Etiket arşivi: Demirtaş

Madem işler tıkırında… Öyleyse bu millet elektrik faturasını neden ödeyemiyor

Enerji Bakanı Fatih Dönmez, “2019 Ocak-2019 Eylül, 9 aylık dönemde borcunu ödeyemediği için hakkında işlem yapılan elektrik abone sayısı 3.365.784, doğal gaz abone sayısı 710.364’tür” dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, TBMM’deki, bütçe görüşmeleri sırasında, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan zamlara değindi, “Kış, aylarında da elektrik ve doğalgaza zam yapılacak mı?” diye sordu.

CHP’li Demirtaş, ayrıca Bakan Fatih Dönmez’den son 1 yıl içinde elektrik ve doğalgaz borcunu ödeyemeyen abone sayılarını da açıklamasını istedi.

9 AYDA BORCUNU ÖDEYEMEYEN 3 MİLYON 365 BİN ELEKTRİK ABONESİNE 710 BİN DOĞALGAZ ABONESİNE İŞLEM YAPILDI

Enerji Bakanı Fatih Dönmez, “2019 Ocak-2019 Eylül, 9 aylık dönemde borcunu ödeyemediği için hakkında işlem yapılan elektrik abone sayısı 3.365.784, doğal gaz abone sayısı 710.364’tür” dedi. Bakan Dönmez’in verdiği yanıtları değerlendiren CHP’li Ünal Demirtaş, hükümetin yerel seçimlerden önce zam yapılmayacağı sözünü verdiğini ama 6 ayda vatandaşların insafsız zamlarla karşı karşıya kaldığını vurguladı.

“BAKAN, DOĞALGAZ UCUZ DEDİ, 710 BİN ABONE DOĞALGAZ FATURASINI ÖDEYEMEDİ!

Ünal Demirtaş, bakanın açıklamasını şöyle yorumladı:

“Enerji Bakanı, geçtiğimiz mart ayında yerel seçimler öncesinde ‘Doğal gazda hem de elektrikte önümüzdeki dönemde herhangi bir tarife değişikliği olmayacak; vatandaşımıza hayırlı, uğurlu olsun.’ dedi ve böyle bir müjde verdi. Ak Parti’nin birçok yöneticisi de benzer yönde açıklamalar yaptı. Seçimler bitti, ne oldu? Vatandaşa hayırlı ve uğurlu oldu mu? Maalesef olmadı. Elektrik ve doğal gazda zam yağmuru başladı ve fahiş ve insafsız zamlar yapıldı. Seçimden sonra yapılan zamlar yüzde 30’u buldu, son bir yılda yaptığınız zamlar ise yüzde 56’yı buldu.

Seçimler bitti, sözler unutuldu. Zamlar yağmur gibi başladı. İşçinin, emeklinin, memurun maaşlarına yüzde 6 zam yapıp, elektriğe, doğal gaza yüzde 56 zam yapmak insafsızlık değil de, nedir? Ekonomik krizin vurduğu dar gelirliye, bu zamlarla bir darbeyi de Enerji Bakanlığı vurdu.

Peki, sonuç ne oldu? 2019’un ilk 9 ayında, 3 milyon 365 bin abone elektrik borcunu ödeyemedi. Aynı dönemde, 710 bin 364 abone hakkında da doğal gaz borcunu ödeyemedikleri için işlem yapıldı. Üstüne üstlük, Enerji Bakanı doğalgazın ucuz olduğunu, fiyatların olması gerekenden daha az olduğu savunmuş… Dalga geçer gibi… Sayın Bakana sormak lazım, enflasyondan, dövizdeki artıştan işçinin, memurun maaşı kuşa dönüyor. Acaba Ak Partili yöneticilerin bundan haberi var mı?”

YENİ ZAMLAR YOLDA MI

Kış koşullarının günden güne ağırlaştığına dikkati çeken CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş; “Kış koşullarının kendisini hissettirdiği bir döneme giriyoruz. Biz yapılan zamların geri alınması gerektiğini söylerken Sayın Bakanın açıklaması yeni zamların habercisi gibi” dedi.

Enerji Bakanlığı’nın TBMM bütçe görüşmelerinde, CHP’li vekilin “Kışa girdiğimiz bu dönemde, elektrik ve doğal gaza yeni yeni bir zam daha yapacak mısınız?” sorusuna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı şu yanıtı verdi: “Enerji fiyatları; enflasyondan, döviz kurlarından ve petrol fiyatlarından önemli oranda etkilenmektedir. Bu parametrelerde yaşanan gelişmeler ile yatırımlara ve işletme gereklerine bağlı olarak, zaman zaman fiyat ayarlamalarına gidilebilmektedir. Bu kapsamda, düzenlemeye tabi olan tarifelerde mevzuatta belirlenen usul, esas ve dönemlerde olan ayarlamalar yapılmaktadır.”

