Etiket arşivi: Deventer

PAZAR NEŞENİZE İKİ HABER İLE KATKI VERİYORUZ…

Birinci haber:
CEZAYİR BÜYÜKELÇİSİ ‘YUNAN YEMEĞİ’ DİYE YUTTURULAN YİYECEKLERİ ÖVDÜ. ‘BUNLAR TÜRK YEMEĞİDİR’ TEPKİSİNİ ALINCA, MESAJINI TWİTTERDEN ÇEKTİ.
İkinci haber:
HOLLANDA’DAN TÜRKİYE’YE İNANILMAZ DAYANIŞMA…
BAYRAKLARI YARIYA İNDİREN BELEDİYE SAYISI ÇOĞALIYOR. AMSTERDAM BELEDİYE BAŞKANI HALSEMA’DAN İMAMOĞLU’NA DESTEK VE TAZİYE MEKTUBU
Neşe ile okuyunuz:
CEZAYİR BÜYÜKELÇİSİ ‘YUNAN YEMEĞİ’ DİYE YUTTURULAN YİYECEKLERİ ÖVDÜ. ‘BUNLAR TÜRK YEMEĞİDİR’ TEPKİSİNİ ALINCA, MESAJINI TWİTTERDEN ÇEKTİ.
İlhan KARAÇAY
Hollanda’nın Cezayir Büyükelçisi bayan Salima Abdelhak ve birkaç diğer büyükelçi, Yunan büyükelçisi bayan Catarina Ghini’nin daveti üzerine, ‘Gastronomik Yunan Lezzetleri Festivali’ne katılarak, yunan yiyeceklerini tattılar.
Cezayir büyükelçisinin twitter hesabında yemekleri Yunan menşeli zannedip övmesine kızan Mehmet Tütüncü derhal bir cevap yazdı ve yediklerinin Türk yemeği olduğunu belirtti.
Araştırmacı Mehmet Tütüncü, twitter hesabından şunları yazdı:
“Yunanlılar baklava, dolma, sarma çoban salatası ve Türk kahvesini ‘Yunan yiyecegi’ diye tanıtıyorlar.
‘Grek’ (Yunanlı) kelimesinin ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
‘Hırsız ve dilenci’ anlamına gelir. Sizin bu hırsızların propagandasına kanıp övgüde bulunmanız yakışıksız olmuştur.”
Afbeelding met tekst Automatisch gegenereerde beschrijving
Üstteki fotoğrafta, Cezayir Büyükelçisinin soldaki twiti ile Mehmet Tütüncü’nün sağdaki twitini görüyorsunuz.
Cezayir Büyükelçisi, Mehmet Tütüncü’nün bu tepkisinden etkilenmiş olacak ki, iki dakika içinde mesajını twitterden geri çekti.
Afbeelding met tekst, persoon, bord, binnen Automatisch gegenereerde beschrijving
Büyük bir tesadüf olacak ki, araştırmacı Mehmet Tütüncü, önceki gün, tarihi bir kitabının tanıtımı için bir resepsiyon düzenlemişti. Bu haberi önceki gün ben yayınlamıştım. O resepsiyona katılanlar arasında büyükelçiler de vardı. Konuklara sunulan Türk lezzetleri arasında sarma, dolma, baklava gibi yiyecekler vardı.
Ne yazık ki Cezayir büyükelçisi davetli olduğu halde bu resepsiyona gelmemiş ve Yunan büyükelçinin davetine gitmişti. Recepsiyona gelmiş olsaydı, Yunanlılar’ın ‘Yunan yemeği’ olarak yutturmaya çalıştıkları lezzetlerin, Türk yemeği olduğunu anlardı. Ayrıca, Cezayir büyükelçisi şu tarihi gerçeği de bilmeliydi:
Cezayir gemileri, Navarin savaşında Yunan ve müttefikleri tarafından batırılmış ve Cezayir devleti adeta korumasız ve savunmasız kalmıştı. Bunu fırsat bilen Fransa, Cezayir’i işgal ederekmsömürgeleştirmişti. Yani, geçmişte Yunanlılar tarafından mahvedilen Cezayir’in büyükelçisi, şimdi Yunan yemeklerini övüyor.
Neyse ki bu büyükelçi, bir tepki üzerine övgüsünü twitterden hemen kaldırma akılılığını yaptı.

