Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcılığı görevine 1 Ağustos 2019 itibarıyla Dave Johnston atandı. Bugüne kadar Ford bünyesinde finans alanında önemli sorumluluklar üstlenen Johnston son olarak Ford Çin’de CFO (Mali İşler Başkanı) olarak görev yapıyordu.
Kuzey İrlanda doğumlu Dave Johnston, Cambridge Üniversitesi Ekonomi bölümünde lisans, aynı üniversitenin İmalat Liderliği bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra 1995 yılında Ford İngiltere’de Finans ve Maliyet Analisti olarak çalışma yaşamına başladı. 2001-2010 yılları arasında farklı otomotiv firmalarında çalıştıktan sonra 2010 yılında yeniden Ford ailesine katılan Johnston, 2010 – 2011 yılları arasında Ford Asya Pasifik Şangay’da Binek Araç Ürün Geliştirme Finans Müdürü, 2011 – 2013 arasında Ford Asya Bangkok’ta CFO olarak görev yaptı. 2016 yılına kadar Ford Avrupa’da Ürün Geliştirme Finans Müdürlüğü ve İmalat Finans Müdürlüğü görevlerini yürüttü. Sonrasında Global Araç Programları Finans Müdürü olarak Ford Motor Company’nin gelecek araçları hakkında finansal sorumluluklar üstlendi ve Çin’deki görevi öncesinde iki yıl süreyle yine CFO olarak Ford Asya Pasifik Şangay’da çalıştı.
Sınıfındaki benzersiz ve rakipsiz özelliklerle çıtayı iyice yükselten yeni Ford Ranger ve Raptor yenilenen motoruyla yüksek performans ve üstün yakıt verimliliğini bir arada sunuyor. Yeni 2.0 litre EcoBlue motor yüzde 24’e varan yakıt verimliliği sunuyor ve 213 PS gücünde çift turbolu versiyonu da bulunurken yeni 10 vitesli otomatik şanzıman bu sınıfta bir ilk olmasıyla dikkat çekiyor.
Yeni Ford Ranger; yaya algılama ve akıllı hız sınırlama gibi özellikler de dahil olmak üzere ileri teknoloji sürüş destek sistemleri ile pick-up pazarındaki standartları yeniden belirliyor. Aktif park asistanı veya kolay açılıp-kapanan bagaj kapağı gibi özellikler günlük kullanım kolaylığını destekliyor. Yeni Ford Ranger; XLT ve Wildtrack donamım paketleri, 170 PS ve 213 PS gücünde 2.0 litre EcoBlue motor seçenekleri, 4×2 ve 4×4 ile manuel şanzıman ve otomatik şanzıman alternatifleri ile satışa sunuluyor.
Ford, ayrıca pick-up pazarındaki en yeni üyesi Ranger Raptor ile seçeneklerini ikiye çıkarıyor. Yeni Ranger’ın ardından Ekim ayında pazara sunulacak olan ve efsanevi Ford F150’den ilham alınarak geliştirilen Ford Ranger Raptor güçlendirilmiş şasi, 213 PS ve 500 Nm üreten yüksek performanslı 2.0 EcoBlue motor, 10 vitesli otomatik şanzımanıyla Ford Performance ruhunu yansıtıyor. Gelişmiş süspansiyon sistemi ve lastikler dışında Arazi Yönetim Sistemi gibi çözümlerle en zorlu arazi şartlarını dize getiriyor.
Yeni Ford Ranger sınıfının standartlarını yeniden belirliyor
Yeni Ford Ranger; daha güçlü ve daha verimli motoru ile bünyesinde barındırdığı yenilikçi teknolojilerle sınıfının standartlarını yeniden belirliyor. Avrupa’nın en çok satan pick-up modeli SCR dahil en gelişmiş motor teknolojilerini bünyesinde barındıran 2.0 litre EcoBlue dizel motor seçeneği yeni 10 vitesli otomatik şanzımanla kombine edildiğinde yüzde 24’e varan yakıt verimliliği sunuyor. Yeni 2,0 litre hacimli EcoBlue Bi-turbo motor 213 PS güç ve 500 Nm tork değeriyle yerini aldığı 3,2 litre TDCi motora kıyasla daha küçük hacmine karşın fazladan 13 PS güç ve 30 Nm tork üretiyor.
Yeni Ford Ranger; dört tekerlekten çekiş sistemi ve SYNC 3 ile kullanıcılara tamamen yeni çözümler sunuyor. Bu sınıfta yaya algılama özelliğine sahip çarpışma önleme sistemi ve akıllı hız sınırlama özelliklerini standart olarak sunan ilk pick-up olan yeni Ford Ranger aktif park yardımcısı da dahil olmak üzere olası bir çarpışmayı önleyen veya etkilerini en aza indiren gelişmiş sürüş destek sistemleri sunuyor. Ürün gamının güçlü versiyonlarında daha konforlu bir sürüş için aktif gürültü yönetimi teknolojisi sunulurken, Ranger Wildtrak kolay açılıp-kapanan bagaj kapağı gibi donanımlarıyla kullanım kolaylığı sunuyor.
800 mm (80 cm) ile sınıfının en iyi su geçiş derinliğine sahip olan ve 230 mm yerden yüksekliğe sahip olan yeni Ford Ranger sürücü ve beraberindeki yolcuların konforunu bozmadan zor arazi koşullarını dize getirmek için tasarlandı. 29 derecelik yaklaşma ve 21 derecelik uzaklaşma açıları asfalt dışı yollarda güvenle ilerlemeye yardımcı oluyor. Üstün off-road performansını 3.500 kg römork çekme kapasitesi ve 1.252 kg yükleme kapasitesi tamamlıyor.
Güçlü ve yüksek verimlilik seviyesine sahip 2.0 litre EcoBlue dizel motor
Ford Ranger’’da kullanılan yeni 2.0 litre EcoBlue turbo dizel motor performansla yakıt verimliliğini bir arada sunuyor. Bu motor giriş seviyesinde 170 PS güç ve 420 Nm tork üretiyor ve 8,3 lt/100 km yakıt tüketiyor ve 216 gr/km CO2 emisyon salım değerine ulaşıyor. Aynı motorun bi-turbo versiyonu 213 PS güç ve 500 Nm tork üretiyor. Bu versiyon 9,2 lt/100 km yakıt tüketiyor ve 228 gr/km CO2 emisyon salım değerine ulaşıyor.
