Etiket arşivi: Demirel

Süleyman Demirel İle Anılarım

ilhan karaçay‘Ahirete Göç eden ünlü dostlar ile anılarım’ kitabıma, ne yazık kı Süleyman Demirel de eklendi.
Başlangıçta siyasi görüşlerimiz bağdaşmazdı rahmetli ile…
Ben bir CHP’li olarak, O ise Ragıp Gümüşpala’dan devraldığı Adalet Partisi Başkanı olarak ayrı siyasi görüşlere sahiptik.
Bu nedenle gençlik yıllarımda en azından sempati duymazdım rahmetliye.

1984 yılında, geri dönüş yaptığım Mersin’de, Belediye Başkanlığı için bağımsız aday olma kararı almıştım. Bir gazeteyi ziyaretim sırasında, gazete sahibi dostum, ‘Gel seni Doğru Yol Partisi (DYP) adayı yapalım’ demişti.
Ben bu teklife sıcak bakmamıştım. ‘Ben CHP kökenliyim, olmaz’ demiştim. O ise, ‘Bal gibi olur. Sen bir Mersinlisin. Mersinliler’e hizmet edeceksin. Avrupa deneyimin var. Bu seçimde parti etiketi değil, kişi etiketi önemli’ demişti.

Bu teklif daha sonra aklıma yatmıştı ama, aday adayı olarak 10 rakibim vardı. ‘Ben bu yarışa girmem’ dediğim gazete sahibi dostum, aynı anda Ankara’yı aradı. Birileriyle görüştü. Sonra da bana, ‘Sen merak etme, senin adaylığını Süleyman beye onaylatacağım.’ demişti.

Bu durumda DYP aday adaylığını kabul etmiştim. Sonunda da tek aday ben oldum.

Rahmetli Demirel, her gün ülkenin çeşitli kentlerini telefonla arar ve kendisi ile görüşmek için toplanan kişilerle tek tek görüşürdü. Bir cumartesi günü sıra Mersin’e gelmişti. Telefon saatini beklemek için ben de toplantı yerine gitmiştim.
Konuştuğu kimselerin adını tek tek söylerdi Demirel. Kentin sorunlarını da bilirdi. Çiftçinin mahsulünün rekoltesini ve fiyatını da bilirdi. Konuştuğu kişilere, falana da selam söyle demeyi ihmal etmezdi. Her gün onlarca kente telefon edip sorunları dinleme meziyeti Demirel için olağan bir işti.
O gün ben de iki kelime konuşmuştum Demirel ile. Bana ‘Hayırlı olsun’ demesi ile aday adaylığından adaylığa geçmiş olduğumu sezinledim.

 

 süleyman demirerl haber

Seçim kampanyalarımda, Hollanda’daki belediyecilikten kesitler sunmuştum.
Sosyal Yardım Fonu projemi, rahmetli Turgut Özal ‘Fak-Fuk-Fon’ olarak benden almıştı.
Sonuç malumdu. Özal’ın adayları 67 ilin 64’dünü kazanmıştı.

Seçimlerden sonra Hollanda’ya yeniden dönüş kararı almıştım. Hollanda’ya döndüğüm zaman, Demirel’in posta adres listesine ben de eklenmiştim. Sık sık tebrik kartı ve mektup gönderirdi rahmetli.
Genel seçimler yaklaştığı zaman bana bir mektup geldi. ‘Genel seçimler için DYP’den Mersin adayısınız ve birinci sıradasınız’ diye yazmıştı.

Bu teklife yanıt vermek çok zor oldu. Ama daha sonra zor da olsa yazdım: ‘Bir Hollandalı ile evliyim. İki çocuğum var. Mersin’de iki yıl kaldık. Çocuklar çok güzel Türkçe öğrendiler. Hollanda’ya yeniden yerleştik. Bu durumda Ankara’ya yeni bir göç benim için çok zor olacak. Bu nedenle beni bağışlayınız.’

Rahmetli daha sonra bana yanıt vermedi.
Belli ki mektubumdan hoşnut olmamıştı.
Sonra bir daha temasımız olmadı.
Ama eminim ki, bu dünyadan göç ederken bana kırgın gitmemiştir.

Allah rahmet eylesin. Hepimizin başı sağolsun.

*****

MERHUM İÇİN MÜTHİŞ BİR YORUM:

                      DEMİREL’E VEDA EDERKEN

Bazı devlet adamları için kendi kader çizgileriyle ülkelerinin kader çizgisi birbirinden ayrı düşünülemez. Bu siyasetçilerin şahsi serüvenleri büyük ölçüde ülkenin tarih içindeki yolculuğuyla iç içe girer, birbirini etkiler, yönlendirir.

