Etiket arşivi: Fonu

Yiyin efendiler yiyin! ‘Sat sat bitmedi; satın bakalım nereye kadar’

Yiyin efendiler yiyin! ‘Sat sat bitmedi; satın bakalım nereye kadar’

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı devlete ait 18 adet taşınmazın satışı ile ilgili ilan yayınladı. Satışa çıkarılan taşınmazların AKP’nin kaynak arayışından kaynaklandığı düşünülüyor.

                                        mask

AKP, kaynak arayışı kapsamında olağanüstü hallerde kullanılan Merkez Bankası’nın uhdesindeki ‘İhtiyat Akçesi’ fonunu Hazine’ye devretmesinin ardından farklı adımlar atmaya devam ediyor.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Türkiye’nin muhtelif yerlerinde bulunan devlete bazı taşınmazların satışıyla ilgili ilan duyurusu yaptı.

İhale şartnamesiyle ilgili detaylı bilgilerin paylaşıldığı ilanda Hazine’ye ait arazilerin satışa çıkarıldığı açıklandı.

İhaleye girmek için taşınmazların değerine göre belirlenen geçici teminat bedellerinin yatırılması gerektiği belirten Özelleştirme İdaresi, ihaleyle ilgili teklif verme tarihinin Eylül ayında sona ereceğini bildirdi.

Devlete ait taşınmazların satışının ise ‘4046 sayılı Kanun hükümleri kapsamında satış yöntemi’ ile özelleştirileceği belirtildi.

Ayrıca Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafıdan satışa çıkarılan varlık sayısının ise 18 olduğu duyuruldu.

Öte yandan satışa çıkarılan taşınmazlardan bir tanesi olan İzmir’in Urla ilçesi Sıra Mahallesi’ndeki 115.918,00 metre kare büyüklüğündeki taşınmazın geçici teminat bedelinin ise 1 milyon 500 bin TL olduğu belirtildi.

Geçici teminat bedeli 1 milyon 500 bin TL olan taşınmazın kaça satılacağı ise şimdiden merak konusu oldu.

CHP’Lİ BAKAN BERAT ALBAYRAK’A SORDU!

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İşsizlik Fonu bütçesinin kamu bankalarına sermaye yapılmasını TBMM gündemine taşıdı. 

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi veren Bakan, “İşsizlik Sigorta Fonu bütçesini kamu bankalarına aktararak İşsizlik Fonu Yönetmeliği’ne aykırı bir işlem yapılmıştır. Cebinden 6 TL çıkan ataması yapılmayan coğrafya öğretmeni İbrahim Yeşilbağ intihar ederken, bir işçi ‘geçinemiyorum’ deyip Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önünde bedenini ateşe verirken, insanlar geçim derdinden evinde kendisini asarken vatandaşın işsiz kaldığında kullanımına ayrılmış fona göz dikmişler! Bir yanda günlük harcaması 1.8 milyon lira olan ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyen Saray halktan tasarruf istiyor. Diğer yanda halkın ekonomisini kriz vurmuş, memlekette işsizlik tırmanmış, kamu bankaları batmış, vatandaşın hakkını kriz nedeniyle sermayeleri erimiş kamu bankalarına aktarmışlar! Bunun adına da ‘kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması’ demişler! Cumhuriyet’in tüm mirasını sattılar, memleketin tüm kaynaklarını yağmaladılar, sıra yaşam mücadelesi veren insanlara ayrılan İşsizlik Fonu ile kriz nedeniyle batan kamu bankalarını kurtarmaya geldi” diye konuştu.

Önerge İşsizlik Fonu Onaylı

 

 

İşsizlik Fonu bütçesinin kamu bankalarına sermaye yapılmasına tepki veren CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Cumhuriyet’in tüm mirasını sattılar, memleketin tüm kaynaklarını yağmaladılar, sıra yaşam mücadelesi veren insanlara ayrılan İşsizlik Fonu ile kriz nedeniyle batan kamu bankalarını kurtarmaya geldi” dedi.

Üç kamu bankasının sermaye benzeri tahvil ihracı yaparak sermaye yeterlik oranlarını toparladığı, 11 milyar TL büyüklüğündeki bu tahvilleri de İşsizlik Sigortası Fonu’nun aldığı ve İşsizlik Fonu’nun elinde tuttuğu Hazine tahvillerinin satılarak kamu bankalarının sermaye benzeri fon sağlamasında kullanıldığı iddia edildi.

Dün kabine toplantısı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İşsizlik Fonu bütçesinin kamu bankalarına sermaye yapıldığı iddiasını doğruladı ve şu şekilde açıkladı: “Kamu fonları devletin içerisinde zaman zaman farklı yerlerde kullanılmıştır. Geçmişte de bu oldu. Özal döneminden beri bu tür uygulamalar yapılmıştır, AK Parti dönemlerinde de yapılmıştır. Geçen sene de buna benzer birtakım kaydırmalar yapılmıştır. Burada herhangi bir risk, tehlike söz konusu değil. Yani kamu kendi içindeki kaynakları farklı birimlerde kullanacak şekilde birtakım tedbirler, tasarruflar alabilmektedir. Bu uygulama da ondan farklı bir şey değil. Buradan daha farklı anlamlar çıkartılması doğru olmaz. Tam tersine, aslında bu kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması anlamında atılmış bir adım. Burada herhangi bir kayıp, risk söz konusu değil.”

