Etiket arşivi: Ahilik

Vahşi Kapitalizmin Kurbanları

Vahşi Kapitalizmin Kurbanları

 

savas-yildiz

Uygar dünyanın bir parçası olmak, gelişmiş ülkeler düzeyine erişmek hepimizin hayallerini süslemektedir.

Halkın çocukları üniversite mezunu gençler zorlu bir süreç ve yaklaşık 50 bin lira yatırım ve üç yıllık staj ve sınavlar sonrasında serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatı yani yeminsiz mali müşavir olarak mesleğe giriş yapmaktadırlar.

 

Anayasa’nın90.maddesi ; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7.5.2004-5170/7 md.)Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”hükümlerini amirdir.

 

  • Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması” 4067 sayılı Kanun ile 26.01.1995 tarihinde TBMM kabul edildi. 29.01.1995 tarih 22186 sayılı Resmi Gazete de yayımlandı.
  • 4067 sayılı Kanun eki Ek 1B: “Hizmet Ticareti Genel Anlaşması”02.1995 tarih 22213 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlandı.
  • 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 13.01.2011 tarihinde TBMM’nde kabul edildi.
  • 11.2011 tarih 28103 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 660 sayılı KHK ile “Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu” (bundan sonra kısaca KGK) kuruldu.
  • Bağımsız Denetim Yönetmeliği, 26.12.12 tarih 28509 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı.

 

Bu yasal düzenlemeler, 1962 yılında imzalanan Ankara anlaşması ile AB uyum süreci stratejik yol haritasının hayata geçirilmesidir. “Hizmet Ticareti Genel Anlaşması” ülkemizde yüze yakın sektörde meydana gelen değişimin yani küreselleşmenin anahtarıdır.

 

Muhasebe Meslek Yasası :

 

3568 sayılı Muhasebe Meslek Yasa’sında  yeminli mali müşavir yada serbest muhasebeci mali müşavir ruhsatına haiz olan herkes “(…,) denetim yapmak” hak ve yetkilerine sahiptir.

 

Azınlığın çoğunluğa tahakkümü, Muhasebe Meslek Yasası’nda kamuda yürütülen görevler nedeniyle yeminli mali müşavirlik hakkı elde edilebilmektedir. Yeminli mali müşavirler meslek mensuplarının yaklaşık yarısı faal olarak mesleği ifa ederken diğer yarısı halen bürokraside görev yapmaktadır. Bugünün bürokratlarının yarınlarda emeklilik sonrası yeminli mali müşavirlik mesleğinden para kazanacakları şüphesizdir.

Kosgeb,

Eşitlik, Adalet, Hukuk, Anayasa vb.. tüm yasal düzenlemeleri Çöpe Attı :

 

Bimer dilekçeme Kosgeb tarafından gönderilen son yazıda ;  “Sn. SAVAŞ YILDIZ; Daha önce yapılmış olan başvurularınız çerçevesinde de belirtildiği üzere; (…,) Genel Destek Programı kapsamında verilmekte olan Bağımsız Denetim Desteği; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun (KGK) yetkilendirdiği bağımsız denetim kuruluşları ve yine KGK’ nın yetkilendirdiği bağımsız denetim yapan Yeminli Mali Müşavirlerden alınacak hizmetler karşılığı verilmekte iken ilgili destekte bir değişiklik gerekli görülmüş ve bu husus KOSGEB İcra Komitesi tarafından onaylanmıştır.

 

Yapılan değişiklik yayınlanacaktır.”denildi.

 

Bakanlık ve Kosgeb yapılan yasal yolsuzluk uygulamasını biliyor ve kabul ediyor. Hukuk ahlak ve vicdanı olmayan ayrımcılık düzenlemesi yaklaşık yedi ay önce kaldırılmasına rağmen halen yayınlanmadı.

 

Zalim TBMM Zulüm Görenler Halkın Çocukları Yeminsiz Mali Müşavirler :

 

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa “Esnaf Ahilik Sandığı” adlı “Ek Madde 6” eklendi. TBMM’inde kabul edilen Esnaf Ahilik Yardım Sandıkları Yasası gelir ve giderleri üçer aylık dönemler hâlinde 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, denetim yetkisine sahip meslek mensubu yeminli malî müşavirlere denetlettirilerek denetim raporlarının sonuçları ilân edilir.”hükümlerini amirdir.

