Etiket arşivi: Bostancı

Okan Üniversitesi Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Başak Bostancı Dijital Ekran Gözünüzü Yoruyor!

 

 

Dijital ekranların artık yaşamımızın vazgeçilmezi olduğu bir gerçek. Telefon, tablet ve bilgisayar karşısında geçirdiğimiz zaman arttıkça bu tür ekranların kullanımına bağlı gelişebilen sağlık problemleri de literatürde tanımlanmaya başlandı.

Konu hakkında bilgi veren, Okan Üniversitesi Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Başak Bostancı ‘’Parmaklarda uyuşma, ense ve boyun ağrıları gibi kas ve eklem problemlerinin yanı sıra, göz ve görme ile ilgili sıkıntılar da dijital araçların uzun süre kullanımına bağlı gelişebilecek problemler arasında sıralanmakta.’’ dedi.BAŞAK BOSTANCI

Yrd. Doç. Dr. Başak Bostancı, ‘’Dijital göz yorgunluğu sendromu, bilgisayar, telefon ve tablet kullanımı esnasında veya kullanımının ardından ortaya çıkan bir dizi oküler yüzey sıkıntısı ve görme problemi olarak tanımlanmaktadır. Hastaların en çok şikayet ettiği sıkıntılar arasında gözlerde yorgunluk, kaşıntı, kızarıklık, kuruluk, yanma, sulanma; bulanık veya çift görme, yavaş odaklanma, renklerin algılanmasında bozulma ve baş ağrısı yer alır.

 

Bu problemler pek çok kişide bu tür ekranların kullanımına bir süre ara verilmesi ile hafiflerken, özellikle altta yatan göz kuruluğu, alerji, ve benzeri göz problemleri olan kişilerde mevcut göz hastalığının kötüleşmesine yol açarak yaşam kalitesini ve göz sağlığını bozabilir. Yapılan çalışmalarda bu durumun iş yaşamında üretkenliği %40’a kadar azaltabileceği ortaya konmuştur.’’ açıklamasını yaptı.

Yrd. Doç. Dr. Başak Bostancı; ‘’Göz yorgunluğu tedavisinde çizilecek rotada ilk yapılması gereken bu duruma sebep olabilecek mekanizmaların belirlenerek ortadan kaldırılması olmalıdır. Burada alınabilecek önlemler, çevresel faktörlerin değiştirilmesi ve göz bakımı ile alınabilecek önlemler olarak gruplandırılabilir.

Çevresel faktörlerden ilk düzenlenmesi geren faktör ışıklandırmadır. Parlak ışıklar, ekrandan göze direk yansıyan güneş ışığı ve tepe floresan lambaları çoğunlukla kamaşmaya yol açarak gözlerde rahatsızlık yapar. Çok parlak ya da karanlık olan bir odada dijital ekran kullanan kişilerde göz yorgunluğuna daha sık rastlandığı, yine daha koyu ekran rengi kullanan kişilerde gözlerde kuruma şikayetinin daha fazla saptandığı çalışmalar ile ortaya konmuştur. Ekran parlaklığı ortam aydınlatması ile benzer olmalı ve kontrast mümkün olduğunca arttırılmalıdır. Dijital ekranların gözlerden yaklaşık olarak 90 cm uzaklıkta olması, ekranın orta noktasının göz seviyesinin yaklaşık 15 cm altında konumlanması önerilmektedir. Gözlere çok yakın bilgisayar, tablet veya cep telefonu kullanımı, artmış bir yakın görme ihtiyacına yol açarak göz kaslarının fazla çalışmasına sebep olmakta, bu durum da gözlerde yorulma, şakak ve baş ağrısı gibi semptomların ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

Tüm bunların yanı sıra hastaların gün içinde uygun miktarda sıvı alımının sağlanması, beslenmelerinde esansiyel yağ asitlerinin ve vitaminlerin dengeli bir şekilde verilmesi, uyku düzenlerinin korunması, altta yatan göz kuruluğu tedavisinin açısından önem arz etmektedir. Ortam ısıtmasının uygun ayarlanması, klima ile havalandırılan ofis ortamlarında gözlerin kurumasının engellenmesi için ortam nemlendiricilerinin kullanılması da iş yerlerinde alınabilecek önlemler arasında yer alır.

Dijital göz yorgunluğu tedavisinde en önemli basamak göz doktorunca yapılacak detaylı muayene ile kişide başka bir göz probleminin olmadığının ortaya konması, hastanın bilgilendirilmesi ve kişiye özel tedavi yönteminin geliştirilmesi ile olacaktır.

