Etiket arşivi: da

Ayrılsak da Beraberiz

 

 

alptekincevherli2003 yılında kaybettiğimiz Türk Sanat Müziği’nin değerli sanatçısı Rahmetli Yusuf Nalkesen’in o meşhur şarkısında söylediği “Ayırlsak da beraberiz”in nakaratı haberleri izlerken birden dilime dolanıverdi…

* * *

1989 sonrası dünyanın tek başına süper gücü olduğu iddiasını yüksek sesle söylemeye başlayan ABD, SSCB’nin yıkılmasıyla birlikte “Yeni Dünya Düzeni” adıyla at koştururken; sahneye yeni bir tiyatro oyunu konuluyordu.

1989 öncesinde ABD ve SSCB arasında sözüm ona devam eden “Soğuk Savaş” Sovyet Rusya’nın iflası ile tek kişilik oyun halinde ABD tarafından devam ettirilmeye çalışıldı.

Ne zaman ki, halk dilindeki argo tabirle Rusya’nın ‘biti kanlanınca’ oyun, yine esas oğlanla kötü adam arasında sahnelenmeye başlandı.

Güya bir yandan ABD, diğer yandan Rusya dünyayı paylaşmak için mücadele ediyormuş gibi görünürken aslında bir sömürü düzenini iki koldan yürüttüklerini; insanlık ve özellikle de Türk – İslâm dünyası üzerinde müthiş pazarlıklar döndüğünü görüyoruz.

Güya bu düşmanlar, konu Türkiye olunca nasıl da ortak çalıştıklarını bir anda gözler önüne serdiler…

Türkiye, Suriye’deki Sünni Müslümanlara sahip çıkmak saikiyle hareket ederken; bir yandan da AB’nin ve ABD’nin de desteği veya belki de tazyiki ile Şam hükümeti ile giderek düşman haline gelirken asıl oyunun güney sınırlarının PYD-PKK tarafından kuşatılması olduğunu görünce; müttefiki NATO ülkelerine PYD/PKK’ye verdikleri silahların yurdumuz içinde kullanılacağını görerek dur demişti. ABD ve AB ülkeleri bu durumda ayak sürümeye başlayınca bu kez devreye Rusya bodoslama bir şekilde alınarak PKK/PYD’nin Lazkiye’ye çıkışı önündeki en büyük engel olan ve sayıları 3 milyonu aşan Suriye Türklerine karşı açıkça soykırıma girişti. Diğer yandan ABD ile ‘kanka’ olan PYD/PKK, bir anda Rusya ile de ittifak içine girdiğini açıkladı.

Ama bu arada ABD ve AB tarafından da hâlâ desteklenmeye devam etti ve ediyor da…

Şimdi sorarım sizlere; dünyada hangi terör örgütüdür ki, aynı anda iki rakip büyük devlet tarafından aynı anda desteklensin?

Ayrıca biri ticari, diğer askeri yönden Türkiye’ye bağlı olan sözüm ona ‘süper’ olan bu ülkeler, ülkemizle olan bu ittifaklarına rağmen bir terör örgütünü aynı anda niye himaye etsinler?

Var mıdır dünyada örneği?

Demek ki yıkıcı her zaman yıkıcılığını yapıyor…

Sahnedeki oyuncu belki değişiyor ama oyun hep aynı…

* * *

İşte böyle zamanlarda da insanın aklına Yusuf Nalkesen’in sanki ABD ve Rusya’nın aşkını anlatan o şarkısı geliveriyor…
Ne o bensiz edebilir
Ne temelli gidebilir
Ben de böyle bunu bilir

Sade gözden ırağız biz
Alev alev çerağız biz
Ayrılsak da beraberiz

Bazı gün gelir nâz eder
Hem küser, hem niyâz eder
Sanırsın sahiden gider

Sade gözden ırağız biz
Alev alev çerağız biz
Ayrılsak da beraberiz

Allah, milletimizi “el içinde düşmanımsın sen benim, tenhalarda sen benimsin ben senin” anlayışındaki bu çıfıtlardan azade buyursun…

 

 

KİŞİ KENDİNE GÜVENİYORSA BAŞKASINA DA GÜVENİR…

Bengül Ddeoğlu İnsanlar, dünyaya gelirler ve giderler. İnsan ilişkileri dalıp çıkayım şekilde olmamalı. İnsanlar birlikte yaşamak zorundadırlar. Her oyunun bir kuralı olduğu gibi birlikte yaşamanın da belirli kuralları vardır. Bu nedenle insanların, toplum hayatını düzenleyen belirli kuralları öğrenmeleri ve bunları davranış haline getirmeleri hayatın bir gereğidir. Bu kuralların bir kısmı hukuka, bir kısmı örf ve adetlere bir kısmı da inançlara dayalıdır.

Toplum hayatını düzenleyen bu kurallara uymak, insan ilişkilerini geliştirir ve kişilerin mutlu olmasını sağlar. Kurallara aykırı davranışlar; kişileri mutsuz kılar, giderilmesi güç olan durumların meydana gelmesine neden olur. İnsan davranışları, hukuk kurallarına aykırı olursa, “hata veya suç”, örf ve adetlere aykırı olursa “ayıp”, inançlara aykırı olursa “günah” şeklinde değerlendirilir.

Kısaca diyebiliriz ki, insanların birbirleriyle ilişkilerinde; önce kendilerine, sonra da karşısındakilere saygılı olması işlerini kolaylaştırır. Bu karşılıklı etkileşim insan ilişkilerinin bir gereğidir. İnsan ilişkilerinin; ailede, bulunduğu çevrede ve ülke genelinde olduğu gibi diğer ülke insanlarıyla da iyi olması önemlidir. Bu nedenle, insanların iyi alışkanlıklar edinmeleri ve bunu sürekli bir davranış haline getirmeleri kaçınılmazdır.

