Etiket arşivi: Bilim

Rusya ve Vietnam arasında, Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi inşaatı için hükümetler arası anlaşması imzalandı

Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS’yi inşa eden Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom ile Vietnam Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Vietnam’da Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin kurulması için anlaşma imzaladı.

İşbirliği anlaşması, Rusya Federasyonu Başbakanı Dmitry Medvedev ve Vietnam Başbakanı Nguyen Xuan Phuc’un huzurunda, Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev ve Vietnam Bilim ve Teknoloji Bakanı Chu Ngoc Anh tarafından imzalandı.

Rus ve Vietnamlı uzmanlar tarafından, daha önce ön gereksinimlerin belirlenmesi, en uygun yerin seçilmesi de dâhil olmak üzere çok sayıda çalışma yürütülmüştü. Projenin ön fizibilite çalışmasının 2018 yılı Kasım ayındaki onayı dikkate alındığında, imzalanan anlaşma, Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin Vietnam’da inşası için atılacak sonraki adımları tanımlıyor.

türkiyeokuyor.com Okuruna Not:

Vietnam’da Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin (NBTM) inşası konusundaki Rus-Vietnam hükümetler arası anlaşması Kasım 2011’de imzalandı. 2017 yılının Haziran ayında, Vietnam’daki Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin inşası yapılması üzere bir mutabakat imzalandı. 2017-2019 yılındaki bir dizi istişare sırasında, taraflar, 15 MW’a kadar termal kapasiteye sahip çok amaçlı bir VVR araştırma reaktöründen oluşan NBTM’nin yanı sıra güvenliğin sağlanması için araştırma laboratuvarları ve mühendislik altyapısından oluşan bir yapılandırmayı belirledi. 2018 yılı Eylül ayında, Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyễn Phu Trọng’un Rusya Federasyonu’na ziyareti çerçevesinde; personel eğitimi ve Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’ni inşa etme projesi ile ilgili olumlu kamuoyu oluşturma konusunda işbirliğine yönelik iki anlaşma daha imzaladı.

Fikr-i Asım’dan Fransız Siyaset Bilim Uzmanına suç duyurusu

 

Fikr-i Asım-  Fikir ve Düşünce Derneği Antalya İl Başkanı Faruk Yalçın, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte, Fransız Siyaset Bilim Uzmanı Philippe Moreau Defarges hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki büyük tepki çeken söylemleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.antalya adalet sarayı

 

