Etiket arşivi: Arası

Rusya ve Vietnam arasında, Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi inşaatı için hükümetler arası anlaşması imzalandı

Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS’yi inşa eden Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom ile Vietnam Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Vietnam’da Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin kurulması için anlaşma imzaladı.

İşbirliği anlaşması, Rusya Federasyonu Başbakanı Dmitry Medvedev ve Vietnam Başbakanı Nguyen Xuan Phuc’un huzurunda, Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev ve Vietnam Bilim ve Teknoloji Bakanı Chu Ngoc Anh tarafından imzalandı.

Rus ve Vietnamlı uzmanlar tarafından, daha önce ön gereksinimlerin belirlenmesi, en uygun yerin seçilmesi de dâhil olmak üzere çok sayıda çalışma yürütülmüştü. Projenin ön fizibilite çalışmasının 2018 yılı Kasım ayındaki onayı dikkate alındığında, imzalanan anlaşma, Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin Vietnam’da inşası için atılacak sonraki adımları tanımlıyor.

türkiyeokuyor.com Okuruna Not:

Vietnam’da Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin (NBTM) inşası konusundaki Rus-Vietnam hükümetler arası anlaşması Kasım 2011’de imzalandı. 2017 yılının Haziran ayında, Vietnam’daki Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin inşası yapılması üzere bir mutabakat imzalandı. 2017-2019 yılındaki bir dizi istişare sırasında, taraflar, 15 MW’a kadar termal kapasiteye sahip çok amaçlı bir VVR araştırma reaktöründen oluşan NBTM’nin yanı sıra güvenliğin sağlanması için araştırma laboratuvarları ve mühendislik altyapısından oluşan bir yapılandırmayı belirledi. 2018 yılı Eylül ayında, Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyễn Phu Trọng’un Rusya Federasyonu’na ziyareti çerçevesinde; personel eğitimi ve Nükleer Bilim ve Teknoloji Merkezi’ni inşa etme projesi ile ilgili olumlu kamuoyu oluşturma konusunda işbirliğine yönelik iki anlaşma daha imzaladı.

Aykut Torunoğulları’nın ikinci kitabı ‘Bakış Arası’, gurbetçiliğin acı ve tatlı günlerini anlatıyor

Hollanda’da işadamı Aykut Torunoğulları ikinci kitabı ‘Bakış Arası’nı okuyucu ile buluşturdu. Sevgili dostlarım Yavuz Nufel, Ali Okşak ve Özcan Özbay’ın takip ettikleri tanıtım gecesi, Rotterdam’da ünlü Zuidplein Tiyatro salonunda gerçekleşti.

Programa, Rotterdam Başkonsolosumuz Sadın Ayyıldız başta olmak üzere, işadamları, Sivil Toplum Kuruluşları’nın temsilcileri ve vatandaşlardan oluşan yaklaşık 200 konuk katıldı.

Türkiye’den gelen TV programcılarından Cihangir Gökdoğan’ın sunumu ile başlayan gecede ilk konuşmayı, Yazar-Şair Yavuz Nufel yaptı. Çok heyecanlı olduğunu belirten Nufel,  “Birinci kitabın tanıtımında da uzun uzun konuşmuştum, birinci kitabın kirvesi, bu ikinci kitabında amcasıyım ben. Birinci kitap ile ikinci kitap arasında gerçekten büyük fark var. Sevgili Aykut’un birinci kitabı çıraklıksa, bu ikinci kitap kalfalık, ustalık olmuş.” dedi.

