Etiket arşivi: Banu

BİR ATTİLA İLHAN TİLMİZİ OLARAK BANU AVAR

BİR  ATTİLA  İLHAN  TİLMİZİ  OLARAK  BANU  AVAR

 

süleyman pekinGeçen hafta Banu Avar’ı konuk ettik Selçuklu Düşünce Kulübü olarak. Konu başlığı da ‘Dünya Düzeni’ olunca belgesel tadında bir dünya turu yapmış olduk.

Bu ülkede halk temsilcileri, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu yada siyasî parti mensubiyeti taşıyanlar veya aydın pozisyonundakiler için en büyük eksiklik resmin bütününü görememek ve hayatı görebildiği / gösterilen belli renklerden ibaret bilmek.

Bu konuda kendisini iyi yetiştirmiş ve küresel resmin tamamını okuyan, okumakla kalmayıp çare / çıkış arayan bir sunuşa şahit olduk. Çay ve sair sohbetlerdeki samimî iletişimi, her insana değer hissettirişi, yatay teşkilatlanmadaki mütevazı başarısı ile tam bir “yerli” ve “millî” aydın / münevver tanıdık.

Bakalım anlattıkları arasında dikkatimizi çeken hususlar dikkatinizi çekecek mi?

  • Hem Batı’ya entegre hem de millî olmazsınız.
  • Dayatılan formata karşı savaşmak devrimciliktir.
  • Yontulmuş dinlerle insanlığı ele geçirmek istiyorlar.
  • Türkiye laboratuvar ülkedir, Batılı kalıpta itaatkâr kuşak yetiştirmek için.
  • Dünyadaki doğal kaynakların 4/3’ü Türkiye ile Çin arasındadır.
  • Batı’yla uyuşma kaçınılmaz olarak Türkiye’nin köleleştirilmesidir.
  • 1939’un baharında Üçlü Anlaşmayla (İngiltere, Fransa) Gazi’nin yolundan saptık.
  • NATO’nun verdiği görev bir Ortadoğu – İslam Federasyonu kurmamızdır (1951).
  • İmam-Hatip Okulları ABD isteğiyle açılıyor.
  • Ulus Devletten çıkışımız İkiz Yasalar iledir.
  • 2003 Tezkeresi’nden biz işgal edilecektik.
  • Çırpınan bir millet var, Karadeniz yerine.
  • Tek Dünya Devleti için İnternet Vatandaşı..
  • Mahşerin 4 atlısı: Facebook, Google, Twitter, YouTube.
  • CIA’nın açık istasyon çalışmasıdır tüm dünyanın Duygu Haritasını çıkarmak.
  • Balon Teknolojisi; ülke liderlerinin gazlanıp şişirilmesi ve sonra patlatılmasıdır.
  • Korkmazsan korkarlar.
  • Aşırı derecede zekiyiz ve garip bir genetik hafızamız var.
  • Kadın, spor ve folklor dernekleri üzerinden örgütlenmeliyiz.
  • Atatürk’ün dediği üzre “Bir elektrik şebekesi gibi çalışan bir organizma” kurmalıyız.

Daralan dış politikamız için bizce Banu Avar gibilerin fikirlerine ihtiyaç var. En azından

Onun  ‘uyandırma servisi’ hükmündeki Televizyon Programlarına kanal açılmalıdır.

Bu meyanda son yıllarda coğrafyamızın çeperlerinde olanı biteni anlamak isteyenlere Banu Hanım’ın son çıkan kitabı ZEMBEREK’i öneririz. Önümüzdeki yıllarda olup bitebilecek hadiseleri öngörme adına da aynı önerimiz geçerlidir.

Ne diyorduk; Er yada Geç Atatürk’e Varmaktayız, kardeşlerim.

