Etiket arşivi: Bergama

Prof. Dr. Budak, “Biz İzmir’in, Ege’nin, Bergama’nın geleceğine katkı sunmak için gönüllüyüz”

Prof. Dr. Budak, “Biz İzmir’in, Ege’nin, Bergama’nın geleceğine katkı sunmak için gönüllüyüz”

 

İZMİR “Ege Üniversitesi Köyümüzde” projesi bu kez Bergama İlçesi Kozak Yaylası Yukarıbey Mahallesi’nde düzenlendi. Ege Üniversitesinin, bilgi birikimini toplumla paylaşmasının amaçlandığı proje kapsamında; EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Bergama Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, Egeli akademisyen ve öğrenciler, Yukarıbey Mahallesi sakinleriyle buluştu. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak bizim bakış açımız Cumhurbaşkanımıza, devletimize, bakanlıklarımıza katkıda bulunabilmek” diye konuştu.

Rektör Prof. Dr. Budak, “Güzel bir yerde böyle bir doğanın içinde bulunmaktan dolayı mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Ege Üniversitesi Ailesi olarak Yukarıbey Mahallesinde kaymakamlığımız belediye başkanlığımızın desteğiyle böyle bir organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Ege Üniversitesi olarak bir çok alanda çalışmalar yapıyor ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmak için ARGE çalışmaları yapıyoruz.  Üniversiteler yaptığı çalışmaları topluma aktarabilmeli, toplum sorunlarına çözüm üretmeli. Eğer bunu yapamıyorsak çalışmalarımız, yayınlarımız raflarda kalıyorsa buradaki köylülerimize, çiftçilerimize, üreticilerimize bir katkı sunmuyorsa anlamsız kalır. Ülkemize, vatanımıza, milletimize, bayrağımıza katkımız varsa kendimizi bahtiyar hissederiz. Ülkemizin çıkış noktası eğitim, bilim, fen. Ege Üniversitesi olarak bizim bakış açımız; Cumhurbaşkanımıza, devletimize, bakanlıklarımıza, devletimizi yöneten büyüklerimize katkıda bulunabilmek. Bunu kendimize bayrak sevgisine istinaden görev biliyoruz. Çünkü biz, birlikte güçlüyüz. Ege Üniversitesi olarak TÜBİTAK’ta devlet nezdinde en fazla proje yapan üniversiteyiz.  Bu topraklardaki vatandaşlarımızın sorunu üniversitenin sorunu, eğitimin sorunu. Biz İzmir’in, Ege’nin, Bergama’nın geleceğine katkı sunmak için gönüllüyüz. Bizim için hayatın anlamı bu ülkeye, bu topraklara, bu millete hizmet etmek. Birlikte güzel projeler yapacağız. İşbirliği için Belediye Başkanı Hakan Koştu ve Kaymakam Mahmut Kaşıkçı’ya çok teşekkür ederim” dedi.

Kaymakam Mahmut Kaşıkçı, “Bergama tarihi dokusuyla ve şehri bütünleşmiş bir yer. Bunu yanında doğal güzelliği ile eşsiz. Tarımı ve üretimi ile Bergama ovası tarımın başkenti. Bu buluşmamamız daha güzel ortamlara vesile olacak inancındayım. Çünkü biz üniversitede okuyan öğrencilerimizi üretimle buluşturmalıyız. Bunu sağlayamazsak gelecek çok zor olur. Onun için uygulamanın içinde olmalıyız. Bu tarz programlarla gençlerimizi sahaya açma, gençlerimizi insanımızla buluşturma amacındayız. Rektörümüze, belediye başkanımıza, muhtarımıza ve mahallelilerimize katkılarından dolayı teşekkür ederim” diye konuştu.

Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, “Geçtiğimiz hafta saygı değer muhtarlarımızla yine Kozak’ın önemli bir sorunu için Ankara’daydık. Sayın Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanındaydık. Tabi bölgemizi ilgilendiren, bu yaylayı ilgilendiren ve Bergama’nın genelini ilgilendiren önemli bir sorun için ordaydık. Çam fıstığındaki verim kaybı ile ilgili önemli çalışmalar yapıyoruz. Son 8-9 yılda önemli çalışmalar var. Tabi ki bunların hepsi sayın bakanımızın talimatıyla bir çatı altında toplandı. Ege Üniversitesi’nin de aralarında bulunduğu yaklaşık 10 üniversite ve 2 enstitü bununla ilgili önemli çalışmalara imza atıyor. İnşallah şu anda dünyada çaresi olmayan bu amansız durum önümüzde ki aylarda yıllarda sonlanır. Çözümü inşallah buradan dünyaya yaymış oluruz. Bununla ilgili ilacı veya çareyi Bergama’da Kozak Yaylası’ndan inşallah tüm dünyaya ulaştırmış oluruz. Ege Üniversitesinin bilimsel birikimini Kozak Yaylasında yaşayan insanlarımıza aktarmak için kolları sıvaması çok değerli bir proje. Belediye olarak bu projeye elimizden gelen desteği veriyoruz. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve değerli bilim insanlarına çok teşekkür ediyorum” dedi.

Köy ziyareti kapsamında Ziraat, Tıp, Diş Hekimliği Fakültesi, Emel Akın Meslek Yüksekokulu, Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, Madde Bağımlılığı Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ve Etnografya Müzesi stanttalar kurularak öğretim üyesi ve öğrencilerle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bergama belediyesi halk dansları gösterisi gerçekleştirdi.  Yukarıbey Mahallesi’nde yaşayan köylülere diş ve sağlık taraması yapılarak tarım politikaları doğrultusunda zirai mücadele konusunda bilgiler verildi.

CHP İzmir Milletvekili Okyay: Kozak’ta Halk Ödevini Yerine Getiriyor, Sıra Devlette

 

 CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Bergama Kozak’ta muhtar ve yurttaşlarla bir araya geldi. Pazartesi günü gerçekleşen ziyarette muhtar ve yurttaşları dinleyen Sındır, Kozak’ta yaşanan mağduriyeti TBMM’ye taşıdı.

CHP’li Sındır bölgede yapılmak istenen Altın Madeninin bölgenin doğal yaşam ve ekolojik sisteme vereceği zararın tespit edilmesi, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarında geri dönülemez ağır metal kirliliği sonucu içme, tarımsal amaçlı kullanma ve doğal yaşamın gereksinimi olan sularda yaşanacak yaşamsal tahribatın tespiti ve bölge halkının ekonomik açıdan karşılaşacakları güçlüklerin önlenmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi amacıyla Meclis Başkanlığına bir araştırma komisyonu kurulması için önergesini TBMM’ye sundu.

 

Bilirkişi Raporları Gerçeklik ve Bilimsellikten Uzak

CHP’li Sındır vermiş olduğu önergenin gerekçesinde; “Maden faaliyeti esnasında 10 binin üzerinde ağaç kesildiği belirtilirken konunun uzmanları tarafından bölgede bulunan derelerin kaynağından denize döküldüğü yere kadar olan bölge ile suların asit maden drenajı yönünden izlenmesi gerektiğini belirttikleri bilinmektedir. Bununla beraber yöre halkının en önemli ekonomik ürünü olan fıstık çamı ağaçlarının da maden çalışmaları nedeniyle zarar göreceği ve bunun hem bölge halkının ekonomisine hem de doğal yapıya zarar vereceği yadsınamaz bir gerçekliktir. Aynı zamanda Mera kullanım alanlarının izinlerinin dahi alınmadan yapılacak madencilik faaliyeti, mera alanlarımızın yok edilmesine ve bölgede hayvancılık yapan üreticilerimizin de mağduriyetine neden olacaktır. Verilen bilirkişi raporlarında bahsedilen genişlikteki alandaki doğal yapı ve bitki türleri ile suların ve fıstık çamı ağaçlarının zarar görmeyeceğinin iddia edilmesi ise gerçekçi ve bilimsel bir yaklaşım değildir. Bu çalışmalar esnasında yeraltı sularının da zarar göreceği ve bölge halkının içme suyu kaynaklarının kirleneceği de uzmanlarca sıklıkla dile getirilmektedir.” İfadeleri yer aldı.