Konuyu TBMM gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.

SIRA İŞSİZLİK FONU İLE KAMU BANKALARINI KURTARMAKTA!

Verdiği yazılı soru önergesinde Borsa İstanbul Borçlanma Araçları Piyasası verilerine göre; tahvil pazarında ‘takas dışı’ işlem olarak büyük hacimde işlem tescilleri yapıldığı ve yapılan işlemlerin piyasa dışı faizlerle tescillenmiş olduğuna dikkat çeken Bakan,  “Tesciller yüzde 9-10’luk faizler üzerinden yapılmıştır. Piyasa faizlerinin bu tahviller için yüzde 20’lerde olduğunu düşünürsek, tescillerin piyasa dışı faizlerle yapıldığı aşikârdır. İşsizlik Sigorta Fonu bütçesini kamu bankalarına aktararak İşsizlik Fonu Yönetmeliği’ne aykırı bir işlem yapılmıştır. Cebinden 6 TL çıkan ataması yapılmayan coğrafya öğretmeni İbrahim Yeşilbağ intihar ederken, bir işçi ‘geçinemiyorum’ deyip Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önünde bedenini ateşe verirken, insanlar geçim derdinden evinde kendisini asarken vatandaşın işsiz kaldığında kullanımına ayrılmış fona göz dikmişler! Bir yanda günlük harcaması 1.8 milyon lira olan ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyen Saray halktan tasarruf istiyor. Diğer yanda halkın ekonomisini kriz vurmuş, memlekette işsizlik tırmanmış, kamu bankaları batmış, vatandaşın hakkını kriz nedeniyle sermayeleri erimiş kamu bankalarına aktarmışlar! Bunun adına da ‘kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması’ demişler! Cumhuriyet’in tüm mirasını sattılar, memleketin tüm kaynaklarını yağmaladılar, sıra yaşam mücadelesi veren insanlara ayrılan İşsizlik Fonu ile kriz nedeniyle batan kamu bankalarını kurtarmaya geldi” diye konuştu.

CHP’Lİ BAKAN BERAT ALBAYRAK’A SORDU:

“İşsizlik Fonu’nun parası kamuoyundan gizli bir şekilde kamu bankalarına sermaye yapılmıştır. Kendi yönetmeliğine ters düşecek bir biçimde İşsizlik Sigortası Fonu bu satın alımı nasıl gerçekleştirmiştir? Fon bu tahvilleri satın alacak 11 milyara yakın likiditeyi hangi kaynaktan temin etmiştir? Satış tescili neden “piyasa dışı” fiyatla yapılmıştır?”

 

TÜRKİYE’NİN ANAYASASINI VE EKONOMİSİNİ SIFIRLAMAK İSTİYORSUNUZ

kazım arslan 2017CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan:
“TÜRKİYE’NİN ANAYASASINI VE EKONOMİSİNİ SIFIRLAMAK İSTİYORSUNUZ” Arslan sözlerine şöyle devam etti:Bugün tek adamlık hayali, anayasa değişikliğinden önce Varlık Fonu’nda kendini göstermiştir. Yabancı yatırımcıyı Türkiye’den kaçıran, adil rekabete çelme takan, hukuku altüst eden, piyasa kurallarını hiçe sayan, vatandaşın ve yerli şirketlerin tüm ekonomik güvenlik kaygısını arttıran Varlık Fonu Yasası ilk çürük meyvesini vermiş, ülkedeki kamu birikimini korumayı değil eritmeyi ve bitirmeyi amaçlamıştır.

Anayasada yapacağınız 18 maddelik değişiklikle ülkemizin anayasasını bir tek kişiye teslim edeceksiniz, her şey o kişiye bağlı olacak, onun yetkisiyle yapılacak. Sınırsız ve sorumsuz bir Cumhurbaşkanı, tüm üst düzey yöneticileri atayacak, gece yarısı kararnamesiyle ekonomiyi darmaduman edebilecek. Devletin bütün kurumları ve temel kuralları altüst olacak, tam bir dikta rejimi gelecektir.

Meclis, hükümet ve mahkemeler tek kişinin inisiyatifinde görev yapacaktır.Ne yasamanın, ne yürütmenin, ne de yargının hiçbir fonksiyonu kalmayacaktır.