Fikr-i Asım-  Fikir ve Düşünce Derneği Antalya İl Başkanlığı, Fransız Siyaset Bilim Uzmanı Philippe Moreau Defarges’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki büyük tepki çeken söylemlerine sessiz kalmadı. Yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Antalya Adliyesine giderek suç duyurusunda  bulunan Fikr-i Asım-  Fikir ve Düşünce Derneği Antalya İl Başkanı Faruk Yalçın, çıkışta basın mensuplarına açıklama yaptı. Faruk Yalçın açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “Bugün burada, Türkiye Cumhuriyeti 1. Başkanı Recep Tayyip Erdoğan beyefendi hakkında, hadsizce, ahlaksızca ve kan dondurucu açıklamalarda bulunan, Fransız Uluslararası Sözde Siyaset Bilimi Uzmanı  Philippe Moreau Defarges’i kınamak üzere toplanmış bulunmaktayız. Biraz önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iletmiş olduğumuz suç duyurumuzda da belirttiğimiz gibi, Batı’da artık psikiyatrik bir rahatsızlığa dönüşen Erdoğan düşmanlığının geldiği son nokta kan dondurucudur. Bilim adamı ve entelektüel bir aydın kılığına bürünen, vahşi, kan sevici Defarges’in alçakça ve haince yaptığı açıklamalardan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Fikr-i Asım Fikir ve Düşünce Derneği Hareketi olarak rahatsızlık duyduğumuzu belirtiyor, bu konuda tüm yargı organlarını göreve davet ediyoruz.  15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi, Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyarak meydanlara akın akın, ölmek için inen bu Halk, bizzat kendi eli ile seçtiği meşru Cumhurbaşkanını savunmak için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyecektir. Bugün dahi, Avrupa’da Asya’da Ortadoğu’da ve tüm İslam aleminde mazlumların duası, salimlerin korkulu rüyası haline gelen, Devletimizin en tepesindeki çelikten iradenin sahibi, yiğit liderimizin yanında dik duruşumuzu sonuna kadar göstereceğiz. Fikr-i Asım Fikir ve Düşünce Hareketi olarak Devletimizin tüm kurumlarının yanlarında olduğumuzu bir kez daha buradan belirtmek istiyoruz. Bizler hür doğmuş hür yaşamış topraklarını kanla almış bir milletin evlatlarıyız. Bizleri masa başında oyunlarla, haçlı birlikleriyle ve paralel girişimlerle asla ve asla korkutamayacaklar, yıldıramayacaklar, boyun eğdiremeyecekler çünkü bu aziz milletin adı Büyük Türk Milletidir.  Aziz milletimizin seçimini yapmış hür iradesi ile %51,40 oyla milli iradenin evet yönünde tecelli etmesini sağlamıştır gelecek nesillerimizin ve Yeni Türkiye’nin yolu Hamdolsun açılmıştır. Biz Fikr-i Asım Fikir ve Düşünce Hareketi teşkilatlarımızla ve gönüllülerimizle 16 Nisan Referandumuna kadar üzerimize düşen görevi yerine getirmiş bulunmaktayız ve bundan sonrada gözümüz kulağımız devletimizin en tepesindeki çelikten iradede olacaktır. Allah devletimizi var etsin. Allah Milletimizi var etsin.”

 

Vergili İstedi Bakan Özlü Tamam Dedi

 

 

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün Bartın iş Dünyası ile buluştuğu yemeğe katılarak, Karabük ve bölgesel konularla ilgili fikir alışverişinde bulundu.

Karabük-Eskipazar Metal ve Metal Ürünleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin kuruluşu ile ilgili olarak verdiği katkılardan dolayı Bakan Faruk Özlü’ye teşekkür eden Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili; “Arkadaşlarımız konu üzerinde çalışıyor, tabelamız dikildi. Değerli kardeşimiz, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan Bey ÇED konusunu yakından takip ediyor. Büyük ihtimalle bu konuda bu hafta çözüme kavuşacak. Bakanlığımız ilk etapta burada 350 hektarlık bir alanı sanayi olarak belirledi. Sizlerde uygun görürseniz bu alanı 1000 hektara çıkartalım, daha büyük parseller hazırlayarak daha güçlü yatırımcıları bölgeye çekmenin yollarını arayalım” dedi.vergili özlü

Merkezi hükümet ve yerel yönetim olarak Karabük’te elbirliği içerisinde çalışmalarını sürdürdüklerini de sözlerine ekleyen Başkan Vergili; “En önemli konularımızdan biri Devlet Demiryolları tesislerinin şehir dışına taşınması idi. Memleketimizin ağabeyi Sayın Mehmet Ali Şahin Bey’in takipleri ile bu sorunu aştık diyebiliriz. İnşallah kısa sürede bu konuda çalışmalara başlayacağız. Ayrıca bu işler bittikten sonra, 13 km uzunluğunda bir raylı sistem içinde çalışmalara start vereceğiz. Bu konudaki projelerimiz de hazır. Çok şükür Belediyemizin maddi problemi yok. Şu anda yaklaşık 150-200 milyon arası bir kaynağa sahibiz. Raylı sistem projemizi de kimseye muhtaç olmadan kendi imkanlarımızla yapacağız” dedi.

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin bu açıklamalarını dinleyen AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise; “Ne güzel, bu imkânları nasıl yaratıyorsunuz, birazda bizim Belediyemize kaynak aktarın. Karabük’e üniversitesi ile sanayisi ile imreniyoruz” şeklinde tepki verdi.