 

Anayasa’nın 56. Maddesi Vurgusu

Araştırma önergesinin gerekçesinde Anayasa’nın 56. Maddesi ile tanımlanan “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı düzenlemeye de vurgu yapan CHP İzmir Milletvekilli Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır önergesi hakkında yaptığı açıklamada,  “Anayasamızda herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” hükmü yer almaktadır. Anayasa’da yazılı yer alan amir hüküm gereğince yurttaşlarımız üzerine düşen ödevi her fırsatta bu madenin çevreye ve doğaya verdiği zarara karşı çıkarak yerine getirmektedir. Tüm hukuki süreçlere, bilimsel araştırmalara ve bölge halkının verdiği haklı tepkilere karşın, bölgede bulunan altın madeni çalışmalarına ısrarla devam edileceği anlaşıldığından, doğal yaşam ve ekolojik sisteme vereceği zararın tespit edilmesi, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarında geri dönülemez ağır metal kirliliği sonucu içme, tarımsal amaçlı kullanma ve doğal yaşamın gereksinimi olan sularda yaşanacak yaşamsal tahribatın tespiti ve bölge halkının ekonomik açıdan karşılaşacakları güçlüklerin önlenmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi amacıyla Meclis araştırması açılması gerektiği konusunda ısrarcıyız” ifadelerini kullandı.

 

Bursa´nın Unesco Süreci Kent Konseyi Gençlerine Anlatıldı

konseyBKK Gençlik Meclisi tarafından düzenlenen ´Unesco Dünya Miras Listesi´nde Bursa´ konulu seminerde, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu tarafından Bursa´nın Unesco süreci anlatıldı.
‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ isimli dosyayla Bursa’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girme süreci, Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu tarafından Bursa Kent Konseyi (BKK) Gençlik Meclisi üyelerine anlatıldı.
bursa
BKK Gençlik Meclisi tarafından düzenlenen ´UNESCO Dünya Miras Listesi’nde Bursa´ konulu seminer, gençlerin katılımıyla Kent Konseyi ofislerinde yapıldı. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Bursa Alan Başkanlığı ekibi tarafından hazırlanan ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girme başarısı gösteren ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ dosyası hakkında Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, gençlere bilgi verdi.
Toplantıya katılan BKK Başkanı Semih Pala, seminer öncesinde programı düzenleyen gençleri ve Bursa´nın yakaladığı başarıya büyük pay sahibi Alan Başkanlığı ekibini tebrik etti. Bursa´nın 8500 senelik tarihi olan çok önemli bir şehir olduğunu dile getiren Pala, birçok tarihi değeri içerisinde barındıran ender şehirlerden birisi olduğunu söyledi. Geçtiğimiz günlerde Avrupalı bir şirket tarafından 5000 şehir arasında yapılan yaşam kalitesi en iyi şehir araştırmasında Bursa´nın Türkiye´de birinci, genelde ise 48. sırada olduğunu hatırlatan Pala, “Ne kadar önemli bir şehirde yaşadığımızın bizler bile farkında değiliz. Bursa, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne içinde birşeyler barındırdığı için girdi. Daha gün yüzüne çıkartılmayı bekleyen birçok değerimiz var. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm kurumlar gerekli çalışmaları yapıyor” dedi.

BKK Gençlik Meclisi Başkanı Buse Kumbara, gençler olarak şehre sahip çıkmaları gerektiğini, bu kapsamda elde edilen başarıların gençler arasında daha fazla bilinmesi için toplantıyı düzenlediklerini belirtti.
BKK Gençlik Meclisi Kültür Turizm çalışma grubu temsilcisi Zeynep Girişen, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu´na gençlere vakit ayırarak Unesco sürecini anlattığı için teşekkür etti. Bursa´nın Unesco listesine girdiğinden birçok gencin haberdar olmadığını ifade eden Girişen, bu amaçla toplantıyı organize ettiklerini söyledi.

