ABD, 21. asırda “Büyük Amerika”yı kurma hayalleri ile “Nil’den-Fırat’a Büyük İsrail”i tesis etme peşindedir. Bu yüzden dünyanın kalbi ve servetlerin kaynağı olan Orta Doğu’ya hâkim olmaya çalışmaktadır.
Bu projesinde en büyük engel ve rakip Türkiye’dir. O yüzden, dolaylı olarak (bazen suçüstü yakalansa da pişkinliğe vererek) her türlü terörü Türkiye’nin başına musallat etmektedir.
ABD, PKK’nin uzantısı PYD’ ye yüzlerle tır silah göndermektedir. Barzani’yi kışkırtarak referanduma yönlendiren ve bağımsız “Kürdistan” kurmaya heveslendiren de ABD’ dir.
ABD, zamanı geldiğinde İran’a saldırabilmek için Barzani’yi ve PYD’ yi piyon olarak üs seçmiştir. Türkiye ile Arap ülkelerinin arasına bir “Kürdistan” kandırmacası ile set çekmek istemektedir.
Yapılan uzun vadeli planda; Barzani’nin elindeki bölge, ileride PYD’ ye devredilecektir. ABD’ nin nihai hedefi, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye sınırına paralel ve Akdeniz’e bağlanan bir koridorda PKK ya devlet kurdurmaktır.
Siyonizm’in emrindeki emperyalist güçlerin nihai hedefi, Kürdistan ara hedefinden sonra, büyük İsrail’i kurmaktır.
Dünyada yaşanan savaş, iç savaş, bağımsızlık hayalleri, darbeler ve terörün arkasında Siyonizm ve Yahudi sermayesinin emrindeki küresel güçler bulunmaktadır.
Sömürünün devamı için, “Parçala ve hükmet” planı uygulanmaktadır. Bunun için ülkeler etnik site devletçikleri haline getirilmeye çalışılmaktadır.
Türkiye, hızlı gelişen 7 ülkenin en hızlı gelişenidir. 2040 yılında dünyanın on birinci en büyük gücü olmaya adaydır. PKK terörü ve Barzani’nin referandumu, Türkiye’nin önünü kesmek içindir.
Çünkü Türkiye, küresel güçlerinin, Özellikle de ABD ve İsrail’in kirli planlarını çözerek bozmaktadır.
Türkiye, Fırat Kalkanı Harekâtı ve son harekâtı ile ABD’yi oldukça kızdırmıştır. Çünkü kirli oyunu bozulmuştur.
İdlib ilinin kuzeydoğu ucunda yer alan Halep’e bağlı Afrin bölgesi, 2011 yılından beri PKK’nın uzantısı PYD’ nin işgalindedir. Örgüt Irak sınırından başlayarak, Akdeniz’e çıkabileceği bir koridora kavuşmak için İdlib’i ele geçirmeyi hedeflemektedir.
TSK, son harekâtıyla bu oyunu da bozmuş, düşmanların iştahını kursağında bırakmıştır. TSK, Rusya ve İran’ı da yanına alarak, yerinde ve zamanında bir harekat başlatmıştır. Bu operasyonla; göç dalgasını önlemek, DEAŞ’ın sivilleri katletmemesini sağlamak ve PYD’ nin önüne güvenlik duvarı örmek istemektedir.
FETÖ’nün darbe girişiminde, ABD’nin birçok foyası ortaya çıkmıştı. Büyükada baskınında da CIA‘ya çalışan ABD‘li Profesör Henri Barkey‘in bulunması dikkat çekmişti.
FETÖ soruşturması kapsamında, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un bazı FETÖ mensuplarına Amerika vizesi ve oturumu alması konusunda yardım ettiği iddiasıyla casusluktan tutuklanması ABD’yi adeta çıldırtmıştır.
ABD’nin vize yasağının altında, yakalandığı izahı mümkün olmayan bu gelişmeler yatmaktadır.
Türkiye’ye yapılan kirli oyun ve saldırılar, PKK ile yıpratılmak istenmesi, Kuzey Irak’ta bağımsızlık girişimleri, PYD’nin silahlandırılması Türkiye’nin yükselen gücünü kırmak içindir.
Burada baş aktör ABD ve İsrail’dir. Fakat kazdıkları Ortadoğu çukuruna kendileri gömüleceklerdir.
Sevgiyle kalın…