Etiket arşivi: Endüstri

2020 TEKNOLOJİ EVRİMİNE HAZIR MISINIZ?

2020 TEKNOLOJİ EVRİMİNE DOĞRU

1950-1970 arasında başlayan Dijital Devrim’le birlikte mekanik ve analogdan dijital dönüşüme doğru yol almaya başlayan dünyamızının iletişim dili de değişerek bilgi çağı başladı. 1960’larda sadece hükümetlerin ve askeri güçlerin kullandığı bilgisayarlar 1970’lerde kişisel kullanıma da sunulurken, o yıllarda işletmeler de dijital dünyada yerini almaya başladı. 1980’lerde filmlere, bankalara ve bir çok endüstriye giren bilgisayarlar, ülkemizde de 1980’lerde aktif olarak kullanılmaya başlandı. Buna, 1990’larda cep telefonları eklendi ve 21.’inci yüzyılla birlikte bilgi artık dijitale entegre olarak hızla gelişmeye devam etti. Akıllı telefonlar ve internet ağının yaygınlaşması beraberinde bugün yapay zeka ve robotik teknolojileri konuşuyoruz.

Öte yandan, Almanya’nın öncülüğünde başlayan Dördüncü Sanayi Devrimi ve Endüstri 4.0’la birlikte akıllı fabrikalarda kullanılmak üzere siber fiziksel sistemler geliştirilmeye başlandı. Makine öğrenimi ve Yapay Zeka’yla iş yapış şekillerimiz değişti. Bazı işler arşivlerde anılmaya başlarken, dijitalin içine doğan yeni işler göz alıcı gelişimine devam ediyor. Kimilerimiz endişe duyarak, büyük çoğunluğumuz da heyecanla yeni dünyanın iş yapış şekline uyum sağlamaya çalışıyoruz.

Markam Sen Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanlığı şirketinin kurucusu, Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanı Nagihan Ünüvar 2020 Teknoloji Evrimi’ne doğru bizi nelerin beklediğini anlattı. Ünüvar son çeyreğine girdiğimiz 2019 yılıyla birlikte dünyanın 2020 teknoloji evrimini heyecanla beklediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti. “Dördüncü nesil teknolojinin yaklaşık 10 katı veri iletim hızı sağlayacak olan 5.’inci nesil telekominikasyon hizmeti olarak adlandırılan, yeni nesil kablosuz telefon teknolojisi 5G’nin 2020’ye kadar tamamlanacağı öngörülüyor. 5G ile sürücüsüz araçlar, sanal gerçeklik, uzaktan ameliyat ve nesnelerin interneti hayatımıza daha fazla dahil olacak. Sabit ve hareketli sistemleri birbirine bağlama imkanı verecek olan bu teknolojiyle daha konforlu yaşama imkanı sunan akıllı şehirler inşa edilecek. Dünyada 12 trilyon dolarlık bir değer yaratacak olan 5G teknolojisi, 20 yıl içerisinde 22 milyon yeni istihdam yaratacak. Teknoloji, sadece bir kesimin değil herkesin dahil olması gereken bir eğitim şekli haline gelecek. 2020 Teknoloji Evrimi yakın zaman içerisinde Ekonomik Evrime yol açacak.”

Tüm bu gelişimle birlikte, dünyanın ve ülkemizin 2020’ye hazırlanırken, gerek dijitalin içine doğan işlerde çalışanlar, gerekse geleneksel kanallarda hayatına devam edenlerin dijital teknolojilere uyum sağlamak için fazla zamanının kalmadığını belirten Ünüvar “Eğitimi ne olursa olsun herkesin yeni dünyayı anlamaya çalışmasında fayda görüyorum. Artık bilgi sadece bir tık uzağınızda ve sizin keşfetmenizi bekliyor. 2000’li yıllarda doğan yeni nesil Z kuşağı zaten dijitalin içine doğdu ve onların bu dünyayı anlama kabiliyetinin oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Dünyanın gerisinde kalmamak ve hatta işsiz kalmamak için herkesin okumasını, araştırmasını, öğrenmesini tavsiye ediyorum. Eğitim artık süresiz ve sınırsız, sadece diploma yeterli değil. Sürekli eğitim artık bir yaşam biçimi haline geldi. Sürekli eğitimi benimseyerek ve dünyayı anlamaya çalışarak geride kalmaz ve geleceğe doğru güvenle, algılarımız açık bir şekilde yol alabiliriz.” dedi.

