Etiket arşivi: Akan

ETİ Çocuk Tiyatrosu 23 Nisan’da Aydınlı çocuklar ile buluşuyor

19 yıldır Türkiye’nin 81 ilini karış karış dolaşarak çocuklarımızı tiyatro ile buluşturan ETİ Çocuk Tiyatrosu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Aydınlı çocuklar için ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ oyununu sahneliyor. Tiyatronun gücü ile 2 milyonu aşkın çocuğun kültürel gelişimine ve hayal dünyalarının zenginleşmesine önemli katkı sağlayan ETİ Çocuk Tiyatrosu, bu sezonda da Türkiye’nin her bölgesinde çocukları tiyatro sanatı ile ücretsiz buluşturmaya devam ediyor.

Türkiye’nin lider gıda üreticisi ETİ sanatı, sosyalleşmeyi ve tiyatro kültürünü çocuklara aşılamak için ülkeyi gezmeye hız kesmeden devam ediyor. 2001 yılından bu yana Edirne’den Hakkari’ye, Lefkoşa’dan Ankara’ya kadar yurtiçinde ve yurtdışında onlarca şehri dolaşarak 2 milyonu aşkın çocuğu ücretsiz olarak tiyatro ile buluşturan ETİ Çocuk Tiyatrosu, bu defa da ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ oyunu ile Aydın’lı çocuklarla buluşuyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Şükran Güngör – Yıldız Kenter Kültür Merkezi ve Tiyatro Salonu’nda iki seans olarak sergilenecek ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ oyununa giriş ücretsiz olacak. Eti Çocuk Tiyatrosu, Aydın’daki oyunun ardından Türkiye turnesine devam edecek.

Her sezon, aralarında ilk kez tiyatroyla tanışacak on binlercesinin de olduğu yaklaşık 120 bin çocuğa ulaşıp, hayatlarına yepyeni pencereler açan ETİ Çocuk Tiyatrosu, yurt içinde ve yurt dışında onlarca şehirde perdelerini açtı. Bugüne kadar “Bisküvi Adam”, “Kakaolu Olsun”, “Alaaddin’in Sihirli Lambası”, “Alice Harikalar Diyarında”, “Pinokyo, “Çizmeli Kedi” ve “Kral Çıplak” adlı oyunları sahneleyen Eti Çocuk Tiyatrosu, bu sezonda da “Kırmızı Başlıklı Kız” oyunuyla seyircisiyle buluşmaya devam ediyor. Katılımın salon kapasitesiyle sınırlı olacağı gösterimlerin davetiyelerine gişelerden ücretsiz olarak ulaşılabilecek.

OYUN HAKKINDA…

‘’Büyüklerin Sözünü Dinleyelim’’

Charles Perrault’nun eserinden uyarlanan, yönetmenliğini Ünsal Sicilli’nin, müziklerini Caner Anar’ın, dekor ve kostüm tasarımını Şebnem Kepkep’in yaptığı“Kırmızı Başlıklı Kız”çocuk oyunu; klasik masalın kurgusunun zenginleştirilmesiyle sahneye koyuluyor. Oyunun ana fikrinde büyüklerin sözünden çıkmanın ve doğru yoldan ayrılmanın ne kadar çok soruna yol açabileceğinin yanı sıra tanımadığımız kişilere karşı da dikkatli olmamız gerektiği anlatılıyor. Annesi ve babasına verdiği sözü, ormanda karşılaştığı kurnaz kurdun kendisini kandırmasıyla tutamayan Kırmızı Başlıklı Kız, büyükannesine ulaştığında ise her şeyin farkına varmış oluyor. Oduncu ile avcının, Kırmızı Başlıklı Kız ve büyükanneyi kurtarmasıyla tamamlanan, eğitici olduğu kadar eğlenceli bir oyun da olan “Kırmızı Başlıklı Kız”, çocukların ilgisini her an dinamik tutan temposu, kurgusu, müzikleri ve diğer sürprizleriyle keyifle izlenecek bir oyun.

Kevin Warwick Cilt Altına RFID Çipi Takan İlk İnsan Oldu

Kevin Warwick Cilt Altına RFID Çipi Takan İlk İnsan Oldu

Yeryüzünde cildinin altına RFID takılmasına izin veren ilk insan oldu. Artık kimliğini bir çip üzerinde taşımaktadır. Bu bilgiyi okuyan her cihaza kendini tanıtabilecek. Gerekirse kapılar açabilecek, kontrollerden geçebilecek, ve benzeri kullanım alanları bulunmaktadır.

