Etiket arşivi: Akbulut

Büyükşehir karla mücadeleye hazır

 

Büyükşehir Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Dairesi Başkanı Haydar Akbulut, “Toplam 45 araç ve 90 personel ile tüm ilçelerimizde karla mücadeleye hazırız. Olası buzlanmalara karşı güzergâhlar tuzlanacak. Vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için 24 saat hizmette olacağız” dedi.

 

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Dairesi Başkanlığı tarafından oluşturulan karla mücadele ekipleri hazırlıklarını tamamladı. Meteorolojinin kar yağışı uyarısının ardından hazır olarak bekletilen ekipler ile ilgili açıklamalarda bulunan Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Dairesi Başkanı Haydar Akbulut, vatandaşların herhangi bir mağduriyet yaşamaması adına 7/24 çalışmaların devam edeceğini ifade etti.

 

Ekipler hazır

Haydar Akbulut açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; “Şehrimiz için yapılan kar yağışı uyarısının ardından araçlarımızı hazırladık. Son teknoloji ekipmana sahip toplam 45 araç ve 90 personel ile karla mücadeleye hazırız. Hemşerilerimizin mağduriyet yaşamaması adına bütüncül bir anlayışla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İnşallah bu kış da 16 ilçemizde sahada olacağız. Ekiplerimiz hazır, inşallah sorun yaşanmayacak.”

 

Araç sürücülerine uyarı

Akbulut açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı; “Yalnızca karla mücadele konusunda değil, olası buzlanmalara karşı da önlemlerimizi aldık. Arterlerin ulaşım güvenliğini sağlayacağız. Bu doğrultuda hem meteorolojik veriler hem de ekiplerimizin tespitleri doğrultusunda arterler tuzlanmaya devam edecek. Şu önemli konuyu da hatırlatmamız gerekir; araçlarımızı kış lastikleriye kullanalım. Yaşanabilecek olumsuzlukları da böylelikle önlemiş oluruz” diye konuştu.

MERİNOS AKKM ULUSLARARASI TANITIM ATAĞINDA

MERİNOS AKKM, 2016 ARALIK AYINDA İSPANYA BARSELONA KENTİNDE DÜZENLENEN IBTM FUARI’NIN ARDINDAN BU KEZ DE ALMANYA’NIN FRANKFURT KENTİNDE DÜZENLENEN IMEX 2017 FUARI’NDA BOY GÖSTERDİ.merinos
 Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen ve yönetilen Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM), Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen ve 60’dan fazla ülkenin katıldığı dünyanın en önemli kongre fuarlarından ‘IMEX 2017 Fuarı’na katıldı.
Merinos AKKM, 2016 Aralık ayında İspanya Barselona kentinde düzenlenen IBTM Fuarı’nın ardından bu kez de Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen IMEX 2017 Fuarı’nda boy gösterdi. Dünyanın dört bir yanından kongre profesyonellerinin katıldığı fuarda, Merinos AKKM standı da büyük ilgi gördü. Fuara, Merinos AKKM Genel Koordinatörü Hasan Çepni, BURKON Turizm ve Merinos AKKM yetkilileriyle birlikte katıldı. merinos.jpgb
Merinos AKKM’nin yanı sıra Bursa’nın turizm potansiyelinin de tanıtıldığı fuarda, Bursa standını Frankfurt Başkonsolosu Burak Karartı, THY Frankfurt Müdürü Ensar Karabulut, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Aydın, ICCA (Uluslararası Kongre ve Toplantı Derneği) Ceo’su Martin Sirk gibi önemli isimler ziyaret etti. Ayrıca MÜSİAD Hessen Başkanı Musa Aydın ve Frankfurt Hanou Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Salih Taşdemir ile görüşen Çepni, şehrin turizm olanaklarını ve Merinos AKKM’yi tanıtmak üzere sonbaharda Hessen’li işadamlarını Bursa’da ağırlayacaklarını dile getirdi. Fuarda birçok kongre profesyoneliyle iş görüşmeleri yapan ve Bursa’yı tanıtan Merinos AKKM yetkilileri, aynı zamanda fuar kapsamında yapılan ICCA Akdeniz Bölge Toplantısı’na da katıldı. Yetkililer ayrıca Frankfurt Başkonsolosu rezidansındaki resepsiyona katılım sağladı.merinos.jpga
Haber Yayın: Yusuf Ünel

