Etiket arşivi: Ayyıldız

Aykut Torunoğulları’nın ikinci kitabı ‘Bakış Arası’, gurbetçiliğin acı ve tatlı günlerini anlatıyor

Hollanda’da işadamı Aykut Torunoğulları ikinci kitabı ‘Bakış Arası’nı okuyucu ile buluşturdu. Sevgili dostlarım Yavuz Nufel, Ali Okşak ve Özcan Özbay’ın takip ettikleri tanıtım gecesi, Rotterdam’da ünlü Zuidplein Tiyatro salonunda gerçekleşti.

Programa, Rotterdam Başkonsolosumuz Sadın Ayyıldız başta olmak üzere, işadamları, Sivil Toplum Kuruluşları’nın temsilcileri ve vatandaşlardan oluşan yaklaşık 200 konuk katıldı.

Türkiye’den gelen TV programcılarından Cihangir Gökdoğan’ın sunumu ile başlayan gecede ilk konuşmayı, Yazar-Şair Yavuz Nufel yaptı. Çok heyecanlı olduğunu belirten Nufel,  “Birinci kitabın tanıtımında da uzun uzun konuşmuştum, birinci kitabın kirvesi, bu ikinci kitabında amcasıyım ben. Birinci kitap ile ikinci kitap arasında gerçekten büyük fark var. Sevgili Aykut’un birinci kitabı çıraklıksa, bu ikinci kitap kalfalık, ustalık olmuş.” dedi.

Toplantıda, ´Bakış Arası´ kitabını okuduğunu sőyleyen Başkonsolos Sadin Ayyıldız şöyle konuştu: “Sevgili Aykut kardeşimizin bu ikinci kitap tanıtımı dolayısıyla bir arada olmaktan mutluyum. Aykut beyin ilk kitap tanıtımında da bulunmuştum. Öncelikle kitap yazma cesareti gösterdiği için Aykut Torunoğulları’nı tebrik ediyorum. Kitap, insanın ruhunu zenginleştiren, manen, kalben, ruhen güçlü kılan önemli bir araç. Kitabın bambaşka özellikleri var. Her kitap ayrı bir dünya, her kitap ayrı bir âlem. Dolayısıyla ne yazıldığından ziyade, kitabı yazan, emek veren mutlaka kendinden bir şeyler katmıştır, bence bu önemli. Aykut kardeşim kitapta hayata bakışını, iç dünyasını yansıtmış,güzel bir kitap olmuş, eline kalemine sağlık. Bir kitabı yazmaya cesaret etmek takdiri hak eden bir durumdur. Kısa bir süre içinde ikinci kitabını da yazması ve yayınlaması ise gerçekten takdir edilmesi gereken bir başarıdır.Bu vesileyle kendisini takdir ediyor, başarılarının devamını diliyorum”.

Aykut Tolunoğulları’nın ilk kitabının tanıtımında da bulunduğunu sözlerine ekleyen Başkonsolos Sadin Ayyıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ne yazık ki çok fazla kitap okuyan bir toplum olduğumuzu söyleyemeyiz. Kitap okumak, hem kendimiz hem de gelecek nesiller açısından gereken bir alışkanlık olduğunu düşünüyorum. Maalsef Avrupa’da yaşayan sizlerden sonra ki nesil Türkçe dili bakımından ciddî sorunla karşı karşıya kalacaktır. Bu kitapları okuyabilmesi için çocukların ,Türkçe diline iyi hakim olması gerekiyor. Bu anlamda ana-babalara görev düşüyor.Kısacası Aykut kardeşimin bu kadar yoğun işleri arasında yaşadığı,gördüğü,şahit olduğu durumları en güzel şekilde ve içtenlikle bize aktardığı için teşekkür ediyorum. Daha nice kitaplar yazmasını diliyorum. Güzel bir kitap olmuş,eline kalemine sağlık. Aykut Torunoğullarını tanımak istiyorsanız bence her iki kitabını okumanızı öneriyorum”.

Programa Türkiyeden katılan, Ender Balkır’ın türküleriyle renk kattığı programda , kitabın yazarı Aykut Torunoğulları, ikinci eserinin tanıtımını yaparken, doğduğu kent olan Kars´ta geçirdiği gençlik yıllarından kısa öyküler anlattı ve ´Bakış Arası´ kitabından bölümler aktardı.

Torunoğulları bu ikinci kitabını hangi duygular içinde yazdığını, anıları ve gözlemlerini davetlilerle paylaştı.

Aykut Torunoğulları, “Baba yarım” dediği ağabeyi Turgut Torunoğulları’nı sahneye davet ederek duygu ve düşüncelerini paylaşmasını istedi.
Turgut Torunoğulları, “ Sülalemizde yazar yoktu ama görüyorum ki Aykut kardeşim bu işi başarı ilke yapıyor. İlk kitabı çıkınca bir hatıra olsun diye köşe yazılarını topladığı bir kitap olarak düşünmüştüm. Fakat görüyorum ki yanılmışım. Ailemizden bir de yazarın çıkmış olması benim için ayrı bir gurur. İlk dünyasındaki başarılarını edebiyat dünyasında da yakalayacağına inanıyor, tebrik ediyorum” dedi.

