Etiket arşivi: Celil

Bağımsızlığımız yıkılmaz, devletimiz ebedi olsun!

100 yıl önce 28 Mayıs’ta, Doğu’da ilk demokratik devlet, Azerbaycan Cumhuriyeti kuruldu.Halk Cumhuriyeti, 28 Nisan 1920’de dağılmasından kısa süre sonra tenezzüle uğramasına rağmen, tarihteki yeri, Azerbaycan halkının istiklal arzuları ve 23 aylık bağımsız devlet salnamesi kalblerde yaşadı.

Yüzyıllar boyunca, Azerbaycan halkı her zaman özgürlük içinde yaşamış ve ulusal özgürlükler ve bağımsızlık için mücadele etmiştir. Azerbaycan’da Ulusal Kurtuluş Hareketi, 20. yüzyılın başlarında daha da artmıştır. Azerbaycan’ halkının özgürlüğük mücadelesine demokratik güçler ve siyasi figürler katıldı. Rus İmparatorluğunun çöküşü Azerbaycan’da bağımsız bir devlet için şartlar yarattı. 28 Mayıs 1918’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilan edildi. O gün, Azerbaycan halkının tarihinde dikkate değer bir olaydı.

İşte bu yüzden bu düşüşe karşı 71 yıl sonra, 1991 yılında Azerbaycan SSC’nin orak-çekicli al bayrağını indirip bağımsız Azerbaycan’ın üç renkli, ay-yıldızlı kumaşına yeniden yükseltende biz cumhuriyete, onun şanlı tarihine ve siyasi mirasına sahip çıktık.

Fakat böyle bir cumhuriyet kurmak için aynı zamanda Azerbaycana özverili ve gelişmiş insanlar gerekiydi. Bugün, zaten orada olduklarını ve büyüdüklerini memnuniyetle söyleyebiliriz. O dönemde Azerbaycan’da büyük bir entelektüel takım vardı. Bunların çoğu Moskova’da, St. Petersburg’da, birçok Avrupa şehrinde eğitilmiş ve Avrupa kültürü ve dünya kültürüne aşina olmuş ve bunları üstlenmiştir. Onlar kendi entelektüel potansiyeli, kendi halkına, milletine olan kaygısı, sadakati ile Azerbaycanda XX yüzyılın başında giden süreçlerde yer almış ve birleşip Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’ni oluşturdular.

26 Haziran 1918’de Ulusal Ordu kuruldu. Azerbaycan Milli Ordusu, gerçek zaferi sadece işgal edilen topraklara ayak basacağı gün kutlayabilir.

 

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulmasında ve ona rehberlik edilmesinde M.E.Resulzadenin, F.Xoyskinin, N.Yusifbeylinin, A.Sefikürdskinin, E.Topçubaşovun, X.Xasmemmedovun, C.Hacınskinin, S.Mehmandarovun ve başkalarının çok büyük rolü olmuştur. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulması ve ulusal devlet quruculuğunun tesisi halkımızın bağımsızlığını sağladı, tarihi hafızanın oluşumunda müstesna önem arz etti.

Tarihe bakalım. Azerbaycan’ın zenginlikleri yağmalandı. Halkımız özgür, bağımsız olmak istedi. Ama buna izin verilmedi. Bu yıllarda, hükümet, Azerbaycan petrolünü, pamuğunu ve diğer zenginliklerini yok etti. Müslümanları Bakü ve Azerbaycan’dan ihraç etmek ve Azerbaycan’da Ermeni hâkimiyetini sağlamak istedi. Halkımızın acımasız düşmanı Shaumyan, Bakü’deki Azerbaycanlıların silahlarını ellerinden alarak ermenileri silahlandırdı. 27 Mart 1918’de, 28 ve 29 Mart’ta, silahlı Ermeniler Bakü’de Müslümanları kırmaya başladı. Kan su yerine aktı. Taşnaklar çocuk, bebek ve yaşlıları bile umursamadı. Üç gün süren katliamda on binlerce kişi Bakü’de öldürüldü. Azerbaycan’daki diğer şehirlerde ve köylerde yaklaşık 50.000 Azerbaycanlı öldürüldü. Böyle bir durumda halkın kurtuluş yolu neydi? Ulusal liderler düşündü, taşındı ve sonunda bu sonuca vardı: “Özgürlüğe giden tek yol bağımsızlık! Özgür Devlet kurmak! Bütün dünya Azerbaycan’ın bağımsız olduğunu bilsin! “

28 Mayıs 1918’de Bağımsız Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilan edildi. 34 yaşındaki Muhammed Emin Resulzade devlet başkanı seçildi. Bu arada, Şaumyan hükümeti Bakü’de hala iktidardaydı. Böylece yeni kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, Ganja’da bulunuyordu. Bakü’den heyecan verici haberler alındı. Bakü’de silahlı Ermenilere ek olarak, yabancılar da seyahat etti.