Tezmaksan’dan Endüstri 4.0 çizgisinde yatırımlar

ÜRETİM SEKTÖRÜNÜ AR-GE VE İNOVASYONLA TANIŞTIRDI

Makine sektörünün köklü şirketlerinden Tezmaksan, Ar-Ge ve inovasyon konusunda gerçekleştirdiği yatırımlarla adından sıkça söz ettiriyor. Şirketin ‘Kapasitematik’ ve ‘CUBEBOX’ gibi projeleri, şirketlerde ciddi anlamda verimlilik sağlıyor. Zaman ve maliyetten oluşan tasarruf, Türkiye ekonomisine de destek oluyor.

Türk şirketleri Endüstri 4.0’ın rüzgarıyla Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarına hız verdi. Verimlilik temeline dayalı olan bu furya, özellikle üretim sektöründe kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Türk mühendislerin geliştirdiği yazılım ve otomasyon sistemleri, şirketlerin maliyet ve zamandan tasarruf etmelerine imkan tanıdı. Türkiye makine pazarının lider markası Tezmaksan da bu konuda yatırım yapan şirketlerin başında geliyor.

Tezmaksan tarafından sektörün hizmetine sunulan Kapasitematik yazılımı, üretim sektöründe verimlilik adına hayata geçen en önemli Ar-Ge projesi olarak öne çıkıyor. Türk mühendisleri tarafından oluşturulan ve ‘Kapasitematik’ adını taşıyan yazılım; firmaların makineleri uzaktan takip ederek anlık çalışma verilerini ve tarihsel istatistiksel verimlilik analizlerini kullanıcı ve işletme sahiplerine sunuyor. Kapasitematik uygulamasını makinelerinde kullanan işletme sahipleri, internet bulunan her yerden (cep telefonu ve tabletler dahil) uygulamayı indirerek makinelerinin ne durumda olduğunu analiz edebiliyor. Kapasitematik ile makinenin çalışmaya ne zaman başladığı, ortam sıcaklığı, ortamda bulunan nem oranı, parça üretimine dair kalite kontrol bilgileri, arıza durumları, makinenin ne kadar verimli kullanıldığı gibi bilgilere internet üzerinden anında ulaşılabilmek mümkün.

VERİMLİK ARTIŞI SAĞLIYOR

Tezmaksan’ın verimlilik üzerine geliştirdiği bir diğer proje ise CUBEBOX… Yine yerli bir otomasyon sistem olarak göze çarpan sistem özellikle gece vardiyalarında yüzde 50 verimlilik sağlıyor. 24 saat çalışma sistemine uygun olan CUBEBOX, duruş ve hata oranını minimum düzeye indirerek, üreticilerin daha rekabetçi olmalarına imkan tanıyor. Standart yapısı ile tüm CNC tezgahlara uyumlu olan bu sistem, şirketlere özel robot sistemlerinden daha uygun fiyata geliyor. Zamanın çok önemli olduğu üretim sürecinde, CUBEBOX’ın 1 gün kadar çok kısa bir sürede sisteme adapte olması da büyük avantaj sağlıyor. Ayrıca bu sistem ile robot programlama bilgisine ihtiyaç duymadan parça değişimi de yapılabiliyor. Her türlü kontrol ünitesi ve markasına uyumlu olan CUBEBOX ile robot makine ile birlikte çalışırken operatörde magazini doldurup boşaltabiliyor. Bu ilaveten sistem, esnek yapısı ile fabrika içerisinde makinadan makinaya kolayca taşınabilir bir yapıda bulunuyor.

TÜRKİYE POTANSİYEL BİR PAZAR

Tezmaksan Genel Müdürü Hakan Aydoğdu yaptığı açıklamada “Bir önceki yıla göre robot talepleri 10 kat artmış durumda. Sanayici nitelikli ara eleman bulamadığından veya insanların ağır işlerde çalışmak istemesinden dolayı robota olan ilgi hayli yüksek. Ancak Türkiye’de işçiliğin halen uygun olması ve robot maliyetlerinin Türkiye için yüksek olmasından dolayı otomasyonlaşma hak ettiği yerde değil. Geliştirdiğimiz Kapasitematik programı da robotlaşmaya geçildiğinde robotların ve makinaların verimliliğini ölçecek ve geliştirdiğimiz yapay zeka sayesinde robotlar ve makinalar da kendi işlerinde uzmanlaşacak ve insiyatif almaya başlayacak. Dolayısıyla ile gelecek bu veriler, okuyup analiz eden analizciler, robot programcıları gibi yeni meslekler çıkacak. Türkiye’de bu konuda fazla bilgi kirliliği var. Türkiye henüz işin ABC’si kısmında. Okullarda ve sanayide bu konu ile ilgili geleceğe yönelik atılmış bir adım yok” diye konuştu.