Tütüncü’nün kitap tanıtım resepsiyonu na, ülkenin en büyük gazetesi De Telegraaf da geniş yer verdi. De Telegraaf, Amsterdam ve taşra baskılarında iki değişik baskı yaptı.

 

 

HOLLANDA’DAN TÜRKİYE’YE İNANILMAZ DAYANIŞMA

Rotterdam Belediyesi’nin İstanbul şehitlerine saygı amacıyla, göndere Türk Bayrağı çekip yarıya indirmesi, diğer Belediyelere de örnek oldu.
Arnhem, Deventer, Bergen op Zoom, Zaanstad, Utrecht ve Helmond belediyeleri de hafta içerisinde belediye binalarına Türk Bayrağı asarak yarıya indirdi.
Amsterdam Belediye Başkanı Halsema, İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu’na taziye mektubu gönderdi.

İlhan KARAÇAY

Birkaç gün önce yayınlamış olduğum, ‘Rotterdam Belediyesi, İstanbul şehitlerine saygı amacıyla göndere Türk bayrağı çekti ve yarıya indirdi’ başlıklı haberimin ardından, Rotterdam Blediyesi’nin davranışı, diğer belediyelere de örnek oldu.
Şehitlerimizi saygıyla anmak ve teröristleri lanetlemek için bayrağımızı göndere çeken ve yarıya indiren Belediye sayısı her geçen gün artıyor.
Şehitlere saygı ve terörü lanetleme sadece bayrak çekmekle kalmadı. Amsterdam Belediye Başkanı Halsema, İstanbul belediye Başkanı İmamoğlu’na taziye metubu yayınladı.
İsterseniz gelin sizlere bu konuda Sonhaber. Eu’nun haberlerini sunayım:

Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, İstanbul’da gerçekleşen patlama nedeniyle mevkidaşı İmamoğlu’na destek ve taziye mektubu gönderdi.
Hollanda‘da belediyeler, İstanbul‘daki terör saldırısında hayatını kaybedenler için binalarına astıkları Türk bayrakları ile destek vermeye devam ediyor.
Hollanda’da belediyeler, İstanbul’daki terör saldırısında hayatını kaybedenler için binalarına astıkları Türk bayrakları ile destek vermeye devam ederken, başkent Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek ve taziye mektubu gönderdi.
İstanbul Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör saldırısı sonrasında Rotterdam, Arnhem, Bergen op Zoom, Deventer, Zaanstad ve Helmond belediye binalarına Türk bayrakları asılarak yarıya çekildi.
Türk asıllı belediye meclis üyelerinin belediye başkanlarına bulundukları talepler sonucunda asılan Türk bayraklarının yanı sıra bazı belediyeler ve başkanları da sosyal medya hesaplarından, destek ve taziye mesajlarını paylaşarak Türkiye’nin yanında olduklarını dile getirdi.
Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İstanbul Büyükşehir Belediyesine gönderdiği destek ve taziye mektubunu paylaştı.
Halsema paylaşımında “Geçen pazar günü İstanbul’da meydana gelen vahşi saldırı, bizi derinden sarstı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ve bu faciadan etkilenen herkese başsağlığı diliyorum. Belediye adına başsağlığı dileklerimi iletmek için bu mektubu gönderdim.” ifadesini kullandı.