İnsan önce iyi ile kötüyü ayırt edebilmeli, iyi olanları kendisi için istediği gibi başkaları için de istemeli ve bunu davranış haline getirmelidir. Her insan tek başına olduğu zamanlarda bile, iyi olanları gerçekleştirme yolunda çaba harcamalı ve olumsuzluklardan kaçınmalıdır. Bu ruhsal olgunluğa ulaşmış olan kişi, sorumluluk duygusu taşıyacaktır. İyi ve kötüyü birbirinden ayıracağı için de çevrede olumlu izlenimler bırakır. Bu davranıştan hem kendisinin hem de etrafındakilerin mutlu olacağı unutulmamalıdır

İnsanların; ailede, çevrede, okulda, iş yerlerinde elde ettiği olumlu bilgi ve becerileri davranış haline getirmeleri ve bunlardan, diğer insanları da yararlandırmaları gerekir.

Diğer taraftan insanın kendisini disipline etmesi, kurallara uyması, toplum hayatının vazgeçilmez bir unsurdur. Herkesin bu kurallara uyması kaçınılmazdır.

Edinilen bilgi ve beceriler, olumlu yönde kullanıldığı takdirde bir değer taşır. İnsan davranışları belirli oranda diğer insanları da ilgilendirir. Bu nedenle insan davranışlarının bir bütün olarak ele alınıp değerlendirilmesi ve çıkan sonuçlara göre kişinin kendi hareketlerini tayin etmesi toplum hayatını kolaylaştırır. İnsan ilişkilerini belirleyen kurallar bilinip uygulandığı oranda; insanlar, medeni ve seviyeli bir toplum meydana getirmiş olurlar.

Böyle bir ortamın oluşması sonunda insanlar haz ve gurur duyarlar. Toplumun her kesiminde fertlerin eğitilip gerekli bilgi ve becerileri kazanmaları, gerek fert ve gerekse ülke açısından büyük yarar sağlayacaktır. Çünkü olumlu insan ilişkileri, ülke genelinde üretimin kalite ve miktarını artıracak ve insanların mutluluğuna da katkı sağlayacaktır.

Dikkatle bakıldığında, toplum yönetiminde iki ana unsur göze çarpar. Bunlardan birincisi insan, diğeri sistemdir… Sistemi kuran, çalıştıran, gerektiğinde geliştiren de yine insandır.

Böylece, dünyada en önemli unsurun insan olduğu kabul ederek, onun bilgi ve davranışlarını sürekli geliştirmek ve üretken hale getirmek için gayret gösterilmelidir

Diğer taraftan, değer yargıları saklı kalmak şartıyla insanların mutluluğu, büyük ölçüde giderlerini karşılayacak gelirleriyle orantılıdır. Gelirin aracı ise meslektir. Bir meslekte insanın başarılı olması her şeyden önce insan ilişkilerine bağlıdır. Aile içinde, iş hayatında ve daha geniş çevrede, uyumlu, huzurlu ve verimli bir hayat sürdürebilmek, insan ilişkilerinin beklenen derecede olmasına bağlıdır. Olgun ve tecrübeli bir kişi, ilişkilerinde karşı tarafın nasıl bir davranış göstereceğini tahmin etmeli ve ona göre hareketlerini düzenlemelidir. Bu davranış meydana gelebilecek olumsuz ilişkileri de engeller.

Kişi Kendine Güveniyorsa Başkasına Da Güvenir...

Ben Anneler İçin Dolup da Taşmayan Gözlere Şaşarım!..

SSSYYY

 1998 yılının sonlarına doğru kaybettiğim rahmetli annem Zöhre Yağız için 9 Kasım 2005’te bir şiir yazmıştım… “YAKINLAŞTI ÖTEMİZ” başlığını taşıyordu…

“Ötemiz” sözcüğü, “öbür dünya” anlamına geliyor… Her  öbür dünya”ya gidiş, -istisnaların dışında-, gidenlerin geride bıraktıkları için “erken”dir;  adeta bir “acele gidiş”tir. Takdir, “Yaradan”ındır ama özellikle annelerin “erken gitmemesi” de bizim dileğimizdir…

Bir “Anneler Günü” daha yaşanırken;  “ben, anneler için/ dolup da taşmayan/ gözlere şaşarım!” dizeleriyle noktaladığım şiirimi bütün annelere armağan ediyorum:

 

bir baktım, gün doğmuş

bir baktım, gün dönmüş

gün susmuş; gece küsmüş

kararmış karanlıklar kahrından

bütün saatler durmuş

dedin ya, o gün: “yakınlaştı ötemiz”

-ve çekip gittin tertemiz

benim de aklım

-daha o gün tutulmuş!

***

yıldızlar bile ağladı annem

-yağmurlar bile…

gök titredi, güneş pustu

ve yas tuttu bulutlar

cümle cisimler, cümle isimler…

külüm tutuştu annem, külüm

dedin ya, o gün: “yakınlaştı ötemiz”

-ve çekip gittin tertemiz

olmaz olsun, annem

olmaz olsun böyle zulüm!

***

acıdı, acılarım

sancılandı, saçlarım

yıkıldı direğim; yolum; ereğim

-tırmık tırmık yüreğim

ben, o gündür bu gündür

ne zaman bir anne şarkısı duysam

ne zaman bir anne türküsü…

ve ne zaman bir anne şiiri, annem

dolar, dolar taşarım

dedin ya, o gün: “yakınlaştı ötemiz”

-ve çekip gittin tertemiz

ben anneler için

-dolup da taşmayan

-gözlere şaşarım!

 

 

 

 

Süleyman Yağız