Başkan Vergili ayrıca, başta Filyos ve İsmetpaşa olmak üzere, bölgedeki Serbest Bölge ve İhtisas OSB’lere yabancı yatırımcı çekme konusunda kendi uluslararası iş çevresini harekete geçirmeye hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin teklifine olumlu yanıt veren, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü; “Bölge gerek fiziki durumu, gerekse de jeopolitik konumu açısından son derece cazip bir noktada. Ayrıca demir ve karayolları ile limanlara ve büyük şehirlere ulaşımı da son derece kolay. Ben bölgenin Bakanıyım. Karabük, Bartın, Zonguldak, Bolu, Düzce ayrımı yapmıyorum. Bize düşen ne varsa yapmaya hazırız” dedi.

Rus bilim adamı akademik A. Olovintsova göre Cengiz Han Türk’tür

 

pervane memedliCengiz Han tarihini inceleyen Rusiyalı akademik Anatoli Olovintsov iddia ediyor ki, “Moğol milleti tarih boyunca mevcut olmayıp, bu siyasi isimdir” O, böyle düşünür ki, XIII yüzyılda Avrasya mekanı Cengiz Han da dahil Türklerden oluşuyordu ve bu Türkler çeşitli kavimlere ayrılıyordu. Daha sonra Cengiz Han tüm aşiretleri bir araya getirerek ona “Moğolistan”, yani “Sonsuz ordu” adını verdi. Sizlere Atev.az-a istinaden akademik Anatoli Olovintsovun müsahibesini sunuyoruz.
– Neden düşünüyorsunuz ki, Cengiz Han Türk’tür?
– Birçok tarihi belgeleri araşdırandan sonra bu sonuca geldim. Kendinizi bir düşünün, tarihte Moğol dilinde tek bir söz de bulmak mümkün değil. Ancak Türk dilinde ne kadar isterseniz, bulabilirsiniz. O dönemden Cengiz Han’ın bazı hükümdarlarla olan yazışmaları kalıp. Onların hepsi türk dilindedir. Orta Asya’dan Kubilay Han’ın torunlarına gönderilmiş mektuplar türk dilinde, eski Uygur alfabesi ile yazılmıştır. Ayrıca, büyük fatehin yaşadığı dönemde üzerinde Türk dilinde yazı olan Tau taşı günümüze kadar ulaşmış. Eğer o dönemde moğol dili var idiyse, Cengiz Han’ın Türk dili neyine gerekir idi?
– Peki, Moğollar nasıl göründü?
– Böyle bir etnik grup genellikle mevcut olmayıp. “Moğolistan” siyasi bir isimdir. Bunu ABD’deki Amerikalılar ile karşılaştırılabilir. Amerikalılar kimdir? İngiltere, Afrika, İtalya, Fransa ve başka yerlerden buraya yaşamaya gelmiş insanlardır. Ya da biz hepimiz önceleri Sovyet halkı idik, ancak hiç kimse Sovyet dilinde konuşmuyordu. Kazaklar Kazak Türkçesinde, Ruslar Rusça konuşuyorlardı. Cengiz Han’ın döneminde Asya çöllerinde sadece Türkler yaşıyordu. Onlar tatarlara, kereylərə, cəlairilərə, Nayman oğullarına vb. ayrılıyordu. Eski yazılarda denir ki, günlerin birinde Çin Büyükelçisi Menxun Cengiz Han’ın görüşüne gidiyor, ancak fatih kendisi orada olmuyor. Böylece, büyükelçi Cengiz Han’ın Valisi Muxalı ile konuşuyor. “Sen Kimlerdensen?” sorar, o ise cevabında “Ben tatarım”, – diyor.
Eskiden tatarlar çok saygılı idiler. Cengiz Han’ı çeşitli milletlerden insanlar kapsıyordu. O kendi devletini yaratmaya karar verdiğindetüm milletleri bir nam altında birleştirdi. Peki, bu kadar çok uluslu olan halkı nasıl isim verile bilir? “Moğolistan” kelimesi “Menqu” – “sürekli” ve “kol” – “ordu” kelimelerinden oluşan en tarafsız ve güçlü seslenen söz idi.