 

Görüleceği üzere kamu kaynakları 01.01.2018 tarihinden itibaren “Esnaf Ahilik Sandığı”  yasası ile iktidar muhalefet ayırımı olmaksızın meslekleri yeminli mali müşavirlik olan milletvekilleri tam bir uyum içerisinde esnafın ve devletin kasasından  toplanan paraların bir kısmını negatif ayrımcılık yaparak muhasebe meslek yasası ile yaratılan tekelleşmenin kişisel servetlerine aktaracaklardır.

 

Yapılanlara ve yapılmayanlara  bakarak ; “Hata Yok Hainlik Var” diyorum.

Gençlerimizin geleceğinin tehdit altında olduğu aleni ve kesindir. Halkın (işçi, köylü,esnaf vb.) çocukları olan yaklaşık 105 bin serbest muhasebeci mali müşavir fakirliğe mahkum edilmekte dolayısıyla vahşi kapitalizme kurban edilmektedir.

Bağımsız Denetçi&Mali Müşavir

Savaş Yıldız

 

Tekzip : Mali Müşavir İşveren Sen Kocaeli – İzmit şube başkanı sıfatıyla 15.10.2017 tarihinde tarafımdan yazılı olarak basın açıklaması yapıldı. Sendikamız basın açıklaması, bir gazetede “Kocaeli Muhasebeciler Odasında Neler Oluyor” ifadeleri ile manşet haber yapıldı. Görüleceği üzere “Hata Yok Hainlik Var” başlıklı basın açıklamasının Kocaeli SMMM Odası ile hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır.

 

PALANDÖKEN,“AHİLİK GEÇMİŞİMİZİN MİRASI GELECEĞİMİZİN TEMİNATIDIR”

Ahilik Kültürü Haftası sebebiyle yazılı bir mesaj yayınlayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yüzyıllardır birlik ve dayanışma içerisinde günümüze kadar varlığını sürdüren Ahilik, geçmişimizin mirası ve geleceğimizin teminatıdır. Bu mirası aynı birlik ve dayanışma içerisinde devam ettiren esnaf ve sanatkârlarımızdır. Bu yıl 81 ilimizde 30.su kutlanacak Ahilik Kültürü Haftasının tüm ülkemiz ile esnaf ve sanatkârlarımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.IMG_9217

“AHİLİK GEÇMİŞTEN GELEN GURURUMUZ ÜLKEMİZİN IŞIK KAYNAĞIDIR”

Ahilik geleneğini 2 milyona yakın esnafın sürdürdüğünü vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ahilik teşkilatı, Anadolu Selçuklularında başlamış ve Osmanlı’da devam ederek günümüze kadar gelmiş bir mirastır. Ticarette dürüstlüğü ilk şart kabul eden Ahilik geleneği, bugün sayısı yaklaşık 2 milyona ulaşan esnafımızla sürdürülmektedir. Dünyamız küreselleşme yolunda her geçen gün aşama kaydediyor. Güçlü devletlerin ve ekonomik sistemlerinin temeli esnaf ve sanatkarlardır. Esnaflığın ahi ahlakıyla korunması ve geliştirilmesi her zaman ilk hedefimizdir. Çünkü ahilik hem geçmişimizden beri süregelen gururumuz hem de ülkemizin ışık kaynağıdır” diye konuştu.

“AHİLİK TEŞKİLATININ MİRASÇISI OLMAK BİZİM İÇİN GURUR KAYNAĞIDIR”

Ahilik Kültürü haftasının birlik ve beraberlik içerisinde geçmesini dileyen Palandöken, “Ekonomik ve sosyal hayatın yönlendirilmesini sağlayan Ahilik teşkilatının mirasçısı olmak bizim için büyük gurur kaynağı.  Milletimiz dostluğu, kardeşliği, yardımlaşmayı ve dürüstlüğü kurumsal bir yapı halinde yüzyıllarca devam ettiren tek millettir. 18-24 Eylül tarihleri arasında 81 ilimizde kutlanacak olan 30’uncu Ahilik Kültürü Haftasının tüm milletimizce birlik ve beraberlik içinde bayram havasında geçmesini diliyorum” şeklinde söyledi.