“Bu durum takdirle karşılandı”

Rotterdam kentinde Türk bayrağının asılması için pazartesi günü Belediye Başkanına talepte bulunan ve asılmasına vesile olan Denk Partisi Rotterdam Belediye Meclis Üyesi Serkan Soytekin, AA muhabirine, Rotterdam’dan sonra diğer belediyelerin de Türk bayrağını asıp yarıya indirmesinin çok değerli olduğunu söyledi.
Soytekin, “İstanbul’daki terör saldırısı nedeniyle Rotterdam Belediyesinin Türk bayrağını asıp yarıya indirmesi, İstanbul halkının yanında olduğumuzu gösterdi. Bu saldırının büyük yankı uyandırdığı Rotterdam’da büyük bir Türk topluluğu var. Bu durum takdirle karşılandı.” dedi.
Çevresinde birçok kişinin yaşanan terör saldırısından etkilendiğini vurgulayan Soytekin, “Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet ve yaralılara acil şifalar diliyorum. Daha iki hafta önce İstanbul’da Taksim Meydanı’ndaydım. Bu tabloyu görmek hepimizi çok üzdü, acımız büyük.” diye konuştu.
Belediyelerden destek ve dayanışma mesajları
Rotterdam Belediyesinin, geçen pazartesi günü sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör saldırısı nedeniyle Türkiye’ye destek ve dayanışma için Belediye binasına asılan Türk bayrağının yarıya indirildiği belirtilerek, “Rotterdam Belediye binasına asılan Türk bayrağı yarıya indirildi. Kalbimiz İstanbul saldırısında hayatını kaybedenler ve aileleriyle birlikte.” ifadesi kullanılmıştı.
Arnhem, Deventer, Bergen op Zoom, Zaanstad ve Helmond belediyeleri de hafta içerisinde belediye binalarına Türk Bayrağı asarak yarıya indirdi. Belediyelerin sosyal medya platformları aracılığıyla yaptığı açıklamalarda saldırıda hayatını kaybedenler ve ailelerine yönelik mesajlar yayınlandı.
Belediyelerden yapılan bu anlamlı hareket Hollanda’da yaşayan Türk toplumunun da takdirini aldı.

Arnhem Belediyesi de Türkiye’ye destek için bayrak astı
Hollanda’da Arnhem Belediyesi de Türkiye’ye destek için bayrak astı

Rotterdam Belediyesinin ardından, Arnhem Belediyesi de İstanbul’da yaşanan terör saldırısında hayatını kaybedenler için Türk bayrağı astı.
Pazar günü İstanbul Beyoğlu semti İstiklal Caddesinde meydana gelen bombalı terör saldırısı nedeniyle Türkiye’ye destek ve dayanışma içinde olduklarını göstermek isteyen Denk Partisi Arnhem Grup Başkanı Yıldırım Usta’nın girişimi, kısa sürede yanıt buldu.
Yıldırım Usta’nın, Arnhem Belediye Başkanı Ahmed Marcouch’a dün yapmış olduğu Türk bayrağının yarıya indirilmesi çağrısına, Belediye Başkanından yanıt gecikmedi.
Salı günü sabah saat 08:00’de belediyenin önünde bir araya gelen Belediye Başkanı Ahmed Marcouch, DENK Partisi Belediye Meclis Grubu Üyeleri ve Arnhemli 7 Türk sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Arnhem Türk Platformu (TPA) yöneticileri Türk bayrağını göndere çekti.

İstanbul’da meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybedenleri anmak ve Arnhem Türk Toplumu ile dayanışma içerisinde olduklarını göstermek için düzenlenen günde Türk bayrağı daha sonra yarıya indirildi.
Yıldırım Usta, Arnhem Belediye Başkanı Marcouch’a teşekkür etti
Arnhem Belediye Meclisi DENK Grup Başkanı Yıldırım Usta, Arnhem Belediye Başkanı Ahmed Marcouch’un kısa sürede çağrısına yanıt verdiği ve Türk bayrağını göndere çektiği için teşekkür etti. Usta “Belediye Başkanı Marcouch’a, alicenaplığından ötürü teşekkür ederiz.” dedi.

