Etiket arşivi: Ebru

Ebru Şahin’in okuduğu ‘Sürgün’ şarkısı listeleri altüst etti

Cuma akşamları saat 20.00’da izleyicisiyle buluşan Hercai dizisi reytinglerdeki başarısı ile dikkat çekmeye devam ediyor.

ATV ekranlarında yayınlanan ve reyting rekorları kıran Hercai’de Reyyan karakterine hayat veren ve dizinin başrol oyuncusu Ebru Şahin, herkesin merak ettiği “Sürgün” şarkıyı seslendirerek sevenlerinin de diline pelesenk etti.

Ebru Şahin, sözü ve müziği Vedat Demir’e ait olan ve 2019 yılında yayınlanan “Sürgün” adlı şarkıyı Demir ile birlikte seslendirdi. “Sürgün”, izleyicinin en çok beğendiği şarkı olarak listelere girmeyi başardı.

Şarkıcının menajeri Ferhat Kortak, Vedat Demir’in bundan sonraki sanat hayatında da bu tip çalışmalar içinde yer alacağını belirterek sanat dünyasının farklı kollarında kendini göstermeye ve sanatını icra etmeye devam edeceğini söyledi.

Vedat Demir kimdir?

Vedat Demir, 1991 yılında Mardin’de dünyaya geldi.

Küçük yaştan itibaren bağlama çalmaya ve şarkı söylemeye başladı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yapılan ses yarışmasında birinci oldu. 2014 yılında yapmış olduğu “Ben Dolu Dolu” adlı şarkısıyla çıkışı yakaladı ve ardından 2019 yılında ‘Sürgün’ isimli parçanın söz ve müziğini yaptı. Demir, atv’de yayınlanan hercai dizisinde ‘Sürgün’ adlı parçayı seslendirdi.

 

 

 

türkiyeokuyor.com Gazetesi olarak, Vedat Demir’e  ve ekibine başarılar diliyoruz

AĞRININ HİKÂYESİ Duadan Ağrıkesicilere

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY) tarafından yayımlanan Ağrının Hikayesi: Duadan Ağrıkesicilere adlı kitap raflardaki yerini aldı. Tıp ve Tıp Tarihi kategorilerinde yayınlanan kitap, Londra Üniversitesi Birkbeck Tarih Profesörü Joanna Bourke tarafından kaleme alındı, Ebru Kılıç tarafından Türkçe’ye kazandırıldı.

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY) tarafından yayımlanan Ağrının Hikayesi: Duadan Ağrıkesicilereadlı kitap raflardaki yerini aldı. Tıp ve Tıp Tarihi kategorilerinde yayınlanan kitap, Londra Üniversitesi Birkbeck Tarih Profesörü Joanna Bourke tarafından kaleme alındı, Ebru Kılıç tarafından Türkçe’ye kazandırıldı.

Ağrıyı hastalık ve hastalık grupları üzerinden değil, ağrı çeken bedenin takdir edilmesi yoluyla daha iyi anlayabileceğimize inanan Joanna Bourke, içimizdeki en yakarıcı tonları açığa çıkaran sesin ağrı çeken insanın sesi olduğunu vurguluyor. Istırabın paylaşılan, insan olmanın anlamını bir ağ gibi yoğun bir şekilde sarmalandığını ifade ettiği Ağrının Hikayesi: Duadan Ağrıkesicilere, bir ağrı olayının her zaman bireyin yaşamına ait, onun yaşam öyküsünün bir parçası olduğunu belirtiyor.

Kitap, ağrı çeken insanların kullandığı dilleri analiz ederken, ağrıyla ilgili derin bir kavrayışa sahip olmak isteyen, ağrı klinikleriyle, palyatif bakımla, ağrı araştırmalarıyla ilgisi olan, hastaları ve kendileri için ağrının anlamını bilmek isteyenler okuyucuları hedefliyor. Kitap, ıstırabın hastalar, doktorlar ve hemşireler arasındaki klinik karşılaşmalarda nasıl bir rol oynadığı, ağrı çeken bir insanın kıvranan bedeni ve söze dökülmeyen inlemelerine tanık olduklarında, bazı tanıkların neden buna sırtını döndüğü ve metaforik ağrı dilleri incelendiğinde, ağrının algılanmasındaki tarihsel değişiklikler hakkında nasıl spekülasyonlarda bulunabileceğimizi sorguluyor.

Joanna Bourke, üç yüzyıllık Batı literatüründen yararlanarak, ağrı pratiğinin, dil, kültür ve beden arasındaki dinamik iç bağlantılar sürecinde inşa edilme ve yeniden kurulma biçimlerini tarihsel olarak inceliyor.

Künye Bilgisi:

Yazar: Joanna Bourke

Çeviren: Ebru Kılıç

Fiyat (KDV Dâhil): 38 TL

ISBN: 978-605-2116-81-4

Barkod: 9786052116814

Ürün Sırası: 187

Ana Kategori: Tıp, Tıp Tarihi

Ebat: 16,5 x 24 cm

Sayfa Sayısı: 375

Kapak Türü: Karton Kapak

Koç Üniversitesi Yayınları Sertifika no: 18318

Koç Üniversitesi, Rumelifeneri Yolu 34450 Sarıyer-İstanbul +902123381000

kup@ku.edu.tr • www.kocuniversitypress.com • www.kocuniversitesiyayinlari.com

Koç Üniversitesi Yayınları Hakkında

Koç Üniversitesi’nin “mükemmellik merkezi” olma hedefinin barındırdığı öncülük arzusunu benimseyen Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), yayımladığı kitapları, kendi alanlarının en ileri bilgisini sunacak başlıklar arasından seçiyor.

