Etiket arşivi: Destek

Ankara’nın, yurtdışındaki Türk çocukları için planladığı eğitim projesi, Erdoğan’ın değil, biz gurbetçilerin isteğiydi…

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın, 15 ülkede uygulamak istediği, ‘Anadolu Hafta Sonu Okulları Proje Destek Programı’, Batılılar tarafından sırf  ‘Erdoğan’ın projesi’ diye baltalanıyor.

Hollanda medyası konuyla ilgili olarak kıyameti koparıyor.
Konu, ülkenin yarı devlet teşekkülü olan NOS (Hollanda Yayın Vakfı) Televizyonu tarafından görüntülü ve web sayfası haberleri ile çarpıtılınca, ülkedeki tüm yayın organları, konuya aynı minval üzerinde tepkili haberler yayınladılar.

Ülkenin Sosyal Demokrat görüşlü gazetesi De Volkskrant, ‘Ankara’nın uzun eli‘ diyerek, Erdoğan’ın Türk gençlerine pençe ettığını, bu nedenle de Türk gençlerinin entegrasyonuna zarar verileceğini iddia etti.

Türk kökenlileri de konuşturan  De Volkskrant gazetesi, Türkiyeli İşçiler Birliği Başkanı Mustafa Ayrancı’yı da söz verdi. Mustafa Ayrancı, Erdoğan karşıtlılığına rağmen, Hollanda hükümetinin 2004 yılında, Türkler’in Türkçe eğitime desteğini kestiğini belirtirken, ‘Erdoğan da bu deliği kapatmak istiyor’ dedi.

Fetullah Gülen tayfasının yayın organlarından  De Kanttekening Genel Yayın Müdürü Mehmet Cerit’i de konuşturan gazete, projeye destek verecek olan hiçbir Türk’e söz vermedi.

Ülkenin en büyük gazetesi De Telegraaf ise, ‘Türkiye’nin planı mide bunaltıcı’ başlığı ile verdiği haberinde, Türk çocukları için çok yararlı olacak bu planı, ‘Entegrasyona engel olacak’ iddiasında bulunanları konuşturarak baltalamaya çalıştı.

Koalisyon hükümetinin en büyük ortağı VVD Partisi milletvekili bayan  Bente Becker’in, ‘Erdoğan, Türk pasaportlu Hollandalıları, kendi boyundurluğu altında tutmak istiyor’  sözlerine yer verdi. Bayan Becker aynı mülakatta, ‘Türk çocuklarına kendi dil ve kültürlerinde ders vermenin hiçbir sakıncası yok. Ama neden Ankara’dan yönetilen okullarla? Bu, entegrasyon için hiç yararlı olmaz’ dedi.

De Telegraaf. muhalefette olan İşçi Partisi milletvekili Gijs van Dijk’in şu sözlerine yer verdi:
‘Türk devleti, Hollandalı Türkler’i kaçıncı defadır hatalı bir şekilde etkilemeye çalışıyor. Şimdi de haftasonu okulları ile çocukları küçük yaştan itibaren Türk tarafına çekmek istiyor. Bu mide bunaltıcı bir plandır. Çocuklar Erdoğan’a karşı korunmalıdır.

Hükümet ortağı D66 Partisi milletvekili Jan Paternotte’nin De Telegraaf’ta yayınlanan sözleri şöyle:‘Planı uygulamak yasak değildir. Hollanda’nın da dış ülkelerde okulları var. Ama burada Erdoğan’ın, Avrupa’daki Türkler’i boyundurdluğu altına sokma isteği var. Bu nedenle hükümet bu işe el atmalıdır.’

Haberlerde konuşulanları bir kenara atalım ve Jan Paternotte’nin, ‘Hükümet bu işe el atmalıdır’ sözünü değerlendirelim.
Evet, burada asıl eleştirilmesi gereken Hollanda hükümetleridir.

2004 yılına kadar, Türk çocuklarının okullarda kendi dil ve kültürlerinde ders görmeleri mümkündü. Ne var ki, Hollanda hükümeti o zaman 70 milyon euro tasarruf etmek için bu eğitime son verdi. Kararı protesto eden bizlere de, ‘Parayı Türkiye versin’ diye aleni bir açıklama yapıldı.
Şimdi, tam 14 yıldır bu konuyu irdeleyen Türk Sivil Toplum Kuruluşları’nın sesine kulak veren Ankara’nın top ateşine tutulması Allah’tan reva mı?

En önemli açıklamalardan biri de Hollanda Sosyal Güvenlik bakanlığı’ndan geldi. Bakanlığın reaksiyonu şöyle: ‘Ülkeler, dışarıdaki vatandaşlarının eğitimi için teşvikte bulunabilirler. Pek çok ülke gibi, Hollanda’da bunu yapıyor. Bizim istemediğimiz, bu eğitimin entegrasyonu zedeleyecek olması ve demokrasiye zarar vermesidir. Bu konuda şüpheye düşersek derhal müdahale ederiz.’

Şimdi, geçmişte yaşananları bilmedikleri halde eyyam yapanlara bir çift sözmüz var:
Çocuklarımızın kendi anadillerinde eğitim görmeleri için 14 yıldır mücadele ettik. Başlangıçta ‘Türkiye ödesin’ denildi. Şimdi Türkiye ödemeyi kabul edince, sırf Erdoğan düşmanlığı nedeniyle buna ‘Mide bunaltıcı’ deniliyor.
Bir şey daha var: Hollanda’da Türkiye ve Türkler için konuşturulacak çok insan var

Sadece Mustafa Ayrancı ve Mehmet Cerit’lere sayfa açmak yakışık almıyor.

