Etiket arşivi: Beyin

Uluslararası alanda ilk yayın

Ege Üniversitesi(EÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Canan Yurttaş, Türkiye’de insan beyni konusunda basılan ilk uluslararası kitabın editörleri arasında yer aldı. 

Ege Üniversitesinde sürdürülen yeni araştırmaları da içeren “İnsan Beyninde İnsula: Anatomik, Fonksiyonel, Cerrahi ve Klinik Yönleri…” kitabı, Türk akademisyenlerin katkı sunduğu insan beyni ile ilgili basılan ilk uluslararası yayın oldu.

EÜ Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yurttaş’a tebrik ziyaretinde bulunan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi akademisyenlerinin başarılarının uluslararasılaşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ziyaret sırasında konuşan Rektör Prof. Dr. Budak, ‘‘ Üniversitemiz akademisyenleri Türkiye’de ilklere imza atmaya devam ediyor. Akademisyenlerimizin birikimlerini uluslararası alana aktarmalarının güzel bir örneğini yaşıyoruz. Tıp Fakültesindeki akademisyenlerimizin hiç bir komplekse kapılmadan yabancı dillerde de kitap yazabilmeleri ve dünyada bu alandaki literatüre katkı sunmaları ülkemiz ve üniversitemiz adına gurur verici.  Bu değerli yayına imza atan tüm akademisyenlerimizi ve kitabın editörleri arasında yer alan değerli akademisyenimiz Prof. Dr. Canan Yurttaş’ı tebrik ediyorum. Ege Üniversitesi Rektörlüğü olarak bu çalışmalara imza atan akademisyenlerimizin her zaman yanlarındayız ’’ dedi.

Beynin bilinmeyen bölgesi “İNSULA”

İnsula’nın beyinde bilinmeyenlerle dolu bir bölge olduğunu ifade eden Prof. Dr. Canan Yurttaş,‘‘ Bu bölgeyi anatomik, fizyolojik, cerrahi ve klinik yönleriyle inceleyen bir kitap piyasada yoktu. Anatomi Anabilim dalımızda görev yapan hocalarımız Prof. Dr. Okan Bilge, Doç. Dr. Servet Çelik, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim dalımızda görev yapan  Prof. Dr. Yiğit Uyanıkgil  ve Araş. Gör. Kubilay Doğan Kılıç hocalarımızın yaptıkları  histolojik çalışmaları ile kitap içerisinde birer bölüm oluşturduk. Daha sonra yurt dışındaki yazarlardan da kendi alanları ile ilgili birer bölüm yazmalarını rica ettik ve kitabımız yayına hazır hale geldi. Kitabın editörlüğünü, meslektaşlarım Beyin Cerrahı Prof. Dr. Mehmet Turgut ve Prof. Dr. R. Shane Tubbs ile birlikte gerçekleştirdik. Kitabımızı ilgili araştırmacılara ve klinisyenlere sunmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum’’ şeklinde konuştu.

Ege Üniversitesinin temel bilim alanında çok sağlam bir alt yapısının olduğunu söyleyen  Prof. Dr. Yurttaş, ‘‘Fakültemiz uluslararası düzeyde çalışma yapabilecek alt yapıya sahip. Çok dinamik, verimli çalışan genç araştırmacılarımız var. Bu durum uzun yılların sonunda oluşan bir başarı. Bu kitabımızın da bu birikimin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Ancak bu son değil bir başlangıç, bu çalışmaları devam ettireceğimizi umuyorum ’’ dedi.

“İnsan Beyninde İnsula: Anatomik, Fonksiyonel, Cerrahi ve Klinik Yönleri…” kitabı beynin bu bölgesi ile ilgili uluslararası alanda İngilizce olarak yayınlanan ve Spinger Yayınevi tarafından basılan ilk kitap olma özelliğini taşıyor.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

SBÜ Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Haydar Sekmen Beyin Tümörleri Konusunda Önemli Bilgiler Verdi!IMG_9639

Tümör ve Beyin Tümörü Nedir?