DEDEMİN VEFASI İLE AKAN ZAMANI

 

elif kocaÇalışma masamım efendisi, hükümdarı olan kurma saatim, ismimin sahibi olan ve yeri ben de tarifsiz, aziz rahmetli dedemden yadigâr kalan kıymetlilerimdendir. Onunla akan zaman benim için şimdiki saatlere göre daha farklıdır. Yavaş yavaş, sineye çekile çekile ilerletir insanı. Ölçer, biçer, sınar yerince sahibini. Diğer saatlere göre bir farkı vardır ki işte orası onun bendeki değerini ortaya koyar. Vefa ister, vefa! Her gün sahibinin ona uğramasını, ona dokunup kurmasını ister. Hele sen bir ona uğrama işte o zaman sana hayatının dersini de verir elbet, durdurur zamanını ve oracık da bırakır seni. Vefası vazgeçilmezidir, hayat gayesi, yaşama sevincidir onun. Bunları yok edersen, oracık da cansızlaşır. Duruverir akrebin ve yelkovanın ilerleyişi. Haylaz saniye çubuğunun durmasıyla kulağının o alışık olduğu tik tak, tik tak sesi birden seni terk eder. Bir saatin seni terk edişinin acısı da büyük olmalıdır bence çünkü o, bir nevi ölümü, hayatın ilerleyişini hatırlatır sana. Vakti tamam olanın durmuştur saati, unutma! Zamanının ilerlemesi için vefan olmalı. Öyleyse vefamı kaybetmeden akan zamanın kıymetini bilerek yaşamalıyım değil mi?

Dedemin yadigârındaki o yaramaz saniye çubuğunun sesi var ya, beni hep eskilere götürür, yaşamadığım, âşık olduğum zamana. Eskilerin vefasına, sadakatine, kıymet bilirliğine aşıktım ya hep. Vefaları ile ilerledi zamanları onların, samimiyetleriyle yaşadılar o mukaddes insanlar. Bir lokmayla yetindiler, tamah etmediler mala mülke. Yeri geldiğinde en acı olanı yaşadılar ama onları onlardan ettirmedi hiçbir şey. Sevdaları vardı ki, tertemiz, dokunulmamış olan.  Ne güzel değil mi?  O yüzden işte aşığım, o güzelliklerin yaşanıldığı zamana. Şimdilerde çok hasretlik duyuyorum o zamanlara. Şu mevsimi baharı sanki eskilerde yaşıyor gibiyim. Açan çiçekler, yeşeren ağaçlar, saatimin tik tak, tik tak sesiyle tam da orda, yaşamadığım zamandaymışım gibi oluyorum. Memnunum, hem de çok. Oralardan nemalansam biraz biraz diyorum; vefadan, samimiyetten. Olduğum kadar, olacağım kadar işte.

Bir şeyi de çok merak ediyorum. Kıymet bilinir mi acaba şimdi kurma saatler. Benim gibi var mıdır zamana akıp akıp gidiveren, sonrasında da heybesi dolmuş geliveren? Ben hiç karşılaşmadım, etrafımdakiler fazlasıyla teknolojik insanlar. Hem şimdiki saatler çok da vefa isteyen türden değil maalesef. Epeyce teknolojik, nasıl ilerlediğini hissedemiyorsun bile. Aklına gelirse, ihtiyacın olursa işte bir bakarsın o kadar. Zaman su gibi akıyor diyorlar ya belki de o yüzdendir. Saatin eskidiği vakit, atar yenisini alırsın. Ama ben yadigâr saati atmadım, atamadım, ya ben ona kıyamadım, inanın benim için yeri çok ayrı ve ben onu zamana inat kullanıyorum, bazı arkadaşlarıma garip gelse de. Düşünüp de zihnimi toparlamam için epeyce yardımcım da olmuştur benim yadigâr saatim. Bir nevi dostum. Ama şimdi ben, beni anlamayana anlatamam ki bu hazzı, bu mutluluğu, yaşamaları gerek. O kalbinin atışı gibi durmadan ilerleyen sesi sinende hissetsen ve zamanın nasıl ilerlediğini fark edebilsen, inan ki senin de vazgeçilmezin olur diye düşünüyorum. Bir denesek mi acaba bu vesileyle? Bir bakalım şu zaman nasıl da ilerliyor. Bir dinleyelim haylaz saniye çubuğunu. Tik tak, tik tak sesiyle bir akalım zamanla beraber. Zamanımız henüz tamam olmadan, nasıl da ilerlediğini bir de ondan dinleyelim… Sevgili Okurlarım, Hayırlı Haftalar Diliyor ve Sizleri Allah’a Emanet Ediyorum.

