Etiket arşivi: Büyükelçisi

Hollanda Türkleri’nin içinde bulundukları hâletiruhiyeyi anlayan var mı?

Hollanda’da’nın Utrecht şehrinde meydana gelen ve ülkeyi tam anlamıyla sarsan hunharca katliamın motivasyonu üzerinde tartışmalar sürerken, ülkede yaşayan yarım milyonu aşkın Türk ve Türk kökenlilerin içinde bulundukları hâletiruhiyelerini anlayan var mı?

Gün boyu ve gece yarılarına kadar süren TV ve Radyo yayınlarında ortaya serilen varsayımlar kafaları karıştırırken, öğleden sonra yapılan açıklamalarda, olayı yaratan caninin bir Türk olduğu açıklandı. Bu açıklamadan sonra, olayın etkisi ile zaten üzüntü içinde olan Türk ve Türk kökenlilerin yürekleri bir kez daha cız etti.

Olayın yankıları sürerken, gerek Email, gerek WhatsApp ve gerekse messenger ile temasta olduğum dostlarım, ‘Neden bu konuda bir şey yazmadın’ diye hayıflanıyorlardı.
Ben de, çok karmaşık olan söylenti ve iddialar arasında yanlış yapmaktan korktuğumu belirterek, ‘Konu, hele biraz daha netlik kazansın’ diye beklediğimi söyledim.

Saldırganın bir Türk olduğu açıklandıktan sonra pek çok dostum, duyumlarını bana da anlattılar. Olayın bir aile dramı olduğunu duyanlar, ‘İnşallah böyledir’ demeden de edemediler.

Hollanda’da yaşanan bu acı olay, başta Başbakan Rutte olmak üzere, ülkedeki huzuru sağlamakla mükellef olan tüm yetkilileri, tam anlamıyla fırtına gibi koşturdu.
Dile kolay, 3 ölü 5 yaralı var ki, ölü sayısının artmasından da korkuluyor.
Hollandalılar çok hüzünlüler ama tabii ki kızgınlar da…
İşte, Hollandalılar’ın bu kızgınlığı, ülkede yaşayan Türkleri ve Türk kökenlileri hem üzüyor ve hem de korkutuyor.
Kim bilir, bu fırsatı kaçırmamaya dikkat edecek olan ırkçı politikacılar ve medya neler diyecekler?

Hollanda’daki Türk ve Türk kökenlileri endişeye sevk eden son gelişmeler hakkında ne düşündüklerini sorduğum Lahey Büyükelçimiz Şaban Dişli şu açıklamayı yaptı:

 

”Öncelikle, ölen kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Ayrıca, yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.


Olayı duyar duymaz, Utrecht Belediye Başkanı’nı aradım. Sonra da Amsterdam başkonsolosumuz  Engin Arıkan’ın Utrecht’e gitmesini istedim. Başkonsolosumuz Utrecht’te gerekli temasları kurdu. Ben de önümüzdeki günlerde Utrecht’e gidip Belediye Başkanı Jan van Zanten nezdinde başsağlığı dileyeceğim.

 

Olayın nednini, katilin motivasyonunun ne olduğunu bilmeden, bazı medya organlarının sorumsuz yayınlarını üzülerek izledik. Medyadan son öğrendiğimiz, bu olayın motivasyonunun  yüzde doksan terör olayı olmadığı yönünde.

Vatandaşlarımız bu durumdan çok etkilendiler.  Hollanda yetkililerinin, olayın meydana geliş nedenini bir an önce açıklamaları lazım. Sorumsuz yayınlar, vatandaşlarımızı oldukça tedigin etti. Vatandaşlarımız, sokağa çıkamayacak kadar endişeliler. Biz, gerçek bilgiye ulaşana kadar, medya ile görüşmeme kararı aldık. Bunu ilkesel olarak tercih ettik.
Gerek Bakanlığımız ve gerekse ben gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Vatandaşlarımız şaşkınlık içindedir. Onlara sabırlı ve sakin olmalarını tavsiye ediyorum.
Ölen kardeşlerimize bir kez daha rahmet, yaralananlara da acil şifalar diliyorum.’