 

 

 

UNESCO SANATÇISINDAN PAMUKKALE BELEDİYESİ’NE ÖVGÜ

UNESCO ve Kültür Bakanlığı Sanatçısı, Yaşayan Kültür Hazinesi Ödülü sahibi, tahta kaşık oymacılığı sanatının son temsilcilerinden olan Mustafa Sami Onay, Pamukkale Belediyesi Başkanı Hüseyin Gürlesin’i ziyaret etti. Başkan Gürlesin’in engellilere yönelik gerçekleştirdiği projeleri Konya’dan duyduğunu söyleyen Onay “Dışarıdan bakan göz olarak Pamukkale Belediyesi’nin farkının biz farkındayız” dedi. Başkan Gürlesin ise Pamukkale halkının mutluluğu için halkın her kesimine dokunmaya devam ettiklerini söyledi.unesco pamukkale.jpg1

Konya’da tahta kaşık oymacılığı sanatının son temsilcilerinden olan Mustafa Sami Onay ve Denizli Umut Çocukları Derneği üyeleri, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin’i makamında ziyaret etti. UNESCO ve Kültür Bakanlığı Sanatçısı, Yaşayan Kültür Hazinesi Ödülü sahibi, tahta kaşık oymacılığı sanatının son temsilcilerinden olan Mustafa Sami Onay Pamukkale Belediyesi’nin engellilere yönelik yaptığı çalışmalarını Konya’dan duyduğunu ve gurur duyduğunu belirtti.

PAMUKKALE BELEDİYESİ’NİN FARKININ FARKINDAYIZ

Sonradan engelli bir birey haline gediğini söyleyen Konyalı kaşık ustası, Kültür Bakanlığı’nın ölmeye yüz tutmuş mesleklerin yaşayan ustaları kapsamında Kültür Sanatçısı olduğunu ifade etti. UNESCO Sanatçılığı, Yaşayan Kültür Hazinesi, 2015 yılı Ahilik unvanı ödüllerinin de sahibi olduğunu da belirten Konya’da tahta kaşık oymacılığı sanatının son temsilcilerinden olan Mustafa Sami Onay, “Sayın başkanımızın engellilere yönelik yapmış olduğu destekleri çok iyi biliyoruz. Kendisiyle gurur duyuyoruz. Allah başımızdan eksik etmesin. Gerek sporda, eğitimde, gerek maneviyatta, gerek birebir ziyaretlerinde engellilere ne kadar yardımcı olduğunu, biz Konya’dan duyuyoruz, görüyoruz, takip ediyoruz ve gurur duyuyoruz. Her yerde böyle başkanlarımız olsun diyoruz. Kendisine teşekkür ziyaretine geldik kabul etti. Allah ondan razı olsun. Gönül kapısını geniş eylesin” dedi. Denizli’ye sık sık geldiğini belirten Onay, dışarıdan bir bakan birisi olarak, özellikle Pamukkale Belediyesi’nin gerek temizlikte, gerek mimari olarak, gerekse sosyal projeleri ile farklılığının farkında olduklarını söyledi. Onay, “Pamukkale’de engelsiz bir kent yaratabilmek için ellerinden gelen gayretin yapıldığını, dışarıdan birisi olarak söylüyorum, biz farkındayız. Engelsiz bir kent olduğunu, mimari manasında, temizlik manasında ve yardımseverliği manasında Pamukkale Belediyesi’nin farkının biz farkındayız” diye konuştu.

 

ENGELLİLER İÇİN HER ŞEYİ YAPIYORUZ

Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin ise kendilerinin ziyaretinden dolayı çok memnun olduğunu ifade ederek, “İlk defa tanışıyoruz ama becerisini hüneri duyduğumuzda ve yaşayan kültür hazinesi seçilen yedi kişiden birisi. UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazinesi seçtiği isimlerden biri olan Hayri Dev de Çameli’de yaşıyor. Pamukkale Belediyesi olarak bizler, engelli insanlarımızın zor hayatını kolaylaştırmak için eğitimde olsun, maneviyatta, sporda olsun bütün imkânlarımızı seferber ediyoruz. Tribünlere oynamadık bugüne kadar. İnşallah bundan sonra da insanların gönüllerine hitap etmeye devam edeceğiz. Bizler insanlarımızın hayatının kolaylaştırılması gerektiğine inanıyoruz. Görevimizi dolu dolu yerine getirmeye çalışıyoruz. İlçe sınırları içerisinde oturan engelli vatandaşlarımıza birçok konuda, akülü araç, yatak, işitme cihazı, görme engellilerimize baston, kol saati, kısacası istek, talep ne varsa, elimizden gelen bütün imkânları seferber ediyoruz. Bundan sonra da edeceğiz. Bundan dolayı çok mutluyum. Çünkü toplumuzda resmiyette yüzde 13 civarında ama tahmini yüzde 15 civarında engelli var. Bizde bir engelli adayıyız. Bu bilinçle engellilerimizin hayatını kolaylaştırmak onların hayır duasını almak anlamında desteklerimiz sürüyor” dedi. Ziyaret sonunda, Onay, Gürlesin’e tahta kaşığın ağaçtan oduna, odundan kaşığa, kaşıktan sanata dönüş hikâyesini aktardı. Ziyaret sonunda UNESCO sanatçısı Mustafa Sami Onay Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin’e el emeği olan tahta kaşıkları hediye etti.unesco pamukkale