Denk Meclis Üyesi Usta yaptığı açıklamada, Arnhem Türk toplumunun İstanbul’da gerçekleşen terör vahşetinden dolayı oldukça sarsılmış vaziyette olduğunu belirtirken “Arnhem’de anavatanlarıyla kuvvetli bir gönül bağı olan büyük bir Türk toplumu yaşamakta. Bu güzelliği yaparak, yüreklerine az da olsa bir ferahlık getirdiniz. Türk toplumu adına ziyadesiyle memnun olduğumu ifade etmek isterim” dedi.
Böylelikle DENK Partisinin çabaları neticesinde Arnhem kenti, Rotterdam’dan sonra Türk bayrağını yarıya çeken ikinci Hollanda belediyesi oldu.

15 Temmuz şehitleri, Ana Vatan, Yavru Vatan ve tüm dünyada olduğu gibi, Hollanda’da dört temsilciliğimizde  anıldı

Türkiye’de 2 yıl önce 15 Temmuz’da yaşanan  darbe girişiminde şehit olanlar, Ana Vatan Türkiye, Yavru Vatan Kuzey Kıbrıs ve tüm dünyada olduğu gibi Hollanda’da dört temsilciliğimizde çeşitli etkinliklerde  ayrı ayrı anıldı.
“Demokrasi şehitlerini anma”  ve “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak başlıklarıyla yapılan anma törenlerinde, teröristler lanetlendi.

Hollanda’daki ilk etkinlik Amsterdam Başkonsolosluğumuzda yapıldı.

Başkonsolos Tolga Orkun, Sivil Toplum Kuruluşları’nın temsilcileri ile medya mensuplarının katıldığı anma töreninde yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin, Türkiye tarihinin en kanlı, acımasız ve hain olaylarından biri olduğunu belirterek, “FETÖ’nün kana susamış darbe girişiminin ikinci yıl dönümünde, özellikle şehitlerimize ve darbe girişimini akim bırakan kahraman gazilerimiz ve bütün halkımızın fedakar girişimlerini anmak için bir araya geldik.” diye başlayan Başkonsolos  Orkun, FETÖ’nün Batı tarafından desteklendiğinin herkes tarafından bilindiğine dikkati çekerek, “FETÖ, PKK gibi birçok terör örgütü ile ilişkisi ve aldığı destek aşikar olan acımasız bir terör örgütüdür. DEAŞ ve PKK’dan hiçbir farkı olmayan FETÖ’cüler hem aramıza sızıp faaliyet yapmışlar hem de diğer örgütlerle birlikte ülkemizi bölmeye çalışmışlardır. PKK ve DEAŞ ile mücadelemiz neyse FETÖ ile mücadelemiz de odur. Fakat biz birlikte olduğumuz sürece bu hain terör örgütünün faaliyetleri ve casusluk şebekesinin tamamı ortaya çıkarılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Amsterdam’da unlu mamülleri ile ünlenen Muhammed Karadeniz’in tatlı çeşitleri, börek. kurabiye ve poğaçaların ikram edildiği törende, Anadolu Ajansı muhabirleri tarafından çekilen fotoğrafları ve sinevizyonu izleyen davetlilerin, duygulu anlar yaşandığı gözlemlendi.

Lahey Büyükelçiliğimizde:
Amsterdam’daki törenden 4 saat sonra bu kez Lahey Büyükelçiliğimizdeki tören başladı.
Tören, şehitler için bir dakikalık saygı duruşu, Kuran-ı Kerim Tilaveti ve İstiklal Marşının okunması ile başladı.

Lahey Büyükelçiliğimizin  rezidansında düzenlenen etkinlikte konuşan,  Maslahatgüzar Alper Yüksel, “İki sene önceki hain darbe girişimi, İstiklal aşığı bir milletin kahramanlığıyla demokrasi zaferine dönüşmüştür.” dedi.