 

 

 

 

Lahey Büyükelçisi olarak atanan Dişli, Hollanda’da

İlhan KARAÇAY’ın röportajı ve analizi:

 

Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkiler, Hollanda hükümetinin Türkiye’deki anayasa değişikliği referandumu döneminde, Hollanda’da Türk vatandaşlarıyla bir araya gelerek konuşma yapmayı planlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına verilen iniş iznini iptal etmesiyle gerilmişti.

Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın da 11 Mart 2017’de Rotterdam’daki Türk Konsolosluğuna girişine izin vermeyen Hollandalı yetkililer, Kaya’nın korumalarını gözaltına almış ve kendisini polis eskortuyla Almanya’ya gitmeye zorlamıştı.

Gelişmeler üzerine Türkiye, ülke dışında bulunan Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi’nin dönmemesini istemişti. İki ülke, diplomatik temsilini karşılıklı olarak maslahatgüzar düzeyinde tutuyordu.

406 yıl önce  Türkiye’nin jestleri ile dostluk içinde başlayan ilişkilerim, çok anlamsız oy avcılığı nedeniyle bozlmuş olmasının üzüntüsü içinde olan Hollanda’daki Türkler, ilişkilerin yeniden düzelmesi için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardı. Bu satırların yazarı olarak naçizane şahsım da, Hollanda Başbakanı Rutte’ye bir mektup yazmıştım. O mektupta Rotte’ye, kinayeli bir tavırla, ‘’Mademki siz çok daha demokratsınız, daha çok medenisiniz, o zaman inisiyatifi siz ele alın ve Türkiye ile ilişkileri yeniden düzeltin’’ diye yazmıştım.

O günlerin Dışişleri Bakanı Bert Koenders’ı İşyerinde konuk eden iş adamımız Turgut Torunoğulları’nın girişimi de cabasıydı.

Nihayet, aradan bir buçuk yıl geçtikten sonra iki ülkenin yöneticileri, fırsatları iyi değerlendirdiler ve karşılıklı büyükelçi atamaları konusunda anlaştılar.

Türkiye Lahey’e, Hollanda’ya aşina olan eski bankacı ve politikacı Şaban Dişli’yi, Hollanda da Ankara’ya Marjanne de Kwaasteniet’i büyükelçi olarak atadılar.

Lahey Büyükelçisi olarak atanan Dişli, Hollanda’da

Türkiye ile Hollanda arasında ilişkilerin normalleşme sürecine girmesinin ardından, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi olarak atanan Şaban Dişli, iki ülke ilişkilerinin gerek siyasi gerek ticari 500 yıla yakın bir tarihi bulunduğunu belirterek, “Kaldığımız yerden devam edeceğiz.” dedi.

Görevine başlamak üzere Lahey’e gelen Dişli, Lahey Büyükelçiliği Rezidansı önünde yaptığı açıklamada, iki ülke arasında önemli bir süreç başladığına dikkati çekerek, “Bizi buraya layık gören başta Cumhurbaşkanımız, Hollanda Kralı, Dışişleri Bakanımız ve Hollanda Dışişleri Bakanı olmak üzere hepsine teşekkür ederim. Türkiye-Hollanda ilişkilerinin gerek siyasi gerek ticari 500 yıla yakın bir tarihi var. Kaldığımız yerden devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Dişli, Hollanda Kralı Willem Alexander’a güven mektubunu sunmasının ardından resmen göreve başlayacak.

Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik büyükelçilerin karşılıklı atandığı 7 Eylül’de duyurulmuş, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi olarak Şaban Dişli atanmıştı. Hollanda da Ankara Büyükelçisi olarak Marjanne de Kwaasteniet’i atamıştı.

Hollanda hükümeti tarafından Ankara Büyükelçiliğine görevlendirilen Kwaasteniet,  geçtiğimiz pazartesi akşamı Ankara’ya gitmişti.