NATO DÜŞMANLIĞI YENİ DEĞİLDİR

NATO  DÜŞMANLIĞI  YENİ DEĞİLDİR

BAHATTİN OMURCAN TÜRKİYE OKUYORSelçuklu Düşünce kulübünün tertiplediği Banu Avar konferansına katılan akademisyen aydınlardan soru çıkmadı. NATO Düşmanlığı Yeni Değildir sözüyle konuşmasına başlayan gazeteci Banu Avar’ın bu sözünü biraz açmak istedim.

Ey Anadolu! Sen ne kutsal bir bölgesin! Şehit kanlarıyla sulanmış topraklarının üstünde yaşayan milletlerin içinden aydın ve güçlü liderler çıkardın. Fatihler, Alpaslanlar, Kanuniler, Yavuzlar, Abdulhamitler, Mustafa Kemal Atatürk gibi dahi liderlerin  bir çokları bu bizim topraklardan çıkmıştır. Biz topraklarımızın kıymetini bilemedik. NATO bizden daha iyi biliyor bizim toprakların kıymetini, baksanıza Banu Avar konuşma arasında dünyanın yeraltı kaynaklarının %70’inin Çin ile Türkiye topraklarındadır tespitinin NATO tarafından bilinmekte olduğunu söylüyor.

Liderlerimizi de anlayamadık, “bize düşmanı dost, dostu da düşman olarak tanıttılar”.  Halk arasında söylenen sözler bile asırlardır tazeliğini koruyor, iki cümle ile özetliyor NATO düşmanlığını,  domuzdan post, gavurdan dost olmayacağını.

Protestan Kilisesinin 1870’li yıllardan bu zamana kadar İzmit ve civarını merkezi bölge olarak kullandığını anlayamadık. Hakkını savunan milletlerin çırpınışlarını hissedemedik,  Budizm, Hıristiyanlık ve. İslam gibi dinleri kullanarak insanların yazgısını bizden başkası belli edemez yarışına giren güçlü para baronları. Silahlı eylemciler, çeşitli örgütler kurup güçlerini ispat etmeye çalıştıkları bu gün daha iyi ve net olarak ortaya çıktığını anlamış durumdaysak ne mutlu bizlere.

Yakında yeni bir dinci partinin kurulacağını ve Amerika’nın kullanıp işini bitirdiği dünya liderleri gibi bizimkinin de işinin bittiğini, Esed mi, Esad mı yarın belli olacak sistemin aynen işlediğini ve sadece Amerika’ya çalışan taze bir kanın kurulacağını,  Türk siyasi partilerinin içinde ama katıksız hepsinde Amerika’ya çalışan adamların olduğunu, milletin öz evlatlarının herhangi bir siyasi partiden aday adayı olma imkanının olmadığını, Amerika’dan emir alan liderler sen, sen diyerek vekilleri seçtiğini, milli bir tane bile vekilimizin olmadığını bu konferans salonunda gazeteci Banu AVAR’ın ağzından duymuş olduk.

 

Avrupa  devletlerinin mantalitesinde bu hep vardır. İşine yaradığı zamana kadar kullan, yaramadı mı at gitsin. Bizim türkücü İbrahim Tatlıses’in yaramazsa at gitsin parçasından mı öğrendiler?

Rahmetlik Özal’a (KDİB) Karadeniz iş Birliği Teşkilatını Kurduğu İçin Avrupalı kendisine kızgındı.

Rahmetlik Başbuğ Türkeş’e Türk Dünyasını bir araya toplayalım demesine kızgındı.

Rahmetli Necmettin Erbakan D-8 Zirvesini kurdu, Dünya Müslümanlarının ezilmesine karşı çıktı, hükümeti düşürdüler, partisini kapattılar.

Recep Tayyip Erdoğan Avrupa Parlamentosunda elini cebine sokarak “dünya beşten büyüktür” deyince tüm Avrupa kendisine hücum etti, her türlü hakareti keyifle yaparcasına birleştiler.

Bu olanları bizden öncekiler yaşadılar ve şimdi bizler yaşayarak görüyoruz ki Türk- Müslüman sentezi güçlenmeli, Tük’ün Türk’ten başka dostunun olmadığı gerçeğini iyi kavramalıyız.

