Etiket arşivi: Gaflet

GAFLET, DALÂLET VE KUDÜS

GAFLET,  DALÂLET  VE  KUDÜS

 

süleyman pekinGaflet içinde yüzmek bizim işimiz; aymazlık, vurdumduymazlık ve kendini bilmezlik.. Gofreti daha çok biliriz.

Dalâlet yaşam biçimimiz; azgınlık, sapkınlık ve haddi aşma alışkanlığı..

Günde 40 kere dua edip ‘âmin’ desen de gaflet içindeysen tesiri yok fakat aymazlığın, vurdumduymazlığın, kendini ve okuduğun metni bilmezliğin ters etki yapar durur.

Kudüs; bize göre Kutsal Yer, İsraillilere göre Başkent. Kaç zamandır; İsrail’e göre 80’den, Amerika’ya göre 95’ten beri. Ya biz: Temel gibi “tanımayruk!”

Filistin nasıl İsrail oldu: 1-Filistinlilerin gafleti ve dalâleti, 2-Arap ve İslam ülkelerinin ihaneti sayesinde..

Meselâ sorsam; Ortadoğu’da Suriye hariç Filistin Davasını ve Filistinlileri satmayan Müslüman ülke var mıdır? O da Lübnan ve Golan’daki sabit düşmanlık yüzünden..

57 tane İslam ülkesi, tek tek veya toptan – ismi önemli değil – bir tane sosyalist ülke kadar İsrail’in zulmüne karşı duruş gösterebilmiş mi? N’ayır! E bundan sonra ne bekliyorsunuz? N’olamaz!

Meydanlarda birleştik, sosyal ortamlarda trend topikleştirdik diyorsanız hayırlı işler; filmin cayırtısı yakında kopacak demektir.

Biz Peygamber sünnetini tavır, duruş ve ahlâk yerine şekil – şemâil anladığımızdan beri küffardan yemediğimiz yumruk kalmadı. Küffarın en organize hali olan emperyalizme yumruk atarak hakeme 8’e kadar saydırmış kişiyi de sırf bu yüzden tersinden anladık.

Donald Trump sağolsun, bize tekrar Amerika’yı keşfettirdi. Yoksa biz nasıl biraraya gelirdik! Ötekileştirmenin bir siyaset sanatı üzre neredeyse ringin dışındakilerin birbirine dalmasına çeyrek vakit bıraktığı bir demde Mevlâ bir cem olma imkânı sundu.

Ra’d Suresi 11.âyet der ki “Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.

Enfâl 53 de der ki “Bir toplum kendilerinde bulunan davranışları değiştirmedikçe Allah onlara verdiği bir nimeti değiştirmez.

İsrail’le ortak tatbikat, ortak uçuşlar, ticaret hacminin arttırılması, mayın temizleme ihalesi, ırmak sularının satılması, istihbarat paylaşımı, Başkent Kudüs’e ehlen ve sehlen, Mavi Marmara’daki imza, evvelen Yahudilerin verdiği Üstün Cesaret Madalyası, âhiren Reza Davası için Amerikan Yahudi Lobisi’yle görüşme vs. vs.

Mısır, Suudî Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin aynı ikircikli tutumu; hem ABD’ye her konuda olduğu gibi bu konuda da yol ver, sonra gel kendi kamuoyunu yatıştırmak için slogan salla.

Ruşen Çakır’ın Türkiye’deki İslamî Oluşumları anlatan kitabının adı ‘Âyet ve Slogan’dı. Çeyrek yüzyıl sonra yine slogan, yine slogan ve âyetlerin sahipsizliği..

Ne diyor Nisâ 78: “Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!

Adam senin yanıbaşında, seni parçalamak için, sana, senin ellerinle devlet kurdurup Arz-ı Mev’ud yapbozuna bir parça daha ekletiyor ve sen bunu bir düzine yıl geçtikten sonra anca farkediyorsun; hem de en yakın arkadaşın arkanı dayadığın Ağır Abi’yle anlaşarak senin sattıktan sonra. Sonra da ‘sürüyü kurt çaldı’ çığlıkları..