ESNAF AHİLİK SANDIĞI’NIN DENETİM ZAVİYESİ !!! (II)

 

(Birinci bölümden devam)

selehattin ipek.jpg1 “Ek Madde 6” ile “Esnaf Ahilik Sandığı”nı da içinde barındıran kanunun, bu defa denetlenmesi ile alakalı pozisyonunu  ele alarak, tüm “gelir ve giderleri üçer aylık dönemler hâlinde 3568 sayılı Kanuna göre   ruhsat almış, denetim yetkisine sahip meslek mensubu yeminli malî müşavirlere denetlettirilerek denetim raporlarının sonuçları ilân edilir.”

Cümlesine dikkat ederek, tekrar okursanız, ne demek istediğimi anlatmak için, konuyu genişleterek vermek zaruretimi anlamış olursunuz.

Peki, bu kelimenin neresine takıldık da, önemli addederek, medet Ya Rab diyeceğiz…?

O halde bakalım ayrıntısında gizli şeytanlık bunun neresinde…?


Denetim raporları her nasıl olmuşsa olmuş (!) 3568 Sayılı Kanuna göre ruhsat almış, denetim yetkisine sahip meslek mensubu (YMM) Yeminli Mali Müşavirlerce sonuçlandırılması veya mal edilmesi manidar değil midir?

3568 Sayılı, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu 2. maddesin de var olan “Denetim Yapmak” ibaresinin karşılık bulduğu, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ile Yeminli Mali Müşavirlerin Yapacakları Denetimlerle İlgili Çalışma Usul ve Esasları, Denetim Tanıtımı üst başlığı 48. Maddesin de;  “Denetim ise; bu bilgilerin ilgili mevzuat ve Genel kabul görmüş muhasebe prensiplerine uygun olarak ekonomik olayların gerçek mahiyetinin kayıtlarda yer alıp almadığını tarafsız olarak kanıtları ile araştırarak sonuçlandıran ve onaylayan sistematik çalışmadır.”  şeklinde yer almaktadır.

Binaenaleyh, bir denetim raporu yazılacak ise o halde hem yetki almış SMMM’ler ve hem de yetkiye haiz YMM‘ler bu konuya havi olarak, ilgili raporu düzenleyerek, gerekeni yapabilirler.

Bu durum da, Bağımsız Denetim denilince, rapor sahibi “denetçi” değil de, ne zaman YMM olmuştur?

Neden denetleyerek onlar rapor yazıyorlar? SMMM‘ler ne zaman yoktular…
Sorgulamak hak olduğu gibi, bilgilendirmek de paydaşın görevidir. İlk olmayan bu durum daha önceleri kobiler, sigortalar, sendikalarda ve dahi kooperatiflerde olmadı mı?

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) Bağımsız Denetçi, yine bildik angaryaları üstlenen,  üst hizmet insanlarına (!) memur olmuş, hayali maalesef sükûta uğramıştır.
Nasıl mı? Esnafın, Esnaf Ahilik Sandığı bir diğer adı İle Esnaf İşsizlik Sigortası, aylık ahilik sandığı ödeme işlemlerinin belgelerini kayıt altına alarak ve takibini de SMMM‘ler yaparak tabi…

Şimdi kanunun detaylandırmasına bile gerek kalmadan şu tespiti yapabiliriz… Burada geçen ibare, Bağımsız Denetim. Vergi denetimi değil. O halde tam tasdik görevi ifa eden bir meslek grubuna direk atıfta bulunarak, işin tevdi edilmesinin sebebi ne ola ki?

Bir denetim işi var ise, denetçi orada görevlendirme almalı değil mi? Bunun SMMM’si YMM’si olmaz. Esnaf Ahilik Sandığı, usulüne uygun yönetilip,  yönetilmediği, SGK tarafından toplanarak, İŞKUR tarafından doğru kişilere yardımın verilip verilmediği, para ve diğer mevcutların yine doğru yönetilip, yönlendirilmesinin denetim raporuna bağlanması… İşlerinin direk olarak, “denetim yetkisine sahip meslek mensubu yeminli malî müşavirlere” verilmesinin kanun koyucunun ne kadar konudan uzak olduğunun da ispatıdır.