Kısa bir aranın ardından proğramım ikinci bölümde yazar Aykut Torunoğulları yine hem kitap içeriği hemde gözemlerini anlatırken sanatçı Ender Balkır da kadife sesi ile Türk Halk Müziğinden örnekler verdi.

Aykut Torunoğulları’nın kitabını alan davetliler yazara imzalatmak için uzun kuyruk oluşturdu, birlikte fotoğraf çektirdiler.
Altın Bilek yayınlarından çıkan ve Bakış Açısı 168 sayfa ve tüm kitapçılarda satışta bulunuyor. İnternet üzerinden de sipariş edilen Bakış Arası’nın bu yaza damga vuracak kitaplar arasında olması bekleniyor.
Aykut Torunoğullarının ilk kitabı Karmakarışık ise birden çok baskı ile kaç 10 bin adet ile kendi alanında ilk kitap olmasına rağmen bir rekora imza atmıştı.

  

Aykut Torunoğulları  –  Yavuz Nufel  –  Tanıtımdaki melekler

 

Bu arada güzel sunumu ile Cihangir Gökdoğan, serhat türkülerin tarifsiz sesi Ender Balkır ve Önder Meral davetlileri coştururken dinleyicilere neşeli dakikalar yaşattılar.

Toplantı bitiminde sıraya giren davetliler ise Aykut Tolunoğulları’na kitabı imzalatmak için birbirleriyle yarıştılar.

*****

15 Temmuz şehitleri, Ana Vatan, Yavru Vatan ve tüm dünyada olduğu gibi, Hollanda’da dört temsilciliğimizde  anıldı

Türkiye’de 2 yıl önce 15 Temmuz’da yaşanan  darbe girişiminde şehit olanlar, Ana Vatan Türkiye, Yavru Vatan Kuzey Kıbrıs ve tüm dünyada olduğu gibi Hollanda’da dört temsilciliğimizde çeşitli etkinliklerde  ayrı ayrı anıldı.
“Demokrasi şehitlerini anma”  ve “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak başlıklarıyla yapılan anma törenlerinde, teröristler lanetlendi.

Hollanda’daki ilk etkinlik Amsterdam Başkonsolosluğumuzda yapıldı.

Başkonsolos Tolga Orkun, Sivil Toplum Kuruluşları’nın temsilcileri ile medya mensuplarının katıldığı anma töreninde yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin, Türkiye tarihinin en kanlı, acımasız ve hain olaylarından biri olduğunu belirterek, “FETÖ’nün kana susamış darbe girişiminin ikinci yıl dönümünde, özellikle şehitlerimize ve darbe girişimini akim bırakan kahraman gazilerimiz ve bütün halkımızın fedakar girişimlerini anmak için bir araya geldik.” diye başlayan Başkonsolos  Orkun, FETÖ’nün Batı tarafından desteklendiğinin herkes tarafından bilindiğine dikkati çekerek, “FETÖ, PKK gibi birçok terör örgütü ile ilişkisi ve aldığı destek aşikar olan acımasız bir terör örgütüdür. DEAŞ ve PKK’dan hiçbir farkı olmayan FETÖ’cüler hem aramıza sızıp faaliyet yapmışlar hem de diğer örgütlerle birlikte ülkemizi bölmeye çalışmışlardır. PKK ve DEAŞ ile mücadelemiz neyse FETÖ ile mücadelemiz de odur. Fakat biz birlikte olduğumuz sürece bu hain terör örgütünün faaliyetleri ve casusluk şebekesinin tamamı ortaya çıkarılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Amsterdam’da unlu mamülleri ile ünlenen Muhammed Karadeniz’in tatlı çeşitleri, börek. kurabiye ve poğaçaların ikram edildiği törende, Anadolu Ajansı muhabirleri tarafından çekilen fotoğrafları ve sinevizyonu izleyen davetlilerin, duygulu anlar yaşandığı gözlemlendi.

Lahey Büyükelçiliğimizde:
Amsterdam’daki törenden 4 saat sonra bu kez Lahey Büyükelçiliğimizdeki tören başladı.
Tören, şehitler için bir dakikalık saygı duruşu, Kuran-ı Kerim Tilaveti ve İstiklal Marşının okunması ile başladı.

Lahey Büyükelçiliğimizin  rezidansında düzenlenen etkinlikte konuşan,  Maslahatgüzar Alper Yüksel, “İki sene önceki hain darbe girişimi, İstiklal aşığı bir milletin kahramanlığıyla demokrasi zaferine dönüşmüştür.” dedi.