Optimize edilen kompakt boyutlu turbo besleme sayesinde yeni motor yerini aldığı 2,2 litre hacimli TDCi motora kıyasla özellikle alt devirlerde daha yüksek hava iletimi gerçekleştiriyor ve böylece tüm devir aralıklarında daha canlı ve atak bir sürüş hissi sunuyor. Ürün gamının tepe noktasını oluşturan bi-turbo versiyonda her iki turbo besleme alt devirlerde yüksek tork üretimi için seri çalışıyor. Üst devirlerde küçük turbo devreden çıkarken büyük turbo yüksek güç üretimi için çalışmaya devam ediyor.
Vites yolları belirgin ve vites geçişleri yumuşak altı ileri manuel şanzıman dışında 170 PS ve 213 PS versiyonları bu sınıfta benzersiz 10 vitesli otomatik şanzımanla donatılabiliyor. Daha geniş aralıklı oranlar ve şanzımanın değişen koşullara adapte olmasına izin veren gerçek zamanlı uyarlanabilir vites değişimleri gibi özellikler farklı sürüş koşullarında mümkün olan en iyi performans, yakıt verimliliği veya akıcı sürüş özelliklerini tesis etmeye yardımcı oluyor. Ford’un gerçek yaşam sürüş koşullarına göre belirlediği verilere göre yeni dizel motor yerini aldığı motora kıyasla manuel şanzımanla kullanıldığında yüzde 4 yeni 10 vitesli otomatik şanzımanla kullanıldığında yüzde 24’e varan yakıt ekonomisi sağlıyor.
SYNC3 Araç içi iletişim ve eğlence sistemi
Yeni Ford Ranger ile birlikte sunulan SYNC 3 bağlanabilirlik çözümleri sürüş esnasında her an bağlı kalma olanağı sunuyor. Ford’un basit sesli komutlar veya 8 inçlik dokunmatik ekran üzerinden kumanda edilebilen SYNC 3 iletişim ve eğlence sistemi Apple CarPlay ve Android Auto™ uyumluluğu ile yolculukları keyfe dönüştürüyor.
Daha güvenli bir sürüş deneyimi
Yeni Ford Ranger olası çarpışmaları önleyen veya etkilerini azaltan Yaya Algılama Özelliğine Sahip Çarpışma Önleme Sistemi ve Akıllı Hız Sınırlandırma teknolojileriyle yollara çıkan sınıfının ilk modeli. Sistem, bir çarpışma riski algıladığında önce sürücüyü işitsel ve görsel olarak uyarıyor ve sürücünün reaksiyon göstermemesi halinde fren pedalı ve disklerin tepki verme süresini kısaltmak üzere hazırlık yapıyor ve sürücünün hala reaksiyon göstermemesi halinde sistem aracın hızını düşürmek için otomatik olarak fren yapıyor.
Akıllı Hız Sınırlandırma Sistemi ise hız sınırlandırma ile trafik işareti tanımlama teknolojilerini bir arada kullanıyor ve Ranger’ın maksimum hızını değişen hız sınırlarına otomatik olarak uyarlıyor. Sürücü direksiyon kumandalarını kullanarak aracın maksimum hızını ayarlarken ön cama entegre kamera trafik işaretlerini algılıyor ve algılanan hız sınırının sürücünün ayarladığı hızdan düşük olması halinde ise aracın seyir hızını düşürüyor. Hız sınırının artması halinde sistem sürücünün seyir hızını yeni hız sınırına kadar arttırmasına izin veriyor.
Yeni Ford Ranger ilk kez Ford’un Anahtarsız Giriş ve Çalıştırma özelliğiyle donatılırken, Aktif Park Yardımcısı sürücü sadece gaz ve fren pedalını kontrol ederken direksiyon manevralarını otomatik olarak gerçekleştirerek aracı paralel park alanlarına park ediyor. Şerit Takip Uyarısı, Şerit Takip Yardımcısı, Uyarlanabilir Hız Sabitleme Sistemi, Trafik İşareti Tanımlama Sistemi, ön ve arka park sensörleri, geri görüş kamerası ve standart olarak sunulan Devrilme Önleme ve Römork Salınım Kontrolü fonksiyonlarına sahip Elektronik Stabilite Kontrolü gibi donanımlar sürücünün konfor ve rahatlığına katkıda bulunuyor.
Yeni Ford Ranger’da; XLT donanım versiyonunda 170 PS gücünde 2.0 litre EcoBlue ve Wildtrack donanımda 213 PS gücünde 2.0 litre EcoBlue olmak üzere farklı donanım ve motor kombinasyonu bulunuyor. Motor ve donanım seçeneğine bağlı olarak manuel şanzıman dışında otomatik şanzıman ve 4×2 veya 4×4 çekiş sistemi alternatifleri tercih edilebiliyor. Yeni Ford Ranger 200.900 TL’den başlayan fiyatlarla müşterileri bekliyor.
Yeni Ford Ranger Raptor: Gerçek off-road pick-up deneyimi
Avrupa’nın en çok satan pick-up modelinin en güçlü ve yüksek performanslı versiyonu olan yeni Ford Ranger Raptor gerçek off-road pick-up performansını Ekim ayında Türkiye’ye getiriyor.Ford F‑150 Raptor ilham alınarak geliştirilen yeni Ranger Raptor agresif ve dinamik bir tasarımla dikkat çekerken canlı renkler bu agresif ve dinamik görünümü tamamlıyor. Dünyanın ilk seri üretim yüksek performanslı off-road kamyoneti olan Ford F‑150 Raptor’dan ilham alınan yeni ön ızgara yüksek performanslı HID Bi-Xenon farların arasındaki boşluğu tamamen dolduruyor. Zorlu çöl kullanımlarını destekleyecek şekilde tasarlanan ve LED sis farlarıyla tamamlanan ön tampon tasarımıyla araç gövdesindeki hava akımını optimize ediyor. Çamurluklar off-road kullanımında, uzun süspansiyon yollarından ve devasa lastiklerden zarar görmeyecek şekilde tasarlanıyor. Yan basamaklar asfalt dışı yollarda oluşması muhtemel kum, çamur ve kar spreyini önlemek üzere tasarlanıyor.
Konforlu iç tasarım ve üstün fonksiyonellik çözümleri
Ford Performance DNA yaklaşımı kaliteli işçilik, uyumlu renkler ve dayanıklı malzemelerle bezenen iç mekânda da kendini gösteriyor. Kaliteli deri ve süet karışımı koltuklar kullanılan malzeme ve uygulanan tasarımla vücudu sıkıca kavrarken özel çift katmanlı dolgu malzemesi hızlı off-road sürüşlerinde konforlu bir oturum sunuyor.