Toplantıda, ´Bakış Arası´ kitabını okuduğunu sőyleyen Başkonsolos Sadin Ayyıldız şöyle konuştu: “Sevgili Aykut kardeşimizin bu ikinci kitap tanıtımı dolayısıyla bir arada olmaktan mutluyum. Aykut beyin ilk kitap tanıtımında da bulunmuştum. Öncelikle kitap yazma cesareti gösterdiği için Aykut Torunoğulları’nı tebrik ediyorum. Kitap, insanın ruhunu zenginleştiren, manen, kalben, ruhen güçlü kılan önemli bir araç. Kitabın bambaşka özellikleri var. Her kitap ayrı bir dünya, her kitap ayrı bir âlem. Dolayısıyla ne yazıldığından ziyade, kitabı yazan, emek veren mutlaka kendinden bir şeyler katmıştır, bence bu önemli. Aykut kardeşim kitapta hayata bakışını, iç dünyasını yansıtmış,güzel bir kitap olmuş, eline kalemine sağlık. Bir kitabı yazmaya cesaret etmek takdiri hak eden bir durumdur. Kısa bir süre içinde ikinci kitabını da yazması ve yayınlaması ise gerçekten takdir edilmesi gereken bir başarıdır.Bu vesileyle kendisini takdir ediyor, başarılarının devamını diliyorum”.

Aykut Tolunoğulları’nın ilk kitabının tanıtımında da bulunduğunu sözlerine ekleyen Başkonsolos Sadin Ayyıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ne yazık ki çok fazla kitap okuyan bir toplum olduğumuzu söyleyemeyiz. Kitap okumak, hem kendimiz hem de gelecek nesiller açısından gereken bir alışkanlık olduğunu düşünüyorum. Maalsef Avrupa’da yaşayan sizlerden sonra ki nesil Türkçe dili bakımından ciddî sorunla karşı karşıya kalacaktır. Bu kitapları okuyabilmesi için çocukların ,Türkçe diline iyi hakim olması gerekiyor. Bu anlamda ana-babalara görev düşüyor.Kısacası Aykut kardeşimin bu kadar yoğun işleri arasında yaşadığı,gördüğü,şahit olduğu durumları en güzel şekilde ve içtenlikle bize aktardığı için teşekkür ediyorum. Daha nice kitaplar yazmasını diliyorum. Güzel bir kitap olmuş,eline kalemine sağlık. Aykut Torunoğullarını tanımak istiyorsanız bence her iki kitabını okumanızı öneriyorum”.

Programa Türkiyeden katılan, Ender Balkır’ın türküleriyle renk kattığı programda , kitabın yazarı Aykut Torunoğulları, ikinci eserinin tanıtımını yaparken, doğduğu kent olan Kars´ta geçirdiği gençlik yıllarından kısa öyküler anlattı ve ´Bakış Arası´ kitabından bölümler aktardı.

Torunoğulları bu ikinci kitabını hangi duygular içinde yazdığını, anıları ve gözlemlerini davetlilerle paylaştı.

Aykut Torunoğulları, “Baba yarım” dediği ağabeyi Turgut Torunoğulları’nı sahneye davet ederek duygu ve düşüncelerini paylaşmasını istedi.
Turgut Torunoğulları, “ Sülalemizde yazar yoktu ama görüyorum ki Aykut kardeşim bu işi başarı ilke yapıyor. İlk kitabı çıkınca bir hatıra olsun diye köşe yazılarını topladığı bir kitap olarak düşünmüştüm. Fakat görüyorum ki yanılmışım. Ailemizden bir de yazarın çıkmış olması benim için ayrı bir gurur. İlk dünyasındaki başarılarını edebiyat dünyasında da yakalayacağına inanıyor, tebrik ediyorum” dedi.

Kısa bir aranın ardından proğramım ikinci bölümde yazar Aykut Torunoğulları yine hem kitap içeriği hemde gözemlerini anlatırken sanatçı Ender Balkır da kadife sesi ile Türk Halk Müziğinden örnekler verdi.

Aykut Torunoğulları’nın kitabını alan davetliler yazara imzalatmak için uzun kuyruk oluşturdu, birlikte fotoğraf çektirdiler.
Altın Bilek yayınlarından çıkan ve Bakış Açısı 168 sayfa ve tüm kitapçılarda satışta bulunuyor. İnternet üzerinden de sipariş edilen Bakış Arası’nın bu yaza damga vuracak kitaplar arasında olması bekleniyor.
Aykut Torunoğullarının ilk kitabı Karmakarışık ise birden çok baskı ile kaç 10 bin adet ile kendi alanında ilk kitap olmasına rağmen bir rekora imza atmıştı.