İşte bu nedenle şimdi ben de, ‘Eeeey Hollanda!’ diye haykırıyor ve sizleri sağlıklı siyaset ve objektif gazetecilik yapmaya çağrıyorum.

TÜBİTAK’dan Türkiye’ye Gelecek Yabancı Araştırmacılara Destek

TÜBİTAK, ‘Uluslararası Deneyimli Araştırmacılar Destek Programı’ çağrısında yurt dışından Türkiye’ye gelecek araştırmacılara aylık 5050 Euro  maaş verecek.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, yurt dışındaki nitelikli bilim insanlarının, ülkemizdeki akademi ve sanayi kuruluşlarında araştırma yapmalarını teşvik etmek amacıyla TÜBİTAK’ın ‘Uluslararası Deneyimli Araştırmacılar Destek Programı’çağrısına yönelik açıklamada bulundu.

Profesör Mandal“Alanında tecrübeli araştırmacıların araştırma projelerini, Türkiye’nin önde gelen akademi veya sanayi kurum ve kuruluşlarında yürütmelerini desteklemek, ülkemizi tecrübeli araştırmacılar için cazibe merkezi haline getirmek, yurda dönüş yapmak isteyen nitelikli araştırmacılara destek sağlamak ve Ar-Ge insan kaynağı gelişimine katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan programımız 2 Ağustos 2018 itibari ile başvuruya açılmıştır” dedi.

Yeni Çağrı Bütçesinin Yaklaşık Yarısı Avrupa Komisyonu Tarafından Karşılanıyor

TÜBİTAK’ın Avrupa Birliği Komisyonuna sunduğu 81 proje arasından 2. sırada desteklenmeye hak kazanan 2236-Uluslararası Deneyimli Araştırmacılar Destek Programı’nın toplam bütçesi yaklaşık 14 milyon Avro olup proje bütçesinin yaklaşık yarısı Avrupa Komisyonu’ndan, geri kalan kısmı ise TÜBİTAK tarafından karşılanıyor. Proje kapsamında desteklenecek araştırmacıların her birisine aylık brüt 5050 Avro maaşa ilaveten, araştırma ve eğitim giderleri için aylık 800 Avro verilecek.

Yeni açılan çağrıya, dolaşım desteğini eklediklerini belirten Mandal, proje kapsamında desteklenen araştırıcıların ihtiyaç duymaları halinde 6 ay süreyle yurt içinde ya da yurt dışındaki başka kurumlara gidebileceğini ifade etti. 5 yıl boyunca 4 defa açılacak her çağrıda 25 olmak üzere toplam 100 araştırmacı yurtdışından Türkiye’nin önde gelen akademi ve sanayi kuruluşlarında araştırma yapmak üzere desteklenecek.

Program kapsamında, doktora derecesine sahip veya lisans eğitiminden sonra en az 4 yıl araştırma tecrübesi olan araştırıcılar başvurabilecek. Çalışmalarını üniversitede yürütmek üzere başvuran araştırıcıların son 3 yıl içinde 12 aydan fazla Türkiye’de kalmamış olması, sanayi kurumlarında araştırma yapmak üzere başvuranların ise son 5 yıl içinde 36 aydan fazla Türkiye’de ikamet etmemiş olması şartı aranıyor.

Alanında tecrübeli araştırmacıların projelerini Türkiye’nin önde gelen sanayi kurum ve kuruluşlarında gerçekleştirmesi için programın koşullarının daha esnek olduğunu ifade eden Prof. Mandal, proje kapsamında desteklenen araştırmacıların araştırma konularında herhangi bir sınırlama bulunmadığını ifade etti.

VakıfBank’ın ekonomiye desteği 270 milyar TL’yi aştı

 

Vakıf Bank’ın nakdi ve gayrinakdi krediler aracılığı ile milli ekonomiye sağladığı destek 270 milyar TL’yi aşarken Banka’nın aktif büyüklüğü yıllık bazda yüzde 29’luk yükselişle 306 milyar TL’ye ulaştı. 2018 yılının ilk yarısında ortalama özkaynak karlılığı yüzde 17,2; ortalama aktif karlılığı ise yüzde 1,5 seviyesinde gerçekleşen Vakıf Bank, konsolide olmayan finansal sonuçlara göre yılın ilk yarısında 2 milyar 125 milyon TL net kar elde etti.

VakıfBank, konsolide olmayan finansal sonuçlara göre, 2018 yılının ilk yarısında ulaştığı 2 milyar 658 milyon TL brüt karından 533 milyon TL vergi karşılığı ayırarak 2 milyar 125 milyon TL net kar elde etti. “Güçlü Türkiye’nin Lider Bankası” olarak tüm tecrübe, birikim ve kaynaklarını ülke ekonomisinin hizmetine sunan VakıfBank’ın nakdi ve gayrinakdi krediler aracılığı ile milli ekonomiye sağladığı finansman desteği ise 270 milyar TL’nin üzerine çıktı.