Bu adaletten uzak ve mesnetsiz, birden çok haksızlık hali ile yılma ve bıkkınlığa sebebiyet vererek, anlatma ve yazın olarak boşa ve beyhude çaba olarak yanımıza kalmaktadır.     

Aklımıza tufan olan ise, hem bu Esnaf İşsizlik Sigortası ve hem de önceki bilinen kanunu arkadan dolanarak elde edilen haklar da YMM ‘ler işaret edilmiş ise, tüm bu denetim işlerini yapacakları kanun dâhilinde ise,

Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) neden kuruldu?

Neden Bağımsız Denetçilik Sınavı Hala Yapılıyor?

Yapılması belki YMM azınlığında olabilir, doğal ise, SMMM meslek mensubu sınava giremez dersiniz, gereken cıngılla oyun sahneye alınmış olur… Bu şekilde taraf olana, kin ve nefret duyguların da artmaya sebebiyet verilmektedir. Dahi meslek grupları arasındaki uçurum daha bir net ayrışarak, meslek milliyetçiliğin de gettolaşmalar yaşanmasına doğru gidildiği yadsınamaz bir gerçektir.

660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa dayanılarak çıkartılan Bağımsız Denetim Yönetmeliği kimlerin bağımsız denetim yapacağını çözüme kavuşturmuş bulunmaktadır. Denetim Meslek camiasına rağmen ısrarla denetim yetkisini 3568 sayılı yasaya dayanarak yetki almış bir meslek mensubu grubuna tevdi etmek, Kuruma, Ticaret Kanununa 660 sayılı Kanun hükmünde kararnameye karşı bir muhalefet girişimidir.

 

İlgili bölüm de geçen ” 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış denetim yetkisine sahip meslek mensubu Yeminli Mali Müşavirlere denetlettirilerek denetim raporu sonuçları ilan edilir. ” Paragrafının değiştirilerek “Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan yetki almış, Bağımsız Denetçilere denetlettirilerek denetim raporları sonuçları ilan edilir. şeklinde değiştirilmesi için gereğinin yapılması önem arz etmektedir.

Durumun vahameti göz önüne alındığında, görsel ve işitsel tüm sahalar da kamuoyu oluşturarak, gereken her türlü çalışmaların aynı zamanda SMMM Odaları nezdinde de ele alınarak, açıklamalar yapılması ve meslektaşın ortaya koyduğu tepkiyi ilgili mercilere en saf ve güçlü bir şekilde iletmeleri, elbette ki meslek camiamızın geleceğine ışık tutacaktır.

Şahsen şimdiye kadar merak ettiğim bir konu var ki ( ! ) paylaşarak farkındalık yaratmak isterim.

Bu zamana kadar, yazar – çizer takımı yazılar yazmakta, her türlü kamuoyu oluşturmak adına, hayal üstüne hayatlar kurarak, hep boşa meslek ve meslektaşlarımıza bir şeyler vermeye çalıştık. Gerçekleşeceğine olan kanaatlerimiz devamlı olarak, kabul olunamayan dualar olarak bize sukut-ı hayal olmuştur.

            İsterseniz burada değerli meslektaşlarım bir kıssa anlatalım ve sonra hissemize düşeni suya yazmadan, konumuz konseptinde ciddiyetle ele alınmasına katkı sağlayalım.

O halde soru şu olmalı… “Bizim Duamız Neden Kabul Olunmuyor?”
yağmur duası
Hz. Musa zamanında müthiş bir kuraklık baş göstermişti. Musa peygamber ve ümmeti günlerce yağmur duasına çıktılar. Fakat duaları kabul olmuyor ve gökten yağmur inmiyordu.

Hz. Musa Tur’a çıkıp münacatta bulundu:

— Ya Rabbi! Halimiz, sana malûm. Bizim duamız neden kabul olunmuyor, dediğinde, Allah tarafından şu îlâhî hitap geldi:

— Ya Musa! İçinizde nemmam (Lâf taşıyıcı) var. Duanız o sebepten kabule şayan olmuyor.

Bu sefer Hz. Musa:

— Ya Rabbi bize bildir de, o nemmamı aramızdan çıkaralım ve Sana öyle yalvaralım. Bizim duamızı kabul buyur, diye niyaz ettiğinde, Cenab-ı Allah:

— Ya Musa o kulumu sana haber veremem. Duanızın kabul olunmasını istiyorsanız onu siz bulup aranızdan çıkarın, buyurdu.

Hazreti Musa, gelip kavmine durumu bildirdi ve hep beraber tövbe ettiler. Bunların içinde nemmam da bulunuyordu, o da hulusu kalp ile tövbe etmişti.