Gerçek bir yük taşıyıcısı olan Yeni Ranger Raptor, çeki demirine bağlı olarak 2.500 kg ile 4.635 kg arasında römork çekme kapasitesi sunarken 1.560 mm ile 1.575 mm ebatlarında kargo alanı bisikletten motosiklete ve jet skiye kadar birçok outdoor ekipmanını taşıyabiliyor. Kolay açılıp-kapanan bagaj kapağı özel mekanizmasıyla yüzde 66 daha az güç gereksinimi ile bagaj kapağını kolayca açma ve kapama imkânı sunuyor. Yeni Ranger Raptor, ayrıca 850 mm (85 cm) ile sınıfının en iyi su geçiş derinliğini sunuyor.
Yüksek verimlilik seviyesine sahip performanslı motor
Yeni Ford Ranger Raptor’da Ranger Wildtrack modelinde de kullanılan bi-turbo 2.0 litre EcoBlue motor görev yapıyor. Bi-turbo versiyonda her iki turbo besleme alt devirlerde yüksek tork üretimi için seri çalışıyor. Üst devirlerde küçük turbo devreden çıkarken büyük turbo yüksek güç üretimi için çalışmaya devam ediyor. Bu versiyon 213 PS güç ve 500 Nm tork üretiyor ve üretmiş olduğu gücü F-150 Raptor modelinde de kullanılan yeni 10 vitesli otomatik şanzımanla tekerleklere iletiyor. Daha geniş aralıklı oranlar ve şanzımanın değişen koşullara adapte olmasına izin veren gerçek zamanlı uyarlanabilir vites değişimleri gibi özellikler farklı sürüş koşullarında mümkün olan en iyi performans, yakıt verimliliği veya akıcı sürüş özelliklerini tesis etmeye yardımcı oluyor. Ford’un gerçek yaşam sürüş koşullarına göre tespit edilen verilerine göre bu versiyon 8,9 lt/100 km yakıt tüketiyor ve 233 gr/km CO2 emisyon salım değerine ulaşıyor.
Zorlu arazi şartlarına meydan okuyan süspansiyon
Zorlu arazi koşullarına meydan okumak için tasarlanan Ranger Raptor’da yüksek dayanımlı hafif çeliklerle güçlendirilmiş bir şasi ve yürüyen aksam kullanılıyor. Raptor’un gelişmiş süspansiyonu, Ranger XLT ile karşılaştırıldığında 150 mm daha geniş iz aralığı ve 51 mm daha yüksek mimarisi arazide konfordan ödün vermeden güvenli bir şekilde hızlı sürüşlere imkân tanıyor. Konuma Duyarlı Sönümleme özelliğine sahip FOX amortisörler, üstün arazi yetenekleri için yüksek sönümleme kuvveti ve daha yumuşak bir sürüş için daha düşük sönümleme kuvveti sunuyor. Ön süspansiyon yolu yüzde 32 artırılırken arka süspansiyon yolu ise yüzde 18 arttırıldı. Yüksek performanslı 63,5 mm çapında amortisörler, çıkıntılı ön amortisör kuleleri ve alüminyum kontrol kollarıyla destekleniyor. Yeni coilover tipi arka süspansiyon özel bağlantı sistemi sayesinde çok küçük yanal hareketlerle Raptor’un arkasının yükseltme ve alçaltma imkânı sunuyor.
En iyi performans için farklı sürüş modları
Farklı zemin koşullarında mümkün olan en iyi performansı sunmak için; Baja, Spor, Çim, Çakıl, Kar, Çamur Kum, Kaya ve Normal olmak üzere farklı sürüş modları ile Arazi Yönetim Sistemi devreye giriyor. Devrilme Önleme Fonksiyonu ve Elektronik Stabilite Kontrolü içeren Ford Stabilite Kontrolü, Römork Salınım Kontrolü, Yokuş Kalkış Desteği, Eğim İniş Kontrolü ve Yük Uyarlama Kontrolü gibi elektronik sürüş destek sistemleri sürüş güvenliğini destekliyor.
Ford’un sesli komut veya sekiz inçlik dokunmatik ekran üzerinden kaydırma veya dokunma hareketleriyle kullanılan SYNC 3 iletişim ve eğlence sistemi Apple CarPlay ve Android Auto™ uyumluluğu ile yolculukları keyfe dönüştürüyor. 8 inçlik dokunmatik ekran müzik içeriklerinden navigasyona kadar zengin bağlanabilirlik ve multimedya içeriği sunuyor.
Ford,(Unicode Consortium) Evrensel Kod Konsorsiyumu tarafından onaylanan emojiler listesine yepyeni bir “Pick-up” emojisi eklemek için başvuruda bulunduğunu duyurdu. Ford’un geliştirdiği yeni “Pick-up” emojisi, emojileri değerlendirip onaylayan Evrensel Kod Konsorsiyumu tarafından kısa listeye alındı.
100 yılı aşkın bir kamyonet (pick-up) üretim geçmişine sahip Ford, 2014’ten bu yana her yıl 17 Temmuz’da kutlanan ‘Dünya Emoji Günü’nde yeni geliştirdiği pick-up emojisini duyurdu. Şirketten yapılan açıklamada, yeni pick-up emojisinin geliştirme ve testlerin ardından 2020 başlarında gerçekleşecek emoji güncellemesine dahil olmak için kısa listeye girdiği belirtildi.
Emoji aleminde her gün otomobiller, scooterlar, gemiler, uzay gemileri de dahil olmak üzere yaklaşık 3.000 onaylı emoji kullanılıyor. Ancak, bunların arasında otomotiv sektöründe ve ticaret hayatında önemli bir yere sahip olan pick-up emojisi mevcut değil. 100 yılı aşkın bir pick-up üretim geçmişine sahip olan Ford, buradan hareketle 2018’de dünyanın ilk pick-up emojisini geliştirmek için yeni emojileri değerlendirip onaylayan Evrensel Kod Konsorsiyumu’na başvuruda bulundu. Ford’un geliştirdiği yeni “Pick-up” emojisi, Evrensel Kod Konsorsiyumu tarafından onaylanırsa, 2020’de emojiseverler tarafından tüm mobil platformlarda kullanılabilecek.
