Etiket arşivi: Araştırma

Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’dan Dünya Basın Özgürlüğü Günü Mesajı

Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Dünya Basın Özgürlüğü günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Yavuz mesajında;

Basın; bireyin ve toplumun ihtiyaç duyduğu her konuda haber alma, araştırma, bilgilendirme, aydınlatma ve insan hakları ile temel hak ve özgürlüklerin gelişmesine katkıda bulunma işleviyle kurumumuzun da önemli bir paydaşı olarak görevini sürdürmektedir.

Tarafsız ve objektif bir bilgi akışı sağlayarak, toplumu aydınlatma ve doğru bilgilendirme görevi icra eden basın, demokrasinin ayrılmaz bir parçası olarak önemli bir kamu hizmeti görevini yerine getirmekte, kitlelerin kamu yaşamına etkin katılımının önemli bir aracı olma niteliğini taşımasının yanı sıra farklı görüşlerin sesini duyurmasına da imkân sunmaktadır.

 

Bu önemli görevi yerine getiren basın mensuplarının çalışmalarını özgürce yapabilmesinde hukuka, mesleki ahlak ve ilkelerine uygun olarak tarafsız bir biçimde kullanılmasını temenni ettiğim basın özgürlüğünün büyük önemi vardır.

 

Çağımızın en dinamik sektörlerinden biri olan basın kuruluşlarımızın, özellikle yerel basınımız ve çalışanlarının zor şartlarda bile görevlerini yerine getirebilmek için gösterdikleri çabayı biliyor ve bu gayretlerini takdirle karşılıyorum.

 

Bu duygu ve düşüncelerle, sürekli güçlenerek büyüyen, haber ve bilgi akışını sağlamak adına büyük bir özveriyle görevlerini sürdüren Türk Basınının her kademesinde görev yapan değerli basın mensuplarımızın Dünya Basın Özgürlüğü Günü”nü kutluyor; sağlık, huzur ve mutluluk içinde nice başarılı yıllar diliyorum. Dedi

 

                                                 

 

Türkiye’de Bir İlk

Sağlık Kurulu ve Laboratuvar Sonuçlarında Kare Kod Uygulamasına Geçildi

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde örnek uygulama olarak hayata geçirildi. Yapılan uygulamayla Sağlık Kurulu raporları, biyokimya laboratuar sonuçları, patoloji laboratuarı sonuçları bilindiği kadarıyla Türkiye’de ilk defa kare kod yöntemiyle öğrenilip doğrulanabilecek.Özellikle devletimizin engelli vatandaşlarımıza sağladığı bazı vergi muafiyeti ve yardımlar için oldukça sık suiistimal edilerek, çıkan sağlık kurulu raporları üzerinde gerek kimlik bilgileri gerekse sağlık kurulu raporu içerisinde yer alan engellilik oranları üzerinde oynama ve tahkikat yaparak haksız kazanımlar elde edilmeye çalışılmaktadır. Bilindiği üzere ülkemizde son zamanlar bu konuda birçok adli işlem yürütülmüş ve tutuklamalar gerçekleştirilmiştir. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan kare kod uygulamasında hastaya verilen sağlık kurulu raporuna ( her rapor için ayrı) kare kod verilebilir hale getirilmiştir. İlgili kare kodun akıllı cep telefonuna yüklenen basit bir uygulama ile okutulması sonucunda alınan raporun kime ait olduğu, tarihi, geçerlilik süresi, rapor türü, varsa engellilik oranı ibraz edilen makam tarafından ( gerek ÖTV indirimi için başvurulan işletme gerek ise resmi kurum ) tarafından kontrol edilebilmektedir.

Bilindiği üzere sağlık kuruluna başvuranların en çok hastaneyi arayarak rapor sonucunun çıkıp çıkmadığını öğrenme çabası gereksiz iş gücü ve zaman kaybına da neden olmaktadır. Başvuru sahibine verilen sonuç sorgulama barkodu ile istediği zaman istediği yerden ister internet üzerinden ister ise sonuç barkodunda yer alan karekod üzerinden heyet raporunun çıkıp çıkmadığına,çıktığı ise tarihi, geçerlilik süresi, rapor türü, varsa engellilik oranına ulaşabilmektedir.

