Etiket arşivi: Facebook

Facebook sizi gizlice gözetliyor

NSA sistem analisti olarak çalışan Snowden, Facebook’un kullanıcılarını gizlice izlediğini iddia etti.

                                                                                                 REKLAM ALANI


                                                                                                         REKLAM ALANI

ABD’nin kamu aleyhine faaliyetlerini deşifre ederek dünyada büyük yankı uyandıran Edward Snowden, Facebook’un kullanıcılarını gizlice gözetlediğini iddia etti.

Geçmişte ABD Ulusal Güvenlik Dairesi’nde (NSA) sistem analisti olarak çalışan Snowden, Facebook’un kullanıcılarını gizlice izlediğini iddia etti. 36 yaşındaki Snowden, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda bu gibi şirketlerin kullanıcılarına, gizli gözetimleri ile ilgili nasıl mücadele edileceğini de açıklayacağını yazdı.

Snowden, “Önümüzdeki haftalarda Facebook, Instagram ve Youtube’un sizi nasıl casus gibi izlediklerini ve sizin hakkınızda ne kadar bilgi sahibi olduklarını nasıl sınırlandıracağınızın yollarını açıklayacağım. Onları kullanıyorsanız, gözünüz açık olsun” ifadelerini kullandı.

2013 yılında ABD’nin kamu aleyhine faaliyetlerini deşifre ederek dünyada büyük yankı uyandıran Snowden, hiçbir şeyi tek başına yapmadığını, gazetecilerle birlikte çalışarak çalışmalarını gerçekleştirdiğini açıklamıştı.

Snowden’in biyografisini yazdığı kitabının eylül ayında piyasaya çıkması bekleniyor.

Odatv.com

Facebook, WhatsApp ve Instagram birleşiyor!

Whatsapp ve Instagram’ı da bünyesine katan Facebook radikal bir karara imzasını attı ve 3 platformu yeniden markalaşma kapsamı altında birleştireceğini açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan antitröst incelemeleri sürerken böyle bir karar alan Facebook yönetimi, kendisine göre var olan kafa karışıklıklarını ortadan kaldırmayı arzuluyor. İsmini vermeyen bir Facebook sözcüsü, yaşanan gizlilik ve veri skandallarına rağmen bu işlemden umutlu.

Instagram from Facebook ve WhatsApp from Facebook uygulamaları ile Facebook’un parçası olan ürün ve hizmetler konusunda daha net olacaklarını söyleyen sözcünün bu planı aslında yeni değil. Teknoloji yazarı ve uygulama analisti olan Jane Manchun Wong, geçtiğimiz Mayıs ayında bu planı keşfetmişti.

Mayıs ayında pek de gündemde olmayan bu atılım, henüz bu aşamaya gelmemişti. Artık çalışanların da bilgilendirildiği bu projeden geri dönüş olmayacağı söyleniyor. Bu hamle ile beraber Facebook, kendisini merkeze koymuş olacak.

 

 

Yeni stratejisi ile hem Instagram’ı hem de WhatsApp’ı uygulama kullanımı açısından da kanatları altına alacak olan Facebook, sahibi olduğu markaların güçlerini medyadaki kötü imajını düzeltmek adına kullanmak istiyor. Bu ikili ne zaman isim anlamında Facebook’a katılacak belli değil.

New York borsasında dünya çapında bir şirketin bir günde en büyük değer düşüşü yaşandı. Acaba hangi şirket?

New York borsasında (NASDAQ) ve dolayısıyla muhtemelen tüm dünya çapında bir şirketin bir günde en büyük değer düşüşü yaşandı. Acaba hangi şirket? Evet, Facebook.

Facebook yarıyıl sonuçlarını açıklayınca, büyüme ve karlılık rakamları beklentilerin altına kalınca, borsa çok sert bir tepki verdi. 26 Temmuz günü Facebook piyasa değerinin %20’sini kaybetti. Tüm McDonald’s şirketinin değeri kadar. Tek bir günde. Mark Zuckerberg kişisel servetinde de %20’lik bir değer kaybı yaşadı, yaklaşık 20 Milyar Dolar kadar. Dile kolay…

Borsa, Paradise Papers olayı açığa çıktığında, Apple vergi kaçırdığını öğrenince, tebrik etti, sert yükselişler yaşandı. Daha önce bunu bir blog yazımızda paylaşmıştık.

