Etiket arşivi: Ç

Bu yıl herkes C vitaminine doyacak

Kış aylarının vazgeçilmezi, doğal vitamin deposu, C vitamini narenciye ürünlerinin Ege Bölgesi’ndeki rekoltesi 2018/19 sezonunda, bir önceki sezona göre yüzde 61’lik artışla 688 bin 283 ton olarak tahmin edildi. Ege Bölgesi Narenciye Rekoltesi, 2017/18 sezonunda ise; 428 bin 493 ton olarak öngörülmüştü. 

Bu yıl Narenciye rekoltesinin yüksek olduğunu, ihracatla rekoltenin katma değere dönüşmesi için çaba göstereceklerini anlatan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’nin 2017/18 sezonunda 850 milyon dolar olan narenciye ürünleri ihracatını, 2018/19 sezonunda 1 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Ege Bölgesi Narenciye Rekoltesi’nin tespiti amacıyla Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne rekolte çalışması yaptırdı.

Ege Bölgesi illeri İzmir, Aydın, Muğla ve Balıkesir’de yapılan rekolte çalışmasına göre Muğla, 410 bin 894 ton narenciye rekoltesiyle ilk sırada yer alırken, İzmir 170 bin 431 ton ile ikinci, Aydın 95 bin 470 ton ile üçüncü sırada yer aldı. Balıkesir ise; 11 bin 218 ton narenciye rekoltesine sahip olacak.

Portakal 370 bin, mandalina rekoltesi 238 bin ton

Ege Bölgesi’nde 2018/19 sezonunda 369 bin 754 ton portakal rekoltesi bekleniyor. 2017/18 sezonundaki portakal rekoltesi ise; 272 bin ton olmuştu. Portakal rekoltesinde yüzde 36’lık artış öngörülürken Muğla 310 bin tonluk portakal rekoltesi ile aslan payını aldı.

Geçen yıl dramatik bir düşüş yaşanan mandalina rekoltesi 2018/19 sezonunda toparlandı. Geçen sezon 102 bin ton olan mandalina rekoltesi, bu yıl yüzde 132’lik artışla 238 bin tona ulaştı.

Ege Bölgesi Narenciye Rekoltesi’nde limon 50 bin ton’tan,74 bin ton’a yükselirken, altıntop (Greyfurt) rekoltesi 2 bin 526 tondan 5 bin 502 tona çıktı.

Ürün kalitesi çok iyi

Narenciye rekoltesindeki artış yanında ürün kalitesinin de çok iyi olduğunu dile getiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, “Bu yıl hava koşullarından dolayı 15-20 gün erkencilik var. Üreticimizin emeğinin karşılığını alması için ihracat pazarlarında etkin bir pazarlama yürüteceğiz. Döviz kurlarının ihracatımıza olumlu etki etmesini bekliyoruz. Hava sıcaklıkları nedeniyle Akdeniz Meyve Sineğinin üremesi için uygun bir ortam var, üreticilerimizden Akdeniz Meyve Sineği ile etkin mücadele etmelerini bekliyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız feromon tuzaklarına verdiği desteği 50 TL’den 80 TL’ye çıkarma kararı aldı. Üreticilerimizin bu destekten azami yararlanmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Mandalina ihracatta lider

Türkiye, 2017 yılında 850 milyon dolarlık narenciye ihracatına imza atarken, narenciye ihracatı 2016 yılında 880 milyon dolar olmuştu. Narenciye ihracatı yüzde 3 gerilerken, Mandalina 335 milyon dolarlık ihracatla zirvedeki yerini korudu.

Türkiye’nin limon ihracatı 2017 yılında 295 milyon dolar olurken, Portakal ihracatından 151 milyon dolar döviz girdisi sağlandı. Greyfurt ihracatımız ise 69 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

2016-2017 (OCAK-AR ALIK AYI) TÜRKİYE GENELİ NARENCİYE İHRACAT KAYIT RAKAMLARI
MADDE OCAK-ARALIK 2016 OCAK-ARALIK 2017 DEĞİŞİM ORANI (%) 2017 PAYİ (%)
MİKTAR (BİN TON) DEĞER (MİLYON $) MİKTAR (BİN TON) DEĞER (MİLYON $) MİKTAR DEĞER MİKTAR DEĞER
MANDARİN 649,7 312,4 697,2 335,1 7 7 42 39
LİMON 450,3 305,8 475,1 294,7 6 -4 28 35
PORTAKAL 387,4 173,5 368,8 151,1 -5 -13 22 18
ALTIN TOP 183,3 87,9 131,6 68,6 -28 -22 8 8
TOPLAM 1.670,8 879,6 1.672,8 849,6 0 -3 100 100
Not: Ürünler 2017 yılı fob ($) değerlerine göre sıralanmıştır.