Dün kaybettiğimiz Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in serüveni bundan tam 91 yıl önce Isparta’nın elektriği olmayan, gaz lambası ile aydınlatılan bir köy evinde başlamıştı. Bu serüven, onu İstanbul Teknik Üniversitesi’nden yüksek mühendis olarak mezuniyetine, oradan bürokrasiye, Başbakanlığa ve ardından ülkenin en üst makamı Cumhurbaşkanlığına kadar taşıdı.

Demirel, geçen yıl İslamköy’de kendi adını taşıyan Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, geldiği noktayı Atatürk’e ve Cumhuriyet’e borçlu olduğunu söylemişti. Onun yaşam öyküsü, Cumhuriyet’in, mütevazı sosyal dokuların içinden gelen insanların önünü açıp, onları yukarıya taşıyarak, ülkenin beşeri sermayesini seferber etmekte gösterdiği başarının da öyküsüdür.

*****

Demirel’in yaşam çizgisi, özellikle siyasete girdikten sonra Türkiye’nin yakın tarihinin iniş çıkışlı güzergâhında seçim zaferleri, yenilgileri, askeri darbeler, tutukluluk günleri, yasaklar ve iktidar mücadeleleriyle yoğrulup şekillenmiştir.

Özellikle 1970’li yıllarda 1980 askeri müdahalesine giden süreçte Türkiye’nin üzerine çöken talihsiz kutuplaşma ve cepheleşme döneminde yaşanan büyük savrulmanın başat aktörlerinden biri olmuştur Demirel.

Gelgelelim bu savrulma, özellikle 1990’lı yılların başından itibaren yerini önemli bir evrime bırakmıştır. 1991’de kurulan DYP-SHP koalisyonu, sergilediği örnek uyum ve uzlaşı kültürüyle demokrasimiz için önemli bir olgunluk sınavı olmuştur. Bu koalisyon, Türkiye’de merkez sağ ile merkez solun pekâlâ el sıkışıp ülkeyi birlikte yönetebileceklerini göstermesi bakımından tarihi bir uzlaşıyı simgelemiştir.

*****

DEMİREL’in bundan sonra 1993’te başlayan Cumhurbaşkanlığı dönemi bu uzlaşı ikliminin devamı olarak görülebilir. Bu dönemde özellikle 28 Şubat’ta demokratik rejimin bir kazaya uğramasını önlemekte Demirel’in oynadığı rol muhtemelen ileride daha iyi anlaşılacaktır.
Toplumun geçmişte kendisine mesafeli duran, eleştirel bakan kesimlerinin önemli bir bölümünün sempatisini, güvenini kazanabilmiş olması, belli bir konsensusu temsil etmesi Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminin önemli bir artısıdır.
Geriye bıraktığı mirasın çok değerli bir yönü, şahsında buluşturduğu değerlerin birlikteliğinde yatıyor. O, bu toprakların insanıydı, Anadolu’nun bağrından çıkan mütedeyyin, muhafazakâr anlayışın temsilcisiydi. Bu yönüyle Anadolu’yu, geleneği temsil ediyordu ama aynı zamanda bu çizginin Cumhuriyet değerleriyle, modern dünyanın gerekleriyle çatışmadığını şahsında etkileyici bir şekilde kanıtlıyordu.

*****

Ve bu mirasta onun demokrasi anlayışı da önemli bir yer tutuyor. Demirel, çoğulculuğu ve açık toplum idealini içselleştirmiş, eleştiriye, farklı görüşlere gösterdiği tahammül ile ifade özgürlüğünü yücelten bir kimlikle karşımıza çıkıyor. Renkli kişiliğiyle, kendisini hicveden karikatüristlerin de yakın dostuydu.

Hatalarına gelince…

Yaşamının büyük bir bölümü ülkenin geçirdiği çalkantıların içinde seyreden bir siyasetçi olarak Demirel’in eleştiriyi hak eden pek çok kararı, icraatı, söylemi bulunabilir, bunların uzun bir listesi çıkarılabilir. Muhtemelen bu yönleri bundan sonra da tartışılmaya devam edecektir.

Son tahlilde insanlar günahları ve sevaplarıyla, artıları ve eksileriyle birlikte değerlendiriliyor. Tarihe mal olmuş her büyük devlet adamı gibi onun hakkındaki en doğru hükmü de kuşkusuz tarih verecek. Bugün söyleyebileceğimiz, Cumhuriyet’in yetiştirdiği en önemli devlet adamlarından birini kaybetmiş olduğumuzdur.

Süleyman Demirel’in yeni mekânında Büyük Türkiye’yi düşlemeye devam edeceğinden şüphemiz yok.