Bu sefer borsa, söylediğini yapan, sorumluluk gösteren bir lideri ve bir şirketi, borsa tarihindeki en büyük cezayı verdi. Mark Zuckerberg’i seven veya sevmeyin, Facebook kullanın veya kullanmayın, hayatımızın ve medeniyetimizin bir gerçeğidir. Bununla yaşamaya devam edeceğiz. Bu platformun kurucusu ve lideri sorumluluk göstereceğini, tedbirler alacağını ve bunun için gerekirse kardan vazgeçeceğini söylemişti. Şimdi söylediğini yapıyor diye, ceza veriyor.

ABD’deki kongre ve senato önünde ifade verdiğinde özür dilemişti, sorumluluğun farkına vardığını ve aksiyonlar alacağını taahhüt etmişti. Etmesi istenmişti. Bunun için ifade vermişti. Ama siyasi / toplumsal sistem ile ekonomik sistem entegre değil. Toplum için iyi olan, sermaye için iyi demek değilki… Hangisi haklı? Hangisini ciddiye almalıyız? Hangisinin kararını önemsemeliyiz?

Whatsapp kullananlara çok kötü haber

WhatsApp’ta hacker’ların sizin adınıza arkadaş listenizdeki kişilere mesaj göndermesine olanak sağlayan bir açık keşfedildi.

Sosyal medya devi Facebook’un bünyesinde bulunan WhatsApp, milyonlarca kullanıcısını tehdit eden sistem açığı ile gündemde. Zira Popüler mesajlaşma platformu sahte haberlerin yayılmasını engellemeye çalıştıkça maalesef yeni sorunlar ortaya çıkmaya devam ediyor.

Check Point tarafından ortaya çıkartılan yeni WhatsApp açığı pek çok kullanıcıyı doğrudan ilgilendiriyor.

Yeni güvenlik açığı kullanılarak mesajlara müdahale edilip içeriklerinin değiştirilebildiği ifade ediliyor.

Firma WhatsApp’ta hacker’ların sizin adınıza arkadaş listenizdeki kişilere mesaj göndermesine olanak sağlayan bir açık keşfetti.

Check Point araştırmacılarına göre, hacker’lar WhatsApp güvenlik protokolündeki bir açıktan faydalanarak mesaj içeriklerini değiştirdiğini tespit etmiş durumda.

Bu sayede bilgisayar korsanları bir kullanıcının bir grup sohbetteki mesaj içeriğini değiştirebiliyor veya bir grup sohbetinde alıntı özelliğini kullanarak göndericinin kimliğini değiştirebiliyor.

Bursa İnternet Gazetecileri Derneği Hepimizi İlgilendiren Konuya Dikkat Çekti

Reklamcı-yazar Ateş İlyas Başsoy, sosyal medya ve akıllı telefonların adeta bir casus olduğunu ileri sürerek, “Bunlar bizi sürekli gözlüyor, izliyor ve ispiyonluyor. Biz de kendimizi izletmeye, gözletmeye ve ispiyonlatmaya gönüllüyüz. Cebimizde casus taşıyoruz.” dedi.

 

Bursa İnternet Gazetecileri Derneği’nin (BUİGDER) konuğu olan Ateş İlyas Başsoy, internet ve sosyal medya konusunda bilgi ve deneyimlerini paylaştı.

Nilüfer Belediyesi Karaman Dernekler Yerleşkesi’ndeki “İnterBulanık, İnfoBezite” başlıklı söyleşinin açış konuşmasını yapan BUİGDER Başkanı Canan Ekinci Yılmaz, gazeteciliğin değişen dünyada teknolojik olarak evrilen mesleklerinden biri olduğunu belirterek, internet gazeteciliğinin hızla konvansiyonel medyanın önüne geçtiğini ifade etti.

 

Canan Ekinci Yılmaz’ın ardından sözü alan Ateş İlyas Başsoy, günümzde hiçbir şeyin yeterince net olmadığını, şu aralar medyayı şişiren kirli bir veri akışı olduğunu dile getirdi.

Haber ve bilgi arasında önemli fark olduğuna dikkat çeken Başsoy, haberlerin bilgiden ziyade yalan ve çarpıtmaya dayalı olduğunu bunun da toplumda algı yarattığını söyledi.