Bu anayasa değişikliği geçerse, Varlık Fonu öyle 3 aylığına değil, ekonominin kuralları her gün tek bir kişinin ticari ilişkilerine, siyasi çıkarlarına alet edilecektir. Saray’ın dümenine su taşıyan kimi şirketlerin girdiği Hazine garantili kredilerine, yarım kalacak ihalelerine yeni güvenceler gelirken, yaşanan nakit sıkıntısına vatandaşın, devletin yıllarca yaptığı birikim peşkeş çekilecektir.

Daha bu anayasa değişikliği geçmeden, gerçek ruhunu Varlık Fonu ile göstermiştir. Varlık Fonu’nun karar alma, harcama yapma yetkilerindeki sınırsızlığa bakın, Sayıştay denetiminden uzak tutulan, Kamu İhale Kanunundan kaçırılan yapısına bakın, Cumhurbaşkanının sınırsız ve sorumsuz yetkileriyle aynı olduğunu göreceksiniz. 

 
Varlık Fonu’na bir gecede sorgusuz sualsiz teslim edilen kritik kurumlara bakın, bu fonun o kurumlar üzerindeki yok edici gücüne bakın, aynısını Cumhurbaşkanının Meclis/Yargı ve özerk kurumlar üzerindeki yok edici yetkilerinde göreceksiniz.

Bu fonun kamu bankaları, Hazine arazileri, özelleştirme sürecindeki kurumlar üzerindeki tasarrufuna bakın, yeni anayasada Cumhurbaşkanının kurumlar üzerindeki sınırsız yetkilerinin bir benzerini göreceksiniz.

Mali denetimden uzak duran, vatandaşın birikimlerine tuzak kuran bu Varlık Fonu, tümüyle siyasi yandaşların atandığı yönetimiyle kendisini Saray’a bağlamış, hem devlet mevzuatından uzakta tutulmuş, hem de sınırsız harcama yetkisiyle “devletin malı deniz, yemeyen keriz” dedirtmeye başlamıştır.

Ülkenin bütün varlıklarını Cumhurbaşkanının yakınlarına altın tepside sunmaya adanmış bu Varlık Fonu, Saray usulü ekonominin ülkemize atacağı en büyük kazık, ekonomi yönetimindeki acziyetin ve teslimiyetin en açık kanıtıdır.

Başka ülkelerde birikimlerin depolandığı yer olan Varlık Fonu, bu son düzenleme de gösterdi ki, halkın birikimlerinin eritileceği, yandaşa milli servetin aktarılacağı bir yerdir.

İktidar, son derece önemli bankaları ve kurumları Varlık Fonu’na KHK’larla devrederek ekonomideki büyük çöküşü hazırlıyor. İktidar, Varlık Fonu oyunuyla yüzbinlerce dönümlük devlete ait taşınmazı ve kamu kurumlarını hortumlamanın hesabındadır.

 
Darlık zamanda Varlık Fonu, yokluk içindeki vatandaştan alıp ihale zenginlerine akıtmanın adıdır.

Kamunun birikimleri tek tek satılırken, vatandaşın tasarrufları azalıp borçları artarken alınan bu karar, dünyadaki Varlık Fonlarının kurulma amacının inkarı, yandaşa kaynak aktarmanın adımıdır.

Cumhuriyetin 90 yıllık birikimlerini devlet malı gibi değil, şirket malı gibi satmaya ve yandaşlarınıza devretmeyi planlıyor, böylece ülkemizin ekonomisini de sıfırlamak istiyorsunuz. Şimdiye kadar Cumhuriyet döneminin bütün kazanımlarını sattınız yetmedi, şimdi de ülkenin ekonomisini bitiriyor, geleceğini de ipotek ediyorsunuz.

Yatırıma düşman, halkın birikimine göz koyan bu anlayış, tarihin en derin krizine davetiyeyi PTT’den yollamıştır. Bu kadrolar, meşhur ayakkabı kutularından sonra şimdi de fonlar ve hisse senetleri üzerinden Halkbank’ı kirli emelleri için kullanmıştır. Bu iktidar zamanında çiftçiyle ilgilenmeyi unutan Ziraat Bankasının birikimleri belli yandaş iş çevrelerine, dar siyasi ilişkilere çerez olacaktır. Sata sata bitiremedikleri Telekom, Çay İşletmeleri, Eti Maden’in tüm kaynakları bu Varlık Fonu’yla eritilecek ve sıfırlanacaktır.

 

VARLIK FONU İLE ÜLKEMİZ YAĞMALANIYOR, GELECEĞİMİZ İPOTEK ALTINA ALINIYOR…

 

Birleşik Kamu İş Konfedarasyonu Tis Sekreteri Engin Çoğal, Varlık Fonu düzenlemesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çoğal Yaptığı açıklamada, Cumhuriyet kazanımlarının tek tek yok edildiğinin altını çizerken, şu ifadeleri kullandı: Ülkemizin ve Cumhuriyetimizin birikimleri ve kurumları 14 yıllık AKP iktidarı döneminde büyük bir risk altında. Bu birikim ve kurumlar Türkiye Varlık Fonu aracılığıyla siyasal iktidar tarafından tamamen yağmaya ve talana açılmış durumdadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin; sanayisi, ticareti, ulaşımı, limanları, petrolleri, kentleri, turizmi, tersaneleri ve bankaları; yani nesi var nesi yoksa hepsi, AKP iktidarı tarafından yağmaya, talana ve sermayenin yağmasına açık hale getirilmiştir.