FETÖ’nün bazı ülkelerde masum rolü oynayarak düzenbazlıklarını sürdürmeye devam etmesine rağmen, giderek zayıfladığını söyleyen Yüksel, “Yabancı kamuoylarında da FETÖ’nün kendisini lanse etmeye çalıştığı şekilde eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı yavaş yavaş anlaşılmaya başlanmıştır. Bunun anlaşılması o ülkeler bakımından da önemlidir. Zira FETÖ’nün ihaneti sadece Türkiye’ye yönelik bir ihanet değildir. Dünyanın hangi ülkesinde yapılandılar ise o ülkenin hukuk düzenine, demokrasisine ve özgürlüklerine de ihanettir” diye konuştu.
Türkiye’nin ve halkın demokrasisine sahip çıktığını ve zor günleri geride bıraktığını dile getiren Yüksel, “Türkiye terör örgütleriyle mücadelede polisiyle, askeriyle ve 15 Temmuz gecesi tek yürek olup sokağa dökülen silahsız ama korkusuz kahramanlarıyla başarılı olmuştur” ifadesini kullandı.

Rotterdam Başkonsolosluğumuzda:

Şehitlerimiz, Amsterdam ve Lahey’deki törenden bir gün sonra Rotterdam’da anıldı.
Rotterdam Başkonsolosluğumuzda yapılan anma töreni, saygı duruşunun ardından, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı.

Din görevlisi Osman Gül’ün yaptığı anlamlı konuşma ve duygulandıran dualardan sonra, Rotterdam Başkonsolosumuz Sadin Ayyıldız, yaptığı konuşmasına şöyle başladı:
‘Değerli Misafirler, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı’na hoş geldiniz diyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı ve hain terör saldırısını atlatmamızın üzerinden tam iki yıl geçti. Aradan geçen zaman şunu açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur ki, 2016 yılının 15 Temmuz gecesi gerçekleşen bu hain girişim aslında darbe görünümü altında ülkeyi ele geçirme ve işgal planının bir parçasıydı. Bu hain planı yapanlar ise aklını, vicdanını ve ruhunu tek bir kişiye kiraya vermiş olan ve 40 yıldır yüce Türk milletinin dini ve milli duygularını istismar eden Fetullahçı Terör Örgütü’nün, ordu ve devlet içine sızmış hain militanlarıydı.
Adı Türkiye Büyük Millet Meclisi olan ulusal parlamentosunu bombalayan, terör örgütleriyle mücadelemizde ön cephede yer alan polis özel harekat karargahını yerle bir eden, silahsız sivillerin üzerine tanklar süren ve savaş uçakları ve saldırı helikopterlerinden ateş açan canilerle karşı karşıya kaldık.
Tarihimizde böyle bir vahşet yaşamamıştık. O gece darbecilerin gösterdiği vahşet ve hıyaneti tanımlayacak uygun kelimeleri bulmakta şahsen zorlanıyorum. Sözkonusu teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki en kanlı terör eylemini teşkil etmektedir. Ülkenin demokratik kurumlarını savunmak için sokağa çıkan masum sivillere karşı ölümcül silahlar kullanıldı. Kendilerini silah arkadaşı olarak gören ve girişime katılmayı reddeden masum askeri personel ve komutanlar öldürüldü.’

Ayyıldız, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimindeki acı deneyimden iki gurur vesilesi ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti:

“Birincisi, Türk halkının cesaret ve kararlılığıdır. Toplumun ve siyasi yelpazenin her kesiminden vatandaşlarımız, darbecilere karşı sokağa döküldüler. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı’mızın gösterdiği liderlik ve halka yaptığı çağrının kritik önemi haizdir. Ayrıca televizyon kanallarımız darbecilerin tehditlerine, baskınlarına rağmen yayınlarına devam etti. Türk milleti bir bütün oldu. İkinci gurur vesilemiz ise Türk milletinin tüm dünyaya demokrasiye sahip çıktığını ve çıkacağını göstermesi olmuştur. Halkımız, Türkiye’ye silahlı grupların değil, sadece demokratik yoldan işbaşına gelen hükümetlerin ve milli iradenin hakim olabileceğini ortaya koymuştur.”