Hollanda’ya aşina olduğunu belirttiğim Şaban Dişli,  Adalet ve Kalkınma Partisi Kurucu Üyesi olmadan önce, Hollanda’daki Demir Halk Bank’ta Merdan Aras ile birlikte Genel Müdürlük yapıyordu.  Bu fotoğraf, Şaban Dişli (solda) Merdan Aras ve yardımcıları Kayhan Acardağ ile yaptığım röportaj sırasında çekilmişti

Şaban Dişli:

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve İstatistik Bölümü’nü bitirdi. Yüksek lisansını New York Eyalet Üniversitesi’nde Matematiksel Ekonomi alanında tamamladı. Harvard Üniversitesi’nde üst düzey yöneticilik programına katıldı. Hollanda’da Demir-Halk Bank Rotterdam Genel Müdürlüğü görevini yürüttü. Yurtdışı Bankalar Birliği Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulundu. Hollanda Amsterdam’da bir bankanın genel müdür yardımcılığı görevine getirildi. Adalet ve Kalkınma PartisiKurucu Üyesi oldu. 22., 23., 24. ve 26. Dönem Sakarya Milletvekilidir. 22. Dönem’de Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyeliği görevine seçildi. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Danışmanlığı görevinde de bulundu. Türkiye-Hollanda Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığını yürüttü. Ekim 2011 itibarıyla Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyesidir. Ocak 2018’den itibaren AKPM İnsan Hakları Alt Komisyonu Başkanıdır. 23 Eylül 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile Türkiye’nin Hollanda büyükelçisi olarak görevlendirildi. Evli ve üç çocuk babasıdır.

Rotterdam’da Başkonsolos Aytaç Yılmaz göreve başladı

Rotterdam’a yeni atanan Başkonsolos Aytaç Yılmaz’ın medya mensupları ile tanışma toplantısına katılışım sırasında, Hollanda-Türkiye ilişkilerine ait kitabıbımı hediye ettim.

İnterajans’tan dostum Hüseyin Torunlar’ın yazdığı habere göre, Rotterdam Başkonsolosu Yılmaz, konsolosluk hizmetlerinin vatandaşa mümkün olan en verimli ve süratli şekilde sunulmasının, Türk toplumunun görev bölgesindeki siyasi, ekonomik ve sosyal hayata aktif katılımının sağlanmasının, karşılaştığı sorunların çözümüne destek olunmasının, birlik ve beraberliğinin artarak sürdürülmesinin ve Türkiye’nin etkin bir şekilde tanıtımının sağlanmasının Başkonsolosluğun yeni dönemde temel hedefleri olacağını ifade etti.

Başkonsolos Aytaç Yılmaz, “Üstlendiğim bu vazife nedeniyle onur duyduğumu ve geniş görev bölgemizdeki Hollanda Türk toplumuna hizmet edecek olmanın heyecanını yaşadığımı özellikle vurgulamak istiyorum” ifadesini kullandı.

Yılmaz, bu yeni dönemde güzel bir sürecin içine girileceğini ve geleceğe odaklanmanın gayreti içinde olunacağını kaydetti.

Türk toplumunun endişelerinin giderilmesi ve rahatlamasının sağlanması yönünde çaba sarf edileceğini belirten Rotterdam Başkonsolosu, Türk toplumunun yerel makamlarla tekrar yapıcı ve karşılıklı saygıya dayalı ilişki kurmasına katkı sağlamak arzusunda olduğunu dile getirdi. Başkonsolos Yılmaz, Rotterdam’da yaşayan Türkler’in de kendilerini Rotterdamlı hissedebilmelerinin önemli olduğunu belir

Tarihin ilk Barış Antlaşması KADEŞ, Avrupa başkentlerinde danslarla kutlandı

Yunus Emre Enstitüsü’nün organizasyonları anlamlı ve görkemli oldu

Kadeş Antlaşması, MÖ 1280 yılında Kadeş Savaşı’nı sonlandıran, Mısır Firavunu II. Ramses ile Hitit Kralı III. Hattuşili arasında imzalanan ve bugünkü Suriye topraklarının paylaşılması ile neticelenen barış antlaşması olarak biliniyor. Kadeş’in, tarihteki ilk yazılı barış antlaşması olduğu bilgisi kaynaklarda yer alıyor. Fotoğrafta, Çivi yazılı tablet görülüyor. (M.Ö. 1274)

İşte, tarihin ilk Barış Antlaşması olarak kayıtlara geçen Kadeş Antlaşması, Avrupa’nın çeşitli başkentlerinde Yunus Emre Enstitüsü tarafından danslarla kutlandı.