Ukrayna’dan Turizm İçin Güzel Haberler geldi

 

 

Bu sene 22. Kez yapılan ve Ukrayna’nın en büyük fuarı olan Kiev Uluslararası Seyahat ve Turizm Fuarı’ndaki (The Ukraine International Travel & Tourism Show (UITT2016) da Türkiye’ye özellikle de Kemer bölgesine olan ilgi dikkat çekici.34

Fuardan günler öncesi Ukrayna Parlamentosu turizm konseyi ve Ukrayna iş adamları derneği tarafından meclis sarayında yapılacak olan  “Turizm Alanında Ukrayna ve Türkiye Hükümetlerinin İşbirliği Yolları” adlı bir toplantıya konuşmacı olarak davet edilen Belediye Başkanı Mustafa Gül, Ukrayna iş adamları derneği tarafından onur konuğu olarak ağırlanıyor. Toplantı öncesi Başkan Mustafa Gül, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ve beraberindeki heyete ilk önce Ukrayna Parlamento binası gezdirilerek, binanın tarihçesi yetkililer tarafından anlatılarak tanıtıldı.  Ardından Kemer ve Alanya heyeti, Ukrayna büyükelçiliği yetkilileri, Ukrayna parlamentosu üyeleri,  parlamento turizm konseyi üyeleri,  Ukrayna iş adamları derneği ve basta Kiev Belediyesi olmak üzere diğer Ukrayna turizm kapasitesi olan  şehir belediye başkanları ile belediyeler birliği başkanının katıldığı toplantıya geçildi. 33

Toplantıda genel olarak Ukrayna turizm politikasının Türkiye ve özellikle Kemer ve Alanya bölgesi uygulamaları örnek alınarak yönlendirilmesi,  yerel yönetimlerin bu konudaki Katkılarının neler olabileceğini konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantının açılış konuşmasını yapan parlamento turizm komisyonu başkanı,  milletvekili  Anna Romanova Ukrayna’nın içinde bulunduğu sorunlara değinerek,  turizm konusunda karşılıklı işbirliğine kararlı olduklarını ve özellikle Türkiye’ye gelen Rus turist açığını kapatmaya Ukrayna olarak talip olduklarını belirtti. Arthur Platini, Inan Sporish ve Denis Silantev başkanlığında devam eden toplantıda,  Belediye Başkanı Mustafa Gül yaptığı konuşmada,  Kemer’de turizmin hangi aşamalardan geçerek dünya bankasının Kemer’e yaptığı ilk turizm yatırımından bugün nasıl marka olduğu ve bu süreçte yerel yönetim olarak verilen desteği ve çalışmaları anlatarak, Ukrayna yatırımcıların Kemer’e yapacakları yatırımları her iki tarafın yararı gözetilerek destekleyeceğini ve bu konuda işbirliğine hazır olduğunu ifade etti. Kemer’i tanıtan kısa bir video filmin izlenmesinden sonra Başkan Gül tüm komite üyelerini Kemer’e davet ederek, yapmış olduğu ” hep beraber 24 Ağustosta Ukrayna zafer bayramını Kemer de kutlayalım” teklifi büyük bir coşku ile kabul gördü.  Yaklaşık 3 saat süren ve Ukrayna devlet televizyonunun toplantıyı internet üzerinden canlı yayınladığı toplantı sonrası heyet, geleneksel Ukrayna restoranında Başkan Gül onuruna verilen yemeğe geçti. Yemeğe Ukrayna heyetinin yanı sıra Kemer heyetinden de Kemer Belediyesi Meclis Üyeleri Sedat Akan, Cumali Afşin ve Ahmet Ali Güven’de katıldı. 32

 

Vali Şahin Engelsiz Kütüphane Açtı


engelsiz
Samsun Valisi İbrahim ŞAHİN, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin 40. Kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Merkez Kütüphanesi içinde oluşturulan görme ve işitme engelli öğrencilere hizmet sunacak olan ‘Engelsiz Kütüphane’nin açılışını gerçekleştirdi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Merkez Kütüphanesi içinde oluşturulan ‘Engelsiz Kütüphane’ açılış törenine katılan Vali İbrahim ŞAHİN, açılış töreni öncesi etkinliklere katılmak üzere ilimize gelen ünlü sanatçı Erkan PETEKKAYA, görme ve işitme engelli öğrenciler ile bir süre sohbet etti.

Vali  ŞAHİN ve beraberinde diğer katılımcılar ile birlikte sohbetin ardından görme ve işitme engelli öğrenciler için sensörlü kitap okuma cihazı, sophia kitap okuma makinası ve braille alfabesi çıkışlı yazıcının içinde bulunduğu ‘Engelsiz Kütüphane’nin açılışını gerçekleştirdi.