Milli ekonomiye artan destek ile 300 milyar TL sınırını aşan aktif büyüklük

Vakıf Bank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, Banka’nın 2018 yılı ilk yarı finansal performansına ilişkin yaptığı açıklamada, “Global ekonomide yaşanan dalgalanmalar ve zorlu konjonktüre rağmen elimizi taşın altına koymaya devam ediyoruz. Bunun bir sonucu olarak milli ekonomimize azami ölçüde katkı sağlamayı sürdürüyoruz. İlk defa bu çeyrek, aktif büyüklüğümüz 300 milyar TL sınırını aşarak 306 milyar TL seviyesine ulaştı. Benzer şekilde nakdi kredilerimiz 200 milyar TL’nin üzerine çıkarak 210 milyar TL’ye yükseldi. Nakdi kredilerimizin toplam aktifler içindeki payı, yüzde 64’lük sektör ortalamasının çok üzerinde, yüzde 69 seviyesinde gerçekleşti. Hem yıllık hem de çeyreklik bazda TL ve YP kredilerde sektör ortalamasının üzerinde bir büyümeye imza attık” dedi.

Yılın ilk yarısında 2,5 milyar dolar yurtdışı finansman sağladık

Reel ekonomi ve hane halkının ihtiyaçlarına etkin çözümler üretirken pro-aktif bilanço yönetimi anlayışıyla yurtdışından uzun vade ve uygun maliyetli kaynak getirmeye devam ettiklerini belirten Özcan, “2018 yılının ilk yarısında sendikasyon, seküritizasyon, eurobond, ipotek teminatlı menkul kıymet ihracı gibi işlemler ile toplam 2,5 milyar dolar yurtdışı kaynak sağladık. Küresel sermaye piyasalarında gelişmekte olan ülkelere yönelik artan endişe ve kredi derecelendirme kuruluşlarının gerçeği yansıtmayan tutumlarına rağmen, farklı vade ve para birimlerinde gerçekleştirdiğimiz bu işlemler, muhabir banka ve yatırımcılarımızın VakıfBank’a ve Türk bankacılık sektörüne olan güvenlerini teyit etmiş oldu. Nisan ayında temin ettiğimiz 1,3 milyar dolar tutarındaki sendikasyon kredisinin maliyeti geçen yılın aynı dönemine göre 15 baz puan inerken yenileme oranımız 7 yeni bankanın katılımı ile yüzde 120 seviyesinde gerçekleşti” dedi.

Dijital dönüşüm alanındaki yatırımlarımız devam ediyor

Teknoloji alanında yapılan yatırım ve müşteri odaklı bankacılık anlayışlarının uluslararası finans otoriteleri tarafından takdir edildiğini söyleyen Özcan, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Bankacılık işlemlerini müşterinin ayağına götüren Mobil Saha Satış uygulamamız, saygın kuruluşlar tarafından 7 ayrı ödüle layık görüldü. Uygulamamız, son olarak ABD merkezli The Academy of Interactive & Visual Arts tarafından bu yıl 24’üncüsü düzenlenen Communicator Awards’tan ‘Üstünlük Ödülü’ne (Award of Distinction) layık görüldü.

Bunun yanı sıra dijital dönüşüm alanındaki yatırımlarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Bankamızda gerçekleşen tüm işlemlerin yüzde 93’ü şube dışı kanallarımızdan gerçekleşiyor. Mobil bankacılık uygulamamızı kullanan müşteri sayısında ise yılın ilk altı ayında yüzde 30’luk bir artış görüldü. Gelecek vizyonumuz adına büyük önem verdiğimiz AR-GE merkezimizin de hayata geçmesiyle sektöre yön veren adımlarımızı güçlendireceğiz.”

VakıfBank’ın konsolide olmayan 30 Haziran 2018 bilançosunun önemli finansal göstergeleri

Vergi Öncesi Kar 2.658,2 milyon TL
Net Kar 2.125,3 milyon TL
Toplam Aktifler 306.045,4 milyon TL
Toplam Nakdi – Gayri Nakdi Krediler 270.290,0 milyon TL
Nakdi Krediler 210.101,4 milyon TL
Gayri Nakdi Krediler 60.188,6 milyon TL
Toplam Mevduat 170.416,6 milyon TL
Özkaynaklar 26.087,4 milyon TL
Alınan Krediler 38.171,2 milyon TL

Sabancı Vakfı, Eğitim Alanındaki 5 Projeye 900 Bin TL Hibe Verecek

Sabancı Vakfı’nın çağrısı üzerine başvuru yaparak bu yıl Hibe Programları kapsamında destek almaya hak kazanan sivil toplum kuruluşları belli oldu. Kadın, genç ve engellilerin karşılaştıkları sorunlara yönelik çözüm üreten sivil toplum kuruluşlarının projelerini destekleyen Sabancı Vakfı, eğitim alanındaki 5 projeye toplam 900 bin TL hibe verecek.

Sabancı Vakfı’nın son 11 yılda hibe desteği verdiği proje sayısı 144’e, hibe tutarı 18 milyon TL’ye ulaştı. Türkiye’de Hibe Programlarını uygulayan ilk vakıf olarak sivil toplumun güçlenmesine katkıda bulunmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyleyen Sabancı Vakfı Başkan Yardımcısı Zerrin Koyunsağan“Sabancı Vakfı olarak, toplumsal gelişmenin sağlanmasında sivil toplumun çok önemli bir role sahip olduğuna inanıyor; bu kapsamda alanlarında uzman sivil toplum kuruluşlarını destekliyoruz. 11 yıldır çözüm üreterek, başarılı işlere imza atan sivil toplum kuruluşlarına verdiğimiz desteklerin hem sivil toplumun dönüşümüne hem de toplumsal gelişmeye sağladığı katkıları görmekten gurur duyuyoruz. Bu yıl da kalıcı etki yaratma hedefiyle destek verdiğimiz eğitim projeleri sayesinde, kadın, genç ve engellilerin sorunlarına yönelik çözüm önerileri geliştirmeyi hedefliyoruz. Hibe Programlarımız ile sivil toplumun destekçisi olmanın ve toplumsal sorunlara birlikte çözüm geliştirmenin, paha biçilemez değerde olduğuna inanıyorum” dedi.