Tümör ,kısaca herhangi bir dokunun kontrolsüz olarak büyümesi anlamına gelir.Bu olay bazen bir dokunun bulunmaması gereken yerde bulunması olarak da karşımıza çıkabilir.Her tümör öldürücü olmasada,beyin tümörlerinin istisnai durumu vardır.Çünkü beyin dokusu ,kafatası içinde kapalı bir odada yer aldığından ,beyin tümörlerinin tümü öldürücü olmasa da mutlaka kontrol altında tutulmalı ve doğru müdahale edilmedir.Beyin tümörleri ,beynin kendi dokusundan,zarından veya kafa tasından kaynaklanabilir. Beyin tümörünün toplumda görülme sıklığı 100 bin kişide 3-5 arasındadır.Bunların yaklaşık %10’u çocukluk çağında görülür.Beyin tümörü hemen hemen her yaş aralığında görülür.Aynı zamanda beyin tümörleri yaşa göre farklılık gösterir.Benign(iyi huylu,selim) ve malign(kötü huylu,habis) olarak ikiye ayrılır.Ayrıca beyne farklı bir yerden sıçramış beyin tümörleri vardır(metastaz),bunlar genellikle kötü huyludur. En çok akciğer kanseri olmak üzere,meme ,böbrek,mide-bağırsak sistemi gibi alanlardan beyne metastaz olur.Kötü huylu tümörler ,daha hızlı büyüme gerçekleştirir ve yakınında bulunan beyin dokusuna yayılarak zarar verebilir.Bu nedenle de ameliyatla tamamen alınmaları çok zordur.Tamamen beyin dokusundan temizlenseler bile çok hızlı bir şekilde tekrar üreyebilirler.İyi huylu tümörler ise çoğalma hızı kötü huylulara göre daha düşük.İyi sınırlı olduklarından dolayı genellikle ameliyat sırasında çevre sağlam beyin dokularına zarar vermeden tamamı çakarılabilir ve tekrarlama olasılıkları yok veya çok düşüktür.Beyin tümörünün nedenleri tam olarak açıklanamamakla beraber, ailevi yatkınlık beyaz ırk, erkek cinsiyet ve radyasyona maruz kalmak önemli risk faktörleri sayılıyor. Ayrıca cep telefonunun kullanımının da henüz kanıtlanmasa da beyin tümörü riskini etkilediği düşünülüyor.

Belirtilere Dikkat Edilmeli!

Beyin tümörü belirtileri, beyin tümörünün teşhisinde çok önemli yere sahiptirler.Beyin tümörleri belli bir büyüklüğe ulaştıkları zaman kafa içinde basınç artışına neden olur.Buna bağlı olarak da beyni bir tarafa doğru itebilir ya da beynin dokusu ya da sinirlerini işgal edip fonksiyonlarını bozabilirler.Yerleşim yerine göre değişmekle beraber en sık karşılaştığımız belirtiler ,baş ağrısı,bulantı-kusma,baş dönmesi,güç kayıpları,mental fonksiyon bozuklukları,nöbet geçirme,solunum bozuklukları, dengesizlik, yürüme bozukluğudur.

Teşhis Çok Önemli Rol Oynamaktadır

Beyin tümörlerinin teşhisi konusu oldukça önemlidir. Tam donanımlı bir hastane tercihi hem tanı hem de tedavide başarıyı etkiler. Her hastalıkta olduğu gibi beyin tümörlerinde de erken tanı çok önemlidir. Beyin dokusunda yenilenme yeteneği yoktur. Bu nedenle tümör dokusu beyin dokusunda kalıcı hasar yapmadan teşhis edilmesi ve çıkarılması çok önemlidir. Beyin tümörü tanısında altın standart olan MR ile beyin tümörünün türü hakkında kabaca bir fikir elde edilir ve sonrasında histopatolojik inceleme ile beyin tümörünün sınıflaması net olarak anlaşılır.Tanı aşamasında bazen ileri radyolojik görüntüleme yapmak gerekebilir.Örneğin bazı lezyonların ayrımını daha iyi yapabilmek için Mr spektroskopi,perfüzyon MR,diffüzyon MR gibi, diğer MR çeşitleri kullanılabilinir. Bazen de cerrahi teknik planlamasında yardımcı görüntüleme planlanabilir.Damarsal yapılara yakın tümörlede MR anjio veya diğer radyoloji tetkikleri ihtiyaca göre yapılabilir. Bu görüntüleme yöntemleri sayesinde ve ameliyatlarda mikroskobun kullanılmaya başlanmasıyla beyin tümörlerinde tedavi ve başarı şansı çok artmıştır.

Beyin Tümörü Tedavisi Kişiye Özeldir

Beyin tümörü tedavisinde en önemli kısımlardan biri tedavinin kişiye özel olmasıdır. Beyin tümörü tedavisinin temel amacı hastanın yaşam kalitesini bozmadan ,ömrünü olabildiğince uzatmaktır. Tedavisinde ilk planda cerrahi seçenek tercih edilir.Cerrahi sırasında hastanenin imkanlarına göre çeşitli yardımcı cerrahi ekipmanlar kullanılır. Mikroskop, nöronavigasyon, nöromonitörizasyon, intraoperatif ultrason,doppler usg vb.Bu yardımcı cerrahi ekipmanlar sayesinde cerrahi başarı artmaktadır.Cerrahiye ek olarak,tümörün histopatolojik sonucuna göre tedaviye ışın tedavisi (radyoterapi),ilaçlı tedavi(komoterapi) eklenebilir veya bunların bir kombinasyonu planlanabilir.Kötü huylu tümörlerde tüm bu tedavi alternatiflerinin kombinasyonu planlanır.Bunlardan farklı olarak bazı kitlelerde kitlenin boyutu ve yeri göz önünde bulundurularak, gama-knife,cyber-knife gibi daha az kullanılan tedavi yöntemleri tercih edilebilir.

Kafa Travmalarını Hafife Almayın

Herhangi bir darbe veya kaza sonucu başın yaralanmasıyla kafa travması oluşabilir. Kişi geçirdiği travma sonrası kazanın nasıl gerçekleştiğini, öncesini ve sonrasını hatırlamakta zorluk çekiyorsa, uyku hali varsa ya da uyandırılamıyorsa hayati risk altında olabilir.