*****

                       BU DA BİR BAŞKA YORUM

Bak kardeşim… Genç çocuk… Yakın tarihi 15 yıldan öteye geçmeyen kardeşim… Bil ki gerçek manada büyük bir Türk büyüğünü kaybettik…

Süleyman Demirel ismini yaz hafızanın bir tarafına…
Benim gençliğim o insanla mücadeleyle geçti…
Geç anladım onun değerini…Çok geç…
Ama bil ki iyi anladım…

Kaybettiğimiz insan, bu ülkenin en yoksul köylerinden birinde, köyünden de yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğdu…
Bu ülkenin Başbakanı oldu…Cumhurbaşkanı oldu…
Otuz beş yıldan çok bu ülkenin siyasetindeydi…

Hapisler yattı…

Ne mazlum edebiyatı yaptı, ne de bu edebiyatın üzerine bir zulüm anıtı dikmeye kalktı.

Ne üç buçuk aylık bir hapsin çile rantiyesi oldu,
Ne de o rantın derebeyi…

İktidar oldu, muktedirliğe soyunmadı
Kibir desen, hiç terk etmediği Güniz Sokak’a hiç uğramadı.

Siyaseten Güniz Sokak’ta doğdu, orada yaşadı, 3 katlı mülküne tek göz oda eklemedi

Bu dünyadan bir “Çoban Sülü” geçti
Cumhuriyet çocuğu olarak Anadolu’nun bir köyünde, tek göz evde doğdu
Onu Cumhuriyet okuttu, o da hep Cumhuriyetine dua etti.

“Çoban Sülü” olarak doğdu, Türkiye Cumhuriyeti’nin dokuzuncu Cumhurbaşkanı olarak öldü.

Bu parantezin içine sığan ve taşan şey ise 1923’te kurulan Cumhuriyettir arkadaş…
Hani “İki ayyaş” diye aşağılanmaya kalkılan o iki aziz insan ve arkadaşlarının cesareti, vizyonu, fedakarlıkları ile kurulan ve bu ülkenin insanlarını Isparta’nın köyünden, İstanbul’un Kasımpaşası’ndan, Malatya’nın, Kayseri’nin yoksul mahallelerinden alıp ta, devletin başına getiren rejimin adıdır o…
Kendini “Soylu” sanan insanların değerini de vermiştir, tıynetsizliğini de göstermiştir.
Soy ağacında yoksulluk yazan insanlardan demokrasi soylularını da işte, bazılarının 10 yıldır yok etmeye, tarihten silmeye çalıştığı Cumhuriyet bağışlamıştır bu ülkeye…

Genç adam…Genç kızımız…Çocuğumuz…
İyi tanıyın bu insanları…
İnsanlar nankör olabilir…
Ama nesiller o nankörlüğün hamalı olamaz…

Adı Süleyman Demirel’dir…
İslamköy’de doğmuştur…Ramazan’ın arifesinde bize veda etmiş, Nazmiye Hanım’ın yanına gitmiştir…

Meşakkatli bir Türkiye tarihidir geride bıraktığı…

Devlet adamlarına, sonu “M” harfiyle biten hitapları sevmem.
Ama hayatta bir jokerim varsa, onu da bu büyük Türk devlet adamı için kullanmak isterim.
Güle güle Sayın Cumhurbaşkanım…
Bize öylesine güzel bir hayat hikayesi, ondan güzel bir hoşgörü mirası bıraktınız ki…
Vicdanı olanlarımıza, içinde hala insanlığı kalanlarımıza, nesiller boyu yeter…

 

 

* İlhan Karaçay

Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Ali Kartal’dan Taziye Mesajı

Solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Türkiye Cumhuriyeti 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in vefatı nedeniyle taziye mesajı yayınlayan Demokrat Parti Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Ali Kartal, “Baba unvanını tek alabilen siyasetçi sayın Süleyman Demirel’ i kaybetmenin üzüntüsünü yaşamaktayız” dedi.

demokrat parti

 

Türkiye Cumhuriyeti 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in vefatını geceyarısı öğrendiğini ve o andan itibaren büyük bir üzüntü içerisinde olduğunu kaydeden Kartal, “Siyasi yaşamı boyunca verdiği mücadeleler ile örnek teşkil etmiş bir siyasetçiyi kaybettik. İsmi Türk siyasi tarihinde kalın harflerle yazılmış bir siyasetçiyi kaybettik. Darbe dönemlerinde ülkenin geleceği için kendisini ortaya koymuş bir siyasetçiyi kaybettik. Kısacası Türkiye babasını kaybetti. Tüm Türkiye’nin başı sağolsun” şeklinde konuştu.