Burasının Bilgisi dizisinde, bu coğrafya hakkında ve/veya bu coğrafyadan (geniş anlamıyla Ortadoğu) araştırmacılar tarafından yazılmış kitaplar yer alıyor. Literatüre ciddi katkı sağlayan, paradigmaları sorgulayan ya da değiştiren, daha önce kullanılmamış bulguları ya da uygulanmamış analiz yönetimlerini benimseyen önemli çalışmalar bunlar. Tarih, sanat tarihi, siyaset, sosyoloji, arkeoloji, cinsiyet çalışmaları, kültürel çalışmalar alanlarında yapılmış araştırmalar öne çıkıyor.

Uçbeyleri dizisi genel okuru hedefleyen, her alt dizide o alanda bildiklerimizin sınırını ortaya koyan (“state-of-the-art”) ya da o sınırı ileri taşıyan, iyi yazılmış, ilginç ve ufuk açıcı kitaplardan oluşuyor. Pozitif bilimler, beşeri bilimler, sosyal bilimler, edebiyat kuramı, sanat, hukuk, tıp, etik gibi alanlar bu dizinin kapsamına giriyor.

Maddiyat dizisi Uçbeyleri’nin yaklaşımını finans, ekonomi, işletme, inovasyon, girişimcilik alanlarına uyguluyor.

Tuhaf Etki dizisiyse adının da çağrıştırabileceği gibi Türkçenin, okunduğunda “tuhaf bir etki” bırakan ayrıksı metinlerini bir araya getirmeyi amaçlıyor. Dizide daha önce yayımlanmış ama değeri bilinmemiş ya da unutulmuş kitapların yanı sıra, ilk kez yayımlanacak çalışmalar da yer alıyor.

KÜY kitapları; radikal demokrasi yaklaşımını, çağdaş sanat dünyasının sorunlarını, mülkiyetsiz yapıp yapamayacağımızı, hayvanlarla insanların ortaklaşa yaşadığı bir toplumun temel ilkelerini, uygarlık dediğimiz şey yıkılırsa sıfırdan nasıl başlayabileceğimizi, küresel ısınmanın arz dengesini, toplumsal adaletin nasıl kurulması gerektiğini, genç olma takıntımızın sonuçlarını, acının tarihini, insanlığı nasıl bir genetik geleceğin beklediğini sorguluyor. Her yıl artan başlık sayısıyla KÜY, hem akademik yayıncılığın, hem de entelektüel dünyamızın boşluklarını en etkili şekilde doldurmaya çalışıyor.

KÜY kitaplarının satışlarından elde edilen gelir, Koç Üniversitesi öğrencilerine burs vermekte kullanılıyor.

 

 

Haber Yayın: Yusuf Ünel

Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadın CEO’su Ödüllerini aldı

Ekonomist Dergisi tarafından yapılan “Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadın CEO’su” araştırmasının ödülleri sahiplerini buldu. Capital ile Ekonomist dergilerinin öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda gerçekleştirilen yeni dönemin ilk CEO Club buluşması kapsamında düzenlenen 50 Güçlü Kadın CEO Zirvesi ve Ödül Törenine, Türk iş dünyasının önde gelen isimleri katıldı.

5 Eylül 2018 – Bu yıl ilk kez düzenlenen “Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadın CEO’su Araştırması” ödül töreni, Capital ile Ekonomist dergilerinin öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda, Amgen Türkiye, Beymen, Citibank, CPP Group, Fujitsu, P&G, QNB Finansfaktoring, Sportive, Tanfer Klinik ve Türk Tuborg destek sponsorluğunda gerçekleştirilen yeni dönemin ilk CEO Club toplantısı kapsamında yapıldı.

 

Açılış konuşmalarını Capital & Ekonomist Yayın Direktörü M.Rauf Ateş, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı’nın yaptığı organizasyon, ‘Liderler Oturumu’ ile devam etti.

 

Tüm zorlukları aşarak tepe yönetime gelen kadınların farkı nasıl yarattıklarını anlattıkları oturumun moderatörlüğünü ise P&G Türkiye ve Kafkaslar Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu yaptı. Oturumda Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui, Brightstar Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Genel Müdürü Ela Çubukçu, Danone Türkiye Entegrasyon ve Danone Su Genel Müdürü Gamze Çuhadaroğlu ve Citibank Türkiye Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, bir kadın olarak kariyer basamaklarını nasıl tırmandıklarını ve gelecek hedeflerini anlattılar. Oturumun ardından ‘50 Güçlü Kadın CEO’ ödül töreni gerçekleştirildi.

 

Ekonomist Dergisi tarafından bu yıl 6’ncısı gerçekleştirilen ve 2017 yılı cirolarına göre belirlenen Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadın CEO’su sıralamasında liderlik koltuğuna oturan isim; 9,1 milyar TL ciroyu ve 2 bin 500 kişilik ekibi yöneten Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui oldu. Listede, ikinci ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, üçüncü ise MV Holding CEO’su Ebru Dorman olurken; Brightstar Türkiye Ortadoğu ve Kuzey Afrika Genel Müdürü Ela Çubukçu dördüncü, Philips Ortadoğu ve Türkiye CEO’su Özlem Fidancı ise beşinci olarak yer aldı.