Sosyal medyayı inşa edilerek bırakılmış boş bir apartmana benzeten Başsoy, “Herkes kendi odasını dekore ediyor, güzel olan odaya geliyorlar” diye konuştu. Sosyal medyanın bir algoritması olduğunu, buradaki paylaşım, beğeni ve yorumların sosyal medya kullanıcılarının profilleri için veri sunduğunu hatırlatan Başsoy, “Bizi bizden daha iyi tanıyorlar. Özel bilgilerimizin açık olarak paylaşılması sosyal medya üzerinden toplumsal algı oluşturanların işine yarıyor. Sosyal medya ve akıllı telefonlar bizi sürekli gözlüyor, izliyor ve ispiyonluyor. Biz de kendimizi izletmeye, gözletmeye ve ispiyonlatmaya gönüllüyüz. Cebimizde casus taşıyoruz. Ona göre…” dedi.

 

Sosyal medya ve akıllı telefonların insani ilişkileri zayıflattığını, herkesin kendi dünyasında yaşadığını, evde yan yana oturan aile bireylerinin kafalarını telefondan kaldırıp birbirine bakmadığını söyleyen Başsoy, bunun bir bağımlılık halini aldığına dikkat çekti. Başsoy, “Sistem; aynı konuyu, bir videoyu herkesin görüşüne, profiline göre farklı farklı şekillerde sunuyor. Sosyal medya bizleri dev bir sahte organik bir tavuk çiftliği olarak görüyor.  Twitter’da darı ambarında gibisiniz. Hepimiz kodlanmış vaziyetteyiz. Bundan nasıl kurtuluruz bilmiyorum. Ben tüm bunlara interbulanık diyorum, infobezite diyorum. Çünkü müthiş bir algı bombardıman var. Hiçbir şey yeterince net değil. Sosyal medyada büyük bir veri kirliliği var.” diye konuştu.

 

Twitter’da müthiş troll orduları olduğunu ve algıların yönetilerek, manipüle edildiğini, belirten Başsoy, “Sahte hesaplar, sosyal medyaya güveni kaybettirdi. Algıların yönetildiği bir ortamda neye güveneceğiz. Her konuda sivriliyoruz, akıl almaz bir kumpas içindeyiz sosyal medyada. Eskiden herkes çalıştıkları ofiste bir köşede laflar, sohbet ederdi. Şimdi herkes sosyal medyada yankı odasından yankı bekliyor. Bu durum nereye kadar gidecek bilmiyorum.” dedi.

 

Sosyal medya bağımlılığından kurtulunması gerektiğini, kendisinin Twitter’da artık olmadığını, Facebook’tan da çıkacağını ifade eden Başsoy, şöyle devam etti:

 

“Ben Twitter’da kötü bir kullanıcıydım. Yazdığım bir şeye Türkiye’nin bir ucundan bir ergenin verdiği seviyesiz bir yanıtla moralim bozuluyor, bir köşeye çekilip ona ne yanıt yazacağımı düşünüyordum. Güzel bir güne uyanıyorum fakat uyandıktan sonra sosyal medyaya bir bakıyorum, sanki dünya yıkılmış, kâbus gibi şeyler altüst ediyordu psikolojimi. O yüzden bu bağımlılıktan kurtulun. Mesela günde bir paket sigara içmek yerine, bir iki keyif sigarası içmek gibi düşünün ve sosyal medyayı da böyle kullanın. Ya da hiç kullanmayın.

 

İnternet sürekli bir değişim içinde. Bir zamanlar ICQ, Messenger gibi mecralar vardı. Onlar zaman içinde yok oldu. Şimdi Facebook, Twitter gibi mecralar var. Zaman içinde bunların yerini de daha farklı platformlar alacaktır. Buradan kaçış yok. Ya dengeli kullanacağız ya da sosyal medya kullanımını bırakacağız.

 

Çocukların odalarında bilgisayar başında neler yaptığı konusunda ailelerin dikkatli olması gerektiğini ifade eden Başsoy, “Çocuklar bilgisayar kullanacağı zaman internetin çevrimdışı olması sağlanmalı. Çocuklar sizin kontrollerinizden bilgisayarlarındaki ‘geçmiş’i silerek kurtulabiliyorlar.” dedi.

 

Ülkeler arasındaki dijital savaşa da değinen Ateş İlyas Başsoy, Rusya’nın bu konuda önemli bir noktada olduğunu söyledi. Başsoy, “Rusya soğuk savaşı devam ettiriyor. Güçlü hackerlar’ı var. ABD’deki muhafazakârları ve liberalleri öfkelendirecek şeyler yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.

 

Yaklaşık iki saat süren söyleşinin ardından BUİGDER Yönetim Kurulu adına Canan Ekinci Yılmaz, Ateş İlyas Başsoy’a plaket takdim etti.

 

BUİGDER olarak söyleşilere devam edeceklerini belirten Yılmaz, tüm katılımcılara teşekkür etti.