Sonuç sorgulama uygulamaları hastanede yer alan biyokimya ve patoloji laboratuvarlarına da uygulanmış bu birimlerde verilen hizmetin kişi bazlı olarak tamamlanıp tamamlanmadığından hastalar tarafından ulaşılabilir hale getirilmiştir.

Sonuç barkodunun akıllı cep telefonlarına yüklenen karekod okuma programıyla okutulmasının ardından ilgili tahlile ilişkin aşama cep telefonundan görüntülenebilmektedir. Anlaşılabilirliğini artırmak amacıyla numune kabulü kırmızı, tetkiklerin çalışılmaya başlandığı sarı, tetkikin sonuçlandırılması ise yeşil ekranda belirtilmiştir.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

SBÜ Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Haydar Sekmen Beyin Tümörleri Konusunda Önemli Bilgiler Verdi!IMG_9639

Tümör ve Beyin Tümörü Nedir?

Tümör ,kısaca herhangi bir dokunun kontrolsüz olarak büyümesi anlamına gelir.Bu olay bazen bir dokunun bulunmaması gereken yerde bulunması olarak da karşımıza çıkabilir.Her tümör öldürücü olmasada,beyin tümörlerinin istisnai durumu vardır.Çünkü beyin dokusu ,kafatası içinde kapalı bir odada yer aldığından ,beyin tümörlerinin tümü öldürücü olmasa da mutlaka kontrol altında tutulmalı ve doğru müdahale edilmedir.Beyin tümörleri ,beynin kendi dokusundan,zarından veya kafa tasından kaynaklanabilir. Beyin tümörünün toplumda görülme sıklığı 100 bin kişide 3-5 arasındadır.Bunların yaklaşık %10’u çocukluk çağında görülür.Beyin tümörü hemen hemen her yaş aralığında görülür.Aynı zamanda beyin tümörleri yaşa göre farklılık gösterir.Benign(iyi huylu,selim) ve malign(kötü huylu,habis) olarak ikiye ayrılır.Ayrıca beyne farklı bir yerden sıçramış beyin tümörleri vardır(metastaz),bunlar genellikle kötü huyludur. En çok akciğer kanseri olmak üzere,meme ,böbrek,mide-bağırsak sistemi gibi alanlardan beyne metastaz olur.Kötü huylu tümörler ,daha hızlı büyüme gerçekleştirir ve yakınında bulunan beyin dokusuna yayılarak zarar verebilir.Bu nedenle de ameliyatla tamamen alınmaları çok zordur.Tamamen beyin dokusundan temizlenseler bile çok hızlı bir şekilde tekrar üreyebilirler.İyi huylu tümörler ise çoğalma hızı kötü huylulara göre daha düşük.İyi sınırlı olduklarından dolayı genellikle ameliyat sırasında çevre sağlam beyin dokularına zarar vermeden tamamı çakarılabilir ve tekrarlama olasılıkları yok veya çok düşüktür.Beyin tümörünün nedenleri tam olarak açıklanamamakla beraber, ailevi yatkınlık beyaz ırk, erkek cinsiyet ve radyasyona maruz kalmak önemli risk faktörleri sayılıyor. Ayrıca cep telefonunun kullanımının da henüz kanıtlanmasa da beyin tümörü riskini etkilediği düşünülüyor.

Belirtilere Dikkat Edilmeli!

Beyin tümörü belirtileri, beyin tümörünün teşhisinde çok önemli yere sahiptirler.Beyin tümörleri belli bir büyüklüğe ulaştıkları zaman kafa içinde basınç artışına neden olur.Buna bağlı olarak da beyni bir tarafa doğru itebilir ya da beynin dokusu ya da sinirlerini işgal edip fonksiyonlarını bozabilirler.Yerleşim yerine göre değişmekle beraber en sık karşılaştığımız belirtiler ,baş ağrısı,bulantı-kusma,baş dönmesi,güç kayıpları,mental fonksiyon bozuklukları,nöbet geçirme,solunum bozuklukları, dengesizlik, yürüme bozukluğudur.