Aydınlar Üzerine…

“Kapalı odanızdan çıkın, çevrenize bakın ve yanıtlarınızı sokakta arayın. Her yerde barışçıl ve silahsız yurttaş yığınlarını kurşunlayarak iç savaşı başlatan bizzat hükümet olmamış mıdır?”Lenin (İki Taktik)

Aydınlar ya da aydın sorunu üzerine yazılmış en bilindik derli toplu kitap Jean Paul Sartre tarafından yazılmıştır “Aydınlar Üzerine” (Plaidoyer pour les intellectuels) . Geçtiğimiz yıl okumuştum aydınlar üzerine kitabını. Sartre, tarihte Nobel ödülünü ilk reddeden kişidir bunu açıklarken “resmi ödülleri hep reddetmişimdir” diyordu… 1938 de kaleme aldığı bu eserin Fransa’nın Cezayir soykırımı ile Nazilerin henüz Musevilerin soykırımına (holokost) başlamadıkları yani 2.Dünya Savaşı’nın başına denk gelmiş olması önemini daha da arttırmaktaydı. Kitabında özetleyecek olursak aydın için, “ezilen sınıf için şüpheli, egemen sınıf için hain” sayılan kişi saptamasını yapıyordu Sartre. Sartre’a göre kısaca aydın, “Çabası hâkim sınıfça suç sayılan kimse” idi.

Evvelki yaz görevden istifa ettikten sonra emekli olana kadar olan boşluğu doldurmak için edindiğim yazlığın olduğu Kumla’da (Gemlik’e bağlı bir sayfiye) okuduğum aydınlar üzerine yazılan birçok kitaptan da birisiydi.

Kumla’da sadece kitap mı okuyordum? Hayır. Büyük Kumla’da küçük parkta kitap okuyup kulaklığımı takarak sevdiğim müzikleri de dinliyorum. Büyük Kumla’dan Küçük Kumla’ya dönüşümde yolumun üzerinde hoşuma da giden ama nedense hep çok sakin fakat çaldığı müzikler genelde ilgimi çeken bir cafe vardır. Girişindeki takta “Laz Olympus” yazan bir eğlence merkezinin içindeydi.

Yine birgün kulaklığı çıkarıp elime alarak önünden geçerken bahçesinde bir masa çevresinde oturmuş 3-4 genç…

O sırada sık sık dinlediğim Metallica’nın en hit parçalarından birisi çalıyordu: “Wherever I may roam”. Gençlerden biri nereden geliyor bu ses diye sağına soluna bakıp arkadaşlarına sormuştu. İçlerinden biri beni gösterince bu gencin yumruğunu kaldırarak bana uzun bir “helal” çekmesi aklımdan hiç çıkmıyor…

Metallica ya da mensup olduğu heavy metal grupların yaptığı müzik bazı çevrelerce ülkemizde de, gürültücü, ahlak dışı işlere veya şiddete özendiren bir müzik türü olarak görülür ve böyle“kültürleme” yaptığı iddia edilir. Öyle mi peki? Yok…

Metallica ve önde giden heavy metal gruplar ki (öncü olarak hep Megadeth ve İron Maiden’le birlikte akla gelir) aksine şiddeti teşvik etmezler, eskilerin deyimiyle eğretileme, mecazlar ya da taliller yoluyla yererler…  Aksine batıyı batılı eleştiren varoluşçuluğun öncüsü Kierkegaard’ın deyimiyle “estetik aşama”ya takılıp kalmış yani hazların peşinde koşan kesimlerin yaşam biçimlerini eleştirirler…

Bunlardan birisi de hiç kuşku yok ki burjuvazinin kapitalist sistemlerin krize sürüklediği toplumsal koşullarda başvurdukları savaş politikalarıdır… Misal “No Remorse” tam da böyle bir şarkıdır:

“Kan besliyor savaş makinesini

Ülkeyi yiyerek yolunu açarken

Duymuyoruz kederi hissetme gereksinimini

‘Acıma yok’ tek emirdir bizim için


Yalnızca güçlüler sağ kalır

Zayıf ırkı kurtarma isteğimiz yok

Yeni gelen herkesi öldürmeye hazırız

Suratınıza doğrultulmuş dolu bir silah gibiyiz”,

der Metallica…

“Aydın Kendi çıkarlarıyla toplumun çıkarlarını eş gören toplumun demokrasiye kavuşması için kendini borçlu ve sorumlu sayan kimsedir” demişti Aziz Nesin [Fehmi Enginalp’in (Aziz Nesin’in Bursa Günleri) kitabındaki  Nahit Kayabaşı ile Söyleşisi’nden alıntıladım] Her çağ ve toplumda ne yazık ki koşullara göre olması gerek aydın için bir de aydın sorunu var. Fazıl Say,“Arabesk, toplumsal çöküşün ölümü bekleyen tembel ruhudur” demişti bir yerde. Hadi bugün taverna müzisyenleri bar şarkıcılarını geçtik de o koca koca aydın geçinen yazarların filozofların tavrına ne demeli… Çıkardan yana olmak mı, bir tür korkaklık mı?..

“Entelektüel devrimci olabilmek için entelektüel olmaktan vazgeçmek gerekiyor.” demekle ne demek istemişti  Godard (bu sözü aktaran Ataol Behramoğlu, Türk Aydınının Sivas’la İmtihanı, Cumhuriyet, 4 Temmuz 2008)

Walter Benjamin 1933’te Almanya’yı terk ederek Paris’e yerleşmiş Yahudi kökenli ve Nazi baskısıyla intihara sürüklenmiş Marksist bir ideolog idi. Erich Mühsan, vicdani retçi (savaş karşıtı) olduğu için Oranienburgh’taki bir toplama kampında öldürüldü.