  

Aykut Torunoğulları  –  Yavuz Nufel  –  Tanıtımdaki melekler

 

Bu arada güzel sunumu ile Cihangir Gökdoğan, serhat türkülerin tarifsiz sesi Ender Balkır ve Önder Meral davetlileri coştururken dinleyicilere neşeli dakikalar yaşattılar.

Toplantı bitiminde sıraya giren davetliler ise Aykut Tolunoğulları’na kitabı imzalatmak için birbirleriyle yarıştılar.

*****

2016 DÜNYA ŞİİR ANTOLOJİSİ, Eylül 2017 tarihinde yayınlanıyor

2016 Dünya Şiir Antolojisi, (Yıllığı)  Eylül 2017  tarihinde yayınlanıyor. Her yıl yayınlanan ve dünyanın en önemli şairlerinin yer aldığı bu antolojinin 2015 yılı baskısında 93 ülkeden 211 şairin şiirleri yayınlanmıştı.2016 DÜNYA ŞİİR ANTOLOJİ’inde Türkiye’den, geçen yıl Naji Naaman Uluslararası Edebiyat Ödülü’nü kazanan ve ‘Dünya Kültür Elçisi’ seçilen ünlü  şair Özkan Mert’ten 8 şiir yer alıyor. Antoloji’ye seçilen şair isterse, antoloji için, kendi ülkesinden bir başka şairi de önerebiliyor.”kitap özkan mert antoloji
 Özkan Mert’le ilgili olarak yaşanmış bir Hikaye:
Özkan Mert 1969 yılında çıkar çıkmaz toplatılıp/yasaklanan  ”Kuracağız Her Şeyi Yeniden”adlı  ilk şiiri kitabı nedeniyle 142/1 madde’den,1971 Faşist Askeri Cunta’nın, Ankara Sıkı Yönetim mahkemesinde yargılanmaktadır.Avukatı Halit Çelenk’tir. Duruşmaların birinde askeri hakim,Özkan Mer’te,içinde 7 şiir olan kitabı için 8 yıl ceza vereceğini söyler ve sorar:
– İtirazın var mı?
Özkan Mert ayağa kalkar:
– İtirazım var! diye bağırır.
-Neye itirazın var? diye sorar hakim:
-8 yıl olmaz 7 yıl verin?
-Neden 7 yıl?
-Çünkü kitabın içinde 7 şiir var.Her şiire 1 yıl verin.Adaletli olsun.
-Olmaz! der hakim.Sen içeri girince 1 tane daha yazarsın.özkan mert usta2

Erdoğan yine ‘kandırıldım’ diyecek

Erdoğan bugün “Vatikan’la dinler arası diyalog nasıl oluyor?” dedi ancak kendisinin Papa’ya yazdığı mektubu ve konuşmalarını unuttu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan’da parlamenterlere yaptığı konuşmada FETÖ’yü anlatırken “Vatikan’la dinler arası diyalog nasıl oluyor. İslamla diğer dinler arasında diyaloğu nasıl ortaya koyabiliyoruz, bu mümkün mü?” diye konuştu. Ancak Erdoğan bu cümleye kurarken kendisinin ‘Dinler arası diyalog’ toplantılarında yaptığı konuşmaları unuttu.

“MÜMKÜN MÜ?”

Erdoğan Pakistanlı parlamentere yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“FETÖ sadece Türkiye için değil, faaliyet gösterdiği tüm ülkeler için tehdit olan eli kanlı bir terör örgütüdür. Mısır’da bir gazeteye verdiği demeçte öyle diyor kainatın imamı! Pensilvanya’dan dünyayı yönetiyor, 170 ülkeyi. Vatikan’la dinler arası diyalog nasıl oluyor. İslamla diğer dinler arasında diyaloğu nasıl ortaya koyabiliyoruz, bu mümkün mü?”