Defileden Önce Osmanlı Konseri

osmanlı manken.jpg1Başbakanlık Tanıtma Fonu Temsilciliğinin katkılarıyla Medyadoktoru Yapım firması tarafından, Osmanlı döneminde günlük yaşamda kullanılan kıyafetlerin, günümüze uyarlanacağı “Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Kültür Defilesi) 27 Mayıs’ta Gülnur Güneş tasarımlarıyla, Asil Çağıl koreografı, dizi ve sinema oyuncusu Elif Tayhan ve Kerem Baydar’ın sunumuyla Sütlücede bulunan Hilton Garden Inn Istanbul Golden Horn da gerçekleşecek. Projede birçok önemli model dışında Özge Ulusoy baş model olarak önemli tasarımları tanıtacak.. Geceye birçok protokol ve sanatçının da katılması bekleniyor.

UĞURLU: ‘DEFİLEDEN ÖNCE OSMANLI KONSERİ’’

Neden Osmanlı hep kaldığı yerden anlatılıyor sorusuna ise Yapımcı Savaş Uğurlu, ’27 Mayıs’ta gerçekleştireceğimiz defilemizde Türkiye’nin en önemli topluluklarından olan Yılmaz Özfırat önderliğindeki Ottoman Korosu da 35 kişilik ekibi ile izleyenlere Osmanlı döneminin eserlerini söyleyecek. Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Kültür Defilesi) Projesinde geçmişe dönük, hasret kaldığımız ve Osmanlı dönemine ait kültürümüzü günümüz dönemine uyarlayıp, modernize ederek, bugünün gençliğine hatırlatarak, ortaya bir sanat eseri çıkaracağız. Ülkemizin uluslararası platformlarda tanıtımına büyük katkı sağlayacak Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Defilesi) Uluslararası platformlarda anlaşılabilir olmalı ve görülebilmeli. Türkiye’yi dünyada kültürleri ile tanıtmak istiyorsak, bu tür projeler daha sık yapılmalı. Defilede 2015 kaftanı olacak. Büyük büyük kıyafetler değil, modernize edilmiş şeklini göreceğiz. Çok abartılı olmayacak. İsmi Osmanlı Defilesi fakat proje günümüze uyarlanmış olacak. ‘Yeni bir moda akımı’ diyebiliriz buna. Hiç görülmemiş kıyafetler göreceğiz. Tarzı çok farklı olacak. “dedi

GÜLNUR GÜNEŞ: ”4 MEVSİM OSMANLI”

osmanlı manken.jpg bayanBaşbakanlık Tanıtma Fonu Temsilciliği dışında özel kumaşları tahsis eden Kaptan İnternational Textile, Malatya Pazarı, Eyüp Belediyesi, Zeyn Dekarasyon, İnter Press katkıları ile gerçekleşecek projede, hazırlanacak 20 parça özel kıyafet için ekibiyle gece gündüz çalıştığını belirten Gülnur Güneş, şu bilgileri verdi: “Bazı motifler vardır, daha ilk görüldüğü anda geçmişin izlerini yaşatır, bir bağ kurarsınız aranızda. Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı) Kültür Defilesinde 4 mevsim Osmanlıyı yaşayacağız. Milletlerin yaşadığı dönemi, kültürünü anlatan bir sır gibidir. Bu sırla beraber Türk motiflerinin estetik yapısını ve zenginliğini taşıyabilecek ‘’ Şemse ‘’ koleksiyonu günümüz kadınının modern duruşuyla, geçmişin tasarım geleneğini stilize ederek buluşturmak amacıyla tasarlanmıştır. Kimi zaman su yüzeyindeki renklerin ahenkli dansıyla, kimi zaman geometrideki evrenin sonsuzluğu ifadesiyle, koleksiyonun detaylarına rastladığımız bir şölen haline dönüşmüştür. Koleksiyonu’muzda gelinliğimize ilham veren Arapça kökenli olan şemsenin(güneş) parlaklığını ve ışıltısını alan tasarımlarımız olacak. Küçük detaylar, bazen form, bazen aksesuar bazen de desen ve motiflerde Osmanlı’yı günümüz gözüyle tasarlayacağız. Osmanlı tasarımı denildiği zaman hemen kaftana benzeyen şeyler yapılması taraftarı değilim. Biraz daha modernize edilip, günümüze uyarlanmalı ki, bugünün gençliği de o süreci algılayabilsin ve onlarda merak uyandırsın. Bu yüzden bazen biçimde çok modern bir kıyafet göreceğiz ama orada kullandığımız kumaş Osmanlı olacak. Bazen kıyafetin formu Osmanlı’yı hatırlatırken, kullandığımız kumaş çok modern olacak. Biraz daha iki dünyayı birleştirmenin derdindeyiz. Ellerimizde daha farklı görseller var. Bunlar hem doğru hem de günümüze çok çıkmamış gravürler ve minyatürler. Akademisyenler biliyor ama işin kültürel olarak çok bilinmeyen görseller. Bunları kullanarak yeni yorumlar yapmaya çalışıyoruz. Osmanlı’nın günlük kullandığı kıyafetler, günümüz gözüyle, bu döneme yakın kostüm tarzında kıyafetler olacak. Bu kıyafetleri 20 parçaya eşit dağıtacağız. Günümüze uyarlanmasındaki en önemli sebep ise uzun vadede düşünüldüğü için, günlük kıyafetler de olsun ki insanlar en azından alınabilir, giyilebilir bir Osmanlı da olabileceğini anlayabilsin. Ulaşılmaz, fanus içinde bir Osmanlı olmasın” değerlendirmesinde bulundu.