Buna karşılık Carl Schmitt, Hitler’in hukuk danışmanı anayasa mahkemesi başkanı oldu.  Anayasal (çoğunluğun) diktatörlüğünü savunmuştur.  “Parlamenter Demokrasi Sorunsalı” diye de bir kitap yazmıştır. Michel Faucoult, Leon Strauss hatta Nietzsche’yi etkiledi.

Nazi ideolojisinin felsefesine soyunmuş “Varlık ve Zaman”ın yazarı Profesör Martin Heidegger de bunlardan birisiydi.

Hitler denen ırkçı diktatörün böyle yandaşları da olmuştu ne yazık ki…

Bugün subliminal (gizli) ya da  açık açık (doğrudan) mesajlarla veriliyor doz…   Desensitize (tıpça duyarsızlaşmış, hissizleşmiş) bir toplum yaratılmak isteniyordu… Öyle ki ilk denemeler de (lobotomi) o dönemde yapılmıştır…

Oysa her koşulda  aydının mazeretsiz tavrı muhalif olmaktır Sartre’a  göre… “Entelektüelin görevi mistifiye edileni demistifiye etmektir” diyordu Fikret Başkaya. Yani anlaşılmaz hale sokulanı anlaşılır hale getirmek…

Metallica’da olduğu gibi militarizm, şiddet ve uyuşturucu karşıtı ya da “Barış mesajları” etkili olur mu olmaz mı? Elbet tartışılır…

Knut Hamsun gibi faşizm yanlısı Nobel ödüllü ünlü yazarlara karşılık bu ödülü reddeden Sartre “Kapitalistlerin benden intikam alma isteğinden başka bir şey değil” diyebiliyordu. “Legion d’honneur” ödülü veriliyordu bunu reddedebiliyor,  “Sartre, her şeyden önce bir Fransa’dır” diyebiliyordu De Gaulle. Çünkü Sartre, Fransa’nın Cezayir’deki soykırımına karşı dik duruş sergileyebiliyor ve sözde vatansever Fransızların eleştiri oklarını üzerine çekerek katliamcıların sundukları  “Vatan hainliği” payesini de göze alabiliyordu…

Sartre’nın  “orta sınıf ürünü”  diye nitelenen aydın konusunda başlattığı tartışma, aydınlar ile sorumluluğunu taşıdığı kitleler arasındaki günümüzde  aydın sorunu olarak ele alınmakta. Aydın kavramı bizde de Vedat Günyol ile başlayan bir dizi tartışmaya konu olur ve Oğuz Atay, Melih Cevdet Anday, Yusuf Atılgan, Demirtaş Ceyhun gibi yazarlarca roman veya deneme gibi türler yoluyla ele alınırlar…

Aydın konusundan ne anladığımız bugün hala tartışmalıdır ya da tartışılmalıdır…

“Bugün bizi yakından ilgilendiren sorun aydınlar tabakasıyla proletarya arasındaki uzlaşmaz karşıtlıktır.” Lenin (Bir Adım İleri İki Adım Geri)

Tamer UYSAL

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Badminton Takımı, üst üste üç yıl Avrupa Şampiyonluğu’na uzanarak, kırılması çok zor bir rekora imza attı

Avrupa Üniversitelerarası Spor Federasyonu (EUSA) organizasyonu ile Slovenya’nın başkenti Lubliyana’da düzenlenen “Avrupa Üniversitelerarası Şampiyonası’nda mücadele eden Uludağ Üniversitesi Badminton takımı grup mücadelesi aşamasında A Grubu’ndaki bürün maçlarını kazanarak yarı finale yükseldi. Yarı finalde 2016 yılı finalisti Polonya’nın Opole Üniversitesi’ni 3-0 ile geçen UÜ Badminton Takımı, finalde Norveç’in Oslo Üniversitesi’ni 3-0 skorla yenerek üst üste 3. kez Avrupa Şampiyonu olma başarısını gösterdi.uludağ1

Antrenörlüğünü Öğretim Görevlisi Aygül Akça, idareciliğini Hamza Meral ve Tuncer Topsaç, Doktorluğunu Osman İlhan’ın yaptığı takımımızın oyuncuları ise; Buse Ceylan, Emine Demirtaş, Neslihan Yiğit, Aleyna Aslan, Cemre Fere, Özge Bayrak, Sinan Zorlu, Emre Lale, Yusuf Ramazan Bay ,Emre Çömert, Mustafa Kutlu’dan oluştu.uludağ

İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’nin Açılışı Romen Kültür Merkezi’nde Gerçekleşti!

Bu yıl 9. kez düzenlenen  ITEF-İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’nin açılışı yoğun bir katılımla Romen Kültür Merkezi’nde gerçekleşti!9.
300’den fazla kişinin katılımıyla Romen Kültür Merkezi’nde gerçekleşen açılışta Türk ve dünya yayıncılık sektöründen önemli kişiler bir araya geldi.9..pnga

Yerli ve yabancı konuşmacı yazarlar ve Fellowship Profesyonelleri, Türk edebiyat dünyasının önde gelen isimleriyle bu sene 9. kez düzenlenen ITEF-İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’ni kutladı.9..pngb

Saat 19:30’da başlayan kokteylde İTEF direktörü Mehmet Demirtaş, açılış konuşmasını yaptı.