 

 

HEYHAT, DÜNYA 5’TEN KÜÇÜK

HEYHAT,  DÜNYA 5’TEN KÜÇÜK

 

süleyman pekinBir cep telefonunda; bir adet televizyon, bir adet video, bir adet kamera, bir adet fotoğraf makinası ve bir albüm, bir adet tarayıcı, üçü birarada ev + iş + araç telefonu, bir adet radyo ve bir teyp, bir adet walkman ve kayıt cihazı, bir adet klavye, bir adet dizüstü bilgisayar, bir adet uzaktan kumanda, bir adet saat ve kronometre, bir adet taşınır banka şubesi, minik bir oyun salonu, küçük bir fotoshop ve kolaj atölyesi, bir adet meteoroloji baloncuğu, bir adet yazı tahtası ve kısmî projeksiyon, bir adet haritalık, bir adet takvim, bir adet el feneri, bir adet hesap makinası, sınırsız cilt ansiklopedi ve sözlükler, her dile çeviri bürosu, sağlık takip çipi, seyyar koordinatlandırma merkezi, duyuru panosu, yayıncılık bürosu, müzik kutusu, gazetelik-dergilik, cemiyet-davetiye, kahvehane-kumar; ne ararsan var.

Cep telefonunu biz geliştirmedik, içindekileri de..

Facebook gibi 2 milyar insanın levh-i mahfuz özentili ameller kütübünü biz çıkarmadık, Amerikalılar çıkardı. Türkiye nüfusunun yarısı orada ama..

1 milyar küsur insanın haberleşme ağı Whatsapp’ı biz çıkarmadık, Facebook’u çıkaranlar çıkardı. 750 milyon kişinin kullandığı Instagram uygulamasını da biz çıkarmadık, kezâ Facebook’u çıkaranlar çıkardı.

Dünyanın en büyük arama motoru Google’u biz kurmadık, adamlar kurdu. Yan kuruluşlarından sadece YouTube’nin 1,5 milyara yakın kullanıcısı var. Gmail, Alexa ve Blogger’ı saymıyoruz bile..

Daha 400 milyon kişiyi bulmamasına rağmen sosyal ve siyasal sistemler üzerindeki etkisiyle elit sanal güç Twitter’i de biz bulmadık, onlar buldu. Periscope gibi anbean canlı yayın da onların..

Ya Bill Gates’i 90 milyar dolarlık şahsi servetle Dünyanın en zengini yapan Microsoft’a ne dersiniz? Windows, MSN, Pinterest, Office, Linkedİn, Bing, Skype gibi yan ürün isimlendirmelerine bakarsak herhalde tahmin edersiniz?..

Dünyanın en çok kazanan (saniyede 5500 dolar) şirketi Apple bizim değil Amerika’nın. Piyasa değeri 800 milyar dolara yakın. Yani 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’nin yıllık gayrisâfi yurtiçi hâsılasına eş..

Sürücüsüz araba’yı biz değil Google geliştiriyor. Yapay zekâ robot teknolojisinde Facebook sınır tanımıyor. Tesla Motors’un CEO’su Elon Musk’u tek şarjla 800 km yol alabilen elektrikli kamyon ve saatte 400 km hız yapabilen elektrikli otomobil üretirken bize, bizim – belki de paralı – davetimiz üzere, bir türlü yapamadığımız yerli oto’yu yapma adına fikir vermeye geliyor.

Bizse Erdoğan-Kılıçdaroğlu, Fener-Cimbom-Beşiktaş, Reza-Kudüs, Dizi-Yarışma-Evlilik programı düzlem ve ikilemlerinde hayvanlara işkenceden, sürekli birbirine saçma sapan şiddet gösterileriyle şerha şerha yarılan bir toplum hüviyetindeyiz.

Ki bazen gaza gelip “Dünya 5’ten büyüktür”, “Katil İsrail; Ortadoğu’dan defol!” desek te hiç de öyle değil. Gerçekte hem Dünya 5’ten küçük hem ABD, Çin, İngiltere, Fransa, Rusya’nın yerini Facebook İmparatorluğu, Google Devleti, Microsoft Federasyonu, Twitter Cumhuriyeti, Apple Meşrutî Krallığı gibi yeni beş’ler (neo-five) alıyor.

Kahrolsun’lu cümlelerimizle kimse kahrolmuyor ama günlük yapıp etmelerimizle birbirimizi kahretmeyi iyi beceriyoruz. Ve bundan rahatsız da değiliz heyhat!