İlk pick-up modeli Ford TT‘yi 27 Temmuz 1917 tarihinde müşterilerine sunan Ford, halen dünyanın en büyük pick-up üreticileri arasında bulunuyor. Avrupa’nın en çok satan pick-up’ı unvanına sahip Ford Ranger’ı üreten şirket, sadece 2019’un ilk yarısında 26.700 Ranger sattı ve geçen yılın ikinci çeyreğine göre %8 artışla ikinci çeyrek rekoru kırdı.
Türk otomotiv sektörünün öncü şirketi Ford Otosan, 2018 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Raporda ticari ve finansal performansı ile toplumsal değer yaratma vizyonunu bir bütün olarak ele alan Ford Otosan, inovasyon ve dijitalleşme merkezli yaklaşımının yanı sıra çevreye ve topluma duyarlı çalışmalarını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi için yürütülen programlarını ve çalışanlarına yaptığı yatırımları kamuoyuyla paylaştı.
Ford Otosan, Global Reporting Initiative (GRI) tarafından yayınlanan GRI Standartları’nın (GRI Standards) “temel” (core) ilkeleri doğrultusunda hazırladığı 1 Ocak – 31 Aralık 2018 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan 2018 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Şirket Sürdürülebilirlik alanında gösterdiği performansla Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki ve sorumlu yatırım konusunda uluslararası ölçekte kabul gören “FTSE4Good – Gelişmekte Olan Piyasalar Endeksi”ndeki yerini korudu.
Çevreye duyarlı ve insana değer veren üretim yaklaşımı
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün açıklamasında; üretimin güvencesi olan çalışanları, köklü Ar-Ge kültürü ve verimlilik sağlayan çevresel performansı ile Ford Otosan’ın müşterileri için değer yarattığını belirterek, “Bu nedenle sürdürülebilirlik işimizin önemli bir parçası. Çevreye duyarlı ve insana değer veren üretim yaklaşımımızla büyümeyi sürdürülebilir kılmak için çalışıyoruz. Dijital dönüşüm ve inovasyon odağında fabrikalarımızda Endüstri 4.0’a yönelik yatırımlarımız devam ediyor. 2018 yılında fabrikalarımızda 51 adet robotu devreye alırken dijital dönüşümü hayata geçirmeye yönelik 23 farklı proje yürütüyoruz. 2018’de tamamlanan kapasite artırımı ile kurulu üretim kapasitemiz 455 bine yükselirken yıllık toplam 374 bin adetlik üretimimizi sıfır kaza ile gerçekleştirmenin gururunu yaşadık” diye konuştu.
“Yaşanabilir bir dünya ve kaynakları gelecek nesillere aktarmak için çalışmayı sürdüreceğiz”
Çevresel sürdürülebilirliğe ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı amacıyla yürüttüğü çalışmalara da değinen Haydar Yenigün, şunları kaydetti:
“Doğalgaz gibi daha düşük emisyonlara sahip alternatif yakıtlı, elektrikli, hibrit araçlar ile ilgili motor ve aktarma sistemlerinin geliştirilmesinde önemli ölçüde ivme yakalarken 2019 itibarıyla üretimini ve ihracatını geliştireceğimiz yeni elektrikli hibrit (PHEV) Transit Custom modelinin karbon ayak izinin azaltılmasına önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Çevre konusundaki hedeflerimizi yakalamak adına 2018 boyunca çalışanlarımıza toplam 14.450 kişi*saat, taşeronlarımıza ise 908 kişi*saat eğitim verdik. BM girişimi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacısı olarak Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu sahipleniyoruz. Ford Motor Company’nin üyesi olduğu SWE’ye (Society of Women Engineers – Kadın Mühendisler Topluluğu) Türkiye’den üye olan ilk şirket olduk ve tüm oyuncuları konuya dahil etmek için SWE İstanbul’u kurduk. Yaşanabilir bir dünyanın inşası için çalışmaya ve kaynaklarımızı gelecek nesillere aktarmaya yönelik çabalarımızı önümüzdeki dönemde de güçlü bir odaklanmayla sürdüreceğiz.”
Enerji verimliliği projeleriyle sağlanan tasarruf miktarı yüzde 12 arttı
Araç başı enerji tüketiminde iki yıldır Ford Avrupa’nın en verimli üretim hattı konumunda bulunan Ford Otosan, yürüttüğü enerji verimliliği projeleriyle 2017’ye göre yüzde 12’lik artışla 79.869,5 GJ enerji tasarrufu sağladı ve 4.860,6 ton CO2 emisyonunun önüne geçti. Süreç verimliliğinde sağlanan gelişme sayesinde toplam enerji tüketimi önceki yıla göre yüzde 8,4 düşüşle 2 milyon GJ seviyesine çekildi. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen Ford Otosan’ın rüzgar türbini ve güneş panellerinin kurulumuyla 2017’de 89 GJ olan yenilenebilir enerji tüketimi 2018’de 2.368 GJ’a çıktı.
Su yönetimi çalışmaları kapsamında Kocaeli ve İnönü fabrikalarında 290 bin m2 suyun üretim döngüsünde tekrar kullanılarak geri kazanılması sağlanıyor. Atık su tesisine giden suyun yaklaşık yüzde 75-80’ini geri kazandıracak şekilde tasarlanan sürecin ise 2019 içinde devreye alınması planlanıyor.
Atık plastikten kamyon fan davlumbazı üretildi
Atık yönetimini öncelikleri arasında gören Ford Otosan, geliştirdiği döngüsel modellerle hem çevre performansını artırıyor hem de ekonomik tasarruf sağlıyor. 2021 yılına kadar depolama sahasına giden atık miktarının yüzde 7 azaltılması hedefi doğrultusunda çalışmalar sürdürülürken 2018’de geri kazanılan tehlikeli ve tehlikesiz toplam atık miktarı 95.364 ton ile 2017 seviyesinin üzerine çıktı.
2018’de çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayan inovatif çalışmalardan biri de atık plastiğin toplanarak kamyon fan davlumbazının hammaddesi olan polipropilen ile cam elyaf karışımında kullanılmasını amaçlayan proje oldu. Tüm modelleme ve test süreçlerinin başarıyla yönetilmesinin ardından hayata geçirilen proje ile parça fiyatlarında yüzde 25 düşüş ve senelik 95 bin TL’lik maddi tasarruf sağlandı. Önümüzdeki dönemde projenin daha yüksek hacimde üretilen transit araçlara da yayılması ile bu kanaldan da senelik 850 bin TL’lik tasarruf öngörülüyor.