9..pngdAçılış kokteyli yazarlar, yayımcılar, gazeteciler ve kültür-sanat dünyasının isimlerini buluşturdu. Ayalet Gundar-Goshen, Carsten Jensen, Dimitris Sotakis, Jorge Zepeda Patterson ve Petre Crăciun gibi ünlü yazarlar Türkiye’nin saygın yayıncıları tanıştı. 9..pngeFarklı coğrafyaların kültür insanlarını aynı yerde buluşturan festival açılışının ardından, ITEF “Şehir ve Hayal” temasıyla, bu hafta boyunca İstanbul’un dört bir yanında bir dizi etkinlikle devam edecek.9..pngc

ÜSKÜDAR’DAKİ HİLAFET ÇAĞRISINA CHP MİLLETVEKİLLERİNDEN SUÇ DUYURUSU

chp-bayragiiiiiiiCHP’li 12 milletvekili, geçtiğimiz günlerde Üsküdar Belediyesi’ne ait bir resmi plakalı araçtan hilafet çağrısı gerçekleştirenler ve Üsküdar Belediye Başkanı, mitingin düzenleyicileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda  Halep Mitingi adı altında düzenlenen etkinlik esnasında T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı aracın hoparlöründen yapılan halife seçme ve İslam Birliği kurma çağrılarının açıkça ayrımcılığa davet oluşturduğu, laik ve demokratik anayasal düzene, Anayasada belirtilen “laik devlet” ilkesine ve İnkılap Kanunlarına, TCK’nın 257. maddesindeki kamu görevlilerinin “Görevi Kötüye Kullanma” ve 309. maddesinde sayılan “Anayasayı ihlal” suçlarına delil teşkil ettiği savunuldu. Suç duyurusu sahipleri adına dilekçeyi CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan bugün Üsküdar Savcılığına iletilmek üzere Ankara Cumhuriyet Savcılığına verdi.

Şikayetçi Milletvekilleri ve suç duyurusu şöyle:

1- Kazım ARSLAN
CHP Denizli Milletvekili

2- Sibel ÖZDEMİR
CHP İstanbul Milletvekili

3- Eren ERDEM
CHP İstanbul Milletvekili

4- Hayati TEKİN
CHP Samsun Milletvekili

5- Yakup AKKAYA
CHP İstanbul Milletvekili

6- Akın ÜSTÜNDAĞ
CHP Muğla Milletvekili

7- Ünal DEMİRTAŞ
CHP Zonguldak Milletvekili

8- Kamil Okyay SINDIR
CHP İzmir Milletvekili

9- İrfan BAKIR
CHP Isparta Milletvekili –

10- Fatma KAPLAN HÜRRİYET
CHP Kocaeli Milletvekili –

11- Niyazi Nefi KARA
CHP Antalya Milletvekili

12- Şenal SARIHAN
CHP Ankara Milletvekili


ŞÜPHELİLER                    :

1- Hilmi TÜRKMEN – T.C. Üsküdar Belediye Başkanı

2- İstanbul ili Üsküdar ilçesinde, 13/12/2016 tarihinde, kamuya açık bir alanda gerçekleştirilen “Halep Mitingi” düzenleyicileri.

3-  13/12/2016 tarihinde, Üsküdar ilçesindeki Halep Mitingi esnasında T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı resmi plakalı araçtan Hilafet ve İslam Birliği çağrısı yapan kişi ya da kişiler.

SUÇ                      :                 T.C. Anayasası’nın 2 ve 174. maddelerine aykırı eylem ve işlemlerde bulunmak, Hilmi TÜRKMEN yönünden 5237 Sayılı TCK’nın 257 nci maddesini ihlal, miting düzenleyicileri ve çağrıcılar yönünden TCK’nın 216 ve 217 nci maddelerini ihlal.

SUÇ TARİHİ      :      13/12/2016

KONU                  :     13/12/2016 tarihinde, İstanbul ili Üsküdar ilçesinde, Halep Mitingi adı altında düzenlenen etkinlik esnasında T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı 34 KIU 64 plakalı resmi aracın hoparlöründen yapılan halife seçme ve İslam Birliği kurma çağrılarının açıkça ayrımcılığa, laik ve demokratik anayasal düzene, Anayasada belirtilen “laik devlet” ilkesine ve İnkılap Kanunlarına, TCK’nın 257. maddesindeki kamu görevlilerinin “Görevi Kötüye Kullanma” ve 309. maddesinde sayılan “Anayasayı ihlal” suçlarına delil teşkil etmesiyle ilgili şikâyetimizdir.

