Etiket arşivi: Elbeyoğlu

Mersin İdman Yurdu’lu futbolcular Toros Üniversitesi’nde “Sporda Şiddet” konusunu masaya yatırdı

 

toros sporToros Üniversitesi Psikoloji Topluluğu’nun düzenlediği 2.Psikoloji Günleri 4-5 Mayıs 2015 tarihleri arasında Toros Üniversitesi 45 Evler Kampüsü’nde düzenlendi. Şiddet ve Psikoloji temalı Psikoloji Günlerinin 2. gününde Mersin İdman Yurdu’lu futbolcular ‘Sporda Şiddet’ konusu hakkındaki görüşlerini öğrencilerle paylaştı.

Moderatörlüğünü Spor Psikoloğu Doç. Dr. Turhan Toros’un yaptığı oturumun konuşmacılığını Mersin İdman Yurdu’ndan Servet Çetin, Nurullah Kaya, Güven Varol ve Serkan Balcı ile gelecek vadeden genç hakemlerimizden Uğurcan Tozlu yaptı.

UĞURCAN TOZLU: SAHA İÇİNDEKİ OLAYLAR SAHADA KALIR

Panelin ilk konuşmasını yapan hakem Uğurcan Tozlu, saha içinde ve saha dışında karşılaştığı istenmeyen olaylarla ilgili anılarını salondakilerle paylaştı. Tozlu, “Görevimiz gereği birçok maçta sözlü ve fiziksel olarak saldırılara maruz kaldım.  Bizim insanımız çok duygusal bir yapıya sahip, heyecanlarımızı, sevinçlerimizi, üzüntülerimizi ani tepkilerle veriyoruz. Sporda şiddet konusunun bir kısmına anlam verebiliyorum. Duygusal yapımızdan dolayı anlık tepkiler veriyor, bu tarz olaylarla karşı karşıya kalabiliyoruz ama taraftarlarımız şunu bilsin, biz hocalarımızla, futbolcularımızla arkadaşız. Maç içerisinde bazı olaylar olabiliyor ama bunlar saha içerisinde kalmalı” şeklinde konuştu.

SERVET ÇETİN: SAHA İÇİNDE KENDİMİZE HÂKİM OLMALIYIZ

toros spor.jpg1“Fiziksel bir şiddete maruz kalmadın mı?” sorusu üzerine söz alan Mersin İdman Yurdu kaptanı Servet Çetin, “Şahsen fiziksel bir şiddete maruz kalmadım. Tabii ki rakip takım taraftarının kötü tezahüratlarına maruz kaldım ama hemen hemen oynadığım hiçbir takımın taraftarımız tarafından yuhlanmadım. Bu benim için güzel bir şey. Tabii ki futbolun içinde şiddet olmamalı. Bundan 3 hafta önce Sayın cumhurbaşkanımız Süper Lig’in bütün takımlarının kaptanlarını bir araya topladı. Bu toplantıya Federasyon Başkanımız, Kulüpler Birliği Başkanımız ve Milli Takımlar Genel Sorumlumuz Fatih Terim de katıldı. Burada herkes söz aldı ve düşüncelerini paylaştı.

İşin açıkçası Sporda Şiddetin önüne geçebilmek için profesyonel bir futbolcu olarak, nasıl bir katkıda bulunabilirim? Ben saha içerisinde oynadığım futbolla, rakip takımdaki oyunculara karşı güzel davranışlarla, kendi taraftarlarımı ateşlemeyerek üzerime düşen görevi yerine getiririm. Biz futbolcular olarak saha içinde kendimize hâkim olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

SERKAN BALCI: HEPİMİZE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR

Fenerbahçe ve Trabzonspor’da oynadığı sırada yaşadığı ilginç anekdotları salondakilerle paylaşan Serkan Balcı salondakileri gülme krizine soktu. Balcı, “Trabzon’da futbolu bilmeyen yoktur. Kasap’a da Manav’a da gitsen herkes taktik verir. Bizim o dönem Hüseyin Cimşir diye bir ağabeyimiz vardı. Şuan Erciyes’te yardımcı antrenörlük yapıyor. Bir gün ev yaptıracak. Trabzonlu bir abimiz dedi ki; ‘Ha Hüseyin bu evi yan yan oynayarak yaptırdın. Dikine oynasan Allah bilir ne yaptıracaksın’ dedi.