 

1 Kasım 1924 doğumlu olan Süleyman Demirel 91 yaşında hayata veda ederken Demokrat Parti Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Ali Kartal taziye mesajında şu ifadelere yer verdi; “Babamız Türkiye’nin en zor dönemlerinde büyük sorumluluklar üstlenmiştir. Türkiye’nin demokratikleşmesinde, demokratik hayat mücadelesinde önemli bir yere sahip oldu. Zor yıllarda Cumhurbaşkanı, Başbakan, muhalefet lideri olarak önemli sorumluluklar üstlendi.Türk siyasi tarihinde derin izler bırakan, ülkemizin kalkınma sürecinde katkıları bulunan Süleyman Demirel, devlet ve siyaset adamı olarak siyasi tarihimizin önemli isimleri arasında yer aldı.. Sayın Demirel, üstlendiği görevler, gerçekleştirdiği hizmetler ve siyasetteki rolü ile milletimiz tarafından ilerleyen yıllarda da hatırlanacak ve örnek alınacaktır. Tekrar milletimizin başı sağolsun diyorum.”demokrat parti.jpg hasan ali kartal

Seymenli Öğrencilerden Şiir Gecesi

 

42Özel Seymen Eğitim Kurumları Anasınıfı, İlkokul, Ortaokul ve Lise öğrencilerinin hazırladığı şiir gecesi, büyük bir ilgiyle izlendi.

Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen sevgi temalı şiir dinletisinde Seymenli öğrenciler seyircilere şiir, dans, müzik, drama şöleni yaşattılar.

Girişin bir kitapla gerçekleştiği gecede anasınıfından liseye kadar her yaştan 135 öğrenci görev aldı.

Doğa, insan, yaşam, anne, yurt, dostluk, aşk, Atatürk ve çocuk sevgisinin işlendiği gecede öğrenciler çocuğa yönelik her türlü şiddeti kınayarak konukları bu konuda duyarlı olmaya davet ettiler. Çok sayıda davetli ve velinin izlediği etkinlik izleyenler tarafından çok beğenilerek ayakta alkışlandı.

AĞAÇ OLUŞTURUP GÜVERCİN UÇURDULAR64

Etkinliğin girişinde dağıttıkları mektupla gelen her konuğu sevgiye davet eden Seymenli öğrenciler, sahnede büyük bir ağaç oluşturup güvercinler uçurarak etkinliği alkışlar eşliğinde sonlandırdı.

Programa, Kurucu vekili Hamiyet Satı, Lise Müdürü Ercan Demir, Darıca Yerleşkesi Genel Müdürü Murat Kaya, idareciler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı.

‘Hepimiz Şimşek’in Paltosundan Çıktık’

cihat

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, Sakaryalı yazar ve özdeyiş sanatçısı Selahaddin Şimşek’in yeğenini evinde ziyaret etti. Demirel, “Hepimiz Ş.’nin paltosundan çıktık. Sakarya Ş.’ye borcunu ödeyecek” dedi

BEYAZ LEKE STÜDYOSU

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, Sakaryalı yazar ve özdeyiş sanatçısı Selahaddin Şimşek’in yeğeni Necmettin Şimşek’i evinde ziyaret etti. Ziyaret, Necmettin Şimşek’in oğlu Osman Melik Şimşek ve arkadaşlarının müzik stüdyosunda gerçekleşti. Selahaddin Şimşek’in efsane tiyatro grubu “Beyaz Leke” adını taşıyan müzik stüdyosunda Osman Melik Şimşek, Akın Taşkın Derin, Hüseyin Semih Güzer, Kubilay Mustafa Gürler ve Güney Özcan’ın yaptığı müzikleri dinleyen Cihat Zafer Demirel, “Efsane devam ediyor. Sanatın sonu yok. Selahaddin Şimşek’in yazılarından, mektuplarından kim bilir ne güzel şarkılar yapacaksınız” diyerek Beyaz Leke Stüdyosu sanatçılarına teşekkür etti.

BÜTÜN YAZILARI KİTAPLAŞACAKcihat2

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, Selahaddin Şimşek’in de yaşadığı evin bahçesinde bulunan müzik stüdyosunda gerçekleşen ziyarette Necmettin Şimşek’le Selahaddin Şimşek’in el yazısı eserlerinin nasıl kitaplaşacağı üzerine konuştu. Ünlü özdeyiş sanatçısı Ş.’nin el yazısıyla notlarının ve mektuplarının da mutlaka kitaplaştırılacağını söyleyen Demirel, “Selahaddin Şimşek’in eserlerini okura ulaştırmak ve bir Ş. müzesi açmak milletvekilli olursak ilk işimiz olacak” dedi.