Günahlarının affını dileyenlerin tövbesini kabul eden Cenab-ı Allah kısa zamanda yağmur inzal etti.

Kabul olmayan dua yoktur…  Yeter ki hulusu kalp ile tövbe edelim…

Saygılarımla… 
29 Haziran 2017

Selahattin İPEK
Bağımsız Denetçi
bdselahattinipek@gmail.com

Kaynaklar                                                                  :


* 6824 Sayılı Kanun
* 3568 Sayılı Kanun
*  660 Sayılı KHK – Bağımsız Denetim Yönetmeliği
* SMM ve YMM Çalışma Usul ve Esasları

ESNAF AHİLİK SANDIĞI’NIN DENETİM ZAVİYESİ !!! (I)

konuk yazar

Bilindiği üzere; 08 Mart 2017 tarihli ve 30001 sayılı Resmi Gazete ile 6824 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9. Maddesi ile 25.08.1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa
“Esnaf Ahilik Sandığı” adlı “Ek Madde 6” eklenmiştir.

Eklenen bu madde 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecek olup, “Esnaf Ahilik Sandığının gerektirdiği görev ve hizmetler için malî kaynak sağlamak, piyasa şartlarında kaynakları değerlendirmek, bu Kanunun öngördüğü ödemelerde bulunmak üzere Esnaf Ahilik Sandığı kurulmuştur. Esnaf Ahilik Sandığı, Kurum Yönetim Kurulunun kararları çerçevesinde işletilir ve yönetilir. Esnaf Ahilik Sandığı, Fon kaynakları ile aynı usul ve esaslar çerçevesinde değerlendirilir. Esnaf Ahilik Sandığı, Sayıştay tarafından denetlenir.”
Esnaf Ahilik Sandığı; Gelirleri ve Giderlerinden oluşur. Fakat “bütçe kapsamı dışında olup gelirlerinden vergi kesintileri hariç hiçbir şekilde kesinti yapılamaz ve gelirleri genel bütçeye gelir kaydedilemez.”

Ekonomik zorluklar nedeni ile bir şekilde iş yerini kapatmak zorunda kalan esnaf insanının geçimlik ihtiyaçlarını karşılamak maksadı ile kurulan bu çok olumlu uygulamadan, 4/B diye adlandırdığımız hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan, yaklaşık iki milyon sigortalı olarak faydalanma imkânı bulacaktır. Aynı zamanda esnafımız, hem de sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir.

Sandığa katkı sağlayan, ancak ihtiyacı olmadığı için destek almayan esnafımız da belli bir yaş ve ödeme süresinden sonra toplu olarak emekli ikramiyesi gibi para alabilecek vatan hizmetini yapan esnafa ve ailesine yapılan katkılar ile esnaflığının devamına esas olabilecek tüm düzenlemelerin de yapılması temennimiz dâhilindedir. Bir nevi İşsizlik Fonu türevi olarak da kabul edebileceğimiz bu sistemden tabii olarak sadece esnaflar değil, tacirler ve şirket ortakları olan gerçek kişiler ve noterlerin de sistem kapsamında olduğunu kanunun şümulünden anlamaktayız.
Esnaf Ahilik Sandığı sigortası zorunlu olup, sigortanın gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, Esnaf Ahilik Sandığı sigortalıları ve Devlet, Esnaf Ahilik Sandığı primi öder. Kapsama giren ve hâlen faaliyette olanlar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, faaliyetine daha sonra başlayanlar ise başladıkları tarihten itibaren Esnaf Ahilik Sandığı sigortalısı olurlar. Esnaf Ahilik Sandığı primi sigortalının 5510 sayılı Kanunun 80 inci ve 82’nci maddelerinde belirtilen prime esas günlük kazançlarından, %2 sigortalı ve %1 Devlet payı olarak alınır.
Buna mukabil olarak, isteğe bağlı BAĞ-KUR’lular ile köy ve mahalle muhtarları, tarım-çiftçi BAĞ-KUR’lular, jokey ve antrenörler Esnaf Ahilik Sandığı imkânlarından faydalanamayacaktır.

Bildiğiniz üzere, Ahilik Sandığı, geçmişten bu yana halden hale girerek, bugünün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan, sosyal ekonomik düzendir.

 

Güzel ahlak ve tüm güzel meziyetlerin hayata geçirilmesi ve dahi esnafın, tüccarın, zanaatkârın bu minval de çalışıyor olması demek, uygulamanın yani Ahilik diye adlandırılan yardım sandığının bilinçaltına yerleşmesi elbette önemlidir.