Araç kullanırken bankacılık işlemlerini halletmek mümkün hale getirildi
Sesli komutlarla kontrol özelliği sayesinde elleri direksiyondan kaldırma ihtiyacını ortadan kaldırarak güvenli sürüşe destek sağlayan Ford SYNC teknolojisinin en yeni versiyonu SYNC 3, bu alanda dünya çapında bir ilke imza attı. SYNC3 Yapı Kredi uygulaması ile uyumlu hale getirilerek ilk kez araç içi multimedya sistemi üzerinden bankacılık uygulamasına erişim özelliği kazandırıldı.
EasyRoute ile 24 saat sonrasına ilişkin trafik tahmini
Geleceğin akıllı şehirlerinde ulaşım çözümleri geliştirme hedefiyle devreye alınan ve tüm dünyada bir otomotiv şirketi tarafından hayata geçirilen ilk mobil navigasyon uygulaması olan EasyRoute mobil uygulaması ile kullanıcılar güncel ve geleceğe yönelik trafik tahmini ve navigasyon hizmetinden yararlanabiliyor. Uygulamanın geçmiş trafik verisi, hava durumu, resmi tatiller ve sosyal aktiviteler gibi trafiği etkileyecek farklı etkenleri değerlendiren algoritması sayesinde 24 saat ileriye yönelik trafik tahmini alınabiliyor.
Ford Otosan, sürücülerin hayatını kolaylaştırırken yakıt tüketiminin azaltılmasına katkıda bulunan ağ bağlantılı araçlar alanındaki çalışmalarını yeni nesil çekicisi F-MAX ile ürüne dönüştürdü. Türkiye’nin bağlantılı ilk ağır ticari olan F-MAX’te sunulan ConnecTruck uygulaması ile araç sahipleri ekranlarından araçlarıyla ilgili bilgileri takip edebiliyor. Aynı zamanda harita destekli hız kontrolü, uzaktan teşhis ve yazılım güncellemesi gibi hizmetler de içeren ConnecTruck’ın filo yönetim sistemleri ile entegrasyonunun sağlanarak filo yönetim sistemleri kullanacak araç sahiplerine avantajlı ürünler geliştirilmesi planlanıyor.
Sektörde bir ilk olan Paketleme Test Merkezi için yeni yatırımlar planlanıyor
2016’da otomotiv sektöründe bir ilk olarak devreye alınan ve sağlık, gıda, mobilya, sigortacılık gibi farklı sektörlere de hizmet veren Paketleme Test Merkezi’nde ürün ve ambalajların tüm lojistik süreçlerde maruz kaldığı titreşim, yük, sıcaklık, nem gibi ortam şartlarında edilmesi sağlanıyor. Böylece ihtiyaç doğrultusunda paketleme dizaynı, iyileştirme, geliştirme önerileri konusunda destek sunuluyor; hatalı paketleme kaynaklı sevkiyat problemlerinin önlenmesiyle enerji kullanımı, doğal kaynakların tüketimi, emisyon salınımı gibi konularda fayda sağlanıyor. 2019 yılında test portföyünü genişletmek için yeni ekipman yatırımları planlanan merkezin Türk Akreditasyon Kurumu’ndan akreditasyon alması çalışmalarının da 2019 içerisinde tamamlanması hedefleniyor.
Etik yönetim sürecinde yeni bir yapılandırma hayata geçirildi
Etik değerlere saygılı bir iş ortamı oluşturmaya büyük önem veren Ford Otosan’ın Etik Politikası 2018 yılında Yönetim Kurulu tarafından fiilen onaylanarak yürürlüğe girdi. Bu kapsamda Etik Kurulu, İç Denetim ve Etik Komitesi ile Etik Değerlendirme Heyeti oluşturuldu. Ayrıca yeni yapıda etik ihlal bildirimlerinin etkin şekilde ele alınması ve takibi için Etik Koordinatörlüğü pozisyonu oluşturuldu. Bu konuda şirket içinde farkındalık yaratmak amacıyla “Etik Değerlerimizi Koruyor ve Geleceğe Taşıyoruz” başlıklı iletişim ile Etik Politikası hakkında video tanıtım filmi yayınlandı.
71 meslek lisesine araç bağışı
Sürdürülebilirlik yönetimini güçlendirmek amacıyla başlatılan Ortak Kültür ve Yalın Dönüşüm süreçleri kapsamında sosyal sorumluluk projelerini tedarikçileri ve bayileriyle birlikte gerçekleştirmeye özen gösteren Ford Otosan’ın 2018 yılında bu kapsamdaki önemli projelerinden biri meslek liselerine araç bağışı oldu. Milli Eğitim Bakanlığı ile Koç Holding arasında 2006’da imzalanan “Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi İşbirliği Protokolü” kapsamında meslek liselerinin motor ve teknik bölümlerinin geliştirilmesi amacıyla 47 ildeki 71 farklı mesleki ve teknik Anadolu lisesine yeni nesil teknolojilerle donatılmış Ford araçlar bayilerin desteğiyle bağışlandı.
Sürdürülebilirlik Raporu aracılığıyla sürdürülebilirlik performansını tüm paydaşlarıyla paylaşan Ford Otosan’ın 2018 Sürdürülebilirlik Raporu’na https://www.fordotosan.com.tr/E-BOOK/FORD_SRDT_2018/ adresinden ulaşılabiliyor.
Koç Holding ve Ford Otosan Onursal Başkanı Rahmi M. Koç ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç’un katılımıyla Ford Trucks, yeni çekicisi F-MAX, 2018 Hannover Uluslararası Ticari Araç Fuarı’nda (IAA) dünyaya tanıtıldı.
Eskişehir’de 5 yıldır Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve Türkiye’de yüzde 90’ı yerli olacak ilk çekici F-MAX, daha yollara çıkmadan fuarın büyük ödülü “2019 Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü”ne de layık görüldü. Ödülü araca Rahmi Koç taktı.
Ford Trucks, yeni çekicisi F-MAX’i, 2018 Hannover Uluslararası Ticari Araç Fuarı’nda (IAA) dünyaya tanıttı. F-MAX, her yıl fuarda sonucu merakla beklenen büyük ödülü “Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü”ne de layık görüldü. Töreninin ardından gazetecilerle buluşan Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, “Ford Trucks, Ford Otosan’ın geleceği için bizleri heyecanlandırıyor. 2010 yılında aldığımız stratejik kararla kamyon büyütmek için büyük bir atılım başlattık. 2015 yılından bu yana ise Ford Trucks için 400 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Yılın Kamyonu seçilen yeni çekicimizin uluslararası pazara yeni bir oyuncu olarak girmesi için hazırız. F-MAX ile uluslararası büyümemizi daha da sağlamlaştırırken, ihracatta yeni yollar açarak ülkemizin ekonomisine daha fazla katkı sağlayacağız” dedi.