AÇIKLAMALAR       :

Halep Mitingi, 13/12/2016 tarihinde, İstanbul ili Üsküdar ilçesinde düzenlenmiş, mitingin düzenleyicilerinin hilafet ve İslam Birliği çağrısı içerikli metni, T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı 34 KIU 64 plakalı resmi aracın hoparlöründen seslendirilmiştir. İlgili görüntü kayıtları sosyal medyada yayılmış ve toplumun tepkisine yol açmıştır (Görüntü Kaydı: http://www.birgun.net/haber-detay/uskudar-belediyesi-sponsorlugunda-hilafet-deklarasyonu-en-kisa-zamanda-halifemizi-secmeliyiz-139432.html ).
Kamuya açık bir alanda, açıkça anayasamız ve yasalarımızda tarifi belirtilmiş ayrımcılık karşıtı düzenlemelerin, laik devlet ilkesinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü demokratik anayasal düzenin, İnkılap Kanunlarının ihlali, bu düzeni ortadan kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye dönük girişim sayılabilecek şu ifadeler bahse konu T.C. Üsküdar Belediyesi aracı hoparlöründen seslendirilmiştir:

“(…) Mısır, Irak, Suriye’de bu kanlı, bu zillete düşmüş günlerden kurtulmamız için en kısa zamanda İslam birliğini tekrar tesis etmeli ve halifemizi seçmeliyiz. ‘Ey müminler, toparlanın, ayrılığa düşmeyin, Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, emrini yerine getirmediğimiz müddetçe İslam dünyasından, zulüm, kan, gözyaşı asla eksik olmayacaktır. Kurtuluş sadece Kur’an’a ve Resulünün izinden gitmeye bağlıdır. Yoksa bir araya geldikçe ağlar dualar eder gideriz. Bundan kurtulmanın yolu Kur’an’a ve sünnete sımsıkı sarılmaktan, okumaktan, çalışmaktan ilme, irfana ve medeniyete sarılmaktan geçmektedir. Çözüm ve çare bellidir. Cenab-ı Hak bizi bu gaflet uykusundan uyandırsın. Cenab-ı Hak bizlere feraset, basiret ve dirayet versin. Buradan Üsküdar’dan kardeşlerimizle bir daha haykırıyoruz. Ey Kâfirler, ey emperyalistler, ey Siyonistler siz bize geçmişte ne yapabildiniz ki?…”

İnanç ve ifade özgürlüğü bir hak olmakla birlikte, anayasal demokratik ve laik düzenin tüm kurum ve kurallarının kamuya açık alanlarda ve kamu olanaklarıyla ilga girişimi hiçbir demokratik ülkede yasal koruma altına alınamaz. Demokratik, laik Cumhuriyetin, hukuk devletine ve seçimlere dayalı parlamenter düzenin yerine Halife esasına dayalı Şer’i kurallar bütününün getirilme girişimi, laik ve demokratik anayasal düzene, Anayasada belirtilen “laik devlet” ilkesine ve İnkılap Kanunlarına, TCK’nın 257. maddesindeki kamu görevlilerinin “Görevi Kötüye Kullanma” ve 309. maddesinde sayılan “Anayasayı ihlal” suçlarına delil teşkil etmektedir.

Bahse konu Halife seçimi çağrılı miting sırasında kullanılan kamu malı ses sistemi ve  T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı resmi plakalı araç yoluyla, kamusal alanda işlenecek anayasal düzeni ihlal başta olmak üzere yukarıda sayılan suçlara kamu eliyle bir anlamda göz yumulduğu görülmektedir. Laik Cumhuriyet rejiminin anayasal düzenini açıkça ortadan kaldırmaya ve Halifelik ile şeriat kurallarını İslam Birliği adı altında ülkemizde ve bölgemizde tesis etmeye dönük bu gerici çağrı karşısında T.C. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi TÜRKMEN öncesinde resmi araç tahsisine ve resmi araç içinden hilafet anonsuna müsaade etmesi nedeniyle açıkça görevi kötüye kullanma suçunu işlemiştir.

Ayrıca, “Halep Mitingi” düzenleyicileri, miting esnasında T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı resmi plakalı araçtan Hilafet ve İslam Birliği çağrısı yapan, görüntü kayıtlarından kimliklerini net biçimde saptama olanağımızın olmadığı kişi ya da kişiler, T.C. Anayasası’nın 2 ve 174. maddelerine aykırı eylem ve işlemlerde bulunmak, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine muhalefet etmek suçlarını işledikleri açıkça ortaya çıkmıştır.

NETİCE ve TALEBİMİZ:

Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerden dolayı, mevcut şüpheliler ile birlikte tespit edilecek diğer şüphelilerin haklarında T.C. Anayasası’nın 2 ve 174. maddeleri, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu maddeleri uyarınca kamu davası açılmasına ve şüphelilerin cezalandırılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz. 16/12/2016

Trabzonlu Başkanlar Gaza Bastı

 

 

25 Nisan – 3 Mayıs arası Gebze Kent Meydanı’nda yapılacak olan 1. Trabzonlular Festivali’nin çalışmaları tam gaz sürüyor. Festival çalışmaları kapsamında Trabzon’a çıkarma yapan dernek yönetimi kent protokolü tarafından yoğun ilgi gördü.trabzonlu başkanlar

  1. Trabzonlular Festivali’ne Trabzon protokolünü davet etmek üzere Trabzon’a giden Gebze Trabzonlular Derneği büyük ilgi gördü. Dernek Başkanı Necdet Demirtaş, Başkan Yardımcısı Recep Kaya ve Başkan Yardımcısı Zihni Aydın’ın katıldığı ziyaretlerde protokol bizzat festivale davet edildi.

