Etiket arşivi: Gandi

BU YÜRÜYÜŞ Gandi Kemal’in değil MUSTAFA KEMAL’İN kazandırdığı değerler, CUMHURİYETİMİZİN kazanımları için TÜRKİYE’NİN YÜRÜYÜŞÜDÜR

BU TUTUKLAMA bir SİYASAL CEZALANDIRMA EYLEMİDİR ve bugün SESSİZ KALAN HERKESE SIRA GELECEKTİR.

konuk yazarADALET YÜRÜYÜŞÜ…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “ADALET YÜRÜYÜŞÜ” ile Türkiye farklı bir kulvara giriyor. Adaletin günün birinde herkese lazım olduğu gerçeği suratlara tokat gibi iniyor. Her şeyden önce bu yürüyüşün CHP’NİN ya da bir başka siyasi kuruluşun EYLEMİ OLMADIĞININ ALTINI ÇİZELİM. Nitekim Sayın KILIÇDAROĞLU da en başından bu gerçeği dile getirerek sadece partililere değil TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNE ÇAĞRI YAPTI. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananları, 

“Biz Türkiye’de kendi topraklarımızda bir DİKTA YÖNETİMİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ. Bıçak kemiğe dayandı artık. Yeter diyoruz. Bu ülkeye adalet ya gelecek ya gelecek. Eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa o bedeli önce biz ödeyeceğiz. BU YÜRÜYÜŞÜN BİR SİYASİ PARTİYLE İLGİSİ YOK. Adalet, ADALET, adalet. Biz dikta istemiyoruz, darbecileri istemiyoruz, 20 TEMMUZ DARBESİNİ YAPANLARI İSTEMİYORUZ. Adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz” 

diyerek yürüyüşe başladı. Ankara’dan İstanbul’a kadar 28 gün olarak planlanan yürüyüşün gün geçtikçe BÜTÜN YURDU KAPSAYACAĞINDAN şüphemiz yok. 

Kimilerine göre GEÇ KALINMIŞ OLABİLİR. Evet bu ülkede ömürlerini terörle mücadele için heba etmiş ASKERLER TUTUKLANDI. 26. Genelkurmay Başkanı terör örgütü üyesi olmaktan tutuklanıp 26 ay boyunca cezaevinde kaldığında yapılamadı böylesi yürüyüşler. Bugün çoğunluğu FETÖ’den tutuklu ya da firari olan hakim ve savcıların haksız kararları ile 6-7 yıllarını hapiste geçiren masum insanlara adalet için yürünmedi. Ömürlerini kutlu dava için heba edip, kanlarını, canlarını, malını-mülkünü verdiği, üyesi, delegesi olduğu siyasi partinin olağanüstü kongreye gitmesini isteyenlerin haklı talepleri hukukun dönemeçli yolları ile tıkandığında da yürünmedi. Milyonların iradesi seçim sandıklarında çalındığında da yürünmedi. Bu ülkenin kuruluş değerleri tek tek yok edilirken, kazanılmış haklar gasp edilirken de yürünmedi. 

Sokaktaki insanımızın endişeleri yeni değil. Yıllardır biriken gazın patlaması olarak da görülmemeli. Hele hele ENİS BERBEROĞLU’NUN haksız TUTUKLANMASINI PROTESTO ETME AMACIYLA bu yürüyüşün BAŞLATILDIĞINI İDDİA ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR. 

Yürüyüşün başladığı günden itibaren bu adalet arayışının Berberoğlu için olduğu algısı yaratmak amacıyla YANDAŞ MEDYANIN kiralık tetikçileri sabahtan akşama, geceden sabaha kadar ekranlarda ÇAMUR üzerine çamur ATMAYA KALKIŞACAKLAR. Görevlendirildikleri köşelerden yalan ve iftiralarına devam edecektir. Dahası bir takım “GÖREVLİLER”devreye girerek Anayasa Mahkemesi önündeki ‘ADALET NÖBETİ’NE Berberoğlu’nun destek vermediğini öne sürerek ULUSALCI olarak bilinen KESİMLERİN YÜRÜYÜŞE DESTEK VERMEMESİNİ de isteyebilir. Bir kez daha tekrar ediyorum. BU YÜRÜYÜŞ ENİS BERBEROĞLU İÇİN DEĞİL. Tutuklu gazeteciler için de değil. Bir siyasi partinin gösterisi hiç değil. Gelecek seçimlere yönelik propaganda metodu da değil. GELECEK NESİLLER İÇİNDİR… Çocuklarımızın, torunlarımızın haklarını koruyabilmenin girişimidir. Bu YÜRÜYÜŞE OMUZ VERMEK, desteklemek dahası bizzat katılmak HER VATANDAŞIN GÖREVİDİR.