PARİS’TE
Paris’te tarihi Marie Bell Tiyatro salonunda, Paris Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr. Ahmet Bakcan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen gösteriye diplomatik temsilciler, vatandaşlar ve çok sayıda yabancı katıldı.

Bakcan, yaptığı açıklamada, Kadeş Antlaşması tarihte milattan önce 1280’li yıllarda Mısır ile Hititliler arasında imzanlanan “ilk” olma özelliğini taşıyan barış anlaşması olduğunu belirtti.

Bu gösteriyle dünyada çatışmaların yoğun olduğu bir dönemde barış anlaşmasını ve insanların arasında kardeşliği tesis etmenin önemini hatırlatmayı amaçladığını ifade eden Bakcan, Paris’teki Türklere ve yabancılara yönelik bu gösteri düzenlenmekten gurur duyduğunu söyledi.

BRÜKSEL’DE

Yunus Emre Enstitüsü, “Anadolu’nun Renkleri” etkinlikleri kapsamında Brüksel’de tarihte ilk yazılı barış antlaşması olarak bilinen “Kadeş” temalı dans gösterisi düzenledi.

Türkiye’nin Brüksel Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü’nün himayesinde, Yunus Emre Enstitüsü’nün organize ettiği “Kadeş Dans Grubu” gösterisi, Brüksel Flaman Kültür Merkezinde gerçekleşti. Seçkin bir izleyici kitlesinin izlediği gösteride, Anadolu kültür mozaiğine ait figürler modernize edilerek sergilendi. Projenin genel koordinatörlüğünü yapan Sezgin Aydın “Bu proje 2016 yılında Antalya EXPO’da başladı. Kurgusunu dünyadaki ilk yazılı anlaşması olan Kadeş Barış Anlaşması üzerine kurduk. Barışın bu kadar önemli olduğu bu medeniyette, barışı Anadolu’nun zengin kültür figürleri ile anlatmak istiyoruz” dedi.

Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Rahmi Göktaş ise, “Bu akşam Anadolu’nun renklerini Brüksel’de sergileyeceğiz. Kadeş bilindiği gibi dünyada kayıt altına alınmış ilk anlaşma, bizim topraklarımızda gerçekleşmiş, böyle bir anlaşmayı Anadolu’nun renkleri, Anadolu’nun müziği, Anadolu’nun değerleri ile taçlandırmak istedik. Bu akşamki konuklarımızın büyük çoğunluğu Belçikalı”ifadelerini kaydetti.

Türkiye’nin Brüksel Büyükelçisi Zeki Levent Gümrükçü’nün selam konuşması ile başlayan dans gösterisi, Brüksel’deki izleyiciden büyük beğeni topladı. Gümrükçü, “Muhteşem bir gösteri izledik. Hem sanatçılarımıza hem de gelenlere teşekkür ediyorum. Bu proje Yunus Emre Enstitüsü’nün bir projesi. Kadeş Dans Grubu adı altında, giderek uluslararası bir nitelik alan bir projemiz var. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış güzel Anadolu’muzun bütün renklerini bu gösteride bulmak mümkün. Adı da çok anlamlı, Kadeş. Bizim Birleşmiş Milletlere üye olurken replikasını hediye ettiğimiz bir barış anlaşması. Burada sadece müziğe ve dansa doymadık aynı zamanda bir barış mesajını da aldık diye düşünüyorum” dedi.

AMSTERDAM’DA

Amsterdam Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) “Anadolu’nun Renkleri” etkinlikleri kapsamında düzenlenen ve Hollandalıların da katıldığı gösteri ilgi gördü. Gösteride, Anadolu’nun birbirinden renkli müzikal birikimi ve halk dansları sergilendi.