‘Engelsiz Kütüphane’nin açılışının ardından bir konuşma yapan ünlü sanatçı Erkan PETEKKAYA, “Kütüphanede gördüklerimden çok etkilendim. Dilerim ülkenin her yerine bu tür hizmetler, bu tür teknolojiler yayılır. Çünkü gerçekten birçok engelli dostumuz, arkadaşımız, kardeşimiz var. Onlarda sağlıklı, huzurlu, mutlu bir hayatı hak ediyorlar. Böyle bir çalışmayı başlattığı için Rektörüme saygılarımı sunuyorum.” dedi.

Konuşmanın ardından görme Engelli Sosyoloji Bölümü Öğrencisi Nazlı Dilek SÖNMEZ, ‘Engelsiz Kütüphane’ye kazandırılan Braille alfabesi çıkışlı yazıcının çıkardığı kabartma yazıyı okudu.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin AKAN yaptığı konuşmasında, “Bizim aslında yaptığımız ve yapmamız gereken, bazı uzvi yetersizlikleri olan arkadaşlarımızın hayatın içinde olmalarını engelleyen, zorlaştıran unsurları ortadan kaldırmaktır. Diğer bireyler gibi hayatın içinde olmalarını sağlamaktır. Herhangi bir engeli bulunan bütün öğrencilerimizin, hatta tüm vatandaşlarımızın eğitim alma özgürlüğünü sağlama yolunda gayretler gösteriyoruz. Bu çalışmalarla engelli öğrencilerimizin üniversite içinde hem rahat dolaşabilmeleri, hem de istediği bilgiye kolaylıkla ulaşmalarını sağlıyoruz. Üniversitemiz eskiden beri bu konularla ilgili çalışmaları var. Türkiye’de ilk olarak bizim üniversitemizde uluslararası işaret dili eğitimi ve dersi verilmektedir.”dedi.

Vali ŞAHİN açılış sonrası yaptığı konuşmasında, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin 40. kuruluş yıl dönümü içerisinde görme ve işitme engelli öğrenciler için böyle bir kütüphaneyi üniversiteye kazandırdıkları için Sayın Rektörümü ve Rektör Yardımcılarımı kutluyorum. Çünkü gerek görme engelliler, gerek işitme engelliler ile ilgili epeyce kafa yormuş bir insan olarak burada yapılmış çalışmalardan oldukça etkilendim. Erkan Bey’in buraya gelerek engelli kardeşlerimizle bir araya gelmesi, onlarla söyleşi yapıyor olması bizim için de çok önemlidir. Çünkü farkındalığı oluşturmak çok önemli.

Burada yapılan çalışmanın önemi özellikle görme ve işitme engelli kardeşlerimizin bolca vakti var fakat onların materyalleri yoktu. Görme engellilerin girl alfabesiyle, daktiloyla en azından bir kitabın, bir eserin dökümünün alınması önemli. Çünkü onları okuyabilecekler. Kütüphanede bolca materyal oluşmuş onları da kullanabilecekler. Türkiye’ de bir iki üniversite bu çalışmayı yaptı ama Anadolu’da bu tarz bir çalışmayı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin yapması bizim için gurur kaynağımız oldu.

2017 yılında Samsun’da işitme Engelliler Olimpiyatları düzenlenecektir. Bu Türkiye’nin bu güne kadar yaptığı büyük çaplı uluslararası bir spor organizasyonudur. Bu vesileyle üniversitemizin de içinde bulunduğu bir çalışmayla Samsun’da 20 bin kişiye uluslararası işaret dili kursları başlattık. Bu projemiz çok başarılı bir şekilde gitmektedir. Bu işaret dilini Samsun’da isteyen herkese öğreteceğiz ve öğreneceğiz. Bu müsabakaya gelen 100 bin kişiye uçaktan indikten tekrar uçağa bininceye kadarki süre içerisinde kendilerine hizmet edeceğiz. Bu vesileyle işaret dilini de öğrenmiş olacağız. Bu da Samsun için çok ciddi bir zenginlik olacaktır.”dedi.

Konuşmaların ardından görme ve işitme engelli öğrencilere hizmet sunacak olan ‘Engelsiz Kütüphane’yi gezen Vali İbrahim ŞAHİN’e Ondokuz Mayıs Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Daire Başkanı Ömer BOZKURT, çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

Görme ve işitme engelli öğrencilere hizmet sunacak olan ‘Engelsiz Kütüphane’nin açılışına Atakum Kaymakamı Ali BAKOĞLU, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Tekin BALCI, öğretim görevlileri, görme ve işitme engelli öğrenciler katıldı.