“EN ÖNEMLİ PROJE”

Ancak aynı Erdoğan 13 Kasım 2008 tarihinde New York’ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Suudi Arabistan’ın Dinler Arası Diyalog Girişimi çerçevesinde düzenlenen “Barış Kültürü” konulu toplantıda yaptığı konuşmada “Bu haliyle, BM’nin en geniş katılımlı girişimi konumunda bulunan Medeniyetler İttifakı, kültürler ve dinler arası diyalog açısından uluslararası düzeydeki en önemli proje haline geldi” ifadelerini kullanmıştı.

ERDOĞAN’DAN PAPA’YA MEKTUP

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 Eylül 2014 tarihinde Papa’ya yazdığı ileri sürülen mektupta “Kutsiyetpenahları Papa Fransuva, ülkemizi ziyaretiniz için Yüce Kişiliğinize selefim Sayın Abdullah Gül tarafından yapılan daveti, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığım şu günlerde yinelemekten özel bir memnuniyet duymaktayım” ifadeleri kullanılmıştı.

Mektupta “Katolik aleminin ruhani liderliği görevini üstlendiğiniz tarihten bu yana dünya barışı ve insanlığın kardeşliği ve huzuru için göstermekte olduğunuz değerli gayretleriniz takdirle izlemekteyim” diyen Erdoğan ayrıca şunları yazmıştı:

“Çalışmalarınızın katkı ve etkilerini Birleşmiş Milletler himayesinde sürdürülen ve Türkiye’nin de eşbaşkanlığını yürütmekte olduğu Medeniyetler İttifakı sürecinin hedeflerine erişilmesi bakımından da ayrıca önemsemekteyim. Günümüzde farklı dinlerin mensupları arasında diyaloga ve karşılıklı anlayışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Farklı din ve inançlara ev sahipliği yapan, din ve vicdan hürriyetinin Anayasa teminatı altında bulunduğu Türkiye bu bağlamda örnek bir konumdadır. Ülkemize yapacağınız ziyaret tüm insanlık için ayrı bir önem ve anlam taşıyacak, tarihte yaşanan anlaşmazlıkların giderilmesi ve geleceğe umutla bakılmasına yardımcı olacak mesajların verilmesine vesile olacaktır.”

 

erdoganmekup-jpg1PAPA’YI TÖRENLE KARŞILADI

28 Kasım 2014 tarihinde ise Papa Franciscus ‘dinler arası diyalog’ için Türkiye’ye geldi. Papa’yı, Erdoğan Beştepe’de resmi törenle karşılamıştı. Erdoğan ve Papa Franciscus tören alanındaki platformda yerlerini alınca 21 pare top atışı eşliğinde Papalık Marşı ve İstiklâl Marşı çalınmış, Papa Franciscus, Türkçe “Merhaba asker” diyerek tören birliğini selamlamıştı.erdoganmekup

 

ERDOĞAN TARAFINDAN BAŞLATILDI

Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde ise İspanya Başbakanı Zapareto’nun teklifi ile Erdoğan’la birlikte ‘Medeniyetler İttifakı’nın kurulduğu bilgileri yer aldı. Medeniyetler İttifakı Girişimi başlığı altında girişimin kültürler ve dinler arası diyalog bağlamında öndegelen bir proje olduğu belirtildi ve şu ifadelere yer verildi:

“Medeniyetler İttifakı (Mİ), İspanya Başbakanı Zapatero’nun teklifi üzerine, o dönemde Başbakanlık görevini deruhte etmekte olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Zapatero tarafından 2005 yılında başlatılmış ve bilahare Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından da benimsenerek bir BM girişimi halini almıştır. Müslüman ülkeler ile Batılı toplumlar arasında görülen karşılıklı şüphe, korku ve kutuplaşma ortamının, çeşitli aşırı unsurlarca istismar edilmesi karşısında İttifak, ilk aşamada uluslararası istikrarı tehdit edebilecek dereceye yaklaşan bu durumun daha da kötüleşmesini ancak kapsamlı bir koalisyonun önleyebileceği anlayışından hareket etmiş ve kültürler arasında karşılıklı saygı yoluyla bu eğilime karşı koymayı amaçlamıştır. Girişim, tüm toplumların kalkınma, güvenlik, çevre ve refah konularında birbirlerine bağımlı oldukları hususunu esas almakta ve öncelikle önyargı, yanlış algılama ve kutuplaşmayla başa çıkmak amacıyla ortak siyasi bir irade oluşturmayı hedeflemektedir. Başlatıldığı günden bu yana artan bir görünürlük kazanan girişim, bugün kültürler ve dinler arası diyalog bağlamında öndegelen bir proje konumuna ulaşmıştır.”