Teşhis Çok Önemli Rol Oynamaktadır

Beyin tümörlerinin teşhisi konusu oldukça önemlidir. Tam donanımlı bir hastane tercihi hem tanı hem de tedavide başarıyı etkiler. Her hastalıkta olduğu gibi beyin tümörlerinde de erken tanı çok önemlidir. Beyin dokusunda yenilenme yeteneği yoktur. Bu nedenle tümör dokusu beyin dokusunda kalıcı hasar yapmadan teşhis edilmesi ve çıkarılması çok önemlidir. Beyin tümörü tanısında altın standart olan MR ile beyin tümörünün türü hakkında kabaca bir fikir elde edilir ve sonrasında histopatolojik inceleme ile beyin tümörünün sınıflaması net olarak anlaşılır.Tanı aşamasında bazen ileri radyolojik görüntüleme yapmak gerekebilir.Örneğin bazı lezyonların ayrımını daha iyi yapabilmek için Mr spektroskopi,perfüzyon MR,diffüzyon MR gibi, diğer MR çeşitleri kullanılabilinir. Bazen de cerrahi teknik planlamasında yardımcı görüntüleme planlanabilir.Damarsal yapılara yakın tümörlede MR anjio veya diğer radyoloji tetkikleri ihtiyaca göre yapılabilir. Bu görüntüleme yöntemleri sayesinde ve ameliyatlarda mikroskobun kullanılmaya başlanmasıyla beyin tümörlerinde tedavi ve başarı şansı çok artmıştır.

Beyin Tümörü Tedavisi Kişiye Özeldir

Beyin tümörü tedavisinde en önemli kısımlardan biri tedavinin kişiye özel olmasıdır. Beyin tümörü tedavisinin temel amacı hastanın yaşam kalitesini bozmadan ,ömrünü olabildiğince uzatmaktır. Tedavisinde ilk planda cerrahi seçenek tercih edilir.Cerrahi sırasında hastanenin imkanlarına göre çeşitli yardımcı cerrahi ekipmanlar kullanılır. Mikroskop, nöronavigasyon, nöromonitörizasyon, intraoperatif ultrason,doppler usg vb.Bu yardımcı cerrahi ekipmanlar sayesinde cerrahi başarı artmaktadır.Cerrahiye ek olarak,tümörün histopatolojik sonucuna göre tedaviye ışın tedavisi (radyoterapi),ilaçlı tedavi(komoterapi) eklenebilir veya bunların bir kombinasyonu planlanabilir.Kötü huylu tümörlerde tüm bu tedavi alternatiflerinin kombinasyonu planlanır.Bunlardan farklı olarak bazı kitlelerde kitlenin boyutu ve yeri göz önünde bulundurularak, gama-knife,cyber-knife gibi daha az kullanılan tedavi yöntemleri tercih edilebilir.

Rumların genetik araştırma tezgahı

 

 

ata-atun-Hoca22 Haziran günü Politis gazetesinde çıkan bir yazıya aramızdaki nesebi belli olmayan bir grup balıklama atladı ve akla zarar her tür iddiayı da ortaya koydu. Bence bu kesim kısa yoldan Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğu Türk soyundan gelme ama “bizler Türk değiliz” deselerdi daha mertçe olurdu.

 

Bu mantıksız ve adanın tarihi geçmişine aykırı habere göre “Kıbrıs Nöroloji ve Genetik Enstitüsü” bünyesinde gerçekleştirilen ve geçen haftalarda “PlosOne” isimli Bilim Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmada, Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların aynı “genetik havuzdan” geldikleri ve Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin, Lübnan ve İtalya’nın Calabria bölgesi halkıyla çok yakın bir genetik ilişkiye sahip oldukları tespit edilmiş(miş).