 

“Geleceği dönüştürmek kadınların elinde”

 

Kadının en önemli liderlik becerilerinden birinin değiştirme-dönüştürme gücü olduğunu belirten Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, geleceği dönüştürmenin kadınların elinde olduğunu, kadınların attığı her cesur adımın, dünyayı çok daha güzel bir hale getireceğine inandığını söyleyerek şöyle konuştu:

 

“Kadınların her sektörde istihdama eşit katılımın artırılması noktasında; hayatın hemen her alanını hızla dönüştürüp değiştiren dijitalleşme ve teknoloji, Türkiye de dahil olmak üzere dünyadaki tüm ülkelere tarihi birer fırsat tanıyor.  Kadının en önemli liderlik becerilerinden biri değiştirme-dönüştürme gücü. Geleceği dönüştürmek, işte tam da bu yüzden kadınların elinde. Vodafone olarak biz de faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de kurum içinde ve dışında, kadınların güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Telekom sektöründe kadın çalışan oranı %23 iken, Vodafone’da bu oran %42 ile sektörün yaklaşık iki katı. Yarınların, kadınların açacağı yepyeni yollarla çok daha heyecan verici olacağına inancımızla, kadınları destekleyen uygulama ve sosyal projelerimize devam edeceğiz. Ayrıca var gücüyle, kadınların eşit katılımıyla şekillenecek bir yarın için çalışanlar olduğunu biliyorum. Bu noktada, kadınların yönetim kurullarında eşit temsile kavuşması için önemli faaliyetler yürüten Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’ne ve kadınların kalkınmasının, toplumun kalkınması anlamına geldiğinden hareketle bu derneğe katkı sunan ve bugün bazıları bizlerle bir arada olan iş dünyasının değerli temsilcilerine teşekkür ediyorum.”

Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadın CEO Listesi

 

  1. Aylin Somersan Coqui (Allianz Türkiye CEO’su)
  2. Pınar Abay (ING Bank Türkiye Genel Müdürü)
  3. Ebru Dorman (MV Holding CEO’su)
  4. Ela Çubukçu(Brightstar Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Genel Müdürü)
  5. Özlem Fidancı (Philips Ortadoğu ve Türkiye CEO’su)
  6. Demet İkiler (WPP Türkiye CEO’su)
  7. Gamze Çuhadaroğlu(Danone Türkiye Entegrasyonu ve Danone Su Genel Müdürü)
  8. Seba Gacemer (Sinpaş GYO Genel Müdürü)
  9. Canan Özsoy (GE Türkiye CEO’su)
  10. Burçin Ressamoğlu (Sodexo Türkiye Genel Müdürü)
  11. Nevra Özhatay (Çimsa Genel Müdürü)
  12. Filiz Akdede(HP Türkiye Genel Müdürü)
  13. Elif Çapçı (Beymen Mağazacılık Genel Müdürü)
  14. Defne Tozan (IBM Türkiye Ülke Genel Müdürü)
  15. Serra Akçaoğlu (Citibank Genel Müdürü)
  16. Damla Birol(Türk Tuborg CEO)
  17. Arzu Aslan Kesimer (Tat Gıda A.Ş Genel Müdürü)
  18. Oya Şener (Fiba Perakende Grup Başkanı)
  19. Elif Aral (Pfizer Türkiye Genel Müdürü)
  20. Elif Çelik (Eczacıbaşı Topluluğu Sağlık Grubu Başkanı)
  21. Dilber Bıçakçı (Creditwest Faktoring A.Ş Genel Müdürü)
  22. Jaklin Güner (Vakko CEO’su)
  23. Yeşim Pınar Kitapçı (Koç Finans Genel Müdürü)
  24. Güldem Berkman (Amgen ve Mustafa Nevzat Türkiye Genel Müdürü)
  25. Işıl Hasdemir (NCR Türkiye Genel Müdürü)
  26. Fidan Sevilmiş (Koç Fiat Kredi Finansman A.Ş Genel Müdürü)
  27. Maria Fernanda Prado (Janssen Türkiye Genel Müdürü)
  28. Gülsevin Çipli (Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü)
  29. Evrim Hizaler(Adel Kalemcilik Genel Müdürü)
  30. Selda Bağdat Bahadır(Fujitsu Türkiye Genel Müdürü)
  31. Pelin Lokmanhekim (Alease Genel Müdürü)
  32. Gamze Yüceland (Takeda Türkiye Genel Müdürü)
  33. Özge Yılmaz (Fiba Faktoring Genel Müdürü)
  34. Zeynep Selgur (Sportive Genel Müdürü)
  35. Şebnem Girgin (Gilead Sciences İlaç Türkiye Genel Müdürü)
  36. Nergis Ayvaz (QNB Finansfaktoring CEO)
  37. Nilüfer Günhan (ALJ Finans)
  38. Ece Kaşıkçı (BMS Türkiye Genel Müdürü)
  39. Funda Gücer (Meda Türkiye Genel Müdürü)
  40. Melike Karaman (Protel CEO)
  41. Tülay Doğrular (Teleperformance Türkiye CEO’su)
  42. Filiz Balçay (Chiesi Türkiye Genel Müdürü)
  43. Feyza Narlı (Manpower Türkiye Genel Müdürü )
  44. Selnur Güzel (CPP Türkiye Genel Müdürü)
  45. Gülay Güner (Yatırım Finansal Kiralama Genel Müdürü)
  46. Banu Güney Arıduru(Little Caesars Genel Müdürü)
  47. Beril Koparal (Zade Vital Genel Müdürü)
  48. Bahar Öztürün (Global Restoran Yatırımları A.Ş Genel Müdürü
  49. Selda Oknas (AON Eş CEO’su)
  50. Özlem Özüner (Euler Hermes Türkiye CEO’su)

 

 

 

 

 

Vodafone Türkiye hakkında

 