Ziraat Bankası, TPAO, TÜRKSAT, BOTAŞ, BİST, Eti Maden, ÇAYKUR ve PTT’nin tümü, Türk Hava Yolları, Halk Bankası, Türk Telekom gibi kuruluşları da Hazine’ye ait hisselerinin Türkiye Varlık Fonuna devredilmesi yeni bir Duyun-u Umumiyedir. Çok yakın bir zamanda bu şirketler teminat gösterilerek uluslararası piyasalardan alınacak borçlar, yandaşlara peşkeş çekilmiş popülist yatırımlara aktarılacaktır.  Bu şirketlerin kullandığı kamu imtiyazları bu yolla uluslararası sermayenin kontrolüne geçecektir.

Türkiye Varlık Fonu şu anlama gelmektedir: Lozan’da kaldırılan kapitülasyonların ve imtiyazların tekrar hayata geçirilmesidir. Türkiye Varlık Fonu, yabancı devletlerin ve sermayenin ekonomik, hukuki ve idari olarak güvenceye kavuşturulmasıdır.

Cumhuriyetin tüm serveti Türkiye Varlık Fonu’na devredilerek bir anonim şirkete teslim edilmiştir.  AKP iktidarının ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, “Babalar gibi satarım” ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ben bu ülkenin anonim şirket gibi yönetilmesini istiyorum” sözlerinin hayata geçirilmesidir ve ülkenin yağmaya, talana, ranta açılmasıdır.

Türkiye Varlık Fonu’na aktarılan kamu kuruluşlarının şimdiye kadar Devlet bütçesine aktarılan milyarlarca dolarlık karları artık bu fona gidecektir. Milyarlarca dolarlık bir gelir, kamu tarafından denetlenemeyecek, hiç kimseye hesap vermeyecek olan bir anonim şirket yönetimi tarafından kullanılacaktır.ipotek

Ülkenin serveti ve Cumhuriyetin kurumları, varlıkları, kıyıları, ormanları, kentleri, meraları, derelerinin satışa çıkarılmasının önünü açacak Türkiye Varlık Fonu’nun kurulmasıyla ilgili kanun teklifi 15 Temmuz Darbe girişiminin hemen ardından yani 19 Ağustos 2016 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, yasalaşmıştır.

Darbe ve OHAL bahane edilerek kurulan fon, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilecek bu şirketin yönetim kurulu tek başına Başbakan tarafından atanmıştır. Şirket ve kurduğu şirketler kamunun denetiminden, iş ve işçi hakları, çevre ve kentsel izinlerden muaf tutulmuştur.  Daha da önemlisi şirket müflis (iflas) konumuna düşmesi halinde bütün parasını ve anamalını batırmış sayılacağından hiç kimse alacağını alamayacaktır. Türkiye Varlık Fonu’nun yönetim kurulu üyeleri arasında  Cumhurbaşkanının ekonomik fikirleri tartışmalı bulunan başdanışmanı Yiğit Bulut’un olması soru işaretleri taşımaktadır.

Siyasal iktidarın birçok kamu kurumunu bir gecede Türkiye Varlık Fonu’na devretmesi büyük endişe yaratmaktadır. Ülkemizin zenginliği kimlere geçecek ya da kimlere pazarlanacaktır. Bodrum, Selçuk, Kemer, Kuşadası gibi ilçelerin en değerli alanlarının da fona devredilmesi endişelerimize daha da artırmaktadır.

Siyasal iktidar, emekçiler hakkında taşeronluk sistemi ve kiralık işçilik sistemini daha önce hayata geçirmişti. Bu fon da sömürü düzenini kalıcılaştırmanın bir yolu ve ülkemizin emperyalizmin paylaşımına açılması olarak görmekteyiz.

Hükümetin, Türkiye Varlık Fonu ile işçilerin İşsizlik Fonunda biriken parasına,  zorunlu bireysel emeklilik yoluyla biriktirilecek paralara el koyabileceğini de akıllara getirmektedir. Çalışanların kazanılmış hakları ellerinden alınarak kurulmaya çalışılan kıdem tazminatı fonu gibi fonların da Varlık Fonu aracılığıyla talan edilmesi olasılık dâhilindedir.

AKP, 14 yıllık iktidarı döneminde ülkemizi ekonomik, siyasi, sosyal olarak “istikrar” adı altında büyük bir tahribat yaşatmıştır. Ülkemizi globelleşme, neoliberalizm gibi tanımlamalarla vahşi kapitalizmin ekonomik, siyasi, sosyal sömürü düzenine teslim etmiştir.

