverek susturmaya çalışması olayı karşısında Ahmet Hakan’ın dövülerek susturulmaya çalışılması olayından daha çok üzülüyorum..

Ne demek bir gazetecinin kendi meslektaşını döverek susturmaya çalışması?

Bunun Nasrettin hoca misali bindiğin dalı kesmek budalalığından ne farkı var?

Dileğim hem Türkiye hem Kocaeli hem de Gebzemiz açısından bunun son olay olmasıdır..

İşte tüm bunların ışığında elimden sadece “kınamak” geliyor..

Kınıyorum..

Kimden gelirse gelsin, gazetecilere karşı yapılan veya yapılacak olan her türlü sindirme veya susturma girişimlerini tıpkı geçmişte dövülen tüm gazetece meslektaşlarıma yapıldığında kınadığım gibi bugün de kınıyorum..

CENGİZ YÜCAK 

1.Ulusal Fotoğraf Yarışması’nda Cennet’e Hayran Kaldılar

fotoİzmir Kuş Cenneti’nin tanıtımı amacıyla bu yıl ilk kez düzenlenen “1.Ulusal Foto Safari ve Fotoğraf Yarışması”, Türkiye’nin farklı köşelerinden doğa fotoğrafçılarını İzmir’de buluşturdu. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 3 gün süren fotoğraf maratonunu ziyaret ederek katılımcılara başarılar diledi.
 
Tükenme tehdidi altındaki çok sayıda kuş türüne ev sahipliği yapan ve dünyanın sayılı kuş sulak alanlarından olan İzmir Kuş Cenneti’nin tanıtımı amacıyla bu yıl ilk kez “Ulusal Foto Safari ve Fotoğraf Yarışması” düzenlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) İzmir Şube Müdürlüğü ve İzmir Kuş Cenneti’ni Koruma ve Geliştirme Birliği (İZKUŞ) işbirliğinde düzenlenen “Yaban Hayatı” konulu foto safari, 3-5 Nisan 2015 tarihleri arasında doğa ve kuş fotoğrafçılarını İzmir Kuş Cenneti’nde ağırladı. foto1Kuş Cenneti’nin doğal ortamına uygun kıyafet ve ekipmanlarla kendilerini kamufle eden fotoğrafçılar, Kuş Cenneti’nde yaşayan yabani türleri doğal yaşam ortamlarında 3 gün boyunca fotoğrafladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, organizasyonu ziyaret ederek katılımcılara başarılar diledi. Organizasyondan duydukları memnuniyeti dile getiren katılımcılar, İzmir Kuş Cenneti’ne hayran kaldıklarını, ışık ve doğanın çok güzel olduğunu belirterek foto safarinin gelecek yıllarda da düzenlenmesini istedi.foto2
 
Yarışma sonuçları 29 Nisan’da açıklanacak
Organizasyon kapsamında düzenlenen fotoğraf yarışması, foto safariye ayrı bir heyecan kattı. Katılımcıların 3 gün boyunca çektikleri fotoğraflarla katılabileceği fotoğraf yarışmasının sonuçları 29 Nisan Çarşamba günü açıklanacak. Para ödüllü yarışmanın Seçici Kurul’u foto muhabiri ve doğa fotoğrafçısı Aykut Fırat, doğa fotoğrafçıları Okyay Bulut, Zafer Kurnuç, Serhat Tigrel, Ömer Furtun, gazeteci ve fotoğraf sanatçısı Lütfü Dağtaş ile DMKP İzmir Müdürlüğü temsilcisi Elif Karabulut’tan oluşacak. Yarışmada ilk üç derecenin yanı sıra 7 adet mansiyon ve 15 adet de “sergilenmeye değer eser” belirlenecek.foto3

Gazeteci İsmail Küçükkaya’dan Ziyaret

 

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ı, Fox Tv’de yayınlanan sabah haber kuşağı programı 84Çalar Saat’in sunucusu gazeteci İsmail Küçükkaya, ziyaret etti.

Fox Tv’de her sabah yayınlanan Çalar Saat programının sunucusu İsmail Küçükkaya, 20 Mart Cuma günkü yayınını Edirne’de Eski Cami önünde gerçekleştirdi. Yayın süresince de sık sık vatandaşlara sorular yöneltip sohbet eden Küçükkaya, yayının ardından Edirne Belediye Başkanlığı binasını ziyaret etti. 114 yıllık tarihi Belediye Binası’nı ve içerisinde bulunan Atatürk Odası’nı gezen Küçükkaya çok etkilendiğini belirterek ziyaretçi defterini imzaladı.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, İsmail Küçükkaya’nın ziyaretinden çok memnun olduğunu belirterek, “Cesur yürekli gazeteci İsmail Küçükkaya, özgür insanların şehri Edirne’ye hoşgeldiniz diyorum” dedi. Ülkenin İsmail Küçükkaya gibi tarafsız, objektif habercilere ihtiyacı olduğunu belirten Gürkan, “Edirne’mizden sizi ağırlamaktan çok mutluyuz. Sabahki canlı yayınınızda da tüm Türkiye’nin gördüğü gibi Edirne insanı sizi gerçekten seviyor. Eski Cami önünden Selimiye Cami karşısında tarih kokan Edirne’den gerçekleştirdiğiniz program için emeğinize sağlık.” diye konuştu.

Ziyaret sonunda, Başkan Gürkan, Küçükkaya’ya Edirnakari tablo hediye etti.