ADD Tarsus Şube başkanı M.Banu Ertoprak barış temalı açıklama yaptı

 

ERTOPRAK ‘ TÜRKİYE’ Yİ TARAF KONUMUNA GETİRECEK BİR DIŞ SİYASET ÜLKEYİ ATEŞE ATMAK DEMEKTİR.
ÜLKEMİZİ VE DÜNYA BARIŞINI KORUYACAK TEMEL İLKE “YURTTA VE DÜNYADA BARIŞ” İLKESİDİR. NE TÜRKİYE, NE DE DÜNYA BARIŞI, İHVANCILIK YA DA VAHABİLİK İKLİMİNE SIKIŞTIRILAMAZ.’banu toprak
ADD Tarsus Şube başkanı M.Banu Ertoprak  barış temalı açıklama yaptı.

Ertoprakın açıklaması şöyle:

Katar ile diğer körfez ülkeleri arasında çıkan krizde, Türkiye’nin taraf olması, Katar’ın yanında yer alması, hatta Katar’a tam bu sırada asker göndermeye kalkması Türkiye’yi ateşe atmak demektir.
Görünürde Katar’ın bazı terör örgütlerine destek olduğu gerekçesi ama arka planda Körfez petrol ve doğalgazının kim, ya da kimlerin “kontrolünde” olacağı bir yönüyle de belki İran ve Türkiye’ye sopa göstermek anlamına gelebilecektie.
Konunun Meclis’te görüşülüp “ortak akılla” hareket edilmesi gerekirken, AKP Genel başkanı R.T. Erdoğan’ın belki de kişisel ve duygusal refleksi ve AKP’li milletvekillerinin çoğunluk oylarıyla 2015 yılında Katar’la imzalanan bir “üs” andlaşmasını Meclis’e getirip, yasalaştırıp Katar’a asker gönderilmesi yolunun açılması vahim bir gelişmedir.
Her gün aldığımız şehit haberleriyle kahrolurken bir de gencecik Aybüke öğretmenin teröre kurban vermenin acısı içimizde.
Geçmişte yanlış dış politikalarının ağır sonuçlarını hala en ağır şekilde yaşayan ve atlatamayan ülkemizin, yeni sorunların içine böylesine balıklama atlamak istemesi (başka gerekçesi yoksa) ancak “vizyonsuzlukla” açıklanabilir. İktidara sahip olanların yurttaşlarını tehlikeden uzak tutması gerekirken tam tersi davranması yeni ve kanlı olayların geleceğini gösteriyor.
Bu olay aynı zamanda, 16 Nisan’da kirli bir halkoylaması ile hayata geçirilen Anayasa değişikliğinin (2019 yılı – Kasım ayı) seçimleri sonrasında yürürlüğe girecek olan, başkanlık görev ve yetkilerine ilişkin hükümlerinin bugün fiilen yürürlüğe konmuş olduğunu da göstermektedir.
Parti Cumhurbaşkanlığı’nın kabulü ile Türkiye’de parti devleti fiilen kurulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası son döneme kadar geçmiş tarihi birikimlerin üzerine “yurtta ve dünyada barış” ilkesi esas alınarak belirlenmiştir. Cumhuriyet, Ortadoğu’da komşularla ilişkilerini, onların iç işlerine karışmamak, aralarındaki uyuşmazlıklarda taraf olmamak ve dostluğu geliştirmek üzerine oturtmuştur.
Bugün yaşanan son gerilimde de Türkiye, ne terör örgütü statüsünde kabul edilen ihvan ve Müslüman kardeşler gibi örgütlere destek veren ülkelerle içli- dışlı, ne de dünya ağababalarının taşeronu olmamalıdır.
Atatürk:
“En büyük düşman, düşmanların düşmanı, ne falan, ne de filan millettir. Bilâkis bu, adeta her tarafı kaplamış ve saltanat halinde bütün dünyaya hâkim olan kapitalizm afeti ve onun çocuğu olan emperyalizmdir.”…diyerek nasıl devranmamız gerektiğini göstermiştir.
Hem ülkemiz, hem de bölge barışı için tek çıkar yol; Atatürkçü düşüncede hayat bulan “yurtta ve dünyada barış” ilkesini hakim kılacak bir aydınlanma sürecini bu bölgeye taşımak ve Ortadoğu’yu emperyalistlerin kontrolünden çıkaracak laik- demokratik rejimlerin kurulmasına katkı koymak olacaktır.

