Etiket arşivi: Berlin

“Borç” Filmi Çekimlerine Başlandı

 

12 Temmuz’da çekimleri Eskişehir’de başlayan “Borç” filminin yönetmen koltuğunda “Müslüm Baba’nın Evlatları” ve “Neden Tarkovski Olamıyorum” filmlerinde çeşitli konumlarda görev almış Vuslat Saraçoğlu oturuyor. Filmin başrolünde; “Eve Dönüş: Sarıkamış 1915”, “Yazgı”, “Barda”, “Karnaval” gibi filmlerden tanıdığımız Serdar Orçin (Tufan) bulunuyor. Rüçhan Çalışkur (Huriye), İpek Türktan Kaynak (Mukaddes), Beyti Engin (Adil), Ozan Çelik (Hüsam), Feridun Koç (Vahap) gibi sinema izleyicisinin aşina olduğu isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı filmin görüntü yönetmenliğini, dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nde yapmış olan “Toz Bezi” filminin görüntü yönetmeni Meryem Yavuz, sanat yönetmenliğini ise ödüllü sanat yönetmeni Osman Özcan üstleniyor. IMG_1425
Filmin ekibinde olan Anadolu Üniversitesi mezunlarıysa bu sayede Eskişehir’e geri gelme fırsatı buldu. Elif Sözen ve Sinan Kut, filmin yardımcı yönetmenliğini üstleniyorlar. Yürütücü yapımcılığını Serkan Çetinkaya’nın yaptığı “Borç”un yapım amiri ise Palto Film Günleri yürütücülerinden Mesut Tasasız.

Filmin ana karakteri Tufan, üç işçili küçük bir matbaa işletmesinde çalışmaktadır. Eskişehir’in Kırmızıtoprak Mahallesi’nde, karısı Mukaddes ve kızı Simge ile birlikte yaşar. Bir gece yan dairede yalnız yaşayan komşuları Huriye aniden fenalaşır. O gece bazı değişimleri de beraberinde getirecektir. Bir takım sorunların üst üste gelmesi, bazı korku ve kaygıların Tufan’ı esir almasıyla Tufan’ın “iyilik” ve fedakarlık hali önemli sınavlardan geçer.

Yerli ve yabancı festivallerde izleyiciyle buluşması amaçlanan filmin çekimlerinin üç hafta sürmesi planlanıyor. Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından “İlk Filmini Gerçekleştirecek Yönetmen” kategorisinde destek alan proje, aynı zamanda 2016 Antalya Film Forum Uzun Metraj Kurmaca Pitching Platformu finalistleri arasında yer alıyordu.ANL_0079

Proje, başta Eskişehir halkı olmak üzere pek çok kurum ve kuruluşun desteğini gördü. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Türkiye Otelciler Birliği Temsilcisi Sennacity Otel İşletmecisi Kaan Erdin, ECE Türkiye tarafından yönetilen Espark, Sör Otel, Acıktım Kafedeyiz, Passage Cafe&Patisserie, Mamül Pasta&Ekmek, Bess Gayrımenkul, Pino, Memphis Cafe&Kitchen, İtalyan Cafe, Alaattin Çam ve Museum Kültür&Sanat değerli katkılarıyla filmin ön hazırlık sürecinde kesinleşmiş sponsorları arasında yer alıyor.

Mete Gazoz Göz Sağlığını Okan Üniversitesi Hastanesi’ne emanet etti!

Sağlık Sponsorluğunu üstlendiğimiz Milli Sporcumuz Mete Gazoz Avrupa Kupası Şampiyonu,Okan Üniversitesi Hastanesi Milli Okçu Mete Gazoz’un Sağlık Sponsoru!

Olimpik Milli okçumuz Mete Gazoz, Hırvatistan’da gerçekleşen Gençler Avrupa Kupası’nda zafere ulaştı ve Avrupa’nın en iyisi oldu.mete gazoz

Gösterdiği performansla tüm dünyanın hayranlığını kazanan Milli Okçu Mete Gazoz, gözlerinin sağlığını Okan Üniversitesi Hastanesi’ne emanet etti.

Milli sporcumuz Mete Gazoz’un da yer aldığı Klasik Yay Genç Milli Takımımız, Hırvatistan’ın Poreč kentinde gerçekleşen Gençler Avrupa Kupası 2. Ayak yarışmasında mücadele etti. 300’ü aşkın okçunun katıldığı turnuvada Mete Gazoz, finaldeki Fransız rakibi Mathieu Jimenez’i 6-4’lük sonuçla mağlup ederek kendi kategorisi Klasik Yay Erkekler’de Avrupa Kupası’nda altın madalyanın sahibi oldu.