Şehit Ailesinden Kesimoğlu’na Teşekkür Ziyareti

Kırklareli Belediye Meclisinin Ocak ayı toplantısında aldığı karar ile bazı sokakların isimleri şehit isimleri ile değiştirilmişti.
Meclisin aldığı karar vatandaşlar ve şehit aileleri tarafından takdirle karşılandı.
Alınan karar sonrası Karakaş Mahallesi Uzun Sokağı’na ismi verilen Şehit Jandarma Kıdemli Çavuş Yıldırım Akbulut’un eşi Pelin Akbulut ve oğlu Barlas Akbulut, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu’nu makamında ziyaret etti.
Şehit eşi Pelin Akbulut, alınan kardan dolayı büyük mutluluk yaşadıklarını ifade ederek ‘’ Alınan bu kararı duyduğumuzda çok duygulandık ve büyük mutluluk yaşadık. Eşimin isminin bu şekilde yaşatılacak olması bizi ayrıca onurlandırdı.Bu kararın alınmasında emeği geçen başta Belediye Başkanımız Mehmet Siyam Kesimoğlu’na, meclis üyelerine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum’’dedi.kırklar eli şehit
Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu’da, aldıkları bu karar sonrası vatandaşlardan ve şehit ailelerinden çok güzel geri dönüş aldıklarını belirterek ‘’ Ocak ayı meclisimizde aldığımız karar sonrası vatandaşlarımızdan ve şehit ailelerimizden çok olumlu tepkiler aldık. Bu gelen tepkiler bizi çok mutlu etti. Biz sürekli olarak şehit ailelerimiz ile irtibat halindeyiz. Şehitlerimizi unutturmamak için isimlerini ölümsüzleştirmek, onları her zaman hatırlamak için belirlediğimiz sokaklara isimlerini verdik. Şehitlerimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum’’ diye konuştu.

Hadi Uluengin’e tepkiler

İlhan KaraçayDeğerli okurlarım,

Geçen hafta ‘Aristokrat (!) yazarlar’ başlıklı yorumumda, Avrupa Türklerini aşağılayıcı bir yorum yazan meslektaşım Hadi Uluengin’i eleştirmiştim.
Doğrusunu söylemek gerekirse, konunun vahameti ve aciliyeti nedeniyle, yazım DÜNYA’da yayılanmadan, internet aracılığı ile iki bini aşkın adrese gönderildi.

Tabiiki bu adresler arasında, Türkiye’deki tüm medya kuruluşları ile mensupları da vardı. Yani Hadi Uluengin’in ‘yediği naneyi’ tüm meslektaşlar öğenmiş oldu.

Eleştiri yazımı okuyanlardan mesaj yağdı. Gelen mesaj sayısı tamı tamına 123 idi.

Yani 123 duyarlı okurum hemen bilgisayarın karşısına geçti ve aklına geleni yazdı.

Yazılanlar sadece bana değil, bizzat Hadi Uluengin’e ve Hürriyet yöneticilerine de gönderildi.

Dostluğum olmasa da, tanıdığım bir meslaktaşıma karşı bir linç kampanyası açmak amacında değıldim. Hele 17 yıl alın teri döktüğüm, sırtımda taşıdığım, Avrupa’da o zamanki Tercüman’a karşı büyüme mücadelesine katıldığım ve çocuğum olarak bağrıma bastığım Hürriyet’te yazan birine karşı, degıl linç kampanyası, ufak bir söz söylenmesine bile tahammül edemem.

Ama, yazısında güya kızdığı ve tutumlarını beğenmediği gurbetçiler için, “Dobra dobra söyleyeyim, vız gelir, tırıs geçer ve kendi düşen ağlamaz. Yakınmaları umurumda değil” diyebilecek kadar sorumsuz davranan Uluengin’in düştüğü bu durum, bana ‘vız gelip tırıs geçmedi.’ ‘Kendi düşen ağlamaz’ da demiyorum. Hele ‘umurumda değil’i aklımdan bile geçirmiyorum.
Uluengin’in düştüğü bu durum beni çok üzdü.
Kendini bir ülke yöneticisi yerine koyarcasına, “Vız gelir, tırıs geçer, kendi düşen ağlamaz, yakınmaları umurumda değil” diyebilen kişinin ‘megaloman’lığından da şüphe edilir.
Hüsnü Mutlu isimli bir okurum mektubunda şöyle demiş: “Bizim içinde bulunduğumuz durumun, Hadi Uluengin’in umurunda olup olmayışı kimin umurunda ki?”