Önce Göz Doktoruna Sonra Okula

Çocukların görme fonksiyonlarının; psikolojik gelişimleri, okul performansları ve sınıf içinde nasıl hissedip davrandıkları üzerinde etkili olduğunu biliyor muydunuz? Hayatın ilk 12 yılında öğrendiklerimizin yaklaşık yüzde 80’inin görsel uyaranlar aracılığıyla olması bunu açıklamaktadır.BAŞAK BOSTANCI

 

Konu hakkında açıklama yapan, Okan Üniversitesi Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Başak Bostancı, ‘’Görme yetisi ve öğrenme performansı arasındaki bu ilişki herkesçe kabul edilmesine rağmen, pek az veli, çocuklarının okul performansı beklenenin altında olduğunda bunun bir göz probleminden kaynaklanabileceğini akıllarına getirmektedir. Okul öncesi dönemdeki çocukların yüzde 10’unun; okul çağındaki çocukların ise yaklaşık yüzde yirmi beşinin görmeyi bozan bir kusuru olduğu düşünüldüğünde, bu dönemlerde yapılacak göz muayenelerinin ne denli önemli olduğu anlaşılabilir.’’ dedi.

 

Erken Fark Edilen Görme Bozuklukları Kalıcı Hasarı Azaltıyor!

Bebek ve küçük çocukların görme sistemi gelişimini tam olarak tamamlamamıştır ve her iki gözden gelecek olan duysal uyaranların beyne düzgün iletimi görme merkezinin normal gelişimi için gereklidir. Eğer küçük bir çocuğun gözlerinden biri veya her ikisi beyne berrak görüntüler yollayamaz ve bu durum zamanında fark edilip tedavi edilmez ise, çocuğun görme potansiyelini kalıcı olarak azaltabilir. Dr. Bostancı, ‘’Bu gibi problemlerin hayatın erken dönemlerinde fark edilerek uygun tedavinin başlatılmasının, görmenin iyileştirilmesi, vücut dengesinin sağlanması, göz ve motor koordinasyonun gelişmesi; dolayısıyla başarılı bir öğrenim hayatı, oyun ve spor başarısı açısından önemli’.’ olduğunu bildirdi.

 

Çocuklar Görme Bozukluklarının Farkına Varmayabilirler!

Yrd. Doç. Dr. Başak Bostancı, ‘’Çocuklar görmelerindeki bozukluğun çoğu zaman farkına varmazlar, yaşıtlarının da dünyayı kendileri gibi görmekte olduğunu varsayarlar. Sınıf içerisindeki eğitsel faaliyetleri takip etmek için yeterli görme keskinliği sağlanamadığı durumlarda çocuklarda akademik performans yeterli düzeye çıkamaz. Özellikle akıllı tahtalar gibi yeni eğitim teknolojilerinin kullanılması çocuklarda gizli kalmış görme kusurlarının ortaya çıkmasını sağlar. Bir öğrencinin görmesi bozulduğunda sadece okul başarısının değil, duygusal durumunun da etkileneceği akılda tutulmalıdır. ‘’ dedi.

 

Bu Belirtilere Dikkat!

Yrd. Doç. Dr. Başak Bostancı, çocuklardaki tehlikeli belirtileri açıkladı:

Televizyona çok yakından bakma, gözleri sık kırpma veya ovuşturma, kitap okurken parmakla takip etme ihtiyacı duyma veya sık satır atlama, ışığa aşırı hassasiyet, gözlerde sulanma, gözlerden birini kısarak veya hep aynı yöne doğru baş pozisyonu yaparak bakma gibi belirtiler çocuklarda göz problemi olduğuna işaret edebilir. Uzak görme bozukluğu olan çocuklar sınıfta arka sıralardan tahtayı görmede problem yaşarken, hipermetroplar okuma yaparken baş ağrısı ve bulanık görme yaşarlar.

 

Bu ve benzeri şikâyetlerin olduğu çocukların en erken dönemde, diğer okul çağı çocuklarının ise yıllık olarak rutin göz muayenesi ile değerlendirilmesi, görme fonksiyonlarının ortaya konmasına, yeni başlayan görme kusurlarının düzeltmesine fayda edecek, böylelikle çocuklar dış uyaranlara, dolayısıyla keyifle okumaya, sportif aktiviteleri dengeli bir şekilde yapmaya ve merakla öğrenmeye hazır hale gelecektir.

 

Yrd. Doç. Dr. Başak Bostancı, ‘’Çocukların göz sağlığının korunması okul başarılarını, spor performanslarını, hatta oyundan aldıkları zevki bile etkileyen bir durumdur. Bu noktada, ara yıl ve yaz tatili döneminin çocuğunuzun eksik göz muayenelerinin tamamlanması için ideal bir dönem olabileceğini hatırlatır ve hem çocuklarımıza hem de sizlere sağlıklı günler dileriz ‘’ dedi.