FETÖ’nün bazı ülkelerde masum rolü oynayarak düzenbazlıklarını sürdürmeye devam etmesine rağmen, giderek zayıfladığını söyleyen Yüksel, “Yabancı kamuoylarında da FETÖ’nün kendisini lanse etmeye çalıştığı şekilde eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı yavaş yavaş anlaşılmaya başlanmıştır. Bunun anlaşılması o ülkeler bakımından da önemlidir. Zira FETÖ’nün ihaneti sadece Türkiye’ye yönelik bir ihanet değildir. Dünyanın hangi ülkesinde yapılandılar ise o ülkenin hukuk düzenine, demokrasisine ve özgürlüklerine de ihanettir” diye konuştu.
Türkiye’nin ve halkın demokrasisine sahip çıktığını ve zor günleri geride bıraktığını dile getiren Yüksel, “Türkiye terör örgütleriyle mücadelede polisiyle, askeriyle ve 15 Temmuz gecesi tek yürek olup sokağa dökülen silahsız ama korkusuz kahramanlarıyla başarılı olmuştur” ifadesini kullandı.

Rotterdam Başkonsolosluğumuzda:

Şehitlerimiz, Amsterdam ve Lahey’deki törenden bir gün sonra Rotterdam’da anıldı.
Rotterdam Başkonsolosluğumuzda yapılan anma töreni, saygı duruşunun ardından, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı.

Din görevlisi Osman Gül’ün yaptığı anlamlı konuşma ve duygulandıran dualardan sonra, Rotterdam Başkonsolosumuz Sadin Ayyıldız, yaptığı konuşmasına şöyle başladı:
‘Değerli Misafirler, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı’na hoş geldiniz diyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı ve hain terör saldırısını atlatmamızın üzerinden tam iki yıl geçti. Aradan geçen zaman şunu açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur ki, 2016 yılının 15 Temmuz gecesi gerçekleşen bu hain girişim aslında darbe görünümü altında ülkeyi ele geçirme ve işgal planının bir parçasıydı. Bu hain planı yapanlar ise aklını, vicdanını ve ruhunu tek bir kişiye kiraya vermiş olan ve 40 yıldır yüce Türk milletinin dini ve milli duygularını istismar eden Fetullahçı Terör Örgütü’nün, ordu ve devlet içine sızmış hain militanlarıydı.
Adı Türkiye Büyük Millet Meclisi olan ulusal parlamentosunu bombalayan, terör örgütleriyle mücadelemizde ön cephede yer alan polis özel harekat karargahını yerle bir eden, silahsız sivillerin üzerine tanklar süren ve savaş uçakları ve saldırı helikopterlerinden ateş açan canilerle karşı karşıya kaldık.
Tarihimizde böyle bir vahşet yaşamamıştık. O gece darbecilerin gösterdiği vahşet ve hıyaneti tanımlayacak uygun kelimeleri bulmakta şahsen zorlanıyorum. Sözkonusu teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki en kanlı terör eylemini teşkil etmektedir. Ülkenin demokratik kurumlarını savunmak için sokağa çıkan masum sivillere karşı ölümcül silahlar kullanıldı. Kendilerini silah arkadaşı olarak gören ve girişime katılmayı reddeden masum askeri personel ve komutanlar öldürüldü.’

Ayyıldız, 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimindeki acı deneyimden iki gurur vesilesi ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti:

“Birincisi, Türk halkının cesaret ve kararlılığıdır. Toplumun ve siyasi yelpazenin her kesiminden vatandaşlarımız, darbecilere karşı sokağa döküldüler. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanı’mızın gösterdiği liderlik ve halka yaptığı çağrının kritik önemi haizdir. Ayrıca televizyon kanallarımız darbecilerin tehditlerine, baskınlarına rağmen yayınlarına devam etti. Türk milleti bir bütün oldu. İkinci gurur vesilemiz ise Türk milletinin tüm dünyaya demokrasiye sahip çıktığını ve çıkacağını göstermesi olmuştur. Halkımız, Türkiye’ye silahlı grupların değil, sadece demokratik yoldan işbaşına gelen hükümetlerin ve milli iradenin hakim olabileceğini ortaya koymuştur.”

Bu girişimi sadece sapkın bir hain grubunun ülke yönetimini ele geçirme projesi olarak görmenin hata olacağına dikkati çeken Ayyıldız, “Bunu, günümüzde giderek şiddetlenen bölgesel ve küresel ölçekteki büyük güç mücadelesinin ve küresel güçlerin Türkiye üzerinden hayata geçirmek istedikleri hain planları dikkate alarak değerlendirmek daha isabetli olacaktır.” diye konuştu.

Deventer Başkonsolosluğumuzda

15 Temmuz şehitleri, Amsterdam, Lahey ve Rotterdam’dan sonra, Hollanda’da dördüncü temsilciliğimiz olan Deventer Başkonsolosluğumuzda da anıldı.

Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ve medya mensuplarının katıldığı anma töreninde konuşan Başkonsolos Tuna Yücel Modrak, milli iradenin hain darbe girişimine karşı koymayı başardığını, Türk milletinin demokrasisine sahip çıkarak, tüm dünyaya bir demokrasi dersi verdiğini söyledi.

Başkonsolos Tuna Yücel Modrak, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle, o talihsiz gecede tanklara karşı göğsünü korkusuzca siper eden şehitlerimizin ve gazilerimizin minnet ve rahmetle anıldığını, çıplak elleriyle silahlı teröristlere karşı koyan kahramanların hakkının ise ebediyen ödenemeyeceğini belirtti.

Darbe girişimi gecesi Ankara’da olduğunu söyleyen  Başkonsolos Modrak, yaşanan korkunç olayları ve Türk halkının yazdığı 15 Temmuz destanını, bir ömür boyu, dünmüş gibi hatırlayacağını, bunların gelecek nesillere en iyi şekilde anlatılması gerektiğini, bunun demokrasimiz, milli birlik ve beraberliğimizin korunmasının teminatı olduğu kadar, o gece canları pahasına demokrasimizi savunan şehit ve gazilerimize boynumuzun borcu olduğunu, şehit ve gazilerimize olan minnet duygularımızın ilelebet süreceğini ifade etti.

Yücel Modrak, 15 Temmuz darbe girişiminde üzerinde durulması gereken en önemli noktalardan birinin insanların dini duygularını sömürerek gizli suç faaliyetleri yürütülmesi olduğunu, ancak bu hain ve karanlık yapıya en iyi cevabı sivil direnişin verdiğini hatırlattı.

Başkonsolos Yücel Modrak, 15 Temmuz gecesi yaşananların bir daha yaşanmamasını tüm milletimiz adına temenni ettiğini, o talihsiz gecede hayatını kaybeden Aziz şehitlerimizi minnetle andığını, gazilerimize en derin teşekkürlerini ilettiğini söyledi.

Haber: İlhan Karaçay  -Hollanda

Hollandalılar’ın ekmeğine yine yağ sürdük…

Biber gazı ve dayak’ gerekçesiyle Rotterdam Başkonsolosluğu görevlileri hakkında suç duyurusu.

 

Geçen yıl 11 mart günü ilişkilerimizin haddinden fazla bozulduğu Hollandalılar’ın ekmeğine yine yağ sürdük.
İlişkilerimizin bozulmasında önemli bir rol oynayan Belediye Başkanı Ebutalep, Başkonsolosluğumuzda yaşanan yakışıksız bir olayı kullanabilmek için elinden geleni yapacağa benziyor.
Zira, ilişkilerimizin bozulmasında önemli bir rol oynayan Ebutalep ile Başkonsolosumuz Sadin Ayyıldız arasında çok ciddi çekişmeler yaşandı. O yaşananları da haberimizin sonunda sizlere sunuyorum.

 

Hollanda’da yaşanan aşağıdaki olay, bana tam 42 yıl önce yaşanmış olan bir başka olayı hatırlattı.

Ama isterseniz önce, BBC’ye muhabirlik yapan dostum Yusuf Özkan ile eski başkonsoloslardan dostum Orhan Ertuğruloğlu’nun haberlerini okuyalım.
Haberin sonunda 42 yıl önce yaşanan olayı okuyabileceksiniz.

 

Akbaba

Hollanda’nın Lahey kentinde yaşayan Erdal Akbaba, Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosluğu’nda görevliler tarafından yüzüne biber gazı sıkılarak, ağır şekilde dövüldüğü gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Gördüğü şiddet nedeniyle 18 gün “iş göremez” raporu verilen Akbaba’nın, yoğun biber gazı nedeniyle kör olma tehlikesi atlattığı belirtildi.

Lahey’de telefon ve bilgisayar tamiri üzerine bir iş yeri bulunan Erdal Akbaba, Salı günü Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosluğu’nda yaşadıklarını BBC Türkçe’ye anlattı.

Akbaba, 41 gün önce dünyaya gelen kızını nüfusa kaydettirmek için randevu alarak, başkonsolosluğa gitmiş. Ancak bilgisayar sisteminde arıza olduğu gerekçesiyle kayıt işlemi yapılamamış.

Bir hafta sonra yeniden randevu alan Akbaba, eşi ve iki çocuğuyla birlikte yeniden Rotterdam’a gitmiş. Başkonsoloslukta 4 saate yakın bekleyen Akbaba’ya, yine sistemde arıza olduğu belirtilmiş.

Bekleyiş sırasında bebeğinin rahatsızlanması üzerine görevli memura giderek, evraklarını geri isteyen Akbaba, “Anlamıyor musun, sistem çöktü ne evrakı?” karşılığını almış.