Odatv.com

Mersin’de ‘2016 Uluslararası Uluslararası Bakliyat Yılı

 

2016 yılının Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından “Uluslararası Bakliyat Yılı” olarak ilan edilmesi dolayısıyla Mersin’de ‘2016 Uluslararası Bakliyat Yılı Bakliyat Yemekleri Sergisi ve Etkinliği’ programı düzenlendi.

byMersin  Ticaret Borsası ile Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu tarafından  ortaklaşa düzenlenen etkinliğe, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Kanada Ankara Büyükelçisi John Holmes, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin  Kocamaz, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Ömer Uyan, İl Emniyet Müdürü Rahmi Baştuğ, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu ve Mersin Ticaret Borsası Meclis Başkanı Hüseyin Arslan,  Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Mahmut Arslan, Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Tufan,  Hollandalı aşçı, fotoğrafçı ve haber muhabiri Wilco van Herpen, Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON) üyeleri ve aşçıları, iş adamları ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.

Etkinlikte TAŞPAKON aşçıları tarafından hazırlanan ve bakliyatlardan oluşan 120 çeşit yemek sunumu yapıldı.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, böylesine güzel bir etkinliğin gerçekleştirilmesinin ve böylesine değerli aşçıların  Mersin’e gelerek 120 çeşit yemek sergilemelerinin takdire şayan olduğunu ifade ederek, “Bu yılın bakliyat yılı olarak atfedilmesi ile baklagillerin tarımsal kalkınmadaki önemini, insan sağlığına olan etkisini ve ana gıda olarak sofralardaki yerini, düzenlenecek olan çeşitli etkinliklerle topluma daha iyi anlatma imkanı olacağına inanıyorum” dedi.

Başkan Kocamaz, en önemli ve en bereketli besin kaynağının bakliyatlar olduğuna dikkat çekerek, “Bakliyat besin değerinin kalitesi, iklim koşullarına olan direnci ve ekonomik anlamdaki alım gücünün düşük oluşu ile herkes için eşsiz bir nimettir. Bu nimeti böylesi önemli projelerle farkındalık oluşturmak için konumlandırmak; giderek yoksullaşan ve açlık sınırına dayanan dünyada oldukça sevindirici ve umutlandırıcıdır” şeklinde konuştu.

Bakliyatların Türk kültüründe de önemli bir yer tuttuğuna değinen Başkan Kocamaz, özelikle savaş döneminde sefere giderken en ağırlıklı tüketilen  gıda ürününün yine bakliyat türleri olduğunu ifade etti.

Başkan Kocamaz konuşmasını, “Bugün Mersin’in dünya bakliyat piyasasında önemli bir yer edinmesi kentimiz açısından çok önemli. Bakliyatı belki yeterince yetiştiremiyoruz ama borsası bizde. İkinci Dünya Savaşı döneminde bildiğiniz gibi Türkiye bu savaşa girmemek için  direndi. O dönemde Mussolini Türkiye’ye tehditler savuruyor, dönemin  edebiyatçıları, köşe yazarları da tepki gösteriyordu. Rahmetli Nihat Atsız Mussolini’ye bir şiir yazıyor ve şiirin bir beytinde ‘Yurdumuzun birçok yeri olsa da kuru, makarnadan yine kuvvetlidir bulguru’ diyor” şeklinde sonlandırdı.