Sık karşılaşabileceğimiz bu travma biçimi, yaratabileceği sonuçlar açısından oldukça önemli. Travmalar, beyin dokusunda ciddi yaralanmalar sonucu kalıcı hasarlar bırakabilir. Zamanında ve doğru müdahale, hayat kurtarıcı olabilir.

Okan Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat İmer, kafa travmalarının neden olabileceği sorunlar hakkında önemli bilgiler verdi.murat imer okan ünv hst

Kafa Travmalarını Önlemek Mümkün Mü?

Ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kafa travmaları, sakatlığa neden olabilen ve uzun süre bakım gerektiren durumlara yol açabilen bir sorun. Bunları önlemenin bir yolu olmadığı için riski en aza indirebilecek önlemlerinin alınması daha doğru. Bunun için iş ya da spor yaparken kafa travmaları yol açabilecek durumları düşünerek hareket edilebilir. Mesela, motosiklet, bisiklet ya da ata binerken mutlaka kafa koruyucu bir kask takılmalı. Trafik kazalarında oluşabilecek travmaları engellemenin en önemli yoluysa, emniyet kemeri takmak.

Travma Nelere Yol Açar?

Travmalar sonucu en sık görülen durumlardan ilki, kafa derisinin şişmesi. Bunun dışında zedelenme, beyin dokusunda ezilme, beyin dokularında kan birikmesi ve kemiklerin bütünlüğünü bozan kafatası kırıkları da görülebilir. Yaygın akson hastalığı olarak bilinen, genellikle belirgin bir kanama bulgusu olmaksızın beyin ödemiyle oluşan bir hasar da gelişebilir. Uzun vadeli hasarlar ortaya çıkarabilen ve ödem sonucu oluşan basınç artışları bazı anormalliklere yol açabilir.

Kafa Travmaları Belirti Verir Mi?

Travma sonrası kafatası kemiklerinin bütünlüğü bozulduğunda kırıklar meydana gelebilir. Kırıklar kafatasının herhangi bir yerinde düz bir hat şeklinde ya da çökme tarzında görülür. Yüze  alınan darbeler, burun kemikleri ya da sinüslerde kırıklara sebep olabilir. Travma sonucu açık ve kapalı kırıklar oluşabilir. Açık kırıklar her zaman çok ciddi yaralanmalardır. Travma sonucu açık kırık yoksa yani kafa derisi kesilmiş, beyin dokusu dış ortam havasıyla temasa geçmemişse çok ciddi olmayabilir. Kapalı kırıklar ve çatlaklar hasarın durumuna, özelliğine bağlı sonuçlar meydana getirir.

Kafaya gelen çok hafif bir darbe bile kişi için çok ağrılı olabilir. Çünkü yüz ve kafa derisi vücudun diğer bölgelerine göre hassastır. Kafa derisinde çok fazla kan damarı bulunduğundan küçük kesikten büyük bir miktarda kanama meydana gelebilir.

Sıcak Hava Tansiyon Düşmanı

Sıcak havalarda tansiyon hastaların beyin kanaması geçirme riski yüksek. Uzmanlar, yaz mevsiminde beyin sağlığı için özellikle tansiyon hastalarının sıcaklara dikkat etmesini tavsiye ediyor.

 

Sıcak havalarda beyin kanaması riski ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi veren Okan Üniversitesi Hastanesi Beyin, Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat İmer, aşırı sıcak havaların en çok yüksek tansiyona sahip hastaları etkilediğini söyledi.

Tansiyonun ani ve denetimsiz yükselmesinin beyin kanamasına neden olabildiğini hatırlatan Prof. Dr. İmer, doğumsal damar değişikliği, pıhtılaşmayı engelleyici ilaç kullanımı, bazı karaciğer hastalıkları, yüksek dozda alkol kullanımının da söz konusu komplikasyona yol açtığını belirtti.

Beyin kanamasında ciddi baş ağrısı, bulantı, kusma, bilinç kaybı gibi belirtilerin ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. İmer, “Kanamanın olduğu beyin bölgesine bağlı olmak üzere felç ve birtakım belirtiler gelişebilir. Şeker hastalığı, damar sertliği, tansiyon yüksekliği olan kişilerde bu tablonun ortaya çıkması durumunda, beyin kanaması ihtimali düşünülerek hasta hemen hastaneye götürülmeli.” diye konuştu.

Sıcak havaların özellikle tansiyon hastalarında beyin kanaması riskini artırdığını belirten Dr. İmer, şu tavsiyelerde bulundu:

“Güneşin direkt etkilerinden korunmak için şapka ya da bandana ile dolaşılmalı. Sabah 10.00 ile öğleden sonra 14.00 arasında güneş altında kalmamalı. Aç kalmamaya dikkat edip sağlıklı ve düzenli beslenmeye özen gösterilmeli. Gün içerisinde artan su ihtiyacını giderilmeli. İlaçlarını düzenli olarak alınmalı. Tansiyon kontrolleri daha sık yaptırılmalı’’.

 

murat imer okan ünv hst