Ford Trucks, Hannover’de başlayan Uluslararası Ticari Araç ve Yan Sanayii Fuarı’nda (IAA), yeni çekicisi F-MAX’i dünyaya tanıttı. F-MAX’in dünya prömiyeri büyük bir habere de sahne oldu. Her yıl sonucu merakla beklenen Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü”ne bu yıl F-MAX’in layık görüldüğü açıklandı. F-MAX’in dünya prömiyerine ve ödül vesilesiyle fuarda düzenlenen törene Koç Holding ve Ford Otosan Onursal Başkanı Rahmi M. Koç, Koç Holding Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Cenk Çimen, Ford Otosan Yönetim Kurulu üyeleri Ali İhsan İlkbahar, Turgay Durak, Füsun Akkal Bozok, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Genel Müdür Başyardımıcısı Lisa K. King ve Ford Otosan üst yönetimi katıldı. Ford Trucks’ın, Ekim ayında piyasaya süreceği yeni çekicisi F-MAX fuarın da ilgi odağı oldu. Fuar, 20-27 Eylül 2018 tarihlerinde ziyarete açık olacak
Ali Y. Koç: “Bir aracı motoru dâhil geliştirip üretebilecek yeteneğe sahip ilk Türk şirketi olmanın gururunu yaşıyoruz.”
F-MAX’in dünya prömiyeri sonrasında açıklamalarda bulunan Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, Ford Otosan’ın kamyon işine 1959 yılında başladığını hatırlatırken, “1982’de kurulan İnönü fabrikası ile kamyon işindeki iddiamızı mühendislik gücümüzle birleştirerek yeni bir aşamaya taşımıştık. Bugün geldiğimiz noktada ise bir aracı, motoru dâhil, geliştirip üretebilecek yeteneğe sahip ilk Türk şirketi olmanın gururunu yaşıyoruz. Bugün dünya prömiyerini gerçekleştirdiğimiz F-MAX ile Türkiye’nin sıfırdan geliştirilen ve üretilen ilk çekicisini dünyaya sunuyoruz. Uluslararası Yılın Kamyonu (International Truck of the year) ödülü üretim gücümüzün ve mühendislik kabiliyetlerimizin ulaştığı noktayı ortaya koyuyor. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımı kutluyorum. Çekicimizin uluslararası pazara yeni bir oyuncu olarak girmesi için hazırız.” dedi.
Ali Y. Koç: “Ford Trucks’a yaptığımız yatırımın en önemli noktasındayız.”
Ford Otosan’ın 2010 yılında kamyon işine odaklanarak yeniden yapılanmaya gittiğini ve bu kapsamda yürüttüğü stratejinin ardında uluslararası bir marka olma hedeflerinin bulunduğunun altını çizen Koç, “Ford Trucks, Ford Otosan’ın geleceği için bizleri heyecanlandıran çok önemli bir girişim. 2010 yılında aldığımız stratejik kararla Ford Trucks’ın büyümesi yolunda büyük adımlar attık. Türkiye’de tamamen ağır ticari araçlara özel ve son derece modern bayi yapılanmamızı 30 plaza ile tamamladık. Uluslararası pazarlarda büyümemizi ise Orta Doğu, Afrika, Rusya ve Türkî Cumhuriyetlerin ardından, Orta ve Doğu Avrupa’da gerçekleştirdiğimiz bayi açılışlarıyla sürdürdük. Bugün itibarıyla 33 ülkede faaliyet gösteriyoruz. 2018 sonu itibarıyla 41, 2020 sonu itibarıyla da 51 ülkede var olmayı hedefliyoruz. 2015 yılından bu yana Ford Trucks için 400 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. 2017’de uluslararası pazarlardaki satışlarımızı yüzde 50 artırdık. Bugün geldiğimiz noktada, Ford Trucks işine yaptığımız yatırımın en önemli noktasındayız. F-MAX, uluslararası pazarlardaki büyümemize ivme kazandıracak.Alt yapımız ve global yapılanmamız, F-MAX’in uluslararası pazarlara yeni bir oyuncu olarak girmesi için hazır. Ford Trucks’ın hedefi ürettiğimiz her 3 araçtan birini ihraç etmek ve ihracatımızın yüzde 50’sini Avrupa pazarlarına yönelik gerçekleştirmek. Hep vurguladığımız gibi, Koç Topluluğu olarak ülkemize duyduğumuz inanç ile rekabet gücümüzü artıracak, ülkemize katkı sağlayacak, fark yaratacak yatırımlarımızı, planlı ve uzun vadeli bir bakış açısıyla sürdürüyoruz. Geçmişten bugüne, her zaman kısa vadeli dalgalanmalar yerine uzun dönemli hedeflere odaklanmaya özen gösterdik. Memleketimizin potansiyeline kavuşmasında ve ülkemizin uzun vadeli hedef ve hayallerinde bizim de bir katkımızın olması Topluluğumuz için en önemli motivasyon kaynağı.”
Haydar Yenigün: “Bugün aldığımız ödül araç üretme ve geliştirme kabiliyetimizin geldiği noktayı çok iyi anlatıyor.”
Hem Ford Otosan adına hem de Türkiye adına çok gururlu bir an yaşadıklarını ifade eden Haydar Yenigün şunları söyledi: “Ford Otosan olarak araç üretme ve geliştirme kabiliyetimizin geldiği noktayı, bugün layık görüldüğümüz “Yılın Kamyonu” ödülü çok iyi anlatıyor. 23 Avrupa ülkesinden 23 ayrı jüri üyesinin değerlendirmeleriyle elde ettiğimiz bu ödül, bizim geleceğimiz için de çok önemli bir adım. Ford Otosan olarak ortaklarımız Ford Motor Company ve Koç Holding’in bize verdiği destek ve güven ile yolculuğumuza devam edeceğiz.”
F-MAX HAKKINDA EK BİLGİ
Uluslararası arenada güçlü bir oyuncu olacak
Ağır ticari segmentinin öncü oyuncularından biri olmaya hazırlanan F-MAX, uluslararası pazarlarda Ford Trucks müşterilerinin ve filo sahiplerinin beklenti ve taleplerini karşılayacak şekilde tasarlanarak üretildi.