Sporda Şiddet konusuna gelecek olursak; hepimize bu konuda önemli görevler düşüyor. Yöneticilerimizden futbolcularımıza ve taraftarımıza kadar herkes çok sakin olmak zorunda.  Özellikle yöneticilerimiz cümlelerini çok iyi seçmeli çünkü toplum olarak bu konularda çok alt sınıftayız. Sporcu olarak her türlü şiddete maruz kalabiliyoruz.  Her halde bizim yediğimiz küfrü kimse yemiyordur. Hafta da 80 bin kişiden küfür yiyoruz herhalde” dedi.

Öfke kontrolü konusunda da samimi bir açıklama yapan Balcı, “ Öfke kontrolü konusunda itiraf etmeliyim ki sorunlarım var. Bu konuda profesyonel bir yardım almayı düşünüyorum” dedi.

NURULLAH KAYA: BU İŞİ BERABER ÇÖZECEĞİZ

Serkan Balcı’dan sonra söz alan Nurullah Kaya ise sporun içindeki şiddeti çözebilmenin yolunun birlik ve beraberlikten geçtiğini belirtti. Kaya, “Toplumumuzda şiddetle maalesef sadece futbol içinde değil, yaşamın her alanında karşı karşıya kalabiliyoruz. Biz sporcular olarak, sahanın içinde olan kişiler olarak bunu en yakından yaşayan kişileriz. Taraftarları etkilemesi tarafından bakacak olursak; futbolun içindeki şiddeti engelleyecek insanlar saha içerisinde olan bizleriz. Tabii ki bu olaylar sadece bizim ülkemizle sınırlı değil. Dünyanın birçok ülkesinde bu olayları görüyorsunuz. Bu ülkelerde ölümle sonuçlanan birçok olay oldu ve futbolda şiddetin önüne geçebilmek için önlemler alınmaya başladı. Bizim ülkemizde de gerekli önlemler alınıyor. Tabi sorunlar var ama zamanla her şeyin daha iyi olacağını düşünüyorum.

Sporun içinden şiddeti nasıl çıkartırız sorusuna cevap olarak ise biz futbolcular ve özellikle siz akademisyenler hep beraber zamanla inşallah bu olayları asgariye düşüreceğimize inanıyorum” dedi.

GÜVEN VAROL: KEŞKE BİRLİKTE MAÇ İZLEYEBİLSEK

Futbolda en sert oynayan oyuncuların defans oyuncuları olduğu hatırlatılan Güven Varol ise bu durumun nedenini şu sözlerle açıkladı. “ Futbolda en yetenekli futbolcular forvet oyuncuları ve bu yüzden defans oyuncuları bu oyuncuları durdurmak adına agresif oynuyor. Ben orta saha oynadığım zaman bana karşı defans oyuncuları sert oynuyorlar ama bu tatlı sertlikler sporun içinde daima vardır” dedi.

Yaşadığı anekdotları üniversite öğrencileri ile paylaşan Güven Varol , “bunlar olmaması gereken şeyler ama yaşanıyor. Bizler bu durumlara alışığız. İnşallah bundan sonra yaşanmaz. Ankaragücü’nde oynarken zemini kontrol ederken bile küfürle karşılaşıyorduk. Taraftar kendi takımının futbolcusuna bile kötü tezahürat yapabiliyor. Keşke tıpkı eskiden olduğu gibi rakip takım taraftarı birlikte maç izleyebilse. Bu durum tamamen futbol bilinci ile alakalı bir durum. Bizimde taraftarımızın gidemediği deplasmanlar oluyor, oysa biz onları evimizde olduğu gibi deplasmanda da yanımızda görmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Karşılıklı soru cevap kısmının ardından sporculara Toros Üniversitesi İİSBF Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Türkel ve Psikoloji Bölüm Başkanı Kamuran Elbeyoğlu günün anısına hazırlanan plaketlerini takdim etti. Mersin İdman Yurdu’lu futbolcular tören sonrası öğrencilerin ricalarını kırmayarak her biriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. toros spor.jpg2

Özgecan Aslan İçin Kadına Şiddete Hayır Semineri

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla geçtiğimiz ay içerisinde Mersin’de hunharca katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın anısına Toros Üniversitesi’nde “Kadına Şiddete Hayır” semineri düzenlendi.

PROF. DR. ÖZER: ASIL SORUN EĞİTİMSİZLİK

özgecan.jpg1Oturum Başkanlığını Toros Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr.Kamuran Elbeyoğlu’nun yaptığı seminer Özgecan ve şiddet ve cinayet mağduru kadınların anısına saygı duruşu ile başladı. Açılış konuşmasını ise Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer yaptı. Prof. Dr. Özer, üniversite olarak ufuk açıcı ve çok önemli konuları masaya yatırdıklarını belirterek, “Özgecan olayında bildiğiniz üzere tarifi güç bir olayla karşı karşıya geldik. Bu olay toplumun vicdanını derinden yaraladı. Olayın birçok farklı boyutu var; bu hunharca işlenen cinayetten sonra herkes olayın ceza boyutunu gündeme getirdi oysa burada konuşulması gereken asıl problem eğitimsizlik ve cinsel eğitimsizlik konusudur. Eğer biz çocuklarımıza okullarda ve ailede doğru eğitimleri verebilseydik belki de cinayeti işleyen kişi Özgecan’ı bir obje olarak değil, ülkemizin geleceği olarak görecekti” şeklinde konuştu.