DEVLET HİBE DE VERİYOR

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ülke ekonomisine fayda sağlayacak olan teknolojik yatırımları desteklediğini söyleyen Tezmaksan Makina Genel Müdürü Hakan Aydoğdu “Teknoloji üreten veya ülke ekonomisine fayda sağlayacak şekilde bu teknolojiyi kullanan firmaların, belli limitlerde desteklenmesi bir süredir hayatta olan bir konu. KOSGEB’in bu alandaki girişimini son derece doğru buluyorum. Biz de Kapasitematik gibi bir yazılımı ülkeye kazandırdığımız için son derece gururluyuz. Şirket maliyetleri düşerken, hem üretici hem de ülkemiz kazanıyor. Kapasitematik’i kullanan şirketlerin yüzde 50’ye kadar devletten hibe alabilmesi de bu tür yatırımların önünü açıyor” dedi.

Türkiye, ‘Endüstri 4.0’ İçin Hazırlıklara Başladı

KPMG Türkiye, Endüstriyel Üretim Sektörel Bakış 2018 raporuyla, sektörün 2017 performansını inceledi, 2018 yılını değerlendirdi.

Endüstriyel üretim sektöründe, ‘Endüstri 4.0’ olgusunun her geçen gün daha da güçlendiğini belirten KPMG Endüstriyel Üretim Lideri Hakan Ölekli“Türkiye’de 5.5 milyon kişinin istihdam edildiği endüstriyel üretim, ‘Endüstri 4.0’ı artık daha yüksek sesle konuşuyor. 2020 yılına kadar ‘Endüstri 4.0’ın etkisiyle 1,8 milyon işin ortadan kalkması ve 2,3 milyon farklı mesleğin doğacağı konuşuluyor. Bu pencereden incelediğimizde Türkiye’de sektörün kırılma noktasına yaklaştığını görüyoruz. 2017’de yaşanan politik ve makro ekonomik gelişmelerin yanında yıkıcı teknolojilerin yükselişi, dönüşüme ayak uydurmakta zorlananların sıkıntı yaşayacağını gösteriyor. Bu sorunların önüne geçmek adına 2017’de T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ‘Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu’ kuruldu. Bu platformun, Endüstri 2.0 ile 3.0 arasında konumlanan Türkiye’deki endüstriyel üretim tesislerinin gelişmesini planlıyor” dedi.

Yüzde 15,2 Büyüyen Üretim Sanayisi Başrolde

  • 2017 yılında, 2016 yılı üçüncü çeyreğinde yaşanan daralmanın ardından sektör toparladı ve GSYH’yı da beraberinde yukarı çekti. Üretimdeki büyümenin etkisiyle 2017’nin birinci ve ikinci çeyreği bir önceki yılın aynı dönemlerine göre sırasıyla yüzde 5,3 ve 5,4 arttı. GSYH, 2017’nin üçüncü çeyreğinde 11,1 değerinde gerçekleşti. Bu değerde yüzde 15,2 büyüyen üretim sanayisi başroldeydi.

Endüstri 4.0 ile Bin Farklı Ürün Milyonda 12 Hatayla Üretiliyor

  • Akıllı robotlar, Büyük Veri, Nesnelerin İnterneti, 3D baskı ve bulut gibi gelişmelerle ‘Endüstri 4.0’ olgusu güçlendi. ‘Endüstri 4.0’ı sadece teknolojik yatırım olarak görmek konuyu küçümsemek anlamına geliyor. Basit bir anlatımla fabrika içerisinde birbirine bilgi veren robot-makinelerin iletişimi verimliliği artırırken hata olasılığını düşürecek. 2020 yılına gelindiğinde yapay zeka yalnızca 1,8 milyon işi ortadan kaldırırken ortaya 2,3 milyon farklı iş çıkaracak olumlu bir sistem halini alacak.
  • Endüstri 4.0 konseptinin öncü firması olarak kabul edilen Siemens’in Amberg fabrikasının 10 bin m²’lik üretim alanında iş süreçlerinin yüzde 75’i makineler ve bilgisayarlarla yürütülüyor. Fabrikada 1000 farklı ürün, milyonda 12 hatayla üretiliyor.