– Yani şimdi Moğollar Türk dilinde konuşuyor?
– Yok. İşbu xalx-Moğol dili mancurlar onlara galip geldiği dönemde, XVII yüzyılda ortaya çıktı. Moğollar Çin’i işgal etmiş ve Çinliler onları kovalayana kadar 100 yıl burada iktidarda olmuşlar. Çinliler iki defa katliam gerçekleştirerek nüfusun yarısını kılıçtan geçirmişlerdir.
Cengiz Han’ın ölümünden sonra ise elit tabaka arasında iktidar mücadelesi başladı. Sonuçta XVII yüzyılda yerel nüfusun, kendisi Türk’tür ve Türk dilinde konuşan insanların sayısı 60 bine kadar azaldı. Bunu gören mancurlar Monqolustanı ele geçirdiler. Onların dili türk dilinden önemli ölçüde farklıydı. 100 yıl sonra dillerin karışması sonucunda günümüzde xalx-Moğol dili adlandırdığımız Tunguz-türk-mancur dili oluştu.
Eskiden Moğollar tenqriçilər idi, yani Gök Tanrı’ya inanıyorlardı. Fakat sonradan Budizm’i kabul ettiler. Budizm onları mancurlarla birleştiren tek ortak nokta idi. Bu dönemde yetenekli monqolustanlı gençleri Çin, Tibet ve Türk dillerini öğrenmek için Tibet’e yollayırdılar. Bu gençler döndükten sonra bu günümüze kadar ulaşmış anılarını yazdılar. Bu yazılar artık Çin hiyeroglif ile yazılmıştı. Bilim adamlarının 30 yıllık araştırmasına rağmen, Türk dilinde yazılar bulunamadı.
pervane-hoica-yaz-ici– Cengiz Han meselesine geri dönelim. Onun Kazak olması ihtimali var mı?
– Şimdi bunu söylemek zor. Sanırım, onun milli kimliğini kendi tarafına çekmek ve onu Kazak adlandırmak doğru değildir. Gerçi şimdi herkes bunu yapmaya çalışıyor. Tatarlar, hatta yakutlar bile iddia ediyor ki, ulusal kimlik açısından Cengiz Han onların yanında. Bu doğru değil. O, Türk idi. Sadece tüm devletleri birləşdirəndə Moğol oldu. O vasiyet etmişti ki, öldüğünde onu bu ülkenin topraklarında basdırsınlar.
– Yeri gelmişken, Kazaklar Moğollardan kaynayıp-karıştıktan sonra biraz esmer olmuşlar. Ancak siz diyorsunuz ki, önceleri sarışın olmuşlar.
– Kazak Hanlığı Cengiz Han’ın ölümünden 250 yıl sonra şekillendi. Kazaklar o zamanlar gerçekten sarışın idiler. Yeri gelmişken, Kazakistan topraklarında kurqanların birinde bulunan Altın Savaşçı de sarışın vardı. Kazak hanlarının adını hatırlayın: Kenesarı. Türk tarihinde Toqum adında Han oldu. Savaşda dokuz çocuğu ile birlikte öldü. Sonradan bu olay hakkında “Toqız sarı”, yani “Dokuz sarı” olarak epos oluştu. Kazakların karışımı Moğollara değil, Çinlilerle idi. Türklerde Çin seddini aştı oralara saldıran Mete isminde hükümdar olup.
– Peki, Çin’i işgal etmekte Türklerin ilgisi neydi??
– Çay, ipek, binlerce esir alınan genç kızlar. Karışıklık da tam olarak aynı genç kızların dünyaya getirdiği çocuklardan başladı. Çin’e bu tür saldırılar bin yıla kadar sürdü. Böylece, Kazakların dış görünümü değişti. Sarışından esmere çevrildiler.