Ve diyoruz ki;

Emekçileri, işsizliğe karşı koruyacak fonlarda biriken paraları sermaye sınıfına doğrudan aktarım ve rant olacak uygulamadan,

Kamu kurum ve kuruluşlarının zenginliğinin yabancı sermayeye satılmasından,

Sermayeye finansal destek sağlaması,

Türkiye Varlık Fonu’nun denetim dışı olması,

Yoksulu, daha yoksul;  zengini, daha zengin yapması,

Devleti, ortadan kaldıracak bir uygulama olması,

Kurumlar vergisine tabi olmaması,

Yabancı ülkelere ve sermayeye bağımlı kılacağı için

Siyasal iktidarı tüm bu tehlikeler nedeniyle Türkiye Varlık Fonu’ndan vazgeçmeye çağırıyoruz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak;  Türkiye Varlık Fonu’nu Cumhuriyetin zenginliğini oluşturan kamu kurum ve kuruluşlarını ranta açılması olarak değerlendiriyor ve  demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini ortadan kaldıracak olması nedeniyle de siyasal iktidarı, ülkenin geleceğini ve gelecek kuşaklarını, rehin alacak fondan  ve uygulamadan acilen vazgeçmeye çağırıyoruz.

ENGİN ÇOĞAL

BİRLEŞİK KAMU-İŞ  KONFEDEASYINUGENEL MERKEZ

ÖZLÜK HUKUK TİS SEKRETERİ

 

 

 

 

8. İTEF-İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali

itef
İTEF-İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’nin sekizincisi Şehir ve Sesler temasıyla 8-15 Mayıs tarihleri arasında düzenleniyor. Türkiye’nin uluslararası ilk edebiyat festivali olan İTEF, edebiyatseverlere kapılarını bu yıl sekizinci kez açıyor!
Everest Yayınları’nın katkılarıyla gerçekleşecek olan açılış törenine Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi ev sahipliği yapacak. İTEF kapsamındaki etkinlikler; festivalin ana mekanları Beyoğlu Belediyesi ve KargArt başta olmak üzere Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi, Erbulak Evi,İtalyan Kültür MerkeziKuzguncuk Nail Kitabevi veNevmekan’da düzenlenecek.

İTEF-İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’nin bu yılki programı kapsamında yazar okumaları ve söyleşilerin yanı sıra edebiyat panelleri ve FABİSAD etkinlikleri gerçekleştirilecek. Ayrıca “dijital edebiyat”, ”şiir” ve “öykü” etkinlikleri de festival programında yer alacak. Bu yılki temaya uygun olarak edebiyatseverler, etkinliklerden sonra çeşitli müzik dinletilerine ve edebiyat performanslarına ücretsiz olarak katılabilecek.

İTEF kapsamında, yerli yazar ve yayıncıların yabancı yayıncılar, editörler, çevirmenler ve yazarlarla işbirliği yapmalarını sağlayan, başvurularını her geçen yıl arttıran Profesyonel Buluşmalar-Fellowship Programı, Yunus Emre Enstitüsü’nün sponsorluğunda Ayrıntı Yayınları, Can Yayınları veTEAS Yayınevi’nin desteğiyle gerçekleşecek. Yayıncılık profesyonelleri üç gün boyunca yayınevlerini ziyaret ederek Türkiye yayıncılık dünyasını ve Türkçeden diğer dillere çevrilebilecek kitapları yakından tanıma şansı elde edecek.

İTEF- İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde dört yıldır devam eden “Yabancı Yazarlar Okullarda” projesi, öğrencilerle dünyanın dört bir yanından gelen yabancı yazarları buluşturmaya devam ediyor. Proje kapsamında, Avustralyalı çocuk yazarı Sussanne Gervay ve Barry Loser serisinin ünlü yazarı Jim Smith Martı Yayınları’nın sponsorluğunda okullarda etkinlikler yapacaklar. Kitap Gezgini kitabıyla büyük beğeni toplayan Mechthild Gläser,Altın Kitaplar’ın desteğiyle öğrencilerle buluşacak. Erdem Çocuk Yayınlarıtarafından eserleri Türkçeye kazandırılan Suriyeli yazar Gulnar Hajo veDimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi desteğiyle festivale katılan Romanyalı yazar Adina Rosetti de İTEF’in bu yılki çocuk yazarları arasında.

Yerli ve yabancı yazarları edebiyatın evrenselliğinde buluşturan İTEF, edebiyatseverleri dünyanın dört bir yanından gelen yazarlarla bir araya getirmeye ve onları yeni metinlerle tanıştırmaya devam ediyor. Edebiyatseverler farklı kültürlerden yazarların, hayatı ve edebiyatı farklı perspektiflerden yorumlayışına sekizinci kez tanıklık etme şansını yakalıyor.