‘Tokatlayıp, gözüme sprey sıkmaya başladılar’

Erdal Akbaba’nın evraklarının geri verilmesi konusundaki ısrarı üzerine tartışma büyümüş. Akbaba’nın “Terbiyesizlik yapmayın” demesi üzerine, camekanın arkasındaki görevli zile basarak güvenlik görevlilerini çağırmış.

Yanına gelen güvenlik görevlisinin, kendisine “Ne oluyor lan!” dediğini söyleyen Akbaba, sonrasında yaşanan ve polis kayıtlarına da geçen gelişmeleri şöyle anlattı:
“Lan ne demek, doğru düzgün konuşun dememle birlikte tokatlayıp, gözüme sprey sıkmaya başladılar. O ara kendimi korumaya çalışırken 4 kişi beni içeri alıp, yere yatırdı. Karşı koyacak durumum zaten yoktu. Bu haldeyken yerde copla, tekmeyle dövmeye başladılar. Konsoloslukta işlem sırası bekleyen bir çok kişi, kapıya, cama vurarak görevlilere engel olmaya çalıştı.”

Bu sırada eşinin Rotterdam polisini aradığını söyleyen Akbaba, polisin başkonsolosluk binası önüne gelmesi üzerine dışarı çıkarıldı.

Polisin çağırdığı ambulansta Akbaba’ya ilk tıbbi müdahale yapılmış. Akbaba, sağlık görevlileri ve polisin, “İnanılmaz bir şey, o kadar fazla biber gazı sıkılmış ki, zamanında müdahale etmeseydik kör olabilirdiniz” dediğini anlattı.

Polis, konsolosluktaki görgü tanıklarının da  benzer şeyler anlattığını söyledi.

Daha sonra karakola giderek ifade veren Erdal Akbaba’ya, yaşadığı şiddet nedeniyle doktor tarafından “18 gün iş göremez” raporu verildi. Raporda, sağ ve sol omuzda ağır ezik ve kas sorunları oluştuğu belirtildi.

Kendi ülkesinin temsilciliğinde ve ailesinin gözü önünde dövülüp, hakarete uğradığını belirten Akbaba, “Sorumlular bunun hesabını yargı önünde verecek, peşini bırakmayacağım” diyor.

‘Şu anda bu konuda bilgi verme taraftarı değiliz’

Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosluğu yetkilileri ise Erdal Akbaba’nın yaşadığı olayla ilgili olarak sessiz kalmayı tercih ediyor.

Bir başkonsolosluk görevlisi BBC Türkçe’nin soruları üzerine, “Şu anda bu konuda bilgi verme taraftarı değiliz” dedi.

Bu da, eski Başkonsolos Orhan Ertuğruloğlu’nun haberi:

 

ROTTERDAM TÜRK KONSOLOSLUĞU GÜVENLİK GÖREVLİLERİ BİBER GAZI PÜSKÜRTECİ KULLANDI
Türk polisler yasa dışı silah taşımak ve kullanmakla suçlanıyor. Rotterdam Belediye Reisi Ahmet Abutalep’e göre, 29 Mayıs salı günü konsoloslukta olay çıkartan bir müracaat sahibine karşı Konsolosluğun güvenliğinden sorumlu Türk polisler, müsaadeleri olmadığı halde biber gazı kullanmış.
Hollanda polisi, Türk Güvenlikçilerin, püskürteçle biber gazı kullanarak olay çıkartan kişiyi kapı dışarı ettiklerini ifade etti. Biber gazından fenalık geçiren diğer iki kişiye ilk tedavileri ambulans personeli tarafından yapıldı.
Belediye Başkanı Abutalep, Konsolosluktaki olayla ilgili tahkikat açtıklarını belirtti. Belediye başkanına göre olayın diplomatik dokunulmazlığı olan binada geçmesi tahkikatı güçleştiriyor.
Abutalep, biber gazı püskürtücüsü bulundurmanın ve kullanmanın Hollanda yasalarına göre müsaadeye tabi olduğunu söyledi
Belediye başkanına göre sonuçta personelinin tüm davranışlarından Başkonsolos sorumlu. Hollanda polisi ve kamu düzenliği bakanlığı (Savcılık) olayla ilgili tahkikat başlattı. Düzenlenecek tahkikat raporu Hollanda Dışişleri Bakanlığı’na gönderilecek.

