Etiket arşivi: Düzeni

İSTANBUL SİYASAL MEZUNLARI İÇ İŞLERİ ESKİ BAKANINI AĞIRLADI

 

 

İstanbul Siyasal Mezunları Vakfı Kocaeli Grubu “Yeni Dünya Düzeninde İç ve Dış Güvenlik Politikaları” konulu toplantılarında İç İşleri Eski Bakanı Sebahattin Öztürk’ü ağırladıIMG_1502

Başkanlığını Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Müfettişi Şeref Erol’un yürüttüğü İstanbul Siyasal Mezunları Vakfı Kocaeli Grubu’nca düzenlenen programda, “Yeni Dünya Düzeninde İç ve Dış Güvenlik Politikaları” ele alındı.

İçişleri Eski Bakanı Sebahattin ÖZTÜRK’ün Konuk olarak katıldığı programa, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da iştirak etti.IMG_1541

Toplantıda, dünyadaki ve Türkiye’deki terör olayları, buna karşı geliştirilen ulusal ve uluslararası güvenlik politika ve uygulamaları konuşuldu. Sebahattin Öztürk yaptığı konuşmada, FETÖ’yle mücadelenin önemini vurgularken, halen birçok kamu kuruluşunda bu mücadelenin bitmediğini ve devam ettiğini belirterek, Türkiye’nin bir an önce bu terör örgütünü tüm kurumlarından temizlemesi gerektiğini söyledi. Zorlu süreçte Ülkemizin çok yönlü saldırılar altında ve birçok terör örgütüyle aynı anda mücadele ettiğini, ancak bütün bu saldırılara rağmen devletimizin bunlarla baş edebilecek güçte ve dirayette olduğunu belirtti.IMG_1547(1)

Programa başta İZAYDAŞ Genel Müdür yardımcısı Bayram Karakuş, Vakıfbank Saraybahçe Şube Müdürü Ahmet Şahin, Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcı Ömer Gezer, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Süleyman Kızılkaya, T Bank Şube müdürü Selami Eren, Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar Şahin, Ziraat Bankası Daire Başkanı Murat Öztürk, Büyükşehir Belediyesi Müfettişi Mücahit Bıyıkoğlu, Petro-kimya Gümrük Müdürü Temel Akkuş, İSU müfettişi Ahmet Özden, SMMM Hamit Akbulut ve pek çok İstanbul Siyasal mezunu katıldı.IMG_1487

Sohbet havasında geçen program sonunda Dönem Başkanı Şeref Erol, katılımcılara teşekkür ederken, Sebahattin ÖZTÜRK’e grup üyelerinden Ahmet Şahin’in Kosova Prizren’de çektiği çerçeveli bir fotoğraf ile Osmanlı tarihi hakkında bir kitap hediye edildi.

BİR ATTİLA İLHAN TİLMİZİ OLARAK BANU AVAR

BİR  ATTİLA  İLHAN  TİLMİZİ  OLARAK  BANU  AVAR

 

süleyman pekinGeçen hafta Banu Avar’ı konuk ettik Selçuklu Düşünce Kulübü olarak. Konu başlığı da ‘Dünya Düzeni’ olunca belgesel tadında bir dünya turu yapmış olduk.

Bu ülkede halk temsilcileri, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu yada siyasî parti mensubiyeti taşıyanlar veya aydın pozisyonundakiler için en büyük eksiklik resmin bütününü görememek ve hayatı görebildiği / gösterilen belli renklerden ibaret bilmek.

Bu konuda kendisini iyi yetiştirmiş ve küresel resmin tamamını okuyan, okumakla kalmayıp çare / çıkış arayan bir sunuşa şahit olduk. Çay ve sair sohbetlerdeki samimî iletişimi, her insana değer hissettirişi, yatay teşkilatlanmadaki mütevazı başarısı ile tam bir “yerli” ve “millî” aydın / münevver tanıdık.

Bakalım anlattıkları arasında dikkatimizi çeken hususlar dikkatinizi çekecek mi?

  • Hem Batı’ya entegre hem de millî olmazsınız.
  • Dayatılan formata karşı savaşmak devrimciliktir.
  • Yontulmuş dinlerle insanlığı ele geçirmek istiyorlar.
  • Türkiye laboratuvar ülkedir, Batılı kalıpta itaatkâr kuşak yetiştirmek için.
  • Dünyadaki doğal kaynakların 4/3’ü Türkiye ile Çin arasındadır.
  • Batı’yla uyuşma kaçınılmaz olarak Türkiye’nin köleleştirilmesidir.
  • 1939’un baharında Üçlü Anlaşmayla (İngiltere, Fransa) Gazi’nin yolundan saptık.
  • NATO’nun verdiği görev bir Ortadoğu – İslam Federasyonu kurmamızdır (1951).
  • İmam-Hatip Okulları ABD isteğiyle açılıyor.
  • Ulus Devletten çıkışımız İkiz Yasalar iledir.
  • 2003 Tezkeresi’nden biz işgal edilecektik.
  • Çırpınan bir millet var, Karadeniz yerine.
  • Tek Dünya Devleti için İnternet Vatandaşı..
  • Mahşerin 4 atlısı: Facebook, Google, Twitter, YouTube.
  • CIA’nın açık istasyon çalışmasıdır tüm dünyanın Duygu Haritasını çıkarmak.
  • Balon Teknolojisi; ülke liderlerinin gazlanıp şişirilmesi ve sonra patlatılmasıdır.
  • Korkmazsan korkarlar.
  • Aşırı derecede zekiyiz ve garip bir genetik hafızamız var.
  • Kadın, spor ve folklor dernekleri üzerinden örgütlenmeliyiz.
  • Atatürk’ün dediği üzre “Bir elektrik şebekesi gibi çalışan bir organizma” kurmalıyız.