Hibe Desteği Verilen Projeler Eğitim Başlığı Altında Toplandı

Sabancı Vakfı’nın faaliyetlerinin odağında yer alan kadın, genç ve engellilerin karşı karşıya kaldıkları sorunların çözümünde eğitimin kilit role sahip olduğunu belirten Koyunsağan“Geçtiğimiz yıldan itibaren hibe projelerimizi ‘eğitim’ başlığı altında topladık. Hibe desteği vereceğimiz projeleri de ‘kaliteli eğitimin desteklenmesi’, ‘eğitime erişimin ve devamın sağlanması’ ve ‘hak temelli yaygın eğitim çalışmalarının desteklenmesi’ alanlarındaki projeler arasından belirledik. Bu başlıkların her birinin eğitim alanında büyük önem taşıdığına ve bu alanlarda yürüteceğimiz projelerin toplumsal gelişme için değerli adımlar atılmasını sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

Sabancı Vakfı’nın Hibe Programlarına bu yıl 52 ilden toplam 217 başvuru geldi. Destek verilecek projeler, sivil toplum alanında deneyimli kişilerden oluşan bağımsız Değerlendirme Kurulu’nun önerisi üzerine Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti’nin yaptığı değerlendirmeyle belirlendi.

Hibe Desteği Almaya Hak Kazanan Sivil Toplum Kuruluşları ve Projeleri

1- Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Projesi (Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı)

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, “Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi” projesiyle; kadına yönelik şiddet konusunda avukatların bilgi, beceri ve farkındalıklarının artırılmasını; şiddet ve ayrımcılığa maruz kalan kadınların avukatlardan alacakları adli yardımın kalitesinin iyileştirilmesini hedefliyor. Bursa, Eskişehir, İstanbul ve Trabzon’da hayata geçirilecek proje kapsamında; kadının insan haklarına ilişkin uluslararası standartları ve ulusal mevzuatı içeren bir eğitim programı oluşturulması ve bu eğitimin pilot illerde görev yapan avukatlara verilmesi planlanıyor.

2- Çocuklar için Rengarenk Umutlar Projesi (Rengarenk Umutlar Derneği)

Rengarenk Umutlar Derneği, “Çocuklar için Rengarenk Umutlar” projesiyle Diyarbakır’da çocukların psikososyal gelişimlerini destekleyen faaliyetler yürütülmesini, bölgedeki sosyal ve kültürel faaliyet açığının giderilmesine katkı sunulmasını amaçlıyor. Proje kapsamında hazırlanacak “Yaşam Becerileri” isimli eğitim programı ile Diyarbakır’ın dört farklı mahallesinden 10-18 yaşlarında çocuklara ulaşılması; çocukların ilgi alanlarına yönelik fotoğraf, tiyatro, drama gibi kulüpler oluşturulması planlanıyor. Projede ayrıca, ailelere yönelik ergen gelişimi, toplumsal cinsiyet, zorbalık gibi konuları içeren 16 oturumluk bilgilendirme toplantıları da yer alıyor.

3- Çok Geç Olmadan – İstanbul Projesi (Nirengi Derneği)

Nirengi Derneği, “Çok Geç Olmadan – İstanbul” projesiyle çocuk ve gençlere yönelik ihmal ve istismar vakalarına çözüm getirilmesini amaçlıyor. Proje kapsamında istismar, akran zorbalığı, flört şiddeti ve toplumsal cinsiyet konularına dair bir eğitim modülü hazırlanarak, İstanbul’daki 30 ortaokul ve lisede eğitim verilmesi planlanıyor. Okullarda herhangi bir ihmal veya istismar vakasının tespit edilmesi durumunda izlenmek üzere “Okul Temelli Standart Operasyon Prosedürü (OTSOP)” geliştirilmesi; bu çalışmanın diğer okullara yaygınlaşması için, hazırlanan eğitim modüllerinin MEB Hizmetiçi Eğitim Planı’na dahil edilmesi ve MEB’in online hayat boyu öğrenme eğitimleri havuzuna eklenmesi hedefleniyor.

4- Katılımcı ve Barışçıl Sınıflar Projesi (Başka Bir Okul Mümkün Derneği)

Başka Bir Okul Mümkün Derneği, “Katılımcı ve Barışçıl Sınıflar” projesiyle öğretmenlerin, çocuk hakları ve çocukların bulundukları ortamlarda katılımcı olmalarını sağlamaları konularında bilgilerinin artırılmasını, böylece çocukların hak ve sorumluluklarının bilincinde, toplumsal barışa katkı sağlayan aktif yurttaşlar olarak yetişmelerine katkı sunmayı amaçlıyor. Proje kapsamında öğretmenler için katılımcı ve barışçıl öğrenme ortamı konusunda eğitim içerikleri geliştirilmesi, öğretmenlere çocuk hakları, şiddetsiz iletişim, çatışma çözümü, demokratik okul gibi konularda eğitim verilmesi planlanıyor.