 

Haber Yayın Hazırlık: Yusuf Ünel

Türkiye’nin Yakından merak ettiği sorulara, Başkan Toçoğlu Bakın nasıl cevap verdi

Sapanca’nın beton yığınına dönmesine izin veremeyiz

Sapanca’da gençlerle buluşan Başkan Toçoğlu, “Ben Sapanca’yı sevmesem, Sapanca’ya hayran olmasam Sapanca şimdiden beton yığını olmuştu. Buralarda sizler ve sizin çocuklarınız yaşayacak. Sapanca’nın yeşilini, doğasını korumak hepimizin görevi. Sapanca’ya bugüne kadar 161 Milyonluk yatırım yaptık” dedi.sapanca röportaj.jpg1

 

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, ‘Toçoğlu Gençlerle Buluşuyor’ programı kapsamında Sapancalı gençlerle buluştu. Özkum Restoran’da gerçekleştirilen programa Sapanca Belediye Başkanı Doç. Dr. Aydın Yılmazer, SASKİ Genel Müdürü Dr. Rüstem Keleş, Genel Sekreter Yardımcısı Ayhan Kardan, AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Demir, AK Parti Sapanca İlçe Başkanı Nazmi Bostancı ve çok sayıda genç katıldı. Program soru-cevap formatında gerçekleştirildi. sapanca röportaj.jpg2

 

Sapanca’nın kronik sorunu yok

Başkan Toçoğlu, “Seçildiğimizden itibaren Sapanca’ya 161 milyon lira yatırım yaptık. İçmesuyu ve kanalizasyon yatırımları ilçemiz için çok önemli yatırımlardır. Sapanca 16 ilçemiz arasında özel bir yere sahiptir. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Zeki Toçoğlu olarak en sevdiğim ilçelerden biri Sapanca’dır. Ben haftada 3 kez Sapanca’ya geliyorum. Bugüne kadar Sapanca’ya 161 Milyon TL’lik yatırım yaptık. Sapanca’nın kanalizasyonuna, içmesuyuna, altyapsına çok önemli yatırımlar yaptık. Biz 16 ilçeye hizmet götüren bir belediyeyiz. İlçelerimiz arasında denge gözetmek durumudayız. Hamdolsun bugün baktığımızda Sapanca’nın herhangi bir kronik sorunu olmadığını görüyoruz. Sapanca’ya daha önce çarşı projesi kazandırmıştık. İlçenin geleceğine büyük katkı sunacak olan SGM yükseliyor. Köprü yaptık. Asfalt çalışmalarımız da Sapanca’da devam ediyor.”sapanca röportaj.jpg3

 

Sapanca’nın geleceğini tehlike altına atamam

Sapanca’nın imarı hakkında yöneltilen soruları da cevaplayan Başkan Toçoğlu, “Sapanca’da imar konusu çok tartışılıyor. Bir yeri imara açmak benim için çok kolay. Ama yanlış bir adım atarsak bundan önce Sapancalılar zarar görür. Sapanca’nın her tarafı şahıs malı. İmara açılmayan kısımlar şahıslara ait araziler. Bunlardan bir tanesini açarsanız tamamını açmanız gerekiyor. Tamamını açınca yol, altyapı, sosyal donatı yapmanız gerekiyor. Bunu yapınca Sapanca diye bir şey kalmaz. Maalesef burada aleyhimizde yürütülen kampanyaların tamamı imar konusuna dayanıyor. Ben imar konusunda direnmesem bu arkadaşlar beni çok sevecekler. Sapanca’da imar konusunda yapılacak en küçük hata Sapanca’nın mahvolmasına neden olacaktır. Biz birilerini memnun etmek adına Sapanca’nın geleceğini tehlike altına atamayız” şeklinde konuştu.

 

Hepimiz duyarlı olmalıyız

Başkan Toçoğlu, “Otoban üzerinden geçenler dağlara yapılan evleri görüp buralar taş yığını oldu diyorlar. Yapılar hemen dikkat çekiyor. Yapılması gereken şu anki yerleşik alanları el birliği ile genişletmek. İnsanlar Sapanca’ya yeşili doğası için geliyor. Siz doğayı tahrip ederseniz bunun geri dönüşü olmaz. Sapanca için hepimizin duyarlı olması lazım. Bunun vebalinden kurtulamayız. Bu toplumsal bir meseledir. Ben Sapanca’nın yeşilini betona teslim edecek bir mesuliyet altına girmek istemiyorum. 18 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Asıl Sapanca’yı seven benim. Ben Sapanca’yı sevmesem, Sapanca’ya hayran olmasam Sapanca şimdiden beton yığını olmuştu. Buralarda sizler ve sizin çocuklarınız yaşayacak. Sizin imar konusunda benden daha hassas olmanız gerekiyor.”

 

Kaynak hazır

Diğer sorulara ilişkin olarak da cevaplar veren Başkan Toçoğlu, “Hacımercan’a yapılacak spor tesisine yaklaşık 5 buçuk milyon lira harcayacağız. O bölgede dolgu yapıldı. Dolgunun oturmasını bekledik. Kaynağımız hazır. Yakın zamanda ihaleye çıkacağız. Sosyal Gelişim Merkezi için ilçe belediyesi tarafından nerede yer gösterildiyse merkezimizi orada yapıyoruz. Biz Uzunkum’da sondaj çalışmaları gerçekleştirdik. Bölgenin turizm alanı olarak ilan edilmesi bizim değil, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluğunda” dedi.sapanca röportaj