Bu girişimi sadece sapkın bir hain grubunun ülke yönetimini ele geçirme projesi olarak görmenin hata olacağına dikkati çeken Ayyıldız, “Bunu, günümüzde giderek şiddetlenen bölgesel ve küresel ölçekteki büyük güç mücadelesinin ve küresel güçlerin Türkiye üzerinden hayata geçirmek istedikleri hain planları dikkate alarak değerlendirmek daha isabetli olacaktır.” diye konuştu.

Deventer Başkonsolosluğumuzda

15 Temmuz şehitleri, Amsterdam, Lahey ve Rotterdam’dan sonra, Hollanda’da dördüncü temsilciliğimiz olan Deventer Başkonsolosluğumuzda da anıldı.

Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ve medya mensuplarının katıldığı anma töreninde konuşan Başkonsolos Tuna Yücel Modrak, milli iradenin hain darbe girişimine karşı koymayı başardığını, Türk milletinin demokrasisine sahip çıkarak, tüm dünyaya bir demokrasi dersi verdiğini söyledi.

Başkonsolos Tuna Yücel Modrak, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle, o talihsiz gecede tanklara karşı göğsünü korkusuzca siper eden şehitlerimizin ve gazilerimizin minnet ve rahmetle anıldığını, çıplak elleriyle silahlı teröristlere karşı koyan kahramanların hakkının ise ebediyen ödenemeyeceğini belirtti.

Darbe girişimi gecesi Ankara’da olduğunu söyleyen  Başkonsolos Modrak, yaşanan korkunç olayları ve Türk halkının yazdığı 15 Temmuz destanını, bir ömür boyu, dünmüş gibi hatırlayacağını, bunların gelecek nesillere en iyi şekilde anlatılması gerektiğini, bunun demokrasimiz, milli birlik ve beraberliğimizin korunmasının teminatı olduğu kadar, o gece canları pahasına demokrasimizi savunan şehit ve gazilerimize boynumuzun borcu olduğunu, şehit ve gazilerimize olan minnet duygularımızın ilelebet süreceğini ifade etti.

Yücel Modrak, 15 Temmuz darbe girişiminde üzerinde durulması gereken en önemli noktalardan birinin insanların dini duygularını sömürerek gizli suç faaliyetleri yürütülmesi olduğunu, ancak bu hain ve karanlık yapıya en iyi cevabı sivil direnişin verdiğini hatırlattı.

Başkonsolos Yücel Modrak, 15 Temmuz gecesi yaşananların bir daha yaşanmamasını tüm milletimiz adına temenni ettiğini, o talihsiz gecede hayatını kaybeden Aziz şehitlerimizi minnetle andığını, gazilerimize en derin teşekkürlerini ilettiğini söyledi.

Haber: İlhan Karaçay  -Hollanda

Türkiye-Hollanda gerginliğini körüklemeyelim

Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in, Hollanda’ya gelişinin iptal edilmesi hakkında yapılmakta olan yayınlar, iki ülke arasındaki krizin daha gergin bir hale gelmesine yol açabilir.
Türk yayın organlarının, ‘Skandal’, ‘rezalet’ gibi başlıklarla yayınladıkları haberlerde, iki ülke arasındaki gerginlik adeta körükleniyor.

Nedir bu son olay?
Avrupa Türk Demokratlar Birliği (Union of European Turkish Democrats UETD’nin Hollanda kolu tarafından organize edilen, Dünya Kadınlar Günü kapsamındaki
‘Terör Mağduru Aileler & Terörle Mücadele’de Kadın’ konulu toplantıya davet edilen Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in bu toplantıya katılması Hollanda tarafından istenmedi.
Hollanda’nın çiçeği burnunda yeni Dışişleri Bakanı Stef Blok, bir yıl önce yaşanan olaylardan sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulduğunu ve bu nedenle de, Fatma Şahin’in anlamlı bir şekilde tam bir yıl sonra bir toplantıya katılmak istemesini garip karşıladığını ve bu konuyu görüştüğü Türkiye Dışişleri Bakanı ile anlayış çerçevesi içinde hallettiklerini belirtti.
Stef Blok’un isteği üzerine, Fatma Şahin’in Hollanda ziyareti, Türkiye tarafından iptal edildi.