5- Sınıfımda Yanımda Ol, Başarmama Destek Ol Projesi (Otizmli Bireyleri Destekleme Vakfı)

Otizmli Bireyleri Destekleme Vakfı, “Sınıfımda Yanımda Ol, Başarmama Destek Ol” projesiyle yaygın gelişimsel bozukluk veya otizm tanısı almış çocukların eğitimlerine destek olmaları için üniversite öğrencilerinin “gölge öğretmen” olarak yetiştirilmesini amaçlıyor. Proje kapsamında Anadolu Üniversitesi’nden gelen danışmanlar tarafından hazırlanan eğitimlerin Balıkesir Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nda okuyan öğrencilere verilmesi ve bu öğrencilerin projenin uygulanacağı anaokulları ile eşleştirilmesi planlanıyor. Öğrencilerin eşleştikleri okullarda staj uygulamalarına başlayarak, bu okullarda görev yapan öğretmenlere modeli uygulamalı olarak aktarmaları hedefleniyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

KOBİGEL (KOBİ Gelişim) Destek Başvuruları Başladı!

KOSGEB, illerde rekabet avantajına sahip imalat sanayi sektörleri ve yazılım sektörlerindeki KOBİ’lerin rekabet gücünün geliştirilmesi ve sanayide dijitalleşme oranının artırılması için KOBİ Gelişim Destek Programı kapsamında yeni bir proje teklif çağrısı yayımlandı.

KOBİGEL – KOBİ Gelişim Destek Programı kapsamında hazırlanan 2018 – 01 sayılı Proje Teklif Çağrısının genel amacı, “illerde rekabet avantajına sahip imalat sanayi sektörleri ve yazılım sektörlerindeki KOBİ’lerin rekabet gücünün geliştirilmesi”dir.

Proje Teklif Çağrısına;

  • İller Bazında Başvuru Yapabilecek İmalat Sanayi Sektörleri Matrisine uygun olan imalat sanayi sektörü KOBİ’leri,
  • Tüm illerdeki yüksek teknolojili imalat sanayi sektörü KOBİ’leri (NACE Kodu: 21, 26, 30.3),
  • Tüm illerdeki yazılım sektörü KOBİ’leri,

başvurabilecek.

Proje sunacak işletmelerin KOSGEB Veri tabanına kayıtlı ve aktif olmaları, bilanço usulünde defter tutmaları gerekiyor. 2017 yılı KOBİ Beyannamesi onaylı olmayan işletmeler başvuru sistemine giriş yapamayacak.

Orta düşük ve düşük teknolojili imalat sanayi sektörlerindeki ve yazılım sektöründeki KOBİ’lerde 2017 yılı net satış hasılatının en az 300.000 TL ve yıllık ortalama çalışan sayısının en az 3 olması şartı aranacak. Orta yüksek ve yüksek teknolojili imalat sektörlerindeki işletmelerde yukarıda belirtilen satış hasılatı ve çalışan sayısı kısıtı dikkate alınmayacak. İşletmelerin proje bütçe tekliflerinin, 2017 yılı net satış hasılatını aşmaması gerekecek.

Destek oranı tüm bölgeler için %60 olup, proje çağrısı ile işletme başına 300.000 TL’ye kadar geri ödemesiz, 700.000 TL’ye kadar geri ödemeli (teminat karşılığı) olmak üzere toplam 1.000.000 TL’ye kadar destek verilebilecek.

Başvuru şartlarını karşılayan KOBİ’ler, “rekabet gücünün geliştirilmesi” genel teması ile ilişkilendirilen aşağıdaki stratejilerden biri veya birkaçını birlikte içeren proje sunabilecek. Yazılım işletmeleri için ise 6 numaralı strateji zorunlu, diğerleri seçenek.

  • Strateji 1. Üretimde maliyet düşürme ve/veya verimliliği arttırma amaçlı makine – teçhizat edinimi ve devreye alma
  • Strateji 2. Ürün kalitesini ve /veya katma değerini arttırma
  • Strateji 3. Ölçüm – analiz altyapısını iyileştirme
  • Strateji 4. Pazarlama etkinliğini geliştirme
  • Strateji 5. İhracat kapasitesini arttırma
  • Strateji 6. (Yazılım işletmeleri için zorunlu) Veri madenciliği, bulut bilişim, nesnelerin interneti, yapay zeka, ERP/ MRP, CAD / CAM, akıllı uygulamalar, bilgi güvenliği, robot ve otomasyon yazılımları, bilgisayar oyunları (mobil oyun dahil) alanlarından herhangi birinde veya birkaçında; tasarım ve ürün geliştirme yetkinliklerinin arttırılması veya ürün test / belgelendirme ya da yeni yazılım / oyun geliştirme

Proje çağrısının toplam bütçesi; imalat sanayi sektörü için 500 Milyon TL, yazılım sektörü için 200 Milyon TL olmak üzere toplam 700 Milyon TL’dir. Başvuru yapılmış olması işletmeye herhangi bir hak doğurmayacak. Başvurular, KOSGEB tarafından belirlenen değerlendirme kriterlerine göre puanlanacak ve puan sıralamasına göre bütçe imkanları dahilinde desteklenmesi mümkün olan sayıdaki başvuru desteklenecek.

Proje çağrısı için başvuru sistemi 22 Haziran 2018 günü saat 23.59’da kapatılacak. Son başvuru tarih ve saatinden önce başvuru sahibi tarafından onaylanmayan başvurular değerlendirmeye alınmayacak olup, KOSGEB Veri Tabanına kayıtlı ve 2017 KOBİ Beyannamesi onaylı işletmeler, işletme yetkilisinin e-devlet şifresiyle ile sisteme girerek başvurularını oluşturabilecek.