Bu kaçıncı ya!.. Yeter da!..

MİLLÎ MERKEZ, TÜRK MİLLETİNİN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN

MİLLÎ MERKEZ,

TÜRK MİLLETİNİN

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN

 milli merkez logo

Doksanbeş yıl önce 30 Ağustos 1922’de, Başkumandanlık Meydan Muharebesi ve Dumlupınar Zaferi ile Anadolu’ya yönelik batılı haçlı emperyalistlerin Anadolu’yu istilâ ve Türk Milletini yok etme emelleri sonsuza kadar tarihin çöp sepetine gömülmüştür.

Ancak ne hazindir ki, 95 yıl önce yenip, ülkemizden kovduğumuz batılı emperyalistler, bu yenilgilerinin rövanşını almak için, Türkiye’nin NATO’ya katılmasından itibaren ülkemizin bağımsızlığını yok edecek gizli faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. İşbirlikçi iktidarlar eliyle ve özellikle 1980 Amerikancı-faşist darbe sonrasında yetiştirilen vatan haini-dindar-kindar-katil nesiller, 15 Temmuz 2016 günü ABD+NATO organizasyonu olan kanlı bir isyana kalkışıp, ülkemizi 95 yıl önce tepelediğimiz emperyalistlerin işgaline açık hale getirmeye kalkışmışlardır.

Bu kalkışma 95 yıl önce olduğu gibi yine “karakteri bağımsızlık olan Türk Milletinin” sergilediği “ordu+millet” birlikteliği ile defedilmiştir.

 

Bugün Türk Milleti’nin birliği, Türk Devleti’nin varlığı, Türk vatanının bölünmez bütünlüğü tehdit altındadır. Türk Milleti’nin engin hoşgörüsü altında varlıklarını sürdüren ancak kin ve nefret duygularından sıyrılamayanlar, Türk Ordusuna karşı zehir kusmaya devam etmektedirler.

Türk Milleti; azınlıkçılar, vatansız dincilerce teslim alınmaya çalışılmaktadır.

Türk Devleti; Türk düşmanı azınlıkçı kişilerce ve gruplarca sarsılmaktadır.

Türk vatanı; teröristlerin açık alanı haline getirilmiştir.

 Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olanlarca;

Türkiye’nin Türk Milleti’nin vatanı, ülkesi olduğu gerçeği inkâr edilmeye,

Tarih bilinci köreltilmeye, Millî devlet tasfiye edilmeye, Türk Milleti bölünmeye,

Türk Ordusu küçültülüp, yokedilmeye, Dinî vesayet egemen kılınmaya,

Çağdışı ortaçağ Arap hurafeleriyle beyinler yıkanmaya, Bilim ve teknoloji yerine Arap masalları ile gençlik uyuşturulmaya,Türk kahramanları yerine ortaçağ Arap önderleri ve hayali Amerikan çizgi roman karakterleri kahraman gösterilmeye, Hırsızlığın ve yalancılığın ahlâki değerler olarak kabul ettirilmeye çalışılmaktadır.

Din istismar aracı kılınmış, haçlı irtica Ortadoğu’da kan dökmektedir.

Türk Milleti’nin tarihte olduğu gibi bugün de, yarın da;

yapılan saldırılara sessiz kalmadığı ve kalmayacağı, vatanın ve milletin parçalamasına müsaade etmeyeceği bilinmelidir.

Gazi Mustafa Kemâl başta olmak üzere, İstiklâl Savaşının kahramanlarını, şehitlerini saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anarken, Türk Milletininmm

Başkumandanlık Meydan Muharebesi ve Dumlupınar Zaferini ve

30 Ağustos Zafer Bayramı kutluyoruz.