Etiket arşivi: Avrasya

Kazak profesör: Latin alfabesi Türkçe konuşanları yakınlaştıracak

şolpanAstana’daki L. N. Gumilev Avrasya Milli Üniversitesinin Filoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şolpan Jarkınbekova, Kazak dilinin Latin alfabesine geçişini, Kazakistan’ın dünyanın gelişmiş ülkeleri kategorisine girme amacı yönünde attığı adımlardan biri olarak değerlendirdi.

Rus TASS ajansına konuşan Jarkınbekova, “Her egemen devlet kendi gelişme yolunu belirliyor, dil alanı da dahil olmak üzere. Kazakistan, dünyanın en gelişmiş ülkeleri kategorisinde yer alma hedefine uygun olarak, dünyada bilimsel, teknik, kültürel enformasyonun yüzde 90’ının oluşturulduğu ve depolandığı en yaygın uluslararası dil olan İngiliz dili alfabesinin temelini oluşturan Latin alfabesini seçiyor.” dedi.

Kazakistan’da Latin alfabesinin günümüzde kullanılmakta olduğunu, ancak daha çok internet alanda kullanıldığına dikkat çeken Jarkınbekova, “On binlerce Kazakistanlı yurtdışında okuyor ve çalışıyor ve yazışmalar için Latin alfabesini kullanıyor. Ben, işim gereği Latin alfabesini 10 yıl önce ABD, Avrupa, Türkiye ve Çin’den Türk dili konuşan meslektaşlarımla internette görüşmeye başlayınca kullanmaya başladım.” şeklinde konuştu.

Jarkınbekova, ülkenin tamamen Latin alfabesine geçeceği 2025 yılına kadar olan 8 yıllık süre içinde kapsamlı çalışma yürütülmesi gerektiğini kaydederek, “Acele ettirilmemesi gereken evrim niteliğinde bir süreç. Tabii ki belli bir süre iki alfabe paralel olarak kullanılacak. Herşey ince ayrıntısına kadar düşünülmeli” dedi.

Söz konusu büyük projenin uygun mali destek gerektirdiğini kaydeden profesör, “Ancak, biz bunu maliyet olarak değil, daha büyük etki getirecek, geleceğe yatırım olarak nitelendiriyoruz” diyerek bilim insanlarını büyük çalışma beklediğini belirtti.

Aynı zamanda halkın tüm entelektüel ve kültürel değerlerini korumanın ve erişilebilir kılmanın önemli olduğunu ifade eden Jarkınbekova, “Modern yüksek teknoloji araçlarının kullanımının bu süreci kolaylaştıracağını düşünüyorum” dedi ve Kazak dilinin Latin alfabesine geçişinin artılarını sıralayarak, “Latin alfabesini kullanan tüm ülkelerle iletişim imkanlarımızı kolaylaştıracak. Farklı ülkelerdeki Türk dili konuşan halklara yaklaştıran bir adım daha. Bu Avrupa dillerinin öğreniminde yardımcı olacak, demek ki dünya bilimi daha erişebilir ve daha yakın hale gelecek.” diye konuştu.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, geçtiğimiz günlerde yayınladığı makalesinde ülkenin Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçişini ilan etmişti.

Rus bilim adamı akademik A. Olovintsova göre Cengiz Han Türk’tür

 