MECLİS TOPLANTISINA KONU OLDU

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun yoğun ilgi gösterdiği Gebze Trabzonlular Derneği yönetimi meclis toplantısına davet edildi. Toplantıda festivalden bahseden ve herkesin katılmasını bizzat öneren Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, dernek yöneticilerini onure etti.

 

Haber Yayın:Yusuf Ünel

Gazeteciler Birlik oldu ve Tabela Derneği Olmayacağız Dedi

sakarya gazeteciler birliği

 

Sakarya Gazeteciler Birliği ilk genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Başkanlığa Yeni Sakarya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Mehmet Zeki Aydıntepe getirildi. Aydıntepe birçok projesi olduğunu söyleyerek, “Tabela derneği olmayacağız” ifadelerini kullandı

 

71 ÜYE GAZETECİ

sakarya gazeteciler birliği.jpg1Büyük bölümünü ilimizde yayın yapan gazetelerde aktif olarak çalışan gazetecilerin oluşturduğu 71 üyeli Sakarya Gazeteciler Birliği, ilk genel kurulunu Demiryol-İş Sendikası toplantı salonunda gerçekleştirdi. Birlik üyelerinin tamamının katıldığı genel kurulda Divan Başkanlığı’nı Necmettin Turan, divan üyeliklerini ise Ali Fikri Aşık, Nuri Tokyürek ve Funda Deryaoğlu yaptı.

YOK OLMAK ÜZERE

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, toplantıdaki ilk konuşmayı yapan Kurucu Başkan Müjdat Çetin, gazetecilik mesleğinin Türkiye’de olduğu gibi, ilimizde de yok olmaya yüz tuttuğunu ifade ederek, önüne gelenin gazeteci sayıldığı bir ortamda standartları yükseltmek istediklerini söyledi. “Her önüne gelenin gazeteci olması için değil, meslekten gerçek gazetecilerin çıkması için yola çıktık” diyen Çetin, “Başkanlığa sevgili Zeki ağabeyimiz aday oluyor, kendisine başarılar diliyorum ve genel kurulumuzun camiamıza hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

sakarya gazeteciler birliği.jpg2FEDERASYONA KATILIM

Çetin’in konuşmasının ardından, seçilecek başkana federasyona katılma yetkisi içeren ek gündem maddesi kabul edildi. Sonrasında konuşan Divan Başkanı Turan, birliğin kuruluşunda bizzat yer aldığını belirterek, “Ayrıca kuruluş tüzüğünü de hazırladım. İnşallah güzel bir genel kurul olacak” diye konuştu.

1954’TEN BERİ MESLEKTE

Son olarak konuşan başkan adayı Mehmet Zeki Aydıntepe ise 45 yıldır gazetecilik mesleğinin içinde olduğunu hatırlatarak, “Bir gazeteciler birliği kurulmak istendi, ben 1954’te başladım gazeteciliğe ve o tarihten beri gazeteciliğin içindeyim. O tarihlerde akşam gazeteleri vardı. 1980’lerden sonra ise adeta bir devrim niteliğinde ofset gazeteler çıkmaya başladı. Gazetecileri dernek anlayışı birleştirir” diye konuştu.

ÇETİN’İN GAYRETLERİ

Sakarya Gazeteciler Birliği Derneği’nin Kurucu Başkanı Müjdat Çetin’in inanılmaz bir gayret göstererek birliğin üye sayısını 71’e yükselttiğini söyleyen Aydıntepe, “Ben bir şey beklemiyorum, benim yapmak istediğim hizmetler var, ‘Gel başkan ol, bunları uygula’ denirse bana, başkanlığa aday olabileceğimi söyledim, ‘Tabela derneği olmamalıyız’ dedim. ‘Hepimiz birlikte olalım’ dedim” ifadelerini kullandı.

GAZETECİLER SİTESİ

Kendi başkanlığı döneminde yapacağı çalışmalar hakkında da bilgi veren Zeki Aydıntepe, “Ben 40 yıldır Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin Sakarya Temsilciliğini yapıyorum, bu temsilciliğin üyelerine çok güzel hizmetleri var, en son Bursa şubesinde aynı şekilde tesisleşmeye gidiliyor” dedi. Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin İstanbul Beylikdüzü’nde, üyeleri için 110 metrekarelik dairelerden oluşan Gazeteciler Sitesi kurduğunu söyleyen Aydıntepe, “Bunun dışında başka yerlerde de örnekleri de var. Bizim kurduğumuz derneğimiz de tabela derneği olmasın, böyle güzel hizmetleri olsun istiyorum” diye konuştu.