Özellikle, yapılan araştırmanın bir bölümü alınarak ve kimsenin İngilizce bilmediği farzedilerek yayınlanan haber, gerçeklerden ve bilimsellikten fersah fersah uzak olduğu gibi, araştırmanın içindeki esas detaylar haberleştirilmemiş nedense!

Yazının tam adresi: http://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0179474

 

Gelelim araştırmaya; Kıbrıslı Rum olan 344 Kıbrıslı Rum erkek ile Kıbrıslı Türk olan 380 Kıbrıslı Türk erkeğine yapılan DNA testlerinin toplam maliyeti tanesi €260’dan €188,240 ediyor. Bu parayı da dolaylı bir şekilde Kıbrıs’taki “The Cyprus Institute of Neurology & Genetics” adlı bir kuruluş vermiş araştırmacılara. Aslında bu haber tamamen Kıbrıs Rum kaynaklı ve Araştırmayı yapan 6 araştırmacının 3’ü Rum/Yunan soyadı taşıyor. Bu araştırma projesini de “Cyprus National Bioethics Committee” adlı Rumlara ait resmi bir kuruluş onaylamış. Tezgah belli ve güzel, aynı zamanda da dahiyane.

 

Araştırmada denek Rumların hangi bölgelerden kaçar tane oldukları belirtilmiş (Nicosia (central) n = 78; Limassol (South) n = 75; Famagusta (East) n = 42; Larnaca (South East) n = 42; Paphos (South West) n = 27; Kyrenia (North) n = 42; and Morfou (North West) n = 38). Herhalde bunların hepsi asgari 45 yaş ve üzeriydi ki, Mağusa, Girne ve Güzelyurt bölgelerini temsil etmişler. Denek Kıbrıslı Türklerin sayısı verilmiş ama nereden ve hangi şehirlerden oldukları belirtilmemiş. Benim tanıdıklarımın arasında böyle bir test için örnek vermiş olan yok.

 

Araştırmanın “Giriş” bölümünün 3. paragrafında şu ifadeler yer alıyor;

“…. Tarihsel geçmişe rağmen her iki toplumun genetik ataları sistematik bir şekilde karşılaştırılmış değildir. Genel olarak iki farklı fakat karşılıklı münhasır bir senaryo düşünülebilir. Senaryo 1: Kıbrıslı Türkler ve Rumlar aynı babaya ait gen havuzundan gelme ve Osmanlı dönemindeki İslamlaştırmadan dolayı da aşamalı bir şekilde Kıbrıs Türk toplumu oluşmuştur. Senaryo 2: Kıbrıslı Türkler, Osmanlı döneminde Anavatan’dan Kıbrıs’a göç eden Türk baba genetik havuzundan türemişlerdir.”

 

1’inci senaryo doğru ise Rumların, Türkler daha önceleri adada yoktu ve adaya 1570 yılında geldi iddialarını çürütmekte ve aynı zamanda da Padişahın 1572 tarihli fermanı ile adaya Konya, Karaman bölgesinden gönderdiği Oğuz boylarının gelişini ve varlığını yalanlamakta.

2’inci senaryo doğru ise atalarımızın Türk oldukları ortaya çıkmakta….

 

Hiçbir bilimsel gerçeği olmayan bu araştırma hikayesine, Türlüklerinden imtina edenler inanabilir ancak bu konuda bilimsel çalışmalar yapmış bir babanın oğlu olarak benim inanmam mümkün değil. Babam, tam da bu konuda 1961 yılında akademik araştırma yapmış ve yayınlamıştı.

Kıbrıs’ta 1961 yılında Lefkoşa Genel Hastanesi Kan Bankası müdiresi Melihat Hacıburgul ile birlikte -ilk kez- Kıbrıs’taki Rumların ve Türklerin kan dağılımı araştırmasını yapan babam, Kıbrıslı Rumların büyük çoğunluğunun kan grubunun Yunanistan’da yaşayan Helenlerin kan grubu ile değil, Anadolu’da yaşayan Türklerin kan grubu ile uyuştuğunu ortaya koymuştu. Örnekler de kan bankasının kendi içindeki laboratuvarda analiz edilmişti.