F-MAX’in geliştirilmesi sürecinde 5 ülkede yürütülen saha çalışmaları sırasında 900 şoför, 44 filo yöneticisine ulaşıldı ve beklentileri doğrultusunda tasarım aşamasına geçildi.
Ford Otosan Ar-Ge Merkezi ve İnönü fabrikasında süren 5 yıllık tasarım, geliştirme ve üretim sürecinde 1.200 Ford Otosan mühendisi görev alırken birçok yerli imalatçı da üretim sürecine katkı yaptı.
Konfor, teknoloji ve verimliliğin bir arada olduğu F-MAX, 2,50 m. kabin genişliği, tünelsiz orta bölgesi ve uçak tipi saklama alanlarıyla uzun yol şoförlerine kabin içi rahatlık sunuyor.
500 PS gücü ile Yeni Ford Trucks F-MAX, yakıt ekonomisi, düşük bakım ve işletim giderleriyle de kullanım maliyetlerini düşürüyor.
Zorlu şartlarda kullanıcıların ihtiyaç duyduğu güç ve performansı sağlaması amacıyla geliştirilen F-MAX, 4 kıtada 11 ülkede toplamda 5 milyon kilometre teste tabî tutuldu. Farklı pazar koşullarına uygun olarak geliştirilen Ford Trucks F-MAX, çok zorlu iklim ve arazi şartlarındaki testleri başarı ile tamamladı.
Geleceğin teknolojilerine odaklanan Ford Trucks F-MAX, ConnecTruck kapsamında bilginin her an ulaşılabilir olmasını; kullanıcıların araçlarına, işlerine ve tüm dış dünyaya entegre olmasına kolaylık sunuyor. Ford’un bağlantılı ilk ağır ticari aracı olan F-MAX, harita destekli hız kontrolü, multi medya sistemi gibi teknolojileriyle sürücülerin ve filo yöneticilerinin hayatını kolaylaştırıyor.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik’in de katılımıyla 3 Mart’ta Erciyes’te gerçekleştirilecek Ford Snowboard Dünya Kupası’nın basın toplantısı yapıldı.
DÜNYANIN GÖZÜ ERCİYES’TE OLACAK
3 Mart Cumartesi günü dünyanın gözü bir kez daha Erciyes’te olacak. Uluslararası Kayak Federasyonu’nun düzenlediği Dünya Snowboard Kupası üst üste üçüncü kez Erciyes’te yapılacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Erciyes’te gerçekleştirilen basın toplantısında bu denli önemli bir organizasyonu üst üste üçüncü kez yapacak olmanın gururunu yaşadıklarını belirtti ve tüm Kayserilileri dünyanın en iyi sporcularını izlemeye davet etti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Ford’un isim sponsorluğu ile yapılacak olan FIS Snowboard Dünya Kupası’nın basın toplantısında Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımlarıyla Erciyes’in sadece ülkemizin değil dünyanın en önemli kayak merkezlerinden biri haline geldiğini söyledi. 200 milyon avroya yakın bir yatırımla Erciyes’i dünyadaki tüm kayakseverlerin, doğa sporları düşkünlerinin ve doğa tutkunlarının hizmetine sunduklarını dile getiren Başkan Çelik, “Daha önce de vesilelerle ifade ettiğim gibi dünyada hiçbir yerel yönetimin bu ölçekte bir turizm yatırımı yok. Erciyes Dağı’nda görmüş olduğunuz dünya standartlarındaki tesisler Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin gücü ve olanakları ile şehrimize ve ülkemize kazandırılmıştır. Böyle bir yatırımı ülkemize kazandırmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
Erciyes’teki yatırımların büyük bölümünü tamamladıklarını ifade eden Başkan Mustafa Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknik ve fiziki altyapıyı mükemmel hale getirdik. Bu nedenledir ki dünyanın en önemli organizasyonları üst üste Erciyes’e veriliyor. Erciyes’teki yatırımları büyük ölçüde tamamladıktan sonra tanıtım çalışmalarına ağırlık vermeye başladık. Bu anlamda bir dizi çalışma yapıyoruz. Dünyanın pek çok yerinde fuarlara katılarak tüm dünyaya Erciyes’i anlatıyoruz. Geçen sene 10’dan fazla fuara katıldık. Geçen sezon başladığımız tanıtım çalışmalarıyla Erciyes’e gelen ziyaretçilerde çok önemli artışlar sağladık. Kayakçı sayısında turnike geçişlerine göre %25 artış oldu. Bu seneki artış oranı %50’yi geçti. Çünkü elimizde çok mükemmel bir ürün var. Erciyes’e bir şekilde gelen herkes buranın ne mükemmel bir turizm merkezi olduğunu görüyor ve bunu dile getiriyor. Önceki seneler hafta sonu görülen yoğunluk bu yıl hafta içi oluşmaya başladı. Yaptığımız yatırımların meyvelerini almaya başladığımızı sizlerle ve halkımızla paylaşmak istiyorum. Gelecek senelerde Erciyes, şehrimize ve ülkemize çok daha büyük katkılar verecektir.”
“ÇOK DAHA BÜYÜK ORGANİZASYONLAR ALACAĞIZ”
Kış turizm merkezlerinin tanıtımının en önemli yollarından birisinin de büyük organizasyonların üstlenilmesi olduğunu belirten Başkan Mustafa Çelik, “Bu anlamda 2015 yılında Snowboard Avrupa Kupası, 2016 yılında da kış sporlarının en önemli faaliyetlerinden birisi olan Dünya Snowboard Kupası’nı başarı ile düzenledik. Dünya Kupası’ndaki başarımız bu kupanın geçen yıl ikinci kez Erciyes’e verilmesini sağladı. Uluslararası Kayak Federasyonu ev sahipliğimizden etkilendi ve 2018 Dünya Kupası’nı da Erciyes’e verdi. 3 Mart’ta Dünya Snowboard Şampiyonası’nı üst üste üçüncü kez Erciyes’te gerçekleştireceğiz. Şampiyona ile tüm dünyaya Erciyes’i göstereceğiz. Bu organizasyonlar şehrimiz ve ülkemiz açısından gurur kaynağı olmaktadır. Aynı zamanda bu şampiyonalar şehrimize uluslararası organizasyon tecrübesi kazandırmaktadır. İnşallah bunlarla yetinmeyeceğiz. Gelecekte çok daha büyük organizasyonları üstleneceğiz. Dünyanın her yerinde spor müsabakaları seyirciyle bütünleştiği takdirde çok daha heyecan verici bir hale gelir. Büyükşehir Belediyemizin yatırımlarıyla Kayseri artık bir kış turizm kenti olmuştur. Dolayısıyla kış sporlarına hem sporcu hem de izleyici olarak önem vermeliyiz. Bu anlamda bizler elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Hemşehrilerimin de böylesine güzel organizasyonlara destek vermelerini istiyoruz” diye konuştu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik, sözlerinin sonunda şampiyonada emeği geçenlere teşekkür etti.