BİZDE DE BUNLAR OLSUN

“Başkanlığını yaptığım dernek tabela derneği olursa o işin tadı tuzu kalmaz” diyen Aydıntepe, “Ben gazetecilerin en çalışkan isimlerinden oluşan bir yönetim olsun istedim, Beylikdüzü’nde olan Gazeteciler Sitesi, bizde de olsun istedim ve yola koyularak, çeşitli kurumlara fikrimiz açıkladım. Kendileri de araştırdılar ve ‘Elinizi çabuk tutun’ dendi bize, bakın bunun finans kaynağı şu; Biz kamu görevi yapıyoruz, son derece saygın bir meslek gazetecilik ama geliri az, çilesi boldur” ifadelerini kullandı.

sakarya gazeteciler birliği.jpg3BEN BUNLARI YAPARIM

Kiradan bile çok daha düşük ödemelerle gazetecileri ev sahibi yapabileceğini söyleyen Aydıntepe, “Şimdi gazetecilerin birliğini güçlü şekilde ortaya koyalım, bakın mesela Basın İlan Kurumu gazetecilere 4 bin 200 lira faizsiz kredi veriyor, niye biz de vermeyelim? Ben bunları yapacağım” şeklinde konuştu. “Gazeteciler Birliği Sitesi’ni yüzde 99 yaparız, ama yüzde 1, yüzde 99’un önüne geçebilir, buna bir şey diyemem” ifadelerini kullanan Aydıntepe, “Zaten uzun soluklu başkanlık istemiyorum, uzun değil kısa vadeli başkanlık istiyor ve yapabileceklerimi, yapacaklarımı mertçe söylüyorum” ifadelerini kullandı.

HAYIRLA YÂD EDECEKLER

Aydıntepe, hedeflerin gerçekleşmesi durumunda, çok güzel bir iş başarmış olacaklarını da sözlerine ekleyerek, “Bu sayede gazeteci arkadaşlarımızın çocukları da bizleri, hepimizi hayırla yâd edecektir” dedi. Aydıntepe’nin konuşmasının sonunda seçime geçildi. Zeki Aydıntepe üyelerin tamamının oyları ile başkan seçildi.

YÖNETİM KURULU

Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Başkan Zeki Aydıntepe, Ferruh Bulut, Salih Yalçıntaş, Zerrin Anıl, Ekrem Ürdüç, Betül Balcı, Ahmet Kaya, Ediz Canbaz, Semra Can. Yedik Yönetim: Abdullah Can, Erhan Tandoğan, Sinan Kolcu, Mustafa Süke, Fethi Özer, Hakan Arslan, Rabia Bakas, Tuğba Demirtaş. Denetim Kurulu (Asil): Cavit Dereli, Safa Polat, Gülhan Yılmaz. Denetim Kurulu (Yedek): Nuri Tokyürek, Bilal Bilir, Birsen Kır. Federasyon Delegeleri (Asil): Müjdat Çetin, Salih Yalçıntaş, Arda Aydıntepe, Ali Fikri Aşık. Federasyon Delegeleri (Yedek): Abdullah Can, Osman Raif Ugan, Orhan Becan, Fatih Fidan.

Haber Yayın:Yusuf Ünel

 

Bu Festival Olay Olur

Gebze Trabzonlular Derneğinin Gebze Kent Meydanında düzenleyeceği 1. Trabzonlular Festivali görücüye çıktı. Basın mensuplarına festivalin detaylarını anlatan Başka Demirtaş “Gebze bu festivali unutamayacak” dedi.

festivalUzun süredir alt yapı çalışmalarının sürdüğü öğrenilen 1. Trabzonlular Festivali bölge basınına tanıtıldı. Dev festival hakkında detaylar veren Gebze Trabzonlular Derneği Başkanı Necdet Demirtaş, “Festivalimiz 25 Nisan’da başlayacak olup 9 gün sürecektir. Bu sürede Gebze Halkı’na bu güne kadar gördükleri en büyük ve görkemli festivali sunmaya kararlıyız. Bu kadar iddialı söylemlerde bulunmamın altı tatbiki boş değil. Festival için çözüm ortağımız olan organizasyon firması bu işi ülkede en iyi yapan firmaların başında geliyor. Daha önce Feshane organizasyonu ve bunun gibi birçok zor işi başarı ile sonuçlandıran firmamıza güvenimiz sonsuz” şeklinde konuştu.

HERKESE AÇIK DAVET
Festivalin yalnızca Trabzonlulara özel olmadığını Trabzon kültürünü merak eden herkesin keyifle vakit geçirebileceği bir şölen hazırlığında olduğunu dile getiren Başkan Demirtaş, “Tabi burada asıl iş hemşerilerimize, siz basın mensuplarına ve en önemlisi Gebzelilere düşüyor. Festivalimizi bölgede yaşayan tüm vatandaşlarımızın keyif alabileceği şekilde yapacağız. Sadece Trabzonluların değil tüm illerin zevkle katılacağı bir şölen olacaktır” dedi.
HER ŞEY PROFESYONEL

Festival Gebze’mizin göz bebeği olan kent meydanında yapılacaktır. 9 gün sürecek olan festival 25 Nisanda başlayacaktır.  Meydanda kurulacak olan stantlarda yöresel her şeyi bulabileceksiniz. Bu stantları kurarken sitemli Çalışmaya özel gösterdik. Her standı birbirinden farklı tutmaya özen gösterdik. Mesela her yerde köfte ekmek satan adamlar görmeyeceksiniz. Festivali köfte festivaline çevirmeyeceğiz. Yeme içme bölümümüz ayrı hediyelik eşya stantları ayrı olacak. Bu stantların kent meydanına dizimi özel mimarlar Tarafından belirleniyor. Yani gelişi güzel iş yapmıyoruz” diyerek festivalin ne kadar sağlam temeller üzerine atıldığını anlattı.

festival.jpg1KENT KONSERE DOYACAK
Dev festivalde her gün birbirinden önemli sanatçıların konser vereceğinin müjdesini de veren Başkan Demirtaş, “Festivalde birde sahnemiz olacak ve bu sahnede her akşam konserler olacak. Konserlere katılım sağlayacak sanatçıları ilerleyen günlerde siz değerli basın mensupları ile paylaşacağız. Festivalin ilk ve son gününde tüm ülkede sevilen ve kabul görmüş isimlerin konser vermesini sağlamak için görüşmelerimiz sürüyor” dedi.