EL YAZISI MEKTUPLAR

Demirel, sözlerine şöyle devam etti: “Rahmetli hocamızı tanıyan, onunla uzun zaman geçirmiş arkadaşlarımızla Ş.’nin yazılarının tasnifi çalışmasına zaten başlamıştık. Geçen zaman içinde el yazısıyla mektupları da bulundu. Özel hayata dair bölümleri istisna tutularak bütün yazıları kitaplaşacak. Fahri Tuna, Aybars Bora Kahyaoğlu, Engin Gündoğar, Sezgin Çevik ve Serhat Demirel’e tabii Necmettin Şimşek’e büyük görev düşüyor. İnşallah Büyükşehir Belediyesi ve Zeki Toçoğlu’nun desteğiyle bir Selahaddin Şimşek Müzesi de en kısa zamanda kurulacaktır. Selahaddin Şimşek, ‘Şehirler Kültürleri Kadardı’ dediğinde Sakarya’da bugünkü kültür sanat ortamı mevcut değildi. Türkiye bugünkü Türkiye değildi. Ş.’nin bugünlerde büyük emeği var. O zulümle mücadelenin en sanatkâr, en zarif öncüsüydü. Hepimiz Ş.’nin paltosundan çıktık. Sakarya Ş.’ye borcunu ödeyecek, buna inanıyorum.”zerde

ZERDE İKRAMI

Ziyarette Aday Adayı Cihat Zafer Demirel’e ev yapımı zerde ikram eden Necmettin Şimşek, “Amcam Selahaddin Şimşek, Yenicami’deki kahveden çıktığınız bir gece lokantada yemek yedikten sonra size zorla zerde yedirmiş. Biz yemezsek kimse yemiyor diye zerde de yapmayacaklar. Kültürümüze ait bir değerimiz daha ortadan kalkacak. Gördüğün her yerde zerde yiyeceksin, demiş size. Biz de size zerde yaptırdık” diyerek Cihat Zafer Demirel’in duygulu anlar yaşamasına neden oldu.

“KUĞUNUN SON ÖTÜŞÜ”

Selahaddin Şimşek’in ortaya çıkan mektuplarından birini Beyaz Leke Stüdyosu sanatçıları ve Necmettin Şimşek’le birlikte okuyan Cihat Zafer Demirel, “Burası bizim için mukaddes bir yerdir. Rahmetli ‘Kuğu’nun Son Ötüşü’ adını verdiği mektubuna, ‘Yıllardır zincire vurduğum cümlelerim: Artık hürsünüz, koşun!’ satırlarıyla başlamış. Ş’nin yerine sizler koşacaksınız. Şarkılarınız koşacak, koşmalı. 1987’de Bulvar’da birlikte yürürken ‘Belki bir gün sana mektuplarımı okurum’, demişti. Demek bu mektupları bugün okuyacakmışız. Bu yazılar, mektuplar yayımlandığında göreceksiniz, Sakarya sınırlarını çok aşan bir etki yapacak. İnsanlar, samimiyeti, derinliği, kültürü ve gerçek aşkı görecekler. Aramızda dünya çapında bir sanatçı ve düşünce adamı, bir ermiş yaşadığını görecekler” ifadelerini kullandı.

 

 

Yeni Türkiye Buluşmaları’nda 12 Mart ve Darbeler Tartışılacak

 

 darbe

Konu ve konuklarıyla Yeni Türkiye’nin nabzını tutan ‘Yeni Türkiye Buluşmaları’nda bu hafta “12 Mart ve Darbeler” tüm detayları ile ele alınacak.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Yeni Türkiye Buluşmaları’ konferanslar dizisinin 16’ıncısı 21 Mart Cumartesi günü saat 14.00’de Antalya Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda gerçekleştirilecek.

12 Mart ve Darbeler konusunun işleneceği konferansa Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanel Demirel ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yücel Başdemir konuk olarak katılacak. Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz’ın oturum başkanlığını yaptığı konferansa tüm Antalyalılar davetli.

 

“Çanakkale Direniş ve Zafer Abidesidir”

63Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı nedeniyle açıklama yapan AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, “Çanakkale Zaferi, Türk milletinin mazlum milletler adına sömürgeci batıya karşı verdiği şerefli bir direniş ve zafer abidesidir” dedi

 

EŞSİZ MÜCADELE

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. “Çanakkale Zaferi Çerkesinden Kürdüne, Lazından Boşnağına bütün bir Müslüman Türk milletinin mazlum milletler adına sömürgeci batıya karşı verdiği şerefli bir direniş ve zafer abidesidir” diyen Demirel, “Aziz milletimiz Çanakkale ‘de, çağın en ileri tekniğine karşı eşsiz bir mücadele örneği sergiledi. O günlerde çocuk yaşta olan dedelerimiz, günde bir kap çorba, belki bir tas üzüm hoşafı, belki de bir dilim kuru ekmekle aylarca vatanı için, bayrağı için savaştı” ifadelerini kullandı.

