Etiket arşivi: ANKA

AKP’deki FETÖ’cü ‘Patron ve Partoniçe’ kim?

Kamuoyu gündeminde FETÖ’nün siyasi kanadına dair yapılanmanın ortaya çıkmadığına ilişkin tartışmalar devam ederken AKP’de önemli sayıda ve ciddi etkiye sahip FETÖ’cülerin olduğu iddia ediliyor.

AKP’de son dönemlerde yaşanan gelişmeler parti içinde suların durulmadığını gösteriyor.

Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sosyal medya hesabı üzerinden dikkat çeken bir açıklamada bulundu.

AKP’nin içerisinde FETÖ’cü “Patron ve Patroniçe” olduğu iddiasında bulunan Gökçek, AKP içerisinde ciddi sayıda FETÖ’cü temizlendiğini söyledi.

Kamuoyunda özellikle AKP’nin Merkezi Karar Yürütme Kurulu’nda FETÖcü olduğuna ilişkin değerlendirmeler yapılırken parti içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ters düşen ve ismi açıklanmayan bazı kişilerin ise FETÖ’cü olduğu söyleniyor.

Konuya dair paylaşımla dikkat çeken Gökçek, şu ifadeleri kullandı:

“Ben bu şarlatanın kripto olduğunu ve kripto patron ve patroniçesinin AK Parti içinde olduğunu söyledim durdum…

İnanmayanlar çıktı.

Şimdi gerçek yüzünü gösterdi. Okuyun⤵️

Kripto FETÖ’cü aramızdan defoldu gitti. Kurtulduk.

Darısı içimizdeki (patron ve patroniçe) kripto FETÖ’cülere.”

Diğer taraftan AKP’deki FETÖ’cülerin temizlendiği belirtilirken temizlendiği ifade edilen FETÖ’cüler hakkında adli işlem yapılmaması ise ayrı bir tartışma konusu haline geldi.

 

 

Gökçek’in sosyal medya hesabından yaptığı bu açıklamalar AKP içerinde olan ve adı bilinen ama adı açıklanmaya FETÖ’cüler hakkında savcılık soruşturması açılması gerektiğine ilişkin kamuoyunda dikkat çeken değerlendirmeler de yapılıyor.

İbrahim Melih Gökçek

@06melihgokcek

BEN BU ŞARLATANIN KRİPTO OLDUĞUNU VE KRİPTO PATRON VE PATRONİÇESİNİN AK PARTİ İÇİNDE OLDUĞUNU SÖYLEDİM DURDUM…

İNANMAYANLAR ÇIKTI..
ŞİMDİ GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERDİ.OKUYUN⤵️

KRİPTO FETOCU ARAMIZDAN DEFOLDU GİTTİ.KURTULDUK.

DARISI İÇİMİZDEKİ(patron ve patroniçe)KRİPTO FETOCULARA.