Böyle gergin bir durumda, Azerbaycan hükümeti Türkiye’den yardım istedi. Türkiye kabul etti. Yeni Azerbaycan hükümeti Ulusal Ordusunu oluşturmaya başladı. Türk ordusu Bakü’ye yaklaşıyordu. Şaumyan yönetimi, Rusya’dan  silah aldı, kanlı kavgalar başladı. Bakü uğruna binlerce Türk askeri savaştı. Bakü, Ermeni işgalinden kurtarıldı. Azerbaycan özgürce nefes almaya başladı.

Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulması, ulusal siyasi gelişmelerin ve Azerbaycan halkının ulusal uyanışlarının mantıklı bir sonucuydu. Abbasqulu ağa Bakıxanov, Mirze Feteli Ahundov, Hasan Bey Zerdabi, Celil Memmedquluzade ve diğer seçkin şahsiyetler tarafından temeli konmuş prosesler Azerbaycanda yeni tip tiyatronun, okulun ve basının ortaya çıkması ile sonuçlanmış, milli özünüderkin gerçekleşmesine büyük etkisi vardı. Bakü’nün petrol başkentine dönüşmesi ulusal girişimciler tabakasının oluşumu ile birlikte, dünyanın önde gelen üniversitelerinde eğitim almış aydınlar neslinin yetişmesine ortam yaratmıştır. Elimerdanbey Topçubaşov ve başka aydınların siyasete katılması, Dumaya seçilmesi ve Rusya Müslümanlarının örgütlenmesinde oynadıkları rol tarihimizin unutulmaz sehifelerindendir.

Rusya’da Çarlık yönetiminin kaldırılması, Şubat ve Ekim isyanları,Birinci Dünya Savaşı ve diğer bazı faktörlerin sonuçları Kafkasya’yı bazı siyasi güçlerin çatışmameydanına  dönüştürdü. Dünyanın önde gelen devletlerinin Bakü petrolüne gösterdiği ilgi durumu daha da kötüleştirdi. İlk kararıyla milliyeti, dini, sosyal durumu ve cinsinden bağımsız olarak, ülkemizin tüm vatandaşlarına eşit haklar veren Cumhuriyetin kurulması çok karmaşık koşullar altında ilan edilmiştir. Sadece 23 ay boyunca yaşamış olan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti tarihinin her sayfası tüm Azerbaycanlılara çok değer veriyor. Ancak, kalplerimizi gururla dolduran olaylarla birlikte, ulusal trajedilere neden olan sayfalar var. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin kendi devlet simgelerini kabul etmesi, devlet ve askeri yapılanma, ekonomi ve kültür, eğitim ve sağlık alanlarında attığı adımlar halkımız için taleyüklü önem arz etmiştir. Cumhuriyetin büyük başarılarından biri, 11 Ocak 1920’de Paris Barış Konferansı’nda Azerbaycan’ın bağımsız bir devlet olarak tanınmasıydı. Ancak petrolün dış piyasalardan izole edilmesi sonucu ortaya çıkan siyasi, ekonomik ve sosyal kriz yoğunlaşmıştır. Buna ek olarak, parlamentodaki çatışmalar, Karabağ ve Zangazur’daki Ermeni silahlı kuvvetleri ile çatışma giderek daha da yoğunlaştı. Nüfusun büyük kısmının ağır yükü Bolşevik propagandası için verimli bir zemin oluşturdu. Erivan’ın Ermenilere başkent olarak verilmesinden sonra Erivan ilçesinden göç ettirilmiş 150 binden fazla soydaşımızın durumu oldukça gergindi. Böyle bir durumda, parlamentonun son sekiz oturumunda Bolşevik ültimatomunun kabulü Nisan işgali ile sonuçlandı. Nisan işgali Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin liderlerinin bir kısmını Muhammed Emin Resulzade gibi mülteci hayatı yaşamaya mahkum etti, bir kısmını Feteli Han Xoyski ve Hasan Bey Ağayev gibi Ermeni terörünün kurbanına çevirdi, kalanlarını da bolşevizmin amansız repressiyalarına maruz koydu. 28 Nisan 1920’de ikinci cumhuriyetçi Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu. İki yıl içinde bağımsızlığını güvence altına alan cumhuriyet, 1922’de SSCB’ye girdikten sonra sadece resmi niteliklerini koruya bildi. Sadece onu yerine dördüncü cumhuriyet bağımsızlık fikrini yaşatmış ve Azerbaycan tüm servetlerinin dahil petrolünün tam sahibi olarak hareket edebilir bilmişdir.71 yıl sonra -1991 yılında Azerbaycan halkı kendi özgürlüğünü ve bağımsızlığını yeniden yaptı. 1991 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti bayrağı, amblemi ve marşı, Halk Cumhuriyetinin siyasi varisi olarak, bağımsızlığını sağlayarak kabul etti. 28 Mayıs 1918’de, Bağımsızlık Bildirgesi ilan edildiğinde, şimdi Cumhuriyet Bayramı olarak kutlanıyor. Müslüman Doğu’da ilk parlamento cumhuriyeti -Azerbaycan Halk Cumhuriyeti halkımızın eski devlet geleneklerini yaşatarak, modern döneme ait devlet kurumlarının yaratılmasını sağlamıştır.