PROF. DR. ELBEYOĞLU: ÖZGECAN’IN ÖLÜMÜ BİR DÖNÜM NOKTASI

Oturumu yöneten Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu ise; “ Özgecan’ın ölümü bir dönüm noktasıdır. Türkiye’de kadınlara giderek artan şiddet ve kısıtlamaların geldiği noktayı göstermesi bakımından olduğu kadar erkekleri yetiştiren anneler de bir kadın olduğu için biz kadınların esas bilinçlenmesi gerektiği ve ayrıca toplu taşıma araçlarına seçilecek personelin psikolojik testlerden geçirilmesi ve sonra da denetim mekanizmasının iyi işlemesi konusunda farkındalık yarattığı için bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.

Seminer Toros Üniversitesi Öğrencisi Duygu Erkan Sezen Aksu’nun seslendirdiği Ünzile adlı eserile devam etti.  özgecan.jpg4

UĞURHAN: EN ÖNEMLİ SORUN TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ

Açılış konuşmaları ve Özgecan için seslendirilen dinletinin ardından Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, Mersin Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Seher Çetinkaya ve Toros Üniversitesi Çocuk Gelişimi Topluluğundan Aslı Özkalay konuşmalarını yaptı.

Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet tanımlarını yapan Dr. Uğurhan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden, ataerkil-erkek egemen sistemden, devletin kürtaja ve doğum kontrol yöntemlerinin kullanımına getirdiği sınırlamalardan, izlediği doğurganlık politikası ile kadın sağlığına yaptığı olumsuz etkilerden bahseden bir konuşma gerçekleştirdi. Kadının toplum, siyaset ve iş dünyasındaki yerini çarpıcı rakamlarla gözler önüne seren Uğurhan, bu algıyı henüz bebekken çocuklarımıza bizler aşılıyoruz şeklinde konuştu.

ÇETİNKAYA: KADINLARIMIZIN ÖZGÜVENİ YOK

özgecan.jpg3Konuşmasında kadının ülkemizde yaşadığı hukuksal haksızlıkları ve bakış açılarını irdeleyen Av. Seher Çetinkaya, “Şiddetin o kadar çok boyutu var ki; psikolojik şiddet belki de bunların en ağırı. Kadın istediği kadar haklı olsun ama biz o kadını haklarını kullanma noktasında ikna edemiyoruz. Çünkü kadınlarımızın özgüveni yok” dedi.

Cezalarla ölümlerin önüne geçilemeyeceğini anımsatan Çetinkaya, karşılaştığı davalardan örnekler verdi. Türkiye’de konuşulması gereken kadına yönelik birçok şiddet olayı var. Bu olaylardan birisi de ensest. Maalesef ensest konusunun ülkemizde konuşulması bile bir tabu fakat ensest olayları hiç azımsanmayacak kadar fazla” şeklinde konuştu.

özgecanToros Üniversitesi Çocuk Gelişimi Topluluğundan Aslı Özkalay ise kendini Özgecan Aslan’ın yerine koyarak yaptığı konuşmasıyla salonu dolduran kalabalığı duygulandırdı. “ Çek merak ediyorum; benim yaşımda benim boyumda hatta belki aynı tenlere sahip, aynı gözbebeğine sahip olan arkadaşlarım, kız kardeşlerimin yaşadığı ya da her zaman korktuğu anlarda var mıdır, benim gibi. Sırf belki kız olduğumu görmemeleri için şapkamı yüzüme kapamam, göğsüme bastırdığım kalın kitaplarım, yürürken arkamdan birinin geldiğini hissettiğimde sıkıca tuttuğum çantam, sürekli gözleriyle rahatsız eden erkekler… Kadın olmak zor, hele ki bakımlı ve güzel bir kadınsa, neden biz kadınlar” şeklinde konuştu.

Konuşmacıların sunumlarının ardından karşılıklı soru cevap kısmına geçildi ve programın sonunda katılımcılara seminerin anısına çiçek takdim edildi ve toplu hatıra fotoğrafı çektirildi.

Haber Yayın:Yusuf Ünel