Resmi Twitter'da görüntüle

UNUTULMAZ HAYATLAR

fevzi yurtoğluUçak mühendisi Dr. Ekber Onuk’un hayatı unutulmazlar arasındadır. İstanbul’da bu yıl 17.si yapılan otomobil fuarında, “ilk ve tek” yerli malı Türk Spor Otomobili’ni tanıtan Dr. Ekber, bunun ödülünü de 50 adet “S 56” siparişleriyle aldı. Bizler de gurur duyduk. İnanıyorum ki çoğu okurumuzun bundan haberi yoktur. Benzer şekilde, halen dünya denizlerinde (8 ülkede) görev yapan ve radarda görülemeyen Kaan Tipi Hücum Botları’nın da Dr. Ekber’in ortağı olduğu şirketin Tuzla Tershanesi’nde imal edildiğini ve tamamen millî bir üretim olduğu da bilinmiyordur!
Kahramanlıklar yapmış asker bir aileden gelen ve 4 yaşında mühendis olmaya karar veren başarılı Türk iş adamının, kendisi kadar çalışkan ve kendisi gibi uçak mühendisi bir de oğlu vardır. Ancak, 22 yaşındaki oğul, Boğaz Köprüsü girişinde buzlanma etkisiyle elim bir trafik kazasında hayatını kaybeder. “Ocak 1996”
Lakin oğul, kısa hayatında büyük işlere imza atmıştır, ders dışındaki zamanını oto sanayiinde veya Tuzla’daki tershanede geçirmiştir. Ayrıca, hücumbotu ve spor araba projelerini babasıyla birlikte çizmiş ve imalatı ile ilgili fikirleri paylaşmıştır. Türkiye’de bir ilke imza atmak için de kolları sıvayan baba-oğul ve ortakları, bir hücum botu projesi için çok çalışırlar. Bu projeyi gerçekleştirmek amacıyla “ABD Magnum Marin Şirketi”nden yardım-ortaklık istenir. Fakat çeşitli bahanelerle istenilen katkı bir türlü gelmez ve hep ertelenir. Sürekli ertelemeler aslında iyi de olur. Bu durum, oğlu ve ortağı Yonca-Onuk Şirketi’yle birlikte “İst. Tuzla’da” kendi teknelerini yapma kararı vermelerine neden olur..(1986). Tuzla’da projeler-çalışmalar birbirini izler. Oğul Kaan, baba Dr. Ekber ve ortakları rakiplerinden hep bir adım ilerisini düşünürler ve kısa zamanda dünya liderliğini ellerine geçirirler.
Fakat, Dr. Ekber bey, 7 yaşındayken kaybettiği Kemal dedesi gibi, evladı Kaan’ı da yukarıda yazdığım acı bir trafik kazasında kaybeder. Bu üzüntüyle Baba tüm işlerini bırakır. Halen bir çözümü bulunamayan kazalar ülke yaşantımızı gerçekten zehir etmektedir. Ama, hayatın akışına uymak zorunda olduğuna inandırılan baba Dr. Ekber tekrar işbaşı yapar. İlk çalışma olarak oğlunun son yapılan hücumbotu projesini ortağı ile birlikte daha da geliştirir. Silah donanımını güçlendirir ve radarda görünmez yapar. Ve bu arada Savunma Sanayi Müsteşarlığı bir Acil Müdahale Botu ihalesi açar. Dünya devleri arasında bu ihaleyi Dr. Ekber’in şirketi kazanır. Aslında Müsteşarlık bir risk almıştır. Fakat, Türk şirketi kendilerine olan itimadı boşa çıkarmaz. Teknolojik çalışmalarıyla dünya standartları üzerinde başarılı bir dizayna “imalata” imza atılır ve Dr. Ekber’in şirketi,oğlunun hayalindeki projeyi hayata geçirir. Yapılan bot; yüksek hızı, sığ sularda hareketi, kaçakçılık ve çevre güvenliği alanında etkinliği, silah donanımı ve radarda görülmemesiyle serisinin lideri olur.
Kaan Hücum Botları, halen gelişmiş ülkelerden siparişler almakta ve 126 adet üretimiyle dünya denizlerinin güvenliğini sağlamaktadır. Baba Dr.Ekber, projelerini birlikte yaptığı hücum botlarına oğlu “Kaan” adını vermiştir. Motoru hariç yerli malı olan ve yine oğlunun çizimlerini yaptığı otomobillere de yine O’nun lakabı olan “Sazan” ismini vermiştir. Baba, genç yaşta trafik kazasında toprağa verdiği oğlunun hayallerini, bütün engelleri aşarak gerçekleştirmenin ve milletimizin gönlünde yer almasının haklı gururunu yaşamaktadır. Benzer çalışma ve saygıyı, oğlu vefat eden “Enzo Ferrari”de yapmıştır.
Bizler de, iş adamı Dr. Ekber Onuk ve bilim adamı Nobel ödüllü Aziz Sancar gibi vatandaşlarımızın, çalışmaları ve anılarıyla gurur duyuyoruz. Böyle akil insanlarımızın desteklenmesini ve artmasını temenni ediyoruz. Bunun yanında 3 Temmuz 2017’de denize indirilen Türk alınteri Kınalıada Savaş Gemisi ile de duyuyoruz. Benzer şekilde insansız hava aracı Anka, Milli tank Altay, Atak Helikopteri, Hürkuş, Fırtına Obüs ve 2025’de tam hizmete girecek TF-X milli savaş uçağımıza emeği geçen tüm mühendis ve işçilerimizin alın terleri ile de öğünüyoruz. Şimdi hedef; Uçak ve Uzay Gemisi olmalıdır. Yazımı yukarıda övgüyle bahsettiğimiz ve arkasında hoş sâdâlar ve unutulmayan hayat bırakan Dr.Ekber Onuk’un sözleriyle bitiriyorum: “Türk mühendisine ve insanına güvenmek lazım. Bizim yabancılarla boy ölçüşüp Türkiye sınırları dışına taşmamız lazım. Hedefimiz bu olmalı”.
Sözün özü; “daha çok yerli üretim ve 2030’da tamamen yerli tüketim”. Selâm ve saygılarımla…

Ertuğrul Kürkçü: “Hayra Alamet Değil”

4522HDP Mersin Milletvekili  Ertuğrul Kürkçü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izleme heyetine ilişkin, “Bu olaya ben olumlu bakmıyorum. Bunlar doğru şeyler değil” sözlerine, “Kürt sorunu yoktur demekle başlattığı müzakere sürecine frenleme, takoz koyma faaliyetinin devamı olarak gözüküyor” dedi.