 

 

 

BİLİM ADAMININ PRANGASI

 

elif kocaDemokratik ülkelerin en önemli ilkelerinden biridir seçim. Geleceğe dair verdiği vaatlerde duran ve güvenilen birinin başa gelmesi her demokratik ülkede yaşayan bireylerin en çok istediği şeydir, oyunu kullanırken her bireyin ümitle atması da bu yüzdendir. Yalnız seçim sürecinde adil olmayan durumlar ve kişilik kayıplarının ortaya çıkmasıyla asıl amacından tamamen çarpıtılıp başka yönlere yönlendirilebiliyor. İşte bu da demokratik bir seçimin insanlar tarafından yanlış yönlendirilmesindeki yan etkidir. Buradan şunu çok iyi anlayabiliyoruz ki; ne kadar da demokratik bir ülkede yaşıyorsak yaşayalım, insanlar sağlam bir kişiliğe ve yanlış yönlendirilmeye karşı olmadıkça maalesef demokrasinin meyvesi yenilemez. Her birey üzerine düşen vazifeyi yaparak, seçim sürecinin adil olmasını sağlamalıdır. Tabi ki bu sadece seçen seçmenle değil, seçilen adayın da kontrollü ve verdiği vaatlerle ne kişiliğini bozmalı ne de vaatlerinden seçildikten sonra dönmeli. Bir adayın diğer adaylarla da adil olması gerek, kırıcı davranışlarda, onuru incitecek hakaretlerden kesinlikle kaçınmalıdır. Günümüzde seçim sürecinde maalesef ki özel yaşantının en hassas noktalarına kadar girildiğine şahit olabiliyoruz. Ne yazık ki bu gibi davranışlara gülen bir kitle de olabiliyor. Bu adil olmayan bir seçimin hayır getireceğinden de pek ümitli olamıyorum. Seçim sürecinde başa gelmek için diğer adaylarını rencide etmek çok büyük bir haksızlıktır. Bu süreçte diğer adaylarını rencide ederek başa geçen illaki bir günde baştan inmemek için elinden geleni yaparak milleti dahi rencide edebilir ya da kırabilir. Bunun farkındalığıyla bazı değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Seçim süreci bir de eğitim de olunca, maalesef adil olmayan davranışlar illaki eğitimdeki seçim sürecine de sıçramakta. İşte bu da hem eğitime hem de eğitmeni etkileyerek kaybolan kişilikler ve eğitimciler olmasına neden olabiliyor. Buna bir dur demek lazım! Bir Rektörlük seçiminde öğretim üyelerinin belirlediği bir adayın, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasıyla seçilmekte, lakin aday yani bilim adamlarımız, Cumhurbaşkanı’na gidemeden veya giderken birçok kayıplarla gidebiliyor. Bu kayıplar; kişilik bozukluğu olmak üzere, birçok olumsuz hareketlerin ve hak edilmeyen iftiralar, özel yaşantının her ağızda konuşulması gibi ve benzeri hadiseleri akabinde gelmesi oluyor. Tabi arkada olan öğretim üyelerinin de kişilik bozukluklarına bu süreçte şahit olmaktayız. Menfaat üzerine yakınlaşmalar ve eğitim kurumlarının bu süreçte dedikodu kazanı olması çok acıdır. Kısacası eğitimin zedelenip, bilim insanının da eğitimden çok seçimi önemsemesi, seçim sürecine dalması, asıl amacından sapması, birçok öğrenciye hasar vermektedir. Bir seçim süreci insanları tanımamızda çok yardımcı olabiliyor elbette. Bir bilim insanının, hazin sonunu da görmek istemeyiz bu süreçte, ülkemiz sağlam bilim insanlarına ihtiyaç duyarken. Öğretim üyeleri ve Rektör adaylarının seçim sürecinde çok dikkatli olarak amaçlarından ve gayelerinden sapmaması gerekir.

