Türkiye’nin artık yükselen bir bölgesel yıldız olmadığı düşünülüyor. “Artan otoriterleşme, etkileyici olmayan büyüme ve pek iyi gitmeyen bir Kürt süreci gibi çok sayıda meydan okumayla karşı karşıya bulunduğu” savunulan Türkiye’nin Avrupa Birliği ile arasındaki ilişkilerin “reset” edilmesi isteniyor.

“Bağımsız Türkiye Komisyonu” Başkanı Finlandiya eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari ve Komisyon’un üyelerinden İtalya eski Dışişleri Bakanı ve eski Avrupa Komisyonu Üyesi Emma Bonino ile Avusturya eski Dışişleri Müsteşarı ve BM eski Kosova Özel Temsilcisi Albert Rohan imzaları ile Arap News tarafından yayınlanan bir makalede bu yılda G-20 Zirvesine ev sahipliği yapacak olan Türkiye’nin etrafındaki istikrarsızlığıa dikkat çekilerek “Hiçbir zaman Avrupa Birliği ve Türkiye birbirine o kadar ihtiyaçları olmamış ancak hiçbir zaman da o kadar birbirinden uzak olmamışlardı” deniliyor. Makalede şu görüşlere yer veriliyor:

“SIZMALARA KARŞI KIRILGAN”

“Türkiye, artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın (başbakanlık dönemindeki) 12 yıllık görev süresinin ilk yarısında olduğu gibi yükselen bir bölgesel yıldız değil. Ülkenin ekonomik açısından büyük bir canlama içinde olduğu, gerçek bir demokrasiye doğru ilerlediği, bölgedeki birçokları için bir ilham kaynağı olduğu günler çoktan geçti. Bugün Türkiye, artan otoriterleşme, etkileyici olmayan büyüme ve pek iki gitmeyen bir Kürt süreci gibi çok sayıda meydan okumayla karşı karşıya. Suriye ile 900-kilometrelik sınırı var, 2 milyona yakın Suriyeli mülteciyi barındırıyor ve İslam Devleti’nin saldırılarına ve sızmalarına kırılgan. Hem İran hem de İsrail ile gerginlikler sabitlendi ve ülke gittikçe, rövanşist Rusya’dan gelen enerjiye daha çok bağımlı.”

AB’NİN ÇIKARI İSTİKRARLI, DEMOKRATİK TÜRKİYE”

Makaleyi kaleme alanlar, Türkiye’nin tek başına tüm bu meydan okulamalarla mücadele edemeyeceğini, diğer taraftan da Avrupa’nın çıkarının ise “istikrarlı, demokratik ve yönelişi Batı’ya olan bir Türkiye olduğunu vurgularken Türkiye’nin işbirliği olmadan Avrupa ile uluslararası toplumun IŞİD’le mücadelede ve Suriye bataklığını çözmede zorlanacağını AB’nin enerji güvenliği için de Türkiye ile “sağlam bir ortaklığa” ihtiyacının bulunduğu uyarılarını yapıyorlar.

ÜYELİK MÜZAKERELERİNDE “BLOKAJI KALKMALI”

Türkiye ile AB’yi yeniden yakınlaştırmak amacıyla ve arzulanan ortaklığın sağlanabilmesi için AB’den hem “Türkiye’nin demokrasideki gerilemeye yönelik eleştirilerini hem de katılım sürecinin inandırıcılığını arttırmasını” isteyen Ahtissari, Bonino ve Rohan, “Katılım müzakerelerine en büyük engeli Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin bazı başlıklara koyduğu vetonun oluşturduğunu belirtiyorlar.

Müzakerelerdeki bu blokajın kaldırılmasının Avrupa’nın yanısıra Rumların da yararına olacağının altını çiziliyor ve “hiçbir ülke Kıbrıs (Rum Kesimi) kadar Türkiye’deki istikrarlı bir demokrasiden kazanç sağlamaz” deniliyor.

“AB-TÜRKİYE STRATEJİK İLİŞKİSİ CANLANDIRILMALI”

Buna ek olarak “hastalıklı ama gittikçe daha da stratejik olan” AB-Türkiye ilişkiyi canlandırmak amacıyla terörle karşı mücadele, Suriyeli mülteciler ile Libya ve Ukrayna dahil bölgesel krizlerde işbirliğinin derinleştirilmesi ve Gümrük Birliği’nin modernizasyonu gibi “diğer önemli” adımların atılması çağrısında bulunuluyor ve bu tür önlemlerle Türkiye’nin “Avrupa ailesine iliştirilerek ortak Avrupa değerlerinden tehlikeli bir biçimde uzaklaşmasına karşı konulanabileceği” düşünülüyor.

Odatv.com