Kuzey Irak’ta Barzani maşa olarak kullanılarak, kirli bir oyunun ilk perdesi açılmıştır.
Yıllarca Türkiye, dost ve güvenilir bir devlet olarak Barzani’nin yanında olmuş, abilik yaparak tecrübelerini, imkânlarını ve gücünü Barzani için kullanmıştır.
Fakat geçmişte Arap ülkelerinin, İngiliz altınlarına ve vaat ettikleri yalanlara kanarak arkadan Osmanlıyı hançerlediği gibi, Barzani’de Türkiye’ye nankörlük yaparak batıya satılmıştır.
Osmanlıya ihanet eden Arap ülkelerinin liderleri, yıllar sonra batı tarafından nasıl aldatıldıklarını ve harcandıklarını ağlayarak anlatmış, Türklerden özür dilemişlerdir.
Fakat olan olmuş, Osmanlı devletinden onlarca uydu devlet türetilerek, batı tarafından yıllarca sömürülmüşlerdir.
Şimdiki Arabistan Irak, Suriye, Katar, Halep, Mısır, Lübnan, Filistin, Libya vb. ülkeleri bu örnek için sayabiliriz. Bu ülkeler yaptıkları hatalarının bedelini kendi canları ile ödemişlerdir. Bu arada akılsızlıklarının cezasını da, halkları ıstırap ve gözyaşı ile çekmiştir.
Barzani, Türkiye’nin ısrarla; “referandum yapmayınız” uyarılarına kulak asmayarak, oylamayı gerçekleştirmiştir.
Bu cesaretinin altında, elbette ki onu destekleyen devletler vardır. Bunların başında İsrail gelmektedir. ABD gözüküşte referanduma karşı gibi olsa da, gizliden desteklemektedir. Çünkü başından beri ABD ve İsrail Kuzey Irak’ta 2. ve 3. İsrail’i kurma peşindedir.
Barzani, halkına karşı güven kaybına uğrayarak yıpranmış, seçimlere girdiğinde bir daha seçilemeyeceğini anlamıştır. Bu olumsuzluğu kendi lehine çevirmek için “referanduma giderek”, halkına “size bağımsız devlet kurma kapılarını açıyorum” mesajı vermek istemektedir.
Fakat baş olma kibri yüzünden, satıldığının ve aldatıldığının farkında değildir. Bu acı gerçeği, batı ve İsrail tarafından harcandığında anlayacaktır. Umarız bu akılsızlığının cezasını da masum halkı çekmemiş olsun.
Geçmişte emperyalist güçler orduları ile bir ülkeyi işgal ederlerdi. Şimdi taktikler değişti. Ülkeler artık taşeron kullanmakta.
Ele geçirecekleri ülkenin demografik yapısını hile ve desiselerle bozup, nüfusunu göçe mecbur ediyor, ya da katliam yaparak imha ediyorlar.
Sonra maşa olarak kullanacakları etnik grupları önce özerklik sonra bağımsızlık vaatleri ile bölgeye topluyorlar. Hiç bir zaman da sözlerinde durmuyorlar. Böylece o ülkeyi vesayetleri altına alıyorlar.
Geçmişte Erivan ve Ermenistan Türk yurdu idi. Katliam ve sürgünlerle Ermenistan oldu. Bengaldeş’i Pakistan’dan Doğu Timor’u Endonezya’dan bu şekilde ayırdılar. Benzer örnekleri çoğaltabiliriz.
Türkiye- Irak- İran Barzani’nin “referandum” ahmaklığına karşı işbirliği içinde olsa da, İran şimdiden Barzani ile bir takım antlaşmalara girmiştir. Tutumu güven vermemektedir.
Bu arada Barzani’nin Yahudi kökenli olduğunu, şöhret ve makam hırsından öte Nil’den Fırat’a Büyük İsrail için çaba sarf ettiğini söyleyenler de var.
Öyle veya böyle, Barzani’nin niyeti ne olursa olsun, neticede kaybedecektir. Kazanan yine ABD ve İsrail olacaktır. Barzani taşerondur ve kullanılmaktadır. Emperyalist güçler tarafından “son kullanma tarihi” dolunca elbette çöpe atılacaktır.
Kuzey Irak’ta yapılan referandumun esas amacı; ikinci İsrail’in kurulmasını sağlamak, Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ,dost olmayan tampon bir devlet oluşturmak, ABD ile İran arasındaki ihtimal bir savaşta, Barzani vasıtasıyla alan açmaktır.
Önümüzdeki günler sürprizlerle dolu. Umarız akılsız başın acısını masumlar çekmez.
Sevgiyle kalın…