Ayrıca turnuvada Klasik Yay Erkekler Takım dalında yarışan; Mete Gazoz, Erdal Meriç Dal ve Onur Tezel’den oluşan milli takımımız da üçüncülük mücadelesinde Büyük Britanya’yı 6-2 ile yenerek bronz madalyanın sahibi oldu. Mete Gazoz, 8-13 Ağustos tarihlerinde Berlin’de gerçekleşecek Okçuluk Dünya Kupası 4. ayağına hazırlıklarını Antalya’da sürdürecek.

2016’NIN SAĞANAK GEÇİŞLERİ BİR FIRTINA HABERCİSİ

 

 

süleyman pekinVe 2017 fırtınalı yılların başlangıcı gibi duruyor ama inşallah yanılırız.

2016’yı Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 1989 yılına benzetirsek 2017 de Sovyetler Birliği’nin yıkıldığı 1991 rolüne aday.

Yılın ikinci yarısı hem bizim hem de bölgemiz için heyecan üstüne heyecanla geçti. Yeni yılda da adrenaline adrenalin demeyeceğiz galiba; Allah muhafaza!

Meteoroloji Müdürlüğü gibiydi ABD ve hempaları; Irak’a yağmur gibi bomba yağacak diyorlar ve yağdırıyorlardı, Libya’da Kaddafi sert bir rüzgar darbesiyle devrilecek diyorlar ve devirtebiliyorlardı, Suriye’de lokal kurşun sağanakları başlayacak diyorlar ve başlattırıyorlardı.

Ve daha neler neler… Darbe indi-bindileri: Mübarek gitsin – Mursî gelsin, Mursî gitsin – Sisî gelsin.. Aç-kapa artemalar: Tunus aç-kapa, Tahrir aç-kapa, Yemen aç-kapama..

Aslında bu yazıda reklam giydirme olayı yoktu. Emperyalizmin ayakkabı numarası bizim de düşüncelerimizi yoruyor, dostlar.

Gelelim iklim değişikliklerinin atmosferik delinmişlik parametrelerine.. Suriye’de 6. yılına ilerleyen iç savaş dış dengeleri değiştirmeye devam ediyor. Rusya, İran, Çin ve Türkiye’nin bölgedeki ağırlığı artıyor.

Hayret – 1: Ortadoğu satranççısı İsrail en zıttı olarak bilinen Suriye’nin yarım düzine yıldır başına gelenlere “gık” demedi ama Amerika’nın veto etmediği BM kararına gak-guk konuşuyor.

Hayret – 2: Suriye’nin bir şehri olan Halep’teki ateşkesi dıştan Rusya ile Türkiye kararlaştırıyor ve ondan sonra tahliyeler başlıyor. Suriye’nin geleceğiyle ilgili Moskova’daki Dışişleri Bakanları toplantısına Rusya, Türkiye ve İran katılıyor.

Tabii, insanın gözü arıyor; nerde ABD, nerde AB? Hani Ortadoğu tilkisi İngiltere? Hani Suriye’yi onyıllarca manda’layan Fransa? Hani Avro-pa’nın reisesi Almanya?

E, fiilî durum buysa kartlar yeniden karışacak ve yeni aktörlere yeniden dağıtılacak demektir. İngiliz aklının cetvellediği sınırlar değişecekse yeni bir düzen tesis edilecek demektir.

Trump, Amerika’nın Yeltsin’i olmaya namzet. Dolayısıyla Obama da Gorbaçov oluyor.

Çin zaten 2020 sonrasının ekonomik Süper Güç’ü olmaya hazır. Donald amca, Putin’in desteğini alarak Çin’i sallama ve sarsma eğiliminde. Fakat büyük şirketler de hegemonyal Çin dönemine Pekin’den başlayarak çoktan aşılanmış durumdalar. Trump, bu yüzden olsa gerek Exxon Mobil’in CEO’sunu Dışişleri Bakanı yapmaya çalışıyor.

Rusya’nın büyükelçisine sıkılması, Rus uçağının düşürülmesi Çar Vladimir’in oyunu iyi oynadığını gösteriyor. Bu demek ki Rus – Çin ekseni, küresel ve bölgesel sessiz tiyatrocular olan İngiltere ile İsrail’i yanına alarak yeni bir baskın stratejik hat oluşturmada.

Ha, biz nerede konuşlanıyoruz: Son 1,5 yıldır doğru okumalarla alternatif konseptleri deneme aşamasındayız. Devirdiğimiz çamları dikme ve yeni oyunlar için folklor bilgimizi geliştirme gayretinde gibiyiz. O yüzden darbeli matkap ayarındayız.