pervane memedliCengiz Han tarihini inceleyen Rusiyalı akademik Anatoli Olovintsov iddia ediyor ki, “Moğol milleti tarih boyunca mevcut olmayıp, bu siyasi isimdir” O, böyle düşünür ki, XIII yüzyılda Avrasya mekanı Cengiz Han da dahil Türklerden oluşuyordu ve bu Türkler çeşitli kavimlere ayrılıyordu. Daha sonra Cengiz Han tüm aşiretleri bir araya getirerek ona “Moğolistan”, yani “Sonsuz ordu” adını verdi. Sizlere Atev.az-a istinaden akademik Anatoli Olovintsovun müsahibesini sunuyoruz.
– Neden düşünüyorsunuz ki, Cengiz Han Türk’tür?
– Birçok tarihi belgeleri araşdırandan sonra bu sonuca geldim. Kendinizi bir düşünün, tarihte Moğol dilinde tek bir söz de bulmak mümkün değil. Ancak Türk dilinde ne kadar isterseniz, bulabilirsiniz. O dönemden Cengiz Han’ın bazı hükümdarlarla olan yazışmaları kalıp. Onların hepsi türk dilindedir. Orta Asya’dan Kubilay Han’ın torunlarına gönderilmiş mektuplar türk dilinde, eski Uygur alfabesi ile yazılmıştır. Ayrıca, büyük fatehin yaşadığı dönemde üzerinde Türk dilinde yazı olan Tau taşı günümüze kadar ulaşmış. Eğer o dönemde moğol dili var idiyse, Cengiz Han’ın Türk dili neyine gerekir idi?
– Peki, Moğollar nasıl göründü?
– Böyle bir etnik grup genellikle mevcut olmayıp. “Moğolistan” siyasi bir isimdir. Bunu ABD’deki Amerikalılar ile karşılaştırılabilir. Amerikalılar kimdir? İngiltere, Afrika, İtalya, Fransa ve başka yerlerden buraya yaşamaya gelmiş insanlardır. Ya da biz hepimiz önceleri Sovyet halkı idik, ancak hiç kimse Sovyet dilinde konuşmuyordu. Kazaklar Kazak Türkçesinde, Ruslar Rusça konuşuyorlardı. Cengiz Han’ın döneminde Asya çöllerinde sadece Türkler yaşıyordu. Onlar tatarlara, kereylərə, cəlairilərə, Nayman oğullarına vb. ayrılıyordu. Eski yazılarda denir ki, günlerin birinde Çin Büyükelçisi Menxun Cengiz Han’ın görüşüne gidiyor, ancak fatih kendisi orada olmuyor. Böylece, büyükelçi Cengiz Han’ın Valisi Muxalı ile konuşuyor. “Sen Kimlerdensen?” sorar, o ise cevabında “Ben tatarım”, – diyor.
Eskiden tatarlar çok saygılı idiler. Cengiz Han’ı çeşitli milletlerden insanlar kapsıyordu. O kendi devletini yaratmaya karar verdiğindetüm milletleri bir nam altında birleştirdi. Peki, bu kadar çok uluslu olan halkı nasıl isim verile bilir? “Moğolistan” kelimesi “Menqu” – “sürekli” ve “kol” – “ordu” kelimelerinden oluşan en tarafsız ve güçlü seslenen söz idi.
– Yani şimdi Moğollar Türk dilinde konuşuyor?
– Yok. İşbu xalx-Moğol dili mancurlar onlara galip geldiği dönemde, XVII yüzyılda ortaya çıktı. Moğollar Çin’i işgal etmiş ve Çinliler onları kovalayana kadar 100 yıl burada iktidarda olmuşlar. Çinliler iki defa katliam gerçekleştirerek nüfusun yarısını kılıçtan geçirmişlerdir.
Cengiz Han’ın ölümünden sonra ise elit tabaka arasında iktidar mücadelesi başladı. Sonuçta XVII yüzyılda yerel nüfusun, kendisi Türk’tür ve Türk dilinde konuşan insanların sayısı 60 bine kadar azaldı. Bunu gören mancurlar Monqolustanı ele geçirdiler. Onların dili türk dilinden önemli ölçüde farklıydı. 100 yıl sonra dillerin karışması sonucunda günümüzde xalx-Moğol dili adlandırdığımız Tunguz-türk-mancur dili oluştu.
Eskiden Moğollar tenqriçilər idi, yani Gök Tanrı’ya inanıyorlardı. Fakat sonradan Budizm’i kabul ettiler. Budizm onları mancurlarla birleştiren tek ortak nokta idi. Bu dönemde yetenekli monqolustanlı gençleri Çin, Tibet ve Türk dillerini öğrenmek için Tibet’e yollayırdılar. Bu gençler döndükten sonra bu günümüze kadar ulaşmış anılarını yazdılar. Bu yazılar artık Çin hiyeroglif ile yazılmıştı. Bilim adamlarının 30 yıllık araştırmasına rağmen, Türk dilinde yazılar bulunamadı.
pervane-hoica-yaz-ici– Cengiz Han meselesine geri dönelim. Onun Kazak olması ihtimali var mı?
– Şimdi bunu söylemek zor. Sanırım, onun milli kimliğini kendi tarafına çekmek ve onu Kazak adlandırmak doğru değildir. Gerçi şimdi herkes bunu yapmaya çalışıyor. Tatarlar, hatta yakutlar bile iddia ediyor ki, ulusal kimlik açısından Cengiz Han onların yanında. Bu doğru değil. O, Türk idi. Sadece tüm devletleri birləşdirəndə Moğol oldu. O vasiyet etmişti ki, öldüğünde onu bu ülkenin topraklarında basdırsınlar.
– Yeri gelmişken, Kazaklar Moğollardan kaynayıp-karıştıktan sonra biraz esmer olmuşlar. Ancak siz diyorsunuz ki, önceleri sarışın olmuşlar.
– Kazak Hanlığı Cengiz Han’ın ölümünden 250 yıl sonra şekillendi. Kazaklar o zamanlar gerçekten sarışın idiler. Yeri gelmişken, Kazakistan topraklarında kurqanların birinde bulunan Altın Savaşçı de sarışın vardı. Kazak hanlarının adını hatırlayın: Kenesarı. Türk tarihinde Toqum adında Han oldu. Savaşda dokuz çocuğu ile birlikte öldü. Sonradan bu olay hakkında “Toqız sarı”, yani “Dokuz sarı” olarak epos oluştu. Kazakların karışımı Moğollara değil, Çinlilerle idi. Türklerde Çin seddini aştı oralara saldıran Mete isminde hükümdar olup.
– Peki, Çin’i işgal etmekte Türklerin ilgisi neydi??
– Çay, ipek, binlerce esir alınan genç kızlar. Karışıklık da tam olarak aynı genç kızların dünyaya getirdiği çocuklardan başladı. Çin’e bu tür saldırılar bin yıla kadar sürdü. Böylece, Kazakların dış görünümü değişti. Sarışından esmere çevrildiler.