Proje Teklif Çağrısı hakkındaki daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

 

Veya Bağlantıyı Kopyalayıp: http://www.kosgeb.gov.tr/Content/Upload/Dosya/KOB%C4%B0GEL/20.04.%20Proje%20Teklif%20C%CC%A7ag%CC%86r%C4%B1s%C4%B1-Copy2.pdf

Nilüfer Belediyesi’nden eğitime tam destek

 

 

Nilüfer Belediye Meclisi Eğitim Komisyonu Üyeleri kentteki  okulları ziyaret ederek eksikleri yerinde görüyor. Komisyon son olarak Gölyazı Ünallar İlk ve Ortaokulu’na giderek ihtiyaçları yerinde gördü.eğitime tam destek

Eğitime verdiği destek ve yatırımlarla Türkiye’de örnek belediye olan Nilüfer Belediyesi, okullara yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. eğitime tam destek.jpgC
Nilüfer Belediye Meclisi Eğitim Komisyonu Üyeleri Aysel Okumuş ve Kemal İvgen son olarak Gölyazı Ünallar İlk ve Ortaokulu’nu ziyaret ederek talepleri dinledi. Okul Müdürü Mehmet Pektaş ile görüşen Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri Aysel Okumuş ve Kemal İvgen, okulu gezdi. Nilüfer Belediyesi tarafından okullara destek olmak amacıyla sürdürülen yardımcı personel uygulamasını  da yerinde inceleyen Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri , talepleri de dinledi. eğitime tam destek.jpgB
Eğitime yapılan yatırımları Nilüfer Belediyesi olarak önemsediklerini vurgulayan Nilüfer Belediye Meclisi  Üyesi Aysel Okumuş, “Eğitim bizim önceliklerimizdendir. Biz eğitim için okullarımıza her türlü destek veriyoruz. Okullara destek olmak amacıyla Nilüfer Belediyesi olarak istihdam ettiğimiz yardımcı personel ile hem onlara  iş olanağı sunduk, hem de okullarımızın daha temiz kalmasını sağladık. Böylece çocuklarımızı daha çok gülümsetiyoruz. Okulları gezerken uygulamadan herkesin memnun olduğunu görüyoruz. Kurum olarak eğitim için önemli bir bütçe ayırıyoruz ve bunu sürdüreceğiz” dedi.eğitime tam destek.jpgA

Amerikan Özel Kuvvetleri Türk Birliklerine Destek Verdi

Pentagon, Türkiye’nin talebi üzerine Amerikan özel kuvvetlerinin, Cerablus ve Çobanbey’de Türk birliklerine ve Suriyeli muhalif güçlere destek verdiğini bildirdi.destek

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilileri, Türkiye’nin talebi doğrultusunda bazı Amerikan özel kuvvetleri birliklerinin, Suriye sınırındaki Cerablus ve Çobanbey bölgelerindeki operasyonlarda Türk birliklerine ve Suriyeli muhalif güçlere destek verdiğini bildirdi.

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Yüzbaşı Jeff Davis, konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirme yaptı.

Yüzbaşı Davis, Türk hükümetinin talebi doğrultusunda Suriye sınırındaki Cerablus ve Çobanbey (El Ray) bölgelerinde Amerikan özel kuvvetleri birliklerinin Türk ve Suriyeli muhalif güçlere destek verdiğini belirtti.

Davis, “Amerikan özel kuvvetleri birliklerinin Türk birliklerine ve Suriyeli muhalif güçlere verdiği destek, DAEŞ’le mücadele eden diğer yerel unsurlara da veriliyor.” ifadelerini kullandı.pentagon

“Türkiye-Suriye sınırı stratejik olarak çok önemli”

Türkiye-Suriye sınırının, hem Suriye’de hem de Irak’ta DAEŞ’le mücadele anlamında stratejik olarak çok önemli olduğunu vurgulayan Davis, DAEŞ’in terörü Türkiye’ye, bölgeye ve daha sonra da Avrupa ve ABD’ye ihraç etmeye çalıştığını ifade etti.

Konuyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Pentagon sözcülerinden Adrian Rankine-Galloway de Türkiye’nin talebi üzerine bazı Amerikan özel kuvvetleri birliklerinin, Türkiye-Suriye sınırında Türk birliklerine ve Suriyeli muhalif güçlere destek verdiğini söyledi.

ABD’nin Kuzey Suriye’nin tamamen DAEŞ unsurlarından temizlenmesi yolunda atılacak tüm adımlara destek vermeye devam edeceğini vurgulayan Galloway, nihai hedefin DAEŞ’in yenilmesi olduğunu bir kez daha dile getirdi.

DAEŞ’in tüm lojistik kaynaklarının kesilmesinin önemine işaret eden Galloway, bu bakımdan Türkiye-Suriye sınırının DAEŞ unsurlarından temizlenmesinin stratejik anlamda değerli olduğunu belirtti.

Sedat Peker’den Başkanlık Sistemine Destek

 

Memleketi Adapazarı’nda sevgi seli ile karşılanan Peker, kendisi için yapılan ‘Vur de vuralım, öl de ölelim’ sloganlarının ardından gruba, “Kardeşlerim ne öleceğiz, ne vuracağız, zaman akıllı olma zamanı. Yeni bir dünya kuracağız, artık saf olma zamanı yok, kimsenin bizi kullanmasına izin vermeyeceğim” şeklinde cevap verdi.

sedat pekerKonuşmasında başkanlık sistemine da değinen Peker, “Ben başından beri Başkanlık Sistemi konusunda hassasım. Başkanlık Sistemi Türk milleti için en adil olan sistemdir. Başbuğ Alpaslan Türkeş sağlığında konferans konferans gezerek, Türk milletinin DNA’sına en uygun olan sistemin Başkanlık Sistemi olduğunu anlatırdı” şeklinde konuştu.