 

Kendi kural ve kurulları vardır.

 

Kurullar da ilgili kanunun şümulünden anladığımız kadarı ile tüm “gelir ve giderleri üçer aylık dönemler hâlinde 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, denetim yetkisine sahip meslek mensubu yeminli malî müşavirlere denetlettirilerek denetim raporlarının sonuçları ilân edilir.” …
Diye vurgu yaparak açıkça, ifadenin denetçi insanlarının bir kısmını yok saydığına, tanıklık etmemiz gerçeğinde buluşmamıza vesiledir.

 

Kanunu, anladığımız kadarı ile yorumlayarak anlatmaya gayret ederken, seyrimizde bizleri rahatsız eden bu cümlenin varlığı, elbet dikkatimize mazhar olmuştur. Konunun iyi yanlarını anlatırken, tabii olarak haksız ve hukuksuz duraklarında da, adalet istemek gibi becerilerimizi serlevha etmemiz şart ve geleceğimizdeki “Asım’ın Nesline” boyun borcumuzdur.

  Devam Edecek !!!

 


Saygılarımla… 
29 Haziran 2017

Selahattin İPEK  – Bağımsız Denetçi


bdselahattinipek@gmail.com

AHİLİK YARDIM SANDIĞINDAN İÇİ DOLU AYAKKABI KUTUSU ÇIKTI

 

savas-yildizBaşbakan Binali Yıldırım ve Bakanlar Kurulu’nca imzalanan, “Gelir Vergisi

Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 15.02.2017 tarihinde, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

 

Bu hafta TBMM genel kurulunun gündemine alınmasını bekliyoruz.

 

Taslak yasa da, kamuoyunun yakından takip ettiği esnafımızın işsiz kalması durumunda, işsizlik parası almasını sağlayacak olan “Esnaf Ahilik Yardım Sandığı”nın kurulması var.   Esnaf Ahilik Sandığı Sigortalısı olan esnaf kardeşimiz “sandığın hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, prime esas günlük kazançları üzerinden %2 sigortalı ve %1 Devlet payını sandık sigortalısı olarak ödeyecek.  Esnaf Ahilik Sandığı primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nca toplanması ve Esnaf Ahilik Sandığı’na aktarılması öngörülmektedir.

 

Esnafımızı ve kamuoyunu, bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda,

ayakkabı kutusu nerden çıktı ? sorusunun cevabını verelim.

 

Sandığa para ödeyenler ; esnaf kardeşim ve devlet olduğuna göre kamu

kaynaklarının sandığa aktarıldığı konusunda şüphe bulunmamaktadır.

 

“Esnaf Ahilik Sandığı”nda toplanan paraların ve yapılan harcamaların

denetimini kim yada kimler yapacak ? sorusunun cevabı ; TBMM de kabul edilen Ticaret Hukukumuz ve 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ihdas edilen Bağımsız Denetçiler yada Bağımsız Denetim Kuruluşları tarafından yapılacağı kuşkusuzdur.

 

Esnaf Ahilik Sandıklarının denetimi Bağımsız Denetim Kuruluşları yada Bağımsız Denetçiler tarafından yapılırsa, pazar ekonomisi kuralları gereğince fiyat ve kalite öne çıktığından KDV hariç 12,000,00 TL-‘ndan başlayarak yukarıya doğru giden bir fiyat belirleneceği açıktır.

 

Taslak yasa da ise; denetimin, devletin emekli bürokratları olan dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanma olanağı olmayan sayıları tahminen 2500-3000 civarında olan,  (kalanlar halen bürokraside görev yapmaktadır.) denetim yapmak yetkisi olmayan, yeminli mali müşavirler tarafından denetleneceği hüküm altına alınmıştır.

 

Kapalı Pazar ekonomisinin ürünü yeminli mali müşavirlik mesleğinin ücret tarifesine göre ; Esnaf Ahilik Sandıkları  tarafından muhtemelen en az, KDV hariç 23,520.00 TL denetçi belgesi olmayan ve denetim yetkisine haiz olmayan devlet eskisi emekli bürokratlara fahiş fiyatlarla, kamu kaynaklarının belli bi zümreye aktarılacağı kesindir.

 

Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı, Nurettin Canikli’nin mesleği

yeminli mali müşavirlik.

 

                        Esnafımızın cebinden ve devlet kasasından Esnaf Ahilik Yardım Sandığı’na aktarılan kamu kaynaklarının, emekli bürokrat ve mesleği yeminli mali müşavirlik olan, Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı  Nurettin Canikli’nin ve AK Parti’nin yeminli mali müşavir olan milletvekillerine aktarılacağı aleni ve kesindir.