Muhteşem Festivale Muhteşem Kalabalık

 

Kemer Belediyesi tarafından bu yıl 13’ncüsü düzenlenen Altın Nar Kültür ve Sanat Festivali’nde sanatçı Bülent Ersoy konser verdi. Konsere ve Kortej yürüyüşüne 10 binler katıldı.bülent ersoy
Kemer Belediyesi tarafından bu yıl 13’ncüsü düzenlenen Altın Nar Kültür ve Sanat Festivali’ne Kemer Kaymakamı, Mustafa Cihad Feslihan, Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül ve Eşi Neşe Gül, Kuzey Kıbrıs Lapta Belediye Başkanı Fuat Namsoy eşi Nurcan Namsoy, Kemer Emniyet Müdürü Tevfik Karayakalı, Kemer belediye Başkan Yardımcıları Ahmet Can, Semih Top ve Nuray Minta, Meclis Üyeleri Aslı Bayar Ulukapı, Recep Yılmaz, Özcan Çeliktaş 10 binlerce yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra vatandaşlar katıldı.131

Kemer Ralli Alanındaki kortej yürüyüşü, Deniz Caddesi, Liman Caddesi’nden Atatürk Caddesine kadar geç saatlere kadar devam etti. Korteje protokolün yanı sıra ünlü sanatçılar Serdar Gökhan, Nuri Alço, Banu Alkan, Serpil Çakmaklı, ve Bahar Öztan da katıldı.132
Kortej sırasında bölgedeki turistik tesisler ile eğlence merkezlerinin hazırladıkları dans gösterileri ve şovlar renkli görüntüler oluşturdu. Yürüyüşü, yerli ve yabancı turistler ilgiyle izledi. Yürüyüş sonrası ilçe stadında sahneye çıkan sanatçı Hasan Yılmaz, konser verdi. Yaklaşık bir saat sahnede kalan Yılmaz, seslendirdiği oyun havaları ile izleyenlere eğlenceli anlar yaşattı.133
Daha sonra sanatçı Bülent Ersoy, bir konser verdi. İzleyiciler, yaklaşık 2 saat sahnede kalan Ersoy’un seslendirdiği şarkılara zaman zaman eşlik etti. Ersoy, konseri izleyenlerin ramazan bayramını kutladı. Kemer’e daha önce hiç gelmediğini ifade eden Ersoy, ilçede evi olmadığını belirterek, ev satın almak istediğini söyledi. Kemer’den ev aldıktan sonra bol bol alışveriş yapacağını da aktaran Ersoy, sanata ve sanatçıya destek veren herkese teşekkür etti.134

Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül ise festivalin bu yıl on üçüncüsünü düzenlemelerinden dolayı mutlu olduklarını vurguladı. Gül, Kemer’deki turizmi geliştirmek için yurt içi ve yurt dışında fuarlara katıldıklarının altını çizerek festivalin yanı sıra Kemer’de sinema festivali düzenlemek istediklerini anlattı. Vatının bölünmez bir bütün olduğunu vurgulayan Başkan Gül, “Bu vatan bizim, bu vatanı bölmeye kimsenin gücü yetmez. Çok güçlü bir ordumuz var bunun yanı sıra polisimiz var onlar bu vatan için gözlerini kırpmadan vatanını savunuyor. Allah onları askerimizi ve polisimi korusun ne mutlu Türküm Diyerek sözlerini alkışlar arasında tamamladı.135

Festival, bu gün sanatçılar Simge ve Mustafa Sandal konserleri ile devam edecek.136