“Büyük bir başarı elde ettik”
Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Bursa Alan Başkanlığı ekibi tarafından hazırlanan ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girme başarısı gösteren ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ dosyası ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Dünya´da Haziran 2014 itibariyle 1007 tane kültürel ve doğal miras olduğunu belirten Dostoğlu, Türkiye´den ise 13 tane alanın listeye girdiğini hatırlattı. 1998 seneinden 2011´e kadar 13 sene boyunca Türkiye´den hiçbir eserin listeye giremediğini anlatan Dostoğlu, “2011´den beri Bakanlığın büyük çalışması var. Belediyeler de artık bu işin içine girdi. Bursa, geçiçi listeye aslında 2000 senesinde girdi. 9 sene boyunca dilekçe tozlu raflarda kalmış. 2009´da Büyükşehir Belediyesi tekrar çalışmalara başladı. 2014´te listeye girmek için hedef kondu. Bu inanılmaz bir süreçti. Efes gibi dünyaca önemli bir değerimiz bile hala listede değil. Bu sene görüşülecek. Sürecin değerini buradan anlamalıyız. Bizler Bergama ile birlikte başvurduk. Bakanlıktan bize ´Bursa 2014´te listeye girdi girdi. Giremezseniz 53 sene beklemeniz lazım´ dendi. Böyle bir sorumluluğumuz vardı. Büyük bir başarı elde ettik” dedi.
Başvurular artıkça Unesco´nun geçici liste konusunu gündeme getirdiğini anlatan Dostoğlu, Türkiye tarafından Unesco´ya ilk olarak 1994 senesinde teslim edilen ve 2014´e kadar güncellenen geçici liste bulunduğunu dile getirdi. Şuanda Türkiye´den geçici listede 52 tane varlık bulunduğunu aktaran Dostoğlu, “2015 için Efes ve Diyarbakır öneriliyor. Bir sene içinde her ülke bir kültürel, bir de doğal miras ile başvurabiliyor. Başvuruken de bir hikayeniz olmalı. Bizler başvururken, Bursa´nın Osmanlı´nın ilk başkenti olmasıyla İstanbul´un başkent olana kadar ki sürede şehrin gelişme süreciyle başvurduk. En özgün yanı, her bir sultanın Bursa´nın farklı noktalarında külliye oluşturmasıdır. 2012´de senaryomuzu bu şekilde kurguladık. Dosyayı oluşturduktan sonra teslim ettik. Alanlarımızla ilgili arama toplantılarında her alanın güçlü ve zayıf yanları, fırsat ve tehditlerden oluşan GZFT analizleri yapıldı. UNESCO aracılığıyla ICOMOS’un gönderdiği uzmanlara alanlar anlatıldı” diye konuştu.
Son aşamada ise 15-25 Haziran 2014 tarihleri arasında Katar’ın Doha kentinde düzenlenen 38. Dünya Miras Komitesi toplantısında Bursa’yı anlattıklarını vurgulayan Prof. Dostoğlu, “Bakanlığın ve Büyükelçinin bizi yönlendirmesiyle toplantı öncesi sorulabilecek soruları tespit ettik ve bir paragrafla net cevapları yazdık. İngilizce olarak 21 ülkeye dağıttık.Oylama öncesi tüm heyetlerle birebir görüşmeye çalıştık. 1400 kişinin bulunduğu salonda, çalışmamızın 2 dakikada anlatılması istendi. Ancak hiçbir soru ve eleştiri gelmedi. Böylece Bursa listeye girdi. Aynı şekilde Bergama da listeye girdi” dedi.
kent2
Seminerin sonunda gençler konuyla ilgili sorularını Prof. Dr. Neslihan Türkün Dostoğlu cevapladı.

“Sadece AKP’li Değil, CHP’li Belediyelerin Tesislerini De Devraldık”

izmir logoİzmir Büyükşehir Belediyesi, Ödemiş’ten gelen ayrımcılık iddialarını yanıtladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ödemiş’teki Et Entegre ve Yeni Hal tesislerinin yasa gereği ve Valilik Komisyonu kararıyla devralındığını açıkladı. Söz konusu uygulamanın Ödemiş’e özel olmadığını kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Siyasi ayrımcılık yaptığımıza dair ithamları asla kabul etmiyoruz. Biz sadece AKP’nin seçim kazandığı Ödemiş Belediyesi’nin değil, CHP’li belediye başkanlarının görev yaptığı Bergama, Karaburun, Beydağ ve Tire mezbahalarını da devraldık. Yine CHP’nin seçim kazandığı Çeşme’den ilçe garajı ile Ilıca Garajı’nı da aldık ki, her ikisi de paha biçilmez arazilerdir. Aynı şekilde Çandarlı, Kınık ve Kiraz’daki mezbahaları da devralarak işletmeye başladık” dedi.
Ödemiş’te seçimi CHP’nin kazanması durumunda da aynı uygulamayı yapacaklarının altını çizen Başkan Kocaoğlu, “11 senedir ayrım yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Ödemiş’teki tesisler, Ödemişlilere hizmet vermeye devam edecek. Tesislerin özel sektöre devredileceği söylemleri de gerçeği yansıtmıyor. Zaten bugüne kadarki uygulamalarımızda böyle bir örnek yoktur. Burada çalışan personeli Büyükşehir Belediyesi ya da belediye şirketleri bünyesine aldık” şeklinde konuştu.