KIYMETİNİ BİLELİM

Cihat Zafer Demirel, mesajını şu sözlerle sürdürdü: “Hayatlarının baharında bu topraklar için toprağa düşen aziz şehitlerimizin bize emanet ettiği bu mübarek vatanda bugün bolluk ve bereket içinde, hepsinden önemlisi hür ve müstakil yaşıyorsak bunun kıymetini bilmeliyiz. Birlik ve beraberliğimizin devamı için elimizden geleni yapmalıyız. Analar ağlamasın, Çanakkale’de göğsünü düşmana birlikte siper eden kardeşler birbirinin kanını akıtmasın diye sürdürdüğümüz Çözüm Süreci başta olmak üzere Türkiye’nin son on yılda elde ettiği ekonomik ve demokratik kazanımları titizlikle korumalıyız. Çanakkale Savaşı, yalnızca Müslüman Türklerin tüm dünyaya vatan, millet, bayrak aşkını ispat ettiği bir destan değildi. Türk milletinin merhametini, azmini, inancını da dünyaya gösteren şanlı bir zaferdi. Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında, aziz şehitlerimizin manevi huzurunda, mukaddes vatanımızı bizlere emanet eden kahraman dedelerimizi hürmetle yad ediyor, her birini sonsuz saygı ve sonsuz şükranla anıyorum.”

‘Sakaryalı Sanatçılar Yüzyıla Damga Vuracak’

faik

 

Faik Baysal Kütüphanesi’ni ziyaret eden AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, “Sakarya göreceksiniz önümüzdeki yüzyıla sanatçılarıyla damgasını vuracak. Bu kadar emek boşa gitmez” dedi

SAKARYA DAMGASI

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, Büyükşehir Belediyesi’nin hizmete açmaya hazırlandığı Faik Baysal Kütüphanesi’ni gezdi. Büyükşehir Belediyesi’nin Sakarya’ya büyük kültürel eserler kazandırdığını söyleyen Demirel, “Sakarya göreceksiniz önümüzdeki yüzyıla sanatçılarıyla damgasını vuracak. Bu kadar emek boşa gitmez” dedi. Demirel, Faik Baysal eserlerinin Türkiye’nin demokratikleşme ve zenginleşmesi yolunda kilometre taşları olduğunu kaydederek, “Ak Parti’nin gücü buradadır. Erdoğan’ı seçen halk aslında bu romanları bu şiirleri seçiyor. Faik Baysal’lar kazanıyor, kazanmaya da devam edecekler. Çünkü halk kendisini kimin adam yerine koyduğunu şıp diye anlar” ifadelerini kullandı.

ADAPAZARI SEVDALISIYDI

Ziyarette duygulu anlar yaşayan Cihat Zafer Demirel, şunları söyledi: “Faik Baysal, hayatının son 10 yılını birlikte geçirdiğimiz büyük bir vatanseverdi. Kalbi Adapazarı sevdasıyla dolu bir insandı. Dünya 5’ten Büyüktür’ün romanını yazdı. Şiirlerini topladığı kitabını bana ithaf etmişti. Her bayram günü dâhil mütevazı evinde daktilosunun başında birlikte olduk. Sait Faik gibi, Kerim Korcan gibi halktan yana, eşitlikten yana, fakiri ezen zengine karşı yaşadı. Sen İslamcısın demedi, ne güzel yazıyorsun dedi. Bu çocukta ne buluyorsun diyen sözde solculara da hep aynı şeyi söyledi: ‘Cihat iyi yazıyor ve onun içinde sadece edebiyata değil bu halka karşı büyük bir sevgi var.’ Faik Baysal’da bu milletin iyiliğini isteyen kocaman bir yürekten başka bir şey görmedim.”faik2

KÜLTÜR HAREKETİ

Sakarya’da Aziz Duran’la başlayan bir kültür hareketi olduğunu söyleyen Demirel, “Rahmetli Selahaddin Şimşek’in açtığı bir yol bu. Fahri Tuna’nın emekleri bu yolu takip etti. Zeki Toçoğlu kültüre sanata desteğini sürdürdü. Ofis Sanat iyi bir örnek. Bu çok önemli. Serdivan’da da iyi şeyler yapılıyor. Sait Faik parkı ayıbımız. Serdivan’da Faik Baysal heykeli anıtı hala yok. Faik Baysal Kütüphanesi ise çok önemli bir adım” ifadelerini kullandı.