Umarım eğitim kurumları seçim süreciyle yıpranmaz. En önemlisi de kendisini eğitime adayan, bilime adayan, eğitimcilerimizin hazin sonu olmaz seçim süreci. Bir bilim adamının da imtihanı diyebiliriz bu sürece. Bilime adanan bir ruhun yıpratıcı sözlerle, iftiralarla yıkılıp öğrencileri gözü önünde kaybolması kadar acı bir şey olmasa gerek. En kısa zaman da bu eğitimin prangası ve aynı zamanda, bilim adamının prangası olmuş olumsuz hadiselerin gerçekleştiği seçim sürecinden kurtulması gerek. Herkes aslında bu seçim sürecinde adil olsa ve asli vazifesinden şaşmasa bunca kaybımız olmaz belki de…

 

 

Bilim kardeşliği Projesine Faik Çelik Holding Desteği

Bilime dokunmayan çocuk kalmasın” ve “bilimde fırsat eşitliği” sloganıyla başlayan Bilim Kardeşliği projesine Faik Çelik Holding destek oldu.

19-22 Nisan tarihleri boyunca Faik Çelik Holding Bilim Haftası kapsamında,
Keles Davut Zeki Akpınar Yatılı İlköğretim Bölge Okulu ve I. Murat İlkokulu öğrencileri BTM’de ağırlanıyor.a

Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi, Bilim Kardeşliği Sosyal Projesi kapsamında Bilim Teknoloji Merkezi’ne gelemeyen çocuklara kapılarını açıyor. Keles ilçesinden BTM’ye Faik Çelik Holding’in katkısı ile getirilen öğrenciler ilk kez bilim merkezini ziyaret ettiler.

Projenin açılış gününde Faik Çelik Holding Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Çelik Güzeldağ, Kurumsal İletişim Müdürü Meltem Bilmiş ve Holding bünyesinde bulunan firmaların İnsan Kaynakları Müdürleri ile BTM yönetimi hazır bulundu. Çocuklara yönelik eğitsel projelerde yer almaktan mutluluk duyduklarını dile getiren Bahar Çelik Güzeldağ, eğitim grup olarak sosyal sorumluluk projelerimizde öncelik verdiğimiz bir konu dedi.a2

Bilime dokunmayan çocuk kalmasın’ ve ‘bilimde fırsat eşitliği’ sloganı ile gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projesinin hedefi Bursa’daki tüm çocukların BTM’yi ziyaret etmesini sağlamak.

Bilim Merkezinde bilim iletişimcileri tarafından temalı turlara katılan öğrenciler daha sonra planetaryumda gökyüzünü keşfe çıktılar. Hayatlarında ilk kez böyle bir merkeze gelen çocukların heyecan ve mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Birlikte yenen öğle yemeği ardından çocuklara günün anısına hediye paketleri dağıtıldı.a1

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’tan KOÜ Teknopark’a Ziyaret

bilimsBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Fikri Işık, Kocaeli Üniversitesi Teknopark’a ziyarette bulundu. Bölgeyi incelemek ve Teknopark’ın eksiklerini yerinde görmek isteyen Sn. Işık, 2016 yılında yeni bir ARGE binasının yapılacağının müjdesini verdi. Bakan Işık’a Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sadettin Hülagü, Başiskele Kaymakamı Ali Partal ve KOÜ Teknopark Müdürü Sadık Semizoğlu eşlik etti.