8 Mayıs Pazar, Başka Pazar!
8 Mayıs Pazar gününü gelin birbirinden güzel etkinliklerle, dolu dolu, birlikte geçirelim!
“Sesini duyurabilen gençler” panelinde Epsilon Yayınevi yazarlarının yazma serüvenlerini dinleyin, sonrasında gerçekleşecek panelde severek okuduğunuzOT Dergisi’nin yazarlarıyla tanışın.
Saatler 19:00’u gösterdiğinde sevilen öykücülere kulak verelim. Bora Abdo, Neslihan Önderoğlu ve Sine Ergün, Faruk Duman moderatörlüğünde “öykü”yü konuşacaklar.
21:00’de ünlü tiyatrocu yazar Hakkı Ergök’ün sesinden Tanpınar’ın mektuplarını dinleyelim.

Fantastik Edebiyat okurları festivalde bir araya geliyor. 8 Mayıs Pazar akşamı KargArt’ta buluşalım!
8 Mayıs Pazar akşamı KargArt’ta FABİSAD gecesi! Fantazya ve Bilimkurgu Sanatçıları Derneği işbirliğinde düzenlenen etkinliklerde, fantastik edebiyat ve bilimkurgu alanında ürünler veren yazarlar okurlarıyla buluşacak, Türk edebiyatında aykırı sesleri ve çocuk edebiyatında fantazyanın yerini konuşacaklar.

“Sesini Duyurabilen Gençler”
Epsilon Yayınevi’nin katkılarıyla gerçekleşecek olan etkinlikte dijital edebiyat platformu olan Wattpad sayesinde seslerini duyurmuş, büyük bir okur kitlesi kazanmış genç yazarlar, yazma deneyimlerini  okurlarıyla paylaşacaklar.

“OT”,  İTEF’te! Festivali Yeşillendirmeye geliyor!
2013 yılında “Maksat Yeşillik Olsun” sloganıyla yayın hayatına başlayan, okur kitlesini her geçen gün arttıran OT Dergisi, sağlam yazar kadrosuyla festivali yeşillendirmeye geliyor! Ot editörü Nurhak Kaya’nın moderatörlüğünü yapacağı etkinlikte sevilen yazarlarımız Hakan Bıçakcı, Nermin Yıldırım, Seray Şahiner  ve Sinan Sülün yer alacak.
Kahkahanın sesini biraz açalım!

“Tanpınar’ın Mektupları” Okunuyor!
8 Mayıs Pazar gecesi nostaljik yolculuğa hazır olun!
Etkinlikte yerinizi alın ve Tanpınar’ın mektuplarını bir de “Erken Büyüyen Çocuklar”  romanı ile büyük ilgi gören tiyatrocu yazar Hakkı Ergök’ün sesinden dinleyin.
Etkinlik sonrasında Türkiye’de ilk defa, güncel yazarların en son eserlerini, çok okunan yazarların başyapıtlarını dinleme imkanı sunan “Seslenen Kitap”ın sesli kitap kuponlarını da kazanabilirsiniz.

Sevdiğin yazarlarla Sessiz Sinema” oynamak ister misin?
Aslı Perker ve Başak Sayan’ın kendi takımlarını oluşturarak sessiz sinema oynayacağı ve birbirleriyle rekabet edeceği etkinliklerde edebiyat uyarlaması olan filmler anlatılacak, edebiyatseverler sevdiği yazarın takımında yer alma ve hediye kazanma şansını yakalarken, eğlencenin tadına varacak.

Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi’nde Buluşuyoruz!
10 Mayıs  ve 11 Mayıs akşamı Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi’nde buluşuyoruz.
Dergâh Yayınları işbirliğinde 10 Mayıs akşamı gerçekleştirilecek etkinlikteBeşir Ayvazoğlu ve Seval Şahin ile birlikte, “Beş Şehir’i yeniden okuyoruz”. O döneme ait görsellerin de gösterileceği etkinlikte buluşalım.

Şiir Tutkunları! Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi’ndeki Şiir Etkinliğine Davetlisiniz!
11 Mayıs akşamı Atakan Yavuz, Mehmet Erte ve Şeref Bilsel’in Emirhan Oğuz moderatörlüğünde gerçekleştirecekleri, Tanpınar’ın şiirini, şehir ve sesleri konuşacakları etkinliği kaçırmayın.

Yabancı Yazarlarımızla Tanışın!
Libris Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen “Elvis Peeters”, Flemish Literature Fund ve Tekin Yayınevi’nin desteğiyle İstanbul’da olacak. Günümüzdeki mülteci sorununu sarsıcı bir şekilde işleyen, geçtiğimiz günlerde raflarda yerini alan Sayısız kitabı ile ilgili konuşacak.
Hem yazar hem müzisyen kimliğiyle festivale katılacak olan Elvis Peeters, Orhan Kemal Roman Ödülü’nün de sahibi olan, şarkılarını severek dinlediğimiz Hüsnü Arkan ile aynı etkinlikte yer alacak.