 

Meslekleri yeminli mali müşavirlik olan CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile TBMM başkan vekili Akif Hamza Çebi ve meslekleri yeminli mali müşavirlik olan  diğer milletvekillerine kamu kaynaklarının hukuk ahlak ve vicdanı olmayan bir şekilde aktarılacağı, bu maddenin oylanmasında 550 milletvekilinin evet oyu kullanacağı, Esnaf Ahilik Yardım Ahili Sandığı’nın denetimi adı altında, ayakkabı kutularını dolduracakları dolayısıyla tüyü bitmemiş yetimlerin hakkına tecavüz ettikleri açıktır. Benim ise, hiçbir şüphem bulunmamaktadır.

 

                        Görüleceği üzere ; mevcut parlamanter sistem ile kurulan sömürü düzeninde hukukun üstünlüğü değil adına üstünlerin hukuku denilen toplumsal çıkarların gözetilmediği hukuk sistemi bir kez daha hayata geçirilmeye çalışılmaktadır.

Sonrada bu sistem bizlere demokrasi olarak dayatılmaktadır.

 

Son söz                      ; Edep yahu Edep ( ! )

 

Bağımsız Denetçi

Savaş Yıldız

 

BAŞKAN KOCAMAZ, AHİLİK HAFTASINI KUTLADI

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Ahilik Haftası dolayısıyla yazılı bir mesaj yayımladı.

 

Başkan Kocamaz mesajında şu ifadelere yer verdi;

 

bk“Asırlar boyu sosyo-ekonomik hayatımızın omurgasını oluşturan Ahilik Teşkilatı, milli kimliğimiz ve toplumsal değerlerimiz bakımından daima yaşatılması gereken çok özel bir kültürün ürünüdür.

 

Mesleki eğitim, dayanışma, teşkilatlanma ve denetim konularında örnek bir sistem olarak karşımıza çıkan Ahilik; fiyat, kalite ve standart konularında çok ciddi bir yapı kurmuştur. Bilim, ahlak, akıl ve çalışma prensiplerine dayanan Ahilik Teşkilatı, karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü, dayanışma ve adalet bilinci taşıyan esnaf ve sanatkârlar yetiştirmiştir. Bugün dünyada yeni yeni yerleşen tüketici hakları, standardizasyon, kalite gibi kavramlar daha 13. yüzyılda Ahilik Teşkilatı aracılığıyla Anadolu’nun ticari hayatına yerleşmiştir.

 

Toplumsal sorumluluk, hizmette mükemmellik, dürüstlük, doğruluk ve ortak yaşama kültürü üreten Ahilik, bugün için bile örnek alınacak bir teşkilatlanma modeli kurmuştur. Üstelik Ahiler sadece ekonomik faaliyette bulunmamış, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması sürecine de önemli katkılar sağlamışlardır.

 

Bugün bizlere düşen görev, temelinde vatan ve millet sevgisi bulunan Ahiliğin kültür ve geleneğine sahip çıkmak ve yaşatmaktır.

 

Esnafımızın sorunları ülkemizin genel sorunlarıyla bağlantılıdır.

 

Dünya piyasalarında yaşanan krizlerin kırılgan bir yapıya sahip olan Türkiye ekonomisine yansımaları çok daha büyük olmaktadır. Dövizin sürekli yükselmesi, hızla artan enerji fiyatları, enflasyonist baskının yeniden ortaya çıkması esnafımızı zora sokmaktadır. İşsizliğin artma eğilimi göstermesi ve talepte daralma gibi birçok konu esnaf ve sanatkârın zaten mevcut olan sorunlarını iyice artırmaktadır. Hükümet en kısa sürede gerekli düzenlemeleri yapmazsa, kronik bir hal alacak olan sorunların çözümü daha da zorlaşacaktır.

 

Bu olumsuz tabloya rağmen esnaf ve sanatkar kardeşlerimiz var olmaya, milletimizin hayatını güzelleştirmeye devam edecektir. Bundan zerrece şüphem yoktur.

 

Zira esnaf ve sanatkarlarımız, yüzlerce yıllık ahilik geleneğinin günümüzdeki temsilcileri, tüm zamanların en başarılı barış düzenini kuran Osmanlı’nın temelinde harcı olan kutlu bir teşkilatın varisleridir.

 

Bu vesileyle Ahilik Haftası’nın esnaf ve sanatkârlarımız başta olmak üzere toplumumuzun tüm kesimlerine, Mersinimize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.”