“TÜRKİYE’NİN YILDIZI ERCİYES”
Basın toplantısına katılan Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Erol Yarar da üst üste üçüncü kez yapılan şampiyonanın sürdürülebilirliğinin altını çizerek “Türkiye’nin yıldızı olan Erciyes Kayak Merkezi’ni ve Kayseri’yi sürdürülebilirlik nedeniyle kutluyoruz. İnşallah daha büyük hedeflere koşuyoruz. Başkanımızla Erciyes’te dünya şampiyonası yapmak için konuşuyoruz. Dünya şampiyonası çok daha büyük bir organizasyon ve çok daha fazla sporcu katılıyor. İnşallah o günler çok uzak değil” dedi. Yarar, Kayseri’nin Erciyes ile dünyada bir marka olduğunu da belirtti ve destekleri nedeniyle Başkan Çelik’e teşekkür etti.
“ERCİYES’TE OLMAK HEYECAN VERİCİ”
Uluslararası Kayak Federasyonu Yarış Direktörü Peter Krogoll da konuşmasında Erciyes’te olmaktan heyecan duyduklarını söyledi. Her yıl Erciyes’te çok güzel organizasyonlar yaptıklarını ifade eden Krogoll, Kayseri’nin sporcuları çok güzel ağırladığını belirtti ve bundan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi.
“DÜNYADA ÜÇ MİLYAR İNSANA ULAŞACAK”
Basın toplantısında Erciyes’teki teknik ve fiziki altyapının dünya standartlarının üstünde olduğunu vurgulayan Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Cahid Cıngı ise düzenlenen dünya şampiyonalarının şehrimizin marka değerini yükselttiğini belirtti. Yaptıkları tanıtım çalışmalarıyla Erciyes’e gelen kayakçı sayısının her yıl %50 oranında arttığını ifade eden Cıngı, bu yıl tarihimizde ilk kez charter seferleriyle yurt dışından turist geldiğini söyledi. Yurt içi ve yurt dışında tanıtım çalışmalarına devam edeceklerini dile getiren Cıngı, 3 Mart’taki şampiyonanın da naklen yayınlarla 3 milyar insana ulaşacağını belirtti. Erciyes’in uluslararası spor camiasının gündemine girdiğini belirten ve şampiyonaya 18 ülkeden 85 sporcunun katılacağını söyleyen Murat Cahid Cıngı, Başkan Mustafa Çelik’e Erciyes’e verdiği önemden dolayı teşekkür etti.
Basın toplantısında konuşan Playmaker Ajans Başkanı Kerem Mutlu da Dünya Kupası’nın 3 Mart Cumartesi günü saat 10.00’da yapılacak elemelerle başlayacağını, finallerin ise saat 15.00’te gerçekleştirileceğini söyledi. Mutlu, şampiyonaya üç Türk sporcunun da katılacağını belirterek sporcuları basına ve kamuoyuna tanıttı.
Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından düzenlenen Türkiye’nin En Değerli Markaları-Turkey 100″ bu sene çalışmasının 10’uncusu tamamlandı. Bu listenin ilk 20’si şu şekilde;
1) Brand Finance’i araştırmasına göre, 2,6 milyar doları aşan değeriyle Türkiye’nin en değerli markası “Türk Telekom” oldu. 2) 2. Sırada ise geçen seneye göre marka değerini yüzde 37 arttırarak, 1 milyar 959 milyon dolara çıkaran ‘Turkcell’ oldu.
3) Geçen senenin şampiyonu ‘Türk Hava Yolları’ ise 2016’ya göre yüzde 22 azalarak 1 milyar 920 milyon dolara düştü listede üçüncü sıraya geriledi.
4) 1 milyar 579 milyon dolarlık marka değeriyle listenin 4. sırasın ‘Akbank’ yer aldı.
5) 2016’nın 5.’si ‘Garanti’ 1 milyar 555 milyon dolarlık değeriyle bu senede sırasını koruyarak 5.’liğini sürdürdü.
6) ‘Ziraat Bankası’nın marka değeri yüzde 39’luk artışla 1 milyar 312 milyon dolara ulaştı ve kurum 6’ncı sıraya yükseldi.
7) ‘Arçelik’ ise yüzde 35 değer kaybıyla 1 milyar 284 milyon dolarla 3’üncü sıradan 7’nci sıraya geriledi.
8) 1 milyar 252 milyon dolarlık marka değeriyle ‘Türkiye İş Bankası’ 8. Sırada yer aldı.
9) 951 milyon dolarla ‘Yapı Kredi’ oldu.
10) Listenin 10. Sırasında ise 806 milyon dolarla ‘Halkbank’ oldu.
11) ‘Ford Otosan’ 793 milyon dolar ile.
12) ‘Bim’ 742 milyon dolar ile.
13) ‘Ülker Bisküvi’ 642 milyon dolar ile.
14) ‘BSH’ 608 milyon dolar ile.
15) ‘VakıfBank’ 594 milyon dolar ile.
16) ‘Şişe Cam’ 545 milyon dolar ile.
17) ‘Migros’ 531 milyon dolar ile.
18) ‘Vestel’ 362 milyon dolar ile.
19) ‘Anadolu Efes’ 352 milyon dolar ile.
20) ‘DenizBank’ 343 milyon dolar ile.
Brand Finance’in araştırmasına göre, Türkiye’nin en değerli ilk 20 markası bu şekilde. 2016 ve 2017 marka değerleri (milyon dolar) ve değişim oranları ise aşağıdaki şekilde;
Yeni Ford Ranger; yenilenen aerodinamik tasarımı, sınıfında sunduğu önemli yeni teknolojiler ve üstün arazi performansı ile hem şehir içinde hem de arazi şartlarında benzersiz bir sürüş keyfi sunmak için yenilendi.
En zor şartlara uyum sağlamanız için geliştirilen 3.500 kg`a varan çekme kapasitesi ve 800mm derinliğe kadar suda ilerleme yeteneklerinin yanında, sunulan 8” dokunmatik ekran ile sunulan SYNC2 Yeni Ford Ranger ile Ford Yetkili Satıcılarında.