Türkiye, ‘Endüstri 4.0’ İçin Hazırlıklara Başladı

  • Teknoloji büyük bir hızla geliyor. ‘Endüstri 4.0’ Türkiye endüstriyel üretim sektörü için kritik bir kırılma noktasına işaret ediyor. 2017’de yaşanan politik/makroekonomik gelişmeler ve yıkıcı teknolojilerin yükselişi şu mesajı veriyor: Dönüşüme ayak uyduramayanları sıkıntılı bir süreç bekliyor.
  • Bu mesajı net bir şekilde alan hükümet 2017’de yatırımlara başladı. Ülkemizde Endüstri 4.0 alanında, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından önemli bir adım atıldı ve “Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu” kuruldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye ihracatçılar Meclis (TİM), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) gibi kuruluşların görev alması planlanan platform, yeni endüstriyel üretim devrimine hazırlık düzeyini artırmayı amaçlıyor.
  • ‘Endüstri 4.0’ yolculuğunda Türkiye’yi uzun bir yol bekliyor. Bugün, Türkiye’deki endüstriyel üretim tesislerinin büyük bir çoğunluğu, süreçlerinde otomasyonu kullanmaları noktasında değerlendirildiklerinde Endüstri 2.0 ile 3.0 arasında bir konumda bulunuyor.
  • 2018’de sektörün önündeki en önemli fırsatlardan birisi yerli otomobil…TOBB ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı girişimiyle kurulan ‘Otomobil Yerli Üretim Ortak Girişim Grubu’nun 2019’da Türkiye’nin yerli otomobil prototipini oluşturması ve 2021’de yerli otomobili satışa sunması endüstriyel üretim sektörü için gelişim fırsatları yaratıyor.

2017’de Kapasite Kullanımı Aşıldı

  • 2016 yılında endüstriyel üretimde kapasite kullanım oranı ortalaması yüzde 77,39 olarak belirlenmişti. 2017 yılının Kasım ayı verilerine göre kapasite kullanımında yüzde 78,48’le geçtiğimiz yılın ortalaması aşıldı. İhracatta yaşanan pozitif iyileşme ve iç tüketimdeki artış, bu olumlu tabloyu yarattı.

Sektör, İstihdamın Yüzde 18,8’ini Karşılıyor

  • TÜİK’in açıkladığı rakamlarda, Türkiye’de Eylül ayı itibariyle 28 milyon 797 bin kişi istihdam ediliyor. 5,5 milyonu aşan istihdam rakamıyla endüstriyel üretim sektörü, toplam istihdamın yüzde 18,8’ini oluşturuyor.
  • Üretim sektöründe istihdam edilen 5,5 milyon kişinin 5 milyona yakını üretim 282 bini elektrik, gaz, su temini ve kanalizasyon, 150 bini ise madencilik ve taş ocağı alt sektörlerinde görev yapıyor.

Sektörde İhracat Yüzde 12,8 Arttı

  • TİM verilerine göre sektörün ihracatı yüzde 12,8 oranında arttı. 2017’de 121 milyar 392 milyon dolar ihracat gerçekleşti. 2016’da ise 107 milyar 600 milyon dolar rakamına ulaşılmıştı.
  • Türkiye, 2017 genelinde 156 milyar 782 milyon dolarlık ihracat yaptı. 121 milyar 392 milyon dolarlık performansıyla endüstriyel üretimin toplam ihracattaki payı yüzde 77’yi aştı.

2017’de Yatırım Tavan Yaptı

  • 2016 yılında tüm sektörler 97 milyar 961 milyon TL yatırım alırken, üretim sanayisi 24 milyar 95 milyon TL yatırım almıştı. 2017’de ise 177 milyar 899 milyon TL yatırım gerçekleşti. Üretim sanayisi yatırım tutarı 39 milyar 279 milyon TL oldu. Böylece sektöre yatırım bir önceki yıla göre yüzde 60,5 arttı.
  • 2016’da sektöre yönelik yatırım teşvik belgelerinin toplamı 1.793 oldu. 2017’de ise 2.899 adet teşvik belgesi verildi.
  • Son dört yıl incelendiğinde ilk üç sene belge adedi ve yatırım tutarlarında büyük farklar oluşmazken, 2017’de son dört yılın en yüksek rakamlarına ulaşıldı.

Doğrudan Yabancı Yatırımlar Düşüşe Geçti

  • Doğrudan yabancı yatırımlar azaldı. 2016 yılı toplamında 7,5 milyar dolar olan doğrudan yabancı yatırımı, 2017’nin ilk 10 ayında 5,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
  • Endüstriyel üretim sektörü 2017’nin ilk 10 ayında doğrudan yabancılardan 983 milyon dolar yatırım aldı ve yabancı yatırımların yüzde 18,1’ini oluşturdu.
  • Son 10 yılda en düşük yabancı yatırım tutarı 2010 yılında 924 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Bu rakamların ışığında 2017, son 10 yılda uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin en az olduğu ikinci yıl olarak tamamlandı.
  • Yabancı yatırımların azalmasında küresel ekonomilerde yaşanan sorunlar ile Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu jeopolitik ve makroekonomik sıkıntılar rol oynuyor.

KPMG Türkiye, Endüstriyel Üretim Sektörel Bakış 2018 raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.