Etiket arşivi: Buket

Mükemmel dönüşümün rotası, KalDer yeni yol haritasını çiziyor

kalder logoKalite algısını yaşamın her alanına yaymak ve sürdürülebilir hale getirmek için çalışmalarını ‘EFQM Mükemmellik Modeli’  çerçevesinde sürdüren Türkiye Kalite Derneği (KalDer) yeni yol haritasını çiziyor. KalDer kurucu üyeleri, geçmiş dönem yönetim kurulu ve şube başkanları, yönetim kurulu üyeleri, genel sekreterleri, profesyonel çalışanları ve Türk iş dünyasının önde gelen isimleri, bu hedef doğrultusunda 18-19 Şubat 2017 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Arama Konferansı ve Strateji Çalıştayı’nda bir araya geliyor. Elde edilecek sonuçlar, 25 yıllık köklü geçmişe ve tecrübeye sahip KalDer’in gelecek projeksiyonunu şekillendirecek.

KalDer’in kuruluşundan bu yana özel sektörde ve kamuda önemli işbirliklerine ve başarılara imza attığını ifade eden KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, ülkemizin en prestijli sivil toplum kuruluşlarından biri olmanın gururunu yaşadıklarını ifade etti. KalDer’in mükemmellik kültürünün benimsenmesinde etkin ve rehber bir konuma sahip olduğunu söyleyen Buket Eminoğlu Pilavcı, 2 bini aşkın kurumsal üyesi bulunan yapının artık STK’lar nezdinde çatı bir yapıya bürünmesinin zamanının geldiğini dile getirdi.

“KalDer olarak artık yeni ufuklara yelken açmak zorundayız” 

buket emmioğlu pilavcıRekabet koşullarının acımasızlaştığı bir iklimde yaşadığımızı öne süren Buket Eminoğlu Pilavcı, “Mükemmeli arayanlar için KalDer her zaman var olacak. Fakat yeni ufuklara da yelken açmak zorundayız. Rekabet ve sürdürülebilirlik konularında itici bir güç olacağımız gibi yenilikçi tavrımızla da diğer sivil toplum kuruluşlarına örnek bir model teşkil etmeliyiz. Mükemmellik, rekabet, kalite, verimlilik ve sürdürülebilir kalkınma konularında ülkemizdeki sivil toplum kuruluşları nezdinde bir çatı kuruluş Ayrıca sadece ekonomide değil; bilim, sanat, politika, eğitim yani yaşamın her alanında mükemmellik anlayışının bir ihtiyaç olduğunu daha çok dile getirmeliyiz. İşte Arama Konferansı ve Strateji Çalıştayı’nı bu beklentiler ve hedefler doğrultusunda gerçekleştiriyoruz. Burada üreteceğimiz fikirler KalDer’in geleceğini ve vizyonunu belirleyecek. Ülkemiz ve sürdürülebilir bir dünya için mükemmelliğin dönüşüm rotası olmayı kararlıkla sürdüreceğiz.”

KalDer hakkında

Merkezi İstanbul’da bulunan KalDer, Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir’de kurduğu şubeler ile kalite bilincinin yurt çapında yayılmasına öncülük ediyor. 1998 yılında Ulusal Kalite Hareketi’ni (UKH) başlatan KalDer, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı’nın (EFQM Ulusal İşbirliği Ortağı’dır. 2006 yılında Amerika Kalite Derneği (ASQ) ile işbirliği yapan ve aynı zamanda Orta Doğu Kalite Organizasyonu’nun (MEQA) kurucu üyesi olan KalDer’in ana faaliyetleri arasında Ulusal Kalite Ödülü, kalite ve yönetim alanındaki eğitimler, kalite kongresi ve kamu kalite sempozyumu, kıyaslama çalışmaları ve Türkiye Müşterinin Sesi çalışmaları sayılabilir. Ayrıca KalDer’in, Ankara, Bursa, İzmir, Eskişehir illerinde şubeleri, Kayseri Doğu Marmara ve Trakya’da temsilcilikleri bulunmaktadır.buket emmioğlu pilavcı.JPG makam da

 

11. CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL: “ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKMAK İÇİN YENİ NORMLAR LAZIM.”

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl 25.’si gerçekleştirilen Kalite Kongresi, iş, bilim, akademi, sanat dünyasının önde gelen temsilcilerinin katılımıyla bugün Hilton İstanbul Bosphorus Convention Center’da başladı.

kalderAçılış konuşmasını KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı ile TÜSİAD Başkan Yardımcısı S. Şükrü Ünlütürk’ün yaptığı kongrenin özel konuğu ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu. 2 sürecek organizasyonda; yenilikçi, sürdürülebilir, esnek, ezber bozan strateji, yaklaşım, yeni iş yapma biçimleri ve pazarlama yöntemleri geliştiren markaların ‘YENİ NORMAL’leri tartışılacak.