“HAYRA ALAMET DEĞİL”

ANKA’ya konuşan Kürkçü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izleme heyetine ilişkin sözlerini değerlendirerek şöyle dedi:

“Cumhurbaşkanının yetkisi olmadığı halde karıştırdığı işlerden biri olduğunu söyleyebilirim. ‘Kürt sorunu yoktur’ demekle başlattığı müzakere sürecine frenleme, takoz koyma faaliyetinin devamı olarak gözüküyor.

İzleme Heyeti adada Öcalan, HDP ve devlet heyeti arasında yapılan görüşmelerde ortaya çıkartılmıştı. Şu an için bunun şekillendirilmesi söz konusuydu. Durup dururken ortada yeni bir durum yokken Cumhurbaşkanının hoyratça ve Bakanı da çiğneyerek ortaya atılması panikle aklını estiği gibi hareket ettiğine kanıt sayılabilir.

Bu sürecin doğasında olan bir şey.

Hayra alamet değil.

Kendisi de bir istihbarat örgütü mü kurmuş onu mu anlamalıyız bundan.”

KAPLAN: HÜKÜMET İLE YÜRÜTÜLEN SÜREÇ VARDIR

ANKA’ya konuşan HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da, “Biraz sabredin bu konuda gerekli açıklamalar yapılacak, hükümet ile yürütülen süreç vardır. Sabredin. Gerekli açıklama yapılacaktır” demekle yetindi.

Odatv.com

AKP’nin Yeni Oyunu

296TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden İç Güvenlik Paketi’ne “torba” arası verilmesi planlanıyor. 16 Mart Pazartesi gününden itibaren Genel Kurul’da çeşitli kanunlarda değişiklik öngören torba teklifin görüşülmelerine başlanması planlanıyor.

ANKA’nın edindiği bilgilere göre; AKP’nin hafta sonuna kadar,  İç Güvenlik Paketi’nin üçüncü bölümünün bitmesi halinde tasarıyı komisyona çekmeyi düşünüyor. AKP formülüne göre; paketin güvenlik ile ilgili düzenlemelerinden sonraki maddeleri zaman kazanmak amacıyla komisyona çekilecek. Komisyonda bununla ilgili görüşmeler yapılırken, Genel Kurul’da ise çıkarılması öncelikli olan torba kanun teklifinin görüşmelerine başlanacak.

Meclis İçtüzüğü’nün ilgili maddelerine göre: hükümet tasarı ya da teklifi komisyona çekebiliyor. Tasarıdan çıkarılacak maddeler üzerine muhalefet önerge veremiyor. Sadece maddeler üzerine konuşma yapabiliyor. Muhalefetin egellemelerine karşılık yine içtüzük gereği Genel Kurul’da kabul edilen maddeler üzerine talep olmadığı takdirde ne yeniden müzakere yapılabiliyor ne de önerge verilebiliyor. Dolayısıyla AKP içtüzüğün ilgili maddelerini kullanarak muhalefetin her türlü engellemesinin de önüne geçebilecek. Bu durumda AKP hem İç Güvenlik Paketi’nin güvenlik ile ilgili düzenlemelerini geçirmiş olacak hem de Genel Kurul’dan geçmesi gereken torba yasa teklifinin de görüşmelerini başlatmış olacak.

İç Güvenlik Paketi’nin, güvenlik ile ilgili maddelerini kapsayan üçüncü bölümü  bu hafta biterse, Pazartesi günü torba kanunun görüşmelerine başlanacak. Bu arada iktidar partisi Pazartesi günü torba kanuna geçmeden önce muhalefet partilerine görüşlerini soracak.

AKP İç Güvenlik Paketi ile ilgili ikinci formülü ise Genel Kurul görüşmelerine 21 Mart’a kadar ara vermek. Bu arada iki ayrı torba kanun teklifi Genel Kurul’da yasalaşacak. İç Güvenlik Paketinin görüşmelerine verilen aranın ardından 21 Mart’tan sonra devam edilecek.

Odatv.com