Amsterdam YEE Müdürü Abdullah Akın Altay, açılışta yaptığı konuşmada, enstitüyü tanıtarak faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi. Altay, müzik gibi evrensel bir değer olan dansın, farklı kültür ve geleneklere sahip insanları bir araya getirdiğini söyledi.

Dans grubunun sanat yönetmeni Sezgin Aydın ise yaptığı açıklamada, Amsterdam’da sahne almaktan çok mutlu olduklarını ifade etti.

Amsterdam’a gelmeden önce Paris ve Brüksel’de gösteri yaptıklarını aktaran Aydın, “O kadar büyük bir medeniyetin üstündeyiz ki figürlerimizle, müziklerimizle ve danslarımızla bütün o medeniyeti kapsayacak derecede zenginliğimiz var. Biz bu zenginliğin bir kısmını bu akşam gösterebildik. Anadolu’muzun zenginliğini her yerde tanıtmak istiyoruz.” dedi.

*****

Genel Başkan Kahveci; İsrail Devleti’nin kurulduğu 14 Mayıs 1948’den beri Filistin kan ve gözyaşının adresi olmuştur

 

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve Yönetim Kurulu üyeleri Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa’yı ziyaret ederek desteklerini ilettiler.


KAHVECİ: MÜSLÜMAN DÜNYASI KUDÜS VE FİLİSTİN’E SAHİP ÇIKMALIDIR

Filistin Büyükelçiliğinde gerçekleşen ziyarette bölgede son birkaç gündür yaşanan olaylar ve detayları konuşulurken, Genel Başkanımız Önder Kahveci, İsrail devletinin tutumunun kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Kahveci, “ABD’nin Büyükelçilik binasını Kudüs’e taşıması ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı ile başlayan tavrı bölgede yıllardır süregelen kaos ortamını daha da içinden çıkılmaz bir hale taşımıştır.

Son birkaç günde 60’ın üzerinde masum insan İsrail devletinin hedefi olmuş ve hayatlarını kaybetmiş, yüzlerce insan ise yaralanmıştır. Kutsal Ramazan ayımızı idrak etmeye başladığımız şu günlerde bu saldırgan tutumun altındaki kirli ve sinsi tezgahları herkes görmektedir.

Türkiye Kamu-Sen olarak bizler Filistin meselesini hep yakından takip ettik ve bundan sonra da etmeye devam edeceğiz.

Kudüs Filistin’in başkentidir ve bu gerçek asla değiştirilemez. Müslüman dünyası Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkmalıdır. Şayet bu birliktelik sağlanırsa bölgede kan ve göz yaşı bitecek, barış sağlanacaktır.

Burada hayatını kaybeden insanlar şehittir. Eli kanlı İsrail devletinin bu yaptıkları asla kabul edilemez. Bu katliamı yapan İsrail devletini kınıyor, şehitlere yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Bizler daima sizlerle olmaya devam edeceğiz.

BÜYÜKELÇİ FAED MUSTAFA: TÜRK HALKINA MİNNETTARIZ

Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa İse, Türkiye Kamu-Sen’in ziyaretinden memnuniyet duyduğunu belirterek, “Kendi evinize, kendi ofisinize hoş geldiniz. Yaşanan olaylar nedeniyle verdiğiniz destek için Filistin halkı adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Mustafa, “Yıllardır kan ve gözyaşının eksik olmadığı coğrafyamızda Filistin halkı olarak topraklarımız için mücadele ediyoruz. Bu mücadele de Türk halkının desteğini arkamızda hep hissettik. Bir çok kurum ve kuruluş ziyaretleri ile bize yalnız olmadığımızı hissettirdi. Bunlardan birisi de Türkiye Kamu-Sen’dir. Her zaman verdiğiniz güçlü destek için teşekkür ediyoruz” dedi.

Ziyaretin ardından Genel Başkanımız Önder Kahveci, çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Genel Başkan Kahveci;

İsrail Devleti’nin kurulduğu 14 Mayıs 1948’den beri Filistin kan ve gözyaşının adresi olmuştur.

Soykırımın, işgalin ve barbarlığın her türlüsünü sergileyen İsrail Devleti, adeta bir terör örgütü gibi davranmakta; silahsız, masum, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden, işgal politikalarına karşı çıkan herkesi katletmektedir.