Daralan dış politikamız için bizce Banu Avar gibilerin fikirlerine ihtiyaç var. En azından

Onun  ‘uyandırma servisi’ hükmündeki Televizyon Programlarına kanal açılmalıdır.

Bu meyanda son yıllarda coğrafyamızın çeperlerinde olanı biteni anlamak isteyenlere Banu Hanım’ın son çıkan kitabı ZEMBEREK’i öneririz. Önümüzdeki yıllarda olup bitebilecek hadiseleri öngörme adına da aynı önerimiz geçerlidir.

Ne diyorduk; Er yada Geç Atatürk’e Varmaktayız, kardeşlerim.

Ayrılsak da Beraberiz

 

 

alptekincevherli2003 yılında kaybettiğimiz Türk Sanat Müziği’nin değerli sanatçısı Rahmetli Yusuf Nalkesen’in o meşhur şarkısında söylediği “Ayırlsak da beraberiz”in nakaratı haberleri izlerken birden dilime dolanıverdi…

* * *

1989 sonrası dünyanın tek başına süper gücü olduğu iddiasını yüksek sesle söylemeye başlayan ABD, SSCB’nin yıkılmasıyla birlikte “Yeni Dünya Düzeni” adıyla at koştururken; sahneye yeni bir tiyatro oyunu konuluyordu.

1989 öncesinde ABD ve SSCB arasında sözüm ona devam eden “Soğuk Savaş” Sovyet Rusya’nın iflası ile tek kişilik oyun halinde ABD tarafından devam ettirilmeye çalışıldı.

Ne zaman ki, halk dilindeki argo tabirle Rusya’nın ‘biti kanlanınca’ oyun, yine esas oğlanla kötü adam arasında sahnelenmeye başlandı.

Güya bir yandan ABD, diğer yandan Rusya dünyayı paylaşmak için mücadele ediyormuş gibi görünürken aslında bir sömürü düzenini iki koldan yürüttüklerini; insanlık ve özellikle de Türk – İslâm dünyası üzerinde müthiş pazarlıklar döndüğünü görüyoruz.

Güya bu düşmanlar, konu Türkiye olunca nasıl da ortak çalıştıklarını bir anda gözler önüne serdiler…

Türkiye, Suriye’deki Sünni Müslümanlara sahip çıkmak saikiyle hareket ederken; bir yandan da AB’nin ve ABD’nin de desteği veya belki de tazyiki ile Şam hükümeti ile giderek düşman haline gelirken asıl oyunun güney sınırlarının PYD-PKK tarafından kuşatılması olduğunu görünce; müttefiki NATO ülkelerine PYD/PKK’ye verdikleri silahların yurdumuz içinde kullanılacağını görerek dur demişti. ABD ve AB ülkeleri bu durumda ayak sürümeye başlayınca bu kez devreye Rusya bodoslama bir şekilde alınarak PKK/PYD’nin Lazkiye’ye çıkışı önündeki en büyük engel olan ve sayıları 3 milyonu aşan Suriye Türklerine karşı açıkça soykırıma girişti. Diğer yandan ABD ile ‘kanka’ olan PYD/PKK, bir anda Rusya ile de ittifak içine girdiğini açıkladı.

Ama bu arada ABD ve AB tarafından da hâlâ desteklenmeye devam etti ve ediyor da…

Şimdi sorarım sizlere; dünyada hangi terör örgütüdür ki, aynı anda iki rakip büyük devlet tarafından aynı anda desteklensin?

Ayrıca biri ticari, diğer askeri yönden Türkiye’ye bağlı olan sözüm ona ‘süper’ olan bu ülkeler, ülkemizle olan bu ittifaklarına rağmen bir terör örgütünü aynı anda niye himaye etsinler?

Var mıdır dünyada örneği?

Demek ki yıkıcı her zaman yıkıcılığını yapıyor…

Sahnedeki oyuncu belki değişiyor ama oyun hep aynı…

* * *

İşte böyle zamanlarda da insanın aklına Yusuf Nalkesen’in sanki ABD ve Rusya’nın aşkını anlatan o şarkısı geliveriyor…
Ne o bensiz edebilir
Ne temelli gidebilir
Ben de böyle bunu bilir

Sade gözden ırağız biz
Alev alev çerağız biz
Ayrılsak da beraberiz

Bazı gün gelir nâz eder
Hem küser, hem niyâz eder
Sanırsın sahiden gider

Sade gözden ırağız biz
Alev alev çerağız biz
Ayrılsak da beraberiz

Allah, milletimizi “el içinde düşmanımsın sen benim, tenhalarda sen benimsin ben senin” anlayışındaki bu çıfıtlardan azade buyursun…