Durum böyle iken, Türk medyasının konuyu yeniden alevlendirip körüklemesi, iki ülke arasındaki gerginliğin iyileşmesine değil, daha da gerginleşmesini yol açacak niteliktedir.
Öyle ya, iki ülkenin dostluk ilişkileri, aşağıda hatırlatacağım nedenlerle tam bir yıl önce bozulmuş iken, yani iki ülke birbirlerine küs iken, hatta geçen hafta bu küskünlük perçinlenmişken, Türkiye’den bir politikacının yeniden Hollanda’ya getirilmek istenmesi ve toplantılarda konuşturulmak istenmesi, Hollanda tarafından ‘Provakasyon’ olarak nitelendirilmektedir.

Hatırlanacağı gibi, geçen yıl 11 martta yaşanan olaylardan sonra yazdığım yorumlarda, gerek Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve gerekse Rotterdam Belediye Başkanı Ebutalep’i sert bir şekilde eleştirmiş ve hatta Başbakan Rutte’ye özel bir mektup da göndermiştim.
Daha sonra da hem Rutte’yi ve hem de Ebutalep’i yalancılıkla suçlayacak kadar ileri gitmiştim.

 

Peki şimdiki tepkim ne mi olacak?
Hiç. Bu olaya hiçbir tepki koymayacağım.
Neden mi?

Türkiyemiz ve Hollanda birbirlerine küs değiller mi?
Türkiye, Hollanda büyükelçisini bir yıl öne ‘İstenmeyen diplomat’ ilan etmedi mi?
İlişkilerin iyileşmesi için yapılan çalışmalar, daha geçen hafta, özür dilemek istemeyen Hollanda tarafının, kendi büyükelçilerini resmen geri çektikleri açıklamasıyla sonuçlanmadı mı?
Bu soruların tamamnın yanıtı tabii ki ‘Evet’tir.

O halde, istenmediğimiz bir ülkeye neden illa da gelme mecburiyeti hissediyoruz?
Bakınız, bizim Dışişleri Bakanımız, Hollandalı meslektaşının uyarısını haklı bulmuş ve Fatma Şahin’in seyahatini kendisi iptal etmiş.
Bu durumda, ‘Skandal’ ve ‘Rezalet’ gibi haberlerin yapılması da abesle iştigaldir.
Haaa, Hollanda akıllı olsaydı bu toplantıya izin verirdi ve o zaman da donmuş olan ilişkiler belki de erimeye başlardı. Ama Hollanda’da engin daldan murt yemek istemedi.

Deventer Belediye Başkanı Andries Heidema, Dışişleri Bakanı Stef Blok’un açıklamasını anlayışla karşıladığını belirtti ve  ‘Bu toplantı yapılsaydı, Deventer’deki hava çok gerginleşebilirdi’ dedi.

 

Neler yaşanmıştı?

Hollanda hükümeti, 16 Nisan 2017’deki anayasa değişikliği referandumu öncesi Türkiye’den siyasilerin ülkelerinde miting yapmalarına izin vermeyeceklerini açıklamış, Hollanda’ya gelmek isteyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına iniş izni verilmemişti.
Ancak aynı gün Almanya’da bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, karayoluyla Rotterdam kentine gelmişti. Polis tarafından durdurularak Türkiye’nin Rotterdam Konsolosluğu’na gidişine izin verilmeyen Sayan Kaya, polis konvoyu eşliğinde sınır dışı edilmişti. Bu gelişme üzerine Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan Ankara’ya çağrılmıştı. Türkiye, istişareler için ülkesine giden Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Cornelis van Rij’ın dönmesine izin vermemişti.

Hollanda, ilişkilerin normalleşmesi için yapılan görüşmelerde Türkiye’nin “özür dilenmesi” ön koşulundan vazgeçmemesi üzerine, büyükelçisini resmen geri çekme kararı almıştı.