Bilindiği gibi Kudüs, 3 semavi dinin de kutsal kabul ettiği değerleri içinde barındıran, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biridir.

İnsanlık binlerce yıllık tarihinde en kanlı mücadelelerini din üzerinden yürütmüştür.

Kudüs ise Müslümanların kadim kıblegâhı, bütün semavi dinlerin ortak mekanıdır.

Dünyaya barış ve huzur ancak bütün inançlara saygı çerçevesinde geliştirilecek bir süreç sonucunda, Kudüs’ün maneviyatına halel getirmeden, evrensel hukuka ve tarihi gerçeklere uygun bir çözümle gelecektir.

Halbuki İsrail’in, 1967 yılında 6 Gün savaşları sonunda Müslümanların kontrolündeki Kudüs’ü işgal etmesiyle, bitmeyen bir kavganın da fitili ateşlenmiştir.

ABD’nin bütün dünyayı karşısına alarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması bölgedeki gerginliği bir kat daha artırmıştır.

Hiçbir hakkı olmadığı halde 1948’den beri bölge halklarına kan kusturan İsrail’e, “Artık yeter” denmelidir.

Yüzyıllardır soykırıma tabi tutulduğunu, sürgünlerle kıyıma ve haksızlığa uğradığını iddia eden İsrail, yaşadığı acılardan hiç mi ders almamıştır ki, başta Kudüs olmak üzere Filistin topraklarını işgal etmekten, beşikteki çocuklara kadar katletmekten çekinmemektedir!

14 Mayıs 2018 dünya tarihine kara bir leke olarak geçmiştir.

Kuruluş gününde dahi silahsız sivil halka mermi yağdırmaktan çekinmeyen İsrail’in hamurunda katliam ve soykırım olduğu da bir kere daha görülmüştür.

İnanıyoruz ki, zalim ve işgalci İsrail ile İslam’a karşı haksızın yanında alenen yer alan ABD, dünyada yalnız kalmaya mahkûm olacaktır.

Sapkın Siyonist inanışın tezahürü olarak, sözde Yahudilere va’dedilmiş topraklar için tüm dünyayı ateşe vermeyi göze alan bu azgın anlayış, insanlığın sağduyusu karşısında pes edecek, zalimler eninde sonunda kaybedecek, insanlık mutlaka kazanacaktır.

Ellerine masum kanı bulaşan İsrail ve ABD kendi yaktıkları bu ateşin yakıcı azabını elbet bir gün tadacaktır.

Türkiye Kamu-Sen olarak İsrail’i yaptığı bu vahşet ve barbarlık nedeniyle şiddetle kınıyor, katliamlarına derhal son vererek 1967 öncesi sınırlarına çekilmeye çağırıyoruz.

Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarına sonuna kadar destek olacağımızı tüm kamuoyuna bir kere daha ilan ediyoruz”

HOLLANDA TÜRKLERİ’NDEN JEST… RUSYA BÜYÜKELÇİLİĞİNE TAZİYE ZİYARETİNDE BULUNDULAR

Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarından bir grup,  Lahey’deki Rusya Büyükelçiliği’ne randevu alıp giderek taziyelerini bildirdi.  Sivil Toplum Kuruluşu üyeleri olmalarına rağmen, bu ziyareti bireysel vatandaş olarak gerçekleştirdiklerini belirten Veyis Güngör, Mehmet Tütüncü, Adil Akaltun, Ebubekir Öztüre ve İlhan Aşkın, Ankara’nın Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’un alçakca bir terör saldırısı sonucu hayatına kaybetmesinden duydukları  üzüntüyü belirttiler.

 

Lahey Rusya Büyükelçiliği Ataşelerinden Anton Naumkin’e taziyelerini bildirip, özel olarak açılan taziye defterini imzalayan Türkler’e teşekkür eden Rus Ataşe, bu hareket ile iki ülke arasındaki dostluğun perçinlendiğini belirtti.
Türkler’in randevulu özel ziyaretinden sonra, taziye defterini imzalamak için kalabalık bir topluluk kuyruğa girdi.hollanda-ziyaret-jpg1

Fotoğraflarda: Lahey’deki Rusya Büyükelçiliğini taziye için ziyaret eden Türkler’i, Rus Ataşesi Anton Naunkin (sağdan üçüncü) karşıladı. Türkler taziye defterine de duygularını yazdılar.