Gelirler bakımından dünyanın en büyük uluslararası mobil iletişim şirketlerinden biri olan Vodafone Grubu’nun bünyesinde yer alan Vodafone Türkiye, 30 Haziran 2018 itibariyle hizmet sunduğu 23,4 milyon abonesiyle Türkiye’nin ikinci büyük mobil iletişim şirketidir. Türkiye’nin en büyük uluslararası doğrudan yatırımcılarından olan Vodafone Türkiye’nin bugüne kadar toplam yatırımları 20 milyar TL’ye ulaşmıştır. 2010’da Borusan Telekom’u bünyesine katan Vodafone Türkiye, 2011’de de Türkiye’nin en büyük alternatif telekom operatörlerinden Koç.net’i bünyesine dâhil etmiştir. Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonu doğrultusunda bireylere ve kurumlara mobil ses, sabit ses, mobil internet, fiber ve DSL hizmetleri sunan Vodafone Türkiye, yaklaşık 3.300’ü aşkın çalışan kadrosu, 1.200’ü aşkın perakende mağazası ve ekosisteminde bulunan 43.000 paydaşı ile faaliyet göstermektedir.

2017 Yılının “Fark Yaratan Kadınları” Açıklandı

Dünyanın en büyük pazarlama iletişimi yayını Advertising Age tarafından iş dünyasındaki en başarılı kadınları onurlandırmak üzere düzenlenen, Türkiye’de ise MediaCat Dergisi himayesinde Brand Week İstanbul kapsamında bu yıl beşinci kez gerçekleştirilen “Women to Watch 2017″nin fark yaratan kadınları belirlendi.kadın fark

Women to Watch en büyük marka ve pazarlama yayını olan Advertising Age’ın, 1997 yılından bu yana gerçekleştirdiği; marka, pazarlama, reklam ve medya dünyası başta olmak üzere iş dünyasındaki fark yaratan kadınların başarılarını gözler önüne sermek için yapılan bir seremoni. ABD ve Türkiye’nin yanı sıra Çin, Brezilya, İngiltere, Kolombiya ve Arjantin’de de düzenlenen seremoninin amacı, iş dünyasında fark yaratarak öne çıkan kadınlardan meydana gelen global bir network oluşturmak. Türkiye’de 2013 yılından bu yana MediaCat liderliğinde düzenlenen “Women to Watch 2017: Fark Yaratan Kadınlar” seremonisi ile bu yıl beşinci kez iş dünyasının başarılı kadınları ödüllendirildi.

Brand Week Istanbul kapsamında 7 Kasım Salı günü Zorlu PSM‘de gerçekleşecek Women to Watch Paneli‘nde bir araya gelecek olan 2017’nin Fark Yaratan Kadınları, iş dünyasında yaşadıkları zorlukları, kendi çözüm yollarını ve başarı hikayelerini paylaşacaklar. Panel sonrasında düzenlenecek törende ödüller sahipleriyle buluşacak.

 

İşte Türkiye’nin Fark Yaratan 8 Kadını

Bu yılın fark yaratan 8 kadını da mesleki başarılarının ötesinde kendi endüstrileri için birer rol model olarak, kadınların iş dünyasındaki önemini ortaya koyuyor. Topluma örnek işlerinin yanı sıra sektörlerinde iz bırakan, geleceği şekillendiren gelişmelere liderlik eden bu 8 kadının her birinin başarı hikâyesinde biraz yenilikçilik, biraz girişimcilik, biraz da yaratıcılık saklı. Tasarım Lideri, Marka Lideri, Pazarlama Lideri, Marka Yönetimi Lideri, Teknoloji Lideri, Global Lider, Dijital Lider ve Medya Lideri olarak belirlenen “Türkiye’nin Fark Yaratan 8 Kadını”nın isimleri şöyle:

* Tasarım Lideri: Defne KOZ – Koz Susani Design, Tasarımcı

* Marka  Lideri: Ebru ÖZDEMİR – Limak Yatırım Holding, Yönetim Kurulu Başkanı

* Pazarlama Lideri: Ebru ÖZGÜÇ – Vodafone Türkiye, Marka ve Pazarlama Stratejisi Direktörü

* Marka Yönetimi Lideri: Nazan SOMER – Yapı Kredi Perakende Bankacılık Genel Müdür Yard.

* Global Lider: Oya CANBAŞ – Bayer, Tüketici Sağlığı İngiltere ve İrlanda Ülke Müdürü

* Dijital Lider: Didem Dinçer BAŞER – Garanti Bankası Dijital Bankacılık Genel Müdür Yard.

* Teknoloji Lideri: Magdalena YEŞİL- Salesforce Yönetim Kurulu Üyesi

* Medya Lideri: Aslı ŞAFAK – Bloomberg HT Programcısı, Gazeteci, Yazar

Fark Yaratan 8 Kadın Nasıl Seçildi?

Women to Watch hayat boyu başarı ödülü olmaktan ziyade; son bir yılda gösterilen performansların değerlendirilmesiyle belirleniyor. Women to Watch kadınlarının belirlenmesinde herhangi bir başvuru söz konusu değil. Advertising Age’in belirlediği kriterler çerçevesinde belirlenen adaylar, Ad Age ve MediaCat’in editöryal standartları içinde incelenerek ve titiz bir çalışma sonrasında kazananlar finalize edilmesi ile kamu oyuna duyuruluyor. Yeni ve heyecan yaratan bir marka/kategori yaratarak iş dünyasına zenginlik katmak, attığı adım ve aldığı kararlarla global seviyede liderlik özellikleri sergilemek, uluslararası platformlarda ses getirmek, yaratıcılığı ve yarattığı değerlerle medya dünyasına, reklam ve pazarlama endüstrisine yeni kaynaklar sağlamak, üstlendiği başarılı ve istikrarlı sosyal sorumluluk projeleriyle topluma örnek olmak, ülke genelinde ya da firma/marka özelinde bir krizi başarıyla yönetmek ve/veya yaratıcı çözümlerle aşmak, toplumda fark yaratmak, topluma cesaret aşılamak, demografik olarak erkek egemen bir sektörde sivrilmiş olmak Women to Watch kriterlerinden bazıları.