Bağımsızlığımız yıkılmaz, devletimiz ebedi olsun!

 

Gaziantepli Şair-Gazeteci-Yazar Vahittin Bozgeyik Anısına Düzenlenen Yarışma Sonuçlandı

 

vahittin-bozgeyik-siir-yarismasi-basliyor-5794634_4072_o

Gaziantepli Şair-Gazeteci-Yazar Vahittin Bozgeyik anısına ailesi ve arkadaşları tarafından düzenlenen şiir yarışmasının sonuçları belli oldu.  Türk şiirine katkısından dolayı onur ödülü şair Ali Çapan’a layık görüldü.Hayri Balta ile Sadettin Kaplan’a Jüri Özel ödülü, İbrahim Halil Aycan’a Vahittin Bozgeyik’e bağlılığından dolayı Vefa Ödülü verildi.Yarışmada dereceye giren Şair isimler şöyle; 1. Fatma Fındık2. Celil Cinkır3. Ömriye Karataş,Fevzi Günenç, Hüseyin Toprak, Tamer Abuşoğlu, Meral Can, İ. Halil Aycan ve Nurettin Bozgeyik’den oluşan jüri, yapılan değerlendirme sonucu “Haviye” adlı şiiriyle Fatma Fındık’ın birinci, “Hayaller Düşlere Senden Söz Eder” adlı şiiriyle Celil Cinkır’ın ikinci, “Meçhul Eşikler” adlı şiiriyle Ömriye Karataş’ın üçüncü olmasını kararlaştırdı.Yarışmada Mansiyon alanların isimleri ise şöyle sıralandı: Turgay Özkul, Enver Nizamov, Mustafa Doğan, Nuran Kara, Züleyha Özbay Bilgiç,
Erkin Özet, Ahmet Yılmaz Tuncer, İbrahim Şaşma, Havva Kılıç, Hikmet Elitaş, H. Kübra Özelçi, Gültekin Akyar, Hüseyin Yılmaz, Serpil Kaya, Blerina Doda, Osman Buğra Beydoğan, Fikret Sanal, Nurcan Şirin, Betül Düz, Zeki Akdoğan, Cavit Yoldaş, Yazgülü Karalar ve Yıldız Toksöz’ün şiirleri de övgüye değer bulundu.
Yarışmada ilk üçü kazananların şiirleri şöyle:

HAVİYE/ Fatma FINDIK

Yedi katlı kapılardan geçilen, yetmiş bin sürgülü kilitler ardında,
Kepenkleri kapalı evlerde, bahar nakışlı perdeler asılmış pencerelere.
Ayrılıkla mühürlenmiş dudakların kahreden iniltisi duyulmasın diye.
Ey gece,ey gün,ey keder!
Diner mi, rüzgara karışan ağıtlarda satılık ruhların avazı?
Ey yedi cihanın dilsiz aşığı, sök yüreğinden yıldızları.
Bu ayrılık işte geldi, işte yaktı.