Bu akademik tıbbi araştırma yayınladığı vakit çok dikkat çekmiş ve Rumlar tarafından örtbas edilmeye çalışılmıştı. Belli ki bu araştırmayı ortaya koymamız ve bununla ilgili bir köşe yazısı yazmamız gerekecek…

 

Prof. Dr. Ata ATUN

İÇEM Vakfı 23 Nisan Kapsamında Çocuklarla Bir Araya Geldi

 

içemİşitme Özürlü Çocuklar Eğitim ve Araştırma Vakfı (İÇEM Vakfı), 22 Nisan 2017 Cumartesi günü İşitme Engelli Çocuklar Eğitim ve Araştırma Merkezi’nde eğitimlerine devam eden öğrencileri 23 Nisan kutlamaları kapsamında renklerle buluşturan, öğrencilerle birlikte güzel bir gün geçirmeyi amaçlayan bir etkinlik düzenledi.içem1

 

“Boyama Atölyesi” adıyla düzenlenen etkinlik, İÇEM’de eğitim gören 1., 2., ve 3. Sınıf öğrencilerinin, vakıf temsilcilerinin ve Anadolu Üniversitesi İşitme Engelliler Öğretmenliği bölümünde eğitim gören gönüllü öğrencilerin katılımıyla Gökkuşağı Kafe’de gerçekleşti. Etkinlik alanını ziyaret eden Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, vakıf çalışmalarına olan memnuniyetini dile getirdi. Etkinlik kapsamında öğrenciler, okul dışında arkadaşlarıyla sosyalleşme fırsatı bularak hem eğlendiler hem de kendilerine hediye edilen bez çantalara rengarenk hayallerini resmederek 23 Nisan coşkusunu yaşadılar.içem2

 

1979 yılında Eskişehir’de kurulan ve işitsel-sözel yöntem ile eğitim gören işitme kayıplı çocuklar için faaliyetlerini sürdüren İÇEM Vakfı’nın Yönetim Kurulu üyeleri, vakfın işitme kayıplı çocuklar için çalışmalarını hızla sürdürdüğünü, çocuklar için düzenlenecek bu tür etkinliklerin artacağını ve işitme kayıplı çocuklar için İÇEM Vakfı olarak her türlü desteğe hazır olduklarını belirttiler. içem3

 

İşitme Özürlü Çocuklar Eğitim ve Araştırma Vakfı hakkında detaylı bilgiye www.icemvakif.org adresinden ulaşabilirsiniz.içem4

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Aydınlar Ocağı Türkiye’nin Alanında Uzman kişileri Kocaeli Halkıyla Buluşturmaya Devam Ediyor

Kocaeli Aydınlar Ocağı Türkiye’nin alanında tanınmış uzmanlarını Kocaeli halkı ile buluşturmaya devam ediyor.aydın

Bu hafta da Kutlu Doğum Haftası’nın ilk gününde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlediği bu seneki temasına uygun bir konu ve konuşmacı ile Kocaeli kültürüne katkıda bulunacak.

Türkiye de Alevilik konusunu en iyi bilen uzmanlardan, eski Müftü, akademisyen, yazar Yard. Doç. Dr. Abdülkadir SezginTürkiye’de Birlikte Yaşamak” konulu konferans verecek.

aydınlar14 Nisan Salı akşamı saat 19’da Otel Asya’da yemekli olarak düzenlenen toplantıda konuşacak Yard. Doç. Dr. Abdülkadir Sezgin konuşmasının ipuçlarını şöyle özetliyor:

Selçuklu ve Osmanlı devletinden başlayan “Türkleri Anadolu’dan çıkartıp, Tanrı dağlarına sürme veya Anadolu’yu Türklere mezar yapma” gayretkeşliği devam ediyor.

Türk Milleti veya devletleri isteselerdi, bu topraklarda ateşe, şeytana veya diğer dinlere inanan kaç kişi kalabilirdi?