PROJE GELİŞTİRDİ

Demirel ziyaretinde kütüphane yetkilisi Çetin Şahin’le konuşurken bir de proje geliştirdi: “Her cuma akşamı burada toplanıp herkes ne okuyorsa o okuduğu kitaptan bir paragraf okuyacak. Yazar ya da tür ayrımı yok, konu ayrımı yok. Ne istersek okuyacağız. Sene sonunda ortaya çıkacak şeyin kardeşlik ve zenginlik olacağına inanıyorum. Belki Büyükşehir bu antolojiyi basar. Zeki Toçoğlu da ‘Faik Baysal Kütüphanesinde Okunmuş Satırlar Antolojisi’ne belki bir önsöz yazar” diyerek sözlerini noktaladı.faik3

 

Sakarya’ya Şehitlik Müzesi Kurulmalı

cihat zafer gazi

Muharip Gaziler Derneği Sakarya Şubesi’ni ziyaret eden AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, “Bütün zamanlarının şehitlerini ve gazilerini temsil eden dev bir müze ve anıt Sakarya’nın mukaddes ve mübarek adını tüm dünyaya duyuracaktır” dedi

AZİZ BİR SEMBOL

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, 18 Mart Çanakkale Şehitleri Haftası öncesi Türkiye Muharip Gaziler Derneği Sakarya Şubesi’ni ziyaret etti. “Çanakkale Şehitleri’ne, Mehmed Akif’e duyduğumuz saygı imanımızın ta kendisidir” diyen Demirel, “Sakarya’nın adının şehitler yurdu olarak Tüm İslam coğrafyasında şerefle anılmasını sağlamalıyız. Sakarya’nın Kurtuluş Savaşımızın en büyük meydan muharebesine adını veren aziz bir sembol olduğunu asla unutmamalıyız. Sakarya’ya Türkiye’nin en büyük Şehitlik Müzesi yakışır” ifadelerini kullandı.

İMAN ABİDESİ PROJESİ

Cihat Zafer Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sakarya’nın sınırları Çanakkale’den başlar. Kore’ye, Kıbrıs’a kadar gider. Şehitlerimizin, Gazilerimizin şerefi, vatan toprağına saygısı, Hz. Hamza’nın şehid olduğu Uhud’a kadar uzanır. Müsümanların, bütün mazlum milletlerin, gönül ve iman coğrafyamızın bütün şehirlerinin, bütün zamanlarının şehitlerini ve gazilerini temsil eden dev bir müze ve anıt, Sakarya’nın mukaddes ve mübarek adını tüm dünyaya duyuracaktır. Bu anıtta, bu topraklar için toprağa düşmüş aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin şeref ve haysiyeti ölümsüzleştirilmelidir.”

ŞEHİDİN HİZMETÇİSİ OLMALI

“Çocuklarına şehitlik ve gazilik nedir öğretemeyen bir ülke dünyanın en zengin ülkesi olsa neye yarar? Bereket ve haysiyet olmadıktan sonra servet neye yarar?” diyen Demirel, şöyle devam etti: “Gazi ve yakınlarımız için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın çok önemli çalışmaları ve projeleri var. Gazilerimiz ve yakınları otobüse bedava binme hakkı tanıdığımız muhtaç insanlar değil, istiklalimizi, şerefimizi, vatanımızı ve ekmeğimizi borçlu olduğumuz yaşayan iman abideleridir. Yahya Kemal’in ‘İslam’ın son ordusudur bu’ dediği ordu çok şükür bizim ordumuzdur. Her zaman da öyle olacaktır. Pakistanlı büyük şair ve düşünür Muhammed İkbal’in, meşhur meydan konuşmasında binlerce insana söyledikleri bizim hayatımızın amacıdır. ‘Rüyamda bana Rasulullah, ‘Bana dünyadan ne getirdin İkbal?’ diye sordu. Ben de, ‘Ya Rasulullah, dünyadan size getirebileceğim değerli ne olabilir ki? Ben size, Çanakkale Şehitleri’nin kanını getirdim’ diyor Muhammed İkbal. Biz de Muhammed İkbal’in kıymetini bildiği şehitlerimizin şerefiyle şereflenmek istiyoruz. Dedemden bana kalan Kurtuluş Savaşı Madalyasını ben de kendi oğluma bunları söyleyerek emanet edeceğim. Bu milletin vekili olacak herkes önce şehitlerin hizmetçisi olacaklarını unutmamalıdır.”