MHP üst yönetimini sert sözlerle eleştiren Peker, “Kıymetli dostlarım amacım partizanlık değil, ancak kendi kendime düşünmekten alıkoyamıyorum. Şimdi diyorlar ki, bunu kim söylüyor Milliyetçi Hareket Partisi’nin içinde olan Şefkat Çetin ve diğer üst yönetimdeki birçok kişi. Eğer HDP barajı geçemezse AK Parti güçlenir, Tayyip Erdoğan’ın eli güçlenirmiş. Bazen kendi kendime diyorum ki acaba benim mi psikolojim bozuldu yoksa milletçe herkesin mi psikolojisi bozuldu. Yani AK Parti güçlenmesin diye PKK’nın takım elbise giymiş olan hali HDP’ye barajı mı geçireceğiz. Ne yapacağız ben anlamıyorum” ifadelerini kullandı.

MHP Milletvekillerinin DHKP-C eylemlerine katılan bir şahıs için ‘bizimdir’ ifadeleri kullandıklarını ifade eden Peker, “DHKP-C’liler gidiyor o şahsın dosyasına bakan savcıyı şehit ediyorlar. MHP Milletvekillerinden hiçbir tanesi yok. Bazen diyorum toplum olarak aklımız mı tutuldu. Yani bu kadar kısa zamanda böyle bir dönüşüm nasıl geçirdik. Bu sadece benim sorunum mu yoksa toplumun sorunu mu? Ben bunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum, inşallah siz anlamakta zorluk çekmezsiniz kardeşlerim” diye konuştu.

57. hükümet zamanını kast ederek, Yunan televizyonlarının Türkiye’yle ilgili, ‘Türk Halkı açlıktan çöpten ekmek topluyor’ diye haber yaptıklarını belirten Peker, “Size hikaye anlatmıyorum. İnterneti açıp bu haberleri okuyabilirsiniz. Aradan 15 sene geçti şuan Yunanlılar için aynı haberler yapılıyor. 15 sene çok uzun bir zaman değil kardeşlerim. Bu yüzden dolayı oy verirken çok dikkatli olmalıyız” dedi.

Çiftçimize Müjde

destekKırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında Bireysel Sulama Makine ve Ekipman Alımlarının Desteklenmesi hakkındaki Tebliğ (2015/13) 03/05/2015 tarihli Resmi Gazetede yayınlandı.Buna Göre Üreticilerimizin dikkat etmesi gereken ve baş vuru süresi ile ilgi yazılı açıklama aşağıdaki gibidir.

Bu Tebliğin amacı; tarımsal faaliyetler için geliştirilen modern basınçlı bireysel sulama makine ve ekipmanlarının üreticiler tarafından kullanımını yaygınlaştırarak; daha kaliteli ve pazar isteklerine uygun üretim yapılmasını sağlamak, iş gücünü azaltmak ve üretim maliyetlerini düşürerek üreticilerin gelir düzeyinin yükseltilmesi için bireysel sulama makine ve ekipman satın alımlarının desteklenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

% 50 hibe desteği sağlanacak olan bireysel sulama makine ve ekipmanların listesi aşağıda belirtilmiştir.

sulama

  1. a) Tarla içi damla sulama sistemi kurulması,
  2. b) Tarla içi yağmurlama sulama sistemi kurulması,
  3. c) Tarla içi mikro yağmurlama sulama sistemi kurulması,

ç) Lineer sistem yağmurlama sulama makinesi alınması,

  1. d) Center pivot sistem yağmurlama makinesi alınması,
  2. e) Tamburlu sistem yağmurlama sulama makinesi alınması,
  3. f) Güneş enerjili sulama sistemleri kurulması,

 

Başvuru zamanı

 

          Tebliğde belirtilen usul ve esaslara göre hazırlanan mal alım başvuruları, bu Tebliğin yayım tarihi olan 03.05.2015 tarihinden başlayarak 60 (altmış) gün içerisinde İl Müdürlüğümüze teslim edilir. Son başvuru tarihi 01.07.2015 tir.

Başvuracak yatırımcılarda aranan özellikler ve sorumlulukları

 

(1) Bakanlık tarafından oluşturulan güncel çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıtlı olmak şartıyla başvuru sahibi bu Tebliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yatırım konularından yararlanmak üzere sadece birisi ve tek bir parsel için başvuru yapabilir.

(2) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda tanımlanan kollektif şirket, limited şirket ve anonim şirket şeklinde kurulmuş olan şirketler, ana sözleşmelerinde belirtilen çalışma konularına uygun olması şartı ile tüzel kişilik olarak başvurabilir. Gerçek kişiler ve yukarıda belirtilen şirketler kendilerine ait arazilerde veya en az 3 yıl ve üzeri süreyle kiralama yaparak başvuru yapabilirler. Sulama kooperatifleri ve tarımsal kalkınma kooperatifleri de ana sözleşmelerinde tarımsal üretim yapabileceklerinin yer alması şartıyla, kendilerine ait arazilerde veya kamu arazilerinden en az 10 yıl ve üzeri kiralama yaparak tüzel kişilik olarak başvuru yapabilirler.