 

Şimdi gelelim 42 yıl önce yaşanan olaya:
Yıl 1976. Hollanda televizyonu NOS’te, ‘Pasaport’ adlı bir program yayınlıyor, TRT Hollanda ve Hürriyet Benelüks temsilciliği yapıyorum.
Utrecht’te çok büyük bir AVM içinde bulunan büroma bir vatandaş geldi.
Vatandaş, Rotterdam’daki Başkonsolosluğumuzdan bana gelmişti.
Vatandaşın anlattıkları inanılacak gibi değildi.
Konsoloslukta yapılan işlelemlerden hoşnut olmayan vatandaş, yukarı kattaki Başkonsolosun odasına gitmiş ve şikayetini anlatmak istemiş. İsmini belirtmek istemediğim Başkonsolos vatandaşa çok kızmış ve silah çekmiş. Bu da yetmemiş, Rotterdam polisini arayarak, vatandaşı Türk toprağı sayılan Başkonsolosluk binasından karakola sevkettirmiş. O zaman çok iyi dostum olan Başkonsolosu telefonla aradım ve vatandaşın yanımda olduğunu söyleyip bilgi istedim. İyi dost Başkonsolos ‘Sana hesap mı vereceğim’ diyerek beni de refüze etti.
Bunun üzerine, Büyükelçilikte Basın Müşavirliği yapan, eski Hürriyetçi arkadaşım Ajlan Akıncı’yı aradım ve durumu izah ederek, ‘Bu konuyu Hollanda televizyonunda da yayınlayacağım’ dedim Ajlan durumu Büyükelçiye aktarmış. Bu defa Büyükelçi Müsteşarı beni aradı ve konuyu yayınlamamı istedi. Ben de ‘Yayınlayacağım’ deyince, müsteşar bana ‘Ankara’da dosyan kabarır’ tehdidinde bulundu. Bu tehdide çok kızdım ve müsteşarın bu çirkin tehdidine daha çirkin karşılık verdim.
Daha sonra Büyükelçimiz aradı ve ortalığı yumuşatmak için, ‘İlhan’cığım, haberi Hürriyet’te yayınla ama Hollanda televizyonunda yayınlama, rezil oluruz ‘ dedi.
Ben de Büyükelçinin bu isteğine uydum ve haberi sadece Hürriyet’te yayınladım.
Daha sonra o Başkonsolos bir hafta içinde Ankara’ya geri döndü.

Yukarıda anlattığım 42 yıl önce yaşanan olaydan  sonra, şimdi de yine Rotterdam’da böyle bir olay yaşandı. Çok iyi bir diplomat olduğundan hiç şüphe etmediğim Rotterdam Başkonsolosumuz  Sadin Ayyıldız’ın işi zor gibi. Zira, Sadin Ayyıldız ile Belediye Başkanı Ebutalep arasında yaşanmış sıkı bir çekişme var.
İsterseniz o çekişöeyi de size hatırlatayım.

‘Sorumlular hesabını yargı önünde verecek, peşini bırakmayacağım’

Akbaba, avukatları aracılığıyla Rotterdam Başkonsolosluğu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Erdal Akbaba geçen yıl, Türk bakanlara Hollanda’da propaganda yapmasına izin verilmemesi nedeniyle düzenlenen gösterilere katılmış. Her zaman vatanına ve milletine bağlı olduğunu söylüyor.

***********

İşte, ekmeğine yağ sürdüğümüz Rotterdam Belediye Başkanı, Fas asıllı Ebutalep’in yediği naneler…

 

ROTTERDAM BELEDİYE BAŞKANI EBUTALEB’İN SONU YAKLAŞIYOR.

 

* İkinci kez yalan söyleyen Fas asıllı Başkan’ın foyaları
CNN TÜRK’de uzun uzun anlatıldı.

* Rotterdam Başkonsolosumuzu yalanlayan Abutaleb,
Bakan Fatma Betül Sayan Kaya olayında polislere ‘Vur’
emri vermiş.

* Bir saçmalık da Amsterdam Belediye Başkanı’ndan:
Bakan Kaya’nın muhtemel toplantısını gürültülü
müzik ve havai fişekler ile sabote edecekti.

İlhan KARAÇAY Yazdı:

 

Geçtiğimiz 11 Mart akşamı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül  Sayan Kaya olayında, talimatlara göre hareket ettiğini söyleyen Rotterdam’ın Fas asıllı Belediye Başkanı Ahmet Ebutaleb’in bir yalanı daha meydana çıktı.

Daha önce, Rotterdam Başkonsolosumuz Sadin Ayyıldız için ‘Çağırdım ve hizaya çektim’ yalanını savuran Abutaleb, bu kez de, ‘Başkonsolos bana Bakan’ın toplantı yapmayacağını söyledi’ yalanını savurdu.

Bakan Kaya’nın otomobili içinde tecrit edilme olayı sırasında, azılı teröristlere müdahalede kullanılan bir tim ile çelik kuvvet polislerini görevlendirdiğini belirten Ebutaleb, bununla da yetinmedi ve medyaya şu saçma ve korkutucu açıklamayı yaptı: ” Türk Bakan’a 12 geniş omuzlu adam refakat ediyordu. Bu adamlardan biri yanlış bir hareket yapsaydı, vur emri vermiş olduğum kuvvetler tarafından vurulacaktı.”