Sabah gazetesinin Abhazya eki diplomatik krize neden oldu

Sabah gazetesine bölücülük suçlaması

Sabah gazetesinin Abhazya eki diplomatik krize neden oldu.

Sabah gazetesinin geçtiğimiz günlerde yayımlanan Abhazya ekinin, Türkiye ve Gürcistan arasında gerilime yol açtığı ileri sürüldü. Gürcistan yönetiminin, gazetede Abhazya’nın bağımsız devlet olarak tanıtılmasına tepki verdiği öne sürüldü.sabah-gazetesine-boluculuk-suclamasi-1511161200_m2

“BUNUN TEKRARLANMAMASI LAZIM”

Sputnik’in Gürcü basınından aktardığı habere göre; Gürcistan’ın Ankara Büyükelçisi İrakliy Koplatadze konuyla ilgili Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na başvurarak konu hakkındaki endişelerini dile getirdi. İktidardaki Gürcü Partisi’nin liderlerinden Georgiy Volskiy’nin konuya sert tepki gösterdiği belirtilirken, olayın Ankara’nın resmi tutumuyla bağdaşmadığına işaret eden Gürcistan Devlet Bakanı Ketevan Tsihelaşvili’nin de “Yine de bunun tekrarlanmaması lazım” dediği kaydedildi. Sabah gazetesinin Türkiye’de yaygın medya kurumlarından biri olduğuna işaret eden Gürcü bakanın, “Gürcistan Dışişleri, konuyu faal şekilde takibe aldı”ifadelerini kullandığı belirtildi.

Kaynak:Odatv.com

Büyükelçi Serdar Kılıç’ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle Türk Amerikan toplumuna yönelik bir mesaj yayınladı.

buyukelci-serdar-kilicBüyükelçi Serdar Kılıç’ın mesajı şöyle:

Türk-Amerikan toplumunun değerli mensupları,

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 93. yıldönümünü mutluluk ve gururla kutluyoruz.

Kahraman milletimiz tarafından Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşımız, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetimizin ilanıyla taçlanmıştır. Bu anlamlı günde, Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyorum.

Geride bıraktığımız 93 yılda ülkemiz, demokratik ve laik yapısı, evrensel değerlere bağlılığı, genç ve dinamik nüfusu ve güçlü ekonomisiyle, çatışma ve istikrarsızlık içerisinde bulunan bölgesine ilham veren, barış, istikrar ve refah yayan bir ülke konumuna erişmiştir. Tüm bu kazanımlarımızın temelinde yer alan Cumhuriyetimiz, hepimizin koruması ve yaşatması gereken en değerli ortak varlığımızdır.

Milletimiz bu bilinçle, 15 Temmuz 2016 tarihinde seçilmiş liderlerimizi, demokratik kurumlarımızı ve herşeyden önce Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi hedef alan hain terörist darbe girişimini, her türlü siyasi ve ideolojik farklılıklarını bir yana bırakıp, birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde kenetlenerek bertaraf etmeyi başarmıştır. Sözkonusu darbe girişimine karşı sokaklara dökülen, darbecilerin kontrolündeki tanklara vücutlarını siper eden, kendilerine yöneltilen silah namlularına göğüs geren kahraman vatandaşlarımızdan 241’i şehit olmuş, 2 bin 194’ü de yaralanmıştır. Bu vesileyle, sözkonusu demokrasi şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla anıyorum.

Türk Amerikan toplumumun siz değerli mensuplarına da, 15 Temmuz sonrası dönemde darbe karşıtı gösteriler, demokrasi nöbetleri ve imza kampanyaları gibi faaliyetler yoluyla ülkemize verdiğiniz aktif destekten ötürü şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle, dış politikamızın en önemli eksenlerinden birini teşkil eden ve ortak değer, hedef ve çıkarlar temelinde şekillenen Türkiye-ABD ilişkilerinin daha da geliştirilip güçlendirilmesine yönelik değerli katkılarınız için de sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum.