Okurum çok haklı olarak sormaya devam etmiş: “Hadi Uluengin, bizim sorunlarımızı çözebilecek bir konumda mı ki, ‘vız gelir, tırıs gider, kendi düşen ağlamaz ve umurumda değil’ gibi laflar ediyor. Ona sormak lâzım: Sen kimsin be!?”

Ben şahsen gerçekten çok üzüldüm.

Aşağıda eleştirilerini okuyacaklarınızdan Ali Yavuz’un, “Sana kaufhoftan bir dantelli don alıp göndereyim mi?”,  Dr, Kutlay Yağmur’un “Uluengin gibi solucanlar da vardır” şeklindeki ağır eleştirileri beni gerçekten üzdü.

Biz, Hadi Uluengin’in içine düştüğü bu durum için ‘Vız gelir, Tırıs gider, kendi düşen ağlamaz ve umurumda değil’diyemiyoruz. Amarız Uluengin bundan bir ders almış olur.

Bana gelen 123 mesajdan ancak bir kaçını sütunlarıma aktarabiliyorum. Duyarlılık gösteren diğer okurlarımdan özür dilerim.

 

Sayın Hadi Uluengin,

İlhan Karaçay bey yazmış, okudum.
Yazınızı bir daha okudum.
Bu ne küstahlık. Bu ne kabalık. Bu ne ırkçılık!

Bizler Kapıkule’ye sigara almaya giden, sonradan görmüş küçük burjuva entellektüelleri değiliz.
İşçiyiz. Ekmek parası için çalışıyoruz.
Ülkemiz ekonomisine katkısı olan yatırımlar yapıyoruz.

Sözleriniz bilinçsiz ve asosyal.

Utrecht’ ten uçak kalkmıyor.
Kaufhoflardan defolu don alan Türk bilmiyorum, görmedim,duymadım.
Bunlar sizin ukalalığınız.

Kaufhoflar defolu don satmıyor.
Eğer illa da görmek isterseniz, kaufhoftan dantelli bir don alıp size gönderebilirim.

 

Ali Yavuz
Avrupa Türk Telecom

********************************************

 

Merhaba İlhan Abi,

Ellerin dert görmesin. Böyle densizlerin hakkından ancak sizin gibi usta kalemler gelir.

Ben genede tepkimi Hürriyet gazetesine bu yazıdan dolayı özür dilemeleri için bir mail göndereceğim

Yazılarını dikkatle okuyuruz

Her şey için teşekkürler

Kemal Küçük

Kitap.nl-Küçükler Kitapevi

********************************************

 

Merhaba İlhan Bey,

Yazılarınızı ilgiyle okuyorum. Çok değişik yorumlarınız var. Bilhassa son dönemlerde Hollandalılara karşı tavırlarınızı ilgiyle okuyorum. Uluengin gibilere de dersini verdiniz.
Çok hoş değerlendirmeleriniz var.
Devamını beklerim efendim.

Saygı ve selamlarımla,

Sefa Akbulut

*******************************************

 

Sayın Ilhan Karacay,
Hadi Uluengin’in ‘aristokrat’lıkla falan hiç bir ilgisinin olmadığını eminim siz de
biliyorsunuzdur. Olsa olsa kendisiyle alay etmek için bu yakıştırmayı yapmışsınızdır.

Yazınızda gündeme getirdiğiniz Uluengin terbiyesizligini herkes bilmek zorunda.
Yazınızın sonundaki “geçmiş olsun” saptaması da çok isabetli. Maalesef Hadi Uluengin
denen adamın bu ilk gafı değil. Kendisi Türkiye Cumhuriyeti aleyhtarlığı yazılarının yanısıra, göçmen Türk düşmanlığı ile de iyi tanınır. Belki dikkatinizden kaçmıştır. Bundan iki yıl önce kendisi, göçmen Türk kadınları ile alay eden, göçmenleri aşağılayan bir dizi yazı yazmıştı. Kendisine tepki dolu yazılar yazmıştım ama medeniyetten uzak olduğu için yanıt verme gereği bile duymamıştı. Medeni insan olmanın en önemli göstergesi kendisine gelen yazılara cevap verebilmesidir. Bu yazılar eleştiri dolu olsa da medeni insan bunu içine sindirmeyi bilir. Kaldi ki Hadi Uluengin gibi kiralık kalemlerin göçmen düşmanlığına da şaşmamak gerekir. Onların misyonu bu aşağılama kampanyasına katkı vermektir. Efendilerine hoş görünmek, yarattıkları o “aristokrat” maskesini cilalamak için bunu yaparlar. Uluengin’in yazdığı yazının içeriğini tartışmak bile toplumbilime hakaret olur. Gelin ne gerekiyorsa onu yapalım.