Kitapları birçok dile çevrilen İsveçli polisiye yazarı Emelie Schepp, İsveç İstanbul Başkonsolosluğu’nun ve Zodyak Kitap’ın desteğiyle festivale geliyor! Polisiye edebiyat etkinliğinde ünlü polisiye yazarlarlarımız Algan Sezgintüredi, Ayşe Erbulak ile aynı etkinlikte yer alacak. Schepp, birçok dile çevrilen kitabı Silinmeyen ile ilk kez Türkiyeli okurlarıyla buluşuyor. Emelie Schepp, 3K Günleri kapsamında Erbulak oyunculuk ve yazarlık evinde Ayşe Erbulak’ın konuğu olacak.

Eserleri yirminin üzerinde dile çevrilmiş, Doppler kitabıyla tanıdığımız Erlend Loe, NORLA, Norveç Büyükelçiliği ve Yapı Kredi Yayınları’nın desteğiyle İTEF’e katılıyor! Festival kapsamında Loe, Türk edebiyatının önemli temsilcilerinden Hakan Bıçakcı, Hikmet Hükümenoğlu, Tarık Tufan veNermin Yıldırım ile çeşitli etkinlikler gerçekleştirecek.

Prix Femina ve The Rooney Ödülleri’nin sahibi Keith Ridgway, İrlanda Edebiyat Fonu(ILE) ve Jaguar Kitap’ın desteğiyle bu yıl İTEF’te! Geçtiğimiz aylarda Türkçe yayımlanan Hawthorn ile Child kitabının sayfalarını yazarıyla birlikte aralamak için yerli ve yabancı yazarlarlarımızla yer alacağı etkinlikleri kaçırmayın!

El Hizjra Ödülü’nün sahibi, Ortadoğu uzmanı olan Hollandalı yazar Meltem Halaceli ve Kriz Kervanı kitabıyla insani yardım dünyasının perdelerini aralayan bağımsız gazeteci yazar Linda Polman, Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu’nun desteğiyle İTEF’e geliyor! Geçmişi, tarihi, küresel sorunları irdeleyeceğimiz etkinliklerde yazarlarımız Gül İrepoğlu ve Seray Şahiner ile birlikte yer alacaklar.

Accabadora romanıyla tüm dünyada büyük ilgi gören, birçok dile çevrilen veThe Dessi, Süper Mondello Ödülleri’nin sahibi  Michela Murgia, Erdem Yayınları’nın ve İtalyan Kültür Merkezi’nin desteğiyle İTEF’te! Edebiyatta kadınların sesine kulak vereceğimiz etkinlikte Michela Murgia, yazarlarımız Aslı Perker ve Sibel Oral ile söyleşi gerçekleştirecek. Ayrıca, Üsküdar Nevmekan’da “kurmacadaki gerçeklik” üzerine Feridun Andaç ile söyleşi gerçekleştirecek.

Çıkış romanı ile Booker Ödülü finalisti olan, Düşünce Çetesi ve Tanrı Olmak Güzel kitaplarının yazarı Tibor Fischer,  April Yayınları’nın desteğiyle ilk kez Türkiye’ye geliyor! “Modern çağın” ve günümüz sorunlarının ele alınacağı etkinliklerde konuşacak olan yazar, Uçurtmayı Vurmasınlar kitabıyla büyük bir başarıya imza atan ünlü akademisyen yazar Feride Çiçekoğlu ile aynı sahneyi paylaşacak.

Amerika ve Almanya’nın da aralarında olduğu birçok ülkede yayımlanan Kudüs Güzeli kitabının ünlü yazarı Sarit Yishai Levi, İsrail İstanbul Başkonsolosluğu’nun desteğiyle okurlarıyla buluşuyor! Aşkı zengin bir tarihsel arka planda işleyen yazar, bu türün Türk edebiyatındaki en önemli temsilcilerinden Liz Behmoaras ile aynı etkinlikte buluşacak.

85’lik çınar, Hans Christian Andersen Ödüllü Çocuk Yazarı Uri Orlev İTEF’te!
Dünyaca ünlü çocuk yazarı Uri Orlev,  İsrail İstanbul Başkonsolosluğu’nun sponsorluğunda Türkiye’ye geliyor. Kitapları 30’dan fazla dile çevrilen Orlev,Çizmeli Kedi Yayınları tarafından Türkçeye kazandırılıyor.
İTEF- Kuzguncuk Nail Kitabevi Buluşmaları Başlıyor!
Festival kapsamında Kuzguncuk Nail Kitabevi’nde üç günlük bir söyleşi serisi gerçekleşecek.
Üç gün boyunca saat üçte başlayacak etkinliklerde yerli ve yabancı yazarlar bir araya gelerek halka açık söyleşiler gerçekleştirecekler. Edebiyatseverler,  Kuzguncuk Nail Kitabevi’nin samimi ortamında ücretsiz olarak etkinliklere katılma ve yazarlarla tanışma fırsatı bulacak.