 

2016’da kimler seçilmişti?

Geçtiğimiz yıl listede; Nurten Öztürk Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Gözde Akpınar Marka Lideri, Beyza Kapu Pazarlama Lideri, Nil Bağcıoğlu Yaratıcı Lider, Yonca Brunini Pazarlama ve Teknoloji Lideri, İdil Yiğitbaşı Marka Lideri, Ela Gökkan Savcı Yaratıcı Lider, Sanem Oktar Girişimci Lider, Kamuran Uçar Pazarlama Lideri ve Burçak Günsev Dijital Lider olarak yer almıştı.

Woman to Watch Hakkında

Dünyanın en büyük marka ve pazarlama yayını olan Advertising Age tarafından 1997 yılından bu yana gerçekleştirilen Women to Watch, 2012 yılında dünyanın diğer ülkelerine de taşınmış ve Amerika’dan sonra ilk olarak Çin’de düzenlenmiştir. 2013’den itibaren Brezilya ile birlikte Türkiye’de de gerçekleşmeye başlayan organizasyonun bu yıl MediaCat liderliğinde beşincisi düzenlenmiştir. Women to Watch bir ödül töreni değil, onurlandırma seremonisidir.

 

Busra-Cicek_avatar_1502636104-186x186POSTED BY: Büşra Çiçek

 

 

 

 

 

Türkiye Okuyor Gazetesi olarak, 2017 yılının fark yaratan iş kadınlarını kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

kocaeli-okuyor-haber- yusuf ünelHaber Yayın Dairesi: Yusuf Ünel

Ruslar “Ebru” yu Sevdi!

 

Tarihi evleri,  Arnavut kaldırımlı dar sokakları, Saburhanesi, Arastası, Saatli Kulesiyle tarih ve kültür kenti olan Menteşe, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin uğrak noktası olmaya devam ediyor.  Son yıllarda ilçemiz Menteşe’yi rotalarına alan tur rehberlerinin bu yıl en çok ziyaret ettikleri yerlerin başında ise Menteşe Belediyesi Ebru Atölyesi geliyor.A50A5553

Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezindeki Ebru Atölyesini Tur Rehberleri Eyüp Karaman ile birlikte ziyaret eden 20 kişilik Rus Turist kafilesi, atölyede ebru sanatçısı Yavuz Merih Ulubay ile bir araya gelerek, ebru sanatı ve tarihi hakkında bilgiler aldılar. Ebru sanatından ortaya çıkan eserleri ilgiyle izleyen turistler, daha sonra Ebru Sanatçısı Ulubay ile birlikte ebru çalışmalarına katıldılar.A50A5583

Son yıllarda Rus turistlerin Menteşe’ye karşı bir merak duyduklarını belirten Rehber Eyüp Karaman, “Kafilemizle birlikte Menteşe Kültür evi, Arasta Çarşısı, Menteşe Müzesi ve Pazar yerini gezdik. Tarihsel yapı ve dokuların orijinal bir şekilde korunduğu ilçe merkezini kafilemiz çok beğendi. Bu yıl yaklaşık 500 Rus turist kafilesini Menteşe’yi gezdirdim. Bu sadece benim rehberlik yaptığım gezi notlarından aldığım ziyaretçi sayısı. Bunun dışında da çok sayıda Rus turistin Menteşe ilçesine ilgi duyduğunu ve ziyarete geldiklerini biliyorum.” dedi. A50A5607

Türel Anlamlı Mesajla Sahaya Çıktı

 

 

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, oyunu Döşemealtı Yeşilbayır İMKB Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde kullandı. Şampiyon Antalyaspor’un forması ile oyunu kullanan Türel, demokrasinin şampiyon olmasını temenni etti.

türel oy

Oy kullanmaya eşi Ebru Türel ve oğlu Akın ile gelen Başkan Türel, 1006 nolu sandıkta oyunu kullandı. Süper Lig’e yükselen Antalyaspor’un formasıyla sandık başına giden Başkan Menderes Türel, yaptığı açıklamada, “Hayırlı uğurlu olsun. Bugün demokrasi bayramı. Seçimler demokrasinin en güzel meyvesi. Bütün vatandaşlarımızın sandık başına giderek vatandaşlık sorumluluğunu yerine getirmesi fevkalade önemli. Bunu yerine getiren tüm vatandaşlarımıza demokrasiye sağladıkları katkı için teşekkürü bir borç biliyorum. Bugün oy vermeye şampiyon takımın, Antalyaspor’un formasıyla geldim. Tek temennim, inşallah demokrasi şampiyon olur. Sandıklarda halkın hür idaresiyle bu ülkeyi gelecek nesillere taşıyacak, en önemli çalışmaları yapacak bir iktidar nasip olur. Demokrasi kazansın diyorum” diye konuştu.

 

Başkan Menderes Türel ve eşi Ebru Türel daha sonra oyunu kullandı.  Türel, okuldaki sandıkları dolaşarak, sandık görevlileriyle tokalaştı, kolay gelsin dileklerini iletti. Başkan Türel, vatandaşlarla sohbet etti.