Koca koca bavullarla yoksulluk naklediliyor gönlüme.
Vakitsiz sayılacak kayıplar arefesinde çok gördüğün gülüşünü,
Günahkâr gözlerim görmesin diye mil çekildi gizlice.
Yer zindan,gök zindan,kadere kılıç çekmiş bir kâfir boynum,kıldan ince.
Gözlerin dolmasın bahar akşamlarında ıslatma kirpiklerini.
Onlarda melek, onlarda cennet, onlarda Tanrı saklı.
Bana yasak kılınmıştır yolunun çiçekli bahçeleri.
Teninde sardunyalar.
Ellerine su ver ayrılık dayanılmaz olduğunda,sabırla.
Ellerine hayat yürüsün bıkmadan,rengarenk, ellerine.
Ellerim zehir, sakın dokunma ellerime.

Kimsesiz bir çocuk bölüyor uykularımı, kaybettiği geleceğin peşinde.
Kovdum yine geldi, sövdüm yine geldi; çekiştirip duruyor eteğimin ucundan.
Git çocuk, diyorum; ne gelir benim elimden?
Sakın bakma yüzüme,kirlenirsin kirimden.
Öyle beter bir yalnızlık içinde ki bakıyor gözlerime.
Birlikte oynarız, diyor; çok gizli yerler bildiğini fısıldıyor kulağıma.
Yerin yedi kat altında.
Göğün yedi kat üstünde.

HAYALLER DÜŞLERE SENDEN SÖZ EDER/ CELİL ÇINKIR

La havle dilime persenk olalı
Kirpikler kaşlara senden söz eder
Vuslat takvimine hicran dolalı
Hayaller düşlere senden söz eder

Hayalin raks eder başın içinde
Tekleyen kalp olur döşün içinde
Ruhum sendelenir yaşın içinde
Geceler tuşlara senden söz eder

Neşeden nasipsiz solgun yanaklar
Sular gölgesinde yolunu bekler
Dut yemiş bülbüle dönen dudaklar
Bükülen başlara senden söz eder

Rüya melekleri selamı kesti
Siyahın her tonu saçıma küstü
Geceler aylara çekeli resti
Seneler yaşlara senden söz eder

Utanır selimi karan ummanlar
Dalgalar ruhumdan feryatla inler
Suların dilinden martılar anlar
Pınarlar kuşlara senden söz eder

Köprüleri yakıp geldiğin zaman
Gönül sarayıma daldığın zaman
Her gece ruhuma dolduğun zaman
Yastıklar düşlere senden söz eder

Söylemez yıldızlar ahvalin nice
Duymazsam sesini sürmeli ece
Kabristana döner ruhum her gece
Delibal taşlara senden söz eder

FAİLİ MEÇHUL EŞİKLER/ ÖMRİYE KARATAŞ / Kocaeli

yokluğunun devraldığı
çizgilerle başbaşayım
serenatlar yakıyoruz
pencerelerde durmadan o eski saksılara
elenmiş küller ırmaklardan geçerken
karanlık surelerini okuma ömrüme
erişemedim ben
uçurumlarıyla konuşan
sıcacık sofraların buğulu ekmeklerine
nicedir eşiksizim
ay ışığı dolu akşamlarda
çalacak kapım yok

çocuk sesleri kayboldu sokağımdan
biri şiir okudu
hüznün hevenkleriye
zifiri zindan dudaklarına
biri yok etti
sürreal gemilerde oynadığımız rus ruletini
kötürüm bırakıldı düşlerim
delice karanlıklarda
olağandı yaşamak
karmaşık sevilerde
mersiyelerle yakılsın
senden önce bildiğim her şey

faili meçhul ayrılıkların savunmasını
dinliyoruz şimdi
ey küçük mutluluklar
rüzgar dolu cumbalarda
bin yıllık uykum var
kalsın çıtlayan tomurcuk dalında
kalsın eşiklerde
güz yüklü körebe oynayan aşk
yolların kıyısında unuttuğum ah o eski şarkı
nicedir eşiksizim kapılarda
kafeslerde darmaduman

Ödül töreni 4 Nisan Cumartesi günü saat 15.00’te Gaziantep Kültür Sanat Edebiyat Derneği “GASED”İN “Şiir Akşamları Salonunda yapılacak. Törene katılamayan yarışmacıların plaket, bröve ve katılım belgeleriyle şairi anma günü kitapçığı adreslerine posta ile gönderilecek.