 

“Yarınları Boşa Harcamayalım”

MÜSİAD yönetimi ile bir araya gelen AK Parti milletvekili aday adayı Cihat Zafer Demirel, “Sakarya’nın ve Türkiye’nin nerede koşacağına, nasıl koşacağına kafa yoralım. Hızlı koşalım derken, yanlış bir yarışa girmeyelim. Sakarya’nın ve Türkiye’nin yarınlarını boşa harcamayalım” dedi071

 

“DOĞRU SORULARI SORMALIYIZ

AK Parti milletvekili aday adayı Cihat Zafer Demirel, MÜSİAD Yönetim Kurulu ve SATSO Genç Girişimciler İcra Kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Cihat Zafer Demirel, MÜSİAD ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Sakarya’nın Yeni Türkiye’de hak ettiği yere gelmesi için doğru adayları meclise göndermenin yolu doğru soruları sormaktan geçiyor. MÜSİAD olmasaydı ne olurdu sorusunu doğru cevaplarsak en doğru adayları meclise göndeririz” dedi.

“NASIL KOŞACAĞIMIZA KAFA YORALIM”

Sakarya’nın rakibi başka şehirler ya da başka ülkeler olmadığını söyleyen Demirel, “Sakarya’nın sorunu kendi ihtiyaçlarını doğru belirleyememek, vatandaşı ve ekonomiyi temsil eden sivil toplum kuruluşlarını yeterince dinlememek, anlamamaktır. Her mesafenin ölçüm birimi farklıdır. Anne sıcağıyla kalorifer sıcağını ayırt edemeyen termometreler olmayalım. Yüz metreyi 9 saniyeden kısa sürede koşayım derken 40 yıllık bir ömrü heba etmemek gerekir. Sakarya’nın ve Türkiye’nin nerede koşacağına, nasıl koşacağına kafa yoralım. Hızlı koşalım derken, yanlış bir yarışa girmeyelim. Sakarya’nın ve Türkiye’nin yarınlarını boşa harcamayalım” diye konuştu.

ADAYLIĞINDAN MUTLUYUZ

MÜSİAD Şube Başkanı Ahmet Genç ise, “Cihat Zafer Bey MÜSİAD Genel Merkezi’nde önemli çalışmalara ve başarılara imza atmış bir kardeşimizdir. Genel Başkanımızın iletişim danışmanlığını yapmış, konuşma metinlerini yazmış, MÜSİAD’ın kurumsallaşması ve MÜSİAD değerlerinin iyi anlaşılması için emek vermiş, tanıdığımız, sevdiğimiz bir çalışma arkadaşımızdır. MÜSİAD’ın değerini, yerini bilen bir aday adayıdır. Aday adayı olmasından mutluluk duyuyoruz. Allah yolunu açık etsin. Böyle değerli arkadaşlarımızın aday adayı olmasından memnuniyet duyuyoruz” dedi.

25 BİN DOLARI YAKALAMALIYIZ

Cihat Zafer Demirel, SATSO Genç Girişimciler İcra Kurulu üyeleri ile de bir araya geldi. Gençlerle Türkiye’de girişimcilik kültürü hakkında görüşlerini paylaşan Demirel, “Kişi başına milli gelirimiz 2 bin 500 dolardan 10 bin dolar seviyesine çıktı. Ama burada uzun süre kalması ülkenin zaman kaybetmesi demektir. En kısa zamanda 25 bin dolar kişi başı milli gelirine ulaşmalıyız. Bunu da girişimcilikle, AR-Ge ile, katma değerli ürünle başarabiliniz” ifadelerini kullandı. Demirel, “Türkiye’nin en büyük gücü genç girişimcilerinin bu ülkeyi kalkındırma azmidir. Kimin milletvekili olacağından daha önemli olan şey, genç girişimcilerin nasıl bir Türkiye sorusuna verdikleri cevaptır” diyerek sözlerini noktaladı.

 

“Mağrur Olmayacağız”

çark

Ziyaretlerini sürdüren AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, “AK Parti, bu seçimde de mütevazı, alçakgönüllü, yukarıdan bakmayan adaylarla seçimi kazanacak. Mağrur da, mağlup da olmayacağız” dedi

çark2 ESNAF ZİYARETLERİ

AK Parti Milletvekili Aday Adayı Cihat Zafer Demirel, Çark Caddesi’nde esnaf ziyaretine devam etti. Esnafın yaktın ilgisiyle karşılanan Demirel, “Kibirli, gururlu, vatandaşa yukarıdan bakan politikacı tipini siyaset sahnesinden kovan AK Parti, bu seçimde de mütevazı, alçakgönüllü, yukarıdan bakmayan adaylarla seçimi kazanacak” dedi.çark3

YENİ TÜRKİYE

AK Parti’nin her seçimi “mağlup” olmadan tamamlamasını “mağrur” olmamaya bağlayan milletvekili aday adayı Cihat Zafer Demirel, “Cumhurbaşkanımızı Çankaya’ya çıkaran, Başbakanımızı hükümetin başı yapan asıl güç, kendilerini değil milleti büyük görmeleridir. Yeni Türkiye ancak böyle kurulabilir” diye konuştu.