Defileden Önce Osmanlı Konseri

osmanlı manken.jpg1Başbakanlık Tanıtma Fonu Temsilciliğinin katkılarıyla Medyadoktoru Yapım firması tarafından, Osmanlı döneminde günlük yaşamda kullanılan kıyafetlerin, günümüze uyarlanacağı “Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Kültür Defilesi) 27 Mayıs’ta Gülnur Güneş tasarımlarıyla, Asil Çağıl koreografı, dizi ve sinema oyuncusu Elif Tayhan ve Kerem Baydar’ın sunumuyla Sütlücede bulunan Hilton Garden Inn Istanbul Golden Horn da gerçekleşecek. Projede birçok önemli model dışında Özge Ulusoy baş model olarak önemli tasarımları tanıtacak.. Geceye birçok protokol ve sanatçının da katılması bekleniyor.

UĞURLU: ‘DEFİLEDEN ÖNCE OSMANLI KONSERİ’’

Neden Osmanlı hep kaldığı yerden anlatılıyor sorusuna ise Yapımcı Savaş Uğurlu, ’27 Mayıs’ta gerçekleştireceğimiz defilemizde Türkiye’nin en önemli topluluklarından olan Yılmaz Özfırat önderliğindeki Ottoman Korosu da 35 kişilik ekibi ile izleyenlere Osmanlı döneminin eserlerini söyleyecek. Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Kültür Defilesi) Projesinde geçmişe dönük, hasret kaldığımız ve Osmanlı dönemine ait kültürümüzü günümüz dönemine uyarlayıp, modernize ederek, bugünün gençliğine hatırlatarak, ortaya bir sanat eseri çıkaracağız. Ülkemizin uluslararası platformlarda tanıtımına büyük katkı sağlayacak Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Defilesi) Uluslararası platformlarda anlaşılabilir olmalı ve görülebilmeli. Türkiye’yi dünyada kültürleri ile tanıtmak istiyorsak, bu tür projeler daha sık yapılmalı. Defilede 2015 kaftanı olacak. Büyük büyük kıyafetler değil, modernize edilmiş şeklini göreceğiz. Çok abartılı olmayacak. İsmi Osmanlı Defilesi fakat proje günümüze uyarlanmış olacak. ‘Yeni bir moda akımı’ diyebiliriz buna. Hiç görülmemiş kıyafetler göreceğiz. Tarzı çok farklı olacak. “dedi

GÜLNUR GÜNEŞ: ”4 MEVSİM OSMANLI”

osmanlı manken.jpg bayanBaşbakanlık Tanıtma Fonu Temsilciliği dışında özel kumaşları tahsis eden Kaptan İnternational Textile, Malatya Pazarı, Eyüp Belediyesi, Zeyn Dekarasyon, İnter Press katkıları ile gerçekleşecek projede, hazırlanacak 20 parça özel kıyafet için ekibiyle gece gündüz çalıştığını belirten Gülnur Güneş, şu bilgileri verdi: “Bazı motifler vardır, daha ilk görüldüğü anda geçmişin izlerini yaşatır, bir bağ kurarsınız aranızda. Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı) Kültür Defilesinde 4 mevsim Osmanlıyı yaşayacağız. Milletlerin yaşadığı dönemi, kültürünü anlatan bir sır gibidir. Bu sırla beraber Türk motiflerinin estetik yapısını ve zenginliğini taşıyabilecek ‘’ Şemse ‘’ koleksiyonu günümüz kadınının modern duruşuyla, geçmişin tasarım geleneğini stilize ederek buluşturmak amacıyla tasarlanmıştır. Kimi zaman su yüzeyindeki renklerin ahenkli dansıyla, kimi zaman geometrideki evrenin sonsuzluğu ifadesiyle, koleksiyonun detaylarına rastladığımız bir şölen haline dönüşmüştür. Koleksiyonu’muzda gelinliğimize ilham veren Arapça kökenli olan şemsenin(güneş) parlaklığını ve ışıltısını alan tasarımlarımız olacak. Küçük detaylar, bazen form, bazen aksesuar bazen de desen ve motiflerde Osmanlı’yı günümüz gözüyle tasarlayacağız. Osmanlı tasarımı denildiği zaman hemen kaftana benzeyen şeyler yapılması taraftarı değilim. Biraz daha modernize edilip, günümüze uyarlanmalı ki, bugünün gençliği de o süreci algılayabilsin ve onlarda merak uyandırsın. Bu yüzden bazen biçimde çok modern bir kıyafet göreceğiz ama orada kullandığımız kumaş Osmanlı olacak. Bazen kıyafetin formu Osmanlı’yı hatırlatırken, kullandığımız kumaş çok modern olacak. Biraz daha iki dünyayı birleştirmenin derdindeyiz. Ellerimizde daha farklı görseller var. Bunlar hem doğru hem de günümüze çok çıkmamış gravürler ve minyatürler. Akademisyenler biliyor ama işin kültürel olarak çok bilinmeyen görseller. Bunları kullanarak yeni yorumlar yapmaya çalışıyoruz. Osmanlı’nın günlük kullandığı kıyafetler, günümüz gözüyle, bu döneme yakın kostüm tarzında kıyafetler olacak. Bu kıyafetleri 20 parçaya eşit dağıtacağız. Günümüze uyarlanmasındaki en önemli sebep ise uzun vadede düşünüldüğü için, günlük kıyafetler de olsun ki insanlar en azından alınabilir, giyilebilir bir Osmanlı da olabileceğini anlayabilsin. Ulaşılmaz, fanus içinde bir Osmanlı olmasın” değerlendirmesinde bulundu.