 

Ebutaleb ilk yalanını, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Başkonsolosluk önünde toplanan Türkler’in Türk bayrakları taşımalarından rahatsız olan siyasetçilere hoş görünmek için, ‘Türk başkonsolosu makamımda hizaya çekecektim ve hesap soracaktım’, yalanını savurmuştu.

Bakan Kaya’nın sınır dışı edilişinden sonra, Hollanda’da genel seçimlerin yapıldığı 15 Mart günü CNN TÜRK’te yayınlanan bir programda, Ebutaleb ele alındı ve benim aylarca önce yazdığım bu konudaki yorum ekranlara getirildi.
Ekrana getirilen, aylar önce yazdığım yorum şöyleydi:

Rotterdam Belediye Başkanı Ahmet Ebutaleb, Rotterdam Başkonsolosumuz Sadin Ayyıldız’ı, ‘Bana görevimi yapmayı öğretiyor’ diye topa tutmuştu. Ebutaleb, Hollanda medyasındaki açıklamalarında Başkonsolosumuza veryansın ediyordu. Sonra da ‘Hizaya çekmek’ üzere çağırdığını beyan etmişti. Tüm medya organları, ‘Başkonsolos bugün Ebutaleb’in ayağına gidecek ve hesap verecek’ diye yazmışlardı. Ama olmadı. Zira, Lahey Büyükelçiliğimiz uyanık davranmıştı ve o ziyareti iptal etmişti.

İşçi Partisi’nin liderliğine soyunan ve bu uğurda popülarite arayan Ebutaleb, ne nane yemişti biliyor musnuz?
Ben öğrendim, size anlatayım:
Lahey Büyükelçiliğimizdeki Geçici Maslahatgüzar Kurtuluş Aykan, Rotterdam’da meydana gelenTürk gösterileri hakkındaki medya kargaşasını sağlıklı bir şekilde anlatabilmek için, Rotterdam Belediye Başkanı Fas asıllı Ahmet Ebutaleb ile görüşmek için bir randevu almıştı.
Ebutaleb bu görüşme için gün vermişti. Maslahatgüzar Aykan, bu ziyarete Başkonsolos Ayyıldız ile birlikte gidecekti.
Ne var ki, randevudan iki gün önce, çok yoğun işler nedeniyle çok yorulan Maslahatgüzarımız Aykan, makamında fenalık geçirdi. Bayılan Aykan’ın durumu Büyükelçiliktekileri korkutmuştu. İki ambulans, itfaiye ve polis ekipleri Büyükelçiliğe geldi. Aykan hastaneye pencereden çıkarılarak kaldırıldı. O sırada Aykan’ın sekreteri Belediye Başkanı Ebutaleb’i aradı ve durumu anlatarak randevuyu iptal etti. Çok şükür ki Aykan’ın durumu iyiye gitti ve ertesi gün çalışmamak şartıyla ayağa kalktı.

Rotterdam Başkonsolosumuz Ayyıldız, Maslahatgüzar Aykan’ı ziyaret etti ve ‘Uygun görürseniz Belediye Başkanı’na ben gideyim’ dedi. Aykan da bu teklifi kabul etti ve Belediye Başkanı yeniden aranarak randevu saati sabit tutuldu.

Şimdi gelelim püf noktasına:
Rotterdam Başkonsolosumuz Sadin Ayyıldız, görüşme talebinden üç hafta önce, Belediye Başkanı Ebutaleb ile birlikte, civardaki Belediye Başkanları’na birer mektup göndermişti. Bu mektupta genellikle şunlar yazılıydı: ”15 Temmuz darbe girişiminden sonra, Rotterdam’da gösteri yapan Türkler’in tutumu hakkında yaygara koparan Hollanda medyası sizi de etkilemiş görünüyor. Sanırım, yardımcılarınız bu konularda size sağlıklı bilgi vermiyor. Örneğin, sokaklarınızda gösteri yapan PKK’lılar’ın Abdullah Öcalan portresi taşıdıklarını ve PKK bayrağı açtıklarını size intikal ettirmiyorlar. Biliyorsunuz ki, PKK ülkeniz tarafından da bir terör örgütü olarak tanınmış ve her türlü faaliyeti yasaklanmıştır. Bu durumda, bizim vatandaşlarımızın yaptıkları gösterilerin abartılması da şahsınızı yanıltmıştır.”

 

Belediye Başkanı Ebutaleb, Başkonsolos Ayyıldız’ın bu mektubuna cevap verme zahmetine katılmamıştı. Ama son randevu olayını fırsat bilen Ebutaleb, medyayı kullanarak şu mesajı geçmişti: ”Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosu, bana işimi nasıl yapacağımı öğretmeye çalışarak boyunu aşan bir işe karışmıştır. Bu nedenle kendisini çağırdım. Bugün hizaya çekeceğim.”
Bu haber gerek Büyükelçiliğimiz ve gerekse Ayyıldız’ı çok şaşırtmı ve üzmüştü.
Bunun üzerine Büyükelçilik randevuyu yeniden iptal etti. Belediye Başkanı Ebutaleb’e de, ”Bu konularda bizim muhatabımız Dışişleri Bakanlığı’nızdır. Bu nedenle randevu iptal edilmiştir” haberi gönderildi.