Yazınızın sonundaki tespite geri dönmek istiyorum. Batı Avrupa’da yaşayan ve Türk
halkının çektiği çifte ayrımcılığa tanık olan vicdan sahibi her insan bu çileye dur demek
zorundadır. Hürriyet gazetesinde çalışan çok değerli insanların yanısıra, Uluengin gibi
solucanlar da vardır. Bu solucanların yazılarının en azından Hürriyet Avrupa’da yer
almasını istemediğimizi, Hürriyet’in hem temsilciliklerine hem de merkezine güçlü bir
şekilde duyurmak zorundayız. Bu, Hollanda’da yaşayan Türk halkına bir çağrı olarak
iletilmelidir. Göçmen Türkler kendilerini savunmazlarsa, Uluengin gibi solucanlar
aşağılama kampanyasına devam edeceklerdir.

Dostca selamlarımla,
Dr. Kutlay Yağmur

Hollanda Türkce Eğitim Vakfı Başkanı
BABYLON, Centre for Studies of Multilingualism
in the Multicultural Society
Tilburg University
PO Box 90153
5000 LE Tilburg
The Netherlands
Tel: +31 13 466 2930
Fax: +31 13 466 3110

Geç geldiği için gazetedeki yorumuma koyamadığım, ancak e-mail mesajıma eklediğim bir başka yazı da aşağıda:

 

Merhaba İlhan KARAÇAY, (Pardon: Alamancı!)

Hadi Uluengin adlı biri Çok Satan Az Söyleyen bir gazetede “Gurbetin kapısı**” başlıklı yazısında ne kadar kelek, düşünce temelinde ne kadar yüzeysel, dar görüşlü, kişilik açısından ne kadar kıskanç, hazımsız, kalemiyle ve görüşüyle içeriksiz ve amaçsız, dikkatsiz olduğunu; eleştirmeden, geçmişi, ya da günün gerçeklerini bilmek zahmetine dahi katlanmadan, bir şeyler yazmış, laf ola beri gele kabilinden… O yazmış da, bu gazete neden başmış? Bu da ayrı bir sorun! Daha önce bu yazıyı bana dikkatimi çekmek için Yavuz NUFEL arkadaşım yolladığında. Ona: “İçim burkularak, üzülerek, buruk bir ruh haliyle okudum. Zavallı bir dar görüşlü bu yazar” yanıtını vermiştim. Aslında yukarıda, şimdi bu mektupta  yazdığım tanımlamaları es geçmiştim. Sizden de şimdi bu densizin okuru kızdırmak ve celallendirmekten başka bir işe yaramayan bu yazısını, bir kere daha posta kutumda bulunca, üstelik vakit ayırıp bir kez daha okuyunca, elimde olmadan reaksiyon gösteriyorum.

Bu yazı, “Türkçe’nin içine nasıl edilir?” konulu bir edebiyat dersi için çok güzel bir örnek olabilir.

Bu yazı Ahlak felsefesinde “Gerçekler nasıl çarpıtılır?” sorusuna güzel bir örnek olabilir.

Bu yazı bir gazete köşesinde bile çıkmış olsa Edebiyatın İlkelerini, kurallarını (EDEBİ OLMAK) çiğnememesi gerekirken Edepsizlik özelliğine çok güzel bir örnek oluşturmaktadır. Edep; ahlak kurallarını çiğnemeden, doğru ve hak olanı bulup yazmaktır.

Bu, sözüm ona, kendini bilmez yazara, yanıt vermek ona değer vermek anlamına gelir. O zavallı sarhoş bir gün Edirne E35 yollarında düşer, başını yarar.