***

Bu satırların yazarının takipçileri ömrü boyunca muhalif kimliğinin tanığıdır. Muhalif olmak her şeye karşı olma anlamını taşımaz. Elbette eleştireceğiz. Bu yürüyüş esnasında gördüğümüz eksiklikleri, organizasyon bozukluklarını dile getireceğiz. Ancak her fırsat bulduğumuzda yürüyüşe katılarak, adalet arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğimizi de buradan ilan ediyoruz… 

ADALET YÜRÜYÜŞÜNE KATILMAK TARİHE TANIKLIK ETMEKTİR. Yarın-öbür gün ya da yıllar sonra, “O YÜRÜYÜŞTEYDİM” diyebilmenin onurunu yaşayabilmek her faniye kısmet olmaz. Önemli olan Güvenpark’ta başlarken fotoğraf karesine girebilmek değil. Yağmur-çamur, güneş-sıcak demeden bir ay sürecek yürüyüşün her adımını yüreğinde hissetmektir. Ve kim bilir yürüyüşün finalinde gasp edilen haklarımızı yeniden kazanabilmek mutluluğunu yaşayabilmek olmalıdır.

BU YÜRÜYÜŞ “Gandi Kemal”in değil, MUSTAFA KEMAL’İN kazandırdığı değerlerin, CUMHURİYETİMİZİN kazanımlarının YÜRÜYÜŞÜDÜR. 

Bu yürüyüş son referandumda “HAYIR” diyenlerin de değil, 80 milyon TÜRKİYE’NİN YÜRÜYÜŞÜDÜR. 

Siyasetin vesayetine aldığı ADALETİN YÜRÜYÜŞÜDÜR ki haksız tutuklama kararlarına imza atan hakimler için de günün birinde lazım olacaktır. 

Sayın Kılıçdaroğlu’nu ilk gün yalnız bırakmayanlar gün geçtikçe artarak çığ gibi büyüyecektir. Gazeteci olarak yürüyüş esnasındaki gelişmeleri yansıtmaya gayret edeceğim. Her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ADALET ARAYIŞINDAKİ SAFLARDA YERİMİ ALACAĞIM. SİZLERİ de BEKLERİM…

Yavuz Selim DEMİRAĞ/Yeniçağ 

15.06.2017

‘Gandi’ Barış Ödülü Bu Yıl Fethullah Gülen’e Verildi

Türkiye’de Fethullah Gülen hakkındaki terör örgütü iddianamesinin kabul edildiği gün Gülen dünyanın en önemli barış ödüllerinden birini aldı. “Gandi-King-Ikeda Barış Ödülü” bu sene Fethullah Gülen’e verildi.

Dünyanın en önemli barış ödülleri arasında gösterilen “Gandi-King-Ikeda Barış Ödülü” bu yıl Fethullah Gülen’e verildi. Geleneksel barış ödülü töreni, yüzlerce akademisyen, aktivist ve seçkin davetlinin katılımıyla Morehouse Üniversitesi Martin Luther King Merkezi’nde gerçekleşti. Daha önce Mihail Gorbaçov, Nelson Mandela ve Desmond Tutu gibi isimlerin aldığı ödül, bu yıl ilk kez bir Müslüman’a verildi. ABD’nin Atlanta şehrindeki ödül merasiminde konuşan Martin Luther King Merkezi Dekanı Prof. Lawrence E. Carter, ilk defa bir Müslüman din adamına yılın barış mimarı ödülünü verdiklerini söyledi. ‘‘Bugün bu ödülü geleneksel İslami öğretisini dünya genelinde yayan ve 11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne terör saldırısını Washington Post’a verdiği ilan ile kınayarak küresel barışa katkı yapan Fethullah Gülen’e vermekten onur duyuyoruz’’ dedi.

ONUR DUYUYORUZ, ÇÜNKÜ… ONUR DUYUYORUZ, ÇÜNKÜ…

Carter şöyle devam etti: “Bu ödülü vermekten onur duyuyoruz; çünkü canlı bomba intiharlarına karşı sesini yükseltip masum insanları öldürerek cihad yapılamayacağını söylediği için… Onur duyuyoruz; çünkü insani değer ve ahlakın her insanın ortak değeri olduğunu dile getirdiği için… Onur duyuyoruz; çünkü ırkçılık, etnik köken, cinsiyet, millet farklılıklarını insanlar arasında ayrımcılık ekerek bölünmesine değil bu doğal durumu manevi yönden bir arada tutan farklılık olarak insanlara sunmanızdan…. Onur duyuyoruz; çünkü inancınız ve şahsınız nazarında farklılıklar arasında dayanışmayı küresel düzeyde sürdürmenizdeki eylemden… Onur duyuyoruz; çünkü insanlara verilebilecek en yüksek eğitimin sadece bilgi değil, tüm yaratılmışlarla birlikte uyumlu bir hayatı öğütlediğinizden… İslam inancınızı insanlığa sosyal değerlerle ortak bir yol bulma çabanızdaki sürekli yenilenme dirayetinizden… Ben; Gandi, Kral (Martin Luther King) ve Ikeda ile aranızdaki bağın varlığını görmekten çok memnun oluyorum. Sizi en içten dileklerimle kutluyorum.’’