Geçişler her zaman can yakıcıdır, behemehâl sıkıntılarımız bilhassa ekonomiyle katmerleşerek tavan yapacak gibi duruyor. Fakat 7-8 yıl önce Afrasya – Alternatif Eksenler kitabını yazmış biri olarak enseyi karatmaya gerek yok diyorum.

Zira – 1: Biz musibetlerle öğrenen bir milletiz, oku’ma ve yaz’maya pek itibar etmeyiz.

Zira – 2: “Ulu çınarlar fırtınalı diyarlarda yetişirler.”

Vatana çizdiği tablolarla bakan ressam

pervane memedli Eşref Heybetov ressamdır. Çektiği eserlerin çoğu Azerbaycan’a, Türk dünyasına adanmıştır. Kataloglarda eserlerinin adı Bakü ve Karabağla başlar. Almanya’da yaşıyor. Almanya’dan önce ise Rusya’da yaşayıb.Azerbaycana sık sık gelir, doğduğu İşerişeherdeki eski siteyi, kıyısında büyüdüğü denizi görmek için. Darıhmağa vakti olmuyor. Her yıl dünyanın bir birinden farklı yerlerinde eserleri sergilenir. Çoh zaman da bu mekana ayağı ilk çarpan Azerbaycan türkü oluyor. Ressam olmaya, Vatanı, edebiyatı çok sevdiğine göre kendini iki kişiye borçlu sayıyor. Onda kitaplara, kültüre ilgi yaratan bunun için ise elinden geleni esirgemeyen beyin cerrahı olan babalığı Surhay Ahundova ve Azerbaycan’da adı efsanelerde dolaşan ressam Settar Behlulzadeye. Settar Behlulzade ona renkler, çizgiler bir de onlardan doğan hisler, duygular dünyasının sırrını anlattı. Sürekli gökyüzüne bakıp, yetmediyi sevgilisin gözlerini mavi ummanlarda arıyan, gözyaşlarını bağrında açtığı oyuğa akıtan kocaman ağaca yağmur selinin içinden bakan ressamdan çok şey öğrendi. Sonraları Azerbaycan’a uzaktan bakıp yaşamak düştü kısmetine. Ama kendisinin dediği gibi cismi Almanya’da, ruhu Azerbaycan’da, fikirleri ise Rusya’da olur. Böylece Bakü-Moskova-Berlin üçgeninde, yolayırıcında yaşıyor.Ama bu ne Bermuda üçgeni ne de üç yolayırıcıdır, bu belki de yollar kavşağı..    Eşref Heybetov Cenevre’de BM Sarayı’nda, Romanya Cumhurbaşkanı sarayında, NATO’nun ikametgahında, Ürdün kral sarayında, Lüksemburg hersoqunun ikametgahında, Vatikan Bürosu sarayında gibi Malta’nın, Hindistan’ın önde gelen salonlarında sergileri düzenlenen ilk azerbaycanlı ressamdır.