Rotterdam Belediye Başkanı Ebutaleb’in bu tavrı, 32 Türk sivil toplum kuruluşunun ortak imzası ile, nedenleri belirtilerek protesto edildi.

 

İkinci yalan

Rotterdam Belediye Başkanı Ebutaleb, aylar önce söylediği üstteki yalandan sonra, ikinci yalanını hafta başında yaptı. Ebutaleb, Başkonsolosumuz Ayyıldız’ın, Bakan kaya’nın toplantı yapacağından söz etmediğini ileri sürdü ve Başkonsolosumuzu yalancilikla itham ett. Kaldı ki, Bakan Kaya’nın Hollanda’ya gelmekte olduğu tüm kamuoyunun ve hatta Hollanda istihbaratının bilgisi dahilindeydi.

 

Bir saçmalık da Amsterdam’dan

 

Bakanımız ve mahiyetindekilere Rotterdam’da yapılan insanlık dışı davranışlar hepimizi kahrederken, bir açıklama da Amsterdam Belediye Başkanı Van der Laan’dan geldi. Het Parool gazetesine bir açıklama yapan Van der Laan şunları itiraf etti:
” Türk Bakan, Amsterdam’a gelip toplantı yapsaydı yasak koymayacaktım. Türk Başkonsolosluğunun bulunduğu Muzeum Plein meydanına acilen bir podyum kurduracak ve yüksek sesli müzük v havaai fişekler ile konuşmasını dinletmeyecektim”.
Şu saçmalığa ve düşmanlığa bakar mısınız?
Allah gecinden versi ama, kanser olduğu bilinen ve ölümü bekleyen bir Belediye Başkanı nasıl olur da böylesi çocukça ve düşmanca bir hareket yapar?

 

Kısasa kısas doğru değil

Son gelişmeler hakkında yazdığım haber-yorumların hepsine övücü reaksiyonlar aldığım gibi, yerici tepkiler koyanlar da oldu. Yerici tepkilerin hepsinde, ‘İyi de, Türkiye şunu yapmasaydı, bunu yapmasaydı’ ifadeleri vardı. Yani Hollanda’nın kısasa kısas yaptığını belirtiyorlardı.
Peki kısasa kısas, doğru bir davranış mı?
Mademki Hollanda çok medeni, çok demokrat, çok özgürlükçüydü, neden kısasa kısas yaptı? Demokrat ve özgürlükçü davransaydı ya?

‘Türkiye şunu yaptı, bunu yaptı’ diyenlere şu söylenebilir: ‘İyi de, Hollanda’nın yasak koyma hakkı var mıydı?”

Bu soruya ‘Evet’ diyenler var ama, bu sorunun en doğru cevabını yargı mutlaka vereceltir.

Bekleyeceğiz ve göreceğiz.

 

Sonu yaklaşıyor

Rotterdam Belediye Başkanı Ebutaleb’in sonu yaklaşıyor gibi. Zira, O’nun bağlı olduğu İşçi Partisi ve Başbakan yardımcısı Asscher artık hükümet olamayacak.
İleride bu konuda yapılacak olan uzlaşma faaliyetleri sırasında, Ebutaleb mutlaka kurban edilecek.

Bunu da bekleyeceğiz ve göreceğiz.

Rotterdam Belediye Başkanı Ahmet Ebutalep ile maalesef birkaç kez buluşmam olmuştu. Kendisine kitabımı hediye ettiğim Ebutaleb ile, tereciye tere satan Türk balıkçı kardeşlerin ödül kazandığı törende ve daha birkaç etkinlikte biraraya gelmiştim. Keşke görmez olaydım…

 

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kocaeli Şubesi Yönetiminden Vali’ye Ziyaret

 

muharip gaziler

 

Yapılan Genel kurul toplantısından sonra yeniden Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kocaeli Şubesi Başkanlığına seçilen Yunus Coşkun ve yönetim kurulu üyeleri Celal Ayyıldız, Nurettin Recep Sağlık, Enver Ören ve Selahattin Koyun, Vali Hasan Basri Güzeloğlu’na nezaket ziyaretinde bulundular.

 

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kocaeli Şube Başkanı Yunus Coşkun, derneğin çalışmaları hakkında Kocaeli Valisine bilgi sunumunda bulunarak, kabullerinden dolayı teşekkür etti.

 

Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kocaeli Şubesi Başkan ve yönetimine çalışmalarında başarılar dileyerek,  ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade etti.