“Yeni bir moda akımı olmasını umuyoruz” osmanlı manken

Gülnur Güneş, projenin yeni bir moda akımı oluşturmasını istediklerini ifade ederek, çalışmaları devam eden projenin Mayısta düzenleneceğini belirterek, ”Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Kültür Defilesi) projesine bir bütün olarak bakılmalı. Nostaljiyi doğru algılamak ve yorumlamak gerek. Projemizde nostalji kısmını biraz daha kültürel formasyonla birleştirip, hem Osmanlı kültürümüzü eksik bilenlerin hem de modayla ilgilenenlerin ilgisini çekecek ortak bir dil bulmaya çalışıyoruz. Bu kıyafetlerin hepsinin bir hikayesi var. Osmanlı her kadının giydiği kıyafetlerin hikayesi var. Evde, sokakta neden onu giyiyor, neden o rengi tercih etmiş, neden o oyayı kullanmış? Bu topraklarda buna benzer milyonlarca hikaye var. Bu hikayelere dikkati çekmeye çalışıyoruz. Tarihi modayla anlatmaya çalışıyoruz. Şu anda modayı lider götüren ülkeler Fransa ve İngiltere geçmişlerini çok iyi kullanıyor. Bunu filmlerinde ve defilelerde kullanıyorlar. Bizim eksiğimiz yok, fazlamız var fakat çok basit klişelere sıkışıp kalmış vaziyetteyiz. Bu topraklarda çok daha fazlası var hatta pek çok noktada, onların ‘modamız’ dediği şey bizim topraklarımızdan gitti. Niyetimiz biraz geçmişe de sahip çıkmak.” dedi

Projedeki Tasarımlarla alakalı bazı detaylar;

ÇİNTEMÂNİ

 

Orta Asya kaynaklı olan bu motif Yavuz Sultan Selim’ in Tebriz’ i alıp burada ki sanatkarların İstanbul’ a getirmesinden sonraya rastlamaktadır. Sanatımıza Tebriz’ li Türk sanatkarlarının armağanı olduğu düşünülmektedir. Osmanlı sanatkarları bu motifi güç, kuvvet ve saltanat sembolü olarak kabul etmişlerdir. Padişah kaftanlarında bu dönemde sıkça kullanılmıştır.

 

 

MÜNHANÎ

 

Selçuklu döneminde başlayıp, Fatih dönemine kadar devam eden bir motiftir. Kökleri aynı yerden çıkıyormuş gibi çizilir. Türk süslemesinde soyut motifler grubu içerisinde yer almaktadır. Münhanî süsleme sanatlarımızda “ eğri çizilmiş ” anlamına gelmektedir. Selçuklu mimarisinde bu motif sıkça karşımıza çıkmaktadır.

 

EBRU

 

Kitreli su üzerinde, özel hazırlanmış boyalar ile desenlerin kağıt üzerine geçirilmesiyle meydana gelen bir sanattır.

Kaynaklarda Türkistan’ da ki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılara geçmiştir. Batı’ da ebruya “ Türk Kağıdı “ ya da “ Mermer Kağıt “ olarak isim verilmiştir.

 

Down Sendromlu Çocuklar İçin Sahnelendi

down3Süleymanpaşa Belediyesi ve Zihinsel Engelliler Vakfı (ZİÇEV) Down Sendromlu çocuklar yararına tiyatro oyunu düzenledi. “Müziksiz Evin Konukları” isimli oyuna Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat da katılarak destek verdi.

Belediye Kültür Merkezi’nde sahnelenen “Müziksiz Evin Konukları” oyunu kapalı gişe oynadı. Nedim Saban’ın yönettiği ve Tiyatrokare oyuncularının oynadığı oyunda, Suna Keskin, Ebru Cündübeyoğlu ve Bülent Seyran performanslarından dolayı büyük alkış aldı.down2

Oyun sonunda ZİÇEV Tekirdağ Başkanı Rukiye Güneş, emeği geçen herkese teşekkür ederek oyunculara çiçek takdim etti. Ayrıca sosyal sorumluluk projeleriyle duyarlı çalışmalara imza atan ve oyuna verdiği katkılarından dolayı Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’a teşekkür ederek sahneye davet etti. Sahnede Down Sendromlu bir miniğin çiçek vermesi üzerine Başkan Eşkinat duygulu anlar yaşadı. Sahnelenen güzel oyun için oyunculara teşekkür eden Eşkinat her zaman böyle güzel organizasyonlar içinde olduklarını, gelecekte de olmaya devam edeceklerini, bu doğrultuda Süleymanpaşa Belediyesi olarak Seyyar Down Kafe’yi de yakında hizmete açacaklarının altını çizdi.down4

Yaşlılar Eserlerini Sergiliyor

yaşlıAnkara Büyükşehir Belediyesi’nin “Yaşlılar Saygı Haftası” etkinlikleri kapsamında düzenlenen Resim Sergisi, Kızılay Metro Sanat Galerisi’nde açıldı.

Pursaklar Aile Yaşam Merkezi Yaşlılar Lokali üyelerinin yaptığı resimlerden oluşan serginin açılışını Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Adnan Şeker ile katılımcılar birlikte yaptı.

Yaşlılar Merkezi üyeleri, belediye bürokratları ve çok sayıda vatandaş  ilgi gösterdiği açılışta konuşan Şeker, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Yaşlılar Haftası ile ilgili etkinliklerine değinerek, “Yaşlılar haftasını dolu dolu geçirmeye çalışıyoruz” dedi.