Şanlı tarihimiz, ortak hedefler doğrultusunda, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeyi başardığı sürece, Türk milletinin ulaşamayacağı hiçbir hedefin bulunmadığının en somut göstergesidir. Türk-Amerikan toplumunun da bu bilinçle, milletimizi birbirine düşürmeye, aramıza fitne ve fesat sokmaya çalışan ihanet şebekelerinin melce bulmasına asla izin vermeyip, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket etmeyi sürdüreceğine inancım tamdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin bu en büyük bayramı olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı içtenlikle kutluyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Serdar Kılıç

T.C. Vaşington Büyükelçisi

Bülent Tüfenkci Gürcistan Büyükelçisi Iraklı Koplatadze’yi kabul etti

Bülent Tüfenkci Gürcistan Büyükelçisi Iraklı Koplatadze’yi  kabul etti.

Bakan Tüfenkci makamındaki kabulde: “Ülkelerimiz arasında derin ve köklü bir işbirliği bulunmaktadır. Gürcistan bizim için komşunun ötesinde dost ve kardeş bir ülkedir.” dedi.

gürcistan büyükelçisiTürkiye ve Gürcistan arasındaki ilişkilerin Gürcistan’ın bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılından bu yana, hem ikili düzeyde hem de çok taraflı kuruluşlar çerçevesinde sürekli olarak gelişmekte ve güçlenmekte olduğunu söyleyen Bakan Tüfenkci, iki ülke arasındaki ilişkilerin hem komşularımıza hem de Dünya’ya örnek olacak biçimde devam etmesinden büyük mutluluk ve onur duyduklarını belirtti.

Bakan Tüfenkci : “Türkiye 2007 yılından itibaren Gürcistan’ın en büyük ticari ortağıdır.”

Bakan Tüfenkci, iki ülke arasındaki ikili ticaret hacminin 2009 yılında 1 milyar doları aştığını, 2014 yılında bu rakamın 1,5 milyar doların üzerine çıkarak bugüne kadarki en yüksek seviyeye ulaştığını söyledi.

Büyükelçi Irak Koplatadze’yi 26 Ocak Dünya Gümrük Günü etkinliklerine de davet eden Bakan Tüfenkci,  “Sarp – Sarpi Kapısı; ülkelerimiz arasındaki en önemli geçiş noktasıdır. Ülkelerimiz arasındaki mevcut işlemlerin yaklaşık %95’i bu kapıdan yapılmaktadır. Kapının genişleme projesine ilişkin çalışmalar sürmektedir, 2016 yılı içerisinde inşa faaliyetlerine başlanılmasını hedeflemekteyiz. 18 Ekim 2015 tarihinde açılan Çıldır Aktaş – Kartsakhi Kapısının ise yaz aylarından itibaren 7/24 esasına göre çalışmasını hedefliyoruz.” dedi.

İngiltere Ankara Büyükelçisi’nden Büyükerşen’e Ziyaret

8200İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret etti. Büyükelçi Moore, Büyükerşen’in Türk eğitim sisteminde bir efsane olduğunu belirtti.

 

Çeşitli temaslarda bulunmak için Eskişehir’e gelen İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret etti. Türkiye ve İngiltere arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi hakkında Başkan Büyükerşen ile fikir alışverişinde bulunan Moore, “Eskişehir, çağdaş ve sanat dolu bir kent. Öğrenci şehri olan Eskişehir’i çok geliştirdiniz. Türkiye ve İngiltere arasında eğitim ilişkilerimizdeki bağlarımızı da güçlendirerek arttırmalıyız. Eskişehir eğitim alanında önemli yere sahip. Eğitim alanında hayata geçirdiği projeler ile Büyükerşen, Türk eğitim sisteminde bir efsanedir” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ise ziyaretten memnuniyet duyduğunu belirterek, iki ülke arasındaki dostane ilişkilerin sağlam temellere dayandığını ve bu ilişkileri daha da ileriye taşımak istediklerini vurguladı.