(3) Program kapsamında daha önce hibe desteğinden yararlananlar, bu Tebliğ kapsamında aynı yatırım konusunda başvuru yapamazlar. Ancak, farklı parsel için farklı yatırım konusunda başvuru yapabilirler. 2013 yılı dahil son üç yılda arazi toplulaştırma projesi uygulanmış ve Kadastro Müdürlüklerince yeni mülkiyete esas parselasyonu tescil edilmiş alanlardaki parsellere ilişkin başvurular ilk defa yapılacak başvuru gibi değerlendirilir. 2013 yılından daha önceki yıllarda başlamış, geçici yer teslimi yapılmış ancak tescil çalışmaları devam eden alanlardaki parsellere ilişkin başvurular da ilk defa yapılacak başvuru olarak değerlendirilir.

(4) Başvuru sahipleri, başvuruları kabul edilmesi halinde; hibeye esas mal alım tutarının % 50’si oranındaki katkı payını, ayni katkıyı, referans fiyat farkını ve toplam mal alım tutarına ait KDV’nin tamamını kendi öz kaynaklarından temin etmekle yükümlü ve sorumludurlar.

(5) Mal alımlarının, başvuru dosyasında yer alan projeye uygun olarak yapılması, uygulamaların bu Tebliğ, güncel Uygulama Rehberi ve hibe sözleşmesinde belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilip, belgelendirilmesi ve belgelerin muhafazasından yatırımcılar sorumludur.

(6) 2015 yılı dahil son beş yıllık dönemde yürürlüğe giren T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Uygulama Esasları Tebliğleri kapsamında modern basınçlı sulama kredilendirme konularından yararlananlar kredilendirmeye konu olan aynı parsel için hibe başvurusu yapamazlar.

(7) Yatırımcılar, hibe sözleşmesi akdinden sonra, teklif ve kabul edilen mal alımını hibe sözleşmesi hükümlerine uygun olarak yapar.

(8) Tüzel kişilikler, kuruluş ana sözleşmelerinde belirtilen çalışma konuları ile ilgili yatırım konularına başvurabilir. Bu kuruluşlar, başvuruları ile birlikte, onaylanmış ve Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanmış en son ana sözleşmelerini vermek zorundadır.

Hibe desteği oranı

 

(1) Bu Tebliğ kapsamında kabul edilen başvurularda, hibe sözleşmesinde belirlenen hibeye esas mal alım tutarının KDV hariç %50’sine hibe yoluyla destek verilir. Hibe başvuru formunda belirtilen hibeye esas mal alım tutarının, başvuru değerlendirme aşamasında tespit edilen referans fiyatlar içinde kalan kısmı, hibe sözleşmesinde hibeye esas mal alım tutarı olarak belirlenir. Referans fiyatları aşan kısmı ise referans fiyat farkı olarak belirlenir ve tamamı yatırımcı tarafından karşılanır.

(2) Hibeye esas mal alım tutarı gerçek kişiler için 100.000 TL, tüzel kişiler için 200.000 TL’yi geçemez. Mal alım bedellerinin, bu miktarları aşması durumunda aşan kısım yatırımcı tarafından ayni katkı olarak karşılanır.

(3) Hibe sözleşmesinde belirlenen hibeye esas mal alım tutarı üst limit niteliğindedir. Hibenin nihai tutarı fiili gerçekleşmeler sonucunda ortaya çıkar.

(4) Başvuru bütçeleri KDV hariç hazırlanır.

 

Duraklar Belediye Atölyesinde Üretiliyor

durak2Karabük Belediyesi, şehir içi ulaşımda kullanılan otobüs duraklarını yenileme operasyonu başlattı.

Karabük Belediyesi kentin ihtiyacı olan oturma banklarını ve otobüs duraklarını kurduğu atölyelerde kendi üretiyor.

Yenileme çalışmaları çerçevesinde, öncelikle şehir merkezindeki otobüs duraklarının güncellenmesi planlanırken, daha sonra, şehrin muhtelif noktalarındaki eskiyen otobüs durakları değiştirilecek.

Görsel kirliliğe neden olan bu duraklar sökülerek yerlerine modern duraklar konuluyor. Karabük’teki metal duraklar Karabük Belediyesi Atölyesi’nde üretiliyor. Karabük Belediyesi bu tür çalışmalarıyla halkın büyük beğenisini topluyor.

Az Para, Çok İş

 Piyasadan almak yerine Ankara yolu üzerinde bulunan Destek Hizmetleri şantiyesinde kendi imkanları ile otobüs duraklarını yapan Karabük Belediyesi bu uygulama ile yüzde 50 israfın ve fazla para ödemenin önüne geçiyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Karabük’e yakışır oturma bankları ve otobüs duraklarının şehrin muhtelif noktalarında ihtiyaç duyulan noktalara yerleştirileceğini söyledi. Kendi üretimleri olduğu için Belediye bütçesine de önemli bir katkı sağladıklarını ifade eden Başkan Vergili; “Bizim bununla ilgili seçimden öncede çalışmamız vardı. Bunun da sözünü vermiştik. Bununla ilgili fiyat tekliflerini aldığımız rakamın bize biraz afaki olduğunu düşündük ve bu konuda kendi olanaklarımızla bu çalışmayı yapıp yapamayacağımızı kontrol ettiğimizde, burada emekçi arkadaşlarımızın bu çalışmayı yapabileceğini gördük. Kısa zamanda durakların tamamı değişecek” dedi.durak