BUKET EMİNOĞLU PİLAVCI: İŞ YAPMA BİÇİMİMİZ DEĞİŞECEK

Herkesin öğrenci olduğu bir dünyaya hızla ilerlediğimizi ifade eden KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, geleceğin cahillerinin okuma yazma bilmeyenlerden değil, yeniden öğrenmeyenlerden oluşacağını söyledi. Yeni Dünya ekonomisinin verimlilik ve tasarruf talep ettiğini, dijitalleşme ve nesnelerin interneti ile üretimin insansızlaştığını dile getiren Buket Eminoğlu Pilavcı, şöyle konuştu:

“Bu noktada yeni dünyanın rakamsal verilerinden bahsetmek lazım. 1999’da kurulan WhatsApp’ın ise sadece 55 çalışanı var ve 19 milyar dolar ediyor. 1933’de kurulan THY’nin 23 bin 160 çalışanı var ve 4.3 milyar dolar ediyor.  Da Vinci Enstitüsü’nün fütüristi Thomas Frey  2030’da doktora gitmemizi gerektiren durumların yüzde 80’inin yapay zekâ ile çözüleceğini ve restoranların da yüzde 90’ının yemeklerini yaparken 3 boyutlu yazıcı kullanacağını öngörüyor. Ama bütün bunlar insan faktörünü önemsizleştirmiyor elbette. Kreatif düşünce, büyük resmi görme, ekolojik ve egolojik denge, bilgelik, holizm ve komplekslik yani hayata organizasyonlara sistemlere bütüncül bakma, kozmopolit esneklik, küresel düşünme becerileri ve kültürel farkındalık gibi yetenekler gelecekte peşinde koşulan değerler olacak. Üzerinde yaşadığımız canlıyla uyumlanma çabası, kaynaklarımızı daha etkin kullanma bilinci ve biyoçeşitliliği koruyan yaşam şekli seçimleri gelecek 10 yılın yeni ve önemli konularından olacak. Hepimizin iş yapma biçimi değişecek.”

Yoğun siyasi ve ekonomik gündeme rağmen kongreye gösterilen ilgiden mutlu olduklarını ifade eden KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu olağanüstü koşullarda birçok kongrenin iptali ve ertelenmesi söz konusu iken tam da bu zamanda bu kongreyi, bu etkililikte yapmanın KalDer’in misyonunun ve gücünün önemli bir göstergesi olduğuna inanıyorum.”

sukruS.ŞÜKRÜ ÜNLÜTÜRK: DİJİTALLEŞMEYLE YÜZLEŞMEMİZ LAZIM 

‘Yeni Normal’in son dönemde küresel düzeyde karşı karşıya kalınan değişimleri akla getirdiğini ifade eden TÜSİAD Başkan Yardımcısı S. Şükrü Ünlütürk ise tüm dünyada siyasi, iktisadi, iklim bazında büyük bir değişimin yaşandığını savundu. Bu durumun beraberinde üretim metotlarını ve iş yapış biçimlerini de değiştirdiğini kaydeden S. Şükrü Ünlütürk,  şöyle konuştu: “Dijitalleşme ve internet ile sağlıktan finansa, enerjiden gıdaya tüm sektörlerin üretim metotları ve iş yapış biçimleri değişiyor. Teknoloji, önce insanları, ardından makineleri ve nesneleri birbirine bağladı. Yakın gelecekte ise yüz milyarlarca makinanın birbirleriyle iletişimde olup, veri ürettiği bir dünyaya tanıklık edeceğiz. Yaşamın her noktasında her anında bu bilgilerin, insanların ve kurumların iş yapma biçimlerini, yaşam beklentilerini nasıl değiştirdiğini gözlemleyeceğiz. Hayallerimizin de ötesinde akıllı endüstriler, akıllı şehirler ve sonunda daha akıllı bir yeryüzü ile tanışacağız. Tüm bu gelişmeler sanayiyi de yeni bir evreye taşıyor. Gelecekte Sanayi 4.0’a uyum kabiliyeti ve dijitalleşmenin tüm kurumlarda en üst seviyede sahiplenilmesi, rekabetin en temel belirleyicileri olacak. Er ya da geç tüm şirketler iş modellerinde, üretim süreçlerinde dijitalleşmeyle yüzleşmek durumunda kalacak. Dijitalleşmenin baş döndürücü seyri yenidünyanın para biriminin hız olduğunu açıkça ortaya koyuyor.”

abdullah-gulABDULLAH GÜL: ORTA GELİR TUZAĞINDAN KURTULMALIYIZ 

KalDer’in çalışmalarını yakından takip ettiğini ve iş dünyasının öncü, prestijli kurumlarından biri olarak gördüğünü ifade eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yaptığı konuşmada 25. Kalite Kongresi’nde bulunmaktan dolayı memnuniyetini dile getirdi. Türkiye’nin 800 milyar dolarlık milli gelir ile orta gelir tuzağına düştüğünü, bu tuzaktan çıkmak için de yeni normlar gerektiğini dile getiren Abdullah Gül, şunları söyledi:

“Yeni normlar eğer tatmin edici değil ise rıza göstermemek, her zaman daha güzele, mükemmele, kaliteliye ulaşmak için zorlamak gerek. Ülkemizin nüfusu 80 milyonu aştı. Bu nüfusun yüzde 40’ı 25, yüzde 25’ i ise 15 yaşın altında. Artan nüfusun iş bulabilmesi için Türkiye’nin her yıl en az yüzde 5 büyümesi gerekli. Bu iklim vakit kaybedilmeden oluşturulmalı. Ülkemizin tekrar ekonomik ve demokratik reformları yaptığı döneme dönmesi gerekli. Genç dinamik nüfusumuzu demokratik standartlarla, hukukla birleştirdiğimizde ancak üretken olabiliriz. Malum ülkemizin çok zengin tabii kaynakları yok. O nedenle tüm enerjimizi genç nüfusla hukuku, özgürlüğü birleştirmeye vermeliyiz. Bunları birleştirdiğimizde Türkiye’nin çok büyük bir enerjisi ortaya çıkacaktır. Beşeri sermaye olarak gördüğüm bu nüfusun nitelikli hale gelmesi gerçek anlamda sermayeye dönüşecektir.”