1951 yılında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde doğan Heybetov, A. Azimzade Ressamlık Yüksekokulu’nda, Tiflis Ressamlık Akademisi’nde ve Bakü Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde eğitim aldı. Azerbaycan, Almanya, İsviçre, Belçika, Malta, Rusya, Türkiye ve birçok ülkede resimleri sergilendi. Aynı zamanda akademisyen olan sanatçının sanat üzerine yazdığı yüzü aşkın yazı çeşitli dillerdeki (Türkçe, Rusça ve İngilizce) dergi ve gazetelerde yayımlandı. Çeşitli televizyon kanalları için dört uzun metrajlı film çalışması yürüten ressamın resimlerinden bazıları, uluslararası resim kataloglarında yer aldı. Sanatçı ayrıca UNESCO Ressamlar Federasyonu, SSCB ve Rusya Ressamlar Birliği, Rusya Şarkiyatçılar Birliği, Almanya Bakü Derneği, Almanya Uluslararası Cengiz Aytmatov Vakfı üyesidir.
20 yıldır Almanya’da yaşayır.Ondan geri 15 yıl Moskova’da yaşadı. Orada «Bakı» toplumunu kuranlardan olup. Moskova’dan köçenden orada yaşayan arkadaşları ünlü ressam Tahir Salahov ünlü Azerbaycanlı yazar Cengiz Hüseynov ve b. özlüyor.
Bakü’de Sanat Enstitüsünü bitirdikten sonra ünlü Halk ressamı Tahir Salahovun yardımıyla Moskova’ya gitti. 1980 yılında Moskova’da Olimpiyat kutlanıyordu. Bu sırada spor kompleksleri ve belirli binaların üzerine mozaiklerle çalışıyordu. 1981 yılında Moskova Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde ilk sergisi olur.Serginin yapılması o yıllarda üniversitede öğretim üyesi olan bugünkü Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in girişimi ve yardımıyla olur. Cengiz Aytmatovla uzun yıllar dostluk etti. O.Lüksemburqda Büyükelçi çalıştığı zamanlar bu şehirde birkaç kez sergileri olmuştu. Ünlü Kırgız yazarı Cengiz Aytmatov onun yaratıcılığına yüksek fiyat vererek deyib: “Eşref’in eserlerinde Doğu’nun eski gelenek ve Batı’nın modern plastikası organik şekilde birleşir. Bu da seyrçini düşünmeye zorlar ”
Eşref Heybetov yetenekli, iyi tanınmış Azerbaycan ressamıdır, kendi sanatında Azerbaycan levhalarını, doğasını, geleneklerini ve kültürünü yansıtır. Eserlerinin katalog sıralanması ülke hakkında belirli fikir oluşturur: “Abşeron motifi”, “Azerbaycan kendinin bir günü”, “Merhaba, Azerbaycan”, “Azerbaycan dağları”, “Bakü ve bakılılar”, “Eski Bakü”, “Şuşa Camii”, “Hocalı katliamı “,” Karabağ manzarası “,” Gelin “,” Sarvan “.
Eserlerinin çoğu yağlı boya ve grafik üslubdadır. Eskizler bazında Nepal’de Tibet motifleri konusunda halı dokundu. Bu bizim Doğu halılarının nahışlarından farklıdır. 2010 yılında Frankfurt’ta Alman nağıllarına kopyalarını ve iki kitabı olarak yayımlandı.
Son yıllar Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ona ev verdikten sonra Bakü’ye sık sık geliyor. Menzil çektiği eserlerle beraber uzun Yıllar gezdiği ülkelerden getirdiği sergi ve suvenirlerle baş-başa. 600 civarında eser ve sergi içeren bu üçotaqlı konut küçük müzeni hatırladır…Burada İtalaiyadan getirilmiş çoklu porselen gelincik ve maskeler, Hindistan’dan her çeşit hediyelik eşya ve Doğu ülkelerinden çeşitli silah koleksiyonu var.
Eşref Heybetov der ki, “Frankfurt’ta” Dünya kültürü “(Weltkulturen Muzeum) müzesi var. Ben gelecekte Bakü’de da böyle bir müzenin olmasını istiyorum. Ev-muzeyimi devlete hediye etmek niyyetindeyem.Vetenden kenarda yaşayan soydaşlarımız Azerbaycana her geldiğinde bir hediye getirse, Azerbaycanda da bele bir müze ola bilir. ”
Söz yok ki, küçük müzenin en değerli eserleri Eşref Heybetovun manzara, natümort, peyzajları, eserleridir. Onun çalışmalarının baş konusu Azerbaycan ve onun tarihi, gelenekleridir. Yılın büyük kısmını Almanya’da ve Moskova’da geçiren ressamı ümumtürk ölçekli konular da maraqlandırır.Dünyanın “renkler ve barış elçisi” ne dönüşmüş ressam sergilediği eserlerinin dili ile vatanı Azerbaycan’ı kamuya yöneltmektedir
ressam1Ressamın hobilerinden biri de kitap yazmaqdır.Harici ülkelerde basılmış yüze yakın makale yazarı hazırda “Zaman ve tesadüfler” adlı kitap üzerinde çalışıyor. Dokuz bölümden oluşan bu kitap bir anı -hatire türünde olup hayatında buluştuğu ilginç ve tanınmış kişiler hakkında fikirleri ve seyahat ettiği ülkeler hakkında materyaller yer alacak.

 

Malatya Büyükşehir @ Belediyecilikte Dünya Standartlarına Ulaştı

 

 

E-belediyecilik uygulamalarında Türkiye’nin önde gelen illeri arasında yer alan Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaş odaklı uygulamaları tescillendi.

malatya e belediyeDünya çapında belediyecilik alanında gelişmiş şehirler olarak bilinen Berlin, Barcelona, Moskova, Helsinki, Paris, Rotterdam, Seul gibi şehirlerin üye olduğu, Dünya Yerel Yönetimler ve Şehirler e-Devlet Organizasyonu (WeGO), Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin üyelik başvurusunu kabul etti.

Gerekli altyapı yazılım ve diğer çalışmalarını tamamlayan Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin başvurusu, WeGO tarafından kabul edilirken, Malatya’nın bu organizasyona ‘tam üye’ sıfatıyla girdiği belirtildi.

 

http://www.we-gov.org/index.php?mid=Members_at_a_Glance&page=7&document_srl=11306