Bırakınız diğer din ve etnik yapılara mensup olanları; “Kelime-i Tevhid” söyleyenlerin “mutlak din kardeşi olduğu inancı”na rağmen günümüz İslam dünyasında nerede ise topyekûn bir savaş yaşanmıyor mu?

Bu savaşlar niçin ve kimler tarafından çıkartılıyor?

Bizi bize düşman eden; Müslümanları tavuk keser gibi kesen ve kendilerini Müslüman olarak tanıtanlar gerçekten Müslüman mı?

Ülkemizde bölücü taleplerde bulunan, yaşanan terör örgütleri kendiliğinden mi ortaya çıktı?

Türk devletlerinin kurucu unsuru olan Alevileri Müslümanlıktan ve Türklükten ayırma çabaları kimlerden geliyor?

Biz Müslümanları Şii- Sünni diye ayıranlar kimler?

TÜRKİYE’DE BİRLİKTE YAŞAMAK BUNLARA DOĞRU CEVAPLAR VERMEKTİR.

 

                             Yard. Doç. Dr. Abdülkadir Sezgin’in Özgeçmişi:

1948 Yılında Yozgat’ta doğdu. İlköğrenimini Yozgat’ta, orta öğrenimini Yozgat, Ankara ve İstanbul’da tamamladı. 1971 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nü bitirdi.

1970 yılında İstanbul Şehzade Camii Hatibi olarak başladığı memuriyet hayatında, Müftülük, Vaizlik, İl Müftü Yardımcılığı, Din Bilgisi ve Ahlak Öğretmenliği, Diyanet Yayınevi Müdürlüğü, Başkanlık Merkezinde Uzmanlık, Şube Müdürlüğü, Müfettiş Yardımcılığı, Müfettişlik ve Başmüfettişlik yaptı. Kasım 2011 de emekli oldu. İstanbul – Eminönü Din Görevlileri Cemiyeti Başkanlığı yaptı.

Cumhuriyetin 50. yılında Müftü olarak bulunduğu Tekirdağ Malkara ilçesinde ‘Cumhuriyet Camii’ adıyla bir cami yaptırdı. Trakya bölgesinde ilçede açılan ilk İmam – Hatip Lisesini bu ilçede açtırdı.

1978 yılında, Seyyid Ahmet Arvasi başkanlığında beş kişi tarafından kurulan Türk Gençlik Vakfıkurucuları arasında yer aldı, halen bu vakfın Mütevelli Heyeti üyesidir. 1987-1991 yılları arasında Prof. Dr. Şaban Karataş başkanlığındaki Ankara Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu.

1992-95 yılları arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Din Hizmetleri Müşaviri olarak görev yaptı.Bakü Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin açılmasını sağladı ve iki öğretim yılı ‘İlimler Namzedi’ (Doçent) unvanı ile Öğretim üyeliği yaptı. Azerbaycan’da İmam – Hatip Lisesi’ne benzeyen beş adet‘İlahiyat Temayüllü Lise’nin açılışını sağladı.

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi’nin 1988-2007 yılları arasındaBilim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

Emniyet Genel Müdürlüğü hizmet içi eğitim programlarına 1996-2001 yılları arasında beş yılkonferansçı ve öğretim üyesi sıfatıyla katıldı.

Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü‘nde, ‘Cumhuriyet Döneminde Dini Hayatın Meselelerinin Tarihi Kökenleri’ tezi ile Yüksek lisans yaparak ‘Bilim Uzmanı’ oldu.

On ilde, yaklaşık on bin Alevi denek üzerinde araştırma yaptı ve yaklaşık iki bin Alevi köyü gezdi.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ‘Türkiye’de Alevilik – Bektaşilik Üzerine Sosyolojik Bir Araştırma’ konulu tezi ile de ‘Bilim doktoru’ oldu.

Yayımlanmış ilmî içerikli 12 kitabı ve yüzden fazla makalesi bulunmaktadır.

aydınlar ocağı logo

 

 

 

 

 

 

Haber Yayın:Yusuf Ünel