Ama o gazeteye çok anlamlı, bu içeriği çürütür nitelikte, gerçekleri özetleyen bir yazı yazılabilir. Geride kalan 40 yıl nasıl özetlenebilirse…  Sanırım Karaçay, böyle bir yazıyı o gazetede, o sütüna yakın bir yerde yayınlatma gücüne de sahiptir. Bu SÖZ HAKKI, ya da teze karşı ANTİTEZ hakkı demek olur ki, her saygın gazete bu hakkı okurlarına vermelidir.

Kısacası, sevgili İlhan Karaçay, bu yazı, belki de gizli amacı olan huzursuzluk yaratmayı terbiye sınırlarını aşarak en güzel bir şekilde sergilemektedir. Aferin bu edepsizliği yapana, yazana, yazdırana ve gazetesinde basana/yayınlayana. “Aferin!” çünkü başarılı olmuşlar, amaçlarına ermişler.

Şimdi ne olacak?

** Sanırım bu yazının başlığı “Gurbetin Kapısı” olarak yazılırsa doğru Türkçedir. İlk satırda ilk yanlış.

Hoş kal İlhan.

Halit Umar

Aydınlar Ocağı,Rektör Sadettin Hülagü’yü Ziyaret Etti

 

 

HProf. Dr. Hülagü 30.10.2014 de yapılan seçimler sonucunda akademisyenlerden en fazla oy almış ve Cumhurbaşkanı tarafından Rektör olarak atanmıştı.

 

Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Av. Ruhittin Sönmez ziyaret konusunda şunları söyledi:

Prof. Dr. Sadettin Hülagü alanında Türkiye’de tanınmış bir uzman hekim, uluslarası standartta bir bilim adamı. Rektörlük görevine de epeyce ısınmış.

H1Kocaeli Aydınlar Ocağımızın gönül dostlarından olan Hülagü, Ocağımızda da 18 Mayıs 2000 tarihinde Doç. Dr. Unvanı ile “İnsan, Alkol, Karaciğer ve Hayatımız” konulu bir konferans vermişti.

Rektör Hülagü “Kocaeli Üniversitesi’ni her şeyin konuşulduğu, her konunun tartışıldığı, özgür düşünceye ve liyakate değer verilen bir Üniversite” yapmak arzusunda. “İşini iyi yapan herkes başımızın tacıdır” anlayışında.

H2Ancak tabii ki Hülagü’nün kırmızı çizgileri de var: “Kişilere ve makamlara hakaret etmeden, ülkenin bölünmesini talep etmek gibi Anayasa ve yasalara aykırı aşırılıklara varmayan her türlü talep dile getirilebilir, eleştiri yapılabilir” diyor.

“Rektör seçiminden önce geniş istişarelerle oluşturduğumuz ve kamuoyuna açıkladığımız hedeflerimizi belirli bir plan ve disiplin içinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz” diyen değerli Rektörümüze kolaylıklar ve başarılar diliyoruz.dedi.

 

Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın, Kocaeli kamuoyu tarafından  yakından tanınan, yönetim ve ilim istişare kurulu üyelerinden oluşan heyette,Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Kimya Y. Müh/ Av. Ruhittin Sönmez, Eski Başkanlar Sigortacı Nihat Gürer ile Mali Müşavir Ahsen Okyar, Başkan Vekili İşadamı Cemal Barış, Kimya Y. Müh. Mustafa Görgün, Makine Müh. İsmail Kaya, Teknisyen İdris Türkten, Bahçecik E. Belediye Başkanı İbrahim Gencer, E. Bürokrat Musa Ordu, Av. Selim Selami Çakıcı, İnşaat Y. Müh. Dr. M. Bora Bulut, Diş Hekimi Ömer Erdal, Kocaeli Ün. çalışanlarından Burhan Türker ve Mehmet Pamuk bulundu.

H3

Kocaeli Aydınlar Ocağı heyeti ayrıca, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bekir Çakır, Prof. Dr. Ercüment Çiftçi, Prof. Dr. Ahmet Küçük, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halis Aygün, Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cavit Uyanık, Üniversite Hastanesi Müdürü Doç. Dr Yunus Taş ile Üniversite Genel Sekreteri Fatih Akbulut’u da ziyaret etti.

Haber Yayın:Yusuf Ünel