ÖNCELİK GEBZELİ FİRMALARIN
Festivalde yer almak isteyen firmalarda Gebze bölgesinin esnafının çıkarlarını da gözettiklerinden bahseden Başkan Demirtaş, “Birde şunu da eklemek isterim. Türkiye’nin her tarafından özellikle Trabzon’dan bu festivale katılmak isteyen birçok firma var.  Stantların kiralanması ile alakalı organizasyon firmamıza öncelikli olarak Gebze bölgesi esnaflarımıza verilmesi konusunda kati olarak şart sunduk” diyerek bölge esnafına sahip çıktıklarını dile getirdi.

TRABZON’UN TÜRKİYE’NİN T’Sİ
Son günlerde Trabzon’u hedef alan mihraplara da gönderme yapan Başkan Demirtaş, “Trabzon’un kent olarak ülke duruşundan rahatsız olan bazı kesimlerin son günlerde yapmış olduğu karalama kampanyasını bu ve bunun gibi güzel işlerle bertaraf edeceğimize inanıyorum. Trabzon’un Türkiye’nin T’si olduğunu herkes bilir” diye konuştu.

5 Kişi Donmak Üzereyken Kurtarıldı

SAMSUNG CSC

Adıyaman’ın Sincik İlçesi, Geçitli Mezrasında yoğun kar yağışı ve dondurucu soğuk nedeniyle yolda kalan araçtaki vatandaşlar, Malatya Büyükşehir Belediyesi karla mücadele ekipleri tarafından kurtarıldı.

Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş ile Sincik Kaymakamı Tunahan Efendioğlu’nun yardım istemesi üzerine harekete geçen Büyükşehir Belediyesi ekipleri 8 saatlik çalışmanın sonunda gece yarısı saat 00.30’da araçta mahsur kalan vatandaşlara ulaşarak, kurtarmayı başardı.

Malatya’da 106 mahalle yolu kapandı

Cuma günü başlayan ve Cumartesi – Pazar günleri etkili olan kar yağışı, Malatya genelinde 106 mahalle yolunu ulaşıma kapatırken, kapanan mahalle yollarının toplam uzunluğu 1.500 km’yi aştı.

Kar yağışı ile birlikte Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne ait karla mücadele ekipleri tuzlama ve yol açma çalışmalarına başladı. Malatya genelinde karla mücadele çalışmaları yoğun bir şekilde sürerken, Adıyaman Valisi’nden gelen yardım talebi üzerine, Adıyaman’ın Sincik İlçesi’ne bir ekip gönderildi.

8 saatlik çalışma sonucunda 5 yolcu donmak üzereyken kurtarıldı

21 Mart Cumartesi günü Adıyaman’ın Sincik İlçesi’ne bağlı Gecitli mezrasında yolda kalan bir araç içerisinde yolcuların mahsur kaldığını belirten Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nden yardım istedi.

Hemen harekete geçen Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ekipler, saat 16.00 sularında başladıkları kurtarma operasyonunda, saat 00.30 sularında yolculara donmak üzereyken ulaştılar.

 

SAMSUNG CSC

Malatya’ya getirildiler

Malatya’dan, Adıyama’a giden İbrahim Aysöndü yönetimindeki 02 ZA 584 plakalı yolcu minibüsü, içindeki Niyazi Ülker, Hüseyin Çavuş, İsmet Ünal ve Remziye Gencer Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından kurtarılarak, Malatya’ya getirildiler.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Yol ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığına bağlı İlçe Yol Yapım ve Bakım Şube Müdürlüğü ekipleri 3 iş makinesi ile birlikte yolcuları kurtarırken, karla mücadelenin yanı sıra;  dondurucu soğuk ve yoğun sise karşı da amansız bir mücadele verdi.

Mazot dondu, araç buz tuttu

12 saat kurtarılmayı beklediklerini belirten araç şoförü İbrahim Aysöndü, “Aracımızdaki mazot dondu. Aracın her tarafı buz tuttu. Ölümün soğuk yüzünü gördük. 1 saat daha geç gelselerdi burada ölebilirdik. Acil çağrıya kulak verip bizi kurtarmaya gelen Malatya Büyükşehir Belediyesi ekiplerine teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

Malatya genelinde karla mücadele çalışmaları yapılıyor

Öte yandan Malatya Büyükşehir Belediyesi ekipleri karın yağmasıyla birlikte Malatya’nın her noktasında harekete geçerek vatandaşların olumsuz etkilenmemesi için 24 saat aralıksız çalışıyor.

Başta Malatya merkez olmak üzere bütün yolları açık tutmaya çalışan Büyükşehir Belediyesi, ulaşıma kapanan 106 kırsal mahallenin yolunu açmak için büyük çaba gösteriyor.