İTEF 2016 antolojisi, festivalle aynı anda takipçileriyle buluşuyor.
UPM-Kymmene Kağıt Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kağıt sponsorluğunda yayımlanan ulusal ve uluslararası kitap fuarlarında ücretsiz olarak dağıtılan bu antoloji, festival temasına uygun metinlerden oluşan, festivalin kalıcılığını ve üretkenliğini simgeleyen bir kitap olarak tasarlandı. Festival takipçileri antolojiyi ücretsiz olarak etkinlik mekanlarından edinebilecekler.

Yazarlar ve programla ilgili detaylar festivalin web sayfasından ve sosyal medya hesaplarından takip edilebilir:
www.itef.com.tr
www.twitter.com/itef_istanbul
www.instagram.com/itef_istanbul
www.facebook.com/IstanbulTanpinarEdebiyatFestivali

Ayrıca festivalle ilgili bilgilere festivalin dijital medya partnerleri Artful Living,K24, Post Dergi ve YELP aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

 İTEF 2016 YERLİ YAZARLARI:
1. Algan Sezgintüredi
2. Altay Öktem
3. Aslı Perker
4. Atakan Yavuz
5. Ayşe Erbulak Özgürdal
6. Barış Müstecaplıoğlu
7. Başak Sayan
8. Beşir Ayvazoğlu
9. Bora Abdo
10. Defne Ongun Müminoğlu
11. Faruk Duman
12. Feride Çiçekoğlu
13. Feridun Andaç
14.Gözde Kurt
15. Gül İrepoğlu
16. Gülşah Elikbank
17. Hakan Bıçakcı
18. Hakkı Ergök
19. Hikmet Hükümenoğlu
20. Hüsnü Arkan
21- Liz Behmoaras
22. Mehmet Erte
23. Nermin Yıldırım
24. Neslihan Önderoğlu
25. Seran Demiral
26. Seray Şahiner
27. Seval Şahin
28. Sibel Oral
29.Sinan Sülün
30. Sine Ergün
31. Solmaz Kamuran
32. Şeref Bilsel
33. Tarık Tufan
İTEF 2016 YABANCI YAZARLARI
1. Emelie Schepp – İsveç
2. Michela Murgia  italya
3. Mechthild Glaser  Almanya
4. Adina Rosetti – Romanya
5. Jim Smith İngiltere
6. Susanne Gervay – Avustralya
7. Erlend Loe – Norveç
8. Keith Ridgway – İrlanda
9. Elvis Peeters – Belçika
10. Nicole Van Bael – Belçika
11. Uri Orlev – Polonya/İsrail
12. Frank Schablewski – Almanya
13. Gulnar Hajo – Suriye
14. Meltem Halaceli – Hollanda
15. Linda Polman – Hollanda
16. Tibor Fischer – İngiltere
17. Sarit Yishai Levi-İsrail
İTEF 2016 AÇILIŞ TÖRENİ MEKAN SPONSORU
İstanbul “Dimitrie Cantemir” Romen Kültür Merkezi

İTEF 2016 KAMU KATKISI
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü
Yunus Emre Enstitüsü
İstanbul Büyükşehir Belediyesi -Atatürk Kitaplığı
Beyoğlu Belediyesi
Türkiye Basın Yayın Birliği (Türk Yaybir)
Türkiye Yayıncılar Birliği (Yaybir)
İstanbul Ticaret Odası (İTO)

İTEF 2016 İŞBİRLİĞİ YAPILAN ULUSLARARASI KÜLTÜR MERKEZLERİ 
Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi
Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu
Ireland Literature Exchange
Flemish Literature Fund
İsrail İstanbul Başkonsolosluğu
İsveç İstanbul Başkonsolosluğu
İtalyan Kültür Merkezi
Kunststiftung NRW
Nederlands Letterenfonds Dutch Foundation for Literature
NORLA (Norwegian Literature Abroad)
Norveç Büyükelçiliği

İTEF 2016 FELLOWSHİP PROGRAMI DESTEKÇİLERİ
Ayrıntı Yayınları
Can Yayınları
TEAS Yayınevi

İTEF 2016 DESTEK VEREN KURUM VE KURULUŞLAR (alfabetik sırayla)
Alfa Yayınları
Altın Kitaplar
Ana Kitabevi
April Yayınları
Artful Living
Dergâh Yayınları
Epsilon Yayınları
Erdem Yayınları
Everest Yayınları
FABİSAD
Jaguar Kitap
Kalem Ajans
Kalem Kültür Derneği
KargArt
Kuzguncuk Nail Kitabevi
K24
Martı Yayınları
OT Dergi
Post Dergi
Seslenen Kitap
Tekin Yayınevi
UPM-Kymmene Kağıt Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti
Yapı Kredi Kültür ve Sanat Yayıncılık
YELP
Zodyak Kitap

İTEF İletişim:Asmalımescit Mh.General Yazgan sokak. No:11/2
Tünel – Beyoğlu/İstanbul Tel: +90 212 243 43 08
www.itef.com.tr info@itef.com.tr