Büyükşehir Belediyesi’nin yaşlılara yönelik hizmetlerini anlatan Şeker, şunları söyledi:

Yaşlılarımıza verdiğimiz evde temizlik, sağlık, psikolojik ve sosyal destek ile bakım ve onarım hizmetleri en önemli faaliyetlerimizdir. Sosyal tesislerimiz ve Başkanımız Melih Gökçek’in yaşlılarımıza hediyesi olan Akçay ve Akçakoca’daki ücretsiz tatil fırsatı önemli hizmetlerimiz arasında yer almaktadır.”

Bir hafta süre ile açık kalacak sergide, yaşlılar tarafından yapılan yağlı boya tablolar ile Kaat-ı ve Ebru sanatlarından oluşan eserler yer alıyor.yaşlı2

Yeni Türkiye Buluşmaları’nda Kadın Hakları Tartışıldı

hak 

Kadın Hakları’nın konuşulduğu Büyükşehir Belediyesi Yeni Türkiye Buluşmaları’nda, kadına yönelik negatif ayrımcılığın savunulmasında dinin referans gösterilmesinin yanlış olduğu belirtildi.

Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nca organize edilen Yeni Türkiye Buluşmaları’nda Kadın Hakları tartışıldı.  Antalya Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda gerçekleşen konferansa, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz’ın oturum yöneticiliği yaptığı konferansta Kırıkkale Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cennet Uslu ve gazeteci-yazar Fadime Özkan konuşmacı olarak yer aldı.

 yeni

Dinin referans gösterilmesi yanlış

Kadınlara yönelik negatif ayırımcılığın genellikle dinsel temelli olarak savunulduğunu ve bunun yanlış olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Cennet Uslu, şöyle konuştu: “Bugün Müslüman toplumlardaki kadının kötü durumu sanki İslam’ın teolojisiyle ilişkili gibi gösteriliyor. Bu doğru değil. Oysa Hıristiyanlığa baktığımızda kadın-erkek eşitsizliğine dair çok katı kuralları var. Bu durumun dinin teolojisiyle ilgisi yok. Toplumluların bunu zaman içerisinde anlaması, yorumlamasıyla ilişkisi var. Batı çok kötü koşullardan gelerek bugün kadın haklarından iyi hale geldi.”

Sivil haklar konusunda sorunlar var

Kadınların politik hakları elde etmek için çok büyük mücadele verdiklerini kaydeden Cennet Uslu, bu sürecin çok zaman aldığını ifade etti. Daha önceleri ağırlıklı olarak müzik, sanat, çocuk bakımı konularında eğitilen kadınların sanayi devrimiyle çalışmaya başladığını kaydeden Uslu, “Ancak kariyer mesleklerine kadınların girmesi çok zordu. Kadınlar erkeklerle aynı işi yapıyor ancak aynı ücreti alamıyorlardı. Kadınlar bu haklar için çok uzun mücadele ettiler. Sivil haklar konusunda günümüzde dahi devam eden bir sorun var. Hala ne giyip giymeyecekleri ya da otomobil kullanıp kullanamayacakları konusunda yasaklar var” diye konuştu.

Erkekler daha konforlu

Gazeteci Yazar Fadime Özkan,  konuşmasını iki ana başlık çerçevesinde yaptı. Medyada çalışan kadınların durumunu değerlendiren Özkan şunları söyledi:  “Türkiye’de 27 ulusal televizyon kanalı var. Bunlardan sadece bir tanesinin genel yayın yönetmeni kadın. 55 ulusal gazete var, yine sadece bir tanesinin yayın yönetmeni kadın. Türkiye’de son karar verici olan kişiler çok büyük oranla erkek. Kadın ya da erkek bir gazetecinin evine ulaşması saat 21.00’i buluyor. Evli çocuklu bir kadın olduğunu düşünün, sabah evinden çıktığını, çocuğunu kreşe verdiğini ve evine dönüp evdeki sorumluluklarını yerine getirdiğini düşünün. Ne yazık ki medya çalışanı kadınların kendine ve ailesine zaman ayırmak gibi bir şansı yok.Medyada çalışmanın erkeklere göre kadınlar üzerinde yarattığı ağır bir tahribat var. Erkekler bu anlamda daha konforlu.”

Kadınlar arasında da eşitsizlik yaşanıyor

Medyada yer alan haberler içerisinde kadının yerini değerlendiren Fadime Özkan şöyle devam etti: “Medyada gösterilen haberlerde,  bir haberin öznesi olarak kadın yüzde 24 oranında görünebiliyor. Yüzde 76 oranında ise haberlerde erkek öne çıkıyor. Daha çok magazin haberleri kadınlar üzerine kurulmuştur. Reklamlar da kadın ya hep tüketen, almak isteyen, para harcayan, zaafları olan bir hedef kitle olarak gösteriliyor. Araba satmak için yarı çıplak bir kadın çıkararak ürüne kadın üzerinden dikkat çekmek gibi bir araçsallaştırma hali de var. Bu da kadının varlığını, bedenini, ruhunu, kişiliğini parçalamak gibi bir şiddet içeriyor.”

Medyada da çalışan kadınlara yönelik çeşitli eşitsizliklerin olduğuna dikkat çeken Özkan, “Bazı yayın organlarının kapısından içeri girdiğinizde başörtülü bir kadın çalışan göremezsiniz” dedi.

Konferansın sonunda oturum yöneticisi Dr. Murat Yılmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel adına konuşmacılara ASMEK kursiyerleri tarafından yapılan Ebru tablosu takdim etti. tablo2