GÜLEN: ÖDÜLÜ ŞAHSIM ADINA DEĞİL, HİZMETE ADANMIŞ CAMİA FERTLERİ ADINA KABUL

EDİYORUM Dekanın konuşmasının ardından ödülü Gülen adına alan Dr. Alp Y. Aslandoğan, Fethullah Gülen’in ödül vesilesi ile kaleme aldığı yazılı mesajını okudu. Mesajında Gülen şunları dile getirdi: ‘‘Morehouse Üniversitesinin Martin Luther King Uluslararası Merkezi yöneticileri tarafından liyakatim olmamasına rağmen 2015 Gandi King Ikeda Barış ödülüne layık görüldüğümü öğrendim. Bu ödülü şahsım adına değil, ancak kendilerini karşılık beklemeden insanlığa hizmete adamış camia fertleri adına kabul ediyorum. Bu ödülü gerçekten hak edenler, kuzey kutup dairesi yakınlarında eksi 50 dereceye varan soğuklarda vatanından binlerce kilometre uzakta vazife yapan, Kuzey Irak’ta IŞİD’in işgal tehdidine rağmen okullarını açık tutan, Nijerya’da ve Afganistan’da kız öğrencilere eğitim imkânları sunan eğitimciler, Somali ve Sudan’da en zor şartlar altında hizmet veren doktorlar, hemşireler, insani yardım görevlileri ve kendileri mali güçlük yaşasa da hayırlı projelere himmette yarışan iş adamlarıdır. Sembolik olarak şahsıma takdim edilen bu ödül, aslında değişik milli, dini ve etnik köklerden gelen bu muhabbet fedailerinin gayretlerini takdire matuftur.’’

ONLAR Kİ KENDİ MUTLULUKLARINI BAŞKALARININ MUTLULUĞUNDA ARAR

‘‘Onlar ki kendi mutluluklarını başkalarının mutluluğunda arayan talihlilerdir. Onları Asya’da Afrika’da ve Dr. Martin Luther King gibi Amerika Birleşik Devletleri’nde, dünyanın dört bir tarafında insan hakları mücadelesi verenlerle bir araya getiren değer, her insanın izzetle yaşamasına kendilerini adamalarıdır. Her insanı insan olarak aziz tutmak, onların yaratıcısına saygının ifadesidir. Her zaman Cenab-ı Hakk’a beni de bu talihliler zümresi içinde kabul etmesi için yalvardım. Kendimi hiçbir zaman hiç birinin önünde görmedim. Sizler nezaketinizle onların gayretlerini ve fedakârlıklarını takdir ettiniz. Sağlığım bu anlamlı buluşmada sizlerle bir arada olmama mani. Ancak mekan ve zaman farklılığı yüksek insani değerler etrafında bir araya gelmiş ruhların sohbetine mani değildir. Bu ödülle gayretleri takdir edilen camianın bir ferdi olma ümidiyle organizasyon komitesine teşekkürlerimi arz ederim.’’ Fethullah Gülen’in mesajından sonra törene katılanlar arasında alkış tufanı koptu.

SCOTT ALEXANDER: ‘GÜLEN GÜNÜMÜZÜN MEVLANASI’

Ödül töreninde konuşma yapan Prof. Dr. Scott Alexander, Gülen’in günümüz dünyasının Mevlana’sı olduğunu söyledi. Gülen’in, hak arayışında ve küresel düzeyde eğitim hizmetlerinde hep barışı, hoşgörüyü telkin ettiğini hatırlatan Alexander, “Hizmet hareketinin temel prensiplerinden birisi de peygamber ahlakı olan ‘affetme’ öğretisidir. Kin duygusunun kalbin zehri olduğunu söyleyen Gülen, İslam’ın hoş bakmadığı bu duygudan cemaat mensuplarını uzak tutmaya çalışmıştır. “ dedi.

KÜRESEL BARIŞ LİDERLERİNE VERİLİYOR

Bu yıl onbeşincisine Fethullah Gülen’in layık görüldüğü Gandi King Ikeda Barış Ödülü, daha önce SSCB eski Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, Güney Afrika lideri Nelson Mandela, Desmond Tutu, Dr. Michael Nobel ile Nobel ödülü sahipleri Betty Williams ve John Hume gibi isimlere verilmişti. Gandi King Ikeda Barış Ödülü, her yıl barış ve pozitif sosyal değişimin önemini anlatmak amacıyla farklılıkları kucaklamada sıra dışı çabalarıyla küresel liderlik sergileyen isimlere veriliyor. Ödül, ismini, dünya barışına yaptıkları katkı sebebiyle Mahatma Gandi, Martin Luther King ve Japon aktivist Daisaku Ikeda’dan alıyor. Tören sonrası, üniversite tarafından yaptırılan Gülen’in yağlıboya tablosu kürsüye getirilerek ödülü daha önce alanların resimlerinin bulunduğu bölüme asıldı.

KAYNAK : CİHAN