Dr. Torun Tıp Bayramı Etkinliklerine Katıldı

2020AK Parti Nilüfer İlçe Gençlik Kolları ve Üniversiteler Birim Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen “Açılın! Ben Doktorum”  adlı 14 Mart Tıp Bayramı etkinliği dolayısıyla düzenlenen yemekte geleceğin doktor adayları bir araya geldi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Beşevler Sosyal Tesisleri’nde gerçekleşen yemeğe Somali Eski Büyükelçisi ve AK Parti Bursa Milletvekili Aday Adayı Dr. Cemalettin Kani Torun, AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı Celil Çolak, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Ödünç, Birlik Vakfı Bursa Şubesi yöneticisi Mustafa Bayraktar, FURPA Marketler Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Alpaslan,  Bursa Kamu Hastaneleri Yönetici ve Yardımcıları ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden 300 civarında öğrenci katıldı.

AK Parti Bursa Milletvekili Aday Adayı ve aynı zamanda Yeryüzü Doktorları kurucusu olan Dr. Cemalettin Kani Torun, geleceğin doktor adaylarıyla tecrübelerini paylaştı. Dr. Kani Torun, bilimsel anlamda kendilerini geliştirmenin yanında öğrencilere gönüllü çalışmalara mutlaka vakit ayırarak, gençken sosyal faaliyetlerde bulunmaları konusunda tavsiyede bulundu.

AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı Celil Çolak ise, Ak Parti döneminde yapılan sağlık ve eğitim yatırımları ile Türkiye’nin çağ atladığını, gelecek nesillerden daha çok başarı beklediklerini belirterek 14 Mart Tıp Bayramı’nı en içten dilekleriyle kutladığını söyledi. Yemeğin ardından kura ile belirlenen kişilere hediyeler verildi.

K-9’ların Uluslararası Başarısı…

k9 ödülAnkara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın K-9 arama kurtarma köpekleri, “uluslararası köpekli doğa araması sınavı”nda, 2 ikincilik, 1 de üçüncülük kazandı.

Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu Arama Köpekleri Komisyonu tarafından düzenlenen “Uluslararası Köpekli Doğa Araması Sınavı” İzmir’in Gaziemir İlçesi’nde yapıldı.

Gaziemir Belediyesi’nin sponsorluğunda gerçekleştirilen organizasyona çok özel niteliklere sahip 17  K-9 Arama Kurtarma Köpeği katıldı. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ise sınava 3 K-9 ile girdi.

Ankara İtfaiyesi’nin  5 yaşındaki Pasha (Labrador), 4 yaşındaki Chivas (Alman çoban), 1,5 yaşındaki Dora (Labrador Pit-Mix) adlı K-9 Arama Kurtarma Köpekleri, doğada kaybolmuş insanı bulma ve İtaat Sınavı (Yakın İtaat, İleri İtaat) kategorilerinde 2 ikincilik ile 1 üçüncülük kazandı.k9 ödül2

Yarışmanın birinciliği ise Şefik Özel adlı şahsın yetiştirdiği Laaşin isimli  köpek tarafından kazanıldı.

Bu sonuçların ardından Büyükşehir Belediyesi K-9 Arama Kurtarma Köpekleri,  IRO-International Rescue Dog Organisation ile  Uluslararası Literatüre girdi. Aldığı derecelerle Ankara Büyükşehir Belediyesi Türkiye’deki kamusal kurumlar arasında Uluslararası bu sınavı geçme başarısı gösteren ilk kurum oldu.

Kazanılan bu başarı sonucunda Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı dünyanın dört bir yanında gerçekleştirilecek K-9 Arama ve kurtarma Köpekleri ile ilgili yarışma ve çeşitli uluslararası organizasyonlar için davet almaya hak kazandı.

 

K- 9 ARAMA VE KURTARMA EKİBİ GÖREVE HAZIR

Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı köpek yetiştirme uzmanları Dinçer Gülbağ, Ersin Ünver ve Mehmet Bayram Alptuğ, uluslararası standartlarda yetiştirdikleri 4 adet K-9 Arama ve Kurtarma Köpeği ile her türlü zor görevi yüklenebilecek kapasiteye sahip olduklarını belirttiler.

İtfaiye Dairesi Başkanı Celil Sipahi de şu anda Uluslararası standartlarda enkaz altında canlı kurtarma eğitimi görmüş 4 köpeğe sahip olduklarını,  2 Arama Kurtarma köpeğinin de eğitiminin devam ettiğini söyledi.itfaiye