Ayrıca YSM Yazılım Genel Müdürü Sn. Sedat Yazıcı, Bakan Işık ile bir görüşme ve fikir alışverişinde bulundu. Sedat Yazıcı, YSM.Bulut yazılımlarının yurtdışındaki KOBİ’lere SaaS (yazılım kiralama) hizmeti olarak, teknoloji ve hizmet ihracatı konusunda görüşlerini ve taleplerini iletti. Olumlu geçen görüşmede Sn. Bakanımız, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü Doç. Dr. İlker Ar Bey’e yazılım ihracatı için konu ile ilgilenilmesini ve en üst düzeydeki yetkililerle görüştürülmesini rica etti.bilim4

ESKİŞEHİR’İN FARKI BURADA BERKE ESLEMEZ VE MUCİTLER İŞ BAŞINDA

bilim

 

                 Büyükşehir Belediyesi Bilim Deney Merkezi ile Uzay Evi’nin düzenlediği yaz dönemi atölyeleri tüm hızıyla devam ediyor. Son olarak gerçekleştirilen “Görevimiz Robot” atölyesinde çocuklar robotlara komut vermenin keyfini yaşadılar.bilim1

Büyükşehir Belediyesi Bilim Deney Merkezi ile Uzay Evi’nin düzenlediği yaz okulu eğitimlerinde minik mucitler iş başında. Çocukların takım çalışması yaparak bilgileri eğlenceli ve uygulamalı olarak öğrenme şansı bulduğu atölye çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. “Görevimiz Robot” dersine katılan küçük mucitler algoritma ve robot programlama teknikleriyle, diledikleri komutları mini robotlara yaptırmanın keyfini yaşıyorlar.

Yenilikçi fikirlerin takım çalışması sayesinde  çok daha başarılı sonuçlar ortaya çıkardığını ifade eden Berke Eslemez “ Burada öğrendiğimiz programlar ve uygulamalar sayesinde robotlara istediğimiz komutları yaptırmak bizleri çok mutlu ediyor. Görevimiz Robot atölyesinde öğrendiğim bilgiler ile kendi bilgi ve becerilerimi birleştirerek zeki ve her istediğimi yapabilecek bir robot geliştirmek istiyorum”dedi.bilim2

Genç Bilim İnsanları Eserlerini Sergiledi

57Mayıs ayında yapılacak Bursa Bilim Şenliği Proje Yarışması için orta öğretim öğrencilerince hazırlanan 150 proje, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde (AKKM) sergilendi.

Sergi nedeniyle Merinos AKKM Fuaye Alanı’nda açılış töreni düzenlendi. Törene; Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdülkadir Karlık, İl Milli Eğitim Müdür Vekili Necdet Sezer, Bilim ve Teknoloji Merkezi Genel Koordinatörü Rıfat Bakan, yetkililer ve öğrenciler katıldı.

Tasarım ve inovasyon temalı
Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdülkadir Karlık, Bursa Bilim Şenliği Proje Yarışması’na Türkiye çapında 1000’in üzerinde başvuru yapıldığını söyledi. Ön elemeyi geçen 150 projenin 2-3 Nisan tarihleri arasında Merinos AKKM’de izlenime sunulacağını belirten Başkanvekili Karlık, “Değerli jüri üyeleri projeleri değerlendirecek ve kategorilerine göre finalist 50 proje ortaya çıkartılacak. Finalistler, 8-9-10 Mayıs’ta Merinos Park’ta tasarım ve inovasyon temasıyla gerçekleşecek Bursa Bilim Şenliği’nde bilim severlere eserlerini gösterecek” dedi. Yarışmanın hayırlı olması dileğinde bulunan Başkanvekili Karlık, orta öğretim öğrencilerine girdikleri bilim serüveninde başarılar diledi.