“Yeni bir moda akımı olmasını umuyoruz” osmanlı manken

Gülnur Güneş, projenin yeni bir moda akımı oluşturmasını istediklerini ifade ederek, çalışmaları devam eden projenin Mayısta düzenleneceğini belirterek, ”Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Kültür Defilesi) projesine bir bütün olarak bakılmalı. Nostaljiyi doğru algılamak ve yorumlamak gerek. Projemizde nostalji kısmını biraz daha kültürel formasyonla birleştirip, hem Osmanlı kültürümüzü eksik bilenlerin hem de modayla ilgilenenlerin ilgisini çekecek ortak bir dil bulmaya çalışıyoruz. Bu kıyafetlerin hepsinin bir hikayesi var. Osmanlı her kadının giydiği kıyafetlerin hikayesi var. Evde, sokakta neden onu giyiyor, neden o rengi tercih etmiş, neden o oyayı kullanmış? Bu topraklarda buna benzer milyonlarca hikaye var. Bu hikayelere dikkati çekmeye çalışıyoruz. Tarihi modayla anlatmaya çalışıyoruz. Şu anda modayı lider götüren ülkeler Fransa ve İngiltere geçmişlerini çok iyi kullanıyor. Bunu filmlerinde ve defilelerde kullanıyorlar. Bizim eksiğimiz yok, fazlamız var fakat çok basit klişelere sıkışıp kalmış vaziyetteyiz. Bu topraklarda çok daha fazlası var hatta pek çok noktada, onların ‘modamız’ dediği şey bizim topraklarımızdan gitti. Niyetimiz biraz geçmişe de sahip çıkmak.” dedi

Projedeki Tasarımlarla alakalı bazı detaylar;

ÇİNTEMÂNİ

 

Orta Asya kaynaklı olan bu motif Yavuz Sultan Selim’ in Tebriz’ i alıp burada ki sanatkarların İstanbul’ a getirmesinden sonraya rastlamaktadır. Sanatımıza Tebriz’ li Türk sanatkarlarının armağanı olduğu düşünülmektedir. Osmanlı sanatkarları bu motifi güç, kuvvet ve saltanat sembolü olarak kabul etmişlerdir. Padişah kaftanlarında bu dönemde sıkça kullanılmıştır.

 

 

MÜNHANÎ

 

Selçuklu döneminde başlayıp, Fatih dönemine kadar devam eden bir motiftir. Kökleri aynı yerden çıkıyormuş gibi çizilir. Türk süslemesinde soyut motifler grubu içerisinde yer almaktadır. Münhanî süsleme sanatlarımızda “ eğri çizilmiş ” anlamına gelmektedir. Selçuklu mimarisinde bu motif sıkça karşımıza çıkmaktadır.

 

EBRU

 

Kitreli su üzerinde, özel hazırlanmış boyalar ile desenlerin kağıt üzerine geçirilmesiyle meydana gelen bir sanattır.

Kaynaklarda Türkistan’ da ki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılara geçmiştir. Batı’ da ebruya “ Türk Kağıdı “ ya da “ Mermer Kağıt “ olarak isim verilmiştir.