50 proje finale kalacak
İl Milli Eğitim Müdür Vekili Necdet Sezer ise, ortaokullardan 40, liselerden 50 ve meslek liselerinden 60 olmak üzere toplam 150 projenin sergiye çıkarıldığını ifade etti. 150 eserin mayıs ayında değerlendirme kurulu tarafından elemeye tabi tutulacağını ve ortaokullardan 15, liselerden 15 ve meslek liselerinden 20 olmak üzere toplam 50 eserin finale kalacağını vurgulayan Sezer, “Finale kalan eserler, Bursa Bilim Şenliği 2015 Final Sergisi’nde bilim severlerin beğenisine sunulacak” diye konuştu.
Konuşmalarından ardından protokol üyeleri, sergileri gezerek öğrencilerden ar-ge ürünleri hakkında bilgiler aldı. Sergi açılışında sahne alan Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri, çeşitli kategorilerde müzik örnekleri sundu. Büyükşehir Belediye Bandosu, çaldığı marşlarla katılımcılara neşeli dakikalar yaşattı.
Bursa Bilim Şenliği Proje Yarışması, Bursa Bilim Şenliği kapsamında bu yıl ilk kez organize ediliyor. Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği, Bursa-Eskişehir-Bilecik Kalkınma Ajansı’nın (BEBKA) desteklediği yarışma, Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi ekipleri tarafından yürütülüyor.

Bakan Işık’tan ABD’deki Akademisyenlere Çağrı

785Türkiye’ye dönmek isteyen akademisyenlere kapımız son derece açık ve onların Türkiye’ye adapte olabilmeleri için gerekli her türlü alt yapıyı hazırladık”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, ABD  ziyaretindeki son durağı California eyaletinin San Francisco şehrinde bulunan “ODTÜ girişimcilik Merkezi”ni ziyaret etti.

Buradaki yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Işık, yurt dışında yaşayan akademisyenlere destek ve işbirliği çağrısında bulundu.
Bakan Fikri Işık, “ODTÜ Teknokent’in burada T-Jump dediğimiz bizim start up firmalarımızın veya girişimcilerimizin bir çok pazarda pay alabilmesi ve yer alabilmesi için kurduğu merkezi ziyaret ettik. Bu ziyarette hem buranın yönetimi ile hem de Türk girişimcilerle Türkiye ve Amerika’yı değerlendirdik.” dedi.
Türkiye’nin proje odaklı, Amerika’nın ise pazar odaklı çalıştığına dikkat çeken Işık, “Toplantıda, bizim daha pazar odaklı çalışmaya yönelmemiz gerektiğini değerlendirdik. Özellikle Türkiye’de yapmamız gereken yasal değişiklikleri konuştuk. Atmamız gereken adımları konuştuk. Devlet desteğinin ne kadar önemli olduğunu ve bu ekosisteminin gelişmesinde ne kadar katalizör olduğunu arkadaşlarımız ifade ettiler ve biz bundan büyük bir memnuniyet duyduk. Bu arkadaşlarımızın irtibatlarını daha da sıklaştırmak için Türkiye’den bu başarılı girişimler gibi yüzlerce girişimin çıkması için neler yapılması gerektiğini konuştuk ve son derece güzel verimli çalışma oldu. Türkiye’ye dönmek isteyen akademisyenlere kapımız son derece açık ve onların Türkiye’ye adapte olabilmeleri için gerekli her türlü alt yapıyı hazırladık.” diye konuştu.
Işık açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Hayır ben dönmek istemiyorum diyenlere ki burası dediğim gibi teknolojinin kalbi. Burada devam eden insanlara önerimiz, gelin birlikte proje yapalım, gelin Türkiye’nin bilim ve teknolojisine buradan katkı sunun. Biz de bunu destekleyelim, sadece ülkenize karşı bir sorumluluk değil, ama siz de kazanın Türkiye’de kazansın. Bu anlayışla beynini ve sadece beyin gücünü Türkiye için kullan diye özellikle buradaki akademisyenlerimize ve girişimcilerimize çağrılar yaptık. Ve ben eminim ki önümüzdeki süreçte bu işbirliği hızlanarak artacak”
Bakan ve heyeti ABD temaslarını tamamlamasının ardından Türkiye’ye dönmek üzere San Francisco’